Faaliyet AlanlarımızGenel

Sahte İmzaya İtiraz

Hukuki Süreçler ve Haklarınız

Sahte imza, hukuki ve ticari hayatta güveni sarsan ciddi bir sorundur. Bir belgeye atılan sahte imza, kişileri mağdur edebilir. Aşık Hukuk Bürosu olarak sahte imzaya itiraz sürecinde yanınızdayız. Batman, Diyarbakır ve Güneydoğu başta olmak üzere Türkiye genelinde hizmet vermekteyiz. “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” 1 dense de, hakikat er geç ortaya çıkar.

Sahte İmza Nedir ve Hukuken Ne Anlama Gelir?

Sahte İmzanın Tanımı ve Unsurları

Sahte imza, bir kişinin imzasıymış gibi görünen ancak o kişi tarafından atılmamış imzadır. Hukuken, bir imzanın sahte sayılması için aldatma kastı ve yetkisiz kullanım esastır. Aldatma potansiyeli taşıyan, gerçeğe aykırı bir imza oluşturma fiili söz konusudur.2 “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar” 3; sahtecilik de er ya da geç anlaşılır. Bu durum, belgenin hukuki geçerliliğini temelden etkiler.

Bir imzanın sahteliğinden bahsedebilmek için, imzanın bir başkasını aldatma yeteneğine sahip olması gerekir. Bu, imzanın ilk bakışta gerçek gibi görünmesi ve makul bir kişiyi yanıltabilecek nitelikte olması anlamına gelir.2 Aldatma kastı olmadan, örneğin birine imzasını nasıl atacağını gösterirken yapılan bir karalama sahte imza sayılmaz.

Yaygın Sahte İmza Yöntemleri (Taklit, Yetkisiz Kullanım, Tahrifat)

Sahtecilik çeşitli şekillerde karşımıza çıkar. En yaygın yöntem, imzanın asıl sahibi taklit edilerek atılmasıdır (taklit imza). Bir diğer yöntem, kişinin bilgisi dışında imzasının kullanılmasıdır (yetkisiz imza). Mevcut bir imza üzerinde oynama yapılması da (imza üzerinde tahrifat) sahteciliktir.4 “Binbir surat” gibi, sahtekarlar da farklı maskeler takınır.

Taklit imzada, fail imza sahibinin imzasını benzetmeye çalışır. Yetkisiz imzada ise, imza sahibi adına, onun rızası olmaksızın bir başkası imza atar; bu imza taklit şeklinde olabileceği gibi, failin kendi el ürünü de olabilir. İmza üzerinde tahrifat ise, gerçek bir imzaya eklemeler veya çıkarmalar yaparak anlamını değiştirmeyi ifade eder.4

Aşağıdaki tablo, sık karşılaşılan sahte imza türlerini ve hukuki niteliklerini özetlemektedir:

Sahte İmza Türü Açıklama Sık Görüldüğü Belgeler Olası Hukuki Sonuç (TCK/HMK atfı)
Taklit İmza Başka birinin imzasını benzeterek atma Çek, senet, sözleşme TCK 204/207, HMK 208
Yetkisiz İmza Kişinin rızası olmadan imzasının kullanılması Vekaletname, protokol TCK 204/207, HMK 208
İmza Üzerinde Tahrifat Mevcut imzayı değiştirerek anlamını bozma Her türlü belge TCK 204/207

Sahte İmzaya İtirazın Yasal Dayanakları: HMK ve TCK

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) Çerçevesinde İmza İnkarı

Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), sahte imzaya itirazın medeni usuldeki çerçevesini çizer. İmza inkarı, bir belgedeki imzanın size ait olmadığını beyan etmenizdir.4 Bu beyan, “Hak yerini bulur” 5 inancıyla yapılmalıdır. Ancak süreç dikkatli yönetilmelidir; zira usul hataları hak kaybına yol açabilir.

HMK, imza veya yazı inkarı durumunda mahkemenin izleyeceği yolu ve tarafların yükümlülüklerini belirler. Bu süreç, belgenin niteliğine göre farklılık gösterebilir. Özellikle resmi senetlerdeki imza inkarı, adi senetlere göre daha karmaşık bir usule tabi olabilir.

HMK Madde 208: Yazı veya İmzanın İnkar Edilmesi

HMK Madde 208, bir belgedeki yazı veya imzanın reddedilme sürecini düzenler. Taraflardan biri, belgedeki imzanın sahteliğini iddia ederse, mahkeme bilirkişi incelemesi talep edebilir.4 Resmi senetlerdeki imza inkarı, evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek açılacak ayrı bir davada incelenip karara bağlanabilir.2 Hakim, bu ayrı dava için tarafa iki haftalık kesin bir süre verebilir.6

Bu “kesin süre” hayati önem taşır. Eğer resmi bir belgedeki imzanın sahteliği iddiası, verilen bu kesin süre içinde ayrı bir dava ile ileri sürülmezse, asıl davada bu iddia dinlenmeyebilir. Bu durum, hak kaybına yol açabileceğinden, böyle bir iddia ile karşılaşıldığında derhal uzman bir avukattan destek almak elzemdir. “Keskin sirke küpüne zarar” vermemek için usule titizlikle uyulmalıdır.

HMK Madde 209: İmza İnkarının Hukuki Sonuçları

HMK Madde 209’a göre, bir senet hakkındaki sahtelik iddiası, o senetle ilgili daha önce verilmiş ihtiyati tedbirleri etkilemez.7 Hatta, senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir.7 Önemle belirtmek gerekir ki, sahtelik iddiası icra takibini kendiliğinden durdurmaz.7 Bu nokta, uygulamada birçok kişinin yanılgıya düştüğü bir konudur.

Bir borçlu, hakkında başlatılan icra takibine konu senetteki imzanın sahte olduğunu iddia etse bile, bu iddia tek başına takibi durdurmaya yetmez. Takibin durdurulması için mahkemeden ayrıca ihtiyati tedbir kararı alınması veya icra mahkemesinde takibin geçici olarak durdurulmasına yönelik bir karar elde edilmesi gerekebilir. “Sabır, selamet yoludur”; hukuki süreçler zaman alabilir ve her adımın dikkatle atılması gerekir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) Kapsamında Belgede Sahtecilik Suçu

Sahte imza atmak, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ciddi yaptırımları olan bir suçtur. Bu fiil, kamu güvenini ve kişiler arası ilişkilerdeki dürüstlüğü zedeler.4 TCK, belgede sahteciliği resmi ve özel belge ayrımına göre farklı maddelerde düzenlemiştir. “Eğri ağacın doğru gölgesi olmaz” 9; sahte bir eylemden meşru bir sonuç doğmaz.

Belgede sahtecilik suçu, sadece bireyler arasındaki özel ilişkileri değil, aynı zamanda devletin ve toplumun belge düzenine olan güvenini de sarsar. Bu nedenle kanun koyucu, bu tür eylemleri cezai yaptırıma bağlamıştır.

TCK Madde 204: Resmi Belgede Sahtecilik ve Cezası

TCK Madde 204, resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişiyi cezalandırır.10 Cezası iki yıldan beş yıla kadar hapistir.8 Eğer belge, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli nitelikteyse (örneğin noter senetleri, mahkeme kararları), verilecek ceza yarı oranında artırılır.2 Kamu görevlisinin bu suçu görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belge üzerinde işlemesi halinde cezası üç yıldan sekiz yıla kadar hapis olabilir.2 “Adalet kılıcı keskindir.” 5

Resmi belgede sahtecilik suçunun nitelikli hali olan “sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerde sahtecilik” durumunda cezanın artırılması, bu tür belgelere atfedilen güvenin daha yüksek olmasından kaynaklanır. Bu belgeler, hukuki işlemlerde kesin delil niteliği taşıdığından, bunların sahtelenmesi toplumsal düzene daha büyük bir tehdit oluşturur. Bu ayrım, kanun koyucunun belge türlerine göre farklı derecelerde koruma sağladığını gösterir.

TCK Madde 207: Özel Belgede Sahtecilik ve Cezası

TCK Madde 207, özel bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, değiştiren veya bu belgeleri bilerek kullanan kişiyi hedefler.8 Bu suçun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapistir.8 Sahte özel belgenin sadece hazırlanması suçun oluşması için yeterli olmayıp, kullanılmasıyla suç tamamlanır.11 “Her yalan, bir gün ortaya çıkar.”

Özel belgede sahtecilik suçunda “kullanma” unsurunun önemi büyüktür. Bir kişi sahte bir özel belge düzenlese bile, bu belgeyi hukuki bir ilişkide veya başkalarını aldatmak amacıyla kullanmadığı sürece suç oluşmayabilir. Ancak, sahte olduğunu bildiği bir özel belgeyi kullanan kişi de bu suçtan sorumlu tutulur.11 Bu durum, resmi belgede sahtecilikten farklıdır; zira resmi belgenin sahte olarak düzenlenmesi dahi, kullanılmasa bile suç teşkil edebilir.13

Aşağıdaki tablo, ilgili kanun maddelerini ve temel yaptırımlarını özetlemektedir:

Kanun Maddesi (TCK/HMK) İlgili Durum/Suç Temel Yaptırım/Sonuç Notlar
HMK 208 Yazı veya imzanın inkarı Bilirkişi incelemesi, resmi senette ayrı dava Resmi senette ayrı dava için kesin süre verilebilir.
HMK 209 İmza inkarının hukuki sonuçları İhtiyati tedbir etkilenmez, icra takibi durmaz Sahtelik iddiası, takibi kendiliğinden durdurmaz.
TCK 204 Resmi Belgede Sahtecilik 2-5 yıl hapis Kamu görevlisi için 3-8 yıl. Sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerde ceza yarı oranında artırılır. Para cezasına çevrilmez.
TCK 207 Özel Belgede Sahtecilik 1-3 yıl hapis Kullanma unsuru önemlidir. Koşulları varsa para cezasına çevrilebilir.

Sahte İmzaya Karşı Hukuki Mücadele Yolları

İmzaya İtiraz Sürecinin Başlatılması: İlk Adımlar

Sahte imzadan şüphelendiğiniz an, vakit kaybetmeden hukuki destek almalısınız. Belgenin aslını korumak hayati önem taşır; zira “aslı varken suretine itibar edilmez.”.14 Bir avukat, size yol haritası çizecek ve haklarınızı korumanız için gerekli adımları belirleyecektir. “Acele işe şeytan karışır”; paniklemeden, bilinçli adımlar atın.

Belgenin aslının muhafaza edilmesi, özellikle imza incelemesi açısından kritik bir öneme sahiptir. Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, fotokopi üzerinden yapılan incelemeler genellikle yetersiz kalmaktadır.14 Bu nedenle, ilk şüphe anından itibaren belgenin aslına zarar gelmemesi için özen gösterilmelidir.

Hukuk Davası Yoluyla Sahteliğin Tespiti

Dava Açma Şartları ve Usulü

Sahteliğin tespiti için genellikle Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açılır. Dava dilekçesinde iddialar net bir şekilde ortaya konulmalı ve mevcut delillerle desteklenmelidir. “Hakkını arayan, derdine çare bulur.”.5 Doğru mahkemede, doğru usulle dava açmak, sürecin sağlıklı ve hızlı ilerlemesi için temel şarttır.

Dava açılırken, imzanın sahte olduğuna dair iddiaların somutlaştırılması ve hangi gerekçelerle bu kanıya varıldığının açıklanması önemlidir. Ayrıca, mahkemeden imza incelemesi için bilirkişi tayin edilmesi talep edilmelidir.

İspat Yükü ve Delillerin Toplanması

İmza sahteliği iddialarında ispat yükü, somut olayın özelliklerine ve belge türüne göre değişiklik gösterebilir. Genel kural, iddia edenin iddiasını ispatlaması yönünde olsa da, bazı durumlarda, özellikle çek gibi kambiyo senetlerinde, imzanın gerçekliğini kanıtlama yükümlülüğü belgeye dayanan tarafa (örneğin bankaya) ait olabilir.2 En önemli delil, uzman bilirkişi tarafından hazırlanan grafolojik inceleme raporudur.4 Tanık beyanları, karşılaştırma imzaları ve diğer belgeler de delil olarak kullanılabilir.16 “Delilsiz iddia, kuru gürültüdür.”

Örneğin, bir çekteki imzanın sahte olduğu iddia edildiğinde, Yargıtay bazı kararlarında ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirtmiştir.2 Bu durum, bireyi, aslında atmadığı bir imzayı kendisinin atmadığını ispatlama gibi zor bir durumdan kurtarır. Delillerin titizlikle toplanması ve mahkemeye sunulması, davanın seyri açısından kritik öneme sahiptir.

Ceza Davası Yoluyla Faillerin Cezalandırılması

Şikayet ve Soruşturma Aşaması

Sahte imza bir suç teşkil ettiğinden, durumun Cumhuriyet Savcılığı’na bildirilmesi gerekir.16 Belgede sahtecilik suçları (hem resmi hem de özel belgede) genellikle şikayete tabi suçlardan değildir; yani savcılık, suçu öğrendiğinde mağdurun şikayeti olmasa bile re’sen (kendiliğinden) soruşturma başlatır.12 Ancak mağdurun durumu yetkili makamlara bildirmesi, delillerin kaybolmasını önleme ve sürecin hızlanması açısından önemlidir. “Adaletin gecikmesi, adaletsizliktir.”.5

Savcılık, şikayet veya ihbar üzerine ya da re’sen öğrendiği sahtecilik iddiasıyla ilgili olarak delilleri toplamaya başlar. Bu aşamada şüphelilerin ifadeleri alınabilir, belge üzerinde ön incelemeler yapılabilir ve gerekirse bilirkişi raporu aldırılabilir.

Kamu Davası ve Yargılama Süreci

Soruşturma sonucunda savcılık, suçun işlendiğine dair yeterli şüpheye ulaşırsa, şüpheli hakkında kamu davası açar. Yargılama, suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi (örneğin özel belgede sahtecilik 12) veya Ağır Ceza Mahkemesi’nde (bazı resmi belgede sahtecilik türleri) yapılır. Mahkeme, toplanan delilleri, tanık beyanlarını ve özellikle uzman bilirkişi raporlarını değerlendirerek bir karar verir. “Hakikat, er ya da geç su yüzüne çıkar.”

Ceza yargılamasında, suçun sanık tarafından işlendiğinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerekir. Bilirkişi raporları bu süreçte önemli bir rol oynasa da, hakim bu raporlarla bağlı değildir; diğer delillerle birlikte serbestçe takdir eder.

Sahte İmzanın İspatı: Bilirkişi ve Grafoloji İncelemesinin Rolü

Bilirkişi İncelemesi Nedir ve Neden Önemlidir?

Sahte imza iddialarında, mahkemeler teknik bilgi ve özel uzmanlık gerektiren konularda uzman görüşüne başvurur; bu kişilere “bilirkişi” denir.2 Bilirkişi, imzanın veya yazının özelliklerini bilimsel yöntemler ve teknik donanımlar kullanarak inceler ve bulgularını içeren bir rapor hazırlar.4 “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir” (Yunus Emre) – bilirkişi de kendi uzmanlık alanının sınırlarını bilir ve objektif bir değerlendirme sunar.

Bilirkişi raporu, mahkemenin uyuşmazlık konusu hakkında doğru bir kanaate ulaşmasına yardımcı olur. Özellikle imza sahteciliği gibi teknik konularda, hakimin uzmanlık bilgisi dışındaki hususlarda aydınlatılmasını sağlar.19 Bu nedenle bilirkişinin tarafsızlığı, uzmanlığı ve raporunun denetime elverişli olması büyük önem taşır.2

Grafolojik Analiz: İmzanın Sırlarını Çözmek

Adli grafoloji, imza ve el yazılarının kim tarafından oluşturulduğunu, sahte olup olmadığını veya belge üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığını inceleyen bilim dalıdır.20 Bu, yaygın olarak bilinen ve kişinin el yazısından karakter analizi yapan grafolojiden farklıdır; adli grafoloji kimlik tespiti ve sahtecilik belirlemeye odaklanır.21 “Herkesin yoğurt yiyişi farklıdır”; her bireyin imzası da kendine has, tekrarlanamaz özellikler barındırır.

Adli belge inceleme uzmanları, bu özgün karakteristikleri tespit ederek imzanın aidiyeti hakkında sonuca varır. Bu inceleme, sadece görsel benzerliğe değil, imzanın oluşumundaki dinamiklere dayanır.

Mukayese (Karşılaştırma) İmzalarının Temini ve Önemi

Doğru ve güvenilir bir grafolojik analiz için, şüpheli imzayla karşılaştırılacak çok sayıda ve nitelikli “mukayese imzası” (karşılaştırma imzası) temin edilmesi hayati önemdedir.4 Bu imzalar, hakkında inceleme yapılan kişinin farklı zamanlarda, farklı belgeler üzerine (örneğin banka sözleşmeleri, noter işlemleri, resmi dairelere verilen dilekçeler) atmış olduğu, kasıtlı bir değiştirme çabası taşımayan “samimi” (doğal) imzalar olmalıdır.21 Huzurda (mahkeme veya savcılık önünde) alınan imza örnekleri de kullanılır; ancak kişi bu sırada gergin olabileceği veya imzasını bilinçli olarak farklı atmaya çalışabileceği için, samimi imzalar kadar güvenilir olmayabilir.21 “Altın yere düşmekle pul olmaz”; gerçek imzanın temel karakteristikleri, dikkatli bir incelemeyle ve yeterli mukayese materyaliyle ortaya çıkarılabilir.

Mukayese imzalarının, şüpheli belgenin düzenlendiği tarihe yakın zamanlarda atılmış olması tercih edilir. Çünkü kişinin imzası zamanla, yaşına, sağlık durumuna veya alışkanlıklarına bağlı olarak küçük değişiklikler gösterebilir. Yeterli ve uygun nitelikte mukayese materyalinin toplanması, bilirkişi incelemesinin sağlıklı sonuç vermesinin ön koşuludur.15

İncelemede Değerlendirilen Kriterler (Basınç, Eğim, Hız vb.)

Grafoloji uzmanları, imzanın sahte olup olmadığını belirlerken birçok farklı kriteri dikkate alır. Bunlar arasında imzanın genel görünümü, harflerin veya şekillerin tersim biçimi, imzanın akıcılığı (işlerlik derecesi), hızı, kalemin kağıda yaptığı baskı (basınç veya presyon derecesi), eğim, doğrultu, harfler arası bağlantılar, başlama ve bitirme vuruşları gibi unsurlar yer alır.4 Bu incelemeler, genellikle büyüteçler, mikroskoplar ve bazen ultraviyole (UV) veya kızılötesi (IR) ışık kaynakları gibi özel optik aletler kullanılarak yapılır.20 Bu, “iğneyle kuyu kazmak” gibi son derece titiz ve detaylı bir çalışmadır.

Sahte imzalarda genellikle duraksama, titreme, yavaş ve kesik hareketler, doğal olmayan basınç değişiklikleri gibi bulgulara rastlanır. Uzman, bu bulguları mukayese imzalarındaki doğal varyasyonlarla karşılaştırarak bir sonuca varır.15

Fotokopi Belgeler Üzerinden İmza İncelemesi: Yargıtay Ne Diyor?

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, fotokopi belgeler üzerinden yapılan imza incelemesi sağlıklı ve güvenilir sonuçlar vermez; bu nedenle hukuken geçerli kabul edilmez.14 Fotokopi işlemi sırasında, imzanın kalem baskısı (presyon), hareket hızı ve bazı ince detaylar gibi önemli grafometrik özellikleri kaybolur veya değişime uğrar.14 Ayrıca, fotokopi belgeler üzerinde montaj veya manipülasyon yapılması daha kolaydır ve bu tür sahteciliklerin tespiti zorlaşır.14 Bu nedenlerle, imza incelemesinin mutlaka belgenin aslı üzerinden yapılması esastır.15 “Suya yazı yazmak” gibi, fotokopiye dayanarak kesin ve güvenilir bir sonuca ulaşmak neredeyse imkansızdır.

Eğer belgenin aslına ulaşılamıyorsa, fotokopi üzerinden yapılacak bir inceleme ancak çok sınırlı ve ihtiyatlı bir değerlendirme sunabilir; kesin bir kanaat oluşturması beklenemez. Mahkemeler, genellikle belge aslının temin edilmesini ve incelemenin bu asıl üzerinden yapılmasını talep eder.

Kriminalistik Belge İncelemesinin Kapsamı

Kriminalistik belge incelemesi, sadece imza analizini değil, çok daha geniş bir alanı kapsar. Bu incelemeler, el yazılarının aidiyetinin belirlenmesini, belgelerdeki tahrifatı (örneğin silinti, kazıntı, metne veya rakamlara ekleme yapılması), kullanılan mürekkebin ve kağıdın analizini, makine yazılarının incelenmesini de içerir.20 Adli belge inceleme uzmanları, şüpheli belgeyi bir bütün olarak ele alır ve sahteciliğe işaret edebilecek her türlü bulguyu değerlendirir.24 “Bardağı taşıran son damla” misali, bazen belgedeki küçük bir tahrifat veya uyumsuzluk, büyük bir sahtecilik olayını aydınlatabilir.

Bu kapsamlı yaklaşım, sahteciliğin farklı yöntemlerle (örneğin sadece imza taklidi değil, aynı zamanda belgenin içeriğinin değiştirilmesi) yapılabileceği gerçeğinden kaynaklanır. Uzmanlar, belgenin fiziksel özelliklerini, yazım araçlarını ve üzerindeki izleri detaylı bir şekilde inceler.2

Sahte İmzanın Doğurduğu Hukuki Sonuçlar

Sahte İmzalı Belgenin Geçersizliği

Sahteliği mahkeme kararıyla ispatlanan bir imza, o belgenin, imzası sahtelenen kişi açısından hukuken geçersiz sayılmasına yol açar.2 İmza, bir kişinin irade beyanını ve belge içeriğini onayladığını gösteren en temel kanıttır. Eğer imza sahte ise, o kişinin belgeye yönelik bir iradesi ve onayı da yok demektir. “Çürük temel üzerine sağlam bina kurulmaz.” Bu durumda, sahte imzalı belgeye dayanılarak elde edilmiş haklar veya yüklenilmiş borçlar, imzası taklit edilen kişi için bağlayıcı olmaz.

Örneğin, sahte imzalı bir senetle borçlu gösterilen kişi, imzanın sahte olduğunu ispatladığı takdirde bu borçtan kurtulur. Benzer şekilde, sahte imzalı bir sözleşme, imzası taklit edilen tarafı bağlamaz.

Maddi ve Manevi Tazminat Hakkı

Sahte imza nedeniyle zarara uğrayan taraf, bu zararlarının giderilmesi için sahteciliği yapan kişilere veya duruma göre sorumlu olabilecek diğer kişilere karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir.4 Maddi zarar, sahte imza nedeniyle doğrudan uğranılan parasal kayıpları, kaçırılan fırsatları veya yapılan masrafları ifade eder. Manevi zarar ise, sahtecilik olayı nedeniyle yaşanan üzüntü, elem, stres, itibar kaybı gibi kişilik haklarına yönelik saldırılar için talep edilir.4 “Ne ekersen onu biçersin”; sahtecilik yapan, bu eyleminin hukuki ve mali sonuçlarına katlanmak durumunda kalır.

Tazminat davasında, zararın varlığı, miktarı ve sahte imza eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağının ispatlanması gerekir.

Sahtecilik Suçunun Cezai Yaptırımları

Daha önce de belirtildiği gibi, resmi belgede sahtecilik suçunu (TCK Madde 204) işleyenler iki yıldan beş yıla kadar, özel belgede sahtecilik suçunu (TCK Madde 207) işleyenler ise bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.12 TCK Madde 204 kapsamındaki resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hapis cezası, genellikle cezanın alt sınırının yüksekliği nedeniyle adli para cezasına çevrilemezken, TCK Madde 207 kapsamındaki özel belgede sahtecilik suçundan verilen hapis cezası, koşulları varsa adli para cezasına çevrilebilir.12 “Kanunun kestiği parmak acımaz”; suç işleyen kişi, kanunda öngörülen cezai yaptırımla karşılaşır.

Cezanın belirlenmesinde suçun işleniş biçimi, failin kastının yoğunluğu, meydana gelen zararın veya tehlikenin ağırlığı gibi faktörler dikkate alınır.

Elektronik İmza ve Sahtecilik Olgusu

Elektronik İmzanın Hukuki Geçerliliği

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’na göre, güvenli elektronik imza, elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur ve kesin delil niteliğindedir.26 Ancak, dijital ortamda kullanılan her türlü işaret veya kod, “güvenli elektronik imza” statüsünde değildir. Güvenli elektronik imza, nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak oluşturulan ve imza sahibinin kimliğinin doğrulanmasını sağlayan özel bir teknolojidir. “Her sakallıyı deden sanma”; her elektronik iz, yasal olarak ıslak imza gücünde olmayabilir.

Elektronik imzanın hukuki geçerliliği, onun güvenli elektronik imza kriterlerini taşıyıp taşımadığına bağlıdır. Basit elektronik imzalar veya e-posta altına eklenen isimler, güvenli elektronik imzanın sağladığı hukuki güvenceyi sunmaz.

Elektronik Ortamda Sahte İmza İddiaları ve İspat Zorlukları

Elektronik imza sahteciliği, geleneksel imza sahteciliğinden farklı olarak, teknik bilgi ve özel uzmanlık gerektiren bir alandır. Burada imzanın görsel taklidi yerine, imza oluşturma verilerinin (özel anahtar gibi) yetkisiz kişilerce ele geçirilip kullanılması veya sahte elektronik sertifikalar düzenlenmesi gibi durumlar söz konusu olabilir.26 Bu tür iddiaların ispatı, grafolojik analiz yerine, dijital adli bilişim (digital forensics) yöntemleriyle, log kayıtlarının incelenmesi, sistem açıklarının tespiti gibi teknik çalışmalarla yapılır. Yargıtay’ın elektronik belgeler ve elektronik imza sahteciliği konusundaki içtihatları, teknolojinin gelişimine paralel olarak şekillenmekte ve bazen geleneksel sahtecilik kalıplarının dışına çıkan değerlendirmeler içerebilmektedir.2 “Zamanın getirdiği yeniliklere ayak uydurmak gerekir.”

Elektronik ortamdaki sahtecilik iddiaları, belgenin oluşturulma ve iletilme süreçlerinin güvenliği, kullanılan kriptografik yöntemler ve elektronik sertifika hizmet sağlayıcısının sorumluluğu gibi birçok teknik detayı içerir. Bu nedenle, bu tür uyuşmazlıklarda bilişim hukuku ve dijital deliller konusunda uzmanlaşmış hukukçulardan ve adli bilişim uzmanlarından destek almak büyük önem taşır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Sahte imzaya itiraz süresi ne kadardır?

Cevap: Bu süre, olayın niteliğine ve hangi hukuki yolun izlendiğine göre değişir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) imzaya itiraz için belirli usuli süreler öngörülmüştür; örneğin, resmi bir senetteki imzanın sahteliği için ayrı dava açılması gerekiyorsa, hakim bunun için iki haftalık kesin bir süre verebilir.6 Ceza şikayeti açısından ise, belgede sahtecilik suçları için genel dava zamanaşımı süreleri işler; örneğin özel belgede sahtecilik suçu için bu süre genellikle 8 yıldır.17 Kambiyo senetlerine (çek, bono) dayalı icra takiplerinde imzaya itiraz süresi ise tebliğden itibaren 5 gündür.27

İmza sahteciliği davası ne kadar sürer?

Cevap: Bir imza sahteciliği davasının ne kadar süreceği konusunda kesin bir zaman vermek mümkün değildir. Davanın süresi; mahkemenin iş yükü, delillerin toplanma hızı, bilirkişi incelemesinin ne kadar sürede tamamlanacağı, tarafların usuli işlemleri yerine getirme durumları gibi birçok faktöre bağlıdır. Basit bir dava birkaç ayda sonuçlanabilirken, karmaşık ve çekişmeli davalar birkaç yıl sürebilir. “Sabırla koruk, helva olur.”

Sahte imzaya itiraz icra takibini durdurur mu?

Cevap: Hayır, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 209. maddesine göre, bir senetteki imzanın sahte olduğu iddiası, o senetle ilgili başlatılmış olan icra takibini kendiliğinden durdurmaz.7 İcra takibinin durdurulabilmesi için, borçlunun icra mahkemesinden veya genel mahkemeden ayrıca bir ihtiyati tedbir (takibin durdurulması) kararı alması gerekebilir. Bu, uygulamada dikkat edilmesi gereken önemli bir ayrıntıdır.

Bir imzanın sahte olduğunu nasıl anlayabilirim?

Cevap: Bir imzanın sahte olup olmadığını kesin olarak anlamak uzmanlık gerektirir. Ancak bazı işaretler şüphe uyandırabilir: İmzayı dikkatle inceleyip, kişinin bilinen gerçek imzalarıyla karşılaştırabilirsiniz. İmzada normalde olmayan titremeler, sık sık duraksama ve yeniden başlama izleri, harf veya şekillerin alışılmadık biçimde oluşturulması, imzanın genel akıcılığındaki bozukluklar şüphe nedenidir. Ancak kesin ve hukuken geçerli bir tespit için mutlaka adli grafoloji uzmanı tarafından bilimsel bir inceleme yapılması şarttır.20

Grafoloji uzmanı raporu mahkemede kesin delil sayılır mı?

Cevap: Grafoloji uzmanı (bilirkişi) tarafından hazırlanan rapor, mahkeme için önemli bir “takdiri delildir”.4 Bu, hakimin bilirkişi raporuyla bağlı olmadığı, ancak kararını verirken bu raporu dikkate alacağı anlamına gelir. Hakim, raporu dosyadaki diğer tüm delillerle (tanık beyanları, diğer belgeler vb.) birlikte değerlendirir ve vicdani kanaatine göre bir karar oluşturur. Uygulamada, usulüne uygun ve yeterli gerekçeleri içeren uzman raporları, mahkeme kararlarını büyük ölçüde etkilemektedir.

Sahte imza nedeniyle uğradığım zararları nasıl geri alabilirim?

Cevap: Sahte imza nedeniyle maddi veya manevi bir zarara uğradıysanız, sahteciliği yapan kişilere ve duruma göre sorumlu olabilecek diğer üçüncü kişilere karşı Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açarak zararlarınızın giderilmesini talep edebilirsiniz.4 Bu davada, uğradığınız zararın miktarını ve bu zararın sahte imza eylemi sonucunda meydana geldiğini ispatlamanız gerekecektir.

Belgede sahtecilik suçunda zaman aşımı süresi nedir?

Cevap: Türk Ceza Kanunu’na göre, özel belgede sahtecilik suçu (TCK 207) için temel dava zamanaşımı süresi genellikle 8 yıldır.11 Resmi belgede sahtecilik suçunda (TCK 204) da temel dava zamanaşımı süresi 8 yıldır; ancak bu suçun bir kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde (TCK 204/2) dava zamanaşımı süresi 15 yıla çıkabilir.13 Zaman aşımı süreleri, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Fotokopi belge üzerindeki sahte imzaya itiraz edebilir miyim?

Cevap: Evet, fotokopi bir belge üzerindeki imzanın sahte olduğu iddiasıyla hukuki yollara başvurabilirsiniz. Ancak, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre fotokopi belgeler üzerinden yapılan imza incelemeleri sağlıklı ve güvenilir sonuç vermediğinden 14, sahteliğin ispatı son derece zor olacaktır. Mahkeme büyük olasılıkla belgenin aslının sunulmasını isteyecektir. Belgenin aslına ulaşılamıyorsa, davanın sonucu aleyhinize olabilir. Bu nedenle, belgenin aslını temin etmek kritik önemdedir.

Haklarınızı Korumak İçin Bilinçli Olun

Sahte imzayla mücadele, hem hukuki hem de teknik bilgi gerektiren karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte hak kaybı yaşamamak, doğru ve zamanında adımlar atmak hayati önem taşır. “Adalet topaldır ama er geç hedefine varır” 18 deyişinde olduğu gibi, hukuki süreçler sabır ve özen gerektirse de, haklı olanın hakkına kavuşması mümkündür. Aşık Hukuk Bürosu olarak, Batman, Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere tüm Türkiye’deki müvekkillerimize, sahte imzaya itiraz ve belgede sahtecilik konularında uzmanlıkla rehberlik ediyor, haklarını en etkin şekilde savunmaları için yanlarında oluyoruz.

Ücretsiz ilk danışma için tıklayınız: https://g.co/kgs/4HxEPKc

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu