CEZA HUKUKUMAKALELER

Şantaj Suçu (Savunma Dilekçesi)

Türk Ceza Kanunu'nda Şantaj Suçu (TCK 107)

Şantaj, Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde, herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma veya açığa çıkarma tehdidiyle korkutma, baskı veya yıldırma olarak tanımlanmaktadır. Fransızca “chantage” kelimesinden Türkçeye geçen bu terim , hukuki anlamda daha spesifik bir çerçeveye oturtulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 107. maddesinde düzenlenen şantaj suçu, “Kişilere Karşı Suçlar” ana başlığı altında, “Hürriyete Karşı Suçlar” bölümünde yer almaktadır. Bu konumlandırma, şantaj suçunun temel olarak bireyin irade serbestisini, yani özgürce karar verme ve hareket etme hürriyetini korumayı amaçladığını göstermektedir.  

Şantaj suçu, genel bir suç tipi olan tehdit suçunun (TCK m. 106) özel bir görünüm şekli olarak kabul edilir. Tehdit suçu genel anlamda bir kişiyi korkutmayı hedeflerken, şantaj bu korkutmayı belirli bir amaca ulaşmak için araçsallaştırır. Şantaj suçunun koruduğu hukuki değer incelendiğinde, TCK’daki “Hürriyete Karşı Suçlar” bölümünde yer alması öncelikle irade ve hareket serbestisini hedef aldığını gösterse de , özellikle TCK 107. maddenin ikinci fıkrasının (TCK 107/2) şeref ve saygınlığa yönelik tehditleri kapsaması ve suçun unsurlarından olan haksız çıkar sağlama amacının sıklıkla maddi menfaat içermesi, suçun aynı zamanda onur, itibar ve dolaylı olarak malvarlığı değerlerini de koruma altına aldığını ortaya koymaktadır. Bu çok yönlü koruma, kanun koyucunun bu tür bir zorlamayı ne denli ciddi gördüğünü ve bireyin farklı değerlerini bütüncül bir yaklaşımla güvence altına almayı hedeflediğini vurgular.  

1.2. Toplumsal Önemi ve Güncel Yansımaları

Günümüzde teknolojinin gelişimiyle birlikte şantaj suçunun işleniş biçimleri de çeşitlenmiştir. Özellikle internet, sosyal medya platformları, anlık mesajlaşma uygulamaları ve hatta casus yazılımlar aracılığıyla şantaj suçlarının işlendiği sıkça görülmektedir. Mağdurun rızasıyla veya rızası dışında elde edilen özel fotoğraf veya videoların (“resimli şantaj”, “video ile şantaj”) ifşa edileceği tehdidiyle menfaat temin etmeye çalışma, bu suçun modern tezahürlerinin başında gelmektedir. İnternetin sağladığı anonimlik imkanı, faillerin kimliklerini gizlemesini kolaylaştırsa da, dijital eylemler genellikle takip edilebilir izler bırakmakta ve hukuki süreçlerin işletilmesine olanak tanımaktadır. Bu durum, şantaj suçuyla mücadelenin ve bireysel hakların korunmasının dijital çağda da önemini koruduğunu göstermektedir.  

2. Yasal Düzenleme: TCK Madde 107

2.1. TCK Madde 107’nin Tam Metni

5237 sayılı Türk Ceza…source kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.*

(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.

(Ek cümle:12/5/2022-7406/6 md.) Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz.

Bu madde metni, şantaj suçunun iki temel işleniş biçimini ve cezasını ortaya koymaktadır. İkinci fıkra, 2005 yılında yapılan bir değişiklikle maddeye eklenmiştir. Ayrıca 2022 yılında yapılan bir değişiklikle, suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir.  

2.2. Kanun Koyucunun Amacı ve Maddenin Gelişimi

TCK m. 107’nin düzenlenmesindeki temel amaç, bireylerin irade serbestisini özel bir tehdit türüne karşı korumaktır. Maddenin ikinci fıkrasının 2005 yılında eklenmesinin özel bir nedeni bulunmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bir kararında da belirtildiği üzere, bir kişinin yarar sağlamak amacıyla başkasının şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları açıklayacağı veya isnat edeceği yönündeki tehditlerin, TCK m. 106’daki genel tehdit suçunun “sair kötülük” unsuru kapsamında değerlendirilmesinin yetersiz kaldığı düşünülmüştür. Bu tür tehditlerin yarattığı özel haksızlık ve mağdur üzerindeki baskı dikkate alınarak, bu eylemleri daha ağır ve spesifik bir yaptırıma bağlamak amacıyla TCK m. 107/2 hükmü ihdas edilmiştir. Bu değişiklik, kanun koyucunun, itibar ve onura yönelik tehditleri kullanarak haksız menfaat elde etme girişimlerini özel olarak ele alma ve cezalandırma iradesini yansıtmaktadır.  

3. Şantajın Farklı Biçimleri: TCK 107/1 ve TCK 107/2 Karşılaştırması

TCK m. 107, şantaj suçunun iki farklı işleniş biçimini tanımlamaktadır. Bu iki fıkra arasındaki temel farklar, tehdidin kaynağı ve failin özel kastının varlığı noktalarında ortaya çıkmaktadır.

3.1. TCK 107/1: Hak veya Yükümlülük Kullanımı Yoluyla Zorlama

Bu fıkra, failin sahip olduğu bir hakkı kullanacağından veya kullanmayacağından ya da yerine getirmekle yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahsederek, mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız bir çıkar sağlamaya zorlaması durumunu düzenler.  

Bu suç tipinin özünü, failin görünüşte yasal olan bir hak veya yükümlülüğü, gayrimeşru bir amaç için kötüye kullanması oluşturur. Fail, aslında yapmaya yetkili veya mecbur olduğu bir eylemi (örneğin, bir suçu ihbar etme hakkı, bir sözleşmeyi feshetme hakkı, yasal bir görevi yerine getirme yükümlülüğü) bir koz olarak kullanarak mağdur üzerinde baskı kurar ve onu yasal olmayan bir davranışa veya haksız menfaat teminine zorlar. Örneğin, bir kişinin işlediği bir suçu bildirme hakkını kullanarak, “Eğer bana şu menfaati sağlamazsan seni polise şikayet ederim” demesi bu duruma örnektir. Benzer şekilde, işverenin yasal fesih hakkını kötüye kullanarak işçiyi ücretsiz fazla mesaiye zorlaması da bu kapsamda değerlendirilebilir. Yargıtay kararlarında da, mağdurun cinsel saldırı şikayetinden vazgeçmesi karşılığında para istenmesi veya vergi kaçakçılığını bildirmeme karşılığında rüşvet talep edilmesi gibi durumlar TCK 107/1 kapsamında ele alınmıştır.  

TCK 107/1’in dikkat çeken yönü, suçun oluşumu için failin tehdit ettiği eylemin (örneğin şikayette bulunmak) tek başına yasal olabilmesidir. Suçu oluşturan unsur, bu yasal eylemin, mağduru yasa dışı bir talebe boyun eğdirmek veya haksız bir çıkar sağlamak amacıyla bir baskı aracı olarak kullanılmasıdır. Dolayısıyla, eylemin hukuka uygunluğunu değerlendirirken failin amacı ve eylemin kullanıldığı bağlam büyük önem taşır. Eğer fail, yasal hakkını sadece kullanacağını belirtiyor ancak karşılığında haksız bir talepte bulunmuyorsa, örneğin “Borcunu ödemezsen seni icraya vereceğim” demek gibi, bu durum şantaj suçunu oluşturmaz. Suç, yasal hakkın veya yükümlülüğün haksız bir amaç için araçsallaştırılmasıyla ortaya çıkar.  

3.2. TCK 107/2: Şeref veya Saygınlığa Zarar Verme Tehdidiyle Zorlama

TCK m. 107’nin ikinci fıkrası, failin kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla, bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları açıklayacağı veya isnat edeceği tehdidinde bulunmasını cezalandırır.  

Bu fıkranın uygulanabilmesi için en kritik unsur, failin “haksız yarar sağlama maksadı” taşımasıdır. Bu özel kast, TCK 107/2’yi, şeref ve saygınlığa yönelik basit tehditlerden (TCK m. 106 kapsamına girebilecek) ayırır. Failin birincil güdüsü, mağdurun itibarına zarar verme tehdidini kullanarak kendisi veya başkası lehine haksız bir menfaat (maddi veya gayri maddi) elde etmek olmalıdır. Bu yarar para, mal gibi maddi bir değer olabileceği gibi, cinsel ilişkiye zorlama gibi farklı bir haksız kazanım da olabilir.  

Tehdit edilen bilginin niteliği de önemlidir. Açıklanacağı veya isnat edileceği söylenen hususun, mağdurun şeref veya saygınlığına zarar verebilecek nitelikte olması gerekir. Bu bilginin mutlaka doğru olması gerekmez; gerçeğe aykırı bir durumun isnat edileceği tehdidi de yeterlidir (“isnat edileceği”). Genellikle bu bilgiler, mağdurun özel hayatına dair, utanç verici veya toplum nezdinde küçük düşürücü nitelikteki gizli konulardır. Herkes tarafından zaten bilinen hususların açıklanacağı tehdidi genellikle şantaj suçunu oluşturmaz. Yargıtay kararlarında sıkça rastlanan örnekler arasında özel fotoğrafların veya videoların yayınlanacağı tehdidiyle para veya cinsel ilişki talep edilmesi , bir davanın geri çekilmemesi halinde gayrimeşru ilişki iddialarının yayılacağı tehdidi veya özel mektupların ifşa edileceği tehdidiyle hediye edilen eşyaların geri istenmesi gibi durumlar yer almaktadır.  

Şeref ve saygınlığa zarar verme potansiyeli taşıyan bir tehdidin varlığı objektif olarak değerlendirilse de , tehdidin mağdur üzerindeki etkisi kişiden kişiye, sosyal çevreye ve konunun hassasiyetine göre değişebilir. Yargıtay kararlarında da görüldüğü gibi, mahkemeler tehdidin mağdur üzerindeki potansiyel etkisini somut olayın koşullarına göre değerlendirir. Kanun, bu tür tehditler yoluyla kişinin iç huzurunun bozulmasını ve iradesinin baskı altına alınmasını engellemeyi amaçlar; tehdidin dışarıdan bakıldığında ne kadar “ciddi” göründüğünden ziyade, mağdurun iradesini kırma potansiyeli taşıması önemlidir.  

Ayrıca, TCK 107/2 açısından tehdit edilen bilginin doğru olup olmamasının genellikle bir önemi yoktur. Suç, bilginin (doğru veya yanlış) haksız bir kazanç elde etmek amacıyla zorlayıcı bir araç olarak kullanılmasında yatar. Kanun metninde hem “açıklanacağı” (gerçek olabilecek durumlar) hem de “isnat edileceği” (gerçek olmayan iddialar) ifadelerinin kullanılması ve Yargıtay’ın isnat edilen hususun doğruluğunun veya kanıtının varlığının şart olmadığını belirtmesi , bu durumu teyit etmektedir. Önemli olan, potansiyel itibar zararı tehdidi üzerinden kurulan baskı ve haksız yarar sağlama amacıdır.  

3.3. Karşılaştırma Tablosu: TCK 107/1 ve TCK 107/2

Aşağıdaki tablo, TCK m. 107’nin iki fıkrası arasındaki temel farkları özetlemektedir:

Özellik TCK 107/1 TCK 107/2
Tehdidin Dayanağı Yasal bir hakkın veya yükümlülüğün kullanılması/kullanılmaması Şeref/saygınlığa zarar verecek hususların açıklanması/isnat edilmesi
Zorlanan Eylem Kanuna aykırı/yükümlü olunmayan şeyi yapma/yapmama VEYA haksız çıkar sağlama Kendisine veya başkasına haksız yarar sağlama amacıyla herhangi bir şeye zorlama
Gerekli Kast Genel kast + Hakkı/yükümlülüğü kötüye kullanma bilinci Genel kast + Özel Kast (Haksız yarar sağlama maksadı)
Tipik Senaryo Yasal bir yetkinin/pozisyonun haksız amaçla koz olarak kullanılması Özel, gizli veya utanç verici bilgilerin ifşası tehdidiyle menfaat temin etmeye çalışma

Bu tablo, iki fıkra arasındaki nüansları ve özellikle TCK 107/2 için aranan “yarar sağlama maksadı”nın ayırt edici rolünü vurgulamaktadır. Uygulamada doğru hukuki nitelendirmenin yapılabilmesi için bu farkların dikkate alınması zorunludur.

4. Suçun Temel Unsurları (Suçun Unsurları)

Bir fiilin TCK m. 107 kapsamında şantaj suçunu oluşturabilmesi için kanunda tanımlanan maddi ve manevi unsurların bir arada bulunması gerekmektedir.

4.1. Maddi Unsurlar

  • Fail: Kural olarak şantaj suçunun faili herkes olabilir; suç, faile özgü bir nitelik taşımaz. Ancak TCK m. 107/1 kapsamında suçun işlenebilmesi için failin, tehdit ettiği eyleme ilişkin bir hakka veya yükümlülüğe sahip olması gerekir. Eğer fail bir kamu görevlisi ise ve bu suçu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak işliyorsa, fiil şantaj yerine daha özel bir suç olan icbar suretiyle irtikap (TCK m. 250) suçunu oluşturabilir. Tüzel kişiler (şirketler, dernekler vb.) fail olamazlar, ancak suçtan haksız menfaat sağladıkları tespit edilirse haklarında güvenlik tedbirlerine hükmolunabilir.  
  • Mağdur: Şantaj suçunun mağduru yalnızca gerçek kişiler olabilir. Tüzel kişiler bu suçun doğrudan mağduru olamasa da, suçtan zarar gören konumunda bulunabilirler.  
  • Fiil: Suçun fiil unsuru, TCK m. 107/1 veya 107/2’de tanımlanan tehdit eyleminin gerçekleştirilmesidir. Bu tehdit, mağduru belirli bir şekilde davranmaya veya davranmamaya zorlama (icbar) niteliği taşır. Şantaj, bir “sırf hareket suçu”dur. Yani suç, tehdidin yapılması ve failin gerekli kasta sahip olmasıyla tamamlanır; mağdurun istenileni yapması veya failin amacına ulaşması suçun oluşması için şart değildir. Aynı zamanda bir “tehlike suçu” olarak kabul edilir; yani fiilin işlenmesiyle korunan hukuki değerin (irade serbestisi, şeref vb.) zarar görmesi veya zarar görme tehlikesiyle karşılaşması yeterlidir, somut bir zararın meydana gelmesi aranmaz.  
  • Konu: Suçun konusu, failin tehdit yoluyla mağdurdan elde etmeye çalıştığı haksız çıkar veya mağduru yapmaya ya da yapmamaya zorladığı kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı davranıştır. TCK 107/2 bağlamında ise konu, açıklanacağı veya isnat edileceği tehdit edilen şeref ve saygınlığa zarar verici nitelikteki hususlardır.  

4.2. Manevi Unsur

  • Kast: Şantaj suçu ancak kasten işlenebilir; suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Failin, yaptığı tehdidin hukuka aykırı olduğunu, mağduru belirli bir davranışa zorladığını bilmesi ve bu sonucu istemesi (genel kast) gereklidir.  
  • Özel Kast (TCK 107/2 için): TCK m. 107/2’de tanımlanan şantaj suçu için genel kastın yanı sıra “özel kast” da aranır. Bu özel kast, failin tehdidi “kendisine veya başkasına haksız yarar sağlamak maksadıyla” yapmasıdır. Eğer failin böyle bir amacı yoksa, şeref ve saygınlığa zarar verme tehdidi TCK 107/2 kapsamında şantaj suçunu değil, TCK m. 106 kapsamında tehdit suçunu oluşturabilir. TCK m. 107/1’de ise bu şekilde açıkça bir “yarar sağlama maksadı” aranmamakta, daha çok hakkın veya yükümlülüğün kötüye kullanılarak mağdurun kanuna aykırı bir şeye veya haksız çıkar sağlamaya zorlanması ön plana çıkmaktadır.  

TCK 107/2 için aranan “yarar sağlama maksadı”nın ispatı uygulamada önem taşır. Failin bu özel kastı taşıdığı genellikle doğrudan ikrar yoluyla değil, olayın koşulları, tehdidin içeriği, taraflar arasındaki ilişki ve failin talepleri gibi dışsal göstergelerden yola çıkılarak mahkeme tarafından tespit edilir. Para veya başka somut menfaat talepleri bu kastı açıkça ortaya koyarken , daha dolaylı zorlamalarda bile bağlam ve diğer deliller, haksız yarar sağlama amacının varlığını gösterebilir. Yargıtay kararları, mahkemelerin tehdit ile talep edilen menfaat arasındaki bağlantıyı dikkatle incelediğini ve bu bağlantının zayıf olduğu veya bulunmadığı durumlarda suçun tehdit (TCK 106) olarak nitelendirildiğini göstermektedir.  

5. Sınırların Belirlenmesi: Şantaj ve Benzer Suçlar

Şantaj suçunun hukuki niteliğini doğru bir şekilde belirlemek için, bu suçun TCK’daki diğer benzer suç tiplerinden ayırt edilmesi gerekmektedir. Yanlış nitelendirme, yargılama sürecini ve sonuçlarını doğrudan etkileyebilir.

5.1. Şantaj (TCK 107) ve Tehdit (TCK 106)

Belirtildiği gibi şantaj, tehdit suçunun özel bir şeklidir. Temel farklar şunlardır:  

  • Tehdidin Niteliği: TCK m. 106, genellikle kişinin kendisine veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı veya malvarlığına yönelik büyük bir zarar ya da sair bir kötülük tehdidini kapsar. TCK m. 107/1 ise tehdidin kaynağını failin sahip olduğu bir hak veya yükümlülüğe dayandırır. TCK m. 107/2 ise tehdidin konusunu spesifik olarak şeref ve saygınlığa zarar verecek hususların açıklanması veya isnat edilmesi olarak belirler.  
  • Amaç: TCK m. 107/2’nin oluşumu için failin “haksız yarar sağlama maksadı” taşıması şarttır. Tehdit suçunda ise bu özel amaç aranmaz; mağduru korkutma kastı yeterlidir. Şeref ve saygınlığa yönelik bir tehdit, eğer yarar sağlama amacı taşımıyorsa, TCK m. 106/1’in ikinci cümlesi (sair kötülük) kapsamında değerlendirilebilir ve bu durumda cezası daha hafif olup, mağdurun şikayeti gerekebilir.  
  • Yargıtay Uygulaması: Yargıtay, “seni öldürürüm”, “zarar vereceğim”, “evini yakarım” gibi doğrudan zarar verme tehditlerini, bir hak veya yükümlülüğe dayanmadığı veya TCK 107/2’nin özel kastını içermediği sürece, TCK 106 kapsamında tehdit suçu olarak değerlendirmekte, şantaj olarak nitelendirmemektedir.  

5.2. Şantaj (TCK 107) ve İrtikap (TCK 250)

İrtikap suçu, yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebilen özel bir suç tipidir. Fail, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak mağduru kendisine veya başkasına haksız menfaat sağlamaya veya vaat etmeye icbar (zorlama) eder. Eğer bir kamu görevlisi, TCK 107/1’deki gibi bir hakkı veya yükümlülüğü kullanma tehdidini, görevinin sağladığı nüfuzla birleştirerek haksız çıkar sağlamaya çalışırsa, fiil daha özel nitelikteki irtikap suçunu oluşturur. Örneğin, ameliyat yapmak için yasal olmayan bir şekilde para isteyen doktorun eylemi irtikap sayılır. Ancak kamu görevlisi, göreviyle ilgisi olmayan bir hakkı veya yükümlülüğü kullanarak veya TCK 107/2’deki gibi şeref ve saygınlığa zarar verme tehdidiyle şantaj yaparsa, fiil şantaj suçu olarak kalabilir.  

5.3. Şantaj (TCK 107) ve Cebir (TCK 108)

Bu iki suç arasındaki temel fark, kullanılan araçtır. Cebir suçunda mağdurun iradesini kırmak için maddi, fiziksel kuvvet kullanılırken , şantaj suçunda psikolojik baskı aracı olarak tehdit kullanılır. Mağduru zorlamak için başvurulan yöntemin fiziksel güç mü yoksa tehdit mi olduğuna bakılarak ayrım yapılır.  

5.4. Şantaj (TCK 107) ve Yağma (TCK 148/149)

Yağma (gasp), bir malın teslimi veya alınmasına karşı konulmaması için cebir veya tehdit kullanılmasıdır. Yağma suçundaki tehdit, genellikle mağdurun veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırı veya malvarlığına yönelik önemli bir zarar tehdididir (yani TCK 106/1’in ilk cümlesindeki ağır tehditler). Şantajdaki tehdit ise TCK 107’de tanımlanan özel niteliktedir (hak/yükümlülük veya şeref/saygınlık temelli). Eğer bir malı almak için kullanılan tehdit “fotoğraflarını yayarım” (TCK 107/2) şeklinde ise fiil şantajdır. Ancak tehdit “parayı vermezsen seni öldürürüm” (TCK 106/1) şeklinde ise fiil yağmadır. Yargıtay, bazı durumlarda, özellikle olayın bütünü ve failin asıl amacı yağma ise, şantaj niteliğindeki ifadelerin yağma suçunun tehdit unsuru içinde eridiğini kabul edebilmektedir. Ancak kullanılan tehdit yağma suçunun gerektirdiği ağırlıkta değilse, para alma eylemi şantaj olarak nitelendirilebilir.  

5.5. Şantaj (TCK 107) ve Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (TCK 134)

Bu iki suç sıklıkla birlikte işlenebilir. Bir kişinin özel görüntülerini veya seslerini ifşa etme tehdidiyle menfaat sağlamaya çalışmak şantaj suçunu (TCK 107/2) oluşturur. Eğer fail tehdidini gerçekleştirip bu görüntü veya sesleri ifşa ederse, bu eylem ayrıca özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK 134) suçunu da oluşturur. Bu durumda “gerçek içtima” kuralı uygulanır ve fail her iki suçtan ayrı ayrı cezalandırılır.  

5.6. Karşılaştırma Tablosu: Şantaj ve Benzer Suçların Ayırt Edici Özellikleri

Aşağıdaki tablo, şantaj suçunu sıkça karıştırılan diğer suçlardan ayıran temel unsurları özetlemektedir:

Suç Temel Yöntem Birincil Korunan Hukuki Değer Fail Özelliği Gerekli mi?
Şantaj (TCK 107/1) Hak/Yükümlülük kullanma/kullanmama tehdidi İrade Serbestisi (+/- Şeref, Malvarlığı) Evet (Hak/Yükümlülük Sahibi)
Şantaj (TCK 107/2) Şeref/Saygınlığa zarar verme tehdidi + Haksız yarar sağlama maksadı İrade Serbestisi + Şeref/Saygınlık (+/- Malvarlığı) Hayır
Tehdit (TCK 106) Hayat/Vücut/Cinsel Dokunulmazlık/Malvarlığı/Sair Kötülük tehdidi Huzur/Sükun + İrade Serbestisi Hayır
İrtikap (TCK 250) Kamu görevi nüfuzunu kötüye kullanarak icbar Kamu İdaresinin Güvenilirliği + Malvarlığı/İrade Serbestisi Evet (Kamu Görevlisi)
Cebir (TCK 108) Fiziksel kuvvet kullanma Vücut Dokunulmazlığı + İrade Serbestisi Hayır
Yağma (TCK 148/149) Ağır tehdit (Hayat/Vücut/Cinsel Dokunulmazlık) + Mal alma/teslimini sağlama Malvarlığı + İrade Serbestisi/Vücut Dokunulmazlığı Hayır
Özel Hayatın Giz. İhlali (TCK 134) Özel görüntü/sesleri ifşa etme (Tehdit değil, fiili ifşa) Özel Hayatın Gizliliği Hayır

Bu tablo, uygulamada karşılaşılan olayların doğru hukuki çerçeveye oturtulmasına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Suçun nitelendirilmesindeki bu ayrımlar, ispat yükümlülükleri ve uygulanacak cezalar açısından büyük önem taşımaktadır.

6. Usul Hukuku ve Mağdur Hakları

Şantaj suçuna ilişkin soruşturma ve kovuşturma süreçleri ile mağdurların sahip olduğu hukuki imkanlar aşağıdaki gibidir:

6.1. Soruşturma ve Kovuşturma

  • Re’sen Takip: Şantaj suçu, şikayete tabi suçlardan değildir. Bu, suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet Savcılığının, mağdurun bir şikayeti olmasa dahi, kendiliğinden (re’sen) soruşturma başlatmak zorunda olduğu anlamına gelir. Mağdurun şikayetten vazgeçmesi de soruşturmayı veya davayı düşürmez.  
  • Dava Zamanaşımı: Şantaj suçunun temel dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl içinde soruşturma başlatılmaz veya dava açılmazsa, suç zamanaşımına uğrar ve fail hakkında işlem yapılamaz.  

6.2. Görevli Mahkeme

Şantaj suçuna ilişkin davalara bakmakla görevli mahkeme, suçun TCK m. 107’de öngörülen cezasının üst sınırı (3 yıl hapis) dikkate alındığında, Asliye Ceza Mahkemesi‘dir.  

6.3. Deliller ve İspat

  • İspat Araçları: Şantaj suçunun ispatında çeşitli deliller kullanılabilir. Bunlar arasında fail tarafından gönderilen tehdit içerikli mesajlar (SMS, e-posta, sosyal medya mesajları vb.), ses veya video kayıtları, tanık beyanları, dijital materyaller üzerinde yapılacak incelemeler (IP adresi tespiti, mesajlaşma logları vb.) ve eğer talep edildiyse para transferlerine ilişkin banka kayıtları sayılabilir.  
  • Kayıtların Hukuka Uygunluğu: Mağdurun, kendisine karşı işlenmekte olan şantaj suçunu başka türlü ispatlama imkanı bulunmadığı ani gelişen durumlarda, failin rızası olmaksızın yaptığı ses veya görüntü kayıtları Yargıtay tarafından hukuka uygun delil olarak kabul edilebilmektedir. Bu durum, özellikle ispat zorluğu yaşanan şantaj vakalarında mağdurlar için önemli bir imkan sunmaktadır. Ancak delil elde etme yöntemlerinin her zaman hukuka uygun olması genel kuraldır ve her somut olay kendi özelinde değerlendirilmelidir.  
  • Dijital Delillerin Korunması: Özellikle dijital yollarla işlenen şantaj suçlarında, mağdurun tehdit mesajlarını, e-postaları veya diğer dijital kanıtları silmeden, değiştirmeden muhafaza etmesi büyük önem taşır.  

6.4. Mağdurun Hukuki Yolları

  • Suç Duyurusu: Şantaj suçu re’sen takip edilse de, mağdurun durumu en kısa sürede polise veya Cumhuriyet Savcılığına bildirmesi (“suç duyurusunda bulunması”) soruşturmanın hızlı ve etkin bir şekilde başlaması açısından önemlidir. Suç duyurusu dilekçesi örnekleri mevcuttur ancak bir avukat aracılığıyla yapılması hak kayıplarını önleyebilir.  
  • Manevi Tazminat Davası: Şantaj mağdurları, suç nedeniyle uğradıkları manevi zararların (korku, endişe, elem, keder, itibar kaybı, psikolojik travma vb.) tazmini için hukuk mahkemelerinde (görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir) ayrı bir manevi tazminat davası açabilirler. Bu dava, ceza davasından bağımsız olarak yürütülebilir.  

6.5. Suça Teşebbüs, İştirak ve Zincirleme Suç

  • Teşebbüs: Şantaj, kural olarak tehdit eyleminin yapılmasıyla tamamlanan bir sırf hareket suçu olduğundan, teşebbüse elverişli olup olmadığı tartışmalıdır. Ancak Yargıtay, icra hareketlerinin bölünebildiği durumlarda (örneğin, tehdit içeren mektubun gönderilmesi ancak mağdura ulaşmadan ele geçirilmesi) teşebbüsün mümkün olduğunu kabul etmektedir. Teşebbüs halinde faile verilecek cezada TCK m. 35 uyarınca indirim yapılır.  
  • İştirak: Suça birden fazla kişinin katılması halinde genel iştirak hükümleri (faillik, yardım etme, azmettirme) uygulanır.  
  • Zincirleme Suç: Eğer fail, aynı suç işleme kararı kapsamında, aynı mağdura karşı farklı zamanlarda birden fazla kez şantaj eyleminde bulunursa (örneğin, aynı amaçla defalarca tehdit mesajı gönderirse) veya tek bir fiille birden fazla kişiye karşı şantaj suçunu işlerse, TCK m. 43’teki zincirleme suç hükümleri uygulanır ve ceza artırılır. Yargıtay, şantaj tehdidiyle birlikte başka bir tehdidin (örneğin ölüm tehdidi) aynı eylem bütünlüğü içinde yapılmasını da zincirleme şantaj suçu olarak değerlendirebilmektedir. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, özellikle süreklilik arz eden şantaj eylemlerinin yarattığı mağduriyetin ve failin kastının yoğunluğunun cezada dikkate alınmasını sağlar. Bu hüküm, her bir tehdit eylemini ayrı ve küçük bir suç olarak değerlendirmek yerine, eylemlerin bütününü daha ağır bir yaptırıma bağlayarak, devam eden zorlamanın ciddiyetini yansıtır.  

7. Yaptırımlar ve Cezalandırma Esasları

7.1. Kanuni Cezalar

TCK m. 107’de düzenlenen şantaj suçunun temel cezası, hem birinci fıkra hem de ikinci fıkra için aynıdır: bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası VE beşbin güne kadar adlî para cezasıdır. Kanun metnindeki “ve” bağlacı, mahkemenin bu iki ceza türünü birlikte uygulamak zorunda olduğunu, yani sadece hapis veya sadece adli para cezası veremeyeceğini ifade eder. Bu zorunlu ikili ceza yapısı, kanun koyucunun şantaj suçunu, hem özgürlüğü kısıtlayıcı hem de mali bir yaptırımı gerektirecek kadar ciddi gördüğünü göstermektedir.  

7.2. Cezayı Ağırlaştıran Nedenler

  • Mağdurun Kadın Olması: 2022 tarihli değişiklikle, suçun kadına karşı işlenmesi halinde verilecek hapis cezasının alt sınırının dokuz aydan az olamayacağı hükme bağlanmıştır. (Bu düzenlemenin 1 yıllık genel alt sınırla ilişkisi ve uygulaması konusunda yasal metin ve içtihatlara dikkatle bakılmalıdır.)  
  • Zincirleme Suç: Suçun zincirleme şekilde işlenmesi (TCK m. 43), cezanın artırılmasını gerektirir.  
  • Kamu Görevlisi Fail (Dolaylı): Eğer fail kamu görevlisiyse ve suçu göreviyle bağlantılı araçlarla işlemişse (ancak fiil irtikap suçunu oluşturmuyorsa), TCK m. 266’daki genel hüküm uyarınca cezanın artırılması gündeme gelebilir.  

7.3. Cezanın Belirlenmesi ve İnfazı

  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Belirli koşulların (örneğin, sonuç cezanın 2 yıl veya altında olması, failin daha önce kasıtlı suçtan mahkum olmaması, yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluşması vb.) varlığı halinde, mahkeme HAGB kararı verebilir. Bu durumda hüküm belirli bir denetim süresi boyunca açıklanmaz ve süre sonunda düşebilir.  
  • Cezanın Ertelenmesi: Mahkeme, yine belirli şartlar altında (örneğin, ceza süresi, failin kişiliği, pişmanlığı vb.) hapis cezasının ertelenmesine karar verebilir. Erteleme kararı verilirse, fail belirlenen denetim süresini iyi halli geçirirse ceza infaz edilmiş sayılır.  
  • Adli Para Cezası: Mahkeme, hapis cezasının yanı sıra 5 ila 5000 gün arasında bir adli para cezasına hükmeder. Gün sayısı suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu gibi faktörlere göre belirlenir. Her bir gün için ödenecek miktar ise failin ekonomik durumuna göre 20 TL ile 100 TL arasında tespit edilir. Yargıtay, adli para cezasının gün sayısının belirlenmesinde gerekçe gösterilmesini ve alt sınırdan uzaklaşılıyorsa bunun nedenlerinin kararda açıklanmasını aramaktadır.  

8. Yargıtay Kararlarında Şantaj Suçu

Yargıtay içtihatları, TCK m. 107’nin yorumlanması ve uygulanmasında önemli bir yol göstericidir. Kararlarda öne çıkan bazı temel prensipler ve örnekler şunlardır:

8.1. Temel İlkelerin Sentezi

  • Özel Kastın Önemi (TCK 107/2): Yargıtay, TCK 107/2 kapsamındaki şantaj suçunun oluşumu için “haksız yarar sağlama maksadı”nın varlığını titizlikle aramakta ve bu özel kastın yokluğunda fiilin TCK 106 kapsamında tehdit olarak değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmektedir.  
  • Tehdidin Niteliği Ayrımı: Hak veya yükümlülüğe dayanan tehditler (TCK 107/1 olasılığı) ile doğrudan zarar verme tehditleri (TCK 106) arasındaki ayrım kararlarda tutarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. Ölüm tehdidi gibi eylemlerin şantaj değil, tehdit suçu olduğu yönündeki kararlar istikrarlıdır.  
  • Suçun Tamamlanma Anı: Suçun, tehdidin yapılmasıyla tamamlandığı, mağdurun talebe uymasının veya failin amacına ulaşmasının gerekmediği ilkesi Yargıtay kararlarında da teyit edilmektedir.  
  • Suçların İçtimaı: Şantaj tehdidinin gerçekleştirilmesi (örneğin özel görüntülerin yayınlanması) halinde, şantaj suçunun yanı sıra özel hayatın gizliliğini ihlal (TCK 134) veya müstehcenlik (TCK 226) gibi suçların da oluşabileceği ve faile her bir suçtan ayrı ceza verileceği (gerçek içtima) kabul edilmektedir.  
  • Yağma ile İlişki: Şantaj unsurlarının, olayın bütünü ve failin kastı itibarıyla yağma suçunu oluşturduğu durumlarda, yağma suçu içinde eriyebileceği belirtilmektedir.  
  • Delil Değerlendirmesi: Mağdur tarafından elde edilen gizli kayıtların belirli koşullar altında delil olarak kabul edilebileceği yönündeki kararlar, ispat açısından önemlidir.  

8.2. Örnek Yargıtay Kararları

Yargıtay kararlarından bazı örnekler, bu ilkelerin somut olaylara nasıl uygulandığını göstermektedir:

  • TCK 107/1 Örnekleri:
    • Mağdurun cinsel istismar şikayetinden vazgeçmesi karşılığında para istenmesi.  
    • Vergi ödememek için gümrük memurunu validen şikayet etmekle tehdit etmek.  
    • Not: Hakkı olan alacağını istemek veya yasal şikayet hakkını kullanacağını belirtmek (haksız çıkar amacı olmadan) şantaj sayılmamıştır.  
  • TCK 107/2 Örnekleri:
    • Özel fotoğrafları/videoları yayınlama tehdidiyle para, cinsel ilişki veya başka bir menfaat talep etmek.  
    • Mağdurun mektuplarını arkadaşlarına gönderme tehdidiyle hediye edilen altınları geri istemek.  
    • Boşanmaya zorlamak için müstehcen görüntüleri aileye gösterme tehdidi.  
  • Tehdit (TCK 106) Olarak Değerlendirilen Durumlar:
    • Borcunu ödemeyeni veya şikayetinden vazgeçmeyeni “öldürürüm” demek.  
    • “İstediklerimi yapmazsan iftira atacağım, zarar vereceğim” demek (bir hakka veya yükümlülüğe dayanmadığı ve TCK 107/2’nin özel kastı ispatlanamadığı için).  
    • Özür dilemesi için özel görüntüleri yayınlama tehdidi (haksız yarar sağlama amacı görülmediği için).  
  • Zincirleme Suç Örnekleri:
    • Aynı mağdura aynı amaçla defalarca şantaj içerikli mesaj göndermek.  
    • Şantaj tehdidiyle birlikte ölüm tehdidinde bulunmak.  
  • İçtima Örnekleri:
    • Şantaj tehdidinde bulunup ardından özel görüntüleri yayınlamak (Şantaj + Özel Hayatın Gizliliğini İhlal).  

8.3. Yargısal Denetim

Yargıtay, ilk derece mahkemelerinin şantaj suçuna ilişkin kararlarını denetlerken, suçun unsurlarının (özellikle TCK 107/2 için özel kastın) somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin yeterince tartışılıp tartışılmadığını, delillerin doğru değerlendirilip değerlendirilmediğini ve suç vasfının doğru belirlenip belirlenmediğini dikkatle incelemektedir. Unsurların oluşmadığı veya yeterince gerekçelendirilmediği durumlarda mahkumiyet kararları bozulabilmektedir. Bu durum, mahkemelerin şantaj suçlamalarında titiz bir inceleme yapması ve kararlarını somut delillere dayandırması gerektiğini göstermektedir.  

TCK m. 107’de düzenlenen şantaj suçu, bireyin irade serbestisini, onurunu ve saygınlığını hedef alan ciddi bir suç tipidir. Kanun, bu suçu iki temel biçimde ele almaktadır: Birincisi, failin sahip olduğu bir hak veya yükümlülüğü kötüye kullanarak mağduru yasa dışı bir eyleme veya haksız çıkar sağlamaya zorlaması (TCK 107/1); ikincisi ise failin haksız bir yarar elde etmek amacıyla mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verecek hususları açıklama veya isnat etme tehdidinde bulunmasıdır (TCK 107/2).

Şantaj suçunun temel özellikleri şunlardır:

  • Tehdit suçunun özel bir şeklidir ve öncelikle irade hürriyetini korur.
  • TCK 107/2’nin oluşumu için “haksız yarar sağlama maksadı” kritik bir unsurdur.
  • Suç, tehdit eyleminin yapılmasıyla tamamlanır; mağdurun boyun eğmesi gerekmez.
  • Re’sen (kendiliğinden) soruşturulur ve 8 yıllık dava zamanaşımına tabidir.
  • Cezası, hem hapis hem de adli para cezasını zorunlu olarak içerir.
  • Teknolojinin gelişimiyle dijital ortamlarda işlenmesi yaygınlaşmıştır.
  • Mağdurlar, ceza davasının yanı sıra manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.

Yargıtay içtihatları, şantaj suçunun unsurlarının ve diğer suçlardan farklarının belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle TCK 107/2’deki özel kastın varlığı ve tehdidin niteliği, suçun doğru vasıflandırılması açısından titizlikle değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, TCK m. 107, bireyleri, haklarının veya itibarlarının bir baskı aracı olarak kullanıldığı özel tehdit biçimlerine karşı koruyan önemli bir yasal düzenlemedir. Hukuk uygulayıcılarının, bu suçun unsurlarını ve benzer suçlardan farklarını doğru bir şekilde tespit etmesi, adaletin tesisi ve bireysel özgürlüklerin güvence altına alınması açısından hayati öneme sahiptir.

Web sitesinin simgesi

kulacoglu.av.tr
Şantaj Suçu ve Cezası | Kulaçoğlu Hukuk Bürosu

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

guvenliweb.org.tr
HAKARET, TEHDİT VE ŞANTAJ SUÇU İLE KARŞILAŞTIĞIMIZDA NE YAPMALIYIZ?

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

barandogan.av.tr
Şantaj Suçu, Şartları ve Cezası – Avukat Baran Doğan

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

temizerhukuk.com
Şantaj Suçu Nedir? Şantaj Suçunun Cezası Ne Kadar? – Burak Temizer Hukuk

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

dergipark.org.tr
ŞANTAJ SUÇU (TCK. m . 192) – DergiPark

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

dergipark.org.tr
Şantaj Suçu* – DergiPark

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

mesudebusrakucuk.av.tr
ŞANTAJ SUÇU ve YARGITAY KARARLARI

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

barandogan.av.tr
barandogan.av.tr

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

ekinlaw.com
Şantaj Suçu Nedir? Şantaj Suçunun Cezası Ve Şartları – EkinLaw

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

barandogan.av.tr
TCK Madde 107 Şantaj Suçu – Avukat Baran Doğan

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

ahmetekin.av.tr
Şantaj Suçu ve Cezası (TCK m. 107) – Av. Ahmet Ekin

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

altinkayasancakli.com
Şantaj Suçu (TCK m.107) | Altınkaya & Sancaklı Hukuk Bürosu

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

tuncsuditol.av.tr
Şantaj Suçu – TCK 107 | Mersin – Avukat Tunç Sudi TOL

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

ahmetalkan.av.tr
Şantaj Suçu Cezası Nedir? TCK 107 2025 | Av. Ahmet ALKAN – ANTALYA

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

avevrak.com
tehdit ve şantaj suçlamasıyla ilgili asliye ceza mahkemesi savunması: şantaj suçunun unsurlarının oluşmadığına dair detaylı bir analiz – ceza savunma dilekçesi.docx – Dilekçe örnekleri – Avevrak.com

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

oguzozdemir.av.tr
Şantaj Suçu Ve Cezası 2025 – Eskişehir Avukat Oğuz ÖZDEMİR

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

batur.av.tr
Şantaj nedir, Şantaj suçu nedir, Şantaj cezası nedir? – Batur & Bölükbaşı Avukat Ortaklığı

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

denktas.av.tr
Şantaj Suçunun Cezası Nedir? Neler Şantaj Sayılır? – Denktaş Hukuk Bürosu

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

ahmetalkan.av.tr
Şikayet (Suç Duyurusu) Dilekçesi: Örneği, Nedir, Nasıl Yazılır? | Antalya Avukat

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

mihci.av.tr
Tehdit Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği 2025 – Mıhcı Hukuk Bürosu

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

dilekcearzuhal.com
Şantaj Şikayet Dilekçesi – Arzuhalci

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

mertkorayaslanbas.av.tr
TEHDİT SUÇU VE ŞİKAYET DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ | Aslanbaş Hukuk Bürosu

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

fatihyasar.av.tr
Savcılığa Verilen Suç Duyurusu Dilekçesi Örneği – Avukat Fatih Yaşar

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

avevrak.com
genç kadına karşı şantaj ve tehdit suçlaması: kamu davası açılmasına ilişkin şikayet dilekçesi – şantaj suçu – suç duyurusu dilekçe örneği.doc – Avevrak.com

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

avevrak.com
tehdit-şantaj-iftira suçu şikayet dilekçesi.docx – Dilekçe örnekleri – Avevrak.com

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

milliyet.com.tr
www.milliyet.com.tr

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

milliyet.com.tr
Şantaj Ne Demek, Tdk Sözlük Anlamı Nedir? Şantaj Yapmak Ne Demek? – Milliyet

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

ntv.com.tr
Şantaj Ne Demek? Şantaj Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir …

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

arslanavukatlikburosu.com
ŞANTAJ SUÇU TCK 107| ŞANTAJ SUÇUNUN UNSURLARI – Arslan Avukatlık Bürosu

Yeni pencerede açılır

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu