Siber Suçlar Nedir?
Dijital Tehlikelere Karşı Haklarınızı ve Yasal Yolları Öğrenin
Günümüzde internetin yaygınlaşmasıyla birlikte siber suçlar da ciddi bir toplumsal sorun haline gelmiştir. Kişisel verilerin çalınmasından sosyal medya hesaplarının ele geçirilmesine, banka dolandırıcılıklarından dijital şantajlara kadar birçok kişi ve kurum, bu suçların mağduru olmaktadır. Peki siber suçlar tam olarak nedir? Hangi eylemler bu kapsamda değerlendirilir? Bir mağdur olarak neler yapabilirsiniz? Tüm bu soruların yanıtlarını ve çok daha fazlasını bu yazıda bulabilirsiniz.
Siber Suçlar Nedir?
Siber suçlar, bilgisayar sistemleri, mobil cihazlar, internet ağları ve diğer bilişim teknolojileri kullanılarak işlenen tüm suçları kapsar. Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) 243, 244, 245 ve 245/A maddeleri arasında düzenlenmiştir. Hukuken bilişim suçları veya siber suçlar olarak adlandırılan bu fiiller, genellikle maddi kazanç elde etme veya kişilere zarar verme amacı taşır.
En Sık Karşılaşılan Siber Suçlar
- Banka veya kredi kartı bilgilerinin kopyalanması
- Sosyal medya hesaplarının izinsiz ele geçirilmesi
- Kişisel verilerin hukuka aykırı paylaşımı
- İnternet üzerinden hakaret, tehdit veya iftira
- Online dolandırıcılık (e-ticaret, kripto para vb.)
- İnternetten çocuk istismarı içeriği yayma
- Şirket sistemlerine sızarak veri çalma (hacker eylemleri)
Siber Suç Mağduru Olduğunuzda Ne Yapmalısınız?
Herhangi bir siber suçlar olayının mağduru olduysanız, vakit kaybetmeden şu adımları atmanız gereklidir:
- Olayla ilgili delilleri toplayın (ekran görüntüsü, e-posta, mesaj vb.)
- İlgili platforma (banka, sosyal medya, alışveriş sitesi) durumu bildirin
- En yakın Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunun
- Mümkünse bilişim suçları konusunda uzman bir avukata başvurun
Unutmayın, siber suçların çoğu iz bırakır. IP adresi, cihaz kimliği (IMEI), hesap hareketleri gibi teknik veriler, failin tespiti açısından büyük önem taşır. Ancak bu delillerin toplanması ve doğru şekilde sunulması hukuki bilgi ve deneyim gerektirir.
Siber Suçlarla Mücadelede Yasal Mevzuat
Türk hukuk sisteminde siber suçlar genellikle şu yasal düzenlemelere dayandırılır:
- TCK md. 243: Bilişim sistemine girme
- TCK md. 244: Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
- TCK md. 245: Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
- TCK md. 158/1-f: Bilişim sistemleri kullanılarak dolandırıcılık
- Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK)
Bu maddeler çerçevesinde şüpheliler hakkında soruşturma başlatılır ve delil durumuna göre kamu davası açılır. Davanın seyrinde, bilişim uzmanlarının raporları ve dijital izler kritik rol oynar.
Ceza Alınması İçin Ne Gereklidir?
Her siber suçlar vakası mahkûmiyetle sonuçlanmaz. Mahkemenin sanık hakkında ceza verebilmesi için:
- Fiilin açık şekilde suç tanımına uyması,
- Suçun maddi ve manevi unsurlarının ispat edilmesi,
- Sanığın suçu işlediğine dair şüpheden uzak delillerin bulunması gerekir.
“Şüpheden sanık yararlanır” ilkesi, ceza yargılamasının temelidir. Bu nedenle, yalnızca varsayımlarla kimse cezalandırılamaz. Delil yetersizliği halinde beraat kararı verilir.
Avukat Desteği Neden Hayati Önem Taşır?
Siber suçlar teknik olduğu kadar hukuki uzmanlık da gerektirir. Sanık açısından da mağdur açısından da süreçte yapılacak bir hata, tüm davayı etkileyebilir. Bu nedenle alanında deneyimli bir ceza avukatının desteğiyle hareket etmek en doğru yaklaşımdır.
Av. Murteza Osman AŞIK olarak, Batman merkezli hukuk büromuzda, dijital dünyada yaşanan hak ihlallerine karşı hukuki destek sağlıyor; soruşturma ve kovuşturma süreçlerini sizin adınıza takip ediyoruz.
Sıkça Sorulan Sorular
Siber suçlar kaç yıl hapis cezası ile cezalandırılır?
Suçun türüne göre 1 yıldan 10 yıla kadar değişebilir. Örneğin TCK 158/1-f’de nitelikli dolandırıcılık suçu için 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
IP adresinden fail bulunabilir mi?
Evet, çoğu durumda failin kullandığı cihazın IP adresi ve IMEI numarası tespit edilerek şüpheliye ulaşmak mümkündür.
Siber suçlarda şikayet süresi var mı?
Genellikle suçun öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayet edilmesi gerekir. Ancak kamu davası açılması gereken durumlarda süre daha uzun olabilir.
Sonuç: Dijital Tehlikelere Karşı Hukuki Bilinç Şart
Siber suçlar hayatımızın her alanını tehdit eden bir olgu haline gelmiştir. İster mağdur olun ister sanık, dijital izlerin ve hukuki prosedürlerin doğru yönetilmesi haklarınızı doğrudan etkiler. Hukuki destek alın, delilleri saklayın ve dijital ortamlarda temkinli olun.
Daha fazla bilgi veya danışmanlık için bizimle asikhukukburosu.com.tr adresinden iletişime geçebilirsiniz.
Not: Belirtilen ceza miktarları kanunda yer alan temel cezalardır ve somut olayın özelliklerine göre değişebilir. Güncel ve kesin bilgi için bir hukukçuya danışılmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: İnternetten dolandırıldığımı fark edince ilk ne yapmalıyım?
Cevap: Hemen bankanızla iletişime geçerek şüpheli işlemi bildirin ve mümkünse durdurun. Ardından tüm delilleri (mesajlar, dekontlar, linkler vb.) toplayın ve vakit kaybetmeden en yakın Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne şikayet dilekçesi ile başvurun.
Soru 2: Polise mi gitmeliyim, savcılığa mı?
Cevap: Her ikisine de başvurabilirsiniz. Doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı dilekçe ile başvurmak süreci hızlandırabilir. Emniyet veya Jandarma’ya başvurduğunuzda da ifadeniz alınarak dosya yine savcılığa gönderilecektir.
Soru 3: Şikayet dilekçesi yazmak için avukat tutmak zorunda mıyım?
Cevap: Hayır, dilekçenizi kendiniz de yazıp başvurabilirsiniz. Ancak bir avukatın hazırlayacağı dilekçe hukuki açıdan daha güçlü olabilir ve sonraki süreçlerin takibi daha etkin yapılır. Özellikle karmaşık olaylarda avukat desteği önemlidir.
Soru 4: Dolandırıcıyı tanımıyorsam yine de şikayetçi olabilir miyim?
Cevap: Evet, olabilirsiniz. Dilekçenizde şüpheli kısmına “Faili Meçhul” yazarak, elinizdeki tüm bilgileri (telefon numarası, IBAN, web sitesi vb.) belirtmeniz yeterlidir. Savcılık bu bilgiler üzerinden faili tespit etmeye çalışacaktır.
Soru 5: Bankam paramı geri öder mi?
Cevap: Bu durum, olayın özelliklerine ve bankanın güvenlik prosedürlerine göre değişir. Bankanın bir ihmali veya güvenlik açığı varsa geri ödeme ihtimali olabilir. Ancak genellikle, eğer işlemi siz (aldatılarak da olsa) onayladıysanız, bankaların sorumluluğu sınırlı olabilir. Yine de durumu bankanıza bildirip talepte bulunmalısınız.
Soru 6: Dava ne kadar sürer?
Cevap: Bilişim suçları davalarının süresi; delillerin toplanma hızı, dosyanın karmaşıklığı, mahkemenin iş yükü gibi birçok faktöre bağlı olarak değişir. Soruşturma aşaması birkaç ay sürebileceği gibi, dava aşaması (kovuşturma) ve olası kanun yolları (istinaf/temyiz) ile birlikte süreç 1-3 yıl veya daha uzun sürebilir.
Soru 7: Dolandırıcı paramı geri öderse dava düşer mi?
Cevap: Hayır, dolandırıcılık şikayete bağlı bir suç olmadığından (nitelikli halleri), siz şikayetten vazgeçseniz veya zararınız giderilse bile kamu davası devam eder. Ancak zararın giderilmesi (etkin pişmanlık), failin alacağı cezada indirim nedeni olabilir.
Soru 8: Bilişim dolandırıcılığının cezası nedir?
Cevap: TCK 158/1-f’e göre nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıdır. Ancak verilecek cezanın alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı ise suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz. Cezanın belirlenmesinde olayın özellikleri dikkate alınır.
Soru 9: Bilişim dolandırıcılığı dilekçe örneği bulabileceğim güvenilir bir kaynak var mı?
Cevap: Bu makalede sunduğumuz örnek dilekçe, genel bir çerçeve sunmaktadır. Ancak her olay farklı olduğundan, en güvenilir yol bir avukata danışarak kendi durumunuza özel bir dilekçe hazırlatmaktır. İnternetteki örnekler sadece fikir verme amaçlı kullanılmalıdır.
Soru 10: Mahkemeye gitmem gerekir mi?
Cevap: Davaya katılan sıfatıyla müdahil olursanız, mahkeme sizi tanık veya mağdur olarak dinlemek üzere duruşmaya çağırabilir. Avukatınız varsa, sizin adınıza birçok işlemi takip edebilir ancak mahkeme bizzat ifadenizi almak isteyebilir.
Mücadeleden Vazgeçmeyin
İnternet dolandırıcılığı, maalesef dijital dünyada karşılaşılabilecek ciddi bir risktir. Mağdur olmak can sıkıcı ve yıpratıcı olsa da, unutulmamalıdır ki bu bir suçtur ve faillerin cezasız kalmaması için mücadele etmek gerekir. Haklarınızı bilmek ve doğru adımları atmak, bu mücadelenin temelini oluşturur.
Bu süreçte en önemli adımlardan biri, yaşadığınız olayı tüm detayları ve delilleriyle birlikte anlatan, hukuki dayanakları doğru bir şekilde belirten bir şikayet dilekçesi hazırlamaktır. Dilekçeniz, soruşturmanın sağlıklı ilerlemesi ve adaletin yerini bulması için kritik bir başlangıç noktasıdır. Sürecin karmaşıklığı ve teknik detayları göz önüne alındığında, profesyonel hukuki yardım almak işinizi büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.
Hakkını Aramaktan Korkma
Dolandırılmış olmanın utancını veya çaresizliğini yaşamak yerine, hakkınızı arama cesaretini göstermeniz önemlidir. Unutmayın, sessiz kalmak sadece failleri cesaretlendirir. Hukuki yollara başvurmak, hem kendi zararınızın tazmini hem de başkalarının aynı tuzağa düşmesini engellemek adına atılmış önemli bir adımdır. Karşılaştığınız zorluklar ne olursa olsun, adaletin sağlanması için mücadeleden vazgeçmeyin.
Bilişim dolandırıcılığı mağduruysanız veya bu konuda hukuki desteğe ihtiyacınız varsa, Aşık Hukuk Bürosu olarak uzman ekibimizle yanınızdayız. Detaylı bilgi ve danışmanlık için bizimle üzerinden iletişime geçebilirsiniz.