CEZA HUKUKUMAKALELER

Mahkemede Tahrik İndirimi Nasıl Alınır? Uygulamada Taktikler ve Örnekler

Haksız Tahrik Kavramı ve Ceza Hukukundaki Yeri

“Sinirlenip yaptım, beni tahrik etti!”
Mahkeme salonlarında en çok duyulan savunmalardan biri budur. Gerçekten de Türk Ceza Kanunu, bir kişinin ağır tahrik altında suç işlemesi halinde ceza indirimi uygulanabileceğini öngörür (TCK m.29). Ancak tahrik indirimi kendiliğinden uygulanmaz. Sanık ya da müdafii, olayın özelliklerini ortaya koymalı, somut delillerle tahrikin varlığını ispat etmelidir. Peki tahrik indirimi almak için nasıl bir yol izlenmeli? Hangi deliller etkilidir? Hakim hangi ifadeleri dikkate alır?Türk Ceza Hukuku sisteminde önemli bir yer tutan haksız tahrik, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 29. maddesinde düzenlenmiş bir ceza indirimi nedenidir. En genel tanımıyla haksız tahrik, bir kimsenin maruz kaldığı haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet (şiddetli öfke) veya şiddetli elem (derin üzüntü, acı) etkisi altında suç işlemesi durumunda gündeme gelir 1, 2, 3. Bu kurumun temel amacı, failin işlediği suç sırasındaki kusur yeteneğinde meydana gelen azalmayı dikkate alarak, cezanın bireyselleştirilmesi ilkesi uyarınca daha adil ve hakkaniyetli bir ceza tayin edilmesini sağlamaktır 4, 5, 6. Haksız fiilin yarattığı yoğun duygusal etki altında kalan failin iradesi üzerinde bir zayıflama meydana geldiği, bu durumun da kişinin suç işlemekten kendini alıkoyma yeteneğini önemli ölçüde azalttığı kabul edilir 6, 7. Fail, bu psikolojik baskı altında, normal koşullarda işlemeyeceği bir suçu işleyebilir. Bu nedenle ceza hukuku, failin içinde bulunduğu bu özel durumu göz ardı etmeyerek, verilecek cezada indirim yapılmasını öngörmüştür.

  • Hukuki Niteliği

Haksız tahrikin hukuki niteliğini doğru anlamak, uygulamasını kavramak açısından kritik öneme sahiptir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, haksız tahrik bir hukuka uygunluk nedeni değildir 8, 9. Yani, haksız tahrik altında işlenen fiil, hukuka uygun hale gelmez ve suç olma özelliğini kaybetmez. Failin eylemi hala hukuka aykırıdır ve bir suç teşkil eder. Haksız tahrik, yalnızca failin kusurluluğunu azaltan şahsi (sübjektif) bir ceza indirimi sebebidir 2, 3, 10, 9. Kusur, failin işlediği fiilden dolayı kınanabilmesidir. Haksız fiilin yarattığı hiddet veya şiddetli elem, failin iradesini zayıflatarak 6, 7 normal koşullardaki gibi davranmasını engellediği için, failin kınanabilirliği azalmış kabul edilir. Ancak bu azalma, kusur yeteneğini tamamen ortadan kaldırmaz (örneğin tam akıl hastalığında olduğu gibi). Bu nedenle faile ceza verilir, ancak bu cezada kanunda öngörülen oranlarda indirim yapılır; cezasızlık hali söz konusu olmaz 10. Bu durum, ceza adaletinde önemli bir yer tutan orantılılık ilkesinin bir yansımasıdır; devlet, ceza tayininde hem fiilin ağırlığını hem de failin kusur derecesini dikkate alır. Haksız tahrikin bir hukuka uygunluk nedeni olmamasının bir diğer önemli sonucu da, tahrik edici haksız fiili gerçekleştiren kişinin, kendisine karşı haksız tahrik altında işlenen tepki suçuna karşı meşru müdafaa hakkının bulunabilmesidir 8, 11. Zira tahrik altında işlenen fiil de hukuka aykırı bir saldırı niteliği taşıyabilir. Sonuç olarak haksız tahrik, ceza kanununda düzenlenen genel, kanuni ve faile bağlı (sübjektif) bir hafifletici neden olarak kabul edilir 12, 11.

  • “Tahrik” Kelimesinin Anlamı

Günlük dilde ve Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüklerinde “tahrik” kelimesi çeşitli anlamlara gelmektedir. Bunlar arasında “kımıldatmak”, “harekete geçirmek”, “kışkırtmak”, “cinsel isteği uyandırmak veya artırmak” gibi anlamlar bulunur 13, 14, 15, 16, 17, 18. Ancak ceza hukukundaki “haksız tahrik” kavramı, bu genel anlamlardan farklılaşan, kendine özgü ve teknik bir hukuki terimdir. TCK Madde 29 kapsamında aranan tahrik, herhangi bir kışkırtma veya uyarma değil, belirli koşulları taşıyan özel bir durumu ifade eder. Bu koşulların en başında, tahrikin kaynağının “haksız bir fiil” olması ve bu fiilin failde “hiddet veya şiddetli elem” yaratması gelir 1, 19. Bu nedenle, örneğin bir kişinin sırf dış görünüşünden veya genel tavırlarından rahatsız olarak suç işlenmesi 2 ya da failin cinsel olarak tahrik olması 10, TCK 29 anlamında haksız tahrik olarak kabul edilmez. Ceza hukukundaki haksız tahrik, failin iradesini zayıflatan ve kusurunu azaltan belirli bir psikolojik duruma işaret eder ve bu durumun kaynağı mutlaka hukuka aykırı, haksız bir eylem olmalıdır. Bu ayrım, TCK 29’un uygulama alanını belirlemek ve maddenin amacına uygun yorumlanmasını sağlamak açısından önemlidir; genel rahatsızlık, öfke veya cinsel uyarılma gibi durumların ceza indirimi için yeterli görülmesini engeller.

  1. Türk Ceza Kanunu Madde 29: Haksız Tahrikin Yasal Çerçevesi
  • TCK Madde 29 Metni ve Temel Hükümler

Haksız tahrik kurumu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlıklı İkinci Bölümünde yer alan 29. maddede şu şekilde düzenlenmiştir:

Haksız tahrik

Madde 29- (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.

Maddenin lafzından da açıkça anlaşıldığı üzere, kanun koyucu, haksız bir fiilin yarattığı yoğun duygusal tepki (hiddet veya şiddetli elem) altında suç işleyen failin cezasında belirli oranlarda indirim yapılmasını öngörmektedir 1, 20, 21. Bu düzenleme, failin kusur yeteneğindeki azalmayı 4, 3 ceza adalet sisteminde somut bir karşılığa dönüştürmektedir.

  • İndirim Oranları

TCK Madde 29, haksız tahrik durumunda uygulanacak ceza indirim oranlarını suçun temel cezasına göre farklılaştırmaktadır:

  1. Eğer işlenen suçun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis ise, haksız tahrik indirimi uygulandığında ceza on sekiz yıldan yirmi dört yıla kadar hapis cezasına dönüşür 20, 22, 10, 21.
  2. Eğer işlenen suçun cezası müebbet hapis ise, haksız tahrik indirimi uygulandığında ceza on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezasına dönüşür 20, 22, 10, 21.
  3. Eğer işlenen suçun cezası süreli hapis cezası veya adli para cezası ise (diğer haller), faile verilecek temel cezanın dörtte birinden (1/4) dörtte üçüne (3/4) kadarı indirilir 20, 22, 10, 21. Örneğin, temel cezası 12 yıl hapis olan bir suçta, haksız tahrik indirimi uygulandığında sonuç ceza 3 yıl (12 – 123/4) ile 9 yıl (12 – 121/4) arasında bir hapis cezası olacaktır 10.

Bu oranlar, haksız tahrikin ceza adalet sistemindeki somut etkisini göstermesi bakımından önemlidir. Özellikle süreli hapis cezalarındaki 1/4 ile 3/4 arasındaki geniş aralık, hakime olayın özelliklerine göre indirim oranını belirlemede önemli bir takdir yetkisi tanımaktadır 20, 22. Bu takdir yetkisinin kullanımı, tahrikin şiddeti, failin ve mağdurun durumu gibi birçok faktöre bağlıdır ve keyfilik anlamına gelmez; Yargıtay denetimine tabidir 22, 6. Bu esneklik, farklı ağırlıktaki tahrik olaylarına farklı sonuçlar bağlanmasını sağlayarak cezanın bireyselleştirilmesine hizmet eder.

  • Genel Hüküm Niteliği

TCK Madde 29, haksız tahrike ilişkin genel bir hükümdür. Kural olarak, şartları oluştuğu takdirde tüm suçlar ve failler bakımından uygulanabilir 9. Ancak, ceza kanununda bazı suç tipleri için haksız tahrike ilişkin özel hükümler de bulunmaktadır 19, 22, 12, 9, 7. Bu özel hükümlerin bulunduğu durumlarda, “özel hüküm genel hükmü ilga eder” (lex specialis derogat legi generali) ilkesi gereğince, genel hüküm olan TCK Madde 29 değil, ilgili özel hüküm uygulanır 19, 12.

Bunun en tipik örneği, hakaret suçunda (TCK Madde 125) haksız tahriki düzenleyen TCK Madde 129‘dur. Bu maddeye göre:

  • Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde faile verilecek ceza üçte birine (1/3) kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir 22, 9, 7.
  • Hakaret suçunun kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde faile ceza verilmez 22, 7.
  • Hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine (1/3) kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir 22, 7.

Görüldüğü üzere, TCK 129, hakaret suçu özelinde TCK 29’dan farklı ve bazı durumlarda (örneğin cezasızlık imkanı) fail lehine daha elverişli düzenlemeler içermektedir. Yargıtay da, hakaret suçunda TCK 129’daki özel ve daha lehe düzenleme varken, TCK 29’daki genel tahrik hükmünün uygulanmasını hukuka aykırı bulmaktadır 19, 12. Kanun koyucunun bu şekilde özel hükümler getirmesi, bazı suç tiplerinin (hakaret gibi) doğası gereği haksız tahrik durumlarıyla daha sık karşılaşılabilmesi ve bu özel durumların kendine özgü dinamiklerini daha iyi karşılayacak düzenlemelere ihtiyaç duyulmasıyla açıklanabilir. Hakaret suçunda karşılıklı etkileşim ve ani tepkilerin sık görülmesi, kanun koyucuyu daha esnek (cezasızlık dahil) bir çözüm öngörmeye itmiş olabilir.

  1. Haksız Tahrik İndiriminin Uygulanabilirlik Şartları Detaylı Analizi

Haksız tahrik indiriminin bir ceza davasında uygulanabilmesi için, kanunda ve Yargıtay içtihatlarında 23, 24, 22, 25, 26 belirlenen şartların birlikte gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:

  • a) Tahriki Oluşturan Haksız Bir Fiil Bulunmalı
  • Fiilin Varlığı: Haksız tahrikten bahsedebilmek için, her şeyden önce faili tepki vermeye iten somut bir fiilin varlığı zorunludur 4, 22, 7. Failin, mağdurun kendisine karşı ileride haksız bir fiilde bulunacağı yönündeki zannı, varsayımı veya korkusu haksız tahrik indirimi için yeterli değildir 2, 4. Örneğin, “Bu kişi daha önce başkalarını bıçaklamış, beni de bıçaklayabilirdi” gibi bir düşünceyle veya mağdurun geçmişi, kişisel özellikleri hakkındaki kanaatlerle hareket edilmesi, ortada mağdurdan kaynaklanan somut bir haksız fiil olmadıkça, tahrik savunmasına dayanak oluşturmaz 4. Tahrike neden olan fiil, icrai (aktif bir davranış, örneğin vurma, hakaret etme) olabileceği gibi, ihmali (yapılması gereken bir şeyi yapmama, örneğin yardıma muhtaç birini görmezden gelme) bir hareketle de gerçekleştirilebilir 7. Fiilin objektif olarak var olması yeterlidir; failin önünde gerçekleşmesi şart değildir (örneğin failin yokluğunda çocuğunun dövülmesi) 27.
  • Fiilin “Haksız” Olması: Tahrike neden olan fiilin aynı zamanda “haksız” nitelikte olması gerekir. Haksız fiil, en geniş anlamıyla, hukuk düzeni tarafından onaylanmayan, hukuka aykırı her türlü davranış olarak tanımlanabilir 19, 3, 28, 11. Bu noktada önemli olan, fiilin mutlaka Türk Ceza Kanunu anlamında bir suç teşkil etmesinin gerekmediğidir 4, 22, 28, 11. Hatta özel hukuk anlamında bir haksız fiil (örneğin Borçlar Kanunu kapsamında tazminat gerektiren bir fiil) olması dahi şart değildir. Fiilin genel olarak hukuk kurallarına, ahlaka veya toplumsal düzene aykırı olması, “haksız” kabul edilmesi için yeterlidir 22. Örneğin, bir kimseye hakaret etmek (suçtur), sözleşmeye aykırı davranmak (hukuka aykırıdır), aldatmak (ahlaka aykırıdır) gibi fiiller haksız fiil kapsamında değerlendirilebilir. Buna karşılık, mağdurun fiili haklı bir nedene dayanıyorsa, fail haksız tahrik indiriminden yararlanamaz 4. Örneğin, apartman kurallarına aykırı davranan komşusunu uyaran kişinin fiili 4 veya yasal yollarla alacağını tahsil etmeye çalışan kişinin eylemleri 24 haklı bir nedene dayandığı için haksız fiil sayılmaz. Ancak, haklı bir nedene dayansa bile, hakkın kullanımında veya yetkinin kullanılmasında sınırın aşılması durumunda fiil haksızlaşabilir 4, 3. Örneğin, gözaltına aldığı kişiye kötü muamele yapan polis memurunun 4 veya borçluyu tartaklayan icra memurunun 3 fiilleri, yetki sınırını aştığı için haksızdır ve bu fiillere karşı işlenen suçlarda tahrik indirimi gündeme gelebilir. Fiili işleyen kişinin isnat yeteneğinin olmaması (örneğin akıl hastası veya küçük yaşta olması), fiilin haksızlığına etki etmez. Zira isnat yeteneği, kusurluluğun bir unsurudur; fiilin hukuka aykırılığını ortadan kaldırmaz. Bu nedenle, isnat yeteneği olmayan kişilerin gerçekleştirdiği haksız fiiller de tahrik sebebi olabilir 3. Son olarak, hayvanların hareketleri, ancak bir insanın yönlendirmesi, kışkırtması veya ihmali (örneğin tehlikeli bir köpeği başıboş bırakması) söz konusu ise, o hayvanın sahibinin veya zilyedinin sorumluluğu bağlamında haksız fiil olarak değerlendirilebilir 3. Fiilin haksız olup olmadığı her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir 4.
  • Fiilin Yöneldiği Kişi/Şey: Haksız tahrik teşkil eden fiilin doğrudan doğruya failin kendisine yönelmiş olması şart değildir 19, 4. Failin yakınlarına (eşi, çocuğu, kardeşi, annesi vb.), sevdiği veya değer verdiği diğer kişilere, hatta hiç tanımadığı insanlara, hayvanlara veya eşyasına yönelik haksız fiiller de, eğer fail üzerinde hiddet veya şiddetli elem yaratacak nitelikteyse, haksız tahrik sebebi olabilir 2, 19, 4, 3, 21. Önemli olan, haksız fiilin failin ruh dünyasında olumsuz bir etki yaratmasıdır 19. Yargıtay kararlarında da bu yaklaşım benimsenmiştir. Örneğin, sanığın ağabeyinin nikahsız birlikte yaşadığı kadına mağdur tarafından hakaret edilmesi 23, sanığın kardeşine yönelik yıllar önce gerçekleşmiş bir cinsel saldırı 29, yolda bir hayvana eziyet edilmesi 2 gibi durumlar, suçu işleyen fail lehine haksız tahrik nedeni olarak kabul edilebilmiştir.
  • b) Fail Öfke (Hiddet) veya Şiddetli Elemin Etkisi Altında Kalmalı
  • Duygusal Durum: Haksız tahrik indiriminin uygulanabilmesi için, failin maruz kaldığı haksız fiil nedeniyle hiddet (şiddetli öfke, gazap, kızgınlık) veya şiddetli elem (derin üzüntü, acı, keder, psikolojik sarsıntı) duymuş olması ve suçu bu yoğun duygusal durumun etkisi altında işlemiş olması gerekir 1, 2, 19, 3, 24, 20, 6, 9, 21. Kanun metnindeki “hiddet veya şiddetli elem” ifadesi, herhangi bir kızgınlık veya üzüntünün yeterli olmadığını, bu duyguların yoğun ve şiddetli bir seviyeye ulaşmış olmasını gerektirdiğini gösterir 19, 3. Hiddet, daha çok dışa dönük bir öfke patlaması iken, elem içe dönük bir acı ve üzüntü halini ifade eder 11. Bu iki duygunun bir arada bulunması şart değildir; ikisinden birinin varlığı haksız tahrik için yeterlidir 9, 11. Failin bu psikolojik durumu yaşayıp yaşamadığı ve duygunun yoğunluğu, her somut olayın özelliklerine göre mahkeme tarafından değerlendirilir 24. Bu değerlendirmede sadece failin beyanları değil, tanık anlatımları, olayın oluş şekli ve objektif kriterler (benzer bir durumda normal, ortalama bir insanın ne tür bir tepki vereceği, nasıl bir duygu durumuna gireceği) de dikkate alınır 24, 7. Failin iç dünyasındaki bu sübjektif durumu ispatlamak genellikle zordur; bu nedenle mahkemeler, dışsal göstergeler ve olayın genel mantığı üzerinden bir sonuca varmaya çalışır.
  • Duygunun Kaynağı: Failin yaşadığı hiddet veya şiddetli elemin kaynağı, mutlaka mağdurdan sadır olan haksız fiil olmalıdır 3, 6. Eğer failin öfkesi veya üzüntüsü başka bir nedenden kaynaklanıyorsa veya fail kendi kusurlu hareketiyle olayın başlamasına sebebiyet vermişse, haksız tahrik indiriminden yararlanamaz 4, 26. Örneğin, bir tartışmayı kendisi başlatan ve hakaret eden kişi, karşı tarafın tepkisi üzerine daha da sinirlenip suç işlerse, kural olarak tahrik indirimi alamaz (ancak tepkinin orantısızlığı durumu ayrıca değerlendirilir).
  • c) Failin İşlediği Suç, Bu Ruhsal Durumun Tepkisi Olmalı (Nedensellik Bağı)
  • Nedensellik Bağı: Haksız tahrik indiriminin uygulanabilmesi için, failin işlediği suç ile maruz kaldığı haksız fiilin yarattığı hiddet veya şiddetli elem arasında doğrudan bir neden-sonuç ilişkisi (illiyet bağı) bulunmalıdır 19, 23, 24, 22, 6, 25, 26. Başka bir deyişle, failin suçu işlemesinin temel nedeni, maruz kaldığı haksız fiilin yarattığı o anki yoğun duygusal tepki olmalıdır. Failin eylemi, bu ruhsal durumun bir “tepkisi” niteliğinde olmalıdır 3, 7. Eğer suçun işlenme sebebi haksız fiilin yarattığı anlık hiddet veya elem değil de, önceden tasarlanmış bir plan, intikam alma isteği veya başka bir motivasyon ise, haksız tahrik hükümleri uygulanamaz 19, 11.
  • Zaman Faktörü: Haksız fiil ile suçun işlenmesi arasında geçen süre, nedensellik bağının değerlendirilmesinde önemli bir faktördür. Kanun, suçun haksız fiilden hemen sonra işlenmesini şart koşmamıştır 19, 22. Önemli olan, suç işlendiği sırada failin hala haksız fiilin yarattığı hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında olması ve bu etkinin devam ediyor olmasıdır 19, 3, 22, 9, 11. Bazen haksız fiil ile suç arasında uzun bir zaman geçmiş olabilir; ancak failin bu süre zarfında öfkesini veya üzüntüsünü canlı tuttuğu ve suç anında hala bu etkinin altında olduğu ispatlanabilirse, tahrik indirimi uygulanabilir. Ancak, aradan geçen zaman uzadıkça, failin soğukkanlılığını geri kazandığı, hiddet veya elemin etkisinin geçtiği ve eylemin artık ani bir tepki değil, planlı bir intikam olduğu yönündeki karine güçlenir 11. Bu durumda nedensellik bağının koptuğu kabul edilebilir ve tahrik indirimi uygulanmaz. Amerikan hukukunda olduğu gibi 30 bizde katı bir zaman sınırı (örneğin 1 dakika) olmasa da, etkinin sürekliliği ve suçun bu etki altında işlenip işlenmediği dikkatle araştırılır.
  • Orantı Sorunu: Türk Ceza Kanunu, haksız tahrik uygulamasında, tahrik edici fiil ile buna tepki olarak işlenen suç arasında bir orantı bulunmasını açıkça aramamıştır 22, 9, 11. Yani, failin verdiği tepkinin, maruz kaldığı haksız fiille orantılı olması bir şart değildir. Ancak bu durum, orantısızlığın hiçbir önem taşımadığı anlamına gelmez. Özellikle karşılıklı tahrik durumlarında dengenin bozulup bozulmadığı değerlendirilirken 19, 20, 22, 10, 28, 27 veya meşru müdafaa sınırının aşılıp aşılmadığı tartışılırken 27 orantı kavramı gündeme gelebilir. Ayrıca, tepki suçunun niteliği ile tahrik fiilinin niteliği arasında hiçbir mantıksal bağ kurulamayacak derecede aşırı bir orantısızlık varsa (örneğin, bir tokat karşılığında cinsel saldırıda bulunmak 11), bu durumun nedensellik bağını koparabileceği veya en azından uygulanacak indirim oranının alt sınıra (1/4) yakın tutulmasına neden olabileceği kabul edilmektedir 20, 5, 11.
  • d) Haksız Tahrik Teşkil Eden Eylem, Mağdurdan Sadır Olmalı
  • Fail-Mağdur İlişkisi: Haksız tahrik indiriminin temel koşullarından biri de, failin tepki olarak işlediği suçun mağdurunun, haksız tahrik teşkil eden fiili gerçekleştiren kişiyle aynı kişi olmasıdır 2, 4, 23, 24, 22, 6, 25, 26, 9, 11, 31. Yani, fail, öfkesini veya üzüntüsünü, bu duygulara neden olan haksız fiili işleyen kişiye yöneltmelidir. Eğer fail, haksız fiili gerçekleştiren kişiye değil de, onun bir yakınına (örneğin eşine, çocuğuna) veya olayla tamamen ilgisiz bir üçüncü kişiye karşı suç işlerse, TCK Madde 29’da düzenlenen haksız tahrik indiriminden yararlanamaz 2, 9, 31. Bu kural, haksız tahrikin kişisel bir hesaplaşma indirimi olmadığını, doğrudan doğruya haksız fiili gerçekleştiren kişiye yönelen ve kontrolü zorlaşan ani tepkileri hafifletmeyi amaçladığını gösterir. Hukukun, öfkenin ve şiddetin zincirleme bir şekilde yayılmasını ve ilgisiz kişilerin zarar görmesini engelleme amacı taşıdığı anlaşılmaktadır. Ancak, eğer haksız fiil bir tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişi tarafından işlenmişse (örneğin bir şirket yetkilisinin haksız uygulaması), bu gerçek kişiye karşı işlenen suçta failin haksız tahrik hükümlerinden yararlanması mümkündür 27. Tepki fiilinin, tahrik edenin mutlaka şahsına karşı işlenmesi de gerekmez; onun malvarlığına veya zararına işlenmesi de yeterli olabilir 11.

Bu dört şartın bir arada bulunması, haksız tahrik indiriminin uygulanması için zorunludur. Mahkeme, her bir şartın somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğini ayrı ayrı değerlendirerek bir karar verecektir. “Haksız fiil” kavramının geniş yorumlanması 4, 22, 28 uygulama alanını genişletse de, hangi fiillerin bu kapsama gireceği konusunda Yargıtay içtihatları 23, 29 önemli bir yol göstericidir. Faildeki “hiddet veya şiddetli elem” şartının 1, 2, 19 ispatı ise, failin iç dünyasıyla ilgili olması nedeniyle genellikle en zorlu unsurdur ve mahkemeler bu durumu dolaylı deliller ve objektif kriterlerle tespit etmeye çalışır 24, 7.

  1. Tahrikin Derecesi ve Ceza İndirim Oranları
  • Yasal İndirim Aralıkları

TCK Madde 29, haksız tahrik durumunda cezada yapılacak indirimin sınırlarını belirlemiştir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası 18-24 yıl hapse, müebbet hapis cezası 12-18 yıl hapse dönüşürken, diğer (süreli) cezalarda indirim oranı dörtte bir (1/4) ile dörtte üç (3/4) arasında değişmektedir 20, 22, 21. Bu aralık, hakime somut olayın özelliklerine göre bir değerlendirme yapma ve cezada uygulanacak indirim miktarını belirleme imkanı tanır.

  • Basit Tahrik / Ağır Tahrik Ayrımı

Türk Ceza Kanunu metninde, haksız tahriki “basit tahrik” veya “ağır tahrik” şeklinde derecelendiren bir ayrım bulunmamaktadır 10. Kanun, sadece “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elem”den bahsetmektedir. Ancak bu durum, tahrikin her durumda aynı etkiyi yarattığı veya aynı oranda indirimi gerektirdiği anlamına gelmez. Uygulamada ve ceza hukuku doktrininde, haksız tahriki oluşturan fiilin ağırlığı, yoğunluğu ve fail üzerindeki etkisi, ceza indirim oranının belirlenmesinde önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir 5, 10. Tahrikin faili suç işlemeye itme gücü, yarattığı hiddet veya elemin şiddeti ne kadar fazlaysa, uygulanacak indirim oranının da o kadar yüksek olması gerektiği düşünülür 10. Dolayısıyla, kanunda açıkça yer almasa da, pratikte tahrikin derecesine göre bir değerlendirme yapılarak indirim oranı tayin edilmektedir.

  • İndirim Oranının Belirlenmesinde Hakimin Takdiri ve Kriterler

Süreli hapis cezalarında 1/4 ile 3/4 arasında değişen indirim oranının somut olayda ne olacağını belirleme yetkisi hakime aittir 6. Hakim, bu belirlemeyi yaparken yasal sınırlar içinde kalmak kaydıyla geniş bir takdir yetkisine sahiptir. Ancak bu takdir yetkisi, sınırsız ve keyfi değildir; hakimin verdiği kararın gerekçeli olması ve Yargıtay denetimine tabi olması esastır 22, 6.

Yargıtay, çeşitli kararlarında, hakimin bu takdir yetkisini kullanırken hangi kriterleri göz önünde bulundurması gerektiğine işaret etmiştir 22. Bu kriterler şunlardır:

  • Haksız tahriki oluşturan fiilin ağırlığı ve niteliği: Fiilin ne kadar ciddi olduğu, onur kırıcı olup olmadığı, fiziksel saldırı içerip içermediği vb.
  • Fiilin işleniş şekli, yeri ve zamanı: Fiilin aleni mi, gizli mi işlendiği, nerede ve ne zaman gerçekleştiği.
  • Fail ve mağdurun durumu: Tarafların kişilik özellikleri, eğitim durumları, aralarındaki ilişki, olayın onlar üzerindeki özel etkileri.
  • Yöresel koşullar ve algılayış: Belirli bir fiilin o yörede nasıl algılandığı, toplumsal tepkinin ne olabileceği.
  • Tahrik ile tepki arasındaki denge/orantı: Kanunen bir şart olmasa da 22, 9, tepkinin tahrike göre aşırı orantısız olup olmadığı, indirimin belirlenmesinde dikkate alınabilir 20, 5, 10.
  • Olayın bütünlüğü ve özellikleri: Somut olayın kendine özgü diğer tüm koşulları.

Hakim, tüm bu faktörleri bir arada değerlendirerek, haksız tahrikin failin kusurunu ne ölçüde azalttığına kanaat getirir ve buna uygun bir indirim oranı belirler. Genel bir kural olarak, tahrikin etkisi ve ağırlığı ne kadar düşükse indirim oranı alt sınıra (1/4) o kadar yakın; tahrikin etkisi ve ağırlığı ne kadar yüksekse indirim oranı üst sınıra (3/4) o kadar yakın takdir edilir 20. Yargıtay bazı kararlarında, olayın özelliklerine göre alt sınırdan (1/4) yapılan indirimin daha uygun olacağına hükmetmiştir 23, 20. Kanunda “ağır/hafif tahrik” ayrımı olmamasına rağmen, uygulamanın bu şekilde tahrikin ağırlığına göre oranı belirlemesi 5, 10, hukukun katı kurallar yerine somut olayın özelliklerine göre esneklik gösterme ve adaleti sağlama çabasını yansıtır. İndirim oranının belirlenmesinde dikkate alınan kriterlerin çeşitliliği 22, haksız tahrikin sadece hukuki değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik boyutları olan karmaşık bir olgu olarak ele alındığını, adaletin sağlanmasında olayın tüm bağlamının dikkate alındığını gösterir.

  1. Mahkemede Haksız Tahrik Savunması: Stratejiler, Deliller ve Argümanlar
  • Savunmanın Hazırlanması ve Sunulması

Haksız tahrik iddiası, ceza yargılaması sürecinde sanık veya müdafii (avukatı) tarafından ileri sürülen önemli bir savunma argümanıdır. Bu iddianın başarıya ulaşması, dikkatli bir hazırlık ve etkili bir sunum gerektirir. Savunma stratejisi oluşturulurken, öncelikle TCK Madde 29’da aranan dört temel şartın (haksız fiil, hiddet/şiddetli elem, nedensellik bağı, fiilin mağdurdan kaynaklanması) somut olayda nasıl gerçekleştiğinin detaylı bir şekilde analiz edilmesi gerekir. Yargılama aşamasında, bu şartların her birinin varlığına ilişkin deliller toplanmalı ve mahkemeye ikna edici bir biçimde sunulmalıdır. Savunmanın, olayın kronolojisini, haksız fiilin niteliğini, failin bu fiil karşısında yaşadığı duygusal durumu ve işlenen suçun bu durumun bir tepkisi olduğunu açıkça ortaya koyması hedeflenmelidir. Haksız tahrik iddiası, genellikle sanığın savunması sırasında veya müdafiin esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlarında dile getirilir.

  • Kullanılabilecek Delil Türleri

Haksız tahrik iddiasını ispatlamak amacıyla çeşitli delillerden yararlanılabilir. Bu delillerin her biri, TCK 29 şartlarının varlığını desteklemeye yönelik olarak kullanılmalıdır:

  • Sanık İfadesi: Sanığın, olayın nasıl geliştiğini, maruz kaldığı haksız fiili, o anda yaşadığı hiddet veya şiddetli elemi ve bunun etkisiyle suçu nasıl işlediğini samimi ve tutarlı bir şekilde anlatması önemlidir. Ancak sanık ifadesi tek başına yeterli olmayabilir ve diğer delillerle desteklenmesi gerekir 4. Yine de, sanığın savunmasının aksi kesin olarak kanıtlanamıyorsa, şüpheli kalan hususların sanık lehine yorumlanması ilkesi gereği dikkate alınması gerekebilir 9.
  • Tanık Beyanları: Olayın görgü tanıkları, haksız fiilin gerçekleştiği ana (örneğin hakaret, tehdit, saldırı) veya sanığın olay sırasındaki ya da hemen sonrasındaki davranışlarına, ruh haline (öfkeli, üzgün, ağlamaklı vb.) tanıklık edebilirler 4. Tanıkların tarafsızlığı ve beyanlarının tutarlılığı, delil değerini artırır.
  • Olay Yeri İnceleme Raporları ve Maddi Deliller: Olay yerinde bulunan iz ve deliller (kırık eşyalar, kan izleri, silah vb.), olayın oluş şekli, ani bir tepki mi yoksa planlı bir eylem mi olduğu konusunda ipuçları verebilir.
  • Mesajlaşma Kayıtları, Sosyal Medya İçerikleri, Ses/Görüntü Kayıtları: Günümüzde dijital deliller büyük önem taşımaktadır. Taraflar arasındaki mesajlaşmalar, sosyal medya paylaşımları, güvenlik kamerası görüntüleri veya cep telefonu kayıtları, haksız fiilin (tehdit, hakaret vb.) varlığını, niteliğini veya failin olay öncesi/sonrası ruh halini ispatlamada kullanılabilir.
  • Adli Tıp Raporları: Taraflarda meydana gelen yaralanmaların niteliği, kullanılan alet, darbe sayısı gibi bulgular, olayın şiddeti ve dinamikleri hakkında bilgi verebilir. Bu bilgiler, tepkinin ani olup olmadığı veya orantı tartışmalarında değerlendirilebilir.
  • Psikolojik/Psikiyatrik Değerlendirme Raporları: Bir uzman tarafından hazırlanacak rapor, failin kişilik yapısı, olay sırasındaki muhtemel ruh hali (hiddet/elem) ve bunun davranışları üzerindeki etkisi hakkında mahkemeye bilimsel bir görüş sunabilir 5. Ancak bu raporlar tek başına belirleyici olmaktan ziyade, diğer delillerle birlikte değerlendirilir.
  • Etkili Argümanlar ve Avukatın Rolü

Savunma avukatının rolü, toplanan delilleri hukuki argümanlarla birleştirerek TCK 29 şartlarının somut olayda gerçekleştiğini mahkemeye etkili bir şekilde sunmaktır. Avukatın kullanabileceği bazı strateji ve argümanlar şunlardır:

  • Şartların Varlığını Vurgulama: Her bir şartın (haksız fiil, hiddet/elem, nedensellik, mağdurdan kaynaklanma) olayda nasıl mevcut olduğunu delillerle destekleyerek ayrıntılı bir şekilde açıklamak.
  • Yargıtay İçtihatlarına Başvurma: Benzer olaylarda Yargıtay’ın verdiği haksız tahrik kararlarını emsal göstererek, mahkemenin de aynı yönde karar vermesi gerektiğini savunmak. Özellikle Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararları bu noktada önemlidir.
  • “Şüpheden Sanık Yararlanır” İlkesi: Özellikle ilk haksız hareketin kimden geldiğinin kesin olarak belirlenemediği durumlarda veya failin savunmasının aksinin ispatlanamadığı hallerde, “in dubio pro reo” ilkesi gereği durumun sanık lehine yorumlanarak haksız tahrik indiriminin uygulanması gerektiğini ileri sürmek 22, 11. Ancak bu argümanın tek başına yeterli olmayabileceği, delillerle desteklenmesi gerektiği unutulmamalıdır.
  • Tahrikin Ağırlığına Vurgu: Maruz kalınan haksız fiilin niteliğini, fail üzerindeki etkisini ve yarattığı hiddet veya elemin şiddetini vurgulayarak, mümkün olan en yüksek oranda (3/4’e yakın) indirim yapılmasını talep etmek.
  • Avukatın Bütüncül Rolü: Avukat, sadece hukuki argümanlar sunmakla kalmaz, aynı zamanda müvekkilinin ifadesinin mahkeme üzerinde olumlu bir etki bırakmasını sağlar, tanıkları doğru sorularla yönlendirir, karşı tarafın iddia ve delillerini çürütmeye çalışır ve tüm süreci müvekkilinin lehine yönetir 21.

Haksız tahrik savunmasının kabul edilmesi, özellikle ağır suçlarda (örneğin kasten öldürme) ceza miktarında çok ciddi indirimler sağlayabilir 30. Bu nedenle, bu savunmanın titizlikle hazırlanması ve sunulması büyük önem taşır. Savunmanın başarısı, büyük ölçüde TCK 29’un tüm şartlarının somut delillerle ve ikna edici bir hukuki argümantasyonla birleştirilmesine bağlıdır; tek bir şartın eksikliği veya ispatlanamaması, savunmanın reddine yol açabilir 23, 24, 22, 6.

  1. Yargıtay İçtihatlarında Haksız Tahrik: Yorumlar ve Örnek Kararlar
  • Yargıtay’ın Rolü ve Yaklaşımı

Yargıtay, Türk hukuk sisteminde içtihatlarıyla kanunların yorumlanmasına ve uygulanmasına yön veren en yüksek yargı merciidir. Haksız tahrik gibi yoruma açık ve somut olayın özelliklerine göre değerlendirme gerektiren kurumlarda Yargıtay’ın rolü daha da belirginleşir. Yargıtay, TCK Madde 29’un uygulanmasında kanunun lafzıyla bağlı kalmakla birlikte, maddenin amacını (kusur yeteneğindeki azalmayı dikkate alarak adil cezayı belirlemek) ve ceza hukukunun genel ilkelerini (adalet, hakkaniyet, orantılılık) göz önünde bulundurarak yorumlar yapar. Alt derece mahkemelerinin haksız tahrik konusundaki kararlarını denetleyerek, ülke genelinde uygulamanın yeknesaklaşmasına katkıda bulunur. Yargıtay kararları, alt mahkemeler için doğrudan bağlayıcı olmasa da (Anayasa Mahkemesi kararları gibi), güçlü bir yol gösterici niteliğe sahiptir ve genellikle mahkemeler tarafından dikkate alınır.

Ancak belirtmek gerekir ki, Yargıtay’ın haksız tahrikle ilgili kararlarında zaman zaman farklı yaklaşımlar veya istikrarsızlıklar gözlemlenebilmektedir 32. Örneğin, haksız tahrikin temelini açıklamaya yönelik teoriler (örn. takas teorisi 27) veya haksız tahrik ile tasarlamanın bir arada bulunup bulunamayacağı gibi konularda farklı dairelerin veya aynı dairenin farklı zamanlardaki kararları arasında çelişkiler olabilmiştir. Bununla birlikte, son dönem kararlarında Yargıtay’ın, özellikle tasarlama ile haksız tahrikin belirli koşullarda bir arada uygulanabileceği yönünde bir eğilim gösterdiği ifade edilebilir 32, 7. Bu durum, haksız tahrik kurumunun dinamik ve sürekli gelişen bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir.

  • Yargıtay’ın Şartları Yorumlama Yaklaşımı

Yargıtay, TCK 29’un uygulanabilirlik şartlarını (haksız fiil, hiddet/elem, nedensellik, mağdurdan kaynaklanma) somut olaylara uygularken çeşitli yorumlar geliştirmiştir. Özellikle “haksız fiil” kavramının kapsamı ve “hiddet veya şiddetli elem” unsurunun tespiti konularında Yargıtay içtihatları belirleyici olmaktadır. Yüksek Mahkeme, aile içi ilişkilerden kaynaklanan sorunlar (aldatma, hakaret, şiddet), borç-alacak ilişkileri, komşuluk kavgaları, trafik anlaşmazlıkları gibi çok çeşitli olay tiplerinde haksız tahrikin varlığını veya yokluğunu değerlendirmiştir. Bu değerlendirmelerde, fiilin hukuka aykırılığı, toplumdaki genel algı, failin içinde bulunduğu özel durum gibi faktörler dikkate alınmaktadır. “Haksız fiil” kavramının geniş yorumlanması 4, 22, 28 potansiyel belirsizlikler yaratırken, Yargıtay içtihatları bu belirsizliği gidermede ve uygulamanın sınırlarını çizmede kritik bir rol oynamaktadır. Hangi davranışların somut olayda “haksız fiil” sayılacağına dair yol gösterici örnekler sunmaktadır 23, 29.

  • Tablo: Yargıtay Kararlarından Örnek Haksız Tahrik Durumları

Aşağıdaki tablo, Yargıtay’ın çeşitli kararlarında haksız tahrik olarak kabul edilen veya edilmeyen bazı fiilleri ve sonuçlarını özetlemektedir. Bu tablo, soyut yasal ilkelerin somut olaylara nasıl uygulandığını göstermesi ve benzer durumlar için emsal teşkil etmesi açısından faydalıdır.

 

Haksız Tahrik Oluşturan Fiil (Özet) Yargıtay Karar Bilgisi (Daire/E.K.T.) Sonuç (İndirim Uygulandı/Reddedildi/Oran) Yargıtay’ın Kilit Gerekçesi Kaynak
Eşin sadakatsizliği (TMK 185 ihlali) 1. CD, 2018/2001 E, 2020/1526 K, 30.6.2020 İndirim Yapılmalı (Makul Oran) Sadakat yükümlülüğünün ihlali haksız fiildir, denge sanık lehine bozulmuştur. 19
Ağabeyin nikahsız partnerine mağdurun hakaret etmesi CGK, 2017/515 E, 2021/231 K, 1.6.2021 İndirim Yapılmalı Ağabeyin partnerine hakaret, kardeş sanık açısından haksız tahrik nedenidir. 23
Borcun ödenmemesiyle sanığın ekonomik mahvolmasına neden olma 1. CD, 2022/7941 E, 2023/524 K İndirim Uygulandı (1/4 Oranında) Mağdurun bu davranışı sanık açısından haksız tahrik nedenidir. 23
Rızaya dayalı evlilik dışı cinsel ilişki CGK, 2017/906 E, 2020/64 K Tahrik Yok Kadının kardeşi, babası gibi aile bireyleri bu nedenle haksız tahrikten yararlanamaz. 23
Resmi nikah olmayan partnerin başkasıyla ilişkisi CGK, 2022/572 E, 2023/564 K Tahrik Yok TMK 185 uyarınca sadakat yükümlülüğü yoksa, başkasıyla ilişki sanık lehine haksız tahrik oluşturmaz. 23
Karşılıklı tahrik sonrası olay bitince öldürme CGK, 2022/572 E, 2023/564 K Tahrik Yok Etki-tepki dengesi sağlanıp olay bittikten sonra öldürme, haksız tahrik kapsamında değildir. 23
Alacak-verecek gereklerinin yerine getirilmemesi 1. CD, 2023/7291 E, 2024/2842 K, 25.4.2024 İndirim Uygulandı Yükümlülüklerin yerine getirilmemesi karşı tarafta öfke yaratmışsa haksız tahriktir. 29
Sanığa küfredip boğazından tutma 1. CD, 2022/15552 E, 2024/2840 K, 25.4.2024 İndirim Uygulandı Fiziksel saldırı ve küfür, failin öfkesini tetikleyerek haksız tahrik oluşturabilir. 29
Sanığın eşi ile mağdurun ilişki yaşaması CGK, 2014/66 K İndirim Uygulandı Eşin başka biriyle ilişki yaşaması, toplumun ahlaki değerleri çerçevesinde derin öfke/elem yaratabilir. 29
Mağdurun sanığı tehdit etmesi ve silahlı olması CGK, 1-291/380 İndirim Uygulandı Silahlı tehdit, failde korku ve panik yaratarak etki altında suç işlemeye yol açabilir. 29
Önceki tarihlerde eş tarafından maruz kalınan cinsel saldırı CGK, 2015/1424 E, 2018/399 K İndirim Uygulandı Süregelen cinsel saldırılar failin ruhsal dengesini bozarak suç işlemesine yol açabilir. 29
Sanıklara ait şantiyeden hırsızlık yapılması CGK, 2017/4-1052 E, 2018/159 K İndirim Uygulandı Malvarlığına yönelik hırsızlık, failde büyük öfkeye yol açabileceğinden haksız tahriktir. 29
Sanığın kardeşine yönelik 25 yıl önceki cinsel saldırı 1. CD, 2020/2063 K İndirim Uygulandı Geçmişteki cinsel saldırı kalıcı travma ve öfke yaratabilir, bu durum haksız tahrik sayılabilir. 29
Sanığa tokat atma 1. CD, 2017/3373 K İndirim Uygulandı Fiziksel saldırı niteliğindeki tokat atma, öfkeyle karşılık vermeye yol açabileceğinden haksız tahriktir. 29
Sanığın arabasına taş atılması 3. CD, 2015/1953 K İndirim Uygulandı Malvarlığına yönelik saldırılar (arabaya zarar verme) haksız tahrik kapsamında değerlendirilmiştir. 29
Bakkalın sanığın eşinin elini tutup ‘görüşelim’ demesi 1. CD, 2015/3030 K İndirim Uygulandı Sözlü ve fiziki taciz eylemleri failde öfke yaratabilir ve haksız tahrik sayılabilir. 29
Kırık şişe ile sanığın üzerine yürüyüp tehdit ve küfür etme 1. CD, 2014/3485 K İndirim Uygulandı Tehdit ve saldırgan tutumlar, şiddetle karşılık vermeye neden olabileceğinden haksız tahriktir. 29
Sanığın annesi ile mağdurun ilişki yaşaması CGK, 2014/269 K İndirim Uygulandı Annenin başkasıyla ilişkisi, failde ağır travma ve öfke yaratarak haksız tahrik sayılmıştır. 29
Hukuki yolla alacak tahsili mümkünken 30 kez arama (rahatsız etme) 18. CD, 2016/9638 E, 2018/6863 K, 7.5.2018 Tahrik Yok Hukuki yollar varken, hukuka aykırı ısrarlı rahatsız etme eyleminde sanık lehine tahrik koşulları oluşmamıştır. 24
  • Emsal Teşkil Eden Kararların Analizi

Yukarıdaki tabloda yer alan özetler, Yargıtay’ın haksız tahrik konusundaki genel yaklaşımını göstermekle birlikte, bazı önemli kararların daha derinlemesine incelenmesi, kurumun sınırlarını ve yorumunu anlamak açısından faydalıdır. Özellikle Yargıtay Ceza Genel Kurulu (CGK) kararları, içtihat birliğini sağlaması ve temel ilkeleri belirlemesi bakımından özel bir öneme sahiptir 23, 29, 25, 26.

Örneğin, CGK’nın istikrar kazanmış kararlarında vurguladığı dört temel şart (haksız fiil, hiddet/elem, tepki, mağdurdan sadır olma) 23, 25, 26, haksız tahrik değerlendirmesinin temel çerçevesini oluşturmaktadır. CGK, eşin sadakatsizliğinin (resmi nikah varsa) TMK 185’teki sadakat yükümlülüğünün ihlali niteliğinde haksız bir fiil olduğunu ve diğer eş lehine tahrik oluşturabileceğini kabul etmektedir 19, 29. Ancak aynı CGK, resmi nikah bağı olmayan birlikteliklerde yasal bir sadakat yükümlülüğü bulunmadığından, partnerin başka biriyle ilişkisinin haksız tahrik oluşturmayacağına karar vermiştir 23. Bu kararlar, haksız fiilin değerlendirilmesinde yasal düzenlemelerin (Medeni Kanun gibi) ve toplumsal değer yargılarının birlikte dikkate alındığını göstermektedir.

Yine CGK, rızaya dayalı evlilik dışı ilişki yaşayan kadının ailesinin (kardeş, baba vb.) bu ilişki nedeniyle haksız tahrik indiriminden yararlanamayacağını belirtmiştir 23. Bu karar, haksız tahrikin “namus” veya “töre” gibi saiklerle karıştırılmaması ve indirimin sadece doğrudan haksız fiile maruz kalan veya bundan yoğun şekilde etkilenen kişiyle sınırlı tutulması gerektiğini vurgulamaktadır.

Ekonomik ilişkilerde de CGK’nın önemli kararları bulunmaktadır. Bir kişinin borcunu ödemeyerek diğer tarafın ekonomik olarak mahvolmasına neden olması gibi durumların 23 veya sanıklara ait şantiyeden hırsızlık yapılmasının 29 haksız tahrik sayılabileceğine hükmetmiştir. Bu kararlar, haksız fiilin sadece fiziksel veya sözlü saldırılarla sınırlı olmadığını, ciddi ekonomik zararların da failde hiddet veya elem yaratarak tahrik sebebi olabileceğini göstermektedir.

Yargıtay kararlarındaki bu çeşitlilik ve olaya özgü değerlendirmeler 32, haksız tahrik savunmasının her dava için ayrı ayrı ve dikkatle ele alınması gerektiğini, emsal kararların mutlak bir sonuç garanti etmediğini, ancak savunma stratejisinin oluşturulmasında önemli bir rehber niteliği taşıdığını ortaya koymaktadır.

  1. Haksız Tahrik Uygulamasının İstisnaları ve Sınırları

TCK Madde 29 genel bir hüküm olmakla birlikte, haksız tahrik indiriminin uygulanamayacağı veya farklı kurallara tabi olduğu bazı durumlar ve suç tipleri mevcuttur. Bu istisna ve sınırlar, kurumun kapsamını belirlemek açısından önemlidir.

  • Uygulanmadığı Suçlar ve Durumlar
  • Töre Saikiyle veya Kan Gütme Saikiyle İşlenen Suçlar: TCK, töre saikiyle (TCK 82/1-k) veya kan gütme saikiyle (TCK 82/1-j) işlenen kasten öldürme suçlarını nitelikli hal olarak düzenlemiş ve daha ağır cezalar öngörmüştür. Bu tür saiklerle işlenen suçlarda, failin ani bir hiddet veya elemle değil, önceden planlanmış, kökleşmiş bir niyetle hareket ettiği kabul edilir. Bu durum, TCK 29’un temelindeki ani ve kontrolü zor tepki mantığıyla bağdaşmadığından, töre veya kan gütme saikiyle işlenen suçlarda haksız tahrik indirimi uygulanamaz 2, 3, 20, 10, 32. Bir olayda hem töre saiki hem de haksız tahrik koşulları bir arada bulunamaz; mahkeme ya töre saikiyle cezayı artıracak ya da (töre saiki yoksa ve diğer şartlar varsa) temel kasten öldürme cezası üzerinden haksız tahrik indirimi yapacaktır 20, 10, 32.
  • Taksirli Suçlar: Haksız tahrik, failin maruz kaldığı haksız fiile karşı bilerek ve isteyerek (kasten) bir tepki vermesi esasına dayanır 19. Taksirli suçlarda ise (TCK 22), failin neticeyi öngörmesi veya istemesi söz konusu değildir; suç, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılması sonucu meydana gelir. Kasıt unsuru bulunmadığı için, taksirli suçlarda haksız tahrik indirimi uygulanamaz 2, 33, 28. Hiddet veya elem altında dikkatsiz davranarak bir suça neden olmak, TCK 29’un aradığı anlamda bir “tepki suçu” değildir. Ancak, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçlarda (TCK 23) durum tartışmalıdır. Bu suçlarda fail, temel bir fiili kasten işlerken, kastetmediği daha ağır bir netice taksirle meydana gelir (örn. kasten yaralama sonucu ölüm). Eğer temel kasıtlı fiil (yaralama) haksız tahrik altında işlenmişse, Yargıtay’ın bazı kararlarında ağırlaşan taksirli netice (ölüm) bakımından da haksız tahrik indiriminin uygulanabileceği kabul edilmektedir 33.
  • Cinsel Suçlar (TCK 102-105): Cinsel saldırı (TCK 102), çocukların cinsel istismarı (TCK 103), reşit olmayanla cinsel ilişki (TCK 104) ve cinsel taciz (TCK 105) gibi suçlarda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışmalı olmakla birlikte, genel kabul bu suçlarda haksız tahrik indiriminin uygulanmayacağı yönündedir 20, 10, 11. Özellikle, failin cinsel olarak tahrik olmasının TCK 29 kapsamında bir haksız tahrik nedeni sayılmadığı 10 dikkate alındığında, bu suçların doğası gereği haksız tahrikle bağdaşmadığı düşünülmektedir. Yargıtay’ın da bu yönde kararları mevcuttur 11.
  • Malvarlığına Yönelik Bazı Suçlar: Yağma (TCK 148-150), zimmet (TCK 247), rüşvet (TCK 252), irtikap (TCK 250), hırsızlık (TCK 141-147), belgede sahtecilik (TCK 204 vd.) gibi malvarlığına yönelik bazı suçların, genellikle planlı ve menfaat elde etme amacıyla işlenmeleri nedeniyle, ani hiddet veya elem etkisiyle oluşan haksız tahrik durumuyla bağdaşmadığı kabul edilir 20, 28. Ancak bu, mutlak bir kural değildir. Örneğin, malına karşı hırsızlık yapıldığını gören mağdurun, hırsızı yakalayıp hiddetle yaralaması durumunda, yaralama suçu açısından haksız tahrik gündeme gelebilir 19, 29. Yine, alacağını tahsil etmek amacıyla cebir veya tehdit kullanma (nitelikli yağma, TCK 150/1) durumunda haksız tahrikin uygulanıp uygulanmayacağı doktrinde ve yargı kararlarında tartışmalıdır 34.
  • Şekli (Formel) Suçlar: Bazı suçlar, belirli bir davranışın yapılmasının veya yapılmamasının kanunen yasaklanmasıyla oluşur ve somut bir zararın veya tehlikenin doğması aranmaz. Bu tür şekli suçlarda (örneğin, 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet, yalan yere yemin – TCK 275, korku ve panik yaratacak şekilde ateş etme – TCK 170, karşılıksız çek keşide etme) genellikle haksız tahrik indiriminin uygulanması mümkün görülmez 20, çünkü bu suçların işleniş biçimi, ani bir hiddet veya elemin tepkisi olmaktan uzaktır.

Bu istisnalar, haksız tahrikin uygulama alanını sınırlamakta ve hangi durumlarda bu savunmaya dayanılamayacağını göstermektedir. Kanun koyucunun bu istisnalarla belirli toplumsal değerleri korumayı veya suçların özel niteliklerini dikkate almayı amaçladığı anlaşılmaktadır.

  • İlk Haksız Hareket ve Karşılıklı Tahrik Durumları

Olayda her iki tarafın da birbirine karşı haksız fiillerde bulunduğu durumlarda, haksız tahrik uygulamasında “ilk haksız hareket” ve “denge” kavramları önem kazanır:

 

*   **İlk Haksız Hareketin Önemi**: Ceza hukukunda genel kabul gören ilkeye göre, olayın başlamasına **kendi haksız hareketiyle sebep olan fail**, karşı tarafın bu haksız harekete gösterdiği tepkiye dayanarak haksız tahrik indiriminden **yararlanamaz** `[2]`, `[4]`, `[23]`, `[20]`, `[10]`, `[26]`, `[27]`. Yani, “haksız tahrike karşı haksız tahrik olmaz” `[2]`, `[19]`. İlk haksızlığı yapan kişi, bunun sonuçlarına katlanmalıdır.
*   **Dengenin Bozulması**: Ancak bu kural mutlak değildir. Eğer ilk haksız harekete karşı gösterilen **tepki, ilk harekete göre açıkça orantısız** ise, yani “haksız tahrikte denge” ilk haksız harekette bulunanın aleyhine bozulmuşsa, bu durumda **ilk haksız harekette bulunan fail dahi**, maruz kaldığı bu orantısız tepki nedeniyle haksız tahrik indiriminden **yararlanabilir** `[19]`, `[20]`, `[22]`, `[10]`, `[28]`, `[27]`. Örneğin, bir kişiye sadece hakaret eden failin arabasının yakılması durumunda, arabanın yakılması hakarete göre açıkça orantısız bir tepkidir. Bu durumda, arabası yakılan ve ilk başta hakaret etmiş olan kişi, bu ağır tepkinin yarattığı hiddetle tekrar hakaret ederse, bu ikinci hakaret fiili için haksız tahrik indiriminden yararlanabilir `[19]`. Bu prensip, olayların sadece başlangıcına değil, gelişim sürecindeki karşılıklı etkileşimlere ve tepkilerin ağırlığına bakılması gerektiğini gösterir.
*   **Belirsizlik Durumu**: Karşılıklı haksız fiillerin olduğu olaylarda, **ilk haksız hareketin kimden geldiğinin** şüpheye yer bırakmayacak şekilde **tespit edilemediği** durumlarda, ceza hukukunun temel ilkelerinden olan **”şüpheden sanık yararlanır” (in dubio pro reo)** ilkesi devreye girer. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun yerleşik içtihatlarına göre, bu gibi durumlarda şüphe sanık lehine yorumlanarak, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin **uygulanması gerekir** `[22]`, `[11]`.
*   **Karşılıklı Hakaret**: Hakaret suçunun karşılıklı işlenmesi hali, TCK Madde 129/3’te özel olarak düzenlenmiştir. Bu durumda, genel haksız tahrik hükmü (TCK 29) değil, bu özel hüküm uygulanır ve olayın mahiyetine göre taraflardan biri veya her ikisi için cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir `[2]`, `[19]`, `[22]`, `[7]`.

  • Haksız Tahrik ve Benzer Hukuki Kavramlar (Ayrım Noktaları)

Haksız tahrikin doğru anlaşılması ve uygulanması için, ceza hukukundaki diğer benzer veya ilişkili kavramlardan ayırt edilmesi gerekir:

 

*   **Meşru Müdafaa (TCK 25)**:
    *   *Hukuki Nitelik*: Meşru müdafaa bir **hukuka uygunluk nedenidir**, yani fiili suç olmaktan çıkarır ve faile ceza verilmez. Haksız tahrik ise **kusurluluğu azaltan** bir nedendir, fiil suçtur ancak ceza indirilir `[22]`, `[9]`, `[21]`, `[11]`.
    *   *Zamanlama*: Meşru müdafaa, **devam eden veya gerçekleşmesi/tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıya** karşı yapılır (eş zamanlılık). Haksız tahrik ise genellikle saldırı **bittikten sonra** gösterilen bir tepkidir `[22]`, `[11]`.
    *   *Oran*: Meşru müdafaada **saldırı ile savunma arasında oran** bulunması gerekir. Haksız tahrikte ise kural olarak **tahrik ile tepki arasında oran aranmaz** (ancak denge ve nedensellik bağlamında dikkate alınabilir) `[5]`, `[9]`, `[11]`.
    *   *Amaç*: Meşru müdafaanın amacı **savunmadır**. Haksız tahrikte ise amaç savunma değil, hiddet veya elemin etkisiyle ortaya çıkan **saldırgan bir tepkidir** `[10]`, `[11]`.
    *   *İlişki*: Meşru müdafaa şartları yoksa veya **sınır kasten aşılmışsa**, haksız tahrik hükümleri (TCK 29) uygulanabilir `[27]`. Sınır kast olmaksızın aşılmışsa TCK 27/2 uygulanır. Bu iki kurum bir arada bulunamaz `[11]`.

*   **Hata (TCK 30)**:
    *   *Etkileşim*: Fail, haksız tahrik altında hareket ederken bir hataya düşebilir. Örneğin, kendisine haksız fiilde bulunan kişi yerine **yanlışlıkla başka bir kişiye** (şahısta hata) saldırabilir. Eğer bu hata **kaçınılmaz** ise (failin kusuru yoksa), TCK 30/3 uyarınca sanki kastettiği kişiye karşı suçu işlemiş gibi haksız tahrik indiriminden yararlanır `[20]`. Ancak hata, failin **dikkatsizliği veya özensizliği** sonucu meydana gelmişse (kaçınılabilir hata), haksız tahrik indiriminden yararlanamaz `[20]`, `[10]`, `[11]`.

*   **İştirak (TCK 37-41)**:
    *   *Şahsilik*: Haksız tahrik, kusurluluğu azaltan **şahsi** bir nedendir. Bu nedenle, bir suça iştirak eden (şerik olan) faillerden her birinin haksız tahrik indiriminden yararlanabilmesi için, tahrikin **o kişi üzerinde de** hiddet veya şiddetli elem yaratmış olması ve suçun bu etkiyle işlenmiş olması gerekir `[2]`, `[22]`, `[9]`, `[7]`. Eğer tahrik sadece bir faili etkilemişse, diğer suç ortakları bu indirimden yararlanamaz. Ancak, örneğin bir yakına yönelik haksız fiil nedeniyle hem fail hem de o yakını birlikte tepki suçu işlemişlerse ve her ikisi de hiddet/elem altındaysa, her ikisi de indirimden yararlanabilir `[7]`.

*   **Tasarlama (TCK 82/1-a)**:
    *   *Birlikte Uygulanabilirlik Tartışması*: Tasarlayarak (planlayarak) işlenen suçlarda haksız tahrikin uygulanıp uygulanamayacağı tartışmalıdır. Bir görüşe göre, tasarlama soğukkanlılık gerektirdiğinden, ani hiddet veya elemle bağdaşmaz ve bu nedenle ikisi bir arada bulunamaz. Diğer görüşe göre ise (plan kurma teorisi), fail hiddet veya elem içindeyken de plan yapabilir ve bu durumda her iki kurum birlikte uygulanabilir `[32]`, `[7]`, `[35]`. Yargıtay’ın son dönemdeki eğilimi, plan kurma teorisine daha yakın durarak, **tasarlama ile haksız tahrikin belirli koşullarda bir arada uygulanabileceğini** kabul etme yönündedir `[32]`, `[7]`.

Bu ayrımlar, bir olayda hangi hukuki kurumun veya kurumların uygulanacağını belirlemek ve ceza sorumluluğunu doğru bir şekilde tespit etmek açısından hayati önem taşır.

  1. Haksız Tahrik İddiasının İspatı: Zorluklar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
  • İspat Yükü

Ceza yargılamasında temel ilke, iddianın savcılık tarafından ispatlanmasıdır. Ancak haksız tahrik gibi ceza sorumluluğunu azaltan şahsi nedenlerin varlığını iddia eden taraf, yani sanık veya müdafii, bu iddiasını destekleyen delilleri sunmakla yükümlüdür. Mahkeme, sunulan delilleri ve dosyadaki tüm bulguları değerlendirerek haksız tahrik şartlarının oluşup oluşmadığına karar verir. Bununla birlikte, eğer haksız tahrikin varlığına dair ciddi bir şüphe oluşmuş ve bu şüphe giderilememişse, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği durumun sanık lehine yorumlanması gerekebilir 22, 11.

  • Temel Zorluklar

Haksız tahrik iddiasının ispatında çeşitli zorluklarla karşılaşılabilir:

  • Failin Sübjektif Ruh Halinin (Hiddet/Elem) İspatı: Haksız tahrikin temel unsurlarından biri olan failin olay anındaki “hiddet veya şiddetli elem” halini ispatlamak en büyük zorluklardan biridir. Çünkü bu, failin iç dünyasıyla ilgili sübjektif bir durumdur. Mahkeme, bu durumu doğrudan gözlemleyemeyeceği için, failin beyanları, tanıkların gözlemleri (failin davranışları, sözleri, görünümü), olayın ani gelişimi, uzman raporları gibi dolaylı deliller üzerinden bir sonuca varmaya çalışır 24, 7. Ancak bu deliller her zaman yeterli veya ikna edici olmayabilir.
  • Nedensellik Bağının Kurulması: İşlenen suçun, başka bir nedenden (örneğin önceden var olan husumet, intikam planı) değil, doğrudan maruz kalınan haksız fiilin yarattığı hiddet veya elemin bir tepkisi olduğunu kanıtlamak da zordur 19, 11. Özellikle haksız fiil ile suç arasında zaman geçmişse, bu bağın zayıfladığı veya koptuğu iddia edilebilir 19, 11. Savunmanın, failin öfkesini veya üzüntüsünü canlı tuttuğunu ve suç anında hala bu etkinin altında olduğunu göstermesi gerekir.
  • İlk Haksız Hareketin Tespiti: Özellikle karşılıklı kavga, tartışma veya hakaretleşme gibi durumlarda, olayı kimin başlattığını, yani ilk haksız hareketin kimden geldiğini kesin olarak belirlemek zor olabilir 22, 11. Tarafların çelişkili beyanları ve olayın karmaşıklığı, bu tespiti güçleştirebilir.
  • Fiilin “Haksız” Olduğunun Kabul Ettirilmesi: Bazı durumlarda, failin tepki vermesine neden olan fiilin gerçekten TCK 29 anlamında “haksız” olup olmadığı tartışmalı olabilir. Özellikle hukuken gri alanda kalan, suç teşkil etmeyen ancak rahatsız edici olan sözlü sataşmalar, imalar, bazı aile içi veya komşuluk anlaşmazlıkları gibi durumlarda, mahkemeyi fiilin “haksız” olduğuna ikna etmek zorlaşabilir.

Haksız tahrik olaylarının genellikle ani gelişmesi ve plansız olması, olay anına ilişkin objektif delil (güvenlik kamerası, tarafsız tanık vb.) bulmayı zorlaştırır. Bu durum, mahkemelerin karar verirken sıklıkla dolaylı delillere, olayın mantıksal akışına ve tarafların beyanlarının tutarlılığına dayanmasına yol açar, bu da savunma açısından bir belirsizlik unsuru taşır.

  • Dikkat Edilmesi Gereken Hukuki Noktalar

Haksız tahrik savunması yapılırken şu hukuki noktalara dikkat edilmesi, savunmanın gücünü artırabilir:

  • Delillerin Güvenilirliği ve Tutarlılığı: Mahkemeye sunulan delillerin, özellikle tanık ve sanık beyanlarının, kendi içinde ve diğer delillerle tutarlı olması büyük önem taşır. Çelişkili veya güven vermeyen deliller, savunmayı zayıflatır.
  • Yargıtay İçtihatlarının Takibi: Haksız tahrik konusunda Yargıtay’ın güncel içtihatlarının yakından takip edilmesi ve benzer olaylarda verilen kararların emsal olarak savunmada kullanılması, mahkemenin ikna edilmesinde etkili olabilir.
  • Objektif Değerlendirme Kriteri: Savunma, sadece failin sübjektif olarak kendini nasıl hissettiğine değil, aynı zamanda objektif kritere, yani makul, ortalama bir insanın benzer bir haksız fiil karşısında hiddet veya şiddetli elem duyup duymayacağı ve nasıl bir tepki verebileceği argümanına da dayanmalıdır 24, 7.
  • Alternatif Savunmaların Değerlendirilmesi: Olayın özelliklerine göre, haksız tahrik savunmasının yanı sıra veya yerine, meşru müdafaa (TCK 25), meşru müdafaada sınırın aşılması (TCK 27) veya hata (TCK 30) gibi diğer ceza sorumluluğunu azaltan veya kaldıran nedenlerin de gündeme gelip gelemeyeceği dikkatle değerlendirilmelidir. Bazen bir savunma kabul görmezken, diğeri kabul edilebilir.
  • Savunmanın İnsani Boyutu: Başarılı bir savunma, sadece hukuki argümanları sıralamakla kalmaz, aynı zamanda haksız fiilin fail üzerinde yarattığı devam eden psikolojik etkiyi (hiddet/elem) ve işlenen suçun bu etkinin bir sonucu olduğunu mahkemeye hissettirebilmelidir. Olayın insani boyutunu vurgulamak, failin içinde bulunduğu durumu anlaşılır kılmak önemlidir. Bu noktada, doğrudan delil olmasa da, edebiyattaki adalet arayışı 36 veya hiddet, elem gibi duyguların yoğunluğunu anlatan ifadeler 37 bir bağlam sunabilir, ancak mahkeme salonunda bu tür referansların kullanımı dikkatli yapılmalıdır.
  1. Sonuç: Haksız Tahrik Uygulamasının Değerlendirilmesi
  • Özet

Haksız tahrik, Türk Ceza Hukuku’nda failin kusur yeteneğindeki azalmayı dikkate alarak cezanın bireyselleştirilmesini sağlayan önemli bir kurumdur. Temelinde, haksız bir fiilin kişide yarattığı yoğun öfke veya üzüntü halinin, iradeyi zayıflattığı ve suç işleme eğilimini artırdığı kabulü yatar. Bu durum, failin kınanabilirliğini azalttığı için, ceza adaletinin bir gereği olarak cezada indirim yapılmasını gerektirir. Haksız tahrik, adil yargılanma hakkı ve kusur ilkesiyle doğrudan ilişkilidir; zira failin içinde bulunduğu özel koşulları göz ardı ederek standart bir ceza vermek, hakkaniyete aykırı olabilir. Uygulanabilmesi için kanunda ve Yargıtay içtihatlarında belirlenen sıkı şartların (haksız fiil, hiddet/elem, nedensellik, mağdurdan kaynaklanma) bir arada bulunması gerekir. Doğru ve yerinde uygulandığında, ceza adaletinin sağlanmasına önemli katkılarda bulunan bir ceza indirimi nedenidir.

  • Uygulamadaki Sorunlar ve Eleştiriler

Haksız tahrik kurumu, teorik önemi ve adalet arayışındaki rolüne rağmen, uygulamada bazı sorunlar ve eleştirilerle karşı karşıyadır. En temel sorunlardan biri, ispat güçlüğüdür. Özellikle failin sübjektif ruh halinin (hiddet/elem) ve nedensellik bağının tespiti, olayın üzerinden zaman geçmesi veya objektif delil yetersizliği gibi nedenlerle zorlaşabilmektedir. Bu durum, mahkemelerin takdir yetkisini kullanırken farklı sonuçlara ulaşmasına ve bazen Yargıtay kararlarında dahi istikrarsızlıklar görülmesine yol açabilmektedir 32.

Diğer önemli bir eleştiri konusu, haksız tahrik indiriminin özellikle “namus cinayeti” olarak adlandırılan veya toplumsal cinsiyet temelli şiddet olaylarında yanlış veya kötüye kullanılma riskidir. Töre saikiyle işlenen suçlarda haksız tahrikin uygulanamayacağı açıkça belirtilmiş olsa da 2, 20, 32, bazı durumlarda (örneğin eşin aldatması gibi) haksız tahrik savunmasının toplumsal cinsiyetçi kalıp yargıları pekiştirecek şekilde yorumlanabildiği yönünde endişeler dile getirilmektedir. Bu durum, bazı kesimlerce TCK Madde 29’un tamamen kaldırılması veya kapsamının daraltılması (örneğin sadece belirli suç tipleriyle sınırlandırılması, kusursuzluk veya zamanlama şartı eklenmesi) yönünde önerilere yol açmıştır 30.

  • Genel Değerlendirme

Tüm bu tartışmalar ışığında, haksız tahrik kurumunun Türk Ceza Hukuku’ndaki yerini değerlendirmek gerekirse; failin irade zayıflamasını dikkate alarak cezayı bireyselleştirme ve orantılılığı sağlama işlevi tartışmasızdır. Maruz kalınan ağır bir haksızlık karşısında gösterilen ve kontrol edilmesi güç olan ani tepkilerin, soğukkanlılıkla işlenen suçlarla aynı şekilde cezalandırılmaması, adalet duygusunu güçlendiren bir yaklaşımdır.

Ancak, bu kurumun uygulanmasında azami dikkat gösterilmesi gerekmektedir. Şartların yorumlanmasında ve indirim oranının belirlenmesinde objektif kriterlerin korunması, keyfiliğin önlenmesi ve özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği, yaşam hakkı gibi temel değerlerin zedelenmemesi büyük önem taşır. Yargı pratiğinde, haksız tahrik savunmasının amacından saptırılarak suçları meşrulaştırma veya hafifletme aracı olarak kullanılmasına izin verilmemelidir.

Haksız tahrik, ceza adalet sisteminde önemli bir denge unsuru ve savunma hakkı kapsamında değerli bir araçtır. Ancak bu aracın doğru, adil ve hukukun genel ilkelerine uygun bir şekilde kullanılması, hem bireysel adalet hem de toplumsal vicdan açısından zorunludur. Uygulamadaki zorlukların ve eleştirilerin dikkate alınarak, kurumun daha etkin ve adil işleyişini sağlayacak yorum ve düzenlemelerin geliştirilmesi, ceza hukukunun sürekli evrimi içinde önemli bir gündem maddesi olmaya devam edecektir.

Alıntılanan çalışmalar

  1. www.erdemakcay.av.tr, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.erdemakcay.av.tr/tck-29-haksiz-tahrik/#:~:text=kararlar%C4%B1%20yer%20almaktad%C4%B1r.-,Haks%C4%B1z%20Tahrik%20Nedir%3F,ki%C5%9Fiye%20verilecek%20cezada%20indirime%20gidilmesidir.
  2. Ceza Hukukunda Haksız Tahrik (TCK 29) 2025 | Mıhcı Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://mihci.av.tr/ceza-hukukunda-haksiz-tahrik/
  3. yeni türk ceza kanunu’nda haksız tahrik – DergiPark, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/628478
  4. Haksız Tahrik Ceza İndirimi – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/haksiz-tahrik-indirimi-nedir.html
  5. Tahrik sonucu adam dövmenin cezası nedir? – Özkök Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.ozkokhukuk.com/tahrik-sonucu-adam-dovmenin-cezasi-nedir/
  6. Haksız Tahrik Nedeniyle Ceza İndirimi 2025 – Eskişehir Avukat Oğuz ÖZDEMİR, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.oguzozdemir.av.tr/haksiz-tahrik-nedeniyle-ceza-indirimi/
  7. Haksız Tahrik Hükümleri – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/haksiz-tahrik-hukumleri.html
  8. Haksız Tahrike Tepki Fiili Olarak İşlenebilecek Suçlara İlişkin Değerlendirmeler – Jurix, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.jurix.com.tr/article/21987
  9. Haksız Tahrik Ne Demek? – EkinLaw, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.ekinlaw.com/haksiz-tahrik-ne-demek/
  10. Haksız Tahrik Nedir? Haksız Tahrik İndirimi – Eksen Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.eksenhukukkocaeli.com/ceza-hukuku/haksiz-tahrik-nedir-haksiz-tahrik-indirimi/
  11. Haksız Tahrik Nedir? Haksız Tahrik İndirimi (TCK md. 29) – Ayboğa Avukatlık Bürosu, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://ayboga.av.tr/haksiz-tahrik-nedir-haksiz-tahrik-indirimi/
  12. HAKARET VE SÖVME SUÇLARINDA ÖZEL TAHRİK HALLERİ – DergiPark, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/629049
  13. www.milliyet.com.tr, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.milliyet.com.tr/egitim/sozluk/tahrik-etmek-ne-demek-tahrik-etmek-tdk-sozluk-anlami-nedir-6573955#:~:text=y%C3%BCzy%C4%B1lda%20literat%C3%BCre%20girmi%C5%9F%20olan%20tahrik%20etmek%20kelimesinin%20s%C3%B6zl%C3%BCk%20anlam%C4%B1%2C%20k%C4%B1m%C4%B1ldatmakt%C4%B1r.
  14. Tahrik Etmek Ne Demek? Tahrik Etmek Tdk Sözlük Anlamı Nedir? – Milliyet, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.milliyet.com.tr/egitim/sozluk/tahrik-etmek-ne-demek-tahrik-etmek-tdk-sozluk-anlami-nedir-6573955
  15. tahrik etmek – Vikisözlük, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://tr.wiktionary.org/wiki/tahrik_etmek
  16. Tahrik Ne Demek, Ne Anlama Gelir? Tahrik Kelimesi TDK Sözlük Anlamı Nedir? – Habertürk, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.haberturk.com/ne-demek/tahrik-ne-anlama-gelir
  17. Tahrik Olmak Ne Demek? Tahrik Olmak Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir?, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.ntv.com.tr/ne-demek/tahrik-olmak-ne-demek-61664
  18. Tahrik Ne Demek, Tdk Sözlük Anlamı Nedir? Tahrik Etmek Ne Demektir? – Milliyet, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.milliyet.com.tr/egitim/tahrik-ne-demek-tdk-sozluk-anlami-nedir-tahrik-etmek-ne-demektir-6520279
  19. TCK 29 – Haksız Tahrik – Avukat Erdem Akçay, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.erdemakcay.av.tr/tck-29-haksiz-tahrik/
  20. Haksız Tahrik İndirimi | İstanbullu Hukuk, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.istanbullu.av.tr/haksiz-tahrik-indirimi
  21. Haksız Tahrik Nedir? – TCK m. 29 – Avukat Mehmet GENÇ, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://avmehmetgenc.com/blog/haksiz-tahrik-nedir/121
  22. HAKSIZ TAHRİK NEDİR ? | ŞARTLARI NELERDİR?, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.arslanavukatlikburosu.com/haksiz-tahrik-nedir
  23. TCK Madde 29 Haksız Tahrik – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/tck-madde-29-haksiz-tahrik.html
  24. Haksız Tahrik İndirimi Nedir? (TCK m.29) | Altınkaya & Sancaklı Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.altinkayasancakli.com/haksiz-tahrik-indirimi-nedir-tck-m-29/
  25. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 21.09.2021 tarihli ve 2017/180 E., 2021/410 K. sayılı kararı, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.bedirhansimsek.av.tr/yargitay-ceza-genel-kurulu-21-09-2021-tarihli-ve-2017-180-e-2021-410-k-sayili-karari/
  26. YARGITAY CEZA GENEL KURULU E. 2017/1-906, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://kazanci.com.tr/gunluk/cgk-2017-1-906.htm
  27. ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak haksız tahrik – DergiPark, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/97765
  28. Ceza Yargılamasındaki Haksız Tahrikin, Haksız Fiilden Doğan Tazminat Talebinde Zarar Görenin Kusuru O – DergiPark, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3967542
  29. HAKSIZ TAHRİK: HUKUKİ KAVRAM, UYGULAMA VE YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA 20 ÖRNEK EYLEM, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.msarikaya.av.tr/post/haksiz-tahri%CC%87k-hukuki%CC%87-kavram-uygulama-ve-yargitay-kararlari-i%C5%9Fi%C4%9Finda-20-%C3%B6rnek-eylem
  30. Haksız Tahrik Uygulamasındaki Hatalar – Atamer Hukuk Blog, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://atamerhukuk.org/haksiz-tahrik-uygulamasindaki-hatalar/
  31. Türk Ceza Hukukunda Haksız Tahrik – Erikel & Partners Avukatlık Bürosu, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.erikelpartners.com.tr/yazi/turk-ceza-hukukunda-haksiz-tahrik
  32. Yargıtay Kararları Işığında Haksız Tahrik ve Tasarlama İlişkisi – Jurix, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.jurix.com.tr/article/36350?u=0&c=0
  33. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Suçlarda Haksız Tahrik Uygulaması, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.sen.av.tr/tr/makale/netice-sebebiyle-agirlasmi%C5%9F-suclarda-haksiz-tahrik-uygulamasi
  34. Alacağın Tahsili Amaçlı Cebirde veya Tehditte (TCK m.150/1) Haksız Tahrik Uygulanır mı? – Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://sen.av.tr/tr/makale/alacagin-tahsili-amacli-cebirde-veya-tehditte-TCK-m-50/1-haksiz-tahrik-uygulanir-mi
  35. Tasarlayarak Öldürme Suçu ve Haksız Tahrik – Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://sen.av.tr/tr/makale/tasarlayarak-oldurme-sucu-ve-haksiz-tahrik
  36. Nazım Hikmet, Af Mektubu ve Kemalizm – NAMAN BAKAÇ – perspektif, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.perspektif.online/nazim-hikmet-af-mektubu-ve-kemalizm/
  37. Nazım Hikmet Tüm Şiirleri – Mustafa Altinisik, erişim tarihi Nisan 30, 2025, https://www.mustafaaltinisik.org.uk/s-nazimhikmet.pdf

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu