Türk Ceza Kanunu Madde 6: Hukukun Anahtar Kelimeleri ve Günlük Hayattaki Yeri
Hukukun Temel Taşları: Kanun Neden Tanımlara İhtiyaç Duyar?
Kanunlar, toplum düzenini sağlamak ve bireyler arasındaki ilişkileri adil bir çerçeveye oturtmak için vardır. Ancak kanun metinlerinde kullanılan dil, günlük konuşma dilinden farklılık gösterebilir. Hukuk, kendine özgü terimler ve kavramlar kullanır. Bu durumun temel sebebi, belirsizliği ortadan kaldırmak, herkesin aynı şeyi anlamasını sağlamak ve böylece adaletin doğru bir şekilde tecelli etmesine yardımcı olmaktır. Eğer bir kanun maddesinde geçen kelimelerin anlamı kişiden kişiye değişirse, o kanunun uygulanmasında keyfilik ve eşitsizlik ortaya çıkabilir. İşte bu nedenle, kanun koyucular, metinlerde sıkça geçen veya özel bir anlam yüklenen terimleri baştan tanımlama yoluna giderler.
Türk Ceza Kanunu (TCK) da bu yaklaşımı benimsemiştir. Ceza hukukunun temel amacı, hangi eylemlerin suç sayıldığını ve bu suçlara ne tür yaptırımlar uygulanacağını belirlemektir. Bu süreçte kullanılan dilin açık, net ve herkes tarafından anlaşılır olması, hukukun en temel ilkelerinden biri olan “kanunilik ilkesi”nin (suçta ve cezada kanunilik) bir gereğidir.3 Bu ilke, hiç kimsenin kanunda açıkça suç olarak tanımlanmayan bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağını ve kanunda öngörülmeyen bir ceza ile karşı karşıya kalamayacağını güvence altına alır. Kanunilik ilkesinin tam anlamıyla işlerlik kazanabilmesi için, kanunda kullanılan kavramların ne anlama geldiğinin de açıkça belirtilmesi zorunludur. Aksi takdirde, “çocuk”, “kamu görevlisi”, “silah” gibi temel kavramların yoruma açık olması, vatandaşların hangi davranışlarının suç teşkil ettiğini ve hangi hukuki sonuçlarla karşılaşabileceklerini öngörmelerini imkansız hale getirir. Bu belirsizlik, adil yargılanma hakkını da zedeler.
İşte bu noktada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6. maddesi devreye girer. “Tanımlar” başlığını taşıyan bu madde, TCK’nın adeta kendi sözlüğü gibidir. Kanunun farklı maddelerinde tekrar tekrar karşımıza çıkan temel kavramların hukuki anlam çerçevesini çizer. Bu tanımlar, ceza kanunlarının uygulanmasında bir standart oluşturarak hem hukuk uygulayıcıları (hakimler, savcılar, avukatlar) hem de vatandaşlar için bir yol haritası sunar. TCK Madde 6’yı anlamak, ceza hukukunun temel mantığını ve birçok suç tipinin unsurlarını kavramak açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu madde, hukuki belirliliği sağlayarak kanunilik ilkesini pekiştirir ve böylece bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunmasına hizmet eder.
TCK Madde 6: Kanunun Kendi Sözlüğü
Türk Ceza Kanunu’nun hemen başında, Genel Hükümler kısmında yer alan 6. madde, kanunun ilerleyen bölümlerinde sıkça kullanılacak olan temel terimlerin tanımlarını içerir. Bu maddenin kanunun başındaki konumu tesadüfi değildir; burada yapılan tanımlar, TCK’nın tamamında geçerli olan genel ve standart anlamları ifade eder, meğerki ilgili özel hükümde farklı bir tanım getirilmiş olsun. Bu yerleşim, kanun boyunca tutarlılığı ve yeknesaklığı sağlamayı amaçlar. Örneğin, 6. maddedeki “çocuk” tanımı, çocuklara karşı işlenen suçlarda; “silah” tanımı ise yaralama veya tehdit gibi suçların nitelikli hallerinde doğrudan uygulanır.
Maddenin resmi gerekçesinde de belirtildiği gibi, buradaki amaç, ceza kanunlarının uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermek ve belirli kavramları bir şekilde tanımlar: “henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi”.6 Bu tanım, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelerle uyum içindedir ve çocuğun korunması gereken hassas bir grup olduğu anlayışını yansıtır.9 TCK açısından kritik olan nokta, bu tanımın mutlak bir yaş sınırına dayanmasıdır. Medeni Kanunumuza göre bir kişi evlenme veya mahkeme kararı ile 18 yaşından önce ergin (reşit) kılınmış olsa bile, ceza hukuku uygulamasında 18 yaşını doldurana kadar “çocuk” statüsünü korur.10
Bu tanımın pratik önemi büyüktür. Öncelikle, TCK’nın 31. maddesi, çocukların ceza sorumluluğunu yaş gruplarına göre farklılaştırmıştır 12:
- 0-12 Yaş: Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Haklarında ceza davası açılamaz, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri (danışmanlık, eğitim, bakım vb.) uygulanabilir.10 Kanun, bu yaş grubundaki çocukların kusur yeteneğinin olmadığını mutlak bir karine olarak kabul eder.13
- 12-15 Yaş: Fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış çocukların ceza sorumluluğu, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğinin olup olmadığına bağlıdır. Mahkeme tarafından bu yeteneklerin varlığı tespit edilirse, çocuk ceza sorumluluğuna sahiptir ancak cezası indirilir. Aksi takdirde ceza sorumluluğu yoktur, güvenlik tedbirleri uygulanır.10
- 15-18 Yaş: Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını doldurmamış çocukların ise işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip oldukları kabul edilir. Ancak yine de yaşları nedeniyle haklarında hükmedilecek cezalarda indirim yapılır.12
İkinci olarak, “çocuk” tanımı, bazı suçların daha ağır cezalandırılmasını gerektiren nitelikli hallerin belirlenmesinde rol oynar. Örneğin, kasten öldürme suçunun (TCK 82/1-e) veya eziyet suçunun (TCK 96) çocuğa karşı işlenmesi, daha ağır cezayı gerektirir. Benzer şekilde, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda (TCK 103) veya kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda (TCK 109) mağdurun çocuk olması, suçun niteliğini ve cezasını doğrudan etkiler.6
Yargıtay kararlarında, özellikle sanığın veya mağdurun yaşının tam olarak tespit edilemediği durumlarda, resmi kayıtlara (nüfus kaydı vb.) öncelik verildiği, ancak ciddi şüphe durumunda kemik yaşı tespiti gibi adli tıp yöntemlerine başvurulması gerektiği vurgulanmaktadır. Yaş konusundaki belirsizlikler, ceza sorumluluğunu doğrudan etkilediği için titizlikle araştırılmalıdır.
Bu katı yaş temelli ayrım, çocuğun üstün yararını koruma amacını güderken, özellikle 15-18 yaş aralığındaki bireylerin durumu açısından bazı tartışmaları da beraberinde getirebilir. Örneğin, 15 yaşını bitirmiş kişilerle rızaya dayalı cinsel ilişkiyi düzenleyen TCK 104. madde 16 gibi durumlarda, bireyin medeni hukuk açısından sahip olabileceği bazı yetkinliklerle ceza hukukundaki “çocuk” statüsü arasında bir gerilim oluşabilmektedir. Ancak TCK’nın tercihi, ceza hukuku alanında 18 yaş altındaki herkesi, diğer hukuki statülerinden bağımsız olarak, özel koruma gerektiren “çocuk” olarak kabul etmek yönündedir.
Örnek Olay: Batman’da, 17 yaşında bir gencin karıştığı bir kavgada, karşı tarafa verdiği zarar nedeniyle yargılanması durumunda, mahkeme öncelikle TCK Madde 6(1)(b)’ye göre sanığın “çocuk” olduğunu tespit edecektir. Ardından, TCK Madde 31/3 uyarınca, verilecek cezada yaş küçüklüğü nedeniyle indirim uygulanacaktır. Eğer genç 14 yaşında olsaydı, TCK Madde 31/2 gereği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği ayrıca araştırılacaktı.
(4.2) Kamu Görevlisi Ne Demek?
TCK Madde 6(1)(c), “Kamu Görevlisi”ni şu şekilde tanımlar: “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi”.6 Bu tanım, eski Ceza Kanunu’ndaki daha dar kapsamlı “memur” kavramının yerine getirilmiştir.18 Yeni tanımın temel ölçütü, kişinin statüsü (memur, sözleşmeli, geçici vb.) veya ücret alıp almaması değil, yürüttüğü işin niteliğidir: “kamusal faaliyet”.18
Peki, “kamusal faaliyet” nedir? Maddenin gerekçesine göre bu, “Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir”.20 Yargıtay kararları bu tanımı yorumlarken şu kriterleri aramaktadır:
- Kamu adına yürütülen bir hizmetin varlığı (faaliyetin kamu yararına olması).
- Faaliyetin Anayasa ve yasalara uygun, yetkili bir makam kararına dayanması.
- Faaliyetin yürütülmesinde kamu gücü ve otoritesinin kullanılması.18
Bu geniş tanım çerçevesinde kimler kamu görevlisi sayılır?
- Devlet memurları, hakimler, savcılar, belediye başkanları, muhtarlar gibi atama veya seçimle gelenler.
- Avukatlar (özellikle yargısal görevleri sırasında).20
- Noterler.20
- Bilirkişiler, tercümanlar, tanıklar (görevlerini ifa ettikleri sırada).6
- Askerlik görevini yapanlar.6
- Kooperatif yöneticileri ve çalışanları (bazı özel kanun hükümleri gereği belirli suçlar açısından devlet memuru gibi cezalandırılabilirler).23
- Özel öğretim kurumlarındaki yönetici ve öğretmenler (görevleriyle ilgili suçlar bakımından).18
Kişinin maaş alıp almaması, görevinin sürekli, süreli veya geçici olması bu tanım açısından fark etmez.23 Örneğin, seçim sandığında görevli bir vatandaş veya mahkemede tanıklık yapan bir kişi, o görev süresince kamu görevlisi sayılır. Ancak, kamusal bir hizmetin ihale yoluyla özel bir şirkete devredilmesi durumunda, o şirketin çalışanları genellikle kamu görevlisi sayılmaz.6
Bu tanımın hukuki önemi iki yönlüdür:
- Özgü Suçlar: Bazı suçlar (özgü suçlar) yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebilir. Rüşvet (TCK 252), zimmet (TCK 247), irtikap (TCK 250), görevi kötüye kullanma (TCK 257) gibi suçların faili ancak bir kamu görevlisi olabilir.21
- Nitelikli Haller: Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen bazı suçlarda (örneğin kasten yaralama, tehdit, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme – TCK 265) ceza artırılır.6
Eski TCK’daki “memur” tanımından “kamusal faaliyet” eksenli “kamu görevlisi” tanımına geçiş, ceza sorumluluğu kapsamını önemli ölçüde genişletmiştir. Daha fazla kişi, göreviyle ilgili fiillerinden dolayı zimmet, rüşvet gibi suçlardan sorumlu tutulabilir hale gelmiş veya görevleri sırasında kendilerine karşı işlenen suçlarda daha fazla korunur olmuştur. Ancak bu fonksiyonel yaklaşım, özellikle kamu ve özel sektörün iç içe geçtiği alanlarda (avukatlar, özel hastanede çalışan doktorlar, kamu yararına dernek çalışanları 22) kimin hangi durumda kamu görevlisi sayılacağı konusunda gri alanlar yaratmıştır. Bu nedenle Yargıtay’ın somut olaya özgü yorumları büyük önem taşımaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun avukatlarla ilgili bir kararı bu durumu örneklemektedir.20 Kararda, avukatların yargısal görevleri kapsamında TCK 6/1-d uyarınca “yargı görevi yapan” ve dolayısıyla 6/1-c uyarınca da “kamu görevlisi” sayıldığı kabul edilmekle birlikte, müvekkilden vekaletnamedeki özel “ahzu kabz” (parayı tahsil etme) yetkisine dayanarak alınan paranın avukat tarafından alıkonulmasının, görevin doğrudan bir parçası olmayan özel hukuk ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle “zimmet” değil, “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” (TCK 155/2) suçunu oluşturabileceğine hükmedilmiştir. Bu karar, bir kişinin bazı görevleri açısından kamu görevlisi sayılmasının, her eyleminin kamu görevlisi sıfatıyla işlenmiş sayılacağı anlamına gelmediğini göstermektedir.
Örnek Olay: Batman’da bir belediye zabıta memuruna, seyyar satıcılık yapan bir kişi tarafından görevini yaparken hakaret edilmesi durumunda, zabıta memuru TCK Madde 6(1)(c) kapsamında kamu görevlisi sayıldığı için, hakaret suçunun (TCK 125) cezası, TCK 125/3-a uyarınca artırılarak verilecektir.
(4.3) Yargı Görevi Yapanlar Kimlerdir?
TCK Madde 6(1)(d), “Yargı görevi yapan” deyimini, “yüksek mahkemeler, adlî ve idarî mahkemeler üye ve hakimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar” olarak tanımlar.6 Bu tanım, adli mekanizmanın temel aktörlerini bir araya getirir: karar veren hakimler, iddia makamını temsil eden savcılar ve savunma makamını temsil eden avukatlar.
Bu tanımın önemi, yargı faaliyetinin korunmasına yönelik özel suç tiplerinde ve yargı mensuplarına karşı işlenen suçlardaki ağırlaştırıcı nedenlerde ortaya çıkar. Örneğin:
- Yargı Görevi Yapanı Etkileme (TCK 277): Görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya haksızlık oluşturmak amacıyla hakimi, savcıyı, avukatı (veya bilirkişi/tanığı) hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs etmek ayrı bir suçtur.25
- Görevi Yaptırmamak İçin Direnme (TCK 265): Kamu görevlisine görevini yaptırmamak için cebir veya tehdit kullanmak suçtur. Bu suçun “yargı görevi yapan” kişilere karşı işlenmesi halinde verilecek ceza artırılır.6
- Diğer suçlarda (hakaret, tehdit, yaralama vb.) mağdurun “yargı görevi yapan” olması ve suçun görevinden dolayı işlenmesi, genellikle cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli bir haldir.
Doktrinde ve bazı yorumlarda, Anayasa’ya göre yargı yetkisinin yalnızca hakimler ve mahkemeler tarafından kullanıldığı, savcı ve avukatların ise yargılamaya katılan veya adaletin gerçekleşmesine yardımcı olan unsurlar olduğu, bu nedenle “yargı görevi yapan” tanımının teknik olarak sadece hakimleri kapsaması gerektiği yönünde eleştiriler bulunmaktadır.27 Ancak TCK Madde 6(1)(d)’deki tanım, kanun koyucunun iradesini açıkça ortaya koymakta ve ceza hukuku uygulaması açısından savcıları ve avukatları da bu kapsama dahil etmektedir. Bu tercih, Türk hukuk sisteminin avukatı (savunmayı) da yargının kurucu bir unsuru olarak gördüğünü ve yargı sürecinin bütün aktörlerini benzer bir koruma şemsiyesi altına almayı amaçladığını gösterir. Bu durum, avukatlara hem belirli korumalar sağlar hem de TCK 277 gibi maddelerle belirli sorumluluklar yükler.
Örnek Olay: Bir duruşma esnasında, sanığın veya bir yakınının, davaya bakan hakime, iddia makamındaki savcıya veya karşı tarafın avukatına yönelik olarak tehdit içeren sözler sarf etmesi, TCK Madde 6(1)(d)’deki tanım gereği “yargı görevi yapana” karşı işlenmiş bir suç olarak değerlendirilecek ve tehdit suçunun (TCK 106) cezası, nitelikli hal nedeniyle artırılabilecektir.
(4.4) Gece Vakti Ne Zaman Başlar, Ne Zaman Biter?
Ceza hukukunda zaman dilimleri, bazı suçların işlenmesinde özel bir anlam taşıyabilir. TCK Madde 6(1)(e), “Gece vakti”ni oldukça spesifik bir şekilde tanımlar: “güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi”.6 Bu tanım, sadece havanın kararmış olmasını değil, belirli bir astronomik olaya (güneşin batışı ve doğuşu) bağlı, saatle hesaplanan net bir aralığı ifade eder.
Bu tanımın ceza hukukundaki temel önemi, bazı suçlar açısından ağırlaştırıcı bir neden oluşturmasıdır. Kanun koyucu, gece vaktinin suç işlenmesini kolaylaştırdığı, mağdurların savunma imkanlarını azalttığı, toplumda daha fazla korku ve güvensizlik yarattığı düşüncesiyle, bu zaman diliminde işlenen bazı suçlara daha ağır cezalar öngörmüştür.31 En bilinen örnekleri şunlardır:
- Hırsızlık (TCK 143): Hırsızlık suçunun (hem basit hem nitelikli halleri) gece vakti işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.32
- Konut Dokunulmazlığının İhlali (TCK 116): Başkasının konutuna veya eklentilerine rıza dışı girme suçunun gece vakti işlenmesi, cezanın artırılmasını gerektiren bir nitelikli haldir.
- Mala Zarar Verme (TCK 152): Mala zarar verme suçunun gece vakti işlenmesi de cezanın artırılmasını gerektirebilir.
Yargıtay, özellikle hırsızlık suçlarında (TCK 143) gece vakti tanımını uygularken, suçun işlenmesine yönelik ilk elverişli hareketlerin gece vakti başlamış olmasını yeterli görmektedir. Örneğin, bir eve hırsızlık amacıyla gece vakti girilmiş ancak eşyaların alınması veya evden çıkılması gündüz saatlerine sarkmış olsa bile, suçun icrasına gece başlandığı için TCK 143’teki ağırlaştırıcı neden uygulanır.29 Yargıtay’a göre, failin gece vaktinin sağladığı kolaylıktan yararlanarak eyleme başlaması bu nitelikli halin uygulanması için yeterlidir.
Ancak, suçun işlendiği saatin tam olarak gece vaktine mi yoksa gündüz vaktine mi denk geldiği konusunda bir şüphe varsa, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan “şüpheden sanık yararlanır” (in dubio pro reo) ilkesi gereğince, eylemin gündüz işlendiği kabul edilir ve ağırlaştırıcı neden uygulanmaz.29 Bu durum, gece vakti tanımının hassasiyetini ve ispat zorunluluğunu ortaya koyar. Mahkemelerin, ağırlaştırıcı nedeni uygulayabilmek için suçun işlendiği yer ve tarihe göre güneşin batış ve doğuş saatlerini kesin olarak belirlemesi ve eylemin bu aralığa denk geldiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit etmesi gerekir.
Örnek Olay: Batman’da bir işyerine, kış aylarında saat 19:00 sularında (güneşin 17:00’de battığı varsayılırsa, batıştan 1 saat sonrası olan 18:00’den sonraya denk geldiği için gece vakti) girilerek hırsızlık yapılması, TCK Madde 6(1)(e) ve TCK Madde 143 uyarınca suçun gece vakti işlenmiş sayılmasına ve fail hakkında hükmedilecek cezanın yarı oranında artırılmasına neden olacaktır. Eğer olay saat 17:30’da gerçekleşmiş olsaydı, henüz güneşin batmasından sonra bir saat geçmediği için gece vakti sayılmayacaktı.
(4.5) Neyin Silah Sayıldığı: Bıçaktan Sopaya, Köpekten Çakmağa
TCK Madde 6(1)(f), ceza kanunlarının uygulanmasında “Silah” deyiminden ne anlaşılması gerektiğini 5 alt bent halinde sıralar 6:
- Ateşli silahlar: Tabanca, tüfek gibi barut gazıyla mermi atan her türlü araç.34
- Patlayıcı maddeler: Dinamit, bomba gibi maddeler.
- Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet: Bıçak, kama, kılıç, muşta gibi özel olarak bu amaçla üretilmiş aletler.34
- Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler: İşte bu bent, silah tanımını son derece genişleten ve en çok tartışmaya neden olan kısımdır.
- Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler: Zehirler, asitler, biyolojik ajanlar gibi maddeler.
Bu tanımın, özellikle 4. bent nedeniyle, son derece geniş kapsamlı olduğu görülmektedir. Bir nesnenin bu bent kapsamında silah sayılıp sayılmayacağının temel kriteri, o nesnenin yapılış amacı değil, somut olayda “fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli” olup olmadığıdır.6 Yani, normalde tamamen zararsız olan veya başka amaçlarla kullanılan bir eşya, işlenen suç sırasında saldırı veya savunma aracı olarak kullanılmaya uygunsa, TCK uygulamasında silah olarak kabul edilebilir.
Yargıtay kararları bu konuda zengin örnekler sunmaktadır. Aşağıdaki gibi pek çok nesne, kullanıldıkları bağlama göre Yargıtay tarafından silah olarak kabul edilmiştir 6:
- Sopa, değnek, odun parçası, demir çubuk
- Taş, tuğla, parke taşı
- Tornavida, İngiliz anahtarı, pense, çekiç, balta, keser, levye
- Bira şişesi, rakı şişesi, cam kırığı
- Sıcak su, kızgın yağ, çaydanlık
- Piknik tüpü
- Jop, cop
- Kemer, zincir
- Baston, şemsiye
- Otomobil (çarpma amacıyla kullanıldığında)
- Biber gazı (göz yaşartıcı sprey)
- Çakmak (yanıcı madde ile birlikte kullanıldığında, örn. kolonya döküp yakma) 6
- Köpek (saldırtma amacıyla kullanıldığında) 38
Buna karşılık, Yargıtay genellikle kişinin kendi vücut uzuvlarını (yumruk, tekme, kafa atma) veya sabit nesneleri (duvar, yer, direk) silah olarak kabul etmemektedir.6 Bir nesnenin silah sayılıp sayılmayacağı, her olayın kendi koşulları içinde, nesnenin kullanılış biçimi, yol açtığı tehlike veya zarar ve Yargıtay’ın güncel içtihatları ışığında mahkeme tarafından değerlendirilir. Aynı tür bir nesne (örneğin bir sopa), bir olayda silah sayılırken, başka bir olayda yarattığı etkiye göre silah sayılmayabilir.34
Silah tanımının hukuki önemi, birçok suçun nitelikli (ağırlaştırılmış) halini oluşturmasıdır:
- Kasten Yaralama (TCK 86/3-e): Suçun silahla işlenmesi, cezanın artırılmasını gerektirir.34
- Tehdit (TCK 106/2-a): Tehdidin silahla yapılması, suçun daha ağır cezalandırılan nitelikli halidir.38
- Konut Dokunulmazlığının İhlali (TCK 116): Suçun silahla işlenmesi nitelikli haldir.
- Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma (TCK 109): Suçun silahla işlenmesi nitelikli haldir.
- Yağma (Gasp) (TCK 149): Suçun silahla işlenmesi nitelikli haldir.
TCK’nın bu fonksiyonel ve geniş silah tanımı, kanun koyucunun şiddetin her türlü aracıyla mücadele etme niyetini gösterir. Suçta kullanılan aracın özel olarak silah olarak üretilip üretilmediğine bakılmaksızın, yarattığı tehlikeye odaklanılır. Ancak bu genişlik, aynı zamanda büyük bir hukuki belirsizliği de beraberinde getirir. Vatandaşlar, bir tartışma anında ellerine geçen sıradan bir nesnenin (örneğin bir pet şişe veya bir anahtarlık) kullanılması halinde “silahla” suç işlemekten yargılanabileceklerini öngöremeyebilirler. Bu durum, her olayın dikkatle incelenmesini ve Yargıtay içtihatlarının yakından takip edilmesini zorunlu kılar.
Örnek Olay: Batman’da trafikte çıkan bir tartışmada, sürücülerden birinin diğerine aracında bulunan bijon anahtarını göstererek tehdit etmesi, bijon anahtarının TCK Madde 6(1)(f)(4) kapsamında saldırı ve savunmaya elverişli bir “diğer şey” olarak kabul edilmesi nedeniyle, tehdit suçunun silahla işlenmiş (TCK 106/2-a) sayılmasına ve daha ağır ceza verilmesine yol açabilir. Eğer sürücü sadece yumruğunu sıkmış olsaydı, bu silahla tehdit sayılmayacaktı.
(4.6) Basın ve Yayın Yoluyla Ne Anlaşılır?
Teknolojinin gelişimiyle birlikte iletişimin şekli ve hızı da değişti. TCK Madde 6(1)(g), bu değişimi de göz önünde bulundurarak “Basın ve yayın yolu ile” deyimini, “her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar” olarak tanımlar.4 Bu tanımın kilit noktası, “kitle iletişim aracı” ifadesidir. Yani, tanım birebir veya sınırlı sayıda kişi arasındaki özel iletişimi değil, belirsiz sayıda kişiye ulaşma potansiyeli olan araçlarla yapılan yayınları kapsar.6
Bu tanıma giren araçlara örnek olarak şunlar verilebilir:
- Gazeteler, dergiler, kitaplar (yazılı)
- Televizyon, sinema (görsel/işitsel)
- Radyo (işitsel)
- İnternet haber siteleri, bloglar, herkese açık sosyal medya hesapları (Facebook, Twitter/X, Instagram, YouTube vb. üzerinden yapılan paylaşımlar), forumlar (elektronik).40
Bu tanımın hukuki önemi, tıpkı “gece vakti” veya “silah” gibi, bazı suçlar açısından ağırlaştırıcı bir neden teşkil etmesidir. Bir suçun basın ve yayın yoluyla, yani aleni bir şekilde ve geniş kitlelere ulaşacak biçimde işlenmesi, genellikle suçun etkisini artırdığı ve mağdur üzerindeki olumsuz sonuçlarını ağırlaştırdığı için daha fazla cezayı gerektirir. Örnekler:
- Hakaret (TCK 125/4): Hakaretin alenen işlenmesi halinde (ki basın-yayın yoluyla işlenme genellikle aleniyet anlamına gelir) ceza altıda bir oranında artırılır.41
- Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (TCK 134/2): Görüntü veya seslerin basın ve yayın yoluyla ifşa edilmesi, cezanın artırılmasını gerektirir.6
- İftira (TCK 267): İftiranın basın ve yayın yoluyla işlenmesi nitelikli haldir.
- Terör Örgütü Propagandası (TMK 7/2): Propagandanın basın-yayın yoluyla yapılması cezanın artırım sebebidir.
Yargıtay, özellikle internet ve sosyal medya üzerinden işlenen suçlarda bu tanımı sıklıkla uygulamaktadır. Herkese açık bir sosyal medya profilinden yapılan hakaret içerikli bir paylaşım, belirsiz sayıda kişiye ulaşma potansiyeli taşıdığı için “basın ve yayın yoluyla” işlenmiş kabul edilir ve TCK 125/4 uygulanır.41 Ancak iletişimin niteliği önemlidir. Örneğin, iki kişi arasındaki özel bir mesajlaşma (DM, WhatsApp birebir sohbet) genellikle bu kapsama girmez. Fakat çok sayıda üyesi olan ve dışarıya açık bir WhatsApp grubu veya Telegram kanalı gibi platformlardaki paylaşımların durumu, grubun niteliği ve erişilebilirliğine göre mahkemelerce ayrıca değerlendirilebilir.40 Bu durum, teknolojinin getirdiği yeni iletişim biçimlerinin hukuki sınıflandırmasında zaman zaman zorluklar yaşanabildiğini ve yargı kararlarının bu alandaki gelişmeleri takip ettiğini göstermektedir.
Örnek Olay: Bir kişinin, Batman’daki yerel bir haber sitesinin yorum bölümüne veya herkese açık bir Facebook grubuna, başka bir kişi hakkında asılsız ve onur kırıcı iddialar yazması, TCK Madde 6(1)(g)’deki tanım gereği suçun (iftira veya hakaret) basın ve yayın yoluyla işlenmesi anlamına gelir ve ilgili suçun cezasının ağırlaştırılmasını gerektirir. Aynı iddiaları sadece bir arkadaşına özel mesajla göndermesi durumunda ise bu ağırlaştırıcı neden uygulanmazdı.
Diğer Önemli Tanımlar
TCK Madde 6, yukarıda detaylı incelenenlerin dışında, ceza hukukunun uygulanmasında önem taşıyan başka kavramları da tanımlar:
- Vatandaş (a): Fiili işlediği sırada Türk vatandaşı olan kişiyi ifade eder.6 Bu tanım, özellikle suçun işlendiği yer (Türkiye’de veya yurtdışında) ve failin/mağdurun vatandaşlığına bağlı olarak Türk kanunlarının uygulanıp uygulanmayacağı (yargı yetkisi) gibi konularda önem taşır.
- İtiyadi Suçlu (h): Kasıtlı bir suçu (temel veya nitelikli halini) bir yıl içinde, farklı zamanlarda ikiden fazla işleyen kişidir.6 Bu tanım, suç işlemeyi alışkanlık haline getiren kişilere yönelik özel infaz rejimlerinin veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasında dikkate alınır. Tekerrür (recidivism) ile ilgili bir kavramdır.
- Suçu Meslek Edinen Kişi (i): Geçimini kısmen de olsa suçtan elde ettiği kazançla sağlamayı alışkanlık haline getirmiş kişidir.6 Bu durum da failin tehlikeliliği ve suç işleme kararlılığı açısından değerlendirilir ve cezanın belirlenmesinde veya infaz rejiminde etkili olabilir.
- Örgüt Mensubu Suçlu (j): Bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte üye olan veya örgüt adına (tek başına ya da başkalarıyla) suç işleyen kişidir.6 Bu tanım, organize suçlarla mücadelede temel bir kavramdır ve TCK’nın 220. maddesindeki suç örgütü kurma, yönetme veya üye olma suçlarının yanı sıra, işlenen diğer suçlarda da ağırlaştırıcı bir neden olarak karşımıza çıkar. Bu tanımlar, kanun koyucunun sadece münferit suç fiillerini değil, aynı zamanda suç işleme eğilimini, suçtan geçinmeyi ve organize suç yapılarının tehlikeliliğini de dikkate aldığını gösterir. Bu kategorilere giren failler hakkında genellikle daha ağır yaptırımlar ve özel güvenlik tedbirleri öngörülerek, toplumun bu tür suçluluk biçimlerine karşı daha etkin korunması amaçlanmaktadır.
TCK Madde 6 Tanımları: Bir Bakışta Özet
Aşağıdaki tablo, TCK Madde 6’da yer alan ve sıkça karşılaşılan bazı temel tanımları, kapsamlarını ve basit örneklerini özetlemektedir:
Terim | TCK Tanımı (Basitleştirilmiş) | Kapsam/Önem | Basit Örnek |
Çocuk | 18 yaşını doldurmamış kişi.6 | Ceza sorumluluğu yaşa göre değişir (TCK 31). Bazı suçlarda mağdurun çocuk olması cezayı ağırlaştırır. | 17 yaşındaki birinin işlediği suçta indirimli ceza uygulanır. Bir çocuğa karşı cinsel istismar daha ağır cezalandırılır. |
Kamu Görevlisi | Kamusal bir faaliyeti (işi) yerine getiren kişi (atanmış, seçilmiş, geçici vb.).6 | Rüşvet, zimmet gibi suçları sadece kamu görevlileri işleyebilir. Kamu görevlisine karşı işlenen suçlar daha ağır cezalandırılabilir. | Bir polise görevini yaparken direnmek. Bir belediye memurunun zimmetine para geçirmesi. Avukatın duruşmadaki görevi sırasındaki statüsü. |
Yargı Görevi Yapan | Hakimler, savcılar ve avukatlar.6 | Yargı faaliyetini koruyan özel suçlar (örn. TCK 277) vardır. Bu kişilere karşı görevleri nedeniyle işlenen suçlar daha ağır cezalandırılabilir. | Duruşma sırasında hakime veya savcıya hakaret etmek. Bir avukatı davasıyla ilgili olarak tehdit etmek. |
Gece Vakti | Güneş battıktan 1 saat sonra başlayıp, doğmadan 1 saat önce biten zaman dilimi.6 | Hırsızlık (TCK 143), konut dokunulmazlığını ihlal gibi suçlarda cezayı artıran bir nitelikli haldir. | Saat 23:00’te bir eve hırsızlık için girmek, suçun gece vakti işlenmiş sayılmasına neden olur. |
Silah | Ateşli silahlar, patlayıcılar, özel saldırı aletleri, saldırıya elverişli diğer her şey, kimyasallar vb..6 | Kasten yaralama (TCK 86), tehdit (TCK 106) gibi suçların silahla işlenmesi cezayı ağırlaştırır. Tanım çok geniştir. | Tabancayla tehdit etmek. Kavgada sopa, bıçak veya kırık şişe kullanmak. Yargıtay kararlarına göre taş, tornavida, hatta köpek bile silah sayılabilir. |
Basın ve Yayın Yoluyla | Her türlü kitle iletişim aracıyla (TV, gazete, internet, sosyal medya vb.) yapılan yayınlar.6 | Hakaret (TCK 125), iftira gibi suçların bu yolla işlenmesi (aleniyet) cezayı ağırlaştırır. Özel iletişimler (DM vb.) genellikle kapsanmaz. | Herkese açık bir Facebook sayfasında birine hakaret etmek. Bir haber sitesinde yalan haberle iftira atmak. |
Bu tablo, karmaşık hukuki tanımları daha anlaşılır kılmak ve vatandaşların bu temel kavramları hızlıca kavramalarına yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki, her hukuki olay kendine özgüdür ve kesin bir değerlendirme için profesyonel hukuki yardım almak esastır.
TDK Köşesi: “Tanım” Kelimesinin Anlamı
Mademki konumuz Türk Ceza Kanunu’ndaki “tanımlar”, o halde “tanım” kelimesinin kendisine de bir bakalım. Türk Dil Kurumu (TDK) Güncel Türkçe Sözlük’e göre tanım:
“Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme veya açıklama, tarif.” 45
Bu anlam, TCK Madde 6’nın işleviyle birebir örtüşmektedir. Kanun koyucu, bu maddede yer alan kavramların (çocuk, kamu görevlisi, silah vb.) ceza hukuku açısından taşıdığı nitelikleri belirtmekte, sınırlarını çizmekte ve onları açıklamaktadır. Tıpkı TDK’nın kelimeleri tanımlayarak dilimizdeki anlam belirsizliklerini gidermeye çalışması gibi, TCK Madde 6 da hukuki kavramları tanımlayarak kanunun uygulanmasındaki belirsizlikleri gidermeyi ve hukuki güvenliği sağlamayı hedefler.
Kanun Koyucunun Amacı: Bu Tanımlar Neden Gerekli?
TCK Madde 6’da yer alan tanımların varlık sebebi nedir? Kanun koyucu neden bu kavramları tek tek açıklama ihtiyacı duymuştur? Bunun birkaç temel nedeni vardır:
- Hukuki Belirlilik ve Öngörülebilirlik: Daha önce de belirtildiği gibi, kanunilik ilkesi gereği, vatandaşların hangi eylemlerin suç olduğunu ve bu eylemlerin sonuçlarının ne olacağını önceden bilebilmeleri gerekir.3 Eğer “gece vakti” veya “silah” gibi kavramlar yoruma açık bırakılsaydı, aynı fiil bir mahkemede suçun nitelikli hali sayılırken diğerinde sayılmayabilir, bu da hukuki belirliliği ortadan kaldırırdı. Tanımlar, bu tür keyfiliğin önüne geçerek standart bir uygulama zemini oluşturur.
- Tutarlılık ve Yeknesaklık: TCK gibi kapsamlı bir kanunda aynı terimler defalarca kullanılır. Madde 6’daki tanımlar, bu terimlerin kanunun neresinde geçerse geçsin (özel bir tanım yapılmadıkça) aynı anlama gelmesini sağlar. Bu da kanun sistematiği içinde tutarlılığı temin eder.47
- Uygulama Kolaylığı: Tanımlar, hakimler, savcılar ve avukatlar için ortak bir dil ve referans noktası oluşturur. Bir suçun unsurları tartışılırken veya ceza belirlenirken, tanımlar sayesinde hangi kriterlere bakılacağı netleşir.
- Toplumsal Değerlerin ve Politikaların Yansıması: Tanımlar sadece teknik açıklamalar değildir; aynı zamanda kanun koyucunun belirli konulardaki hassasiyetini ve politikalarını da yansıtır. Örneğin, “çocuk” tanımının 18 yaş altını kapsaması, çocuğun korunmasına verilen önemi gösterir. “Kamu görevlisi” tanımının geniş tutulması, kamusal hizmetlerin yürütülmesindeki sorumluluğun ve hesap verebilirliğin artırılması amacını taşıyabilir.18 “Silah” tanımının fonksiyonel olması, şiddetin her türlü aracıyla mücadele etme iradesini ortaya koyar. Bu tanımlar, ceza politikasının temel tercihlerini yansıtan bilinçli hukuki düzenlemelerdir.
Sonuç olarak, TCK Madde 6’daki tanımlar, ceza adalet sisteminin düzgün işlemesi, hukuki güvenliğin sağlanması ve temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından vazgeçilmez bir role sahiptir.
Son Söz
Hukuki Terimleri Bilmek Haklarınızı Korumaktır
Türk Ceza Kanunu’nun 6. maddesinde yer alan tanımlar, sadece hukukçuların bilmesi gereken teknik detaylar değildir. “Çocuk”, “kamu görevlisi”, “gece vakti”, “silah” gibi kavramlar, günlük hayatta sıkça karşımıza çıkabilecek durumlarla ilgilidir. Bir memurla yaşadığınız sorunda onun “kamu görevlisi” olup olmadığını bilmek, gece geç saatte işlenen bir hırsızlığın neden daha ağır cezalandırıldığını anlamak veya bir tartışma anında kullanılan bir nesnenin “silah” sayılıp sayılmayacağını öngörebilmek, haklarınızı ve sorumluluklarınızı bilmeniz açısından önemlidir. Hukuki terimler hakkında temel bir bilgiye sahip olmak, vatandaş olarak kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlar ve haklarınızı daha etkin bir şekilde korumanıza yardımcı olur. Bu yazı, bu temel bilgilere ulaşmanız için bir başlangıç noktası sunmayı amaçlamıştır.
Bir Avukata Danışmaktan Çekinmeyin
Bu makalede, TCK Madde 6’daki temel tanımları ve Yargıtay kararları ışığındaki yorumlarını halkın anlayabileceği bir dille açıklamaya çalıştık. Ancak unutulmamalıdır ki, hukuk dinamik bir alandır ve her olay kendine özgü koşullar içerir. Özellikle Yargıtay kararlarıyla şekillenen yorumlar ve tanımların somut bir duruma nasıl uygulanacağı, detaylı bir hukuki analiz gerektirir. Karşılaştığınız bir hukuki sorun veya aklınıza takılan bir soru olduğunda, genel bilgilere dayanarak hareket etmek yerine, bir avukata danışmak en doğru yoldur. Alanında uzman bir avukat, durumunuzu özel olarak değerlendirecek, haklarınızı ve seçeneklerinizi size açıklayacak ve en doğru adımları atmanıza yardımcı olacaktır. Hukuki süreçlerde doğru bilgi ve profesyonel destek, hak kaybı yaşamanızı önleyebilir. Aşık Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimize açık, anlaşılır ve güvenilir hukuki hizmet sunma anlayışıyla hareket etmekteyiz.
Alıntılanan çalışmalar
- Zulmü alkışlayamam şiiri – Mehmet Akif Ersoy – Milliyet, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.milliyet.com.tr/siirler/zulmu-alkislayamam-siiri-mehmet-akif-ersoy-6356911
- Mehmet Akif Ersoy’un Şiirleri, erişim tarihi Nisan 15, 2025, http://www.mehmetakifersoy.org.tr/siirleri.html
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu – Konsolide metin – LEXPERA, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.lexpera.com.tr/mevzuat/kanunlar/turk-ceza-kanunu-5237
- TCK Madde 6 – Tanımlar – Ankara Avukat Serhan Cantaş, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.serhancantas.com/tck-madde-6-tanimlar/
- TANIMLAR TCK m.6 – Yiğit Hukuk Danışmanlık, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.yigithukuk.org/projeler/tanimlar-tck-m-6
- TCK Madde 6 Tanımlar – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/tck-madde-6-tanimlar.html
- 5237 Türk Ceza Kanunu – Orijinal Metin | LEXPERA, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.lexpera.com.tr/resmi-gazete/metin/turk-ceza-kanunu-25611-5237/1
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu – WIPO, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://wipolex-res.wipo.int/edocs/lexdocs/laws/tr/tr/tr171tr.pdf
- www.ttb.org.tr, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.ttb.org.tr/kutuphane/tck.pdf
- CEZA MEVZUATINDA ÇOCUK VE ÇOCUKLARIN YAKALANMASI, GÖZALTINA ALINMASI (Child in Criminal Legistation Andchildren’s Apprehens – DergiPark, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/811216
- Ceza Sorumluluğunun Değerlendirilmesi Rehberi – Çocuk Hakları Komisyonu, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://cocukhaklari.barobirlik.org.tr/dokuman/egitimbasvuru_basvuru/cezasorumlulugunun.pdf
- TCK 31 – Yaş Küçüklüğü (Ceza Hukukunda) – Avukat Erdem Akçay, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.erdemakcay.av.tr/tck-31-yas-kucuklugu-ceza-hukukunda/
- SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUĞUN CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRİ SORUMLULUĞU – DergiPark, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3268562
- Ceza Muhakemesine Çocuk Olmanın Etkisi – Uzm.Arb.Av. Tuğba Bayhan – Hukuk Bürosü, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.tugbabayhan.av.tr/p38-ceza-muhakemesine-cocuk-olmanin-etkisi
- Yaş Küçüklüğü – Elif Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.elifhukukburosu.com/?p=makaleler&id=230
- Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçuna İlişkin Bazı Tartışmalar – Lexpera Blog, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://blog.lexpera.com.tr/resit-olmayanla-cinsel-iliski-sucuna-iliskin-bazi-tartismalar/
- TCK Madde 5 Özel Kanunlarla İlişki – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/tck-madde-5-ozel-kanunlarla-iliski.html
- Ceza Hukukunda Kamu Görevlisi Kavramı* – DergiPark, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/397671
- Türk Ceza Kanununda ‘Kamu Görevlisi’ Kavramı – Türkiye Barolar Birliği Dergisi, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/ViewPDF-2011-705
- Yargıtay Kararı – Türkiye Barolar Birliği, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://d.barobirlik.org.tr/2022/Ceza%20Genel%20Kurulu_2021_287.pdf
- Yargı kararları ışığında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa göre görevi kötüye kullanma suçunun unsurları ve müfettişlerce yapılacak iş ve işlemler. – İçişleri Bakanlığı, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.icisleri.gov.tr/kurumlar/icisleri.gov.tr/IcSite/mulkiyeteftis//inc_arst_rapor/Yargi-kararlari-isiginda-5237-sayili-Turk-Ceza-Kanununa-gore-gorevi-kotu.docx
- TÜRK CEZA HUKUKUNDA KAMU GÖREVLİSİ SAYILMA ÖLÇÜTLERİ – DergiPark, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3115536
- 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU’NDA YER ALAN KAMU GÖREVLİSİ SUÇLARI – Tarım ve Orman Bakanlığı, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.tarimorman.gov.tr/rtb/Belgeler/5-5237%20SAYILI%20T%C3%9CRK%20CEZA%20KANUNU%E2%80%99NDA%20YER%20ALAN%20KAMU%20G%C3%96REVL%C4%B0S%C4%B0%20SU%C3%87LARI.pdf
- Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu – OR Hukuk, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://or.av.tr/gorevi-yaptirmamak-icin-direnme-sucu/
- Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs Suçu (TCK m. 288) ile Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye T – DergiPark, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3886322
- TCK Madde 277 Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs Suçu, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/tck-madde-277-yargi-gorevi-yapani-bilirkisiyi-veya-tanigi-etkilemeye-tesebbus-sucu.html
- 5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU’NA GÖRE YARGI GÖREVİ YAPANI, BİLİRKİŞİYİ VEYA TANIĞI ETKİLEMEYE TEŞEBBÜS SUÇU (TCK m. 277) – DergiPark, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/97800
- Yargı Görevi Yapanı Etkileme Suçu – Avukat Doç.Dr.Şaban Cankat TAŞKIN, erişim tarihi Nisan 15, 2025, http://cankattaskin.av.tr/wp-content/uploads/2011/03/TCk-277.pdf
- TCK Madde 143 Suçun Gece Vakti İşlenmesi – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/tck-madde-143-sucun-gece-vakti-islenmesi.html
- TCK 6 – Tanımlar (Türk Ceza Kanunu) – Avukat Erdem Akçay, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.erdemakcay.av.tr/tck-6-tanimlar/
- CEZA HUKUKUNDA BİR AMAÇSAL YORUM ÖRNEĞİ: HIRSIZLIK SUÇUNUN GECE VAKTİ İŞLENMESİ, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/ViewPDF-ceza-hukukunda-bir-amacsal-yorum-ornegi-hirsizlik-sucunun-gece-vakti-islenmesi-1362
- Hırsızlık Suçu ve Cezası- Emsal Kararlar – Ankara Avukat, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://reformavukatlik.com.tr/hirsizlik-sucu-ve-cezasi-emsal-kararlar/
- Hırsızlık Suçunun Cezası ve Unsurları (TCK 141-147. Maddeleri) 2025 | Delil Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.delilavukatlik.com/post/hirsizlik-sucunun-unsurlari-ve-cezasi
- dergipark.org.tr, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/155611
- Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/50 Esas 2019/176 Karar – Full & Egal, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.fullegal.com/karar-arama/yargitay-kararlari/yargitay-ceza-genel-kurulu-201950-esas-201917-4233037
- TCK Bakımından Silah Kavramı – Beykent Üniversitesi, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://earsiv.beykent.edu.tr/bitstreams/62d68483-1489-4038-b579-69f8ebb2a760/download
- Kasten Yaralama Suçunun Silah Olarak Kabul Edilen “Saldırı ve Savunma Amacıyla Yapılmış Olmasa Bile Fiilen – İstanbul Üniversitesi, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://cdn.istanbul.edu.tr/file/JTA6CLJ8T5/A25D829757F043E0A146D57BDC444F89
- Tehdit Suçu, Şartları ve Cezası – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/tehdit-sucu-sartlari-cezasi.html
- Tehdit Suçu: TCK. Madde 106 – Avukat Ali DENİZ, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.alideniz.av.tr/tehdit-sucu/
- HAKARET SUÇLARI VE CEZAİ YAPTIRIMLARI – asa hukuk bürosu, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://asahukuk.com/hakaret-suclari/
- İnternetten veya Sosyal Medya Üzerinden Hakaret Suçu – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/internetten-ve-sosyal-medya-uzerinden-hakaret-sucu-cezasi.html
- SOSYAL MEDYA ARACILIĞIYLA HAKARET SUÇU | Özgün Law Firm, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.ozgunlaw.com/makaleler/sosyal-medya-araciligiyla-hakaret-sucu-1066
- 8. Yargı Paketi (7499 sayılı Kanun) – Ankara Barosu, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://ankarabarosu.org.tr/upload/diger/7499CMK.pdf
- 8. Yargı Paketi İle Getirilen Yeni Düzenlemeler 15 Mart 2024 – Egemenoğlu – Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 15, 2025, http://www.egemenoglu.av.tr/tr/haberler/8-yargi-paketi-ile-getirilen-yeni-duzenlemeler-
- Tanım nedir, ne anlama gelir ve nerelerde kullanılır? Tanım TDK kelime anlamı nedir?, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://ajansspor.com/haber/tanim-nedir-ne-anlama-gelir-ve-nerelerde-kullanilir-tanim-tdk-kelime-anlami-nedir-538263
- Tanım Ne Demek? Tanım Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir? – NTV Haber, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://www.ntv.com.tr/ne-demek/tanim-ne-demek-62100
- TÜRK CEZA KANUNU – Türkiye Barolar Birliği Yayınları, erişim tarihi Nisan 15, 2025, https://tbbyayinlari.barobirlik.org.tr/TBBBooks/528.pdf