Trafik kazası sonrası sigorta şirketinden gelen trafik kazası peşin tazminat teklifi, mağdurlar için hayati bir karar anıdır. Bu teklif, bir yandan acil maddi ihtiyaçlara çözüm gibi görünse de, diğer yandan gelecekteki hak kayıplarına yol açabilir. “Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık” ¹ atasözü, bu noktada verilecek kararın ne denli dikkatli düşünülmesi gerektiğini vurgular. Bu yazımızda, peşin tazminat tekliflerini her yönüyle ele alacak ve haklarınızı korumanız için yol göstereceğiz.

Peşin Tazminat Teklifi: Anlamı ve Sigorta Şirketlerinin Yaklaşımı

Sigorta şirketlerinin sunduğu peşin tazminat teklifleri, kaza mağdurları için karmaşık bir durum yaratabilir. Bu tekliflerin ardındaki nedenleri ve olası içeriklerini anlamak, doğru karar verebilmek için ilk adımdır. Aceleyle verilmiş bir karar, “son pişmanlık fayda etmez” dedirtebilir.

Sigorta şirketleri, genellikle maliyetlerini düşürmek ve uzun sürebilecek dava süreçlerinden kaçınmak amacıyla peşin tazminat teklifinde bulunurlar.² Bu teklifler, genellikle mağdurun gerçek zararının altında olabilir. Şirketler, mağdurun kaza sonrası içinde bulunduğu acil nakit ihtiyacını ve hukuki süreçlere olan yabancılığını kullanarak, hızlı çözüm vaadiyle düşük bir meblağa razı etmeyi hedeflerler.² Bu durum, “Ayağını denk almak” ³ deyimini akla getirir; mağdurların bu tür teklifler karşısında son derece tedbirli olması ve tüm olasılıkları değerlendirmesi şarttır. Sigorta şirketlerinin bu yaklaşımı, mağdurun acil durumu ve bilgi eksikliğini kendi lehlerine bir kaldıraç olarak kullandıklarını düşündürmektedir; bu da mağdur ile sigorta şirketi arasında doğal bir çıkar çatışması olduğunu gösterir.

Teklif genellikle belirli bir miktar paranın, mağdurun tüm haklarından feragat etmesi karşılığında hemen ödenmesini içerir. Özellikle tedavi masrafları, araç tamiri gibi acil ödemeler için bu teklif ilk anda kurtarıcı gibi görünebilir. Ancak, bu cazibenin ardındaki potansiyel riskler göz ardı edilmemelidir; zira “her parlayan altın değildir.”

Peşin Tazminat Teklifini Kabul Etmeden Önce Bilinmesi Gereken Hayati Noktalar

Sigortanın peşin tazminat teklifiyle karşılaştığınızda, vereceğiniz karar tüm hayatınızı etkileyebilir. Bu nedenle, bazı hayati noktaları bilmek ve buna göre hareket etmek, “bin düşün bir söyle” ilkesiyle hareket etmek kadar önemlidir. Aksi halde, geri dönüşü olmayan zararlarla karşılaşabilirsiniz.

Aceleci Kararların Bedeli: Gizli Kalan Hasarlar ve Eksik Tazminat Riski

Trafik kazalarının etkileri her zaman hemen ortaya çıkmaz. İlk anda fark edilmeyen sağlık sorunları veya eksik hesaplanan zararlar, aceleyle kabul edilen bir peşin tazminat teklifinin ileride büyük pişmanlıklara yol açmasına neden olabilir. “Tedbirini al, takdiri Allah’a bırak” anlayışıyla hareket etmek en doğrusudur.

Kazanın hemen ardından fark edilmeyen sağlık sorunları, peşin tazminatın en büyük risklerinden biridir. Trafik kazaları, ilk anda belirti vermeyen ancak zamanla ortaya çıkan ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle travmatik beyin hasarı (TBH) gibi durumlarda, belirtiler saatler, günler hatta haftalar sonra kendini gösterebilir.⁴ Bazı durumlarda travmatik beyin hasarı belirtileri aniden değil saatler sonra ortaya çıkabilir; dolaşımsal ve metabolik bozukluklara bağlı dolaylı hasarlar saatler, günler ya da haftalar içinde etkisini gösterebilir.⁴ Bu durum, peşin teklifin bu tür gizli ve sonradan ortaya çıkacak tedavi masraflarını kapsamayabileceği anlamına gelir. Benzer şekilde, kazanın yarattığı psikolojik travmalar; stres bozukluğu, anksiyete, fobiler gibi ruhsal sorunlar da zamanla belirginleşebilir ve uzun süreli tedavi gerektirebilir.⁶ “Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayaklar çeker” ¹ atasözü, düşünülmeden atılan adımların ileride daha büyük sorunlara yol açabileceğini, bu bağlamda erken ve eksik bir tazminat kabulünün ilerideki tedavi ve yaşam masrafları karşısında kişiyi çaresiz bırakabileceğini ifade eder. Mağdurların kaza sonrası yaşadığı şok ve acil maddi kaygılar, onları gelecekteki potansiyel zararlarını tam olarak değerlendirmekten alıkoyabilir. Sigorta şirketlerinin bu psikolojik durumu kullanarak sunduğu hızlı ama eksik çözümler, mağdurun uzun vadeli refahını tehlikeye atar.

Peşin teklifin tüm zararları karşılamama olasılığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Sigorta şirketinin sunduğu peşin teklif, genellikle sadece o an için belirgin olan zararları, örneğin acil tedavi giderleri veya araçtaki görünür hasarı dikkate alır. Gelecekteki tedavi masrafları, uzun süreli iş göremezlik, kalıcı sakatlık nedeniyle oluşacak gelir kaybı, bakıcı ihtiyacı gibi unsurlar bu tekliflerde çoğunlukla göz ardı edilir veya eksik hesaplanır.² Sigorta şirketleri tarafından yapılan ilk ödemeler genellikle yetersizdir ve mağdurun tüm haklarını kapsamayabilir.² Bu durum, mağdurun “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olması” gibi bir sonuçla karşılaşmasına neden olabilir.

İbraname (Sulh ve Feragat Sözleşmesi) İmzalamanın Hukuki Sonuçları

Peşin tazminat teklifi kabul edildiğinde genellikle bir ibraname imzalanması istenir. Bu belgenin hukuki sonuçları hayati önem taşır ve “attığın adıma dikkat et” uyarısını akılda tutmak gerekir. İmzalanan bir kağıt parçası, gelecekteki haklarınızı tamamen ortadan kaldırabilir.

İbraname, borçluyu borcundan kısmen veya tamamen kurtaran, alacaklı ile borçlu arasında yapılan bir sözleşmedir; alacaklı, ibraname ile alacak hakkından vazgeçer.⁹ Trafik kazası bağlamında, sigorta şirketinden peşin tazminat alan mağdurun imzaladığı ibraname, genellikle sigorta şirketini ve bazen de kazaya karışan diğer sorumluları (sürücü, araç işleteni) gelecekteki tüm taleplere karşı ibra etmeyi amaçlar. Ancak Yargıtay, sigorta şirketine verilen ibranamelerin kapsamını dar yorumlama eğilimindedir. Genellikle, bu tür ibranamelerin sadece sigorta poliçesi limitleri ve sigortanın teminat altına aldığı zararlarla sınırlı olduğu kabul edilir.¹⁰ Sigortadan para alırken ibraname veren davacının, zararın kalan bölümünü işletenden ve sürücüden isteme hakkı vardır; tüm sorumluları ibra ettiği düşüncesi yanlıştır.¹⁰ Yani, sigorta şirketini ibra etmiş olsanız dahi, sigorta teminatını aşan zararlarınız veya poliçe kapsamı dışındaki talepleriniz için kazanın diğer sorumlularına dava açma hakkınız devam edebilir.¹¹

Karayolları Trafik Kanunu (KTK) Madde 111/2, trafik kazalarına ilişkin tazminat miktarlarıyla ilgili olup da “yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmaların” yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebileceğini hükme bağlar.¹⁰ Bu hüküm, mağdurları koruyucu niteliktedir. Yargıtay kararlarına göre, ibranamenin iptali için ayrıca bir dava açılmasına gerek olmayıp, mevcut bir tazminat davası sırasında bu durum ileri sürülebilir.⁹ Ödenen miktar ile gerçek zarar arasında aşırı bir fark olup olmadığı bilirkişi marifetiyle tespit edilir.¹⁰ “Hukuk bir gün herkese lazım olur” ¹⁴ anonim sözü, bu tür yasal koruma mekanizmalarının varlığının ve bunlardan haberdar olmanın önemini vurgular. KTK Madde 111/2’deki “iki yıllık iptal süresi” ve “açıkça yetersiz/fahiş olma” kriteri, sigorta şirketleri ile mağdurlar arasında bir bilgi ve zamanlama asimetrisi yaratabilir. Sigorta şirketleri bu süreyi ve kriterin muğlaklığını kendi lehlerine kullanmaya çalışabilirken, mağdurun bu hakkını etkin kullanabilmesi için zararın “açıkça yetersiz” olduğunun kısa sürede farkına varması ve hukuki adım atması gerekir. Bu durum, özellikle gizli hasarların geç ortaya çıktığı vakalarda mağdur aleyhine işleyebilir ve “açıkça yetersizlik” kavramının tespiti dahi uzmanlık gerektirdiğinden, avukat desteği olmadan bu hakkı kullanmak zordur.

Gerçek Zararınız Ne Kadar? Tazminatın Doğru Hesaplanmasının Önemi

Trafik kazası sonrası uğranılan zararın doğru bir şekilde hesaplanması, hak edilen tazminatın alınabilmesi için kritik öneme sahiptir. Sigorta şirketinin teklifi genellikle kendi hesaplamalarına dayanır ve bu her zaman mağdurun lehine olmayabilir. “Hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır ne masat” misali, zararınızı bilmeden anlaşmaya varmak büyük kayıplara yol açabilir.

Trafik kazası tazminatının doğru bir şekilde hesaplanması, birçok teknik detayı içerir. Başlıca faktörler; kazadaki kusur oranı ⁸, kalıcı sakatlık durumunda maluliyet oranı ⁸, mağdurun kaza öncesi düzenli geliri ⁸, mağdurun yaşı, kalan çalışma süresi ve yaşam beklentisi ⁸ ve ölümle sonuçlanan kazalarda destekten yoksun kalma durumlarıdır.⁸ Özellikle kalıcı sakatlık ve destekten yoksun kalma tazminatlarında, geleceğe yönelik kayıpların hesaplanması için aktüer bilirkişiler tarafından rapor düzenlenir.⁸ Bu raporlar, Yargıtay’ın kabul ettiği yaşam tabloları (örneğin TRH 2010 Yaşam Tablosu ¹⁹) ve belirli varsayımlar kullanılarak hazırlanır.

Maddi zararların yanı sıra, kazanın yol açtığı elem, keder, acı ve yaşama sevincindeki azalma gibi manevi zararlar için de tazminat talep edilebilir.¹⁵ Türk Borçlar Kanunu (TBK) Madde 56, hâkimin, bedensel bütünlüğü zedelenen kişiye veya ölüm halinde ölenin yakınlarına ²¹ uygun bir miktar manevi tazminat ödenmesine karar verebileceğini belirtir. Manevi tazminatın miktarı, olayın özellikleri, tarafların kusur durumu, ekonomik ve sosyal durumları, duyulan acının derecesi gibi birçok faktör dikkate alınarak hâkim tarafından takdir edilir.²¹ “Adalet topaldır, ağır yürür fakat gideceği yere er geç varır” ¹⁴ sözü, hak edilen tazminata ulaşmanın zaman alabileceğini ancak doğru bir hukuki süreçle bunun mümkün olabileceğini hatırlatır. Tazminat hesaplamasının karmaşıklığı ve birçok değişkene bağlı olması, sigorta şirketlerinin peşin tekliflerinde bu detayları mağdur aleyhine kullanma potansiyelini artırır. Mağdurun, bu teknik hesaplamaları kendi başına yapması veya sigorta şirketinin sunduğu hesaba güvenmesi, ciddi hak kayıplarına yol açabilir.

Aşağıdaki tablo, peşin tazminat teklifinin genel avantaj ve dezavantajlarını özetlemektedir:

Sigorta Şirketlerinin İkna Stratejileri ve Mağdurun Karar Süreci

Sigorta şirketleri, peşin tazminat tekliflerini kabul ettirmek için çeşitli iletişim stratejileri kullanabilirler. Bu stratejilerin farkında olmak ve kaza sonrası yaşanan travmanın karar verme sürecini nasıl etkilediğini anlamak, “kurdun puslu havayı sevmesi” gibi durumların önüne geçmenizi sağlar. Mağdurun içinde bulunduğu hassas durum, ne yazık ki bazen istismar edilebilir.

Sigorta şirketlerinin sıkça başvurduğu iletişim taktikleri arasında “Bu teklif sınırlı bir süre için geçerli” gibi ifadelerle mağdur üzerinde zaman baskısı kurma ² yer alır. Düşük teklifleri meşrulaştırmak için “Dosyanızdaki eksiklikler nedeniyle daha fazlasını alamazsınız” gibi gerekçeler sunabilirler.² Ayrıca, “Dava açarsanız süreç yıllarca sürer, masraflarınız artar” gibi söylemlerle mağduru kendi başlarına hareket etmekten caydırmaya çalışabilirler.² İmzalanacak ibranamenin standart bir prosedür olduğunu telkin ederek hukuki sonuçlarını gizleyebilirler. “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” ²⁴ atasözü, bu tür taktiklere karşı uyanık olmayı ve her adımı dikkatle atmayı gerektirir.

Kaza sonrası yaşanan travma, stres ve mali baskının sağlıklı karar verme üzerindeki etkileri de büyüktür. Trafik kazası mağdurları, fiziksel yaralanmaların yanı sıra ciddi psikolojik travmalar yaşayabilirler: Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), anksiyete, depresyon gibi.⁶ Bu psikolojik durum, mağdurun mantıklı düşünme ve uzun vadeli kararlar alma yetisini olumsuz etkileyebilir.⁶ Acil tedavi masrafları ve gelir kaybı gibi mali baskılar da mağduru bir an önce paraya ulaşmaya itebilir. Sigorta şirketlerinin ikna stratejileri, mağdurun bu psikolojik ve finansal kırılganlıklarını hedef alacak şekilde tasarlanmıştır. Bu durum, mağdurun “bilgilendirilmiş rıza” ile değil, çoğunlukla çaresizlik ve baskı altında karar vermesine yol açar.

Neden Bir Avukatla Çalışmalısınız? Profesyonel Hukuki Desteğin Farkı

Trafik kazası sonrası tazminat süreci, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık bir yoldur. Bu yolda profesyonel bir rehberin, yani bir avukatın desteğini almak, “tek başına değirmen dönmez” misali, haklarınıza tam olarak ulaşmanızda büyük fark yaratır. Sigorta şirketlerinin uzmanlarına karşı yalnız kalmamak, adil bir sonuç için elzemdir.

Trafik Kazası Avukatının Süreçteki Kilit Rolü ve Sağladığı Avantajlar

Bir trafik kazası avukatı, sürecin her aşamasında mağdurun yanında yer alarak önemli avantajlar sağlar. Avukat, öncelikle mağdurun farkında olmadığı veya sigorta şirketinin göz ardı ettiği tüm tazminat kalemlerini doğru bir şekilde tespit eder.² Yaralanmış kişilerin tedavi giderleri, geçici ve kalıcı iş göremezlik zararları, manevi zararlar, bakıcı giderleri ve gelecekteki ekonomik kayıpların tümünü eksiksiz şekilde savunarak tahsil edilmesini hedefler.²⁵ Kaza tespit tutanağı, tıbbi raporlar, tanık ifadeleri gibi gerekli tüm delillerin eksiksiz ve usulüne uygun toplanmasını sağlar.²⁶ Özellikle kalıcı sakatlık durumunda, maluliyet oranının doğru yönetmeliklere göre ¹⁶ ve adil bir şekilde tespit edilmesi için süreci yönetir.

Avukat, sigorta şirketleriyle eşit şartlarda müzakere yürüterek mağdurun haklarını güçlü bir şekilde savunur.² Zorunlu arabuluculuk sürecinde ² mağduru temsil ederek, teklif edilen miktarın hakkaniyetli olup olmadığını değerlendirir; “size teklif edilen bir rakam bir tazminat varsa bunun hakkınıza karşılık gelen gerçek bir tazminat olup olmadığını avukatınız bilebilecektir”.² Anlaşma sağlanamaması durumunda, avukat tazminat davası açarak ²⁵ veya Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurarak ² yasal süreci başlatır ve takip eder. “Kılıcın yapamadığını adalet yapar” (Kanuni Sultan Süleyman) ¹⁴ sözü, hukuki mücadelenin ve bu mücadeleyi yürütecek bir vekilin önemini vurgular. Avukatın rolü, sadece yasal işlemleri yürütmekten öte, güç dengesizliğini mağdur lehine çevirmek ve bilgi asimetrisini ortadan kaldırmaktır. Ayrıca, “hasar danışmanlık şirketleri” gibi yanıltıcı aktörlere ³⁰ karşı da mağduru korur.

Aşık Hukuk Bürosu Olarak Trafik Kazası Mağdurlarına Yaklaşımımız

Aşık Hukuk Bürosu olarak, Batman, Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki trafik kazası mağdurlarına şeffaf, sonuç odaklı ve insani bir yaklaşımla hukuki destek sunmaktayız. Bölgemizin trafik kaza yoğunluğunun ³² farkında olarak, mağdurların yaşadığı zorlukları anlıyor ve her bir dosyaya özel bir özen gösteriyoruz. Amacımız, müvekkillerimizin sadece yasal haklarını almakla kalmayıp, bu zorlu süreçte kendilerini güvende hissetmelerini sağlamaktır. “Adaletine sığınmak” ³³ isteyen her mağdura kapımız açıktır. Hukuk büromuzun yerel odaklanması, bölgedeki potansiyel müvekkillerle daha güçlü bir bağ kurma ve yerel dinamiklere hakimiyet imajı çizme stratejisinin bir parçasıdır.

Aşağıdaki tablo, trafik kazası sonrası talep edilebilecek başlıca tazminat kalemlerini ve yasal dayanaklarını özetlemektedir:

Peşin Teklifi Reddettiğinizde İzlenebilecek Hukuki Yollar

Sigorta şirketinin peşin tazminat teklifi yetersiz bulunduğunda veya reddedildiğinde, mağdurun hak arama mücadelesi sona ermez. Aksine, “her gecenin bir sabahı vardır” misali, farklı hukuki yollarla hak ettiğiniz tazminata ulaşmanız mümkündür. Bu yolların her birinin kendine özgü süreçleri ve avantajları bulunmaktadır.

Sigorta Şirketi ile Yeniden Müzakere ve Ek Tazminat Talebi

Peşin teklifin yetersiz olduğu düşünülüyorsa, öncelikle bir avukat aracılığıyla sigorta şirketine gerekçeli bir itirazda bulunularak daha yüksek bir tazminat talep edilebilir. Eğer daha önce bir ibraname imzalanmış ve ödeme alınmışsa, ancak bu ödemenin KTK Madde 111 kapsamında “açıkça yetersiz” olduğu değerlendiriliyorsa, iki yıllık süre içinde ibranamenin iptali ve ek tazminat talebiyle dava açılabilir veya bu durum mevcut bir davada ileri sürülebilir.¹⁰ Sigorta şirketince ödenen miktarın yetersiz olduğu saptanmışsa, ibranamenin iptali için ayrıca dava açılmasına gerek bulunmayıp, ödenen miktar düşüldükten sonra bakiyesine hükmedilmelidir.³⁵

Sigorta Tahkim Komisyonu’na Başvuru

Sigorta şirketleriyle yaşanan uyuşmazlıklarda, mahkemeye gitmeden önce daha hızlı bir çözüm yolu olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilir.² Başvuru için sigorta şirketine önceden yazılı talepte bulunulmuş ve 15 iş günü içinde talebin karşılanmamış veya yetersiz cevap verilmiş olması gerekir.³⁶ Komisyona başvuru belirli bir ücrete tabidir ve vekil aracılığıyla (avukat) yapılabilir; vekaletnamede özel yetki aranır.²⁹ Hakemler genellikle 4 ay içinde karar verirler ve belirli meblağların altındaki kararlar kesindir.²⁹

Tazminat Davası Açma Süreci

Tazminat davası açmak, hak aramanın en kapsamlı yollarından biridir. Trafik kazalarından kaynaklanan tazminat davaları genellikle Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür.¹⁷ Yetkili mahkeme; davalının ikametgahı, kazanın meydana geldiği yer, zarar görenin ikametgahı veya sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olabilir.²⁵ Maddi tazminat, manevi tazminat ve ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı davaları açılabilir.²⁰ Genel zamanaşımı süresi, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde kaza tarihinden itibaren 10 yıldır.²⁰ Ancak, kaza aynı zamanda suç teşkil ediyorsa, ceza davası için öngörülen daha uzun zamanaşımı süreleri (örneğin, ölümlü kazada 15 yıl ¹⁷) tazminat davası için de geçerli olur.²⁶

Güvence Hesabı: Sigortasız veya Faili Meçhul Kazalarda Bir Çözüm Yolu

Bazı durumlarda, kazaya karışan aracın sigortası olmayabilir, sürücü tespit edilemeyebilir veya sigorta şirketi iflas etmiş olabilir. Böyle hallerde mağdurların bedensel zararları (sakatlık ve ölüm halinde destekten yoksun kalma) Güvence Hesabı tarafından karşılanır.³⁹ Güvence Hesabı, kural olarak araçlardaki maddi hasarları karşılamaz.³⁹ Başvuru için kaza tespit tutanağı, hastane raporları gibi belgelerle Güvence Hesabı’na yazılı olarak başvurulur.⁴⁰ Başvuru süresi, zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde 10 yıldır.³⁹ Peşin teklifin reddedilmesi durumunda mağdurun önünde birden fazla hukuki yolun bulunması, aslında mağdurun hak arama potansiyelinin ne kadar geniş olduğunu gösterir. Ancak bu yolların karmaşıklığı, doğru strateji ve hukuki rehberlikle aşılabileceğini ve “her kapının bir anahtarı vardır” misali, her duruma uygun bir çözüm yolu bulunabileceğini gösterir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Aşağıda, trafik kazası sonrası peşin tazminat teklifleriyle ilgili sıkça sorulan sorulara ve yanıtlarına yer verilmiştir. Bu bölüm, “akıl akıldan üstündür” diyerek, en çok merak edilen konulara ışık tutmayı amaçlamaktadır.

Trafik kazası sonrası sigortadan gelen peşin tazminat teklifini hemen kabul etmeli miyim?

Hayır, genellikle hemen kabul etmeniz önerilmez. Teklifin tüm zararlarınızı (gizli kalmış hasarlar, gelecekteki kayıplar dahil) karşılayıp karşılamadığını bir hukuk uzmanıyla değerlendirmeniz önemlidir. “Acele işe şeytan karışır”.¹

İbraname imzalarsam daha sonra ek tazminat talep edebilir miyim?

KTK Madde 111/2’ye göre, ödenen tazminat “açıkça yetersiz” ise ibraname imzalandıktan sonraki 2 yıl içinde iptali ve ek tazminat talep edilebilir. Ayrıca, ibraname sadece sigorta şirketini kapsıyorsa, diğer sorumlulardan (sürücü, işleten) sigorta limitini aşan kısım için talepte bulunulabilir.¹⁰

Tazminat miktarı neye göre belirlenir?

Tazminat; kazadaki kusur oranı, maluliyet (sakatlık) oranı, yaşınız, gelir durumunuz, tedavi giderleriniz, manevi zararınız ve ölüm varsa destekten yoksun kalma gibi birçok faktöre göre hesaplanır.⁸

Avukatsız bu süreci yürütebilir miyim? Avantajları/dezavantajları nelerdir?

Teorik olarak yürütebilirsiniz ancak tavsiye edilmez. Hukuki süreçler karmaşıktır. Avukat, haklarınızı tam olarak korur, doğru tazminatı hesaplar, sigorta şirketiyle etkili müzakere eder ve dava sürecini yönetir. Avukatsız ilerlemek hak kaybına yol açabilir.²⁵

Kaza sonrası hangi belgeleri toplamalıyım?

Kaza tespit tutanağı, tıbbi raporlar (hastane, taburcu, maluliyet), tedavi faturaları, ruhsat ve ehliyet fotokopileri, gelir durumunu gösterir belgeler ve varsa kaza yeri fotoğrafları önemlidir.²⁶

Sigorta şirketi ödemeyi reddederse veya çok düşük bir teklif yaparsa ne yapmalıyım?

Bir avukata danışarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilir veya Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açabilirsiniz. İtiraz ve müzakere yolları da denenebilir.²

Kazaya neden olan aracın sigortası yoksa veya sürücü kaçtıysa tazminat alabilir miyim?

Evet, bu gibi durumlarda bedensel zararlarınız (sakatlık, ölüm halinde destekten yoksun kalma) için Güvence Hesabı’na başvurarak tazminat talep edebilirsiniz.³⁹

Manevi tazminat nedir ve kimler talep edebilir?

Manevi tazminat, kazanın yol açtığı acı, elem ve üzüntü için ödenir. Bizzat yaralanan kişi talep edebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınları da (eş, çocuk, anne, baba vb.) manevi tazminat isteyebilir (TBK m.56).²⁰

Trafik kazası sonrası sigortadan gelen peşin tazminat teklifi, üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken, aceleye getirilmemesi gereken bir karardır. Unutmayın, “adalet kılıçtan keskindir” ve hak arama mücadelenizde doğru adımlar atmak, geleceğinizi güvence altına almanın ilk şartıdır. Aşık Hukuk Bürosu olarak, bu zorlu süreçte “adaletine sığınmak” ³³ isteyen tüm mağdurların yanındayız. Bilgi ve deneyimimizle hak ettiğiniz tazminatı almanız için size yol göstermeye hazırız.

Ücretsiz ilk danışma için tıklayınız: https://g.co/kgs/4HxEPKc