CEZA HUKUKUMAKALELER

Evlilikte Cinsel Taciz ve Saldırı Suçu

Haklarınız, Şikayet Süresi ve Delil Sorunu

 

“Hava kurşun gibi ağır!!

Bağır bağır bağır bağırıyorum.

Koşun kurşun eritmeğe

çağırıyorum…”

 

Toplumumuzun temel taşı olan aile kurumu, ne yazık ki her zaman huzur ve güven ortamı sunmayabilir. Özellikle evlilikte cinsel taciz ve saldırı, pek çok kadının (ve bazen erkeğin) maruz kaldığı, ancak çoğu zaman sessizlikle geçiştirilen derin bir yaradır. Bilinmelidir ki, evlilik birliği, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlara bir kalkan değildir. Eşin rızası olmaksızın gerçekleştirilen her türlü cinsel eylem, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında suç teşkil eder ve ciddi hukuki sonuçlar doğurur. Bu tür vahim durumlarda şikayet süresi, suçun niteliğine göre farklılık göstermekle birlikte (örneğin cinsel tacizde 6 ay, cinsel saldırıda ise daha uzun zamanaşımı süreleri söz konusudur ve eşe karşı işlenen cinsel saldırı suçunun takibi şikayete bağlı değildir), delil yetersizliği endişesi mağdurları asla yıldırmamalıdır. Hukuk sistemimiz, mağdurun beyanını ve diğer destekleyici kanıtları büyük bir titizlikle değerlendirerek adaletin tecelli etmesini amaçlar.

Evlilikte Cinsel Şiddet Nedir? Toplumsal Bir Tabu ve Acı Gerçek

Evlilikte cinsel şiddet, bir eşin diğerine yönelik rızası dışında gerçekleştirdiği, cinsel içerikli her türlü baskı, zorlama ve saldırgan davranışı ifade eder. Bu durum, fiziksel şiddetin bir türü olabileceği gibi, yalnızca cinsel içerikli sözler, imalar veya psikolojik baskı yoluyla da kendini gösterebilir. Ne yazık ki, “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışı veya “evlilikte olur böyle şeyler” gibi yanlış toplumsal kabuller, mağdurların sesini çıkarmasını engellemekte ve bu suçların gizli kalmasına neden olmaktadır.

Cinsel Taciz ve Cinsel Saldırı Ayrımı: Evlilik İçinde Nasıl Değerlendirilir?

Türk Ceza Kanunu, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçları farklı kategorilerde ele alır. Bunlardan en önemlileri cinsel taciz ve cinsel saldırıdır:

  • Cinsel Taciz (TCK m. 105): Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak rahatsız etmektir. Fiziksel temas içermez. Evlilik içinde eşin sürekli cinsel içerikli sözler söylemesi, pornografik içerikler izlemeye zorlaması, cinsel ilişki için ısrarcı ve rahatsız edici taleplerde bulunması bu kapsama girebilir.
  • Cinsel Saldırı (TCK m. 102): Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Basit cinsel saldırı (örneğin, rıza dışı öpme, elleme) ve nitelikli cinsel saldırı (vücuda organ veya sair bir cisim sokulması, yani tecavüz) olarak ikiye ayrılır. Evlilik içinde eşin rızası olmadan cinsel ilişkiye zorlanması, nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturur.

Unutulmamalıdır ki, evlilik yasal bir birliktelik olsa da, eşlerden birinin diğerinin bedeni üzerinde sınırsız bir hakka sahip olduğu anlamına gelmez. Her bireyin cinsel özgürlüğü ve dokunulmazlığı evlilik içinde de korunur.

Evlilik Birliği, Suçlara Karşı Bir Dokunulmazlık Zırhı Değildir

Yaygın bir yanılgının aksine, evlilik, cinsel suçlar için bir “dokunulmazlık” sağlamaz. Medeni Kanunumuz eşlere sadakat yükümlülüğü yüklerken, bu durum bir eşin diğerini cinsel ilişkiye zorlama hakkı olduğu şeklinde yorumlanamaz. Aksine, TCK’da cinsel saldırı suçunun eşe karşı işlenmesi, çoğu zaman cezayı ağırlaştıran bir nitelikli hal olarak kabul edilir. Çünkü bu durumda, eşler arasındaki güven ilişkisi kötüye kullanılmaktadır.

Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlük Anlamı:

Taciz: isim, Arapça taʿcīz

1. Rahatsız etme, tedirgin etme.

2. mecaz Sarkıntılık.

“Kadın tacizlerinin korkunç bir intikam olduğunu kesinlikle bilmiyordum.” – Hüseyin Cahit Yalçın

“Evlilikte Cinsel Taciz” Kavramı ve Hukuki Temelleri

Evlilikte cinsel taciz, eşlerden birinin diğerine yönelik, cinsel içerikli, rahatsız edici ve süreklilik arz edebilen davranışlarıdır. Bu davranışlar fiziksel temas içermeyebilir; sözlü, yazılı veya imalı olabilir. Örneğin, eşin sürekli olarak aşağılayıcı cinsel lakaplar takması, istemediği halde cinsel içerikli konuşmalara maruz bırakması, pornografik materyaller izlemeye zorlaması gibi durumlar cinsel taciz kapsamında değerlendirilebilir.

Türk Ceza Kanunu’nda Eşe Karşı Cinsel Suçlar (TCK m.102, m.105)

Türk Ceza Kanunu, cinsel dokunulmazlığa karşı suçları net bir şekilde tanımlamış ve yaptırımlarını belirlemiştir:

  • TCK Madde 102 – Cinsel Saldırı:
    • (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
    • (2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlı değildir.
    • (3) Suçun; … b) Eşler arasında boşanma davası devam ederken veya ayrılık kararı verilmiş olması durumunda işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır. (Bu fıkra Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2021 tarihli ve E.:2021/37, K.:2021/87 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. Ancak genel olarak eşe karşı işlenmesi nitelikli hal sayılmaya devam etmektedir.)
  • TCK Madde 105 – Cinsel Taciz:
    • (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
    • (2) Suçun; … d) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, … f) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, … işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.

    Eşe karşı işlenen cinsel tacizde, TCK m.105 genel hükmü uygulanır ve şikayete tabidir. Ancak, eylemin yoğunluğu ve niteliği cinsel saldırı boyutuna varıyorsa (örneğin zorla dokunma, öpme gibi sarkıntılık düzeyini aşan eylemler) TCK m.102 gündeme gelecektir.

Suçun Unsurları Nelerdir?

Evlilik içi cinsel suçların oluşabilmesi için bazı temel unsurların bir arada bulunması gerekir:

  • Fail ve Mağdur: Bu suçlarda fail bir eş, mağdur ise diğer eştir. Cinsiyet fark etmez.
  • Fiil (Eylem): Cinsel tacizde rahatsız edici cinsel içerikli davranışlar; cinsel saldırıda ise vücut dokunulmazlığının cinsel davranışlarla ihlal edilmesi veya vücuda organ/cisim sokulmasıdır.
  • Manevi Unsur (Kast): Failin bu eylemleri bilerek ve isteyerek (kasten) işlemesi gerekir. Taksirle (dikkatsizlik, tedbirsizlik sonucu) cinsel suç işlenemez.
  • Hukuka Aykırılık: Eylemin hukuka uygun bir nedene dayanmaması gerekir. En önemli unsur burada “rıza”dır. Rızanın olmaması, eylemi hukuka aykırı kılar.

Evlilik İçi Rıza Kavramı: “Evet” Her Zaman Gerçek Bir “Evet” midir?

Evlilik, cinsel ilişki için genel ve süresiz bir “açık çek” değildir. Her bir cinsel eylem için o an ve o koşulda, özgür iradeye dayalı, bilinçli ve açık bir rıza gereklidir. Baskı, korku, tehdit veya suçluluk duygusu altında verilen “evet” gerçek bir rıza değildir.

Eşlerden birinin yorgun olması, hasta olması, o an istememesi gibi durumlar son derece doğaldır ve diğer eşin buna saygı göstermesi gerekir. Israr, zorlama, suçlama veya küsme gibi davranışlarla elde edilen bir “izin”, hukuken geçerli bir rıza sayılmaz ve bu şekilde gerçekleşen cinsel birleşme cinsel saldırı suçunu oluşturabilir.

Şikayet Süresi ve Zamanaşımı: Hakkınızı Kaybetmeyin, Zamanında Harekete Geçin!

Cinsel suçlarda hak arama sürecini başlatmak için belirli süreler öngörülmüştür. Bu sürelerin kaçırılması, ne yazık ki adaletin sağlanmasını engelleyebilir.

Cinsel Tacizde Şikayet Süresi (TCK m.105)

Cinsel taciz suçu (TCK m.105), kural olarak şikayete bağlı bir suçtur. Mağdurun, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunması gerekir. Bu süre hak düşürücü bir süredir; yani sürenin geçmesiyle şikayet hakkı ortadan kalkar ve suç takip edilemez hale gelir.

Cinsel Saldırıda Şikayet ve Dava Zamanaşımı (TCK m.102)

Basit cinsel saldırı (TCK m.102/1, birinci cümle) şikayete bağlıdır ve burada da 6 aylık şikayet süresi geçerlidir. Ancak cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde (TCK m.102/1, ikinci cümle) yine şikayete bağlıdır ve 6 aylık süre uygulanır.

Nitelikli cinsel saldırı (TCK m.102/2 – vücuda organ veya sair bir cisim sokulması, yani tecavüz) ve bu suçun eşe karşı işlenmesi durumunda ise suç, şikayete bağlı değildir. Savcılık, suçu öğrendiği anda resen (kendiliğinden) soruşturma başlatır. Bu durumda şikayet bir “ihbar” niteliğindedir.

Şikayete tabi olmayan cinsel saldırı suçlarında dava zamanaşımı süreleri TCK m.66’ya göre belirlenir ve suçun ağırlığına göre değişir. Örneğin, TCK m.102/2 kapsamındaki nitelikli cinsel saldırı suçunda temel dava zamanaşımı süresi genellikle 15 yıldır. Bu süre, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar.

Süreler Ne Zaman Başlar? Kritik Anlar

Şikayet süresi, mağdurun hem fiili (eylemi) hem de faili (suçu işleyeni) öğrendiği tarihten itibaren başlar. Evlilik içinde fail zaten belli olduğundan, genellikle eylemin gerçekleştiği veya son bulduğu (eğer devam eden bir eylemse) tarih esas alınır. Zamanaşımı süreleri ise genellikle suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

İspat Yükü ve Deliller: Evlilikte Cinsel Tacizi İspatlamak Zor Ama İmkansız Değil

Evlilikte cinsel tacizin ispatı, suçun mahremiyet içinde ve genellikle tanık olmadan işlenmesi nedeniyle zorluklar içerebilir. Ancak bu, adaletin sağlanamayacağı anlamına gelmez. Hukuk sistemimiz, bu tür suçların özelliğini dikkate alarak delil değerlendirmesinde farklı yaklaşımlar sergileyebilir.

Neden Zordur? Mahremiyetin Gölgesindeki Suç

Evlilik içi cinsel suçların ispatındaki temel zorluklar şunlardır:

  • Tanık Yokluğu: Bu tür eylemler genellikle eşlerin yalnız olduğu ortamlarda gerçekleşir.
  • Fiziksel Delil Azlığı: Özellikle cinsel tacizde veya rıza dışı ama fiziksel zorlama içermeyen cinsel birleşmelerde (örneğin uyku sırasında) somut tıbbi delil bulmak zor olabilir.
  • Utanç ve Korku: Mağdurlar yaşadıklarını anlatmaktan çekinebilir, aile baskısı veya toplumsal damgalanma korkusuyla delilleri zamanında toplayamayabilirler.
  • “Evlilik Hakkı” Yanılgısı: Failin veya çevrenin, evlilik içinde böyle bir “hak” olduğu yönündeki yanlış inancı, mağdurun durumunu daha da zorlaştırabilir.

Kullanılabilecek Delil Türleri: Sessizliğin Sesi Olmak

Zorluklara rağmen, evlilik içi cinsel suçların ispatında kullanılabilecek pek çok delil türü mevcuttur:

  • Mağdurun Beyanı ve İstikrarlı Anlatımları: Cinsel suçlarda mağdurun beyanı son derece önemlidir. Çelişkisiz, samimi ve hayatın olağan akışına uygun anlatımlar, Yargıtay kararlarında da sıkça vurgulandığı gibi, başlı başına önemli bir delil teşkil edebilir.
  • Tanık Beyanları: Doğrudan olaya tanık olmasalar bile, mağdurun olay sonrası durumu, anlattıkları, ruh hali, failin genel davranışları hakkında bilgi verebilecek aile üyeleri, arkadaşlar, komşular veya iş arkadaşları tanık olarak dinlenebilir.
  • Doktor Raporları (Fiziksel ve Psikolojik): Cinsel saldırı sonrası hemen alınacak adli tıp raporları (fiziksel yaralanma, meni örneği vb.) kritik öneme sahiptir. Ayrıca, yaşanan travmanın etkilerini gösteren psikiyatri veya psikolog raporları da önemli destekleyici delillerdir.
  • Mesajlar, E-postalar, Ses Kayıtları, Sosyal Medya Yazışmaları: Failin tehdit, ikrar, özür veya taciz içeren iletişim kayıtları önemli deliller olabilir. Ancak bu tür delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması gerekir. Gizlice alınan ses kaydının delil değeri tartışmalı olup, somut olaya göre değerlendirilir.
  • Günlükler, Notlar: Mağdurun olayları ve duygularını kaydettiği günlükler veya notlar, beyanlarını destekleyici nitelikte olabilir.
  • Failin İkrarı veya Dolaylı İfadeleri: Failin başkalarına veya mağdura karşı yaptığı, suçu ima eden veya kabul eden beyanları delil olabilir.
  • Uzman Mütalaaları: Adli tıp uzmanı, psikolog veya psikiyatrist gibi uzmanlardan alınan bilimsel görüşler, mahkemenin olayı anlamlandırmasına yardımcı olabilir.

Delillerin Toplanması ve Korunması İçin Hayati İpuçları

Eğer bir cinsel saldırıya veya tacize maruz kaldıysanız, mümkün olan en kısa sürede:

  • Güvenli Bir Yere Geçin: Öncelikle kendi güvenliğinizi sağlayın.
  • Yıkanmayın, Giysilerinizi Değiştirmeyin: Cinsel saldırı durumunda, üzerinizdeki delillerin (sperm, kıl, deri döküntüsü vb.) kaybolmaması için yıkanmamak, duş almamak ve giysileri değiştirmemek önemlidir. Bu giysiler bir poşette saklanarak polise teslim edilmelidir.
  • Hemen Tıbbi Yardım Alın: En yakın sağlık kuruluşuna giderek muayene olun ve durumu anlatın. Adli rapor düzenlenmesini talep edin.
  • Polise veya Savcılığa Başvurun: Durumu kolluk kuvvetlerine (polis, jandarma) veya doğrudan Cumhuriyet Savcılığı’na bildirin.
  • Her Şeyi Not Edin: Olayın tarihi, saati, yeri, nasıl olduğu, failin söyledikleri, sizin tepkileriniz gibi tüm detayları hatırladığınız kadarıyla yazın.
  • Mesajları, E-postaları Saklayın: Failden gelen tehdit, özür veya olaya ilişkin herhangi bir mesajı silmeyin, ekran görüntüsü alın.
  • Güvendiğiniz Kişilerle Paylaşın: Yaşadıklarınızı güvendiğiniz bir arkadaşınızla, aile üyenizle veya bir destek kuruluşuyla paylaşmak hem psikolojik olarak size yardımcı olur hem de bu kişiler ileride tanık olabilirler.
  • Hukuki Destek Alın: Mutlaka bir avukata danışın. Avukatınız, haklarınızı korumanızda, delillerin doğru şekilde toplanmasında ve hukuki sürecin takibinde size yol gösterecektir. ([Aşık Hukuk Bürosu İletişim Sayfası](https://asikhukukburosu.com.tr/iletisim) üzerinden bize ulaşabilirsiniz.)

 

Örnek Olay 1: Israrlı Cinsel Talepler ve Psikolojik Baskı Sonucu Gelen Şikayet

Ayşe Hanım, 10 yıllık evli ve iki çocuk annesidir. Eşi Ahmet Bey, son birkaç yıldır Ayşe Hanım’ın isteksizliğine rağmen sürekli olarak cinsel ilişki talebinde bulunmakta, reddedildiğinde ise evi terk etmekle tehdit etmekte, hakaretler etmekte ve çocukları annelerine karşı kışkırtmaktadır. Ayşe Hanım, bu durumun artık katlanılmaz bir hal alması ve psikolojisinin bozulması üzerine bir avukata başvurarak eşinin kendisine yönelik “ısrarlı cinsel taleplerle psikolojik baskı kurarak cinsel tacizde bulunduğu ve zaman zaman rızası dışında fiziksel temasta bulunduğu” gerekçesiyle şikayetçi olmuştur. Yapılan soruşturmada, Ayşe Hanım’ın istikrarlı beyanları, psikolog raporu ve yakın çevresinden birkaç kişinin Ahmet Bey’in baskıcı tutumlarına dair tanıklıkları delil olarak kabul edilmiş, Ahmet Bey hakkında cinsel taciz ve basit cinsel saldırı suçlarından dava açılmıştır.

Örnek Olay 2: Fiziksel Zorlama ve Alkolün Etkisiyle Gerçekleşen Saldırı Sonrası Hukuki Mücadele

Fatma Hanım, eşi Mehmet Bey’in alkollü olduğu bir gece, kendisinin kesin bir dille reddetmesine rağmen fiziksel olarak zorlanarak cinsel ilişkiye maruz kalmıştır. Olay sonrası büyük bir travma yaşayan Fatma Hanım, ertesi gün bir kadın sığınma evine başvurmuş ve oradaki yetkililerin yardımıyla hastaneden adli rapor alarak savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Mehmet Bey savunmasında, alkollü olduğunu ve olayı net hatırlamadığını, eşinin rızası olduğunu düşündüğünü iddia etmiştir. Ancak Fatma Hanım’ın vücudundaki darp izlerini gösteren adli rapor, olay sonrası hemen yardım talep etmesi, istikrarlı ve çelişkisiz anlatımları, Mehmet Bey’in alkolün etkisiyle iradesinin zayıflamış olmasının suçu ortadan kaldırmayacağı gerçeğiyle birleşince, Mehmet Bey hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan (eşe karşı tecavüz) kamu davası açılmış ve yargılama sonucunda mahkumiyet kararı verilmiştir.

Tablo: Evlilik İçi Cinsel Suçlara Genel Bir Bakış

Suç Tipi TCK Maddesi Şikayet Durumu Yaptırımı (Özet) Temel Unsur
Cinsel Saldırı (Basit – Vücut Dokunulmazlığının İhlali, Sarkıntılık Düzeyinde) TCK m.102/1, c.2 Mağdurun Şikayetine Bağlı (6 ay içinde) 2 yıldan 5 yıla kadar hapis Rıza dışı, cinsel amaçlı bedensel temas (sarkıntılık)
Cinsel Saldırı (Basit – Vücut Dokunulmazlığının İhlali, Sarkıntılığı Aşan) TCK m.102/1, c.1 Mağdurun Şikayetine Bağlı (6 ay içinde) 5 yıldan 10 yıla kadar hapis Rıza dışı, cinsel amaçlı bedensel temas (sarkıntılığı aşan)
Cinsel Saldırı (Nitelikli – Vücuda Organ veya Sair Cisim Sokulması) TCK m.102/2 Şikayete Bağlı Değil (Re’sen Takip) 12 yıldan az olmamak üzere hapis Rıza dışı vajinal, anal veya oral yoldan organ/cisim sokulması
Cinsel Saldırı (Nitelikli – Eşe Karşı İşlenmesi) TCK m.102/2 (Eşe karşı işlenmesi halinde şikayete tabi değil) Şikayete Bağlı Değil Ceza artırımı uygulanabilir (Genel hükümlere göre 12 yıldan az olmamak üzere hapis) Yukarıdaki fiilin eşe karşı işlenmesi
Cinsel Taciz TCK m.105/1 Mağdurun Şikayetine Bağlı (6 ay içinde) 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası Rıza dışı, cinsel amaçlı rahatsız edici söz, davranış (fiziksel temas yok)

Not: Tablodaki yaptırımlar temel haller için özetlenmiştir. Suçun işleniş şekli, nitelikli haller ve diğer faktörler cezayı etkileyebilir. Güncel ve detaylı bilgi için bir avukata danışmanız önemlidir.

Dava Süreci Adım Adım: Hak Arama Yolculuğunda Sizi Neler Bekliyor?

Evlilik içi cinsel suçlarda hukuki süreç, mağdurun şikayeti veya durumun savcılığa intikali ile başlar. Bu süreç karmaşık ve yıpratıcı olabileceğinden, bir avukatla çalışmak büyük önem taşır.

Şikayet ve Soruşturma Aşaması: İlk Adımlar

  • Karakola, Jandarmaya veya Savcılığa Başvuru: Mağdur, yaşadığı cinsel taciz veya saldırıyı en yakın polis merkezine, jandarma karakoluna veya doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe ile veya sözlü olarak bildirebilir.
  • Delillerin Sunulması ve Toplanması: Başvuru sırasında mevcut deliller (mesaj kayıtları, tanık bilgileri, raporlar vb.) sunulur. Savcılık, gerekli görürse ek delillerin toplanması için talimat verir (örneğin, adli tıp muayenesi, olay yeri incelemesi, tanık dinlenmesi).
  • İfade Verme Süreci (Adli Görüşme Odaları – AGO): Mağdurun ifadesi, genellikle bu konuda eğitimli uzmanların bulunduğu, çocuk veya travma mağdurları için özel olarak tasarlanmış Adli Görüşme Odaları’nda (AGO) alınır. Bu, mağdurun ikincil bir travma yaşamasını engellemeyi amaçlar.
  • Şüphelinin İfadesinin Alınması: Şikayet edilen eşin (şüphelinin) de ifadesine başvurulur.
  • Soruşturma Sonucu: Savcı, toplanan delillere göre ya kamu davası açılmasına (iddianame düzenleyerek) ya da kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik) karar verir. Takipsizlik kararına itiraz hakkı bulunmaktadır.

Kovuşturma (Dava) Aşaması: Mahkeme Süreci

  • İddianamenin Kabulü ve Mahkeme Süreci: Savcının iddianamesi mahkeme tarafından kabul edilirse, ceza davası açılmış olur ve kovuşturma aşaması başlar. Yetkili mahkeme genellikle Ağır Ceza Mahkemesi veya Asliye Ceza Mahkemesi’dir.
  • Duruşmalar, Tanık Dinlenmesi, Delil Tartışması: Mahkeme duruşmalar düzenler, tarafları (müşteki/mağdur ve sanık/fail), vekillerini ve tanıkları dinler. Sunulan deliller tartışılır.
  • Karar Aşaması: Yargılama sonunda mahkeme, sanığın suçlu olup olmadığına (beraat veya mahkumiyet) ve suçlu bulunursa ne ceza alacağına karar verir.

Koruyucu ve Önleyici Tedbirler (6284 Sayılı Kanun)

Cinsel şiddet mağdurları, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında çeşitli koruyucu ve önleyici tedbirlerden yararlanabilirler. Bu tedbirler, ceza davasından bağımsız olarak talep edilebilir:

  • Uzaklaştırma Kararı: Şiddet uygulayan eşin ortak konuttan veya mağdurun bulunduğu yerlerden uzaklaştırılması.
  • İletişim Araçlarıyla Rahatsız Etmeme: Telefon, mesaj, sosyal medya vb. yollarla mağdurun rahatsız edilmesinin engellenmesi.
  • Şiddet Mağdurları İçin Destek Hizmetleri: Barınma yeri sağlanması (sığınmaevi), maddi yardım, psikolojik ve hukuki destek gibi hizmetler.

Bu tedbirler için Aile Mahkemesi’ne başvurulabilir. Acil durumlarda kolluk kuvvetleri de geçici tedbir kararı alabilir.

Evlilikte Cinsel Saldırı ve Tacizin Hukuki Sonuçları: Yalnızca Ceza Değil

Evlilik içinde yaşanan cinsel suçların, fail açısından cezai sorumluluk doğurmasının yanı sıra, evlilik birliği ve aile hukuku açısından da önemli sonuçları vardır.

Cezai Yaptırımlar (Hapis Cezası vb.)

Yukarıda da belirtildiği gibi, TCK kapsamında cinsel taciz suçuna 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası, cinsel saldırı suçuna ise eylemin niteliğine göre 5 yıldan başlayıp, nitelikli hallerde (örneğin eşe karşı tecavüz) 12 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezaları öngörülmüştür.

Boşanma Davasına Etkisi (Kusur, Tazminat)

Eşe karşı işlenen cinsel suçlar, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan ağır kusurlu davranışlardır ve Medeni Kanunumuza göre özel bir boşanma sebebi olan ” Haysiyetsiz Hayat Sürme ” (TMK m.163) veya genel boşanma sebebi olan “Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması” (TMK m.166) kapsamında değerlendirilebilir. Bu durum:

  • Kusur Durumu: Cinsel saldırı veya tacizde bulunan eş, boşanmada tam kusurlu sayılır.
  • Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri: Kusurlu eşten, mağdur eş lehine daha yüksek miktarda maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Özellikle cinsel saldırı, kişilik haklarına ağır bir saldırı olduğundan yüksek manevi tazminata hükmedilmesi olasıdır. ([Boşanmada Maddi ve Manevi Tazminat](/bosanmada-maddi-manevi-tazminat-asikhukukburosu) başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.)

Velayet Kararlarına Etkisi

Eğer çiftin ortak çocukları varsa, cinsel suç işleyen bir eşin bu davranışı, çocukların velayeti konusunda verilecek kararda da dikkate alınır. Çocuğun üstün yararı ilkesi gereği, şiddet uygulayan veya cinsel suç işleyen bir ebeveyne velayetin verilmesi uygun görülmeyebilir veya kişisel ilişkisi sınırlandırılabilir.

Pratik İpuçları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler: Sessizliğinizi Bozun

Evlilikte cinsel taciz veya saldırıya maruz kalıyorsanız, unutmayın ki yalnız değilsiniz ve bu durum sizin suçunuz değil.

  • Sessiz Kalmayın: İlk Adımı Atmak En Zorudur: Yaşadıklarınızı görmezden gelmek veya sineye çekmek, sorunu çözmeyecektir. Aksine, faili daha da cesaretlendirebilir.
  • Güvendiğiniz Kişilerle Durumu Paylaşın: Bir arkadaş, aile üyesi veya bir destek hattı ile konuşmak, hem duygusal yükünüzü hafifletir hem de sonraki adımlar için güç verir.
  • Profesyonel Destek Alın (Avukat, Psikolog): Bir avukat, haklarınızı ve yasal süreci anlamanıza yardımcı olurken; bir psikolog veya terapist, yaşadığınız travmayla başa çıkmanız için size destek olacaktır.
  • Delilleri Mümkün Olduğunca Erken Toplayın ve Saklayın: Olayın hemen ardından tıbbi yardım almak, mesajları saklamak, yaşananları not etmek önemlidir.
  • Haklarınızı Bilin: Evli olmanız, cinsel dokunulmazlığınızdan feragat ettiğiniz anlamına gelmez. Rızanız olmadan size yönelik hiçbir cinsel eyleme katlanmak zorunda değilsiniz.
  • Kendinizi Suçlamayın: Ne giydiğiniz, ne söylediğiniz veya ne yaptığınız, cinsel şiddeti asla haklı çıkarmaz. Suçlu olan siz değil, faildir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS) – Evlilikte Cinsel Suçlar Hakkında Merak Edilenler

Soru 1: Eşimle cinsel ilişkiye girmek istemediğimde ısrar ediyor, bu suç mu? Evlilikte cinsel ilişki bir görev midir?Cevap 1: Evlilik, cinsel ilişki için genel ve koşulsuz bir rıza anlamına gelmez. Her bir cinsel eylem için o anki özgür iradenize dayalı, açık ve net bir rızanızın olması gerekir. Eşinizin cinsel ilişki için ısrar etmesi, sizi istemediğiniz bir şeye zorlaması, baskı yapması veya tehdit etmesi durumunda rızanızın varlığından söz edilemez. Bu tür davranışlar, eylemin niteliğine göre cinsel taciz (TCK 105) veya cinsel saldırı (TCK 102) suçlarını oluşturabilir. Evlilikte eşlerin birbirlerine karşı sadakat ve birlikte yaşama yükümlülükleri olsa da, bu durum bir eşin diğerini cinsel ilişkiye zorlama hakkı olduğu anlamına kesinlikle gelmez.

Soru 2: Eşimin bana yönelik cinsel tacizini veya saldırısını nasıl ispatlayabilirim? Genellikle kimse görmüyor, kimse bana inanmazsa ne yapacağım?Cevap 2: Evlilik içi cinsel suçların ispatı zor olabilir ancak imkansız değildir. Öncelikle sizin tutarlı, samimi ve çelişkisiz beyanlarınız çok önemlidir ve Yargıtay kararlarında da sıkça vurgulandığı üzere, başka delillerle desteklendiğinde mahkumiyet için yeterli olabilir. Bunun dışında, olay sonrası alacağınız doktor raporları (fiziksel veya psikolojik travmaya dair), eşinizin size gönderdiği tehdit veya ikrar içeren mesajlar, ses kayıtları (hukuka uygunluğu ayrıca değerlendirilir), durumu paylaştığınız kişilerin (aile, arkadaş) tanıklıkları, varsa çocukların pedagog eşliğinde vereceği bilgiler önemli delillerdir. Bir avukattan profesyonel destek almanız, delillerin doğru şekilde toplanması ve sunulması açısından hayati önem taşır. Unutmayın, hukuk sistemi bu tür suçların mahremiyetini ve ispat zorluğunu dikkate almaktadır.

Soru 3: Eşimi cinsel suçtan şikayet etmek için ne kadar sürem var? Süreyi kaçırırsam ne olur?Cevap 3: Süreler, suçun niteliğine göre değişir. Cinsel taciz suçu (TCK m.105) şikayete bağlı bir suçtur ve fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunmanız gerekir. Bu süre hak düşürücü süredir, yani kaçırılırsa şikayet hakkınız ortadan kalkar. Basit cinsel saldırının bazı türleri (TCK m.102/1) de şikayete bağlı olup aynı 6 aylık süre geçerlidir. Ancak, nitelikli cinsel saldırı (TCK m.102/2 – örn: tecavüz) ve bu suçun eşe karşı işlenmesi durumu şikayete bağlı değildir. Savcılık bu durumu öğrendiğinde kendiliğinden soruşturma başlatır. Bu suçlarda daha uzun olan dava zamanaşımı süreleri (suçun ağırlığına göre TCK m.66 uyarınca 8, 15, 20 yıl gibi) geçerlidir. Detaylı bilgi için bir avukata danışmanız en sağlıklısıdır.

Soru 4: Şikayetçi olursam eşim hapse girer mi? Ya çocuklarımız ne olacak, onlara ne söylerim? Bu durum boşanmamıza neden olur mu?Cevap 4: Eşinizin ceza alıp almayacağı ve alacaksa ne tür bir ceza (hapis, adli para cezası vb.) alacağı, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve mahkemenin takdirine bağlıdır. Cinsel suçlar ciddi yaptırımlar içeren suçlardır. Çocukların durumu her zaman önceliklidir. Bu süreçte çocukların psikolojik olarak en az etkilenmesi için profesyonel destek (pedagog, psikolog) almanız çok önemlidir. Velayet ve kişisel ilişki konuları, boşanma davası veya ayrı bir dava ile çocuğun üstün yararı gözetilerek düzenlenir. Evet, eşin cinsel suç işlemesi, evlilik birliğini temelinden sarstığı için önemli bir boşanma sebebidir ve sizin için boşanma davası açma hakkı doğurur. Bu süreçte bir avukattan kapsamlı danışmanlık almanız tüm bu konuları yönetmenize yardımcı olacaktır.

Soru 5: Boşanma davası açmadan da eşimi evlilikte cinsel taciz veya saldırıdan dolayı şikayet edebilir miyim? Bu şikayet daha sonra boşanma davamda işe yarar mı?Cevap 5: Evet, kesinlikle. Ceza şikayeti ile boşanma davası birbirinden bağımsız süreçlerdir. Eşinize karşı cinsel taciz veya saldırı nedeniyle şikayette bulunmak için boşanma davası açmış olmanız veya açmayı düşünüyor olmanız gerekmez. Yaptığınız ceza şikayeti ve sonucunda açılacak ceza davası, eğer daha sonra bir boşanma davası açarsanız, orada eşinizin ağır kusurlu olduğunu ispatlamak için çok önemli bir delil teşkil edecektir. Ceza davasında verilen bir mahkumiyet kararı, boşanma davasında tazminat ve velayet gibi konularda lehinize önemli bir etki yaratabilir.

Evlilik İçi Cinsel Saldırı/Taciz Nedeniyle Örnek Şikayet Dilekçesi

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

[Şikayette Bulunulan Yer, Örn: İSTANBUL]

ŞİKAYETÇİ (MÜŞTEKİ) : Adınız Soyadınız (TC Kimlik No: XXXXXXXXXXX)

Adresiniz

VEKİLİ : Av. Murteza Osman AŞIK (Eğer vekil varsa)

Aşık Hukuk Bürosu Adresi

ŞÜPHELİ : Eşinizin Adı Soyadı (TC Kimlik No: YYYYYYYYYYY – Biliniyorsa)

Eşinizin Adresi (Ortak konut veya bilinen son adresi)

SUÇ : Eşe Karşı Nitelikli Cinsel Saldırı (TCK m. 102/2), Cinsel Taciz (TCK m. 105), Tehdit (TCK m. 106), Hakaret (TCK m. 125), Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma (TCK m. 109) (Not: Maruz kalınan eylemlere göre suç vasıfları değişebilir ve çoğaltılabilir. Bu kısım bir avukat tarafından detaylı değerlendirilmelidir.)

SUÇ TARİHİ VE YERİ : XX.XX.XXXX tarihi ve devam eden tarihler / En son XX.XX.XXXX tarihinde [Olayın Yaşandığı Yer, Örn: Ortak Konut Adresi]

AÇIKLAMALAR :

1. Şüpheli [Eşinizin Adı Soyadı] ile [Evlilik Tarihiniz] tarihinden beri resmi olarak evliyiz ve bu evlilikten [Çocuk Sayısı] müşterek çocuğumuz bulunmaktadır / bulunmamaktadır. Evliliğimizin son [Süre, örn: 2 yılı] içerisinde şüpheli eşimin bana karşı tutum ve davranışları çekilmez bir hal almış, psikolojik ve cinsel şiddeti sistematik bir boyuta ulaşmıştır.

2. Özellikle [Olayın Başlangıç Tarihi] tarihinden itibaren şüpheli, benim isteğim ve rızam olmamasına rağmen benimle cinsel ilişkiye girmek için yoğun baskı kurmaya başlamıştır. Bu baskılar, zaman zaman fiziksel zorlamaya varmış, cinsel birlikteliği reddettiğimde ise tarafıma yönelik ağır hakaretlerde ([Örnek Hakaretler]) bulunmuş ve tehditler ([Örnek Tehditler, örn: “Seni boşamam, rezil ederim”, “Çocukları sana göstermem” vb.]) savurmuştur. Bu durum, evlilikte cinsel taciz boyutunu aşarak cinsel saldırıya dönüşmüştür.

3. En son [Son Olay Tarihi, Örn: XX.XX.XXXX] tarihinde, saat [Saat, Örn: 23:00] sularında, ortak konutumuzun yatak odasında, şüpheli eşim alkollü bir şekilde eve gelmiş ve benimle cinsel ilişkiye girmek istemiştir. Kendisine yorgun olduğumu, istemediğimi ve rızamın olmadığını açıkça beyan etmeme rağmen, “Evliyiz, karımsın, benimle birlikte olmak zorundasın” gibi ifadeler kullanarak üzerime gelmiş, kollarımı tutarak ve fiziksel güç kullanarak beni yatağa yatırmış ve rızam hilafına benimle cinsel ilişkiye girmiştir. Bu sırada çırpınmalarıma, bağırmalarıma ve karşı koymalarıma aldırış etmemiştir. Bu eylem, TCK m.102/2 kapsamında nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturmaktadır.

4. Yaşanan bu son olaydan önce de defalarca benzer durumlar yaşanmıştır. Şüpheli, [Önceki Olaylara Örnekler: Belirli tarihlerde yaşanan zorlamalar, istenmeyen cinsel içerikli mesajlar, pornografik içerik izlemeye zorlama, rıza dışı dokunmalar vb. detaylıca anlatılmalıdır]. Bu durumlar nedeniyle psikolojim son derece bozulmuş, kendimi sürekli baskı altında ve güvensiz hissetmekteyim. Yaşadığım bu travmayı [Yakınınıza Anlattıysanız İsimleri] isimli yakınlarımla paylaştım, kendileri bu hususta tanıklık yapabilirler.

5. Şüphelinin bu eylemleri nedeniyle [Alınan Doktor Raporu Varsa: XX Hastanesi’nden XX tarihli adli raporumda da görüleceği üzere vücudumda ekimozlar/zorlama belirtileri tespit edilmiştir. / Psikolojik destek alıyorsanız: XX Psikiyatri Kliniği’nden aldığıma dair belgeler ektedir.] Şüphelinin tarafıma gönderdiği tehdit ve taciz içerikli mesajların ekran görüntüleri de dilekçemiz ekinde sunulmuştur (DELİL-1).

6. Şüphelinin sistematik hale gelen bu eylemleri, evlilik birliğinin bana yüklediği hiçbir görevin kötüye kullanılması için gerekçe olamaz. Evlilik, bir eşin diğer eşin bedeni üzerinde sınırsız bir tasarruf hakkı olduğu anlamına gelmemektedir. Her bireyin cinsel dokunulmazlığı evlilik içinde de kutsaldır ve rıza dışı her türlü cinsel eylem suçtur.

HUKUKİ NEDENLER : TCK m. 102, m. 105, m. 106, m. 109, m. 125, CMK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

DELİLLER :

1. Mağdur Beyanı (Detaylı ifademde tüm ayrıntıları anlatacağım)

2. Tanık Beyanları ([Tanık İsimleri ve Adresleri])

3. [Varsa Doktor Raporları, Adli Tıp Raporları]

4. [Mesaj Ekran Görüntüleri, Ses Kayıtları (Hukuka uygunluğu değerlendirilmeli), E-postalar]

5. [Günlük, Notlar (Varsa)]

6. Ve sair her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve soruşturma sırasında re’sen tespit edilecek diğer hususlar göz önüne alınarak;

1. Şüpheli [Eşinizin Adı Soyadı] hakkında derhal soruşturma başlatılarak eylemlerine uyan suçlardan dolayı cezalandırılması için kamu davası açılmasına,

2. Şahsımın ve varsa çocuklarımın can güvenliğinin sağlanması amacıyla 6284 Sayılı Kanun kapsamında gerekli koruyucu tedbirlerin (uzaklaştırma, iletişim araçlarıyla rahatsız etmeme vb.) ivedilikle alınmasına,

Karar verilmesini saygılarımla talep ederim. XX.XX.XXXX

Şikayetçi (Müşteki)

Adınız Soyadınız

(İmza)

Ekler:

1. Kimlik Fotokopisi

2. [Varsa Doktor Raporları]

3. [Mesaj Ekran Görüntüleri vb. Deliller]

(Not: Bu dilekçe örneği genel bir bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Her somut olay farklıdır ve dilekçenin bir avukat tarafından özel olarak hazırlanması hak kaybı yaşanmaması adına önemlidir.)

Güvende Olmak ve Adalete Ulaşmak Herkesin Temel Hakkıdır

Evlilikte cinsel taciz ve saldırı, derin yaralar açan, mağdurun hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını derinden etkileyen suçlardır. Bu suçlara maruz kalmak sizin hatanız değildir ve bu durumla tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz. Sessizliğinizi bozmak, atılacak en önemli adımdır. Unutmayın ki, hukuk sistemi sizin yanınızdadır ve haklarınızı korumak için vardır.

Hakkını Aramaktan Korkma: Sessizliğin Esiri Olma

Eğer evliliğinizde cinsel şiddete maruz kalıyorsanız, korku, utanç veya çaresizlik duygularıyla hareket etmek yerine haklarınızı öğrenmek ve kullanmak için adım atın. Sessizlik, sadece failin eylemlerine devam etmesine ve şiddetin sürmesine neden olur.

Profesyonel Hukuki Destek Almanın Önemi

Bu karmaşık ve hassas süreçte bir avukatın rehberliği hayati önem taşır. Aşık Hukuk Bürosu olarak, evlilikte cinsel taciz ve saldırı mağdurlarına hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmetleri sunmaktayız. Sürecin her aşamasında yanınızda olarak, haklarınızı en etkin şekilde savunmanıza yardımcı olabiliriz. ([Boşanma Avukatı](/etiket/bosanma-avukati) sayfamızdan da destek alabilirsiniz.)

Psikolojik Destek ve Dayanışma Ağları

Hukuki sürecin yanı sıra, yaşadığınız travmanın üstesinden gelmek için psikolojik destek almak da çok önemlidir. Ayrıca, kadın dayanışma merkezleri ve sivil toplum kuruluşları da size bu süreçte yol gösterebilir ve destek olabilir.

Umut Hep Var: Yeni Bir Başlangıç Mümkün

Adalete ulaşmak ve güvenli bir hayata adım atmak mümkündür. Yaşadığınız zorluklar ne olursa olsun, umudunuzu kaybetmeyin. Doğru adımlarla ve doğru destekle, bu karanlık süreçten aydınlığa çıkabilirsiniz.

 

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu