Tam Yargı Davası (İdareye Karşı Açılacak Tazminat) Nedir?

Tam Yargı Davası, idareye karşı açılabilecek bir tazminat davası türüdür. İdari işlemlerden veya idarenin eylemlerinden dolayı kişilerin uğradığı zararın karşılanması amacıyla açılan bu davalar, idari yargı alanında önemli bir yer tutar. Tam Yargı Davası, bireylerin devlete karşı haklarını koruma ve zararlarının tazmini konusunda etkin bir yoldur. Bu yazıda, tam yargı davası hakkında merak edilen tüm başlıkları detaylı olarak ele alacağız.

Tam Yargı Davası Nedir?

Tam Yargı Davası, idarenin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi sonucu zarar gören kişilerin, uğradıkları zararın giderilmesi için açtıkları tazminat davasıdır. Bu dava türü, idari yargının bir türü olarak karşımıza çıkar ve idarenin işlemleri, ihmalleri veya haksız eylemleri nedeniyle kişisel hakların ihlal edildiği durumlarda açılabilir.

Tam Yargı Davasının Şartları Nelerdir?

Tam yargı davasının açılabilmesi için belirli şartların sağlanması gereklidir. Öncelikle, davaya konu olan zararın idari bir işlem veya eylemden kaynaklanması ve bu eylemin hukuka aykırı olması gerekir. Ayrıca, davacının zarara uğradığını ve bu zararın idarenin eylemiyle doğrudan bağlantılı olduğunu kanıtlaması gerekmektedir.

Tam Yargı Davasında Görevli Mahkeme

Tam yargı davalarında görevli mahkeme, idari yargı mercileridir. Ancak hangi idare mahkemesinin görevli olduğu, davanın niteliğine göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak, tam yargı davalarında, zarar veren idari işlem veya eylemin yapıldığı yerdeki idare mahkemesi görevli olur.

Tam Yargı Davasında Yetkili Mahkeme

Yetkili mahkeme, davanın açılacağı mahkemenin coğrafi olarak hangi bölgede yer alacağı ile ilgilidir. Genelde zarara yol açan idari eylemin gerçekleştiği yer mahkemesi yetkilidir. Ancak bazı durumlarda davacının ikametgahı da yetki bakımından dikkate alınabilir.

Tam Yargı Davasında Dava Açma Süresi

Tam yargı davalarında dava açma süresi oldukça önemlidir. İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre, zarar veren eylem veya işlemin öğrenildiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Bu süre aşılırsa, davanın kabul edilme şansı ortadan kalkar.

Önce İdareye Başvuru Zorunluluğu

Tam yargı davası açmadan önce, genellikle idareye başvuru zorunluluğu bulunmaktadır. Bu zorunluluk, zarar gören kişinin öncelikle idareye müracaat ederek zararının tazmin edilmesini talep etmesi gerektiği anlamına gelir. İdare bu başvuruya belirli bir süre içinde cevap vermezse veya olumsuz cevap verirse, dava açılabilir.

Tam Yargı Davasında Husumet

Husumet, davada taraf olan kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Tam yargı davalarında husumet, zarar gören kişi ile zarar veren idare arasındadır. Davacı, zarara yol açan eylemi gerçekleştiren idari birime karşı davayı açar. Bu nedenle, doğru idari birime karşı dava açmak önemlidir.

Tam Yargı Davasında Dilekçe Düzeni

Tam yargı davalarında dilekçe düzeni oldukça önemlidir. Dilekçede, davacının kimliği, dava konusu, uğranılan zarar ve talep edilen tazminat miktarı açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, zararın idarenin eyleminden kaynaklandığını gösteren belgeler ve kanıtlar da dilekçeye eklenmelidir.

Tam Yargı Davası Açılma Sebepleri

Tam yargı davası açılmasının en yaygın sebepleri arasında idarenin kusurlu eylemleri, hizmet kusurları ve idarenin ihmali yer alır. Örneğin, bir kamu görevlisinin haksız bir işlem yapması veya bir hizmetin eksik ya da yanlış yapılması nedeniyle kişiler maddi veya manevi zarar gördüğünde tam yargı davası açabilir.

Tam Yargı Davalarında Tazmini İstenilebilecek Zararlar

Tam yargı davalarında maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Maddi tazminat, doğrudan ekonomik zararın karşılanması için istenirken, manevi tazminat, kişinin yaşadığı ruhsal ve psikolojik zararların giderilmesi içindir. Zararın boyutuna göre tazminat miktarı belirlenir ve mahkeme tarafından takdir edilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Tam yargı davaları ile ilgili sıkça sorulan sorular arasında; “Tam yargı davası ne kadar sürede sonuçlanır?“, “Dava masrafları kim tarafından karşılanır?”, “Hangi durumlarda tam yargı davası reddedilir?” gibi sorular bulunmaktadır. Bu soruların yanıtları, davanın detaylarına ve mahkemenin iş yüküne göre değişiklik gösterebilir.