CEZA HUKUKUMAKALELERMAKALELLER

Trafik Kazalarında Hakkınız Olan 4 Temel Tazminat: Değer Kaybı, Hasar Farkı, Bakiye Hasar ve İkame Araç Bedeli

(Ayrıntılı İnceleme ve Hesaplama Yöntemleri)

Hayatın olağan akışında, ne yazık ki trafik kazalarıyla karşılaşmak mümkün. Böyle bir durumda can kaybı ya da yaralanma olmasa bile, aracınızda meydana gelen hasarlar ve bu hasarların giderilmesi süreci oldukça yıpratıcı olabilir. Kaza sonrası “Şimdi ne olacak?”, “Masraflarımı kim karşılayacak?”, “Aracımın değeri düştü mü?” gibi sorular zihninizde dönüp durabilir. İşte bu noktada, bir trafik kazası tazminat davası veya süreci gündeme gelir ve haklarınızı bilmek, mağduriyetinizi en aza indirmek için hayati önem taşır.

Bu makalemizde, trafik kazası sonucu aracınızda oluşan zararlar nedeniyle talep edebileceğiniz dört temel maddi tazminat türünü; araç değer kaybı, hasar farkı, bakiye hasar tazminatı ve ikame araç bedelini tüm detaylarıyla, halkımızın anlayabileceği sade bir dille ve Av. Murteza Osman AŞIK gözetiminde ele alacağız. Amacımız, bu karmaşık süreçte sizlere bir yol haritası sunmak ve haklarınıza ulaşmanızda yardımcı olmaktır.

Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre Tazminat: “Maddi veya manevi zarara karşılık ödenen bedel; zarar ödencesi; hukuka aykırı olarak başkalarına verilen zararların ödetilmesi biçiminde müeyyidedir.”. Bu tanım, trafik kazası sonucu uğradığınız zararların giderilmesi için neden tazminat talep ettiğimizin temelini oluşturur.  

Neden Bir Avukat Gözetiminde Rapor Hazırlanmalı ve Süreç Yönetilmeli?

Trafik kazası sonrası tazminat süreçleri, sigorta şirketleriyle yapılan yazışmalar, kusur oranlarının tespiti, zararın doğru hesaplanması gibi birçok teknik ve hukuki detayı içerir. Bu detaylar arasında kaybolmak ve hak ettiğinizden daha az bir tazminata razı olmak ya da hakkınızı tamamen kaybetmek maalesef sıkça karşılaşılan durumlardır.

Bir avukat, özellikle trafik kazası tazminat hukuku alanında uzmanlaşmış bir hukukçu, bu süreçte sizin en büyük destekçiniz olacaktır. Avukatınız, kazaya ilişkin tüm delillerin doğru bir şekilde toplanmasını, hasar tespitinin ve değer kaybı gibi özel hesaplamaların uzmanlarca yapılmasını sağlar. Bu tazminat kalemlerinin her birinin tespiti, hesaplanması ve ispatı ayrı bir uzmanlık gerektirdiğinden, hak kaybı yaşamamak için hukuki destek almak kaçınılmazdır.  

Sigorta şirketleri genellikle kendi menfaatlerini koruma eğilimindedir ve mağdurlara en düşük ödemeyi yapma yoluna gidebilirler. Avukatınız, sigorta şirketleriyle sizin adınıza müzakereleri yürütür, hakkaniyetli bir uzlaşma sağlanamazsa dava veya tahkim yoluna başvurarak hakkınızı sonuna kadar arar.  

Özellikle tazminat kalemlerinin (değer kaybı, hasar farkı vb.) doğru belirlenmesi, Yargıtay kararları ışığında taleplerin şekillendirilmesi ve zamanaşımı gibi sürelere dikkat edilmesi, ancak profesyonel bir hukuki yardımla mümkündür. Aşık Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin trafik kazası tazminat süreçlerinde en doğru adımları atmaları ve hak ettikleri tazminatı eksiksiz almaları için titizlikle çalışmaktayız. (Daha fazla bilgi için: asikhukukburosu.com.tr/trafik-kazasi-avukata-basvurmak-neden-sart/)  

Trafik Kazası Sonrası Talep Edebileceğiniz Tazminat Türleri ve Detayları

1. Araç Değer Kaybı Tazminatı: Kazalı Aracınızın Değerini Koruyun

Değer Kaybı Nedir? Halk Dilinde Anlamı ve Önemi

Aracınız bir trafik kazasına karıştığında ve hasar gördüğünde, ne kadar iyi tamir edilirse edilsin, artık “kazalı bir araç” olarak kayıtlara geçer. Bu durum, aracınızın ikinci el piyasasındaki satış değerini düşürür. İşte bu düşüşe “araç değer kaybı” diyoruz. Yani, kazadan önceki sağlam halinin değeri ile kaza sonrası onarılmış halinin değeri arasındaki fark, sizin maddi kaybınızdır ve bu kaybın tazmin edilmesini talep etme hakkınız vardır. Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihadına göre, bir araç kazaya uğrayıp onarılsa dahi, bu durum aracın mübadele (rayiç) değerinde bir azalmaya neden olur ve bu azalmanın tazmin edilmesi gerekir. Onarımın ne kadar iyi yapıldığı, değer kaybının oluştuğu gerçeğini ortadan kaldırmaz.   

Kimler Değer Kaybı Tazminatı İsteyebilir?

Kural olarak, trafik kazasında kusuru olmayan veya daha az kusurlu olan aracın maliki (sahibi), aracında oluşan değer kaybını, kazada tam kusurlu olan veya daha fazla kusurlu olan tarafın trafik sigortasından veya doğrudan kusurlu şahıstan talep edebilir. Kusur durumu, bu tazminatın talep edilebilmesinde merkezi bir role sahiptir; zira %100 kusurlu olan taraf, kendi aracı için değer kaybı tazminatı isteyemez.  

Değer Kaybı Tazminatı Almanın Şartları Nelerdir?

Değer kaybı tazminatı talep edebilmek için bazı temel şartların karşılanması gerekmektedir:

  • Çift Taraflı Kaza Olması: Kaza, en az iki aracın karıştığı bir kaza olmalıdır. Tek taraflı kazalar (örneğin, sürücünün kendi hatasıyla bir duvara çarpması) genellikle trafik sigortası kapsamında değer kaybı için karşılanmaz.  
  • Kazada Tamamen Kusurlu Olunmaması: Değer kaybı talep eden tarafın kazanın oluşumunda %100 kusurlu olmaması gerekir. Kusur oranınız, alacağınız tazminat miktarını doğrudan etkileyecektir.  
  • Araçta Hasar Oluşması ve Onarılması: Aracınızda kaza nedeniyle bir maddi hasar meydana gelmeli ve bu hasar onarılmış olmalıdır. Onarılmamış bir hasar üzerinden değer kaybı hesaplanması ve talep edilmesi mümkün değildir.  
  • Hasar Gören Parçaların Daha Önce Hasarlı Olmaması: Kaza sonucu hasar gören parçaların, daha önceki bir kaza nedeniyle hasar görüp onarılmamış olması önemlidir. Eğer aracınızın aynı bölgesi daha önce de hasar görmüş ve onarılmışsa, yeni kaza nedeniyle aynı bölgede oluşan hasar için değer kaybı talebi kabul edilmeyebilir.  
  • Aracın Pert (Ağır Hasarlı) Olmaması: Genellikle, “pert” yani tam hasarlı kabul edilen ve onarımı ekonomik olmayan araçlar için değer kaybı tazminatı talep edilemez. Bu durumda, aracın kaza anındaki piyasa değeri üzerinden bir ödeme yapılır ve bu “pert farkı tazminatı” olarak ayrı bir başlıkta değerlendirilebilir.  
  • Kilometre Sınırı ve Yaş: Geçmişte bazı uygulamalarda aracın kilometresi (örneğin 165.000 km üzeri) veya yaşı için belirli sınırlar getirilmiş olsa da, Yargıtay kararları daha çok aracın reel piyasa değerindeki somut düşüşe odaklanmaktadır. Bu nedenle her olayın kendi özelinde değerlendirilmesi gerekir.  
  • Tampon Hasarları: Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararları ve sonrasında yapılan düzenlemelerle birlikte, daha önce kapsam dışı tutulabilen plastik tampon gibi parçalardaki hasarlar da artık değer kaybı hesaplamasına dahil edilmektedir.  

Araç Değer Kaybı Nasıl Hesaplanır?

Araç değer kaybı hesaplaması, uzmanlık gerektiren teknik bir konudur ve genellikle mahkemeler tarafından atanan bilirkişiler veya sigorta eksperleri tarafından yapılır. Hesaplamada birçok faktör göz önünde bulundurulur :  

  • Aracın markası, modeli ve üretim yılı
  • Aracın kaza tarihindeki kilometresi
  • Aracın kaza tarihindeki hasarsız ikinci el piyasa değeri (rayiç bedeli)
  • Kaza sonrası onarılmış haldeki ikinci el piyasa değeri
  • Hasarın boyutu ve niteliği (değişen ve onarılan parçalar, boya işlemleri vb.)
  • Aracın daha önceki kaza ve hasar geçmişi (TRAMER kayıtları)
  • Yapılan onarım işlemlerinin kalitesi

Yargıtay kararlarında vurgulanan temel prensip, aracın kaza öncesi hasarsız piyasa değeri ile kaza sonrası onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki reel (gerçek) farkın tespit edilmesidir. Bazı hesaplama formülleri bulunmakla birlikte (örneğin, baz değer kaybının aracın rayiç değerinin %19’u olarak alınıp, hasar boyutu ve km katsayılarıyla çarpıldığı formül ), nihai belirleyici olan, somut olaya uygun ve Yargıtay içtihatlarıyla uyumlu bir değerlendirmedir. Bu karmaşıklık, bir avukatla çalışmanın ve doğru bilirkişi raporu almanın önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.  

Örnek Olay: Ayşe Hanım’ın Değer Kaybı Mücadelesi

Ayşe Hanım, henüz 1 yaşında olan ve özenle kullandığı otomobiliyle kırmızı ışıkta beklerken, dikkatsiz bir sürücünün kullandığı aracın arkadan çarpması sonucu bir kaza geçirir. Yapılan incelemede Ayşe Hanım’ın kazada %0 kusurlu olduğu tespit edilir. Aracı yetkili serviste orijinal parçalar kullanılarak titizlikle onarılır. Ancak Ayşe Hanım, bir süre sonra aracını satmak istediğinde, kaza geçmişi nedeniyle alıcıların normal piyasa değerinin oldukça altında teklifler verdiğini fark eder. Durumu bir avukata danışan Ayşe Hanım, değer kaybı tazminatı için yasal süreci başlatır. Mahkeme tarafından atanan bilirkişi, tüm faktörleri değerlendirerek Ayşe Hanım’ın aracında 15.000 TL tutarında bir değer kaybı oluştuğunu raporlar. Bu rapor doğrultusunda mahkeme, 15.000 TL değer kaybı tazminatının karşı tarafın trafik sigortasından tahsiline karar verir.

Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi Kararlarından Örnekler (Kısa Özetler)

Yüksek mahkeme kararları, değer kaybı taleplerinin hukuki zeminini oluşturur ve uygulayıcılara yol gösterir:

  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2002/130 E. sayılı kararı: Bu kararda, “Tamamen onarılmış olsa bile kazaya uğrayan araba tahribatın izlerini taşıyacağından onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir” denilerek, onarımın kalitesinden bağımsız olarak değer kaybının oluşabileceği temel bir ilke olarak kabul edilmiştir.  
  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 2021/21252 E., 2022/5913 K. sayılı kararı (benzer güncel kararlar): Araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak, aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değeri ile onarıldıktan sonraki ikinci el satış değeri arasındaki farkın esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu, “reel zarar” ilkesinin bir yansımasıdır.  
  • Bölge Adliye Mahkemesi Kararları (Genel Yaklaşım): Bölge Adliye Mahkemeleri de (örneğin, Bursa BAM 13. HD, 2021/1335 E., 2022/1162 K. gibi maddi hasar davalarına bakan daireler ), Yargıtay içtihatlarına paralel bir şekilde, aracın kaza öncesi ve sonrası piyasa değerleri arasındaki farkı esas alarak değer kaybı hesaplamalarını kabul etmektedir. Bilirkişi raporlarının bu metodolojiye uygun olması beklenir.  

2. Hasar Farkı Tazminatı: Eksik Ödemelere Karşı Hakkınız

Hasar Farkı Nedir? Sigortanın Ödediği ile Gerçek Zarar Arasındaki Uçurum

Trafik kazası sonrasında aracınızın onarımı için sigorta şirketi tarafından bir ödeme yapılır. Ancak, sigorta şirketinin yaptığı bu ödeme, aracınızın tam ve usulüne uygun bir şekilde onarılması için gereken gerçek masrafı her zaman karşılamayabilir. İşte sigorta şirketinin ödediği tutar ile aracınızın gerçek onarım maliyeti arasındaki bu olumsuz farka “hasar farkı” denir. Örneğin, sigorta şirketi onarım için 50.000 TL ödemişken, aracın gerçek ve tam onarım maliyeti 70.000 TL ise, aradaki 20.000 TL’lik fark, hasar farkı tazminatı olarak talep edilebilir. Bu durum, sigortanın eksik ödeme yapması, onarımda kalitesiz veya yan sanayi malzeme kullanılması, bazı hasarların hiç karşılanmaması veya aracın onarımının ekonomik olmaması (pert durumu) gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir.  

Kimler Hasar Farkı Tazminatı Talep Edebilir?

Aracının onarımı için sigortadan eksik ödeme aldığını düşünen veya aracının tamir masraflarının aracın kaza anındaki piyasa değerini aşması (pert durumu) nedeniyle mağdur olan araç sahibi veya sigortalı, hasar farkı tazminatı talep etme hakkına sahiptir. Temel kriter, uğranılan maddi zararın sigorta tarafından tam olarak karşılanmamış olmasıdır.  

Hasar Farkı Tazminatının Şartları

Hasar farkı tazminatı talep edebilmek için genellikle aşağıdaki koşulların varlığı aranır:

  • Aracın onarım masraflarının, sigorta şirketi tarafından ödenen tutardan daha yüksek olduğunun kanıtlanması.
  • Aracın onarımının ekonomik olmaması (yani aracın “pert”e çıkması) durumunda, sigorta şirketinin ödediği pert bedelinin, aracın kaza anındaki gerçek piyasa değerinden (rayiç değerinden) düşük olması.
  • Sigorta şirketinin, onarımda orijinal parça yerine daha ucuz maliyetli eşdeğer, yan sanayi veya çıkma parça kullanarak ödeme yapmış olması (bu durum, bir sonraki başlıkta ele alacağımız “bakiye hasar tazminatı” ile de yakından ilişkilidir).
  • Yapılan onarımın yetersiz kalması, aracın tam olarak kazadan önceki haline getirilememesi ve bu durumun ek maliyet gerektirmesi.
  • Hasar gören parçaların, tamir edilemeyecek derecede ağır hasar görmüş olması; eğer parçalar tamir edilebilir nitelikteyse, genellikle sadece tamir masrafları sigorta kapsamında değerlendirilir.  

Hasar Farkı Nasıl Hesaplanır?

Hasar farkının hesaplanma yöntemi, ortaya çıkış nedenine göre değişiklik gösterebilir:

  • Eksik Onarım Bedeli Durumunda: En basit haliyle, Gerçek ve Tam Onarım Maliyeti – Sigorta Şirketinin Ödediği Tutar = Hasar Farkı şeklinde hesaplanır.  
  • Orijinal Parça Kullanılmaması Durumunda: Bu durum, “Bakiye Hasar Tazminatı” başlığı altında daha detaylı incelenecek olup, temel formül: Takılması Gereken Orijinal Parçanın Fiyatı – Kullanılan Eşdeğer/Yan Sanayi Parçanın Fiyatı = Fark şeklindedir. Bu fark, hasar farkı talebinin bir parçasını oluşturabilir.  
  • Pert Durumunda (Onarım Ekonomik Değilse): Aracın Kaza Anındaki Gerçek Piyasa Değeri (Rayiç Değeri) – Sigorta Şirketinin Ödediği Pert Bedeli = Pert Farkı Tazminatı olarak hesaplanır.  

Bu hesaplamalar genellikle bilirkişi marifetiyle yapılır ve aracın durumu, piyasa koşulları gibi birçok faktör dikkate alınır.

Örnek Olay: Mehmet Bey’in Eksik Onarım Mağduriyeti

Mehmet Bey’in aracı, karıştığı bir trafik kazasında ön kaput, çamurluk ve farlarından hasar alır. Kusurun tamamı karşı taraftadır. Mehmet Bey, aracını sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu bir servise götürür. Servis onarımı tamamlar ve sigorta şirketi 30.000 TL ödeme yapar. Ancak Mehmet Bey, aracını teslim aldığında kaput ile çamurluk arasında renk tonu farkı olduğunu, farlardan birinin tam oturmadığını ve faturada bazı parçaların “eşdeğer” olarak belirtildiğini fark eder. Bağımsız bir eksperden aldığı raporda, aracın tam ve orijinal parçalarla kusursuz onarımının aslında 45.000 TL tutacağı, ayrıca kullanılan eşdeğer parçalar nedeniyle de bir kalite farkı oluştuğu belirtilir. Mehmet Bey, avukatı aracılığıyla, aradaki 15.000 TL’lik fark için (hem eksik onarım hem de orijinal parça farkı nedeniyle) hasar farkı ve bakiye hasar tazminatı davası açar ve talebi kabul edilir.

Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi Kararlarından Örnekler

Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, sigortacının gerçek zararı karşılama yükümlülüğünü vurgular:

  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2016/5293 K. sayılı kararı (ve benzerleri): Bu tür kararlarda, davacının aracının onarımında orijinal parçalar yerine eşdeğer (muadil) parçaların esas alınarak hesaplama yapılmasının, zarar görenin gerçek zararını karşılamayacağı; gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılarak sağlanabileceği belirtilmiştir. Mahkemelerin, bu prensip doğrultusunda, orijinal parçalar dikkate alınarak hasar bedelini tespit etmesi gerektiği vurgulanır.  
  • Yargıtay Kararlarındaki Genel Eğilim: Sigortacının, Türk Ticaret Kanunu m.1409 uyarınca rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan sorumlu olduğu ve bu sorumluluğun “gerçek zarar” ilkesine dayandığı kabul edilir. Eksik veya kusurlu onarım sonucu oluşan farkların, sigortalı tarafından talep edilebileceği yönündedir.  
  • Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, 2021/1335 E., 2022/1162 K. sayılı kararı: Bu karar, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında maddi hasarın giderilmesine ilişkin olup, sigorta şirketinin ödediği bedelin gerçek zararı karşılamaması durumunda aradaki farkın talep edilebileceğine dair emsal teşkil edebilir.  

3. Bakiye Hasar Tazminatı: Orijinal Parça Hakkınız ve Tazmini

Bakiye Hasar Nedir? Yan Sanayi Parça Kullanımının Sonuçları

Aracınızın bir kaza sonrası onarımı sırasında, sigorta şirketi veya anlaşmalı olduğu servis, onarım maliyetini düşürmek amacıyla aracınızda hasar gören orijinal parçalar yerine, piyasada “eşdeğer”, “muadil” veya “yan sanayi” olarak tabir edilen, genellikle daha ucuz olan parçaları kullanmayı tercih edebilir. İşte bu durumda, aracınıza takılması gereken orijinal parçanın fiyatı ile fiilen takılan bu daha ucuz parçanın fiyatı arasındaki fark, “bakiye hasar” olarak adlandırılır. Bu durum, sadece aracınızın ikinci el değerini olumsuz etkilemekle kalmaz, aynı zamanda aracın genel performansı, dayanıklılığı ve hatta güvenliği açısından da riskler oluşturabilir. Bu nedenle, orijinal parça ile yan sanayi parça arasındaki bu fiyat farkının tarafınıza ödenmesini talep etme hakkınız bulunmaktadır.  

Hasar Farkı ile Bakiye Hasar Arasındaki İnce Çizgi

“Hasar farkı” ve “bakiye hasar” kavramları sıkça birbiriyle karıştırılsa da aralarında ince bir ayrım vardır. “Hasar farkı”, daha genel bir ifadedir ve sigorta şirketinin ödediği toplam onarım bedeli ile aracın gerçek ve tam onarım maliyeti arasındaki herhangi bir farkı (örneğin, eksik işçilik, bazı hasarların hiç onarılmaması, kalitesiz onarım vb.) kapsayabilir. “Bakiye hasar tazminatı” ise, çok daha spesifik olarak, doğrudan doğruya orijinal parça yerine eşdeğer veya yan sanayi parça kullanılmasından kaynaklanan fiyat farkına odaklanır.’te belirtildiği gibi, “Fark tazminatı diğer bir deyişle muadil fark bedeli olarak da bilinmektedir.” Bu, bakiye hasarın, hasar farkının özel bir türü veya en sık karşılaşılan görünüm şekillerinden biri olduğunu gösterir. Uygulamada, bu iki talep çoğu zaman bir arada ve birbirini tamamlar şekilde ileri sürülebilir.  

Kimler Bakiye Hasar Tazminatı İsteyebilir?

Aracının onarımında, bilgisi ve onayı dışında (veya geçersiz bir onayla) orijinal parça yerine daha düşük kaliteli ve ucuz eşdeğer veya yan sanayi parça kullanıldığını tespit eden ve bu durumdan dolayı bir mali kayba (yani parça fiyat farkına) uğrayan araç sahibi veya sigortalı, bakiye hasar tazminatı talep edebilir.  

Bakiye Hasar Tazminatı Almanın Koşulları

Bakiye hasar tazminatı talep edebilmek için şu koşulların sağlanması gerekir:

  • Aracın onarımında orijinal parça yerine, fatura, servis kayıtları veya eksper raporuyla kanıtlanabilir şekilde eşdeğer, muadil veya yan sanayi parça kullanılmış olması.
  • Kullanılan bu eşdeğer/yan sanayi parçanın fiyatının, takılması gereken orijinal parçanın fiyatından daha düşük olması ve bu farkın somut olarak hesaplanabilir olması.
  • Sigorta poliçesinde veya onarım öncesinde yapılan anlaşmalarda, sigortalının bu duruma (yani eşdeğer parça kullanımına ve bundan doğacak farktan feragate) açıkça ve geçerli bir şekilde rıza göstermemiş olması. Ancak burada Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi önemlidir; bu maddeye göre, hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir ve tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar, yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebilir. Bu, sigortalının “eşdeğer parça kullanılmasına muvafakat ediyorum” şeklindeki bir ibareyi imzalamış olsa bile, eğer bu durum bir hak kaybına yol açıyorsa, bu muvafakatin geçersiz sayılabileceği anlamına gelir.  

Bakiye Hasar Nasıl Hesaplanır?

Bakiye hasar bedelinin hesaplanması oldukça basittir ve temel formül şöyledir: Takılması Gereken Orijinal Parçanın Fiyatı – Fiilen Takılan Eşdeğer/Yan Sanayi Parçanın Fiyatı = Bakiye Hasar Bedeli. Bu hesaplama, onarımda değiştirilen her bir parça için ayrı ayrı yapılarak, toplam bakiye hasar miktarı bulunur. Bu fiyatların tespiti için yetkili servislerin veya parça tedarikçilerinin güncel fiyat listeleri esas alınabilir.  

Örnek Olay: Fatma Hanım’ın Orijinal Parça Israrı

Fatma Hanım’ın aracı, bir kavşakta yandan çarpma sonucu sağ ön farı, sağ ön çamurluğu ve ön tamponunda hasar alır. Kazada karşı taraf %100 kusurludur. Sigorta şirketi, onarımı kendi anlaşmalı servisinde yaptırır. Fatma Hanım, aracını teslim aldıktan sonra detaylı servis faturasını inceler ve biraz da internetten araştırma yapar. Faturada farın ve tamponun “muadil” olarak belirtildiğini, çamurluğun ise “yan sanayi” olduğunu öğrenir. Orijinal parça fiyatlarını öğrendiğinde, takılan parçalarla arasında ciddi bir fiyat farkı olduğunu görür. Servise ve sigorta şirketine durumu bildirip orijinal parçalarla değişim talep ettiğinde, ek maliyeti karşılamak istemezler. Fatma Hanım, bir avukata danışarak, orijinal far, tampon ve çamurluğun toplam fiyatı ile aracına takılan muadil/yan sanayi parçaların toplam fiyatı arasındaki fark olan 8.000 TL için bakiye hasar tazminatı davası açar. Mahkeme, bilirkişi incelemesi sonucu Fatma Hanım’ı haklı bularak tazminata hükmeder.

Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi Kararlarından Örnekler

Yargıtay’ın, araç onarımlarında orijinal parça kullanımının esas olduğuna ve sigortacının gerçek zararı karşılama yükümlülüğüne dair istikrarlı kararları bulunmaktadır:

  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Kararları (Genel Yaklaşım): Yargıtay, birçok kararında, araç onarımında orijinal parça kullanılmasının asıl olduğunu, eşdeğer parça kullanılması durumunda ise ortaya çıkan fiyat farkının (bakiye hasarın) sigortalıya ödenmesi gerektiğini belirtmektedir. “Gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılarak sağlanabileceği” sıkça vurgulanan bir prensiptir.  
  • Danıştay Kararı : Danıştay’ın bir kararında, “Orijinal parça yerine takılacak parçalar nedeniyle aracın başka yerinde oluşabilecek bozukluk veya hasarların karşılanması hususunda araç sahipleri ile üreticilerin karşı karşıya gelebilir” ifadesi yer almaktadır. Bu karar doğrudan bir tazminat kararı olmasa da, orijinal parça kullanımının sadece bir fiyat farkı meselesi olmadığını, aynı zamanda aracın genel teknik uyumu, performansı ve güvenliği açısından da önemli olduğunu, yan sanayi parçaların ileride başka sorunlara yol açabileceğini ima etmesi bakımından önemlidir. Bu durum, orijinal parça talebinin veya bakiye hasar tazminatının meşruiyetini dolaylı yoldan destekler.  

4. İkame Araç Bedeli: Araçsız Kalmanın Bedelini Kim Öder?

İkame Araç Bedeli Nedir? Mağduriyetinizin Giderilmesi

Trafik kazası sonucu aracınız hasar gördüğünde ve onarım için servise bırakıldığında, aracınızın tamir süreci boyunca onu kullanamazsınız. Bu durum, özellikle günlük yaşantısında veya işinde aracına mutlak surette ihtiyaç duyan kişiler için ciddi bir mağduriyet ve zorluk yaratır. İşe gidip gelme, çocukları okula bırakma, ticari faaliyetleri sürdürme gibi birçok rutin aksayabilir. İşte bu mağduriyetin bir nebze olsun giderilmesi amacıyla, aracınızın serviste kaldığı “makul onarım süresi” boyunca, kaza yapan aracınıza emsal nitelikte bir aracı kiralamış olsanız da olmasanız da, bu süre için bir bedel talep etme hakkınız vardır. Bu hakka “ikame araç bedeli” veya uygulamada sıkça kullanılan diğer adıyla “araç mahrumiyet bedeli” denir. Bu tazminatın en önemli özelliklerinden biri, Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğu üzere, fiilen bir araç kiralamış ve buna dair bir fatura ibraz etmiş olmanızın zorunlu olmamasıdır.  

Kimler İkame Araç Bedeli Talep Edebilir?

Trafik kazasında kusuru olmayan veya karşı tarafa göre daha az kusurlu olan ve kaza nedeniyle aracı onarım süresince kullanılamaz hale gelen aracın sahibi (maliki) veya aracın o anki meşru zilyedi (yani aracı fiilen ve hukuka uygun olarak kullanan kişi, örneğin aracı kiralayan bir şirket veya şahıs) ikame araç bedeli talep edebilir. Önemli olan, kaza nedeniyle bir “kullanımdan mahrum kalma” durumunun ve bundan doğan bir zararın varlığıdır.  

İkame Araç Bedeli Almanın Şartları

İkame araç bedeli talep edebilmek için aşağıdaki şartların genel olarak karşılanması beklenir:

  • Kazanın oluşumunda talep eden tarafın %100 kusurlu olmaması (yani ya kusursuz ya da daha az kusurlu olması).  
  • Aracın kaza nedeniyle somut bir hasar görmüş olması ve bu hasarın onarımı için servise bırakılmış olması.  
  • Aracın onarımının, hasarın niteliğine göre makul ve kabul edilebilir bir süre alması.
  • Fiilen başka bir araç kiralamış olmak ve kira faturası sunmak bir zorunluluk değildir. Yargıtay, araçsız kalmanın kendisinin bir mağduriyet yarattığını ve bu mahrumiyetin tazmin edilmesi gerektiğini kabul etmektedir. Ancak, eğer araç kiralanmış ve fatura alınmışsa, bu durum talebi destekleyici bir delil olabilir.  

İkame Araç Bedeli Nasıl Hesaplanır?

İkame araç bedeli, temel olarak iki ana unsurun çarpılmasıyla hesaplanır: aracın “makul onarım süresi” ile kazaya karışan aracınıza “emsal nitelikte” bir aracın “günlük kiralama bedeli”.  

  • Makul Onarım Süresi: Bu süre, aracın aldığı hasarın ciddiyetine, değiştirilmesi veya onarılması gereken parçaların sayısına ve niteliğine, servisin normal çalışma temposuna göre bilirkişiler tarafından belirlenir. Servisin aracı gereksiz yere veya keyfi olarak uzun süre bekletmesi durumunda, bu fazladan süreler genellikle kusurlu tarafa yükletilmez; sadece hasarın gerektirdiği objektif ve makul onarım süresi dikkate alınır.  
  • Emsal Araç Günlük Kiralama Bedeli: Hesaplamada esas alınacak günlük kira bedeli, hasar gören aracın marka, model, yaş, segment ve donanım özelliklerine mümkün olduğunca yakın, piyasada o dönemde kiralanabilecek benzer bir aracın (emsal aracın) günlük kira bedelidir. Lüks bir araç için standart bir aracın kira bedeli değil, o lüks araca denk bir aracın kira bedeli araştırılır.

Bu iki değerin çarpımı, talep edilebilecek toplam ikame araç bedelini verir. Hesaplama genellikle mahkeme tarafından atanan bilirkişilerce yapılır.

Örnek Olay: Ali Bey’in İşine Gecikmesi ve İkame Araç Talebi

Ali Bey, serbest meslek sahibi olup, müşterilerine ulaşmak için her gün kendi aracını aktif olarak kullanmaktadır. Bir trafik kazasında, karşı tarafın %100 kusurlu olması sonucu aracı önemli ölçüde hasar görür ve yetkili serviste onarımı 10 gün sürer. Ali Bey, bu 10 gün boyunca müşterilerine zamanında ulaşmakta zorlanır, bazı randevularını iptal etmek zorunda kalır ve işlerinde aksamalar yaşar. Bu süre zarfında toplu taşıma ve taksi kullanmak zorunda kalır ancak ayrıca bir araç kiralamaz. Ali Bey, avukatı aracılığıyla, aracından mahrum kaldığı 10 günlük süre için ikame araç bedeli talebinde bulunur. Mahkeme, Ali Bey’in aracına emsal nitelikte bir aracın o dönemdeki günlük kiralama bedelini bilirkişi raporuyla 500 TL olarak tespit eder. Sonuç olarak, Ali Bey’e 10 gün x 500 TL = 5.000 TL ikame araç bedeli ödenmesine hükmedilir. Bu örnek, fiilen araç kiralamadan da bu tazminatın alınabileceğini göstermektedir.

Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi Kararlarından Örnekler

Yargıtay’ın, ikame araç bedeli (araç mahrumiyet bedeli) konusunda yerleşik ve mağdur lehine yorumları bulunmaktadır:

  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2021/26777 E., 2022/11236 K. sayılı kararı: Bu önemli kararda, “Araç kiralandığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da hakimin zararı belirleyebileceği” açıkça ifade edilmiştir. Mahkemenin, aracın hasar niteliğine göre makul tamir süresini ve bu süre içinde davacının emsal bir araç için ödemesi gereken (ikame araç) bedelini bilirkişi raporuyla tespit ederek araç mahrumiyet bedeli talebinin kabulüne karar vermesi gerektiği vurgulanmıştır.  
  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2014/15596, K. 2017/156 sayılı kararı: Kaza sebebiyle araçtaki hasarın giderilmesi için gereken onarım süresi içinde, kazaya uğrayan araca emsal nitelikteki bir aracın kiralanması durumunda oluşacak araç mahrumiyet bedelinin tespiti için bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu karar, fiili kiralama olmasa bile “emsal aracın kiralama bedelinin” esas alınacağını teyit eder.  
  • Bölge Adliye Mahkemesi Kararları (Genel Yaklaşım): Bölge Adliye Mahkemeleri de genellikle Yargıtay içtihatları doğrultusunda karar vermektedir. İkame araç bedeli taleplerinde, makul onarım süresi ve emsal aracın günlük kira bedeli üzerinden hesaplama yapılmasını kabul etmektedirler. Ancak, talebin somut olayın özelliklerine göre iyi bir şekilde gerekçelendirilmesi ve delillendirilmesi (örneğin, aracın günlük hayattaki veya işteki kullanım zorunluluğu) önemlidir. ‘ta bir BAM kararında ikame araç talebinin reddedildiği bir durumdan bahsedilmesi, talebin doğru temellendirilmesinin ve ispatının ne kadar kritik olduğunu göstermektedir.  

Dört Tazminat Türüne Karşılaştırmalı Bir Bakış

Trafik kazası sonrası haklarınızı daha net görebilmeniz için, ele aldığımız dört temel maddi tazminat türünü karşılaştırmalı bir tablo ile özetleyelim:

Tazminat Türü Tanımı (Halk Diliyle) Temel Şartı Hesaplama Esası Kimler İsteyebilir? Hukuki Dayanak (Örnek)
Değer Kaybı Kazalı aracın ikinci el değerindeki kalıcı düşüş. %100 kusurlu olmamak, aracın onarılması, daha önce aynı yerden hasarsız olması. Kaza öncesi ve sonrası rayiç değer farkı. Kusursuz/az kusurlu malik. TBK m.49, Yargıtay Kararları
Hasar Farkı Sigortanın ödediğinden fazla olan gerçek onarım masrafı. Eksik ödeme, onarımın yetersiz olması, orijinal parça kullanılmaması. Gerçek hasar bedeli – Sigortanın ödediği bedel. Araç maliki/sigortalı. TBK m.49, TTK m.1409
Bakiye Hasar Orijinal yerine eşdeğer/yan sanayi parça kullanımından doğan fiyat farkı. Eşdeğer/yan sanayi parça kullanılması ve bu parçaların orijinalden ucuz olması. Orijinal parça fiyatı – Eşdeğer/yan sanayi parça fiyatı. Araç maliki/sigortalı. TBK m.49, Yargıtay Kararları
İkame Araç Bedeli Aracın tamirde olduğu süredeki kullanılamama/mahrumiyet zararı. Kusursuz/az kusurlu olmak, aracın onarımda kalması (fiili kiralama ve fatura ibrazı şart değil). Makul onarım süresi x Kazadaki araca emsal nitelikte bir aracın günlük kiralama bedeli. Kusursuz/az kusurlu malik. TBK m.49 (Haksız Fiil) , Yargıtay Kararları

 

Bu tablo, dört tazminat türü arasındaki temel farkları, her birinin kendine özgü şartlarını ve hesaplama mantığını bir bakışta sunarak, karmaşık hukuki bilgilerin daha kolay anlaşılmasına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Her bir tazminat türünün hukuki dayanaklarının olması, bu taleplerin keyfi olmadığını, yasal bir zemine oturduğunu göstermektedir.

Trafik Kazası Tazminat Talebinde Bilinmesi Gereken Altın Kurallar

Hukuki Dayanaklarınız Nelerdir?

Trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin yasal çerçevesi oldukça geniştir ve temel olarak birkaç ana kanuna dayanır:

  • Türk Borçlar Kanunu (TBK): Bu kanun, tazminat hukukunun temelini oluşturur. Özellikle haksız fiil sorumluluğunu düzenleyen 49. maddesi (“Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”) ve devamı maddeler (50, 51, 54, 56, 72 vb.) bu tür davalarda sıkça başvurulan hükümlerdir. Zararın belirlenmesi, tazminatın kapsamı, manevi tazminat ve zamanaşımı gibi konular bu kanunda düzenlenmiştir.  
  • Karayolları Trafik Kanunu (KTK): Bu kanun, trafik kazalarına özgü düzenlemeler içerir. Araç işletenin sorumluluğu (KTK m.85), zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) ve sigortacının sorumluluğuna ilişkin hükümler (KTK m.90, 91, 97 vb.) tazminat taleplerinde önemli bir rol oynar. KTK’nın 90. maddesi, maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağını açıkça belirtir.  
  • Türk Ticaret Kanunu (TTK): Sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümler, özellikle sigortacının sorumluluğunu düzenleyen maddeler (örneğin, TTK m.1409, sigortacının rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan sorumlu olduğunu belirtir ) ve sigortacının gerçek zararı karşılama yükümlülüğü gibi konular bu kanun kapsamında değerlendirilir.  

Bu kanunlar ve ilgili yönetmelikler, trafik kazası mağdurlarının haklarını koruma altına alır ve zararlarının tazmin edilmesine olanak tanır.

Kaza Anı ve Sonrasında Yapılması Gerekenler

Kaza sonrası atılacak doğru adımlar, ilerideki tazminat sürecinin sağlıklı ve başarılı bir şekilde yürütülmesi için hayati önem taşır:

  • Öncelikle Can Güvenliği: Her şeyden önce, kaza yerinde kendi can güvenliğinizi ve kazaya karışan diğer kişilerin can güvenliğini sağlayın. Gerekirse derhal 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ambulans ve polis/jandarma talep edin.  
  • Kaza Tespit Tutanağı Düzenleyin: Eğer kazada yaralanma veya ölüm yoksa ve taraflar kazanın oluş şekli konusunda anlaşıyorsa, “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”nı olay yerinde, dikkatlice ve eksiksiz bir şekilde doldurun. Her iki tarafın da imzalaması önemlidir. Eğer taraflar arasında anlaşmazlık varsa, kazada yaralanan veya vefat eden varsa ya da kamu malına zarar gelmişse, durumu değiştirmeden derhal trafik polisini (155) veya jandarmayı (156) arayarak resmi tutanak tutulmasını sağlayın.  
  • Delilleri Kayıt Altına Alın: Kazanın oluş şeklini, araçların nihai konumlarını, hasarlı bölgelerini, fren izlerini, trafik işaret ve levhalarını gösteren mümkün olduğunca çok sayıda ve farklı açılardan fotoğraf ve video çekin. Varsa, kazayı gören görgü tanıklarının ad, soyad ve iletişim bilgilerini mutlaka alın. Bu deliller, kusur oranının belirlenmesinde ve zararın ispatında kritik rol oynayacaktır.  
  • Sağlık Kontrolünden Geçin: Kazanın şokuyla o an fark etmeseniz bile, vücudunuzda bir yaralanma oluşmuş olabilir. Bu nedenle, görünürde bir şikayetiniz olmasa dahi, kaza sonrasında en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurarak genel bir kontrolden geçmeniz, hem sağlığınız hem de olası bir tazminat talebiniz için önemlidir. Alacağınız doktor raporları, tazminat dosyanızın önemli bir parçasını oluşturacaktır.  
  • Tüm Belgeleri Muhafaza Edin: Kaza tespit tutanağı, polis veya jandarma tarafından tutulan resmi raporlar, alkol muayene raporları, araç ruhsat fotokopileri, sürücü belgesi fotokopileri, trafik ve kasko sigorta poliçeleri, onarım faturaları, parça değişim listeleri, çekici faturaları, sağlık raporları, ilaç ve tedavi masraflarına ilişkin fiş ve faturalar gibi kazayla ilgili tüm belgeleri düzenli bir şekilde saklayın.  

Sigorta Şirketine Başvuru ve Müzakere Süreci

Kazadan sonra, zararınızın tazmini için sigorta şirket(ler)i ile bir iletişim ve müzakere süreci başlayacaktır:

  • Kazayı ve aracınızdaki hasarı, yasal süreler içinde (genellikle kazadan sonraki 5 iş günü içinde) hem kendi kasko sigortanıza (varsa) hem de kazada kusurlu olan tarafın Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası şirketine bildirin.  
  • Gerekli belgelerle (kaza tespit tutanağı, ruhsat, ehliyet, hasar fotoğrafları vb.) birlikte tazminat talebinizi sigorta şirketine yazılı olarak iletin. Başvurunuzu iadeli taahhütlü posta ile göndermeniz veya elden teslim edip teslim aldığına dair bir yazı almanız, ileride ispat açısından önemlidir.  
  • Sigorta şirketi, başvurunuz üzerine genellikle bir sigorta eksperi atayarak aracınızdaki hasarı ve onarım maliyetini tespit ettirecektir. Eksper tarafından hazırlanan raporu dikkatlice inceleyin ve mutabık kalmadığınız noktalar varsa itiraz edin.
  • Sigorta şirketinin yaptığı tazminat teklifini hemen kabul etmek zorunda değilsiniz. Teklifin, aracınızdaki gerçek değer kaybını, tam hasar bedelini (orijinal parça kullanımı dahil), olası bir ikame araç bedelini ve diğer zararlarınızı karşılayıp karşılamadığını bir avukata danışarak dikkatlice değerlendirin. Unutmayın ki, sigorta şirketleri genellikle mümkün olan en düşük teklifi sunma eğiliminde olabilirler.  
  • Sigorta şirketi, başvurunuza yasal süre olan 15 gün içinde cevap vermezse veya talebinizi reddederse ya da gerçek zararınızı karşılamayan eksik bir ödeme yaparsa, bu durum sigorta şirketinin temerrüde düştüğü anlamına gelir ve yasal yollara (dava veya Sigorta Tahkim Komisyonu) başvurma hakkınız doğar.  

Dava Yolu ve Alternatif Çözümler: Hak Arama Mücadeleniz

Sigorta şirketiyle yapılan müzakerelerden bir sonuç alınamaması veya alınan sonucun tatmin edici olmaması durumunda, hakkınızı aramak için çeşitli yasal yollar mevcuttur:

  • Dava Açma: En yaygın yol, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (eğer uyuşmazlık ticari bir nitelik taşıyorsa Asliye Ticaret Mahkemesi’nde) tazminat davası açmaktır. Dava, kazada kusurlu olan araç sürücüsüne, aracın sahibine (işletenine) ve kusurlu aracın trafik sigortası şirketine karşı birlikte (müştereken ve müteselsilen) açılabilir.  
  • Sigorta Tahkim Komisyonu: Özellikle sigorta şirketleriyle yaşanan uyuşmazlıklarda, dava yoluna göre genellikle daha hızlı ve daha az masraflı bir çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilir. Komisyon tarafından verilen hakem kararları, belirli bir tutara (2024 yılı için bu sınır değişiklik gösterebilir, güncel tutar kontrol edilmelidir) kadar olan uyuşmazlıklarda kesindir, yani bu kararlara karşı mahkemeye gidilemez. Daha yüksek tutarlı uyuşmazlıklarda ise Komisyon kararlarına karşı itiraz ve temyiz yolları açık olabilir. Komisyona başvurabilmek için, öncelikle sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmış olması ve bu başvurunun reddedilmiş veya 15 iş günü (bazı durumlarda bu süre değişebilir) içinde cevaplanmamış olması gerekmektedir.  
  • Arabuluculuk: Türk hukukunda bazı dava türleri için (özellikle ticari davalar ve iş davaları) arabuluculuk zorunlu bir dava şartı haline getirilmiştir. Trafik kazalarından kaynaklanan ve haksız fiil niteliğinde olan tazminat talepleri (örneğin, ikame araç bedeli gibi) için arabuluculuk genellikle zorunlu değildir; ancak taraflar, dava açmadan önce aralarında anlaşarak ihtiyari (isteğe bağlı) olarak arabulucuya başvurabilirler. Sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılması durumunda ise güncel mevzuata göre zorunlu arabuluculuk gündeme gelebilir; bu nedenle bir avukata danışmakta fayda vardır.  
  • Dava Aşamaları (Genel Bir Bakış): Bir tazminat davası genellikle şu aşamalardan oluşur: Dava dilekçesinin mahkemeye sunulması, davalı tarafın cevap dilekçesini sunması (dilekçeler teatisi), mahkemenin ön inceleme duruşması yapması, tahkikat aşamasına geçilmesi (bu aşamada deliller toplanır, tanıklar dinlenir, keşif yapılır, bilirkişi raporları alınır), sözlü yargılama yapılması ve son olarak mahkemenin gerekçeli kararını açıklaması. Bu süreç, dosyanın karmaşıklığına göre zaman alabilir.  

Zamanaşımı Süreleri: Hakkınızı Kaybetmeyin!

Trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinde zamanaşımı süreleri, hak kaybına uğramamak için son derece dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bu süreler geçirildiğinde, ne kadar haklı olursanız olun, tazminat talep etme hakkınız ortadan kalkar.

  • Genel Kural (Türk Borçlar Kanunu m.72): Maddi ve manevi tazminat istemleri, zarar görenin, hem zararı hem de tazminat yükümlüsünü (yani kime karşı dava açacağını) öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl içinde zamanaşımına uğrar. Bu iki yıllık süre, her halükarda, trafik kazasının meydana geldiği (fiilin işlendiği) tarihten başlayarak on yıl geçmekle dolar. Yani, zararı ve sorumluyu geç öğrenseniz bile, kazanın üzerinden on yıl geçmişse, genellikle dava açma hakkınız kalmaz.  
  • Değer Kaybı, Hasar Farkı, Bakiye Hasar ve İkame Araç Bedeli Talepleri: Bu makalede ele aldığımız dört temel maddi tazminat türü için de genellikle yukarıda belirtilen TBK m.72’deki 2 yıllık (öğrenmeden itibaren) ve 10 yıllık (olaydan itibaren) genel zamanaşımı süreleri geçerlidir.  
  • Ceza Zamanaşımı (Uzatılmış Zamanaşımı): Eğer trafik kazası, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’na göre bir suç teşkil ediyorsa (örneğin, taksirle yaralama veya taksirle ölüme neden olma gibi) ve ceza kanununda o suç için öngörülen dava zamanaşımı süresi, Borçlar Kanunu’ndaki iki yıllık süreden daha uzunsa, tazminat davası için de bu daha uzun olan ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Örneğin, yaralanmayla sonuçlanan bir trafik kazasında ceza zamanaşımı genellikle 8 yıl, ölümle sonuçlanan bir kazada ise 15 yıla kadar uzayabilmektedir. Bu “uzamış zamanaşımı” kuralı, mağdurlar için önemli bir güvencedir ve hak arama süresini ciddi şekilde uzatabilir.  

Zamanaşımı sürelerinin başlangıcı ve kesilmesi gibi teknik detaylar olayın özelliklerine göre değişebileceğinden, bu konuda mutlaka bir avukata danışmanız hayati önem taşır.

Pratik İpuçları ve Avukat Desteğinin Önemi

Trafik kazası sonrası hak arama sürecinde dikkat etmeniz gereken bazı pratik noktalar ve avukat desteğinin neden önemli olduğu aşağıda özetlenmiştir:

  • Kaza sonrası mümkün olduğunca sakin kalmaya çalışın ve panikle fevri hareketlerden kaçının.
  • Kazayla ilgili tüm belgeleri (kaza tespit tutanağı, onarım faturaları, sağlık raporları, sigorta poliçeleri, yapılan yazışmalar vb.) düzenli bir dosya içinde ve kronolojik bir şekilde saklayın.
  • Sigorta şirketinden veya karşı taraftan gelen herhangi bir belgeyi, özellikle “ibraname” (borcun kalmadığına dair belge) veya “feragatname” gibi haklarınızdan vazgeçtiğiniz anlamına gelebilecek belgeleri, imzalamadan önce mutlaka bir avukata gösterin ve hukuki sonuçları hakkında bilgi alın. Aceleyle ve bilinçsizce atılan imzalar, ileride telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına yol açabilir.
  • Kaza tespit tutanağında size atfedilen kusur oranının yanlış olduğunu düşünüyorsanız, bu orana itiraz etme hakkınız olduğunu unutmayın. İtiraz süreci ve yöntemi konusunda da avukatınız size yol gösterecektir.  
  • Unutmayın ki, trafik kazası tazminat süreçleri, göründüğünden çok daha karmaşık, birçok teknik detayı ve hukuki inceliği barındıran süreçlerdir. Zararın doğru tespiti, kusur oranlarının adil bir şekilde belirlenmesi, tazminat hesaplamalarının (özellikle değer kaybı, sürekli iş göremezlik gibi) doğru yapılması, yasal sürelerin (zamanaşımı, itiraz süreleri vb.) titizlikle takip edilmesi ve sigorta şirketleri veya mahkemeler nezdinde haklarınızın etkin bir şekilde savunulması, ancak bu alanda uzmanlaşmış bir avukatın profesyonel desteği ile mümkündür.  
  • Aşık Hukuk Bürosu olarak, trafik kazası tazminat davalarında sahip olduğumuz bilgi birikimi ve deneyimle, mağduriyetinizin en kısa sürede ve en doğru şekilde giderilmesi için yanınızdayız. Haklı mücadelenizde size rehberlik etmek ve hak ettiğiniz tazminatı tam olarak alabilmeniz için tüm hukuki süreci titizlikle yönetiyoruz. (Bizimle iletişime geçmek için: asikhukukburosu.com.tr/iletisim/)

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Aşağıda, trafik kazası tazminatlarıyla ilgili olarak vatandaşlarımız tarafından sıkça merak edilen bazı sorulara kısa ve net cevaplar bulabilirsiniz:

  • Soru 1: Trafik kazası sonrası tazminat davası ne kadar sürer?
    • Cevap: Bir tazminat davasının süresi, davanın görüldüğü mahkemenin iş yoğunluğuna, dosyanın içeriğinin karmaşıklığına, toplanması gereken delillerin (örneğin, tanık beyanları, bilirkişi raporları) niteliğine ve yargılama sürecindeki diğer etkenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ortalama olarak, bir tazminat davasının ilk derece mahkemesinde sonuçlanması 1 ila 2 yıl sürebilir. Ancak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulması durumunda, süreç genellikle daha kısadır ve ortalama 4 ila 6 ay içinde karar çıkabilmektedir.  
  • Soru 2: Kazada ben de kusurluysam yine de tazminat alabilir miyim?
    • Cevap: Evet, trafik kazasının oluşumunda sizin de bir miktar kusurunuz varsa (örneğin, %25, %50 gibi kısmi kusur), yine de tazminat talep etme hakkınız vardır. Ancak bu durumda, alacağınız tazminat miktarı, kendi kusur oranınız nispetinde azaltılacaktır (buna “müterafik kusur indirimi” denir). Eğer kazada %100 (tam) kusurlu olduğunuz tespit edilirse, genellikle karşı taraftan bir tazminat talep edemezsiniz.  
  • Soru 3: Sigorta şirketi ödeme yapmayı reddederse veya çok düşük bir teklif sunarsa ne yapmalıyım?
    • Cevap: Sigorta şirketinin tazminat talebinizi tamamen reddetmesi veya gerçek zararınızı karşılamayan çok düşük bir teklifte bulunması durumunda yasal haklarınızı kullanabilirsiniz. Bu durumda, ya Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurarak uyuşmazlığın daha hızlı çözülmesini talep edebilir ya da doğrudan yetkili mahkemede tazminat davası açabilirsiniz. Her iki durumda da, hak kaybına uğramamak ve süreci doğru yönetmek için bir avukattan hukuki destek almanız büyük önem taşır.  
  • Soru 4: İkame araç bedeli (araç mahrumiyet bedeli) talep etmek için mutlaka araç kiralamış ve fatura almış olmam gerekir mi?
    • Cevap: Hayır, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, ikame araç bedeli talep edebilmek için fiilen bir araç kiralamış olmanız ve buna dair bir kira sözleşmesi veya fatura sunmanız zorunlu değildir. Önemli olan, kaza nedeniyle aracınızdan makul bir süre boyunca mahrum kalmış olmanız ve bu durumun sizin için bir zarar (örneğin, ulaşım zorluğu, iş kaybı riski vb.) oluşturmasıdır. Mahkeme, aracınızın emsalinin günlük kira bedelini ve makul onarım süresini dikkate alarak bu tazminata hükmedebilir.  
  • Soru 5: Kaza tespit tutanağındaki kusur oranına itiraz edebilir miyim?
    • Cevap: Evet, kaza sonrası düzenlenen (polis/jandarma veya taraflarca anlaşmalı) kaza tespit tutanağında size atfedilen kusur oranının hatalı olduğunu düşünüyorsanız, bu orana itiraz etme hakkınız bulunmaktadır. Belirlenen kusur oranları tarafınıza bildirildikten sonra, yasal süreler içinde (genellikle 5 iş günü) sigorta şirketleri nezdinde veya Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) üzerinden itirazda bulunabilirsiniz. Eğer bu itirazınızdan sonuç alamazsanız, açılacak bir tazminat davası sırasında mahkemeden kusur oranının yeniden değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi talep edebilirsiniz.  

 Bilinçli Adımlarla Hakkınıza Ulaşın

Hakkını Aramaktan Korkma!

Trafik kazaları, maalesef hayatın bir gerçeği ve kimsenin başına gelmesini istemeyeceği olaylardır. Ancak böyle bir durumla karşılaşıldığında, kaza sonrası yaşanacak maddi kayıpların ve mağduriyetlerin kaderiniz olmak zorunda olmadığını bilmelisiniz. Bu makalede detaylıca ele aldığımız araç değer kaybından hasar farkına, bakiye hasar tazminatından ikame araç bedeline kadar birçok yasal hakkınız bulunmaktadır. Bu haklarınızı bilmek, kaza anından itibaren doğru adımları atmak ve süreci bilinçli bir şekilde yönetmek, uğrayacağınız zararın en aza indirilmesi ve mağduriyetinizin giderilmesi açısından hayati önem taşır.

Unutmayın, trafik kazası tazminat süreçleri, sigorta poliçelerinin yorumlanması, kusur oranlarının tespiti, zararın doğru hesaplanması gibi birçok teknik detay ve hukuki uzmanlık gerektiren konulardır. Sigorta şirketleri gibi güçlü kurumlar karşısında yalnız değilsiniz. Haklarınızı tam ve eksiksiz bir şekilde alabilmek, zamanaşımı gibi kritik yasal süreleri kaçırmamak ve karmaşık hukuki prosedürler arasında kaybolmamak için, bu alanda deneyimli bir avukattan profesyonel hukuki destek almak, çoğu zaman bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bilinçli bir vatandaş olarak hakkınızı aramaktan çekinmeyin.

Aşık Hukuk Bürosu olarak, Av. Murteza Osman AŞIK ve deneyimli ekibimizle, trafik kazası sonucu uğradığınız tüm maddi zararların tazmini için hukuki mücadelenizde yanınızdayız. Amacımız, sizin için en adil sonucu elde etmek ve bu zorlu süreçte size yol göstermektir. Detaylı bilgi ve danışmanlık almak için bizimle (asikhukukburosu.com.tr veya asikhukukburosu.com.tr/iletisim/) iletişime geçmekten çekinmeyin.

Örnek Dava Dilekçesi: Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat Talebi (Değer Kaybı, Hasar Farkı/Bakiye Hasar ve İkame Araç Bedeli)

** ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ( veya TİCARET MAHKEMESİ) SAYIN BAŞKANLIĞI’NA**

DAVACI : Ahmet YILMAZ (T.C. Kimlik No: 12345678901) Adres: Örnek Mah. Örnek Cad. No:1 D:2, Örnek İlçe / ÖRNEK ŞEHİR

VEKİLİ : Av. Murteza Osman AŞIK (Adres: Aşık Hukuk Bürosu Adresi, Örnek İlçe / ÖRNEK ŞEHİR) (Baro Sicil No: XXXXX – UETS Adresi: XXXXXXXXXXXXXXX) (asikhukukburosu.com.tr)

DAVALI(LAR) :

  1. Mehmet KAYA (T.C. Kimlik No: 98765432109) (Karşı Araç Sürücüsü) Adres: Bilinmeyen Mah. Bilinmeyen Sok. No:X, Bilinmeyen İlçe / BİLİNMEYEN ŞEHİR (Adresi Mahkemenizce Araştırılsın)
  2. Ayşe DEMİR (T.C. Kimlik No: 23456789012) (Karşı Araç Sahibi/İşleteni) Adres: Farklı Mah. Farklı Cad. No:Y, Farklı İlçe / FARKLI ŞEHİR
  3. XYZ Sigorta A.Ş. (Karşı Aracın Trafik Sigorta Şirketi) Adres: Sigorta Şirketi Genel Müdürlük Adresi, İstanbul Poliçe No: ZMMS-12345678

KONU : 01.01.2024 tarihinde meydana gelen çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik;

  • 10.000,00 TL Araç Değer Kaybı Tazminatı,
  • 5.000,00 TL Hasar Farkı / Bakiye Hasar Tazminatı (Orijinal parça kullanım farkı ve eksik onarım bedeli),
  • 2.000,00 TL İkame Araç Bedeli (Araç Mahrumiyet Bedeli) olmak üzere, toplam 17.000,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden (sigorta şirketi için ihtarname tebliğ tarihi olan temerrüt tarihinden) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti dahilinde olmak üzere) tahsili talebimizden ibarettir. (İşbu dava, belirsiz alacak davası olarak açılmakta olup, yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek kesin zarar miktarına göre talep artırılacaktır.)

HARCA ESAS DEĞER : 17.000,00 TL (Şimdilik)

AÇIKLAMALAR :

  1. Kazanın Meydana Gelişi ve Kusur Durumu: Müvekkilim Ahmet YILMAZ, 01.01.2024 tarihinde, saat 14:30 sularında, maliki olduğu ve sevk ve idaresindeki 34 ABC 123 plakalı, 2022 model X Marka Y Model otomobili ile Örnek Bulvarı üzerinde, trafik kurallarına uygun bir şekilde ve normal hız sınırları içinde seyir halindeyken, Örnek Kavşağı’na yaklaştığı sırada, davalılardan sürücü Mehmet KAYA’nın sevk ve idaresindeki, diğer davalı Ayşe DEMİR’e ait ve davalı XYZ Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS-12345678 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı bulunan 06 DEF 456 plakalı aracın, kırmızı ışık ihlali yaparak ve kavşağa kontrolsüz bir şekilde süratle girmesi neticesinde, müvekkilimin aracının sol ön ve sol orta kısmına şiddetli bir şekilde çarpması sonucu maddi hasarlı bir trafik kazası meydana gelmiştir. (Kazaya ilişkin olarak tanzim edilen Kaza Tespit Tutanağı dilekçemiz ekinde Sayın Mahkemenize sunulmuştur – EK-1). Kazanın meydana gelmesinde, davalı araç sürücüsü Mehmet KAYA’nın Karayolları Trafik Kanunu ve Yönetmeliği’nde belirtilen kırmızı ışıkta geçmeme, kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmama ve geçiş önceliğine uymama gibi temel trafik kurallarını ağır bir şekilde ihlal etmesi nedeniyle %100 oranında (asli ve tam) kusurlu olduğu Kaza Tespit Tutanağı ile de sabittir. Müvekkilimin ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmamaktadır.

  2. Araç Değer Kaybı Tazminatı Talebimize İlişkin Açıklamalar: Meydana gelen kaza neticesinde, müvekkilime ait 34 ABC 123 plakalı araçta, özellikle sol ön kapı, sol ön çamurluk, sol ön far grubu, ön tampon ve sol ön tekerlek aksamında ciddi boyutta maddi hasarlar oluşmuştur. Araç, kaza sonrası yetkili servise çekilmiş ve burada kapsamlı bir onarım sürecinden geçmiştir (Onarıma ilişkin servis faturaları, parça değişim listeleri ve işçilik dökümleri EK-2’de sunulmuştur). Ancak, müvekkilimin aracı ne kadar titizlikle ve orijinal parçalar kullanılarak onarılmış olursa olsun, TRAMER kayıtlarına “kazalı araç” olarak işlenmiş olması ve ikinci el araç piyasasındaki genel teamüller gereği, aracın kazadan önceki hasarsız ikinci el piyasa değeri ile kaza sonrası onarılmış haldeki ikinci el piyasa değeri arasında kaçınılmaz bir düşüş yaşanmıştır. Aracın henüz 2 yaşında olması, düşük kilometrede (kaza anında yaklaşık 25.000 km) bulunması, hasarın aracın önemli ve hareketli aksamlarına sirayet etmiş olması gibi faktörler dikkate alındığında, aracın ikinci el piyasasında en az 10.000,00 TL değer kaybına uğradığı tarafımızca öngörülmektedir. Bu husus, Sayın Mahkemenizce atanacak uzman bir bilirkişi tarafından yapılacak inceleme ile netlik kazanacaktır. Bu nedenle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL araç değer kaybı tazminatının davalılardan tahsilini talep etmekteyiz.  

  3. Hasar Farkı / Bakiye Hasar Tazminatı Talebimize İlişkin Açıklamalar: Müvekkilimin aracının onarımı sırasında, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin, aracın tam ve usulüne uygun (özellikle orijinal parça kullanımı suretiyle) onarımı için gereken gerçek maliyeti tam olarak karşılamadığı ve/veya onarımda orijinal parça yerine daha düşük maliyetli eşdeğer/yan sanayi parçaların kullanıldığı tespit edilmiştir. Örneğin, aracın sol ön farının orijinal parça bedeli yetkili servis kayıtlarına göre 3.500,00 TL iken, onarım faturasında bu parça için “muadil far” ibaresiyle 1.500,00 TL’lik bir bedel yansıtıldığı görülmüştür. Aradaki 2.000,00 TL’lik fark, bakiye hasar niteliğindedir. Benzer şekilde, sol ön çamurluk için de orijinal parça yerine yan sanayi bir parça kullanıldığı ve bu nedenle yaklaşık 1.000,00 TL’lik bir fiyat farkı oluştuğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, onarım sonrası yapılan kontrollerde, bazı ince işçiliklerin eksik bırakıldığı ve boya kalitesinde sorunlar olduğu da müşahede edilmiştir. Bu durumlar, aracın hem mevcut değerini olumsuz etkilemiş hem de gelecekte olası teknik sorunlara ve ek masraflara zemin hazırlamıştır. Sigorta şirketinin temel yükümlülüğü, oluşan zararı tam ve gereği gibi, özellikle de aracın orijinal yapısını koruyacak şekilde gidermektir. Bu itibarla, orijinal parça farkları ve eksik onarım bedelleri toplamı olarak, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL hasar farkı/bakiye hasar tazminatının davalılardan tahsilini talep ediyoruz. (Detaylı parça ve fiyat karşılaştırma listesi ile eksper ön raporu EK-3’te sunulmuştur).  

  4. İkame Araç Bedeli (Araç Mahrumiyet Bedeli) Talebimize İlişkin Açıklamalar: Müvekkilime ait araç, kaza sonrası oluşan ağır hasarlar nedeniyle, servisteki onarım işlemleri için toplam 15 gün boyunca kullanılamaz halde kalmıştır. Müvekkilim, günlük işlerini ve ailevi sorumluluklarını yerine getirmek için aracına mutlak surette ihtiyaç duymakta olup (müvekkil, satış temsilcisi olarak çalışmakta ve sürekli müşteri ziyaretleri yapmaktadır), aracının serviste olduğu bu 15 günlük süre zarfında ciddi mağduriyetler yaşamış, işlerini aksatmak zorunda kalmış ve alternatif ulaşım yöntemleri (taksi, toplu taşıma) kullanmak durumunda kalmıştır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca, araçtan mahrum kalınan makul süre için ikame araç bedeli talep edebilmek için fiilen bir araç kiralanmış ve fatura ibraz edilmiş olması zorunlu değildir; aracın kullanılamamasının kendisi bir zarar olarak kabul edilmektedir. Müvekkilimin aracına emsal nitelikte (aynı segment ve özelliklerde) bir aracın günlük kiralama bedelinin piyasa araştırmalarına göre ortalama 400,00 TL olduğu göz önüne alındığında, 15 günlük araç mahrumiyeti nedeniyle (15 gün x 400 TL/gün = 6.000 TL) bir zarar oluşmuştur. Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 2.000,00 TL ikame araç bedelinin davalılardan tahsilini talep ediyoruz.  

  5. Davalı Sigorta Şirketinin Sorumluluğu ve Temerrüt Durumu: Davalı XYZ Sigorta A.Ş., kazaya karışan 06 DEF 456 plakalı aracın ZMMS-12345678 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini düzenlemiş olup, Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili sigorta mevzuatı uyarınca, sigortalısının kusuruyla müvekkilime verdiği maddi zararlardan poliçe limiti dahilinde sorumludur. Müvekkilim adına, davalı sigorta şirketine, uğranılan zararların tazmini için tarihinde ihtarname keşide edilmiş (iadeli taahhütlü gönderi belgesi ve ihtarname sureti EK-4’tedir) ve yasal süre olan 15 iş günü içinde ödeme yapılması talep edilmiştir. Ancak, davalı sigorta şirketi bu süre içinde herhangi bir ödeme yapmamış / sadece [Ödenen Cüzi Miktar] TL gibi yetersiz bir ödeme yapmış ve böylece itibarıyla temerrüde düşmüştür. Bu nedenle, talep ettiğimiz tazminat miktarına sigorta şirketi için temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep ediyoruz.

HUKUKİ SEBEPLER : 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 49, 50, 51, 54, 72 ve ilgili tüm maddeleri; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) m. 85, 90, 91, 97 ve ilgili tüm maddeleri; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) sigorta hukukuna ilişkin hükümleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve sair ilgili tüm yasal mevzuat.

DELİLLER :

  1. 01.01.2024 tarihli Kaza Tespit Tutanağı (EK-1)
  2. Araç Ruhsat Fotokopileri (Müvekkile ait 34 ABC 123 ve davalıya ait 06 DEF 456 plakalı araçlar)
  3. Sürücü Belgesi Fotokopileri (Müvekkil ve davalı sürücüye ait)
  4. Trafik Sigorta Poliçeleri (Müvekkile ait ve davalı XYZ Sigorta A.Ş.’ye ait ZMMS-12345678 no’lu poliçe)
  5. Kaza Yerine ve Araç Hasarlarına İlişkin Fotoğraflar ve Video Kayıtları (CD olarak sunulacaktır)
  6. Yetkili Servis Onarım Faturaları, Detaylı Parça Listeleri ve İşçilik Dökümleri (EK-2)
  7. Hasar Farkı ve Bakiye Hasara İlişkin Eksper Ön Raporu ve Parça Fiyat Karşılaştırma Listesi (EK-3)
  8. Davalı Sigorta Şirketine Gönderilen Tarihli İhtarname ve Gönderi Belgeleri (EK-4)
  9. Tanık Beyanları (Tanıklarımızın isim ve adresleri daha sonra Sayın Mahkemenize bildirilecektir)
  10. Bilirkişi İncelemesi (Araç değer kaybı, hasar farkı, bakiye hasar, ikame araç bedeli, kusur oranı tespiti ve talep edilen tüm zararların miktarı konusunda)
  11. Keşif (Gerek görülmesi halinde)
  12. Yemin, isticvap ve her türlü yasal delil. (Karşı delil sunma hakkımız saklıdır.)

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve yargılama sırasında Sayın Mahkemenizce re’sen gözetilecek hususlar doğrultusunda, fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve alacak hakkımız saklı kalmak kaydıyla;

  1. Davamızın KABULÜNE,
  2. Şimdilik 10.000,00 TL Araç Değer Kaybı Tazminatının,
  3. Şimdilik 5.000,00 TL Hasar Farkı / Bakiye Hasar Tazminatının,
  4. Şimdilik 2.000,00 TL İkame Araç Bedeli (Araç Mahrumiyet Bedeli) Tazminatının, olmak üzere toplam 17.000,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihi olan 01.01.2024 tarihinden (davalı sigorta şirketi için ihtarname tebliğ tarihi olan temerrüt tarihi olan’nden) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar Mehmet KAYA, Ayşe DEMİR ve XYZ Sigorta A.Ş.’den (sigorta şirketinin sorumluluğu ZMMS-12345678 numaralı poliçe limiti dahilinde olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkilime ÖDENMESİNE,
  5. Yargılama giderleri ile HMK ve Avukatlık Kanunu uyarınca takdir edilecek vekalet ücretinin davalılara YÜKLETİLMESİNE karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. 07.05.2024

Davacı Vekili Av. Murteza Osman AŞIK (İmza)

EKLER:

  1. Kaza Tespit Tutanağı
  2. Servis Onarım Faturaları ve Parça Listeleri
  3. Eksper Ön Raporu ve Parça Fiyat Karşılaştırma Listesi
  4. İhtarname ve Gönderi Belgeleri
  5. Onanmış Vekaletname Sureti

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

asikhukukburosu.com.tr
Araç Hasar Farkı Tazminatı (Dilekçe Örneği) – Aşık Hukuk Bürosu …

Yeni pencerede açılır

Web sitesinin simgesi

asikhukukburosu.com.tr
Trafik Kazası- Avukata Başvurmak Neden Şart? – Aşık Hukuk Bürosu …

Yeni pencerede açılır

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu