Faaliyet AlanlarımızGenel

Trafik Kazası Avukatı

Türkiye'de Haklarınız, Hukuki Süreç ve Tazminat Rehberi (Av. Murteza Osman AŞIK)

Türkiye’de karayolları, ne yazık ki her gün çok sayıda trafik kazasına sahne olmaktadır. Bu kazalar, basit maddi hasarlardan, ağır yaralanmalara, kalıcı sakatlıklara ve hatta can kayıplarına kadar uzanan geniş bir yelpazede sonuçlar doğurabilmektedir. Trafik kazalarının bireyler ve aileleri üzerindeki yıkıcı etkileri, sadece fiziksel ve duygusal boyutta kalmamakta, aynı zamanda ciddi maddi ve hukuki sorunları da beraberinde getirmektedir. Kaza sonrası yaşanan şok ve karmaşa içinde, mağdurların haklarını tam olarak bilmesi ve hukuki süreci doğru yönetmesi oldukça zordur. İşte bu zorlu ve karmaşık süreçte, bir Trafik Kazası Avukatı hayati bir rol üstlenir. Bir Trafik Kazası Avukatı, trafik kazalarından kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklarda uzmanlaşmış, kazazedelerin ve yakınlarının haklarını koruyan, yasal süreçleri yöneten ve adil bir tazminat almalarını sağlayan hukuk profesyonelidir.1 Bu avukatlar, kazanın meydana geliş şeklinden, delillerin toplanmasına, sigorta şirketleriyle müzakerelerden, dava süreçlerinin takibine kadar her aşamada müvekkillerine rehberlik ederler.

Peki, bir trafik kazası sonrasında neden bir Trafik Kazası Avukatı ile çalışmak bu kadar önemlidir? Bunun birkaç temel nedeni bulunmaktadır:

  • Hukuki Süreçlerin Karmaşıklığı: Trafik kazalarına ilişkin mevzuat, yani Karayolları Trafik Kanunu (KTK), Türk Borçlar Kanunu (TBK), ilgili yönetmelikler ve Yargıtay içtihatları oldukça kapsamlı ve karmaşıktır. Bu yasal düzenlemeler ve usul kuralları konusunda uzman olmayan bir bireyin, tüm haklarını bilerek süreci tek başına ve hatasız yönetmesi neredeyse imkansızdır.2 Bir avukat, bu karmaşık yasal labirentte müvekkiline yol gösterir.
  • Hakların Tam Olarak Bilinmemesi ve Korunması: Kaza mağdurları, çoğu zaman hangi tazminat kalemlerini talep edebileceklerini, zararlarından kimlerin sorumlu olduğunu veya yasal haklarının neler olduğunu tam olarak bilemeyebilirler. Bu bilgi eksikliği, telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına yol açabilir.2 Avukat, müvekkilinin tüm haklarını tespit ederek bunları en etkili şekilde korur.
  • Sigorta Şirketleriyle Müzakerelerde Güç Dengesizliği: Sigorta şirketleri, tazminat süreçlerinde genellikle kendi mali çıkarlarını gözeterek en az miktarda ödeme yapma eğilimindedirler.2 Bu şirketler, alanında uzman hukukçularla ve hasar departmanlarıyla çalışırlar. Bireylerin bu profesyonel yapılar karşısında tek başlarına müzakere yürütmesi, adil bir sonuca ulaşmalarını zorlaştırır. Bir trafik kazası avukatı, müvekkili adına sigorta şirketiyle eşit şartlarda ve etkili bir müzakere yürüterek hakkaniyetli bir tazminat alınmasını hedefler.4
  • Delillerin Doğru Toplanması ve Değerlendirilmesi: Bir trafik kazası davasının veya tazminat talebinin başarısı, büyük ölçüde toplanan delillerin gücüne ve doğru yorumlanmasına bağlıdır. Kaza tespit tutanağı, olay yeri fotoğrafları, tanık ifadeleri, tıbbi raporlar, faturalar gibi birçok delilin usulüne uygun olarak toplanması, saklanması ve mahkemeye sunulması kritik öneme sahiptir.2 Avukat, bu delil toplama sürecini profesyonelce yönetir.
  • Stresli ve Zorlu Bir Süreçte Profesyonel Rehberlik: Trafik kazası, mağdurlar için zaten yeterince travmatik bir olaydır. Bu travmanın üzerine bir de karmaşık hukuki süreçlerle uğraşmak, kişilerin psikolojisini daha da olumsuz etkileyebilir. Bir avukat, hukuki yükü müvekkilinin omuzlarından alarak, onların iyileşme sürecine odaklanmalarına yardımcı olur ve bu zorlu dönemde profesyonel bir destek sunar.5

Trafik kazası sonrası mağdurun yaşadığı şok, kafa karışıklığı ve fiziksel acılar, hukuki süreçleri sağlıklı bir şekilde takip etme ve yönetme yetisini önemli ölçüde azaltabilir. Bu durum, özellikle sigorta şirketleri veya kazaya neden olan karşı taraf karşısında mağdurları daha savunmasız bir konuma getirebilir. Sigorta şirketleri, tazminat miktarını en aza indirme amacı güderken, mağdurun bu zor durumundan ve bilgi eksikliğinden faydalanma eğiliminde olabilirler.2 Deneyimli bir Trafik Kazası Avukatı, bu bilgi, deneyim ve güç dengesizliğini ortadan kaldırarak, müzakereleri profesyonel bir zeminde yürütür ve mağdurun haklarının tam olarak korunmasını sağlar. Dolayısıyla, avukat sadece bir hukuki temsilci olmanın ötesinde, mağdurun en kırılgan olduğu bu dönemde onun adına mücadele eden, haklarını savunan bir güvence ve kalkan görevi görür.

Önemle belirtmek gerekir ki, trafik kazası sonrası tazminat almanız için size hukuki destek sunabilecek TEK YETKİLİ KİŞİ avukattır. Piyasada faaliyet gösteren “hasar danışmanlık şirketleri” adı altındaki yapıların sigorta tazminatı başvurusunda bulunma veya sizi yasal süreçlerde temsil etme yetkisi yoktur.1 Bu tür şirketler, mağdurların haklarını tam anlamıyla koruyamayacağı gibi, bazı durumlarda kişisel verilerinizi kanuna aykırı şekilde ele geçirme riski de taşıyabilirler.6 Bu nedenle, hak arayışınızda mutlaka yasal yetkisi, mesleki sorumluluğu ve etik kurallara bağlılığı olan bir avukattan destek almanız, hak kaybına uğramamanız ve sürecin doğru yönetilmesi açısından hayati önem taşımaktadır. Bir avukat, sadece tazminat alınmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda adaletin tecelli etmesine ve toplumda hukuk güvenliğinin artmasına da katkıda bulunur.4

2. Trafik Kazası Avukatının Kapsamlı Rolü ve Sorumlulukları

Bir trafik kazası avukatının görevi, sadece bir dava açıp duruşmalara girmekten çok daha kapsamlı ve detaylıdır. Kaza anından başlayarak, tazminatın tahsiline kadar uzanan tüm süreçlerde müvekkilinin yanında yer alır ve haklarını en üst düzeyde korumak için çalışır. Bu süreç, proaktif bir yaklaşım ve multidisipliner bir bilgi birikimi gerektirir.

Hukuki Danışmanlık ve Strateji Belirleme:

Trafik kazası avukatı, öncelikle müvekkilinin durumunu tüm detaylarıyla analiz eder. Kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, mevcut deliller, olası sorumlular ve talep edilebilecek tazminat kalemleri titizlikle incelenir. Bu analiz sonucunda, müvekkile özel bir hukuki yol haritası çizilir.2 Hangi adımların atılacağı, hangi yasal yollara (sigortaya başvuru, Sigorta Tahkim Komisyonu, arabuluculuk, dava) başvurulacağı ve bu süreçlerde müvekkilin hak ve yükümlülüklerinin neler olduğu konusunda ayrıntılı bilgilendirme yapılır. Avukat, müvekkilinin anlayabileceği bir dille tüm seçenekleri ve olası sonuçları açıklar, böylece müvekkil bilinçli kararlar alabilir.

Delil Toplama, Kaza Yeri İncelemesi ve Bilirkişi Süreçleri:

Tazminat taleplerinin temelini oluşturan en önemli unsur delillerdir. Avukat, kaza tespit tutanağı, olay yeri fotoğrafları ve video kayıtları, varsa görgü tanıklarının ifadeleri, tıbbi raporlar (epikriz, adli tıp raporu, maluliyet raporu), tedavi faturaları, SGK kayıtları, maaş bordroları gibi kazayla ilgili tüm belgelerin eksiksiz bir şekilde toplanmasını ve düzenlenmesini sağlar.2 Gerekli durumlarda, olayın aydınlatılması için kaza yerinde keşif yapılmasını talep edebilir veya alanında uzman bilirkişilerden (örneğin, kaza analizi uzmanı, kusur tespiti uzmanı, aktüer, adli tıp uzmanı) rapor alınması için girişimlerde bulunur.4 Toplanan tüm delillerin hukuki değeri analiz edilir ve dava dosyasında etkili bir şekilde kullanılmak üzere hazırlanır. Avukatın bu proaktif delil toplama süreci, özellikle kaza sonrası delillerin kaybolma veya değişme riskine karşı erken müdahalenin önemini ortaya koyar. Zamanında ve usulüne uygun toplanan deliller, sigorta şirketleriyle müzakerelerde ve mahkeme sürecinde müvekkilin elini önemli ölçüde güçlendirir.

Kaza Tespit Tutanağı’nın İncelenmesi ve Kusur Oranına İtiraz:

Kaza tespit tutanağı (KTT), kazanın oluş şekli ve tarafların ilk beyanları hakkında önemli bilgiler içerir. Avukat, bu tutanağın doğruluğunu, eksiksizliğini ve taraflara atfedilen kusur oranlarının adil olup olmadığını dikkatle inceler. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) yani TRAMER sistemi üzerinden belirlenen kusur oranları, tazminat miktarını doğrudan etkilediği için büyük önem taşır.7 Eğer müvekkile haksız bir kusur atfedilmişse, avukat bu orana yasal süresi içinde itiraz eder. İtiraz süreci, sigorta şirketine, SBM’ye, Kaza Kusur Değerlendirme Komisyonu’na yapılabileceği gibi, sonuç alınamaması halinde mahkeme yoluyla kusur tespit davası açılmasını da içerebilir.

Sigorta Şirketleriyle Müzakere ve Tazminat Talebi Yönetimi:

Avukat, öncelikle kazaya karışan araçların Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) ve varsa Kasko sigortası poliçelerini detaylı bir şekilde inceler, teminat kapsamlarını ve limitlerini belirler. Ardından, müvekkili adına sigorta şirketlerine usulüne uygun başvuruları yapar ve tüm süreci titizlikle takip eder.1 Sigorta şirketlerinden gelen tazminat tekliflerini müvekkili ile birlikte değerlendirir ve adil bir miktar elde etmek için profesyonel bir pazarlık yürütür. Sigorta şirketlerinin ödemeyi reddetmesi, eksik ödeme yapması veya süreci haksız yere uzatması gibi durumlarda, müvekkilin haklarını korumak için gerekli hukuki adımları atar.

Dava Süreçlerinde (Hukuk ve Ceza) Etkin Temsil:

Sigorta şirketleriyle yapılan müzakerelerden sonuç alınamaması veya alınan sonucun tatmin edici olmaması durumunda, avukat dava yoluna başvurur. Bu kapsamda;

  • Gerekli tüm delil ve belgelerle desteklenmiş dava dilekçelerini hazırlar, ilgili ve yetkili mahkemede (Asliye Hukuk, Asliye Ticaret vb.) davayı açar ve davanın tüm aşamalarını takip eder.2
  • Duruşmalarda müvekkilini en iyi şekilde temsil eder, iddia ve savunmalarını sözlü ve yazılı olarak sunar.
  • Mahkeme tarafından atanan bilirkişilerin hazırladığı raporları (kusur, maluliyet, tazminat hesaplaması vb.) inceler, müvekkilin lehine olan hususları vurgular, aleyhine olan veya hatalı bulduğu noktalara karşı gerekçeli beyan ve itirazlarını sunar.
  • Yerel mahkemenin verdiği kararın müvekkilin beklentilerini karşılamaması durumunda, istinaf (Bölge Adliye Mahkemesi) ve temyiz (Yargıtay) gibi üst mahkeme süreçlerini yönetir.1
  • Trafik kazasının niteliğine göre (yaralanma veya ölümle sonuçlanmışsa), açılacak veya açılmış olan ceza davalarını (taksirle yaralama, taksirle ölüme neden olma) da takip eder. Ceza davasında verilecek kararlar ve toplanacak deliller, hukuk mahkemesindeki tazminat davasını etkileyebileceğinden, bu iki sürecin koordineli bir şekilde yürütülmesi önemlidir.1

Manevi ve Maddi Tazminat Hesaplamalarında Uzmanlık:

Trafik kazası avukatının en önemli sorumluluklarından biri de müvekkilinin uğradığı tüm zararları doğru ve eksiksiz bir şekilde hesaplamaktır. Bu zararlar; aracın piyasa değerinde oluşan değer kaybı, ticari araçlardaki kazanç kaybı, araç hasar onarım bedeli, ölenin yakınları için destekten yoksun kalma tazminatı, çalışma gücü kaybı (geçici ve sürekli iş göremezlik/maluliyet), bakım ve tedavi giderleri, manevi acı, elem ve keder nedeniyle manevi tazminat, ölüm halinde tüm cenaze giderleri ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan kayıpları içerebilir.1 Bu hesaplamalar yapılırken, güncel Yargıtay içtihatları, yasal düzenlemeler ve aktüerya prensipleri (özellikle sürekli iş göremezlik ve destekten yoksun kalma tazminatlarında) dikkate alınır.6

Trafik kazası avukatlığı, sadece hukuk bilgisinin ötesinde, kazanın farklı teknik ve pratik yönlerini anlamayı da gerektirir. Örneğin, bir maluliyet raporundaki oranın hakkaniyetli olup olmadığını değerlendirebilmek, bir araç ekspertiz raporundaki değer kaybı hesaplamasının doğruluğunu sorgulayabilmek veya bir kaza krokisindeki tutarsızlıkları fark edebilmek için avukatın tıbbi terminolojiye, araç mekaniğine, sigortacılık prensiplerine ve hatta kaza analizi temellerine dair bir anlayışa sahip olması beklenir. Bu, “Trafik Kazası Avukatı”nın ne kadar özel ve derinlemesine bir uzmanlık alanı olduğunu ve müvekkilin haklarını en üst düzeyde koruyabilmek için bu bütüncül uzmanlığın ne denli önemli olduğunu göstermektedir.

3. Trafik Kazası Sonrası İzlenmesi Gereken Adım Adım Hukuki Süreç

Bir trafik kazası meydana geldiğinde, panik ve kargaşa yaşanması doğaldır. Ancak, hak kaybına uğramamak ve hukuki süreci doğru başlatmak için atılması gereken bazı önemli adımlar bulunmaktadır. Bu süreç, kaza anından başlayıp, tazminatın alınmasına kadar uzanan bir dizi aşamayı içerir.

Kaza Anında Yapılması Gerekenler:

Kazanın hemen ardından atılacak doğru adımlar, hem can güvenliğini sağlamak hem de ilerideki hukuki süreç için sağlam bir zemin oluşturmak açısından kritik öneme sahiptir.

  • Can Güvenliği ve İlk Yardım: Her şeyden önce, kendi can güvenliğinizden ve kazaya karışan diğer kişilerin güvenliğinden emin olun. Mümkünse aracı güvenli bir yere çekin, uyarı işaretleri (reflektör vb.) koyarak yeni kazaların oluşmasını engelleyin. Yaralı varsa, durumları ağır değilse ve ilk yardım bilginiz varsa temel müdahaleleri yapın, ancak en önemlisi derhal 112 Acil Servis’i arayarak tıbbi yardım isteyin.16
  • Kaza Yerinin Korunması ve Delil Tespiti: Mümkün olduğunca kaza yerindeki araçların konumunu değiştirmeyin. Araçların plakaları net görünecek şekilde, kazanın oluş şeklini ve hasarları gösteren farklı açılardan fotoğraflar ve mümkünse videolar çekin.9 Bu görsel kayıtlar, ileride kusur tespiti ve hasar belirlemede önemli kanıtlar olacaktır.
  • Kolluk Kuvvetlerinin Çağrılması: Özellikle yaralanmalı veya ölümlü bir kaza söz konusuysa, taraflar arasında anlaşmazlık varsa, kazaya karışan araçlardan birinin resmi plakalı olması, sürücülerden birinin alkollü veya ehliyetsiz olduğundan şüphelenilmesi ya da kamu malına zarar gelmesi gibi durumlarda mutlaka trafik polisi (155) veya jandarma (156) çağrılmalıdır.9 Kolluk kuvvetleri, olayı inceleyerek resmi kaza tespit tutanağı düzenleyecektir.
  • Bilgi Alışverişi ve Tanık Tespiti: Kazaya karışan diğer araç sürücülerinin adı, soyadı, adresi, telefon numarası, ehliyet ve ruhsat bilgileri ile trafik sigortası poliçe numarası ve sigorta şirketi gibi bilgileri eksiksiz olarak alınmalıdır. Eğer kazayı gören tanıklar varsa, onların da ad, soyad ve iletişim bilgilerini almak, ilerideki süreçte faydalı olabilir.16

Kaza Tespit Tutanağı (KTT):

Kaza Tespit Tutanağı, trafik kazasının nasıl meydana geldiğini, tarafların kimlik ve araç bilgilerini, kazanın oluş şekline dair beyanları ve krokiyi içeren resmi bir belgedir.

  • Düzenlenme Şekilleri:
  • Anlaşmalı Tutanak: Sadece maddi hasarlı kazalarda, tarafların kazanın oluş şekli üzerinde anlaşmaları durumunda, kendi aralarında doldurup imzalayacakları “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”dır.8 Bu tutanağın geçerli olabilmesi için kazaya karışan tüm sürücüler tarafından imzalanması gerekir.
  • Resmi Tutanak: Yaralanmalı veya ölümlü kazalarda, tarafların anlaşamaması durumunda veya yukarıda belirtilen kolluk kuvveti çağırmayı gerektiren hallerde, trafik polisi veya jandarma tarafından olay yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen tutanaktır.
  • İçeriği ve Önemi: KTT’de yer alan bilgilerin (tarih, saat, yer, sürücü ve araç bilgileri, kazanın oluş şekline dair açıklamalar, çizilen kroki) doğru ve eksiksiz olması büyük önem taşır.9 Bu tutanak, sigorta şirketleri ve mahkemeler tarafından kusur oranının belirlenmesinde ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde temel belgelerden biri olarak kullanılır.7
  • KTT Düzenlenmeyecek Haller: Önceden meydana gelmiş, olay yerinden araçların kaldırıldığı ve sadece maddi hasarla sonuçlanmış kazalar için kolluk kuvvetleri genellikle tutanak düzenlemez; bu durumda hasar tespiti için sigorta şirketlerine veya mahkemelere başvurulması gerekir.17

Kusur Oranının Belirlenmesi:

Trafik kazalarında tazminat sorumluluğunun ve miktarının belirlenmesindeki en önemli faktörlerden biri kusur oranıdır.

  • TRAMER (Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi – SBM) Sistemi: Taraflarca düzenlenen veya kolluk kuvvetlerince tutulan KTT’ler, sigorta şirketleri aracılığıyla TRAMER sistemine yüklenir. TRAMER bünyesindeki uzmanlar veya Kaza Kusur Değerlendirme Komisyonu, bu tutanakları ve ekli belgeleri (fotoğraf, beyan vb.) inceleyerek kazaya karışan tarafların kusur oranlarını belirler.7
  • Kusur Oranları ve Anlamları: Kusur oranları genellikle %0, %25, %50, %75 ve %100 şeklinde ifade edilir. %0 kusurlu olan taraf, zararının tamamını karşı taraftan (veya sigortasından) talep edebilirken, %100 kusurlu olan taraf genellikle kendi zararını kendi karşılamak durumunda kalır ve karşı tarafın zararını ödemekle yükümlü olur. Müşterek kusur durumlarında (%25, %50, %75 gibi) taraflar, zararlarını kendi kusur oranları nispetinde paylaşır veya talep edebilirler.9
  • Kusur Oranına İtiraz: TRAMER tarafından belirlenen kusur oranına tarafların itiraz hakkı bulunmaktadır. İtiraz, öncelikle sigorta şirketine, ardından SBM’ye veya Kaza Kusur Değerlendirme Komisyonu’na yapılabilir. Bu yollarla sonuç alınamaması veya kararın haksız olduğu düşünülüyorsa, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde “kusur oranının tespiti” veya “kaza tespit tutanağının iptali” gibi davalar açılabilir.7 Kusur oranına itiraz sürecinde bir avukatın rehberliği, doğru adımların atılması ve haklılığın ispatlanması açısından önemlidir.

Sigorta Süreçleri:

Trafik kazası sonrası zararların karşılanmasında sigorta şirketleri merkezi bir role sahiptir.

  • Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS – Trafik Sigortası): Türkiye’de trafiğe çıkan her motorlu araç için yaptırılması zorunlu olan bir sigorta türüdür. Bu sigorta, sigortalı aracın işletilmesi sırasında üçüncü şahıslara verdiği bedensel (yaralanma, ölüm) ve maddi zararları, poliçede belirtilen teminat limitleri dahilinde karşılar.3 Yasal dayanağı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesidir.
  • Kasko Sigortası (İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası): Trafik sigortasının aksine zorunlu olmayan, isteğe bağlı bir sigorta türüdür. Genellikle sigortalı aracın kendi hasarlarını (tek taraflı kaza, çarpma, çarpılma, yanma, çalınma vb.) karşılar. Kasko poliçeleri, trafik sigortasının karşılamadığı bazı riskleri veya limit aşan kısımları da teminat altına alabilir.3
  • Sigorta Şirketine Başvuru Usulü ve Gerekli Belgeler:
  • Kaza sonrası, zararın tazmini için ilgili sigorta şirketine (kusurlu tarafın trafik sigortası, kendi kasko sigortanız vb.) yazılı olarak başvurulması gerekir. Bu başvuru, genellikle kazadan sonraki 5 iş günü içinde yapılmalıdır 13, ancak hak düşürücü süreler açısından daha uzun olan yasal zamanaşımı süreleri de dikkate alınmalıdır.
  • Başvuruda sunulması gereken belgeler, zararın türüne (maddi hasar, yaralanma, ölüm) göre değişiklik gösterir. Genel olarak KTT, ehliyet ve ruhsat fotokopileri, kaza yeri fotoğrafları, sigorta poliçesi, hasar gören parçaların listesi, onarım faturaları (maddi hasarda); hastane raporları (epikriz, adli tıp raporu, maluliyet raporu), tedavi giderlerine ilişkin faturalar, reçeteler, gelir durumunu gösteren belgeler (yaralanmada); ölüm raporu, veraset ilamı, defin masrafı belgeleri, destekten yoksun kalanların gelir ve nüfus bilgileri (ölümde) gibi belgeler talep edilir.12
  • Sigorta Şirketlerinin Sorumluluk Limitleri ve Ödeme Süreleri: Zorunlu trafik sigortası poliçelerinde, her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen ve kaza başına, kişi başına maddi ve bedensel zarar teminat limitleri bulunmaktadır.6 Sigorta şirketi, bu limitler dahilinde sorumludur. Usulüne uygun başvuru ve gerekli tüm belgelerin sigorta şirketine teslim edilmesinden itibaren, sigorta şirketinin yasal ödeme süresi genellikle 8 iş günüdür.13
  • Sigorta Şirketinin Olumsuz Cevabı: Sigorta şirketi başvuruyu reddeder, eksik ödeme yapar veya yasal süresi içinde cevap vermezse, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilir veya doğrudan dava açılabilir.3

Güvence Hesabı:

Bazı durumlarda, kazaya karışan aracın sigortasının olmaması, sürücünün tespit edilememesi (faili meçhul) veya sigorta şirketinin iflas etmesi gibi hallerde mağdurların zararlarını karşılamak üzere Güvence Hesabı devreye girer.

  • Başvuru Şartları: Kazaya neden olan aracın tespit edilememesi (kaçması), sigortasının bulunmaması, çalıntı veya gasp edilmiş bir araçla kazanın yapılması, sigorta şirketinin mali yetersizlik nedeniyle ödeme yapamaması (iflas vb.) gibi durumlarda Güvence Hesabı’na başvurulabilir.8
  • Kapsamı: Güvence Hesabı, genellikle bedensel zararları (tedavi giderleri, sakatlık tazminatı, destekten yoksun kalma tazminatı) karşılar. Maddi zararların karşılanması daha sınırlıdır veya bazı durumlarda mümkün olmayabilir.13
  • Başvuru Süreci: Belirli belgelerle (KTT, tıbbi raporlar, kimlik bilgileri vb.) Güvence Hesabı’na başvuru yapılır.

Arabuluculuk:

Trafik kazalarından kaynaklanan bazı tazminat talepleri için dava açılmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiştir (dava şartı arabuluculuk). Bunun dışındaki durumlarda da taraflar ihtiyari olarak arabuluculuğa gidebilirler. Arabuluculuk, uyuşmazlığın daha hızlı, daha az maliyetli ve dostane bir şekilde çözülmesini sağlayabilir. Arabuluculuk sürecinin başlaması, zamanaşımı süresini durdurur, ancak kesmez.22

Dava Aşaması:

Yukarıdaki yollarla çözüm bulunamaması halinde, hak arayışı dava yoluyla devam eder.

  • Görevli ve Yetkili Mahkemeler:
  • Maddi ve Manevi Tazminat Davaları: Kural olarak Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.1
  • Sigorta Şirketine Karşı Açılacak Davalar: Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ticari dava sayıldığından, Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.1 Eğer hem şahıslara (sürücü, işleten) hem de sigorta şirketine birlikte dava açılacaksa, dava yine Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülür.15
  • Ceza Davaları: Kazanın sonucuna (yaralanma, ölüm) ve fiilin niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemeleri veya Ağır Ceza Mahkemeleri görevli olabilir.1
  • Yetkili Mahkeme: Davalılardan herhangi birinin ikametgahı mahkemesi, kazanın meydana geldiği yer mahkemesi, zarar görenin (davacının) ikametgahı mahkemesi veya sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olabilir.12 Davacı, bu seçeneklerden birini tercih edebilir.
  • Dava Süreci: Dava dilekçesinin hazırlanması, mahkemeye sunulması, harçların yatırılması ile dava başlar. Ardından cevap dilekçeleri, delillerin sunulması, tanıkların dinlenmesi, bilirkişi incelemeleri (kusur, maluliyet, hesaplama), duruşmalar ve nihayetinde mahkeme kararı aşamaları izlenir.
  • Bilirkişi Raporları: Tazminat davalarında bilirkişi raporları büyük önem taşır. Kusur oranının yeniden değerlendirilmesi, yaralanma sonucu oluşan kalıcı maluliyet oranının tespiti (Adli Tıp Kurumu veya yetkili hastanelerden), maddi ve manevi tazminat miktarlarının hesaplanması (aktüer bilirkişi) gibi konularda mahkeme bilirkişi görüşüne başvurur.6 Tarafların bu raporlara itiraz etme hakkı vardır.
  • Karar ve Kanun Yolları: Yerel mahkemenin verdiği karara karşı, kararın niteliğine ve parasal sınırlarına göre istinaf (Bölge Adliye Mahkemesi) ve temyiz (Yargıtay) yollarına başvurulabilir.1 Bir trafik kazası davasının sonuçlanma süresi, mahkemenin iş yükü, davanın karmaşıklığı ve delil toplama sürecine bağlı olarak değişmekle birlikte, ilk derece mahkemesinde ortalama 1 ila 3 yıl sürebilir.14 Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvurular ise genellikle daha kısa sürede (ortalama 6-8 ay) sonuçlanmaktadır.6

Trafik kazası sonrası hukuki süreç, birçok aşamadan oluşan ve her bir aşamanın bir sonrakini etkilediği zincirleme bir yapıya sahiptir. Örneğin, kaza anında eksik veya hatalı tutulan bir Kaza Tespit Tutanağı, TRAMER tarafından belirlenecek kusur oranını olumsuz etkileyebilir. Bu kusur oranı, sigorta şirketinin ödeyeceği tazminat miktarını doğrudan belirleyeceği gibi, açılacak bir davada da mahkemenin ilk değerlendirmelerinden biri olacaktır. Benzer şekilde, sigorta şirketine başvuru aşamasında eksik veya yanlış belge sunulması, talebin reddedilmesine veya sürecin gereksiz yere uzamasına neden olabilir.3 Bu durum, sürecin her adımında son derece dikkatli olunması ve mümkünse en başından itibaren bir Trafik Kazası Avukatından profesyonel destek alınmasının ne kadar kritik olduğunu göstermektedir. Bir avukat, bu karmaşık süreçte doğru adımların atılmasını sağlar, olası hataları önler ve müvekkilinin haklarını en etkin şekilde korur.

Ayrıca, dava açmak her zaman tek veya en iyi çözüm yolu olmayabilir. Sigorta Tahkim Komisyonu ve arabuluculuk gibi alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmaları, bazı durumlarda daha hızlı, daha az maliyetli ve daha tatmin edici sonuçlar sunabilir. Deneyimli bir trafik kazası avukatı, müvekkilinin özel durumunu ve uyuşmazlığın niteliğini değerlendirerek en uygun stratejiyi belirler ve bu alternatif yolları da etkin bir şekilde kullanabilir. Bu, avukatın sadece yasal bilgiye değil, aynı zamanda stratejik düşünme ve müzakere becerilerine de sahip olmasını gerektirir.

4. Trafik Kazalarında Talep Edilebilecek Tazminat Çeşitleri ve Kapsamları

Trafik kazaları sonucunda meydana gelen zararlar, sadece aracın hasar görmesiyle sınırlı kalmayıp, kişilerin bedensel bütünlüğünde, ruh sağlığında ve ekonomik geleceğinde derin izler bırakabilir. Türk hukuk sistemi, bu tür zararların giderilmesi amacıyla mağdurlara çeşitli tazminat hakları tanımıştır. Bu tazminatlar genel olarak maddi, manevi ve destekten yoksun kalma tazminatı olarak üç ana başlık altında toplanabilir. Bir Trafik Kazası Avukatı, müvekkilinin durumuna özel olarak hangi tazminat kalemlerinin talep edilebileceğini belirler ve bu taleplerin yasal dayanaklarını oluşturur.

Maddi Tazminatlar (TBK md. 54, KTK hükümleri):

Maddi tazminat, trafik kazası nedeniyle kişinin malvarlığında meydana gelen somut ve ölçülebilir eksilmelerin veya kazanç kayıplarının karşılanmasını amaçlar.1 Başlıca maddi tazminat kalemleri şunlardır:

  • Araç Hasar Bedeli ve Araç Değer Kaybı Tazminatı:
  • Hasar Bedeli: Kazada hasar gören aracın onarımı için yapılan masrafları (yedek parça bedeli, işçilik ücretleri vb.) kapsar.1
  • Araç Değer Kaybı Tazminatı: Kaza yapan bir araç, ne kadar iyi onarılırsa onarılsın, ikinci el piyasa değerinde bir düşüş yaşar. İşte bu değer düşüklüğüne “araç değer kaybı” denir ve kusurlu taraftan veya sigortasından talep edilebilir.1 Değer kaybı, aracın modeli, yaşı, kilometresi, hasarın niteliği ve onarımın kalitesi gibi objektif kriterlere göre uzman bilirkişiler tarafından belirlenir. Bu konuda bir avukatın yönlendirmesi, doğru bir tespit ve talep için önemlidir.
  • Aracın Pert Olması (Tam Hasar): Eğer aracın onarım masrafı, aracın kaza tarihindeki piyasa değerini (rayiç bedelini) aşıyorsa veya onarımı ekonomik olarak mantıklı değilse, araç “pert total” kabul edilir. Bu durumda, sigorta şirketi genellikle aracın kaza tarihindeki rayiç bedelini öder.8
  • Araçtan Yoksun Kalma (İkame Araç) Bedeli: Hasar gören aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle, mağdurun araç kiralama veya alternatif ulaşım yöntemlerine başvurma masrafları da talep edilebilir.8
  • Ticari Kazanç Kaybı: Eğer kazaya karışan araç taksi, dolmuş, kiralık araç gibi ticari amaçla kullanılıyorsa, aracın tamir süresince çalışamamasından kaynaklanan kazanç kaybı da maddi tazminat kapsamında değerlendirilir.1
  • Tedavi Giderleri (Sağlık Giderleri):
  • Kaza nedeniyle yaralanan kişinin hastane masrafları, doktor ücretleri, ameliyat giderleri, ilaç bedelleri, tıbbi malzeme ve cihaz alımları, fizik tedavi ve rehabilitasyon seansları gibi tüm sağlık harcamaları bu kapsama girer.1
  • Bakıcı Giderleri: Eğer yaralanan kişi, kaza nedeniyle geçici veya sürekli olarak başkasının bakımına muhtaç kalmışsa, bu bakım için yapılan veya yapılacak olan masraflar da (profesyonel bakıcı ücreti veya aile bireylerinin bu iş için harcadığı emek ve zamanın karşılığı) talep edilebilir.1
  • SGK’nın Rolü: Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi uyarınca, trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderleri öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanır. Bu nedenle, sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabı’nın bu kalemdeki doğrudan sorumluluğu sona ermiştir.6 Ancak bu durum, mağdurun tedavi giderlerinin tamamen sigorta kapsamı dışında kaldığı anlamına gelmez. SGK’nın karşılamadığı tedavi giderleri (örneğin, SGK kapsamı dışındaki özel tedaviler, yurtdışı tedavi masrafları) veya SGK’nın ödediği bedeller için kusurlu tarafa ve onun sigortacısına rücu etme hakkı gibi karmaşık hukuki durumlar söz konusu olabilir. Bu nedenle, tedavi giderlerinin tazmini konusunda bir avukatın detaylı değerlendirmesi ve yönlendirmesi büyük önem taşır. SGK’nın rücu mekanizması, tazminat sürecini daha katmanlı hale getirmekte ve uzmanlık gerektirmektedir.
  • Çalışma Gücünün Azalması veya Yitirilmesinden Doğan Kayıplar:
  • Geçici İş Göremezlik Tazminatı: Kişinin kaza nedeniyle yaralanıp, iyileşme süresi boyunca çalışamaması ve bu nedenle ücretinden veya kazancından mahrum kalması durumunda talep edilen tazminattır.1
  • Sürekli İş Göremezlik (Maluliyet) Tazminatı: Eğer kaza sonucu kişide kalıcı bir sakatlık (maluliyet) oluşmuşsa, bu durum kişinin çalışma gücünde ömür boyu sürecek bir azalmaya veya tamamen kayba yol açabilir. Bu durumda, kişinin gelecekteki muhtemel kazanç kayıpları, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak talep edilir.
  • Maluliyet Oranının Tespiti: Kalıcı sakatlık oranı, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş sağlık kuruluşlarından (devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri) alınacak Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile belirlenir. Bu rapor, “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenir.6 Önemli bir nokta, bu raporun alınabilmesi için genellikle kazadan sonra belirli bir iyileşme süresinin (örneğin 6 ay veya 1 yıl) geçmesi ve durumun kalıcı hale gelmesinin beklenmesidir.6
  • Hesaplanması: Sürekli iş göremezlik tazminatı, karmaşık bir hesaplama gerektirir. Bu hesaplamada; mağdurun yaşı, cinsiyeti, mesleği, kaza tarihindeki ve gelecekteki muhtemel geliri, belirlenen maluliyet oranı, kalan yaşam süresi (genellikle TRH 2010 Yaşam Tablosu gibi istatistiksel tablolar kullanılır, ancak bu tabloların kullanımı ve güncelliği Yargıtay kararlarında zaman zaman tartışma konusu olabilmektedir 24), aktif çalışma dönemi (genellikle 60-65 yaşa kadar) ve pasif çalışma (emeklilik) dönemi gibi birçok faktör dikkate alınır. Bu hesaplama genellikle aktüer bilirkişiler tarafından yapılır.6
  • Kazanç Kaybı Tazminatı: Kişinin geçici veya sürekli iş göremezlik durumundan bağımsız olarak, kaza nedeniyle doğrudan kazancında meydana gelen azalmayı ifade eder.1
  • Ekonomik Geleceğin Sarsılması Nedeniyle Tazminat: Kaza nedeniyle kişinin mesleki kariyerinin, terfi olanaklarının veya gelecekteki kazanç potansiyelinin olumsuz etkilenmesi durumunda talep edilebilir. Örneğin, bir müzisyenin elini kaybetmesi veya bir sporcunun sakatlanması gibi durumlar bu kapsamda değerlendirilebilir.1
  • Cenaze ve Defin Masrafları (Ölüm halinde): Trafik kazası sonucu vefat eden kişinin cenaze töreni, defin işlemleri, mezar yeri gibi masrafları bu kapsama girer.1 Eğer ölüm hemen gerçekleşmemiş, bir süre tedavi görülmüşse, ölüm öncesi yapılan tedavi giderleri de bu tazminatla birlikte talep edilebilir.3

Manevi Tazminat (TBK md. 56):

Manevi tazminat, trafik kazası nedeniyle kişinin yaşadığı bedensel acı, ruhsal çöküntü, elem, keder, ızdırap, korku, endişe ve yaşama sevincindeki azalma gibi manevi zararların bir nebze olsun hafifletilmesi amacıyla ödenen bir tazminat türüdür. Maddi zararlar gibi somut olarak hesaplanması mümkün olmasa da, adaletin ve hakkaniyetin bir gereği olarak kabul edilir. Önemli bir ilke, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması, zararla orantılı ve makul bir düzeyde belirlenmesidir.1

  • Kimler Talep Edebilir:
  • Yaralanan Kişinin Kendisi: Kaza sonucu bedensel ve ruhsal travma yaşayan, acı çeken yaralı kişi bizzat manevi tazminat talep edebilir.15
  • Ağır Bedensel Yaralanmada Yakınlar: Eğer yaralanan kişinin durumu çok ağırsa (örneğin, komaya girme, felç kalma, önemli bir uzvun kaybı gibi), bu durumdan derin üzüntü duyan ve ruhsal bütünlüğü sarsılan yakınları (anne, baba, eş, çocuklar) da manevi tazminat talep edebilirler.15
  • Ölüm Halinde Yakınlar: Trafik kazasında bir yakınını kaybeden kişiler (anne, baba, eş, çocuklar, kardeşler, nişanlı gibi ölenle yakın manevi bağı bulunanlar), yaşadıkları derin acı, keder ve ızdırap nedeniyle manevi tazminat talep etme hakkına sahiptirler.3
  • Belirlenmesindeki Faktörler: Manevi tazminat miktarı, her olayın kendine özgü koşulları dikkate alınarak hakim tarafından takdir edilir. Yargıtay kararları ışığında dikkate alınan başlıca faktörler şunlardır:
  • Kazanın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu.15
  • Zarar görenin ve sorumlunun sosyal ve ekonomik durumları.15
  • Yaralanmanın ağırlığı, niteliği, vücutta kalıcı iz bırakıp bırakmadığı, tedavi sürecinin uzunluğu ve zorluğu, maluliyet oranı.11
  • Yaşanan acının, ızdırabın ve ruhsal sarsıntının derecesi, kişinin yaşam kalitesindeki düşüş.11
  • Ölüm halinde, ölen kişi ile manevi tazminat talep eden yakını arasındaki bağın derinliği ve yaşanan kayıptan duyulan elem.
  • Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi ve hakimin takdir yetkisi.15 Maddi tazminat kalemleri büyük ölçüde somut verilere ve hesaplamalara dayanırken, manevi tazminatın belirlenmesi daha subjektif bir değerlendirmeyi gerektirir. Bu noktada, avukatın olayın vahametini, müvekkilinin yaşadığı derin acıyı, bu durumun hayatına etkilerini ve Yargıtay’ın benzer olaylardaki emsal kararlarını mahkemeye etkili bir şekilde sunma becerisi, hakkaniyete uygun bir manevi tazminat miktarının belirlenmesinde kritik bir rol oynar.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Ölüm Halinde – TBK md. 53):

Trafik kazası sonucu bir kişinin vefat etmesi durumunda, ölen kişinin yaşarken maddi destek sağladığı veya gelecekte sağlaması kuvvetle muhtemel olan kişilerin, bu destekten mahrum kalmaları nedeniyle uğradıkları zararın tazmin edilmesidir.1 Bu tazminat, ölenin mirasıyla ilgili olmayıp, doğrudan destekten yoksun kalanların kendi şahıslarında doğan bir haktır.

  • Hak Sahipleri:
  • Eş, Çocuklar, Anne ve Baba: Bu kişiler için genellikle ölenin desteğinden yararlandıkları yönünde bir karine (varsayım) kabul edilir ve ispat yükümlülükleri diğer kişilere göre daha hafiftir.1
  • Nişanlı: Ölen kişiyle evlenme hazırlığı içinde olan nişanlı da, evlilik gerçekleşseydi elde edeceği destekten mahrum kaldığı için tazminat talep edebilir.15
  • Fiilen ve Düzenli Destek Gören Diğer Kişiler: Kardeşler, nikahsız birlikte yaşanan eş, bakmakla yükümlü olunan diğer akrabalar veya ölenin düzenli ve sürekli maddi yardımda bulunduğu herhangi bir kişi, bu destek olgusunu ispatlamak kaydıyla tazminat talep edebilir.1 Yargıtay, özellikle fiili birlikteliğin ve ölen kişiden düzenli destek alındığının ispatlanması halinde, resmi nikahı olmayan eşin de destekten yoksun kalma tazminatı alabileceğini kabul etmektedir.1
  • İspat Yükümlülüğü: Destekten yoksun kalma tazminatı talep eden kişinin, ölen kişiden fiilen ve düzenli olarak maddi destek aldığını veya gelecekte alma ihtimalinin çok yüksek (muhtemel değil, kuvvetle muhtemel) olduğunu ispatlaması gerekir.15 Bu ispat, tanık beyanları, banka kayıtları, yapılan yardımlara ilişkin belgeler gibi çeşitli delillerle yapılabilir.
  • Hesaplanma Kriterleri: Destekten yoksun kalma tazminatı da aktüerya hesaplaması gerektiren karmaşık bir kalemdir. Hesaplamada; ölenin yaşı, mesleği, kaza tarihindeki ve gelecekteki muhtemel geliri, geride kalan destekten yoksun kalanların yaşları, cinsiyetleri, ölenle yakınlık dereceleri, destekten yararlanma süreleri (örneğin çocuklar için eğitimlerinin tamamlanacağı yaş, eş için muhtemel yaşam süresi), ölenin kendi yaşam giderleri düşüldükten sonra destekleyeceği paylar, destekten yoksun kalanların yeniden evlenme veya bağımsız gelir elde etme olasılıkları gibi birçok faktör dikkate alınır.11
  • Kusurun Etkisi (Çok Önemli Yargıtay Uygulaması): Trafik kazası tazminat hukukunda devrim niteliğinde bir gelişme olarak, Yargıtay’ın son yıllardaki yerleşik içtihadına göre, trafik kazasında vefat eden sürücü (destek) tam kusurlu olsa bile, onun desteğinden yoksun kalan kişiler (eş, çocuk, anne-baba vb.) bu durumdan etkilenmez ve destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Yargıtay, destekten yoksun kalanların üçüncü kişi konumunda olduğunu ve ölenin kusurunun onlara yansıtılamayacağını kabul etmektedir.26 Bu uygulama, mağdur yakınları için çok önemli bir güvence sağlamaktadır ve bir Trafik Kazası Avukatının bu güncel içtihadı bilerek hareket etmesi, müvekkillerinin hak kaybına uğramasını önler.

Tazminat türleri ve hesaplama yöntemleri, kanun maddelerinin yanı sıra Yargıtay içtihatları ile sürekli olarak şekillenmekte ve güncellenmektedir. Örneğin, destekten yoksun kalma tazminatında ölenin kusurunun etkisi veya maluliyet hesaplamalarında kullanılan yaşam tabloları (TRH 2010 gibi) ve bunların uygulanma şekli, Yargıtay kararlarıyla zaman içinde değişiklik gösterebilmektedir.24 Bu durum, trafik kazası tazminat hukukunun statik değil, dinamik bir alan olduğunu ve bir avukatın sadece kanunları bilmesinin yeterli olmayıp, en güncel Yargıtay kararlarını, Hukuk Genel Kurulu kararlarını ve ilgili dairelerin eğilimlerini yakından takip etmesinin zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Bu, müvekkilin haklarının en doğru ve güncel hukuki zeminde savunulabilmesi için elzemdir.

Aşağıdaki tablo, trafik kazalarında talep edilebilecek başlıca tazminat türlerini ve bu tazminatları kimlerin talep edebileceğini özetlemektedir:

Tablo 1: Trafik Kazalarında Talep Edilebilecek Tazminat Türleri ve Hak Sahipleri Özeti

Zarar Türü Tazminat Kalemi Kimler Talep Edebilir (Başlıca Hak Sahipleri) Yasal Dayanak (Başlıca)
Maddi Hasar (Araç ve Eşya) Araç Onarım Bedeli Araç Sahibi/İşleteni KTK, TBK md. 54
Araç Değer Kaybı Araç Sahibi/İşleteni KTK, TBK md. 54
Pert Bedeli (Araç Tam Hasarlıysa) Araç Sahibi/İşleteni KTK, TBK md. 54
Araçtan Yoksun Kalma Bedeli (İkame Araç) Araç Sahibi/İşleteni KTK, TBK md. 54
Ticari Kazanç Kaybı Ticari Araç Sahibi/İşleteni KTK, TBK md. 54
Bedensel Zarar (Yaralanma) Tedavi Giderleri (SGK sonrası kalan veya rücuya tabi) Yaralanan Kişi TBK md. 54, KTK md. 98
Bakıcı Giderleri Yaralanan Kişi TBK md. 54
Geçici İş Göremezlik Tazminatı Yaralanan Kişi TBK md. 54
Sürekli İş Göremezlik (Maluliyet) Tazminatı Yaralanan Kişi TBK md. 54
Kazanç Kaybı Yaralanan Kişi TBK md. 54
Ekonomik Geleceğin Sarsılması Tazminatı Yaralanan Kişi TBK md. 54
Manevi Tazminat Yaralanan Kişi, Ağır Bedensel Yaralanmada Yakınları (Anne, Baba, Eş, Çocuk vb.) TBK md. 56
Bedensel Zarar (Ölüm) Cenaze ve Defin Masrafları Mirasçılar veya Masrafı Yapanlar TBK md. 53
Ölüm Öncesi Tedavi Giderleri Mirasçılar veya Masrafı Yapanlar TBK md. 53
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Eş, Çocuklar, Anne, Baba, Nişanlı, Fiilen ve Düzenli Destek Gören Diğer Kişiler TBK md. 53
Manevi Tazminat Ölenin Yakınları (Anne, Baba, Eş, Çocuklar, Kardeşler, Nişanlı vb.) TBK md. 56

Not: Bu tablo genel bir bilgilendirme amaçlı olup, her somut olayın özellikleri farklılık gösterebilir. Detaylı bilgi ve haklarınızın tespiti için bir trafik kazası avukatına danışmanız önemlidir.

5. Trafik Kazalarında Hukuki Sorumluluk Esasları

Trafik kazalarından doğan zararların tazmininde, kimlerin ne ölçüde sorumlu tutulacağı konusu, Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) hükümleri çerçevesinde belirlenir. Bu sorumluluk, genellikle kazaya neden olan sürücünün kusuruna dayansa da, KTK, araç işletenler için daha ağır ve özel bir sorumluluk rejimi olan “tehlike sorumluluğu” (kusursuz sorumluluk) ilkesini benimsemiştir.

Karayolları Trafik Kanunu (KTK) Çerçevesinde Sorumluluk:

  • Araç Sürücüsünün Sorumluluğu (KTK md. 85/1, TBK md. 49): Trafik kazasına kusurlu fiiliyle (dikkatsizlik, tedbirsizlik, kurallara uymama vb.) sebebiyet veren araç sürücüsü, meydana gelen zararlardan dolayı TBK’nın haksız fiil hükümlerine göre şahsen sorumludur.1 Sürücünün kusuru, kazanın oluşumundaki en temel etkenlerden biridir.
  • Araç Sahibinin (Malik) Sorumluluğu (KTK md. 3, md. 85): Aracın trafik sicilinde adına kayıtlı olan kişi (malik), genellikle aracın işleteni olarak kabul edilir ve bu sıfatla KTK md. 85’te düzenlenen işletenin sorumluluğuna tabi olur.1 Bu sorumluluk, aşağıda detaylandırılacak olan tehlike sorumluluğu esasına dayanır.
  • Araç İşletenin Sorumluluğu (KTK md. 85): KTK’nın en önemli düzenlemelerinden biri, motorlu araç işleteninin sorumluluğudur.
  • Tehlike Sorumluluğu (Kusursuz Sorumluluk) İlkesi: KTK md. 85/1’e göre, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Bu hüküm, motorlu araç işletmenin doğası gereği bir tehlike yarattığı ve bu tehlikeden kaynaklanan zararlardan işletenin, kusuru olmasa dahi sorumlu tutulması gerektiği anlayışına dayanır.29 Bu, mağdurların korunması ve tazminat almalarının kolaylaştırılması amacını güder. Riski yaratan veya bundan menfaat sağlayan kişinin, sonuçlarına da katlanması esastır.
  • Kimler İşleten Sayılır? KTK’nın 3. maddesi “işleten” kavramını tanımlamıştır. Buna göre işleten;
  • Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen kişi,
  • Aracın uzun süreli kiralanması, ariyet (kullanım ödüncü) veya rehin alınması gibi durumlarda kiracı, ariyet alan veya rehin alan kişi,
  • Ancak, ilgili kişi tarafından başka birinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi (riski) kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili (eylemli) tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.29 Bu “maddi ölçüt”, şekli kayıtlardan ziyade fiili durumu esas alır.
  • Farazi (Varsayımsal) İşletenler: Kanun, bazı kişileri gerçek anlamda işleten olmasalar bile, motorlu aracın yarattığı riskle olan özel bağlantıları nedeniyle “işleten gibi” sorumlu tutmuştur. Bu durum, sorumluluk ağını genişleterek mağdur korumasını artırır:
  • Motorlu Araçla İlgili Meslek Sahipleri (KTK md. 104): Aracın gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması gibi amaçlarla bırakıldığı tamirci, servis, otopark işletmecisi, galeri gibi teşebbüslerin sahipleri, araç kendilerindeyken meydana gelen zararlardan dolayı işleten gibi sorumlu tutulurlar.30
  • Yarış Düzenleyicileri (KTK md. 105): Motorlu araç yarışlarını düzenleyenler, yarışa katılan araçların veya gösteride kullanılan diğer araçların üçüncü kişilere vereceği zararlardan dolayı işleten gibi sorumludurlar.30
  • Kamu Kurumları (KTK md. 106): Kamu kurumlarına ait araçların verdikleri zararlardan dolayı da KTK’nın sorumluluğa ilişkin hükümleri uygulanır.30
  • Aracı Çalan veya Gasp Eden Kişiler (KTK md. 107): Bir motorlu aracı çalan veya gasp eden kimse, o aracın işleteni gibi sorumlu tutulur. Eğer aracın sürücüsü, aracın çalınmış veya gasp edilmiş olduğunu biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, o da çalan veya gasp edenle birlikte müteselsilen (zincirleme) sorumlu olur.30 Bu durumda asıl işletenin sorumluluğu, çalınma veya gasp olayında kendisinin veya sorumlu olduğu kişilerin bir kusuru olmadığını ispat etmesi halinde kalkabilir.
  • İşletenin Sorumluluktan Kurtulma Halleri (KTK md. 86): İşletenin kusursuz sorumluluğu mutlak değildir. KTK md. 86, işletenin sorumluluktan kurtulabileceği istisnai halleri düzenlemiştir. Buna göre işleten;
  • Kendisi veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin (örneğin sürücü) kusuru bulunmaksızın,
  • Ve araçtaki bir bozukluk (arıza) kazayı etkilemiş olmaksızın,
  • Kazanın bir mücbir sebepten (önlenemeyen ve öngörülemeyen dış etken; deprem, sel gibi, ancak buzlanma veya sis genellikle mücbir sebep sayılmaz) veya zarar görenin ağır (tam) kusurundan ya da bir üçüncü kişinin ağır (tam) kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.29 Bu kurtuluş beyyinesinin (kanıtının) ispat yükü işletene aittir ve oldukça zordur. İşletenin, sadece kazaya neden olan olayın kendi kusurundan kaynaklanmadığını değil, aynı zamanda illiyet (nedensellik) bağının tamamen kesildiğini göstermesi gerekir.
  • İşletenin Sürücü ve Yardımcı Kişilerin Kusurundan Sorumluluğu: KTK md. 85’in son fıkrası, “İşleten, sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükmünü amirdir.32 Bu, işletenin, aracı kullanan kişinin veya araçtaki yardımcı personelin kusurlu davranışlarından dolayı da sorumlu tutulacağı anlamına gelir.
  • Sigorta Şirketinin Sorumluluğu (KTK md. 91 vd.): Motorlu araç işletenleri, KTK md. 91 uyarınca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS veya trafik sigortası) yaptırmak zorundadır. Bu sigortayı yapan sigorta şirketi, sigortalısının (işletenin) KTK hükümlerine göre üçüncü şahıslara verdiği bedensel ve maddi zararları, kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.1 Sigorta şirketinin sorumluluğu, işletenin hukuki sorumluluğuna paraleldir ancak poliçe limitleriyle ve genel şartlarla sınırlıdır. Zararın bu limiti aşması durumunda, aşan kısım için doğrudan işletene veya diğer kusurlu sorumlulara başvurulması gerekir.

Türk Borçlar Kanunu (TBK) Kapsamında Haksız Fiil Sorumluluğu (TBK md. 49 vd.):

Trafik kazalarından doğan sorumlulukta KTK özel kanun niteliğinde olup öncelikle uygulanır. Ancak KTK’da bir düzenleme bulunmayan veya KTK’nın açıkça TBK’ya atıf yaptığı durumlarda, TBK’nın haksız fiillere ilişkin genel hükümleri (md. 49 vd.) uygulama alanı bulur.

  • Haksız Fiilin Unsurları: Bir fiilin haksız fiil sayılabilmesi için hukuka aykırı bir fiil, kusur, zarar ve bu fiil ile zarar arasında uygun illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir.
  • KTK’nın Atıf Yaptığı Haller:
  • Manevi Tazminat: KTK’nın 90. maddesi, “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” demektedir.29 Dolayısıyla manevi tazminat talepleri TBK md. 56 çerçevesinde değerlendirilir.
  • Hatır Taşıması: KTK md. 87/1’e göre, yaralanan veya ölen kişi, hatır için (karşılıksız olarak) taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin sorumluluğu genel hükümlere (TBK’nın haksız fiil sorumluluğuna) tabidir.29 Bu durumda işletenin sorumluluğu kusura dayanır ve tehlike sorumluluğundan daha hafiftir.
  • Ayrıca, yolcu beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında araçta taşınan eşyanın uğradığı zararlar, aracın çalınmış veya gasp edilmiş olduğunu bilerek binen kişilerin uğradığı zararlar ve motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğu gibi bazı özel durumlar da genel hükümlere tabidir.29

Bu ikili yapı (KTK’nın özel düzenlemeleri ve TBK’nın genel tamamlayıcı hükümleri), bir Trafik Kazası Avukatının hem KTK’nın spesifik hükümlerine hem de TBK’nın haksız fiil, borçlar genel ve ilgili diğer maddelerine derinlemesine hakim olmasını gerektirir. Hangi kanun hükmünün ne zaman ve nasıl uygulanacağını doğru bir şekilde belirlemek, davanın stratejisi ve sonucu açısından hayati önem taşır.

6. Trafik Kazası Davalarında Kritik Süre: Zamanaşımı

Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat talepleri, belirli yasal süreler içinde ileri sürülmediği takdirde zamanaşımına uğrar ve dava hakkı ortadan kalkar. Bu süreler, kazanın niteliğine (maddi hasarlı, yaralanmalı, ölümlü), fiilin aynı zamanda suç teşkil edip etmemesine ve talebin türüne (asıl talep, rücu talebi) göre değişiklik gösterir. Zamanaşımı sürelerinin doğru bir şekilde bilinmesi ve takip edilmesi, hak kayıplarının önlenmesi açısından hayati öneme sahiptir. Bir Trafik Kazası Avukatı, bu karmaşık süreleri müvekkili adına titizlikle takip ederek haklarının zamanında kullanılmasını sağlar.

Genel Zamanaşımı Süreleri (KTK md. 109; TBK md. 72):

Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 109. maddesi, motorlu araç kazalarından doğan tazminat taleplerinin zamanaşımı sürelerini özel olarak düzenlemiştir. Bu madde, Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 72. maddesiyle de paralellik göstermektedir.

  • Maddi Hasarlı ve Yaralanmalı Kazalarda (Fiil Suç Teşkil Etmiyorsa): Zarar görenin, hem zararı hem de tazminat yükümlüsünü (sorumluyu) öğrendiği tarihten itibaren iki yıl içinde tazminat talebinde bulunması gerekir. Ancak her halükarda, bu süre kaza gününden başlayarak on yılı geçemez.3 Yani, zarar ve sorumlu daha geç öğrenilse bile, kazanın üzerinden on yıl geçmişse talep zamanaşımına uğrar.
  • Özellikle yaralanmalı kazalarda, zararın tam olarak tespiti (örneğin, kalıcı maluliyet oranının belirlenmesi için kesin sağlık kurulu raporunun alınması) zaman alabilir. Yargıtay uygulamalarında, zamanaşımının başlangıcı için bu “öğrenme tarihinin” (zararın kesin olarak öğrenildiği tarihin) esas alındığı durumlar mevcuttur.36 Bu, mağdur lehine bir yorum olup, zamanaşımı süresinin fiilen daha geç başlamasına imkan tanıyabilir.

Uzamış (Ceza) Zamanaşımı Süreleri (TCK md. 66):

Trafik kazası, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında bir suç teşkil ediyorsa (örneğin, taksirle bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma – TCK md. 89; taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne neden olma – TCK md. 85), KTK md. 109/2 uyarınca, o suç için TCK’da öngörülen daha uzun ceza davası zamanaşımı süresi, hukuk mahkemesindeki tazminat davası için de uygulanır. Bu, “uzamış ceza zamanaşımı” olarak adlandırılır ve mağdurlar için önemli bir güvencedir.12

  • Ölümlü Kazalarda: TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendine göre, bir veya birden fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazalarında ceza davası zamanaşımı süresi genellikle on beş yıldır.22 Bu süre, tazminat davası için de geçerlidir.
  • Yaralanmalı Kazalarda: TCK md. 66/1-e’ye göre, bir veya birden fazla kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazalarında ceza davası zamanaşımı süresi genellikle sekiz yıldır.12 Bu süre de tazminat davasına uygulanır. Ancak, bu 8 yıllık süre, KTK’daki 10 yıllık üst sınırı aşamaz (yani, her halükarda kaza tarihinden itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar, eğer öğrenme daha geç olmuşsa ve 8 yıllık ceza zamanaşımı bu 10 yıllık süreyi aşmıyorsa uygulanır).
  • Hem Ölü Hem Yaralı Varsa: Kazada hem ölüm hem de yaralanma birlikte meydana gelmişse, ceza hukuku açısından en ağır fiile göre belirlenen zamanaşımı süresi (genellikle ölüm için öngörülen 15 yıl) tazminat davası için de dikkate alınır.22
  • Uzamış Ceza Zamanaşımının Uygulanma Koşulları:
  • Fiilin TCK kapsamında suç teşkil etmesi yeterlidir. Bunun için ayrıca bir ceza davasının açılmış olması, devam ediyor olması veya mahkumiyetle sonuçlanmış olması şart değildir. Hukuk hakimi, önüne gelen tazminat davasında, kazaya neden olan fiilin suç oluşturup oluşturmadığını kendisi takdir edebilir.22
  • Ceza davasında şikayetten vazgeçilmiş olması, af çıkması veya davanın başka bir nedenle (örneğin sanığın ölümü) düşmüş olması, hukuk mahkemesinde uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını engellemez.22
  • Uzamış Ceza Zamanaşımının İşleten ve Sigortacıya Uygulanabilirliği: Yargıtay’ın yerleşik ve istikrarlı içtihatlarına göre, uzamış ceza zamanaşımı süreleri, sadece kazaya kusuruyla neden olan sürücü için değil, aynı zamanda aracın işleteni ve (zorunlu mali sorumluluk) sigortacısı hakkında da uygulanır.33 Bu, mağdurun, sorumluluk zincirindeki diğer kişilere karşı da daha uzun bir süre içinde hak arayabilmesini sağlar ve önemli bir hukuki güvencedir. Bir avukatın bu Yargıtay uygulamasını bilmesi, ilk bakışta zamanaşımına uğramış gibi görünen birçok talebin aslında hala dava edilebilir olduğunu ortaya koyabilir.

Rücu Davalarında Zamanaşımı (KTK md. 109/3):

Trafik kazası nedeniyle zarar görene tazminat ödeyen bir yükümlünün (örneğin sigorta şirketi veya kusursuz işleten), asıl sorumlu olan diğer yükümlülere (örneğin kusurlu sürücü veya diğer sigorta şirketi) karşı açacağı rücu davalarında zamanaşımı süresi, kendi yükümlülüğünü tam olarak yerine getirdiği (ödemeyi yaptığı) ve rücu edilecek kişiyi öğrendiği tarihten başlayarak iki yıldır.22

Zamanaşımını Kesen ve Durduran Sebepler:

Zamanaşımı süreleri mutlak olmayıp, bazı hukuki işlemlerle kesilebilir veya durabilir.

  • Zamanaşımını Kesen Sebepler (TBK md. 154 vd.): Zamanaşımının kesilmesi, o ana kadar işlemiş olan sürenin yanması ve sürenin yeniden baştan başlaması anlamına gelir. Başlıca kesme sebepleri şunlardır:
  • Dava açılması veya def’i yoluyla alacağın mahkemede ileri sürülmesi.
  • İcra takibinde bulunulması.
  • Tahkime (hakeme) başvurulması.
  • Borçlunun borcunu ikrar etmesi (kabul etmesi). KTK’nın 109. maddesinin 4. fıkrasına göre, “Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.” Bu hüküm, müteselsil sorumluluk durumlarında zamanaşımının kesilmesinin diğer sorumlulara da sirayet etmesini sağlar.35
  • Zamanaşımını Durduran Sebepler (TBK md. 153 vd.): Zamanaşımının durması ise, durma sebebi ortadan kalktıktan sonra sürenin kaldığı yerden işlemeye devam etmesi anlamına gelir. TBK’da sayılan çeşitli durma sebeplerinin yanı sıra, trafik kazası uyuşmazlıkları açısından önemli bir durma sebebi arabuluculuktur. Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçen sürede zamanaşımı işlemez, yani durur.22

Zamanaşımı süreleri, hak arama özgürlüğünün zamanında kullanılmasını teşvik ederken, aynı zamanda hukuki belirsizliklerin sonsuza kadar devam etmesini de engeller. Ancak bu sürelerin karmaşıklığı ve her olaya özgü farklılıklar gösterebilmesi, mağdurlar için ciddi bir risk oluşturur. “Zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarih” gibi unsurların tespiti veya uzamış ceza zamanaşımının uygulanıp uygulanmayacağı gibi konular uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, bir trafik kazası sonrasında hak kaybına uğramamak için vakit kaybetmeden bir Trafik Kazası Avukatına başvurmak ve hukuki süreci onun rehberliğinde başlatmak en doğru yoldur. Avukat, olayın özelliklerine göre geçerli olan zamanaşımı süresini doğru bir şekilde tespit edecek, gerekli işlemleri zamanında yapacak ve müvekkilinin haklarını koruyacaktır.

Aşağıdaki tablo, trafik kazalarında geçerli olan başlıca zamanaşımı sürelerini ve ilgili yasal dayanaklarını özetlemektedir:

Tablo 2: Trafik Kazalarında Zamanaşımı Süreleri Detaylı Tablosu

Uyuşmazlık Türü Temel Zamanaşımı (KTK md. 109 / TBK md. 72) Uzamış Ceza Zamanaşımı (TCK md. 66) Başlangıç Tarihi İlgili Kanun Maddesi (Başlıca) Notlar
Maddi Hasarlı Kaza Zarar ve sorumlu öğrenilince 2 yıl; her halde kaza tarihinden itibaren 10 yıl Uygulanmaz (genellikle) Zarar ve sorumlunun öğrenildiği tarih / Kaza tarihi KTK md. 109/1, TBK md. 72
Yaralanmalı Kaza (Fiil Suç Teşkil Etmiyorsa) Zarar ve sorumlu öğrenilince 2 yıl; her halde kaza tarihinden itibaren 10 yıl Uygulanmaz Zarar (örn: kesin maluliyet raporu) ve sorumlunun öğrenildiği tarih / Kaza tarihi KTK md. 109/1, TBK md. 72
Yaralanmalı Kaza (Fiil Suç Teşkil Ediyorsa) Ceza zamanaşımı uygulanır Genellikle 8 yıl Kaza tarihi (Ceza zamanaşımı için). Öğrenme tarihi de dikkate alınarak KTK 109/1 ile kıyaslanır, uzun olan uygulanır. KTK md. 109/2, TCK md. 66/1-e İşletene ve sigortacıya da uygulanır. Her halde 10 yıllık süre (KTK md. 109/1) aşılabilir (ceza zamanaşımı daha uzunsa).
Ölümlü Kaza (Fiil Suç Teşkil Ediyorsa) Ceza zamanaşımı uygulanır Genellikle 15 yıl Kaza tarihi (Ceza zamanaşımı için). KTK md. 109/2, TCK md. 66/1-d İşletene ve sigortacıya da uygulanır.
Hem Ölümlü Hem Yaralanmalı Kaza (Suç Varsa) Ceza zamanaşımı uygulanır Genellikle 15 yıl (ağır olan) Kaza tarihi (Ceza zamanaşımı için). KTK md. 109/2, TCK md. 66 İşletene ve sigortacıya da uygulanır.
Rücu Talepleri (Yükümlüler Arasında) 2 yıl Uygulanmaz Yükümlülüğün tam olarak yerine getirildiği ve rücu edilecek kişinin öğrenildiği tarih KTK md. 109/3

Not: Bu tablo genel bir bilgilendirme amaçlı olup, her somut olayın özellikleri farklılık gösterebilir ve yasal düzenlemeler ile Yargıtay içtihatları değişebilir. Kesin bilgi ve durumunuza özel değerlendirme için mutlaka bir trafik kazası avukatına danışınız.

7. Doğru Trafik Kazası Avukatı Nasıl Seçilir?

Trafik kazası gibi karmaşık ve stresli bir hukuki süreçle karşı karşıya kaldığınızda, size en iyi şekilde rehberlik edecek ve haklarınızı etkin bir şekilde savunacak doğru avukatı seçmek, davanızın sonucu üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olabilir. “Her avukat her davaya bakar” anlayışı, özellikle trafik kazası gibi spesifik uzmanlık gerektiren alanlarda ciddi hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, avukat seçiminde dikkatli ve bilinçli olmak büyük önem taşır.

Uzmanlık ve Deneyim:

Bir avukatın genel hukuk bilgisine sahip olması yeterli değildir. Trafik kazası davaları; Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiil ve borçlar genel hükümleri, sigorta mevzuatı (Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları vb.), ceza hukuku (taksirle yaralama/öldürme suçları), ilgili yönetmelikler ve sürekli güncellenen Yargıtay içtihatları gibi birçok farklı ve karmaşık hukuk dalını içerir. Bu nedenle, seçeceğiniz avukatın özellikle trafik hukuku, sigorta hukuku ve tazminat davaları alanında derinlemesine bilgi ve tecrübeye sahip olması kritik öneme sahiptir.2 Avukatın daha önce benzer nitelikteki davalarda (maddi hasarlı, yaralanmalı, ölümlü, değer kaybı, maluliyet, destekten yoksun kalma vb.) elde ettiği sonuçlar, Yargıtay süreçlerindeki deneyimi ve bu alandaki güncel gelişmeleri ne kadar yakından takip ettiği sorgulanmalıdır. Trafik kazası davalarının kendine özgü dinamikleri, tazminat hesaplama yöntemlerinin (özellikle aktüerya hesapları) ve kusur tespiti süreçlerinin (TRAMER işleyişi gibi) iyi bilinmesini gerektirir.

Referanslar ve İtibar:

Bir avukatın veya hukuk bürosunun geçmiş müvekkillerinden aldığı geri bildirimler, meslektaşları arasındaki saygınlığı ve bağlı bulunduğu baronun kayıtlarındaki disiplin durumu, avukatın güvenilirliği ve profesyonelliği hakkında fikir verebilir.2 Mümkünse, daha önce benzer bir süreçten geçmiş ve avukatlık hizmeti almış kişilerden tavsiye almak faydalı olabilir. Ayrıca, hukuk bürosunun web sitesi, yayınladığı makaleler, katıldığı seminerler gibi unsurlar da avukatın alandaki yetkinliği ve itibarı konusunda ipuçları sunabilir.

İletişim Becerileri ve Şeffaflık:

Avukatınızla sağlıklı bir çalışma ilişkisi kurabilmeniz için açık, anlaşılır ve düzenli bir iletişim hayati önem taşır.2 Avukat, karmaşık hukuki konuları sizin anlayabileceğiniz bir dille açıklamalı, dava süreci, olası riskler, masraflar ve muhtemel sonuçlar hakkında dürüst ve şeffaf bilgi vermelidir. Sorularınıza sabırla, net ve tatmin edici yanıtlar vermesi, size güven vermesi ve süreç boyunca sizi düzenli olarak bilgilendirmesi beklenir. Potansiyel bir avukatla yapacağınız ilk görüşme, sadece avukatın sizi ve davanızı değerlendirdiği bir süreç değil, aynı zamanda sizin de avukatı ve çalışma şeklini değerlendirdiğiniz iki yönlü bir iletişimdir. Bu görüşmede, avukata deneyimi, benzer davalardaki yaklaşımı, dava stratejisi hakkındaki ilk düşünceleri, iletişim sıklığı ve ücret politikası gibi konularda çekinmeden sorular sormalısınız.

Güvenilirlik ve Müvekkil Odaklılık:

Seçeceğiniz avukatın, her şeyden önce sizin haklarınızı ve menfaatlerinizi gözeten, dosyanıza gerekli özeni, dikkati ve zamanı ayıran bir profesyonel olması gerekir. Avukatlık mesleği güvene dayalı bir ilişkidir. Avukatınızın size karşı dürüst olacağına, gizliliğinize saygı duyacağına ve davanızı en iyi şekilde sonuçlandırmak için elinden gelen tüm çabayı göstereceğine inanmanız önemlidir.

Avukatlık Ücretleri ve Vekalet Sözleşmesi:

Avukatlık hizmetinin bir bedeli vardır ve bu konuda başlangıçta net bir anlaşmaya varılması, ileride yaşanabilecek olası anlaşmazlıkları önler. Türkiye Barolar Birliği tarafından her yıl yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, avukatların alabileceği en düşük ücretleri belirler. Ancak avukatlar, bu tarifenin üzerinde bir ücret talep edebilirler. Avukatınızla ücret konusunu (sabit bir ücret mi, dava değerine göre belirli bir yüzde mi, yoksa karma bir model mi olacağı) açıkça konuşmalı ve yazılı bir vekalet sözleşmesi yapmalısınız.14 Vekalet sözleşmesinde, avukatın ve müvekkilin hak ve yükümlülükleri, ücretin ne şekilde ve ne zaman ödeneceği, masrafların (dava harçları, posta giderleri, bilirkişi ücretleri, yol masrafları vb.) kim tarafından ve nasıl karşılanacağı gibi hususlar net bir şekilde belirtilmelidir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Size kesin başarı vaadinde bulunan, “davanız kesin kazanılır” gibi ifadeler kullanan veya gerçekçi olmayan beklentiler yaratan avukatlara karşı temkinli olunmalıdır. Hukukta hiçbir davanın sonucu %100 garanti edilemez.
  • Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin çok altında veya fahiş derecede yüksek ücret talep eden avukatlara karşı dikkatli olunmalıdır.
  • En önemlisi, “hasar danışmanlık şirketleri” ile avukatlar arasındaki temel farkı bilmeniz gerekir. Avukatlar, hukuk fakültesi mezunu, baroya kayıtlı, yasal temsil yetkisine ve mesleki sorumluluğa sahip hukuk profesyonelleridir. Sizi mahkemelerde, Sigorta Tahkim Komisyonu’nda ve diğer resmi mercilerde temsil edebilirler. Oysa hasar danışmanlık şirketlerinin böyle bir yasal yetkisi ve güvencesi yoktur.1 Tazminat sürecinizi bir avukatla yürütmek, haklarınızın yasal güvence altında olması anlamına gelir.

Doğru avukatı seçmek, zorlu bir hukuki süreçte en büyük destekçiniz ve güvenceniz olacaktır. Bu nedenle, acele karar vermeden, yukarıdaki kriterleri dikkate alarak araştırma yapmanız ve size en çok güven veren, alanında uzman bir profesyonelle çalışmanız tavsiye edilir.

8. Trafik Kazaları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS) ve Bilinmesi Gerekenler

Trafik kazaları, mağdurlar ve yakınları için birçok soruyu beraberinde getirir. Aşağıda, trafik kazalarıyla ilgili sıkça sorulan bazı sorulara genel nitelikli yanıtlar verilmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki, her kaza ve hukuki durum kendine özgüdür. Bu nedenle, özel durumunuzla ilgili en doğru ve güncel bilgiyi bir Trafik Kazası Avukatından almanız önemlidir.

  • Soru 1: Kaza tespit tutanağında kusurlu görünsem bile tazminat alabilir miyim?
  • Cevap: Evet, bazı durumlarda tazminat almanız mümkün olabilir. Öncelikle, kaza tespit tutanağında belirtilen kusur oranı kesin ve nihai değildir. Bu orana itiraz etme hakkınız bulunmaktadır. Bir avukat aracılığıyla yapılacak itiraz veya açılacak bir kusur tespiti davası ile kusur oranınız lehinize değişebilir. Ayrıca, özellikle ölümlü trafik kazalarında, Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, vefat eden kişi (destek) kazada tam kusurlu olsa bile, onun desteğinden yoksun kalan yakınları (eş, çocuk, anne-baba vb.) tazminat talep edebilirler. Çünkü destekten yoksun kalanlar, kazada kusuru olmayan üçüncü kişi konumundadırlar ve ölenin kusuru onlara yansıtılmaz.26 Dolayısıyla, kusurlu görünmeniz tazminat hakkınızı tamamen ortadan kaldırmayabilir. Durumunuzun bir Trafik Kazası Avukatı tarafından detaylıca değerlendirilmesi en doğrusudur.
  • Soru 2: Tek taraflı bir kaza yaptım (örneğin, yoldan çıkarak bir engele çarptım). Araçta yolcu olarak bulunan yakınım yaralandı / vefat etti. Tazminat hakkı var mıdır?
  • Cevap: Evet, tek taraflı kazalarda araçta bulunan yolcuların (sürücü dışındaki kişiler) tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Eğer sürücünün kazanın meydana gelmesinde bir kusuru varsa (örneğin, aşırı hız, dikkatsizlik, trafik kurallarına uymama), yaralanan veya vefat eden yolcunun yakınları, sürücüye veya aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’na (trafik sigortasına) karşı tazminat talebinde bulunabilirler. Sürücü kazada vefat etmişse, tazminat talebi mirasçılarına veya sigorta şirketine yöneltilebilir.7 Yolcular, sürücünün kusurundan bağımsız olarak da, aracın trafik sigortası kapsamında belirli limitler dahilinde bedensel zarar tazminatı alabilirler.
  • Soru 3: Sigorta şirketi, talep ettiğim tazminatı ödemiyor veya çok düşük bir miktar teklif ediyor. Ne yapmalıyım?
  • Cevap: Sigorta şirketinin tazminat talebinizi reddetmesi, eksik ödeme yapması veya hiç ödeme yapmaması durumunda yasal haklarınızı arayabilirsiniz. Öncelikle, sigorta şirketinin kararına gerekçeleriyle birlikte yazılı olarak itiraz edebilirsiniz. Eğer bu itirazınızdan sonuç alamazsanız, uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilir veya doğrudan yetkili ve görevli mahkemede (genellikle Asliye Ticaret Mahkemesi) tazminat davası açabilirsiniz.3 Hangi yolun sizin için daha avantajlı olacağı konusunda bir avukattan profesyonel destek almanız, sürecin doğru yönetilmesi ve hak ettiğiniz tazminatı almanız açısından önemlidir.
  • Soru 4: Hasar danışmanlık şirketleri ile avukatlar arasında ne fark var? Neden avukat tercih etmeliyim?
  • Cevap: Bu çok önemli bir ayrımdır. Avukatlar, hukuk fakültesi mezunu olup, stajlarını tamamlayarak baroya kaydolan ve yasal olarak müvekkillerini her türlü hukuki süreçte (mahkemeler, Sigorta Tahkim Komisyonu, arabuluculuk, sigorta şirketleriyle müzakereler vb.) temsil etme yetkisine sahip hukuk profesyonelleridir. Avukatların mesleki sorumlulukları, etik kuralları ve bağlı oldukları barolar tarafından denetimleri söz konusudur. Hasar danışmanlık şirketleri ise, genellikle sigorta süreçlerinde aracılık yapmaya çalışan ticari işletmelerdir ve yasal olarak sizi mahkemelerde veya diğer resmi mercilerde temsil etme yetkileri yoktur.1 Tazminat almanız için size hukuki destek sunabilecek tek yetkili kişi avukattır.1 Bazı hasar danışmanlık şirketlerinin kişisel verilerinizi hukuka aykırı şekilde ele geçirebileceği veya sizi yanlış yönlendirebileceği riskleri de bulunmaktadır.6 Bu nedenle, trafik kazası sonrası hak arayışınızda mutlaka bir avukattan hukuki yardım almanız, haklarınızın tam ve doğru bir şekilde korunması için en güvenli yoldur.
  • Soru 5: Kaza yapan aracın trafik sigortası yoksa veya sürücü kaza yerinden kaçtıysa (faili meçhul ise) zararımı kim karşılar?
  • Cevap: Bu gibi durumlarda, mağdurların korunması amacıyla kurulmuş olan Güvence Hesabı devreye girer. Eğer kazaya neden olan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (trafik sigortası) yoksa, araç tespit edilememişse (örneğin, çarpıp kaçma durumu), araç çalıntı veya gasp edilmiş bir araçsa ya da sigorta şirketinin iflası gibi nedenlerle sigorta teminatından yararlanılamıyorsa, Güvence Hesabı’na başvurarak özellikle bedensel zararlarınızın (tedavi giderleri, sakatlık tazminatı, ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı) tazminini talep edebilirsiniz.8 Güvence Hesabı’ndan maddi hasarların tazmini ise daha sınırlı koşullara tabidir.
  • Soru 6: Yaralanmalı bir kazada tedavi masraflarımı kim öder? SGK mı, sigorta mı?
  • Cevap: Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, trafik kazası sonucu oluşan tedavi giderleri öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanır. Bu nedenle, sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabı’nın bu kalemdeki doğrudan sorumluluğu sona ermiştir.6 Ancak bu, sigorta şirketlerinin tedavi giderlerinden hiçbir şekilde sorumlu olmadığı anlamına gelmez. SGK’nın karşıladığı tedavi giderleri için, SGK’nın kusurlu tarafa ve onun trafik sigortacısına rücu etme (ödediği parayı geri isteme) hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, SGK’nın ödeme kapsamı dışında kalan bazı tedavi giderleri (örneğin, SGK’nın ödemediği özel hastane fark ücretleri, bazı özel tıbbi malzemeler vb.) için de sigorta şirketinin veya diğer sorumluların yükümlülüğü devam edebilir. Bu konu oldukça teknik detaylar içerdiğinden, tedavi masraflarınızın tam olarak nasıl ve kimden karşılanacağı konusunda bir avukattan detaylı bilgi almanız önemlidir.
  • Soru 7: Resmi nikahlı eşim değil ama uzun süredir birlikte yaşadığım ve bana maddi destek olan kişi trafik kazasında vefat etti. Destekten yoksun kalma tazminatı alabilir miyim?
  • Cevap: Evet, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, resmi nikah olmasa dahi, vefat eden kişiyle fiili olarak karı-koca gibi birlikte yaşadığınızı ve ondan düzenli ve sürekli maddi destek aldığınızı ispatlamanız halinde, destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkınız bulunmaktadır.1 Bu ispat, tanık beyanları, ortak yaşantıyı gösteren belgeler, yapılan maddi yardımlara ilişkin kanıtlar gibi çeşitli delillerle yapılabilir.
  • Soru 8: Trafik kazası tazminat davası ne kadar sürer?
  • Cevap: Bir trafik kazası tazminat davasının ne kadar süreceği, davanın karmaşıklığına, dosyadaki delil durumuna, mahkemenin iş yüküne, bilirkişi raporlarının hazırlanma süresine ve tarafların tutumuna göre değişiklik gösterir. Genel bir ifadeyle, ilk derece mahkemesinde (Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesi) bir davanın sonuçlanması ortalama olarak 1 ila 3 yıl arasında sürebilir.14 Ancak bu süre daha kısa veya daha uzun da olabilir. Karara karşı istinaf veya temyiz yollarına başvurulması halinde süreç daha da uzayacaktır. Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvurular ise genellikle mahkeme süreçlerine göre daha kısa sürede (ortalama 6-8 ay) sonuçlanmaktadır.6
  • Soru 9: Yargıtay’ın trafik kazalarıyla ilgili önemli kararları nelerdir ve bunlar benim davamı nasıl etkiler?
  • Cevap: Yargıtay (Türkiye’nin en üst temyiz mahkemesi), trafik kazalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda sık sık önemli kararlar vermektedir. Bu kararlar, alt derece mahkemeleri için yol gösterici nitelikte olup, kanunların yorumlanmasında ve uygulanmasında birliği sağlar. Örneğin, destekten yoksun kalma tazminatında ölenin kusurunun yakınlara yansıtılmaması 26, manevi tazminatın belirlenmesindeki kriterler 15, maluliyet oranlarının tespiti ve tazminat hesaplama yöntemleri 6, zamanaşımı sürelerinin uygulanması 33 gibi birçok konuda Yargıtay’ın emsal teşkil eden kararları bulunmaktadır. Bir Trafik Kazası Avukatı, davanızla ilgili güncel Yargıtay içtihatlarını takip ederek, bu kararları lehinize kullanabilir ve dava stratejinizi buna göre şekillendirebilir. Yargıtay kararları, davanızın sonucunu doğrudan etkileyebilecek önemli hukuki argümanlar sunabilir.

Trafik kazaları, maalesef hayatın acı gerçeklerinden biridir ve sonuçları itibarıyla hem mağdurlar hem de yakınları için son derece yıpratıcı olabilir. Kazanın şokunu atlatmaya çalışırken bir yandan da karmaşık hukuki süreçlerle, sigorta şirketleriyle ve yasal prosedürlerle uğraşmak, zaten zor olan bu dönemi daha da içinden çıkılmaz hale getirebilir. Bu rehberde detaylı bir şekilde ele alındığı üzere, trafik kazası sonrası hak arama süreci, kaza anında yapılması gerekenlerden başlayarak, kaza tespit tutanağının düzenlenmesi, kusur oranının belirlenmesi, sigorta şirketlerine başvuru, tazminat türlerinin tespiti ve talep edilmesi, zamanaşımı sürelerinin takibi ve nihayetinde dava süreçlerinin yönetilmesine kadar birçok önemli ve teknik aşamayı içermektedir.

Bu süreçte, Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, ilgili sigorta mevzuatı ve sürekli değişen Yargıtay içtihatları gibi birçok hukuki düzenlemenin doğru bir şekilde bilinmesi ve uygulanması gerekmektedir. Mağdurların, tüm bu hukuki detaylara hakim olması ve haklarını eksiksiz bir şekilde savunması beklenemez. İşte bu noktada, alanında uzman bir Trafik Kazası Avukatının rolü hayati bir önem kazanmaktadır.

Bir trafik kazası avukatı, sadece yasal bilgi ve deneyimiyle değil, aynı zamanda müvekkilinin içinde bulunduğu zor durumu anlayarak, ona empatiyle yaklaşarak ve tüm süreci şeffaf bir şekilde yöneterek destek olur. Delillerin doğru toplanmasından, sigorta şirketleriyle etkili müzakerelerin yürütülmesine, hakkaniyete uygun tazminatların hesaplanmasından, mahkemelerde etkin bir temsilin sağlanmasına kadar her aşamada müvekkilinin yanında yer alır. Özellikle, destekten yoksun kalma tazminatında ölenin kusurunun yansıtılmaması gibi Yargıtay’ın mağdur lehine geliştirdiği önemli içtihatların bilinmesi ve uygulanması, zamanaşımı gibi hak düşürücü sürelerin titizlikle takip edilmesi, avukatın uzmanlığının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha göstermektedir.

Unutulmamalıdır ki, trafik kazası sonrası hak arayışınızda atacağınız her adım, alacağınız her karar, geleceğinizi doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, sürecin en başından itibaren profesyonel bir hukuki yardım almak, telafisi mümkün olmayan hak kayıplarının önüne geçilmesi ve adaletin tecelli etmesi için atılacak en doğru adımdır. Av. Murteza Osman AŞIK ve Aşık Hukuk Bürosu olarak, trafik kazası mağdurlarının haklarını korumak ve onlara bu zorlu süreçte rehberlik etmek üzere her zaman yanınızdayız. Haklı mücadelenizde doğru bilgi ve güçlü bir hukuki temsille adalete ulaşmanız mümkündür.

Alıntılanan çalışmalar

  1. Trafik Kazası Avukatı 2025 – Av. Doğa Eser Eserçelik İstanbul Avukat I Hukuk Bürosu, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.esercelik.av.tr/trafik-kazasi-avukati/
  2. Trafik Kazası Avukatı – Ankara Trafik Kazaları Avukatları, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://volkangozuyukari.av.tr/trafik-kazasi-avukati/
  3. Trafik Kazası Sigorta Hukuku – OR Hukuk, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://or.av.tr/faaliyet-alanlari/trafik-kazasi-avukati-sigorta/
  4. Avukat Araba kazası – Άννα Δευτεραίου, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://deftereou-law.gr/tr/%CE%B4%CE%B9%CE%BA%CE%B7%CE%B3%CF%8C%CF%81%CE%BF%CF%82-%CF%84%CF%81%CE%BF%CF%87%CE%B1%CE%AF%CE%BF-%CE%B1%CF%84%CF%8D%CF%87%CE%B7%CE%BC%CE%B1/
  5. Araç Değer Kaybı Davalarında Avukatın Rolü Ve Önemi, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.selimunal.av.tr/arac-deger-kaybi-davalarinda-avukatin-rolu-ve-onemi/
  6. Bedensel Zararlar Nedeniyle Tazminat ve Sigorta Hukuku, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://slchukuk.com.tr/bedensel-zararlar-nedeniyle-tazminat/
  7. Trafik Kazalarında Kusur Oranının Tespiti – Minval Hukuk, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://minvalhukuk.com/sigorta-hukuku/trafik-kazalarinda-kusur-oraninin-tespiti/
  8. Trafik Kazaları Sonrasında Karşılaşılan Hukuki Süreç ve Problemler …, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://epikpartnershukuk.com/article.php?aId=6
  9. Kazalarda Kusur Oranı | Kazada Kusur Oranı Nasıl Belirlenir?, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.sigortam.net/kazalarda-kusur-orani
  10. Trafik Kazaları ve Tazminat Hakları ile ilgili Bilinmesi Gerekenler – Ataylar Avukatlık Bürosu, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://ataylaravukatlik.av.tr/trafik-kazalari-ve-tazminat-haklari-ile-ilgili-bilinmesi-gerekenler/
  11. Trafik Kazasında Tazminat – ÖN & Partners Hukuk Bürosu, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://onpartners.com.tr/blog/ankara-trafik-kazasinda-tazminat-avukati
  12. Yaralanmalı Trafik Kazası ve Hukuki Süreç » MCT Avukatlık Ofisi …, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://mcthukuk.com/2021/02/27/yaralanmali-trafik-kazasi-ve-hukuki-surec/
  13. Trafik Kazası Yaşadım Süreç Nasıl Olacak? 2025 – Mert Hukuk Bürosu, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.hakanmert.av.tr/trafik-kazasi-yasadim-surec-nasil-olacak/
  14. Ankara Trafik Kazası Avukatı 2025 | Av. Muhammet Ali BEYHAN, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://beyhanhukukburosu.com/ankara-trafik-kazasi-avukati/
  15. Trafik Kazası Tazminat Davası – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/tazminat-hukuku/olumlu-ve-yaralamali-trafik-kazasi-tazminat-davasi.html
  16. KAZA ANINDA VE SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER – Harbiye Hukuk Bürosu, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.harbiyehukuk.com/kaza-aninda-ve-sonrasinda-yapilmasi-gerekenler/
  17. 1. TRAFIK KAZALARI – TÜRKİYE TRAFİK KURALLARI, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://24tk.tr/1-trafik-kazalari/
  18. Trafik Kazası Sonucu Maddi ve Manevi Tazminat – YSA HUKUK, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://ysahukuk.com.tr/makaleler/trafik-kazasi-sonucu-maddi-ve-manevi-tazminat
  19. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları – Türkiye Sigorta Birliği, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.tsb.org.tr/content/Legislations/Trafik_Genel_%C5%9Eartlar%C4%B1_06122021__Ekler_Dahil.pdf
  20. KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASINDA TARİFE UYGULAMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK – TSB, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.tsb.org.tr/content/Legislations/32153%20say%C4%B1l%C4%B1%20Resm%C3%AE%20Gazete%E2%80%99%20de%20%E2%80%9CKarayollar%C4%B1%20Motorlu%20Ara%C3%A7lar%20Zorunlu%20Mali%20Sorumluluk%20Sigortas%C4%B1nda%20Tarife%20Uygulama%20Esaslar%C4%B1%20Hakk%C4%B1nda%20Y%C3%B6netmelikte%20De%C4%9Fi%C5%9Fiklik%20Yap%C4%B1lmas%C4%B1na%20Dair%20Y%C3%B6netmelik.pdf
  21. Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Ankara – Av. Handan SAYAN ÖZGÜL, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://handansayanozgul.av.tr/destekten-yoksun-kalma-tazminati/
  22. Trafik Kazalarında Zamanaşımı – Minval Hukuk, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://minvalhukuk.com/sigorta-hukuku/trafik-kazalarinda-zamanasimi/
  23. Destekten Yoksun Kalma Tazminatı 2025 – Minval Hukuk, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://minvalhukuk.com/tazminat-hukuku/destekten-yoksun-kalma-tazminati/
  24. Trafik Kazaları Sigorta Hukuku – Öksüzoğlu Hukuk Bürosu, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://oksuzoglu.av.tr/trafik-kazalari-sigorta-hukuku
  25. TRAFİK KAZASINDA Kİ YARALANMADAN DOLAYI TALEP EDİLEN MANEVİ TAZMİNATIN ZENGİNLEŞME ARACI OLAMAYACAĞI, ZARARA UYGUN OLMASI GEREKTİĞİNE İLİŞKİN EMSAL YARGITAY KARARI, erişim tarihi Haziran 5, 2025, http://eraykaratas.av.tr/2022/02/10/trafik-kazasinda-ki-yaralanmadan-dolayi-talep-edilen-manevi-tazminatin-zenginlesme-araci-olamayacagi-zarara-uygun-olmasi-gerektigine-iliskin-emsal-yargitay-karari/
  26. Trafik Kazalarında Manevi Tazminat Talebi – Emsal Yargıtay …, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.kayihukuk.com.tr/trafik-kazalarinda-manevi-tazminat-talebi-emsal-yargitay-kararlari/
  27. Ölüm Tazminatı ve Trafik Kazalarında Kusur Oranı, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://cindemir.av.tr/zorunlu-trafik-sigortasi-olum-tazminati-ve-trafik-kazalarinda-olum-tazminati-kusur-orani/
  28. dergipark.org.tr, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/631994
  29. 2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU UYARINCA ARAÇ …, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.mevzuatdergisi.com/2001/04a/01.htm
  30. Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında Hukuki Sorumluluk, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.ozgunhukuk.com/yayinlar/karayollari-trafik-kanunu-kapsaminda-hukuki-sorumluluk
  31. Trafik Kazalarında Araç İşletenin Sorumluluğu Kusursuz Sorumluluk Halleri – fener hukuk, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.fenerhukuk.com.tr/post/trafik-kazalar%C4%B1nda-ara%C3%A7-i%CC%87%C5%9Fletenin-sorumlulu%C4%9Fu-kusursuz-sorumluluk-halleri
  32. MOTORLU ARAÇ İŞLETENİNİN HUKUKİ SORUMLULUĞU Sümeyye DEMİR GİRİŞ Hukukumuzda haksız fiillerden sorumluluk kusur esas, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://medya.barobirlik.org.tr/BaroWebSite/Bulten/77/20220422-040919675_MOTORLUARAC%CC%A7I%CC%87S%CC%A7LETENI%CC%87NHUKUKI%CC%87SORUMLULUG%CC%86U.pdf
  33. TRAFİK KAZALARINDA ZAMANAŞIMINA İLİŞKİN YARGITAY …, erişim tarihi Haziran 5, 2025, http://www.tazminathukuku.com/yargitay-kararlari/trafik-kazalarinda-zamanasimina-iliskin-yargitay-kararlari.htm
  34. KARAYOLLARI TRAFIK KANUNU 90’INCI MADDESINDE 2021 YILINDA YAPILAN VE ANAYASA MAHKEMESI TARAFINDAN IPTAL EDILEN DEĞIŞIKLIĞIN, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2023-169-2159
  35. Trafik Kazası Tazminat Davası Zamanaşımı – Demirbaş Hukuk Bürosu, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://demirbas.av.tr/trafik-kazasi-tazminat-davasi-zamanasimi/
  36. Trafik Kazası Nedeniyle Tazminatta Zamanaşımı – Ünalan Hukuk Bürosu, erişim tarihi Haziran 5, 2025, http://unalanhukuk.com/tr/trafikkazasinedeniyletazminatasimi
  37. UZAMIŞ CEZA ZAMANAŞIMI HAKKINDA YARGITAY KARARLARI – Tazminat Hukuku, erişim tarihi Haziran 5, 2025, http://www.tazminathukuku.com/yargitay-kararlari/uzamis-ceza-zamanasimi-hakkinda-yargitay-kararlari.htm
  38. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADALET BAKANLIĞI, erişim tarihi Haziran 5, 2025, https://www.adalet.gov.tr/

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu