Cinsel saldırı, mağdurların hayatında derin yaralar açan, toplumun kanayan yaralarından biridir. Halk arasında genellikle “tecavüz” olarak anılan bu eylemler, Türk Ceza Kanunu’nda “cinsel saldırı” başlığı altında düzenlenmiştir. Bir tecavüz davası sürecini anlamak, mağdurların haklarını bilmesi ve adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır. Bu makalenin amacı, cinsel saldırı suçunu ve ilgili hukuki süreci, herkesin anlayabileceği bir dille açıklamak, mağdurlara yol göstermek ve hak arama mücadelesinde onlara ışık tutmaktır. Cinsel saldırının ne olduğunu, kanundaki yerini, dava aşamalarını, Yargıtay kararlarındaki yansımalarını ve mağdurların sahip olduğu hakları detaylı bir şekilde ele alacağız.
Cinsel Saldırı Nedir? Toplumsal ve Hukuki Boyutu
Cinsel saldırı, en temel tanımıyla, bir kişinin başka bir kişinin vücut dokunulmazlığını, onun rızası olmaksızın, cinsel davranışlarla ihlal etmesidir.[1, 2, 3] Bu ihlal, sadece fiziksel bir saldırı değil, aynı zamanda kişinin mahremiyetine, ruhsal bütünlüğüne ve kendi bedeni üzerindeki karar verme özgürlüğüne yönelik ağır bir müdahaledir.[4, 5] Türk hukuk sistemi, bireylerin cinsel dokunulmazlığını ve özgürlüğünü temel bir hak olarak koruma altına almıştır.[3, 4, 6] Bu suçun faili de mağduru da herhangi bir cinsiyetten olabilir; kanun bu konuda bir ayrım yapmamaktadır.[3, 6, 7] Toplumsal olarak büyük bir travmaya yol açan bu suçlar, hukuki olarak da ciddi yaptırımlara tabidir.
TDK Sözlük Anlamı: “Mağdur”
Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlük’te “mağdur” kelimesi, “Haksızlığa uğramış (kimse), kıygın” olarak tanımlanmaktadır.[8] Hukuki bağlamda ise mağdur, işlenen bir suç nedeniyle doğrudan zarar gören veya ekonomik kayba uğrayan kişiyi ifade eder.[9, 10] Cinsel saldırı suçlarında mağdur, eylemin doğrudan hedefi olan, bedensel ve ruhsal bütünlüğü ihlal edilen kişidir. Kanunlar, mağdurun haklarını korumak ve yaşadığı travmanın etkilerini en aza indirmek için çeşitli mekanizmalar öngörmüştür.
Türk Ceza Kanunu’nda Cinsel Saldırı Suçu (TCK Madde 102)
Türkiye’de yetişkinlere (18 yaşını tamamlamış kişilere) yönelik cinsel saldırı suçları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 102. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların temel çerçevesini çizer.
Yasal Tanım ve Korunan Hukuki Değer
TCK Madde 102, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden eylemleri suç olarak tanımlar.[1, 2, 3] Kanunun bu maddeyle korumayı amaçladığı temel hukuki değer, kişinin cinsel dokunulmazlığı, cinsel özgürlüğü ve kendi bedeni üzerinde serbestçe tasarruf etme hakkıdır.[3, 4, 6] Failin veya mağdurun cinsiyetinin bir önemi yoktur; suç, hem farklı cinsiyetten hem de aynı cinsiyetten kişiler arasında işlenebilir.[6, 7, 11] Burada kritik bir ayrım bulunmaktadır: TCK 102, yalnızca 18 yaşını doldurmuş mağdurlara yönelik cinsel saldırıları kapsar. Mağdur 18 yaşından küçük ise, eylem TCK’nın 103. maddesinde düzenlenen “çocukların cinsel istismarı” suçu kapsamında değerlendirilir.[7, 12, 13] Bu yaş ayrımı, uygulanacak kanun maddesi ve ceza miktarı açısından büyük önem taşır ve kamuoyunda sıkça karıştırılan bir noktadır.
Cinsel Saldırı Türleri ve Farkları
TCK Madde 102, cinsel saldırıyı farklı ağırlık derecelerine göre sınıflandırır. Bu sınıflandırma, eylemin niteliği, ceza miktarı ve soruşturma usulü açısından farklılıklar yaratır:
- Basit Cinsel Saldırı (TCK 102/1, 1. cümle): Bu suç, mağdurun vücuduna cinsel amaçlı fiziksel teması içerir, ancak bu temas cinsel ilişki (penetrasyon) düzeyine varmaz ve anlık, kesik bir hareket olan “sarkıntılık” boyutunu aşar.[7, 14] Örneğin, mağdurun rızası dışında vücudunun çeşitli yerlerine dokunmak, okşamak gibi daha ısrarlı veya yoğun temaslar bu kapsama girebilir.[14] Bu suçun cezası 5 yıldan 10 yıla kadar hapistir.[12, 15] Önemli bir nokta, basit cinsel saldırının soruşturulmasının ve kovuşturulmasının mağdurun şikayetine bağlı olmasıdır (şikayete bağlı suç).[1, 15, 16]
- Sarkıntılık Düzeyinde Cinsel Saldırı (TCK 102/1, 2. cümle): Cinsel saldırının en hafif şeklidir. Mağdurun vücuduna yönelik ani, kısa süreli ve kesik hareketlerle işlenen cinsel amaçlı dokunmaları ifade eder.[4, 7, 14] Örneğin, kalçaya dokunmak, rıza dışı ani bir öpücük gibi eylemler sarkıntılık sayılabilir.[12, 14] Cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapistir.[12, 15, 16] Basit cinsel saldırı gibi, sarkıntılık da mağdurun şikayetine bağlı bir suçtur.[1, 16] Yargıtay, bir eylemin sarkıntılık mı yoksa basit cinsel saldırı mı olduğunu belirlerken failin kastı, temasın yapıldığı bölge, temas sayısı, eylemin süresi, ani ve kesik olup olmadığı gibi kriterleri dikkate alır.[17]
- Nitelikli Cinsel Saldırı (Tecavüz) (TCK 102/2): Bu suç, mağdurun vücuduna vajinal, anal veya oral yoldan cinsel organ veya *sair bir cisim* sokulması suretiyle işlenir.[2, 11, 14] Halk arasında “tecavüz” olarak bilinen durum budur. Kanun metnindeki “sair bir cisim” ifadesi, cinsel organ dışındaki herhangi bir nesnenin (parmak, şişe vb.) kullanılmasının da bu suçu oluşturacağını gösterir.[11, 12, 14] Bu, kamuoyundaki dar “tecavüz” algısından daha geniş bir hukuki tanımı ifade eder. Cezası 12 yıldan az olmamak üzere hapistir (üst sınır TCK 49 gereği 20 yıldır).[2, 5, 14, 18] Nitelikli cinsel saldırının soruşturulması ve kovuşturulması, kural olarak şikayete bağlı değildir; yani savcılık suçtan haberdar olduğunda re’sen (kendiliğinden) harekete geçer. Ancak, bu suçun *eşe karşı işlenmesi* durumunda istisnai olarak soruşturma ve kovuşturma mağdur eşin şikayetine bağlıdır.[2, 11, 16, 18] Bu ayrım, dava sürecinin başlaması açısından hayati önem taşır.
Suçun Oluşması İçin Gereken Şartlar (Unsurlar)
Bir eylemin TCK 102 kapsamında cinsel saldırı suçu olarak nitelendirilebilmesi için belirli şartların bir arada bulunması gerekir:
- Fail: Suçu işleyen kişidir. Cinsel saldırı suçunun faili herhangi bir kişi olabilir, cinsiyet ayrımı yoktur.[6, 7, 11, 19]
- Mağdur: Suçtan doğrudan etkilenen kişidir. TCK 102 kapsamında mağdur, 18 yaşını tamamlamış yaşayan bir insan olmalıdır.[6, 7, 12] Ölmüş kişilere veya hayvanlara yönelik fiiller farklı suçları oluşturur.[6, 12]
- Hareket (Fiil): Suçun işleniş biçimidir. TCK 102 için cinsel içerikli ve fiziksel temas içeren bir davranış gereklidir.[3, 4, 7] Sarkıntılıkta bu temas ani ve kısa süreli, basit cinsel saldırıda daha yoğun, nitelikli cinsel saldırıda ise vücuda organ veya cisim sokma şeklindedir.[2, 11, 14]
- Manevi Unsur (Kast): Failin eylemi bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir (kasten işlenebilen bir suçtur).[6, 11, 19] Basit cinsel saldırı ve sarkıntılık için genellikle failin cinsel arzularını tatmin etme amacıyla (özel kast) hareket etmesi aranır.[3, 4, 19] Nitelikli cinsel saldırıda ise (vücuda organ/cisim sokma), eylemin cinsel nitelik taşıması yeterli olup, failin mutlaka cinsel tatmin amacı gütmesi şart koşulmamıştır; ancak eylemin cinsel bir bağlamda gerçekleşmesi gerekir.[2, 4, 11] Suçun olası kastla işlenmesi de mümkündür.[3, 6]
- Hukuka Aykırılık / Rıza Yokluğu: Cinsel saldırı suçunun en temel unsurudur. Eylemin, mağdurun özgür iradesine aykırı olarak gerçekleştirilmesi şarttır.[3, 4] Mağdurun geçerli rızası, eylemi hukuka uygun hale getirir ve suçu ortadan kaldırır.[3, 6, 11] Ancak rızanın hukuken geçerli sayılabilmesi için bazı koşullar vardır:
- Rıza serbestçe, baskı, tehdit veya hile olmaksızın verilmelidir.[3, 20]
- Rızayı veren kişi, rızanın anlam ve sonuçlarını anlayabilecek ayırt etme gücüne sahip olmalıdır (Örneğin, aşırı alkol veya uyuşturucu etkisi altında olan, zihinsel engeli bulunan veya bilinci kapalı kişinin rızası geçersizdir).[20]
- Rıza, eylemden önce veya eylem sırasında mevcut olmalı ve eylem süresince devam etmelidir. Önceden verilmiş bir rıza, eylem sırasında geri alınabilir.[3, 20]
- Rıza, varsayılamaz. Evlilik birliği [2, 11], geçmişte var olan bir ilişki, mağdurun giyim tarzı veya bulunduğu ortam, rızanın var olduğu anlamına gelmez.
Rızanın yokluğunun ispatı, tecavüz davası süreçlerinin en zorlu yönlerinden biridir ve her olayın kendi koşulları içinde dikkatle değerlendirilmesini gerektirir.
Cezayı Artıran Nedenler (Nitelikli Haller – TCK 102/3)
TCK 102/3, bazı durumların varlığı halinde, yukarıda belirtilen temel cezaların (sarkıntılık, basit ve nitelikli cinsel saldırı cezalarının) yarı oranında artırılmasını öngörür.[2] Bu durumlar şunlardır:
- Suçun, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi (örneğin, yaşlı, engelli, hasta veya bilinci yerinde olmayan kişiler).[2, 12]
- Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi (örneğin, kamu görevlisi, vasi, öğretmen, işveren tarafından).[2, 12]
- Üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından işlenmesi.[2, 12, 21]
- Suçun silahla işlenmesi.[2, 11, 12]
- Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi.[2, 11, 12]
- İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların (örneğin, yurt, cezaevi, kışla) sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi.[7, 11]
Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Haller (TCK 102/4, 102/5)
Cinsel saldırı eyleminin sonuçları bazen çok daha ağır olabilir. Kanun bu durumlar için daha ağır cezalar öngörmüştür:
- Eğer cinsel saldırı sırasında mağdurun direncini kırmak amacıyla kullanılan cebir ve şiddet, kasten yaralama suçunun ağır neticelerine (örneğin, uzuv kaybı, hayati tehlike) neden olursa, fail cinsel saldırı suçunun cezasının yanı sıra kasten yaralama suçundan da ayrıca cezalandırılır.[2, 12, 15]
- Eğer cinsel saldırı sonucunda mağdur bitkisel hayata girerse veya ölürse, faile verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.[12, 14, 15]
Tablo: Cinsel Saldırı Suçu (TCK 102) Özeti
Suç Tipi | TCK Maddesi | Tanım (Özet) | Temel Ceza | Şikayet Durumu |
---|---|---|---|---|
Sarkıntılık Düzeyinde Cinsel Saldırı | TCK 102/1, 2. cümle | Ani, kısa süreli, kesik cinsel temas | 2 yıldan 5 yıla kadar hapis | Mağdurun şikayetine bağlı |
Basit Cinsel Saldırı | TCK 102/1, 1. cümle | Sarkıntılığı aşan, penetrasyona varmayan cinsel temas | 5 yıldan 10 yıla kadar hapis | Mağdurun şikayetine bağlı |
Nitelikli Cinsel Saldırı (Tecavüz) | TCK 102/2 | Vücuda organ veya sair cisim sokma | 12 yıldan az olmamak üzere hapis | Kural olarak şikayete bağlı değil (Re’sen soruşturulur). İstisna: Eşe karşı işlenirse şikayete bağlı. |
Not: Yukarıdaki cezalar temel cezalardır. TCK 102/3’teki nitelikli haller veya TCK 102/4-5’teki ağırlaşmış sonuçlar durumunda cezalar artar.
Tecavüz Davası Süreci: Şikayetten Karara Adım Adım
Bir cinsel saldırı olayının ardından başlayan hukuki süreç, mağdur için zorlu ve karmaşık olabilir. Bu süreç, şikayetten başlayıp Yargıtay aşamasına kadar uzanabilir. Bir tecavüz davası sürecinin temel aşamalarını bilmek, hem mağdurların hem de yakınlarının haklarını anlamalarına ve sürece hazırlanmalarına yardımcı olur.
Şikayet Hakkı ve Süresi
Cinsel saldırı suçunun soruşturulması genellikle mağdurun şikayetiyle başlar. Şikayet, mağdur tarafından bizzat, sözlü veya yazılı olarak kolluk kuvvetlerine (Polis, Jandarma) veya doğrudan Cumhuriyet Savcılığı’na yapılabilir.[10, 22]
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri şikayet süresidir. TCK 102/1 kapsamındaki basit cinsel saldırı, sarkıntılık ve TCK 102/2 kapsamındaki nitelikli cinsel saldırının eşe karşı işlenmesi halleri şikayete bağlı suçlardır.[1, 2, 16] Bu suçlarda mağdurun, hem fiili (suçun işlendiğini) hem de faili (suçu işleyen kişiyi) öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunması gerekir.[5, 10, 23, 24] Bu 6 aylık süre hak düşürücü bir süredir; yani bu süre içinde şikayet yapılmazsa, artık o suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturma yapılamaz.
Ancak, TCK 102/2 kapsamındaki nitelikli cinsel saldırı (tecavüz) suçu (eşe karşı işlenme hali hariç) şikayete bağlı değildir.[11, 18, 19] Bu, savcılığın suçtan haberdar olması halinde, mağdurun şikayeti olmasa bile veya şikayetini geri çekse bile soruşturmayı re’sen (kendiliğinden) başlatması ve yürütmesi gerektiği anlamına gelir.[14, 22] Bu durumda 6 aylık şikayet süresi işlemez.
Şikayet süresi ile karıştırılmaması gereken diğer bir kavram ise “dava zamanaşımı” süresidir. Dava zamanaşımı, suç işlendikten sonra belirli bir süre içinde dava açılmaz veya açılan dava kanuni süre içinde sonuçlandırılmazsa devletin cezalandırma hakkını kaybetmesidir. Cinsel saldırı suçları için dava zamanaşımı süreleri, suçun türüne göre değişir: Sarkıntılık için 8 yıl, basit ve nitelikli cinsel saldırı suçları için ise genellikle 15 yıldır.[14, 18] Şikayete bağlı olmayan suçlarda dahi bu zamanaşımı süreleri içinde soruşturma ve kovuşturmanın yapılması gerekir.
Soruşturma Aşaması (Investigation Phase)
Şikayet veya ihbar üzerine ya da re’sen harekete geçen Cumhuriyet Savcısı, olayın araştırılması için soruşturma başlatır.[25] Bu aşamanın amacı, suçun işlenip işlenmediği, işlendiyse kim tarafından ve nasıl işlendiği konusunda yeterli şüphe oluşturacak delilleri toplamaktır.[25]
Soruşturma aşamasında yapılan başlıca işlemler şunlardır:
- Mağdurun Beyanının Alınması: Mağdurun olayı ayrıntılı bir şekilde anlatması istenir.
- Şüphelinin İfadesinin Alınması: Suçu işlediği iddia edilen kişinin savunması alınır.
- Tanıkların Dinlenmesi: Olayı gören veya olayla ilgili bilgisi olan kişiler dinlenir.
- Delillerin Toplanması:
- Adli Tıp Raporu: Cinsel saldırı sonrası en kısa sürede yapılacak tıbbi muayene büyük önem taşır. Bu muayene ile mağdurun vücudundaki darp, cebir izleri, biyolojik örnekler (sperm, kıl, deri döküntüsü vb.) tespit edilerek DNA analizi gibi incelemeler yapılabilir.[5] Bu rapor, özellikle rıza dışı ilişkiyi ve failin kimliğini ispatlamada kritik rol oynayabilir.
- Olay Yeri İncelemesi: Gerekli görülürse suçun işlendiği yerde inceleme yapılır.
- Diğer Deliller: Kamera kayıtları, telefon mesajları, sosyal medya yazışmaları, mağdurun veya şüphelinin kıyafetleri gibi her türlü materyal delil olarak toplanabilir.[5]
- Koruma Tedbirleri: Gerekli görülmesi halinde şüphelinin kaçmasını veya delilleri karartmasını önlemek amacıyla gözaltı, tutuklama veya adli kontrol (örneğin, yurtdışına çıkış yasağı, belirli yerlere gitmeme yükümlülüğü) gibi tedbirlere başvurulabilir.[25]
Soruşturma sonunda savcı, topladığı delilleri değerlendirerek üç karardan birini verir [25]:
- Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK): Suçun işlendiğine dair yeterli şüphe oluşturacak delil bulunamadığı veya kovuşturma imkanının bulunmadığı (örneğin, şikayetten vazgeçme, zamanaşımı) durumlarda verilir.
- Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK): İhbar veya şikayetin soyut ve genel nitelikte olması, açıkça suç oluşturmayan bir fiille ilgili olması gibi durumlarda verilir.
- İddianame Düzenlenmesi: Suçun işlendiği yönünde yeterli şüphe varsa, savcı şüpheli hakkında ceza davası açılması için mahkemeye iddianame sunar.
Mağdur, verilen KYOK veya SYOK kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etme hakkına sahiptir.[25]
Kovuşturma (Yargılama) Aşaması (Prosecution/Trial Phase)
İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle kovuşturma, yani yargılama aşaması başlar.[25] Bu aşama, halk arasında “mahkeme süreci” olarak bilinir.
Yargılamayı yapacak görevli mahkeme, suçun niteliğine göre belirlenir:
- Asliye Ceza Mahkemesi: Sarkıntılık ve basit cinsel saldırı suçlarına bakar.[18, 21]
- Ağır Ceza Mahkemesi: Nitelikli cinsel saldırı (tecavüz) ve TCK 102’deki diğer ağırlaştırılmış hallere bakar.[18, 21]
Yargılama aşamasında duruşmalar yapılır. Bu duruşmalarda:
- Taraflar (mağdur/katılan, sanık) ve avukatları hazır bulunur.
- Sanığın sorgusu yapılır.
- Mağdur ve tanıklar dinlenir.
- Soruşturma aşamasında toplanan deliller (raporlar, belgeler vb.) incelenir ve tartışılır.
- Gerekirse yeni deliller toplanabilir veya bilirkişi incelemesi istenebilir.
Mahkeme, tüm delilleri değerlendirdikten ve tarafların son savunmalarını aldıktan sonra bir karar (hüküm) verir. Bu karar, sanık hakkında beraat (suçsuz bulunma) veya mahkumiyet (suçlu bulunma ve cezalandırılma) şeklinde olabilir. Ceza yargılamasında temel ilkelerden biri “şüpheden sanık yararlanır” (in dubio pro reo) ilkesidir. Yani, sanığın suçu işlediği her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanamazsa, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekir.[26]
Mağdur ve Sanığın Hakları, Avukatın Önemi
Ceza yargılaması sürecinde hem mağdurun hem de sanığın kanunla güvence altına alınmış hakları vardır. Adil bir yargılama için bu hakların korunması esastır.
Mağdurun Hakları:
- Şikayette bulunma hakkı.
- Soruşturma ve kovuşturma aşamalarına “katılan” sıfatıyla müdahil olma ve süreci takip etme hakkı.[27]
- Avukat yardımından yararlanma hakkı. Maddi durumu yetersiz olan veya 18 yaşından küçük mağdurlara Baro tarafından ücretsiz avukat atanır (Adli Yardım).[9]
- Duruşmada tanıklıktan çekinme hakkı olan kişiler (örneğin yakın akrabalar) hariç, sanıkla yüzleşmeme veya özel ortamda (örneğin perde arkasından veya başka bir odadan ses ve görüntü aktarımıyla) dinlenmeyi talep etme hakkı.
- Kişisel bilgilerinin gizli tutulmasını isteme hakkı.
- Psikolojik destek alma hakkı.
- Maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı.
- Dosyadaki belgelerden örnek alma ve yargılamanın gidişatı hakkında bilgi alma hakkı.
Sanığın (Şüpheli/Suçlanan Kişi) Hakları:
- Susma hakkı (ifade vermeyi veya sorulara cevap vermeyi reddetme).
- Avukat yardımından yararlanma hakkı. Maddi durumu yetersizse Baro tarafından avukat atanmasını isteme hakkı.
- Üzerine atılı suçu öğrenme hakkı.
- Lehine olan delillerin toplanmasını isteme ve kendi delillerini sunma hakkı.
- Aleyhindeki delillere itiraz etme ve tanıklara soru sorma hakkı.
- Masumiyet karinesi: Suçluluğu kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla sabit oluncaya kadar herkes masum sayılır.[14]
- Tercümandan yararlanma hakkı (Türkçe bilmiyorsa).
Avukatın Rolü: Cinsel saldırı davaları, hukuki ve duygusal olarak son derece hassas ve karmaşık süreçlerdir.[14] Bu süreçte uzman bir ceza avukatının desteği hem mağdur hem de sanık için hayati önem taşır. Avukat;
- Müvekkilinin haklarını korur.
- Hukuki süreci doğru bir şekilde yönetir.
- Delillerin toplanması ve sunulmasında yardımcı olur.
- Etkili savunma veya iddia stratejileri geliştirir.
- Yasal prosedürlerin doğru uygulanmasını sağlar.
- Müvekkilini yasal süreçler ve olası sonuçlar hakkında bilgilendirir.
Bu tür davalarda deneyimli bir hukuk bürosundan, örneğin Aşık Hukuk Bürosu gibi, profesyonel destek almak, adil bir yargılanma ve hakların tam olarak korunması açısından kritik öneme sahiptir.
Karar ve Kanun Yolları (Decision and Appeal)
Yargılama sonunda mahkeme bir hüküm verir. Taraflar (katılan, sanık, savcı), mahkemenin verdiği karara karşı üst mahkemelere başvurma hakkına sahiptir. Bu başvuru yolları “kanun yolları” olarak adlandırılır:
- İstinaf: İlk derece mahkemesinin (Asliye Ceza veya Ağır Ceza) kararına karşı, kararın hem hukuki hem de maddi (olayların değerlendirilmesi) yönden incelenmesi için Bölge Adliye Mahkemesi’ne (BAM) başvurulur.[27, 28] BAM, dosyayı inceleyerek ilk derece mahkemesi kararını onaylayabilir, kaldırıp yeniden karar verebilir veya dosyayı geri gönderebilir.
- Temyiz: Bölge Adliye Mahkemesi’nin belirli kararlarına karşı, yalnızca hukuka aykırılık iddialarıyla Yargıtay’a başvurulur.[28, 29] Yargıtay, kararın kanuna uygun olup olmadığını denetler. Kararı onama, bozma veya düzeltme yetkisine sahiptir.
Bu kanun yolları, yargı kararlarındaki olası hataların düzeltilmesi ve adaletin tam olarak sağlanması için önemli bir güvencedir.
Yargı Kararlarında Tecavüz Davası
Kanun maddeleri, cinsel saldırı suçlarının çerçevesini çizse de, bu suçların uygulamadaki yorumu ve değerlendirilmesi Yüksek Mahkeme (Yargıtay) ve Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) kararlarıyla şekillenir. Bu kararlar, benzer olaylarda mahkemelerin nasıl bir yol izleyeceği konusunda önemli ipuçları verir.
Yargıtay İçtihatları Işığında Önemli Noktalar (Özetler)
Yargıtay, cinsel saldırı davalarında özellikle delillerin değerlendirilmesi ve suçun unsurlarının tespiti konusunda yol gösterici kararlar vermektedir. Öne çıkan bazı noktalar şunlardır:
- Mağdur Beyanının Değeri ve Sınırları: Cinsel suçlar genellikle tanık olmadan, gizli ortamlarda işlendiği için mağdurun beyanı önemli bir delildir.[29] Ancak Yargıtay, mağdur beyanının tek başına mahkumiyete yeterli olabilmesi için, beyanın hayatın olağan akışına uygun, tutarlı, samimi ve çelişkisiz olması gerektiğini vurgular.[28, 29] Mahkeme, beyanın güvenilirliğini diğer delillerle (varsa tıbbi rapor, tanık anlatımları, mesaj kayıtları vb.) birlikte değerlendirmelidir. Yargıtay, mağdurun beyanına körü körüne inanılmasını değil, dikkatli bir değerlendirme yapılmasını istemektedir.[29] Travmanın mağdurun anlatımını etkileyebileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
- Sarkıntılık ve Basit Cinsel Saldırı Ayrımı: Yargıtay kararları, TCK 102/1’deki sarkıntılık ile basit cinsel saldırı arasındaki ayrımı netleştirmeye çalışmıştır. Eylemin ani ve kesik olup olmadığı, temasın süresi, yoğunluğu, vücudun hangi bölgesine yönelik olduğu gibi kriterler bu ayrımda belirleyici olmaktadır.[14, 15, 17] Anlık bir dokunma sarkıntılık sayılabilirken, daha ısrarlı ve devam eden temaslar basit cinsel saldırı olarak değerlendirilebilir.
- Rıza Değerlendirmesi: Rızanın varlığı veya yokluğu konusundaki iddialar, davaların merkezinde yer alır. Yargıtay, rızanın serbest iradeyle açıklanıp açıklanmadığını, mağdurun rıza ehliyetinin bulunup bulunmadığını (yaş, alkol/madde etkisi, akıl sağlığı vb.), eylem öncesi ve sırasındaki tutumunu dikkatle inceler. Özellikle önceden var olan tanışıklık veya ilişki durumunda dahi rızanın varsayılamayacağını vurgular.
- Delil Yetersizliği ve Şüphe: Yargıtay, mahkumiyet için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunması gerektiğini sürekli olarak hatırlatır. Sadece soyut iddialara veya çelişkili beyanlara dayanılarak mahkumiyet kararı verilemeyeceğini belirtir.[28, 29]
- Usul Kurallarına Uygunluk: Yargıtay, yargılama sırasında hem mağdurun hem de sanığın haklarını koruyan usul kurallarına (örneğin, avukat bulundurma hakkı, savunma hakkı, delillerin usulüne uygun toplanması) titizlikle uyulması gerektiğini belirtir.[30] Usule aykırılıklar, kararın bozulmasına neden olabilir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararlarından Örnekler (Özetler)
Bölge Adliye Mahkemeleri (BAM), ilk derece mahkemesi kararlarını denetleyen ikinci derece yargı mercileridir. BAM kararları da uygulamanın şekillenmesinde rol oynar. Özellikle:
- Delillerin Yeniden Değerlendirilmesi: BAM’lar, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesini ve ulaştığı sonucu hem maddi hem hukuki açıdan incelerler. Bazen ilk derece mahkemesinin gözden kaçırdığı bir delili veya yanlış değerlendirdiği bir hususu düzeltebilirler.
- Usuli Eksikliklerin Giderilmesi: Yargılama sırasında yapılan usuli hatalar (örneğin, ilgili kurumlara veya kişilere tebligat yapılmaması [27]) BAM tarafından tespit edilip düzeltilebilir veya bu nedenle karar bozulabilir.
- Yargıtay İçtihatlarının Uygulanması: BAM’lar, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarını dikkate alarak karar verirler ve bu içtihatların somut olaya doğru bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını denetlerler.
Özetle, Yargıtay ve BAM kararları, TCK 102’nin soyut metninin somut olaylara nasıl uygulandığını gösterir. Bu kararlar, hukuki süreçlerin karmaşıklığını ve her davanın kendine özgü koşullar içinde değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyar. Bu nedenle, bu tür davalarda güncel içtihatları takip eden uzman bir avukatın rehberliği büyük önem taşır.
Hayattan Örnekler: Anonim Tecavüz Davası Senaryoları
Kanun maddelerini ve yargı kararlarını daha iyi anlamak için, gerçek hayatta karşılaşılabilecek, ancak kimlik bilgileri tamamen değiştirilmiş ve kurgulanmış bazı senaryoları inceleyelim:
Senaryo 1: İş Yerinde Sınırların Aşılması
Aynı ofiste çalışan Bay K, mesai arkadaşı Bayan L’ye karşı başlangıçta iltifatlarla başlayan ancak zamanla rahatsız edici bir hal alan davranışlarda bulunmaktadır. Bir gün, kimsenin olmadığı bir anda Bay K, Bayan L’nin yanına gelerek onu rızası dışında kolundan tutup kendine çekmiş ve ısrarla öpmeye çalışmıştır. Bayan L’nin itirazlarına ve itmesine rağmen Bay K, kısa bir süre de olsa fiziksel temasını sürdürmüştür. Bayan L, olayın ardından durumu yöneticisine bildirmiş ve savcılığa şikayette bulunmuştur.
Hukuki Değerlendirme: Bu olayda, Bay K’nın eylemi, ani ve kesik bir hareketten öteye giderek ısrarlı bir fiziksel temas içerdiği için TCK 102/1’deki “sarkıntılık” düzeyini aşarak “basit cinsel saldırı” suçunu oluşturabilir. Bayan L’nin rızasının olmadığı açıktır. Delil olarak Bayan L’nin tutarlı beyanı, varsa iş yeri kamera kayıtları, olayı duymuş olabilecek başka çalışanların tanıklığı ve Bay K’nın önceki benzer davranışlarına dair (varsa) kanıtlar değerlendirilecektir. Suç şikayete bağlı olduğu için Bayan L’nin 6 ay içinde şikayetçi olması gerekmektedir.
Senaryo 2: Güvenin Kötüye Kullanılması ve Rızanın Yokluğu
Üniversite öğrencisi M, katıldığı bir ev partisinde tanıştığı N tarafından ikram edilen içkinin etkisiyle bilincini kaybetmeye başlamıştır. N, durumu kötüleşen M’yi “dinlenmesi için” başka bir odaya götürmüş ve M’nin kendini savunamayacak durumda olmasından faydalanarak onunla cinsel ilişkiye girmiştir. M, kendine geldiğinde ne olduğunu tam olarak hatırlayamasa da üzerinde fiziksel değişiklikler fark etmiş ve durumu bir arkadaşına anlatmıştır. Arkadaşının desteğiyle hastaneye başvurmuş ve adli tıp raporu alınmıştır.
Hukuki Değerlendirme: Bu senaryoda, M’nin alkol veya başka bir maddenin etkisiyle bilincinin kapalı olması veya kendisini savunamayacak durumda olması, rızasının hukuken geçersiz olduğu anlamına gelir.[20] N’nin bu durumdan faydalanarak gerçekleştirdiği cinsel ilişki, TCK 102/2 kapsamında “nitelikli cinsel saldırı (tecavüz)” suçunu oluşturur. Ayrıca, suçun “beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı” işlenmesi nedeniyle TCK 102/3 uyarınca cezanın artırılması gündeme gelecektir. Delil olarak M’nin beyanı, arkadaşının tanıklığı, adli tıp raporu (DNA örnekleri, yaralanma izleri vb.) ve parti ortamındaki diğer tanıkların ifadeleri önemlidir. Bu suç şikayete bağlı olmadığından, savcılık re’sen soruşturma başlatabilir.
Senaryo 3: Eski İlişkide Rıza Sorunu
Daha önce duygusal bir ilişki yaşamış olan Bayan P ve Bay R, ayrıldıktan bir süre sonra tekrar görüşmeye başlarlar. Bir akşam Bayan P’nin evinde buluştuklarında, Bay R cinsel ilişkiye girmek ister. Bayan P, ilişkiye girmek istemediğini açıkça belirtmesine rağmen Bay R ısrar eder ve fiziksel olarak zorlayarak Bayan P ile cinsel ilişkiye girer. Bayan P, olayın ardından polisi arayarak şikayetçi olur.
Hukuki Değerlendirme: Geçmişte var olan bir ilişkinin, gelecekteki cinsel eylemler için otomatik bir rıza anlamına gelmediği temel bir prensiptir. Bayan P’nin açıkça “hayır” demesi ve fiziksel olarak direnç göstermesi (varsa), rızanın olmadığını gösterir. Bay R’nin bu iradeye rağmen fiziksel zorlama kullanarak gerçekleştirdiği cinsel ilişki, TCK 102/2 kapsamında “nitelikli cinsel saldırı (tecavüz)” suçunu oluşturur. Bu tür durumlarda mahkeme, tarafların beyanlarındaki tutarlılığı, olayın hemen ardından şikayetçi olunup olunmadığını, varsa fiziksel delilleri (zorlamaya bağlı izler vb.) ve olaya ilişkin diğer kanıtları (örneğin, olay sonrası mesajlaşmalar) dikkatle değerlendirecektir.
Bu senaryolar, cinsel saldırı suçlarının ne kadar farklı şekillerde ortaya çıkabileceğini ve her davanın kendi özel koşulları içinde ele alınması gerektiğini göstermektedir. Hukuki sürecin karmaşıklığı ve delil değerlendirmesinin hassasiyeti, uzman hukuki yardımının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Mağdurlar İçin Yol Haritası: Ne Yapmalı, Nereden Destek Alınmalı?
Cinsel saldırıya uğramak, derin bir travma yaratan ve kişiyi çaresiz hissettirebilen bir deneyimdir. Ancak bu zorlu süreçte yalnız değilsiniz. Atılacak doğru adımlar ve başvurulacak destek mekanizmaları, hem adaletin sağlanması hem de iyileşme süreci açısından büyük önem taşır.
Saldırı Sonrası Acil Adımlar
Bir cinsel saldırı olayından hemen sonra atılması gereken adımlar şunlardır:
- Güvenli Bir Yere Geçin: Kendinizi güvende hissettiğiniz bir yere gidin. Mümkünse güvendiğiniz bir yakınınızdan yardım isteyin.
- Tıbbi Yardım Alın: En kısa sürede bir sağlık kuruluşuna (hastane acil servisi) başvurun. Bu hem olası yaralanmaların tedavisi hem de çok önemli olan adli delillerin (DNA, sperm, kıl, tırnak altı doku örnekleri, darp izleri vb.) toplanması açısından kritiktir. Muayene öncesinde yıkanmamak, duş almamak, diş fırçalamamak, tuvalete gitmemek ve olay sırasında giyilen kıyafetleri değiştirmemek delillerin korunması için önemlidir. Kıyafetleri bir kağıt torba içinde saklayın (plastik torba nem nedeniyle delilleri bozabilir).
- Yetkililere Bildirin: Kendinizi hazır hissettiğinizde olayı polise, jandarmaya veya doğrudan Cumhuriyet Savcılığı’na bildirin. Erken bildirim, delillerin taze iken toplanması ve soruşturmanın hızla başlaması açısından önemlidir.
- Delilleri Koruyun: Olayla ilgili olabilecek her şeyi (mesajlar, e-postalar, giysiler, olay yerindeki nesneler) saklayın ve yetkililere teslim edin.
- Olayı Not Alın: Hafızanız tazeyken olayın ayrıntılarını (tarih, saat, yer, failin tanımı, yaşananlar, varsa tanıklar) yazılı olarak not almak, daha sonra ifade verirken yardımcı olabilir.
Hukuki ve Psikolojik Destek Kaynakları
Bu süreçte profesyonel destek almak çok önemlidir:
- Hukuki Destek (Avukat): Cinsel saldırı davaları uzmanlık gerektiren alanlardır. Haklarınızı tam olarak öğrenmek, hukuki süreci doğru yönetmek ve kendinizi en iyi şekilde temsil etmek için bir avukata danışmanız şiddetle tavsiye edilir. Maddi durumunuz avukat tutmaya yeterli değilse, bulunduğunuz ildeki Baro’nun Adli Yardım Bürosu’na başvurarak ücretsiz avukatlık hizmeti talep edebilirsiniz.[9] Mağdurun avukat istemesi halinde kendisine mutlaka bir avukat görevlendirilir.
- Psikolojik Destek: Cinsel saldırı travmasıyla başa çıkmak için profesyonel psikolojik yardım almak iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ve bazı sivil toplum kuruluşları ücretsiz veya uygun maliyetli psikolojik destek hizmetleri sunmaktadır.
- Sivil Toplum Kuruluşları (STK): Kadın hakları ve mağdur destek alanında çalışan birçok STK, hukuki danışmanlık, psikolojik destek, sığınma evi gibi konularda yardımcı olabilir.
- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: Bakanlığa bağlı il müdürlükleri ve ŞÖNİM’ler aracılığıyla çeşitli destek hizmetleri sunulmaktadır. Bakanlık, gerekli gördüğü durumlarda davalara müdahil de olabilmektedir.[27]
Pratik İpuçları ve Haklar
- Haklarınızı Bilin: Yukarıda detaylandırılan mağdur haklarınızı (avukat yardımı, katılan olma, korunma, gizlilik vb.) bilin ve talep etmekten çekinmeyin.
- Tutarlı Olun: İfade verirken yaşadıklarınızı dürüstçe ve tutarlı bir şekilde anlatmaya çalışın. Ancak travmanın hafızayı etkileyebileceğini unutmayın; hatırlamadığınız noktaları zorlamayın.
- Belgeleyin: Süreçle ilgili tüm belgeleri (raporlar, dilekçeler, mahkeme evrakları) düzenli bir şekilde saklayın.
- Güvendiğiniz Kişilerden Destek Alın: Ailenizden, arkadaşlarınızdan veya destek gruplarından duygusal destek almak önemlidir.
- Kendinizi Suçlamayın: Unutmayın, cinsel saldırının sorumlusu tamamen faildir. Ne giydiğiniz, nerede olduğunuz veya ne yaptığınız saldırıyı asla haklı çıkarmaz.
Bu zorlu süreçte doğru adımları atmak ve gerekli destekleri almak, hem adaletin yerini bulması hem de sizin iyileşme yolculuğunuz için kritik öneme sahiptir.
Sonuç: Sessiz Kalma, Hakkını Ara
Cinsel saldırı, bireyin en temel haklarına, beden bütünlüğüne ve ruh sağlığına yönelik ağır bir suçtur. Türk Ceza Kanunu, bu suçla mücadele etmek ve mağdurları korumak için önemli düzenlemeler içermektedir. Ancak kanunların varlığı tek başına yeterli değildir; önemli olan, bu kanunların etkin bir şekilde uygulanması ve mağdurların hak arama yollarına erişiminin kolaylaştırılmasıdır.
Bir tecavüz davası süreci, mağdur için yıpratıcı olabilir. Ancak sessiz kalmak, failin cezasız kalmasına ve benzer eylemlerin tekrarlanmasına zemin hazırlayabilir. Adaletin sağlanması, hem bireysel iyileşme süreci için hem de toplumsal bir farkındalık ve caydırıcılık yaratmak açısından önemlidir.
Hakkını Aramaktan Korkma
Cinsel saldırıya maruz kaldıysanız veya bir yakınınız bu durumu yaşadıysa, unutmayın ki yalnız değilsiniz ve haklarınız var. Yaşadığınız travmanın ağırlığı altında ezilmek yerine, sesinizi duyurmak ve hukuki yollara başvurmak, kontrolü yeniden elinize almanın ve adalet arayışının ilk adımıdır.
Toplumsal baskıdan, suçlanmaktan veya sürecin zorluklarından çekinmek anlaşılabilir bir durumdur. Ancak unutmayın ki hukuk sistemi size destek olmak için vardır. Güvendiğiniz bir avukatla konuşmak, haklarınızı öğrenmek ve size en uygun yol haritasını çizmek için ilk adımı atabilirsiniz. Aşık Hukuk Bürosu olarak, cinsel saldırı mağdurlarının yanında olduğumuzu ve bu zorlu süreçte hukuki destek sağlamaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Sessizliğinizi bozmak ve hakkınızı aramak, hem sizin için hem de toplum için atılmış cesur ve önemli bir adımdır.
Tecavüz Davası Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Cinsel saldırıya uğradım, şikayet etmek için ne kadar sürem var?
Cevap: Eğer yaşadığınız olay TCK 102/1 kapsamındaki basit cinsel saldırı, sarkıntılık veya eşinize karşı işlenmiş nitelikli cinsel saldırı (tecavüz) ise, suçu ve faili öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 ay içinde şikayette bulunmanız gerekir.[5, 24] Bu süre kaçırılırsa şikayet hakkınız düşer. Ancak, eş dışındaki kişilere karşı işlenen nitelikli cinsel saldırı (tecavüz) şikayete bağlı değildir, savcılık haberdar olunca kendiliğinden soruşturma başlatır; bu durumda 6 aylık süre işlemez.[11, 14] Fakat her suç için geçerli olan ve daha uzun olan dava zamanaşımı süreleri vardır (örneğin sarkıntılık için 8 yıl, diğerleri için genelde 15 yıl).[14, 18] Bu süreler içinde davanın açılması gerekir.
Soru 2: Tecavüz davası ne kadar sürer?
Cevap: Bir cinsel saldırı davasının ne kadar süreceği birçok faktöre bağlıdır: olayın karmaşıklığı, toplanacak delillerin niteliği, tanık sayısı, mahkemenin iş yükü, tarafların tutumu ve kanun yollarına (istinaf, temyiz) başvurulup başvurulmayacağı gibi. Soruşturma aşaması birkaç ay sürebilirken, mahkeme (kovuşturma) aşaması ve ardından gelen istinaf/temyiz süreçleri davanın toplamda birkaç yıl sürmesine neden olabilir. Bu nedenle kesin bir süre vermek mümkün değildir.
Soru 3: Cinsel saldırıyı nasıl ispatlayabilirim? Delil yoksa dava açılmaz mı?
Cevap: İspat için en önemli delillerden biri adli tıp raporudur (fiziksel zorlama izleri, DNA vb.).[5] Bunun yanı sıra tanık beyanları, kamera kayıtları, mesajlaşmalar, mağdurun olayı hemen anlatması gibi durumlar da delil niteliğindedir. Cinsel suçlarda genellikle doğrudan görgü tanığı bulunmadığından, mağdurun tutarlı, samimi ve çelişkisiz beyanı da Yargıtay tarafından önemli bir delil olarak kabul edilmektedir.[29] Ancak mahkeme, tek başına beyana dayanarak karar verirken çok dikkatli davranır ve mümkünse diğer delillerle desteklenmesini arar.[29] Delil yetersizliği durumunda savcı takipsizlik kararı (KYOK) verebilir veya mahkeme beraat kararı verebilir.[25, 26] Ancak delil durumunu ve dava açılıp açılamayacağını en doğru şekilde bir avukat değerlendirebilir.
Soru 4: Şikayetimi geri çekebilir miyim? Vazgeçersem ne olur?
Cevap: Evet, şikayete bağlı suçlarda (basit cinsel saldırı, sarkıntılık, eşe karşı nitelikli saldırı) mağdur, soruşturma aşamasında veya kovuşturma aşamasında hüküm kesinleşinceye kadar şikayetinden vazgeçebilir.[22, 31] Vazgeçme beyanı, eğer sanık da kabul ederse, davayı düşürür.[22] Bir sanık için vazgeçme, diğer sanıkları da etkiler.[22] Ancak şikayetten vazgeçtikten sonra aynı olayla ilgili tekrar şikayetçi olmak veya davaya katılmak mümkün değildir.[22] Şikayete bağlı olmayan suçlarda (genel nitelikli cinsel saldırı) ise mağdurun şikayetinden vazgeçmesi soruşturmayı veya davayı durdurmaz, kamu davası devam eder.[14, 22]
Soru 5: Devlet mağdura avukat atar mı? Nereden destek alabilirim?
Cevap: Evet. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, cinsel saldırı suçu mağduru, istemesi halinde Baro tarafından kendisine bir avukat görevlendirilmesini talep edebilir. Özellikle mağdur çocuk ise veya maddi durumu avukat tutmaya elverişli değilse, bu talep üzerine ücretsiz olarak avukat atanır (Adli Yardım).[9] Hukuki destek için bulunduğunuz ildeki Baro’ya başvurabilirsiniz. Ayrıca, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı ŞÖNİM’ler, üniversite hastaneleri, devlet hastaneleri ve konuyla ilgili çalışan sivil toplum kuruluşları da psikolojik ve sosyal destek sağlayabilir.
Ek: Cinsel Saldırı Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ŞİKAYETÇİ (MAĞDUR) : Adı Soyadı (TC Kimlik No:…)
ADRESİ : [Mağdurun Açık Adresi]
VEKİLİ (Varsa) : Av. Murteza Osman AŞIK
ADRESİ (Vekilin) :
ŞÜPHELİ : Adı Soyadı (TC Kimlik No:… biliniyorsa)
ADRESİ (Biliniyorsa) :
(Şüpheli tanınmıyorsa veya kimliği bilinmiyorsa “Faili Meçhul” yazılmalıdır.)
SUÇ : Nitelikli Cinsel Saldırı (TCK Md. 102/2)
(Olayın niteliğine göre TCK 102/1 Basit Cinsel Saldırı veya Sarkıntılık Düzeyinde Cinsel Saldırı olarak belirtilebilir. Varsa işlenen diğer suçlar da eklenmelidir: Örn: Tehdit TCK 106, Hakaret TCK 125, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma TCK 109)
SUÇ TARİHİ ve YERİ :…/…/20… tarihi, saat… suları, [Olayın Geçtiği Yer, Açık Adres]
KONU : Şüphelinin tarafıma karşı işlediği cinsel saldırı ve varsa diğer suçlar nedeniyle hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılması istemiyle kamu davası açılması talebinden ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
1. Olayın Gelişimi ve Meydana Geliş Şekli:
Ben, [Mağdurun kısa tanıtımı: Yaş, meslek vb.]. Yukarıda belirtilen suç tarihinde ve saatinde, [Olayın geçtiği yer] adresinde bulunduğum sırada, şüpheli tarafından cinsel saldırıya maruz kaldım. Olay şu şekilde gelişmiştir:
(Bu bölümde olay, başından sonuna kadar, kronolojik sıra ile, ayrıntılı ve net bir şekilde anlatılmalıdır. Aşağıdaki gibi detaylara yer verilmelidir:)
- Olay öncesinde şüpheli ile tanışıklık durumu (tanışıyorsa nasıl ve ne zamandır, tanışmıyorsa ilk karşılaşma anı).
- Olayın başlangıcı (şüphelinin yaklaşması, ilk sözleri veya davranışları).
- Şüphelinin cinsel saldırıyı oluşturan eylemleri (hangi cinsel davranışlarda bulunduğu, vücudun nerelerine temas ettiği, sarkıntılık mı, basit saldırı mı, yoksa vücuda organ/cisim sokma şeklinde mi gerçekleştiği açıkça belirtilmelidir).
- Mağdurun rızasının olmadığını gösteren beyan ve davranışlar (Açıkça “hayır” demek, itiraz etmek, bağırmak, fiziksel olarak direnmeye çalışmak vb.).
- Şüphelinin kullandığı cebir veya tehdit (fiziksel zorlama, darp, silah gösterme, sözlü tehditler vb.).
- Mağdurun iradesini etkileyen başka bir durum olup olmadığı (alkol, uyuşturucu madde etkisi altında olma, uyku hali, hastalık, engellilik gibi durumlar nedeniyle kendini savunamama hali).
- Olayın ne kadar sürdüğü.
- Olay sırasında veya sonrasında şüphelinin söylediği sözler.
- Olayın nasıl sona erdiği (şüphelinin gitmesi, mağdurun kaçması, başkalarının müdahalesi vb.).
2. Rızamın Olmadığı Hususu:
Şüphelinin gerçekleştirdiği tüm cinsel eylemler benim iradem ve rızam dışında gerçekleşmiştir. Olay sırasında. Şüphelinin eylemlerine hiçbir şekilde onay vermedim ve karşı koymaya çalıştım.
3. Olay Sonrası Durum:
Olayın hemen ardından [Olay sonrası yapılanlar anlatılmalıdır: Örn: “hemen polisi aradım”, “güvendiğim arkadaşım X’i arayarak yardım istedim”, “en yakın hastanenin acil servisine başvurdum”, ” durumu aileme anlattım” vb.].
[Varsa alınan tıbbi raporlara, yapılan şikayetlere atıfta bulunulmalıdır: Örn: “Olay sonrası… Devlet Hastanesi’nden alınan… tarihli adli tıp raporu dilekçemiz ekindedir.”, “… Polis Merkezi’ne… tarihinde şikayette bulundum.”]Yaşadığım bu olay nedeniyle fiziksel olarak [Varsa yaralanmalar belirtilebilir] ve ruhsal olarak derin bir travma yaşadım. Halen olayın etkisinden kurtulabilmiş değilim ve psikolojik destek almaktayım/almayı düşünüyorum.
4. Delillerimiz:
Şüphelinin suç teşkil eden eylemlerini ispatlamak üzere aşağıdaki delillere dayanmaktayız:
- Mağdur Beyanım: Yukarıda ayrıntılı olarak anlattığım ve soruşturma/kovuşturma aşamalarında tekrar edeceğim samimi ve tutarlı beyanlarım.
- Adli Tıp Raporu: [Varsa hastane adı, rapor tarihi belirtilebilir veya alınması talep edilebilir].
- Tanık Beyanları: Olayı gören veya olayla ilgili bilgisi olan isimli kişilerin dinlenmesini talep ediyorum.
- Kamera Kayıtları: Olay yerinde veya çevresinde bulunan kayıtlarının incelenmesini talep ediyorum.
- Mesajlaşma/İletişim Kayıtları: [Varsa olay öncesi veya sonrası şüpheliyle yapılan yazışmalar, arama kayıtları vb. belirtilebilir].
- Fiziksel Deliller: Olay sırasında üzerimde bulunan ve delil niteliği taşıyabilecek kıyafetlerim.
- Ve re’sen tespit edilecek her türlü yasal delil.
HUKUKİ NEDENLER : TCK Md. 102, (varsa TCK Md. 106, 109, 125 vb.), CMK ve ilgili sair yasal mevzuat.
DELİLLER : Mağdur beyanı, tanık beyanları, adli tıp raporu, kamera kayıtları, iletişim kayıtları, fiziksel deliller ve her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;
Şüpheli hakkında TCK Md. 102’de düzenlenen Cinsel Saldırı suçu ve olayla bağlantılı diğer suçlar (varsa belirtilir) nedeniyle gerekli soruşturmanın ivedilikle yapılarak, şüphelinin cezalandırılması istemiyle hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
Şikayetçi (Mağdur)
Adı Soyadı
İmza
(Vekil varsa vekilin adı, soyadı ve imzası)
Ekler (Varsa):
- Kimlik Fotokopisi
- Adli Tıp Raporu Sureti
- (Diğer delil belgeleri)
- Vekaletname Sureti (Vekil varsa)