CEZA HUKUKUMAKALELER

HAGB Alan Kişi Yurtdışına Çıkabilir mi?

(Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Pasaport Sorunları)

Birçok kişinin aklını kurcalayan sorulardan biri de, hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verilen birinin yurtdışına seyahat edip edemeyeceğidir. Özellikle hagb yurtdışına çıkma konusu, denetim süresi gibi faktörler nedeniyle kafa karıştırıcı olabilir. Bu yazımızda, HAGB kararının ne anlama geldiğini ve yurtdışı seyahat özgürlüğünüz üzerindeki potansiyel etkilerini A’dan Z’ye açıklayacağız. HAGB kararı ve sonuçlarını anlamak, haklarınızı bilmek ve gerektiğinde doğru adımları atmak için bu rehber size yol gösterecektir.

“HAGB aldım ama pasaport alabilir miyim? Vize başvurusu reddedilir mi?”
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), ceza hukuku bakımından kişinin sabıkalı sayılmaması açısından önemli bir avantajdır. Ancak iş yurtdışına çıkmaya gelince, özellikle vize işlemleri ve pasaport başvurularında bu kararın etkisi olup olmayacağı sıkça merak edilir. Hem cezai kaydın görünürlüğü hem de uluslararası sistemlerdeki etkisi yönünden “hagb yurtdışına çıkma” konusu, sadece ceza hukuku değil, aynı zamanda göç hukuku ile de yakından ilgilidir. Peki HAGB kararı alan biri sorunsuz şekilde yurtdışına çıkabilir mi?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Nedir?

Hukukumuzda yer alan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (kısaca HAGB), mahkemenin sanık hakkında bir suç işlediği kanaatine varıp cezasını belirlemesine rağmen, belirli şartların varlığı halinde bu cezayı resmi olarak açıklamaması anlamına gelen bir ceza muhakemesi kurumudur.1 Bu kararla birlikte, sanığa adeta ikinci bir şans tanınır; belirlenen denetim süresi boyunca kasıtlı yeni bir suç işlemez ve (varsa) mahkemenin yüklediği diğer yükümlülüklere uyarsa, açıklanmayan mahkumiyet hükmü tamamen ortadan kalkar ve dava düşer.1

HAGB, bir nevi “askıda” bir hükümdür.1 Yani, mahkeme bir karar vermiştir ancak bu kararın hukuki sonuç doğurması, kişinin denetim süresindeki davranışlarına bağlı olarak ertelenmiştir. Bu kurumun temel amacı, özellikle ilk kez suç işleyen veya hafif suçlar işleyen kişileri topluma yeniden kazandırmak, cezanın caydırıcılığını sağlamakla birlikte kişiyi bir mahkumiyetin olumsuz etkilerinden (sabıka kaydı gibi) korumaktır.2

Hukuki Dayanak ve Şartları

HAGB kurumunun yasal dayanağı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 231. maddesidir.1 Bu madde, HAGB kararının hangi şartlarda verilebileceğini detaylı olarak düzenler. Yakın zamanda 7499 sayılı Kanun ile CMK’nın 231. maddesinde önemli değişiklikler yapılmıştır ve bu değişikliklerin bir kısmı 1 Haziran 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.7

Bir kişi hakkında HAGB kararı verilebilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir:

  1. Cezanın Miktarı: Yargılama sonunda hükmolunan ceza, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezası ya da adli para cezası olmalıdır.2
  2. Önceki Mahkumiyet: Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan kesinleşmiş mahkumiyeti bulunmamalıdır.2 Taksirle (dikkatsizlik veya özensizlikle) işlenen suçlardan alınan mahkumiyetler HAGB kararı verilmesine engel değildir.2
  3. Zararın Giderilmesi: Suç nedeniyle mağdurun veya kamunun uğradığı maddi bir zarar varsa, bu zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir.1 Manevi zararların giderilmesi şartı aranmaz.1 Zarar kısmen giderilmişse, HAGB kararı verilebilmesi için mağdurun rızası (onayı) aranır.2 Eğer ortada tespit edilebilir maddi bir zarar yoksa, bu şart aranmaz.1
  4. Mahkemenin Kanaati: Mahkeme, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışlarını göz önünde bulundurarak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda bir kanaate varmalıdır.2 Bu, hakimin takdir yetkisini içerse de, keyfi olmamalı, dosyadaki somut verilere dayanmalıdır.2
  5. Sanığın Kabulü (ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK): 1 Haziran 2024 tarihinden önce verilen HAGB kararları için sanığın HAGB uygulanmasını kabul etmesi şarttı.1 Ancak, 1 Haziran 2024 tarihi ve sonrasında verilen HAGB kararları için 7499 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle birlikte sanığın kabulü şartı kaldırılmıştır.9 Yani artık mahkeme, diğer şartlar oluşmuşsa sanığın rızasını aramaksızın HAGB kararı verebilir.
  6. İstisnai Suçlar: Anayasa’nın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılap Kanunları’nda yer alan suçlar gibi bazı suçlar bakımından HAGB kararı verilemez.7

Adli Kontrol Nedir? (Hukuki Anlamı)

Konumuzla yakından ilgili olan ve sıkça HAGB ile karıştırılan bir diğer kavram “Adli Kontrol”dür. Adli kontrol, ceza muhakemesinde, tutuklama nedenlerinin varlığı halinde (örneğin kaçma şüphesi, delil karartma tehlikesi), şüpheli veya sanığın tutuklanması yerine uygulanan, kişinin denetim altında tutularak özgürlüğünü kısıtlayan ancak tutuklamaya göre daha hafif olan bir koruma tedbiridir.18 Bu tedbir, yurtdışına çıkış yasağı, belirli yerlere belirli sürelerde başvurma (imza atma), konutu terk etmeme (ev hapsi), belirli yerlere gitmeme gibi çeşitli yükümlülükleri içerebilir (CMK m.109).21 Adli kontrol, HAGB’den farklı bir hukuki kurumdur ve farklı amaçlara hizmet eder; HAGB hükmün açıklanmasını ertelerken, adli kontrol yargılama sürecinin sağlıklı işlemesini sağlamayı hedefler.

HAGB Kararının Sonuçları Nelerdir?

HAGB kararı verildiğinde, kişi hakkında hemen bir mahkumiyet hükmü kurulmuş olmaz ve bu durumun çeşitli hukuki sonuçları vardır.

Denetim Süresi

HAGB kararı ile birlikte sanık, bir denetim süresine tabi tutulur. Bu süre, yetişkinler için 5 yıl, 18 yaşından küçükler için ise 3 yıldır.1 Denetim süresi, HAGB kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlar.2

Bu süre zarfında kişinin temel yükümlülüğü, kasıtlı olarak yeni bir suç işlememektir.1 Burada önemli olan nokta, işlenen yeni suçun kasıtlı olması gerekliliğidir. Taksirle (örneğin trafik kazası sonucu yaralama gibi) işlenen suçlar genellikle HAGB kararının bozulmasına neden olmaz, ancak bu durumun da kendi içinde ayrıca hukuki sonuçları olabilir.

Mahkeme, HAGB kararı verirken denetim süresi içinde sanığa ek yükümlülükler de getirebilir. CMK m. 231/8’e göre, mahkeme 1 yılı aşmamak kaydıyla sanığın; bir meslek veya sanat sahibi değilse bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine, bir meslek veya sanat sahibi ise kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına, belli yerlere gitmekten yasaklanmasına veya belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına karar verebilir.1 Ancak Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, “belli yerlere gitmekten yasaklanma” tedbiri, genel bir yurtdışı çıkış yasağı anlamına gelmez.20

Denetim Süresinin Başarıyla Tamamlanması

Eğer kişi, denetim süresi boyunca kasıtlı yeni bir suç işlemez ve mahkemenin belirlediği diğer yükümlülüklere uyarsa, süre sonunda açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılır ve mahkemece davanın düşmesine karar verilir.1 Bu durumda kişi, o suçu hiç işlememiş gibi hukuki statüsüne geri döner.1

Denetim Süresinde Koşulların İhlali

Denetim süresi içinde kasıtlı yeni bir suç işlenmesi veya mahkemece belirlenen yükümlülüklere (varsa) aykırı davranılması halinde, mahkeme daha önce açıklamadığı hükmü açıklar.1 Açıklanan bu ceza genellikle ertelenemez veya adli para cezası gibi seçenek yaptırımlara çevrilemez.1 Ancak CMK m. 231/11’de yapılan son değişiklikler, hükmü açıklayan mahkemeye bazı durumlarda cezanın infaz şekliyle ilgili (örneğin cezanın bir kısmının infaz edilmemesi gibi) sınırlı bir takdir yetkisi tanıyabilmektedir.6

Adli Sicil Kaydına Etkisi

HAGB kararlarının en önemli sonuçlarından biri de adli sicil kaydına (sabıka kaydı) işlenmemesidir.1 Bu kararlar, adli sicilden tamamen ayrı, kendine özgü bir sisteme kaydedilir.1 Bu sisteme kayıtlı bilgilere, sadece hakimler ve savcılar devam eden bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında veya özel kanunlarda belirtilen hallerde erişebilir.1 Denetim süresi başarıyla tamamlanıp dava düştüğünde, bu özel sistemdeki kayıt da genellikle silinir.4

Bu durum, kişinin özellikle iş başvuruları veya diğer resmi işlemlerde “sabıkasız” görünmesini sağlar. Ancak, bu “askıda” durum ve ayrı sistemdeki kayıt, bazı hassas görevler (örneğin güvenlik soruşturması gerektirenler) için yapılan incelemelerde idareler tarafından farklı yorumlanabilmekte ve hukuka aykırı da olsa bazen sorun yaratabilmektedir.28 Yasal olarak HAGB bir mahkumiyet olmadığından, bu tür olumsuz değerlendirmelere karşı hukuki yollara başvurulabilir.

Diğer Haklara Etkisi (Memuriyet, İzinler vb.)

HAGB kararı bir mahkumiyet hükmü niteliğinde olmadığından, kural olarak kişinin memur olmasına veya mevcut memuriyetinin devamına engel teşkil etmez.1 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ndaki memuriyete engel suçlar ve ceza süreleri, kesinleşmiş mahkumiyetler için geçerlidir.

Ancak, bazı özel kanunlarla düzenlenen mesleklerde (örneğin askerlik, polislik, özel güvenlik görevlisi) veya güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması gerektiren durumlarda, işlenen suçun niteliğine göre HAGB kararı alınmış olsa bile ilgili kurumların kendi mevzuatları çerçevesinde olumsuz değerlendirme yapma ihtimali bulunmaktadır.1 Bu tür durumlar spesifik olup, hukuki danışmanlık almayı gerektirebilir. Benzer şekilde, silah ruhsatı gibi izinler açısından da HAGB kararı genellikle engel oluşturmaz, ancak denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmesi veya hükmün açıklanması durumunda yeniden değerlendirme yapılır.1

HAGB Kararı Yurtdışına Çıkmaya Engel Teşkil Eder mi?

Gelelim en temel sorumuza: Hakkında HAGB kararı verilen bir kişi yurtdışına çıkabilir mi? Bu sorunun cevabı, çoğu durumda evet‘tir. HAGB kararı, tek başına ve otomatik olarak bir yurtdışı çıkış yasağı anlamına gelmez.1

Bunun temel nedenleri şunlardır:

  • HAGB Mahkumiyet Değildir: Yukarıda detaylıca açıklandığı gibi, HAGB kararı kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü değildir.1 Yurtdışına çıkış yasakları ise genellikle ya kesinleşmiş mahkumiyetlere bağlı infaz süreçleri ya da kaçma/delil karartma şüphesi gibi nedenlerle uygulanan özel tedbirlerdir.18
  • HAGB’nin Amacı: HAGB kurumunun amacı, kişiyi toplum içinde denetleyerek rehabilite etmektir; kişinin uluslararası seyahat özgürlüğünü kısıtlamak değildir.4
  • Denetim Yükümlülükleri: CMK Madde 231’de sayılan denetim süresi yükümlülükleri arasında standart olarak yurtdışı çıkış yasağı bulunmamaktadır.20

Dolayısıyla, sadece HAGB kararı almış olmak, hagb yurtdışına çıkma hakkınızı otomatik olarak ortadan kaldırmaz. Ancak bu durumun önemli bir istisnası ve dikkat edilmesi gereken bir noktası vardır: Adli Kontrol Tedbiri olarak ayrıca yurtdışı çıkış yasağı konulup konulmadığı.

Yurtdışı Çıkış Yasağı (Adli Kontrol Tedbiri) Nedir ve HAGB ile İlişkisi Nasıldır?

HAGB kararının tek başına seyahate engel olmadığını belirtsek de, bazı durumlarda HAGB kararı ile birlikte veya HAGB sürecinden bağımsız olarak kişiye yurtdışı çıkış yasağı konulabilir. Bu yasak, HAGB’nin kendisinden değil, CMK Madde 109’da düzenlenen Adli Kontrol tedbirlerinden kaynaklanır.18

Adli kontrol, tutuklama sebeplerinin (örneğin kuvvetli suç şüphesi, kaçma tehlikesi, delilleri karartma riski) var olduğu ancak tutuklamanın ölçüsüz olacağı düşünülen hallerde, şüpheli veya sanığın tutuklanması yerine uygulanan bir dizi tedbiri ifade eder.18 Bu tedbirlerin amacı, kişinin kaçmasını veya adaleti engellemesini önlerken, tutuklama gibi ağır bir tedbire başvurmadan yargılamanın güvenliğini sağlamaktır.19

Yurtdışı çıkış yasağı, CMK 109/3(a) bendinde sayılan adli kontrol tedbirlerinden biridir.18 Mahkeme (soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği, kovuşturma aşamasında davaya bakan mahkeme), HAGB kararı verirken veya yargılamanın herhangi bir aşamasında, eğer kişinin kaçma şüphesi olduğuna veya delilleri karartabileceğine dair somut emareler görürse, HAGB kararından ayrı ve bağımsız olarak yurtdışı çıkış yasağı şeklinde bir adli kontrol kararı verebilir.18

İşte bu nokta çok önemlidir: Eğer mahkeme, HAGB kararı verirken aynı zamanda kişinin kaçma riski taşıdığına kanaat getirirse, HAGB’ye ek olarak CMK 109 kapsamında yurtdışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri de uygulayabilir. Bu durumda hagb yurtdışına çıkma engeli, HAGB’nin kendisinden değil, ayrıca verilen adli kontrol kararından kaynaklanır.

Yargıtay’ın bu konudaki yaklaşımı da nettir. Bir kararında Yargıtay, HAGB kararı verilirken CMK 231/8(c) maddesindeki “belli yerlere gitmekten yasaklanma” yükümlülüğünün, genel bir yurtdışı çıkış yasağı olarak yorumlanamayacağını belirtmiştir.20 Yüksek Mahkeme’ye göre, yurtdışı çıkış yasağı ancak CMK 109 kapsamında, adli kontrol şartları oluştuğunda verilebilecek bağımsız bir tedbirdir.20

Bu nedenle, HAGB denetimi altında olmak ile adli kontrol altında yurtdışı çıkış yasağına tabi olmak farklı hukuki durumlardır, ancak her ikisi de mahkeme kararına dayandığı için karıştırılmamalıdır. Hakkınızda sadece HAGB kararı mı var, yoksa ek olarak bir yurtdışı çıkış yasağı (adli kontrol) kararı da bulunuyor mu, bunu netleştirmeniz gerekir.

Pasaport İşlemleri ve Havalimanı Kontrolleri

Hakkında sadece HAGB kararı bulunan ve ek bir yurtdışı çıkış yasağı olmayan kişi, kural olarak pasaport alabilir veya mevcut pasaportunu yenileyebilir.18 HAGB kararı adli sicile işlenmediği için pasaport başvurusunda doğrudan bir engel oluşturmaz.

Ancak, eğer mahkeme tarafından CMK 109 kapsamında bir yurtdışı çıkış yasağı kararı verilmişse, bu durum ilgili emniyet birimlerine (POLNET gibi sistemlere) bildirilir.18 Bu durumda pasaport idaresi yeni pasaport vermeyi reddedebilir veya mevcut pasaportun geçerliliğini askıya alabilir.18

Havalimanı veya sınır kapılarındaki kontrollerde ise durum şöyledir: Eğer hakkınızda aktif bir yurtdışı çıkış yasağı kararı varsa, sistemde bu görüneceği için seyahatinize izin verilmeyecektir. Eğer hakkınızda sadece HAGB kararı varsa ve ek bir yasak yoksa, yasal olarak seyahat etmenize bir engel bulunmamaktadır. Ancak yine de, HAGB kararının kendine özgü sistemde kayıtlı olması 1, sınır polisinin ek bir kontrol yapmasına veya sistemde bir yasak olup olmadığını teyit etmesine neden olabilir. Bu durum, HAGB’nin “askıda” niteliğinden kaynaklanan pratik bir olasılıktır ve yasal bir engel olmasa da kısa süreli bir beklemeye yol açabilir.

Konuyla İlgili Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi Kararları

Yüksek mahkeme kararları, HAGB ve yurtdışı çıkış yasağı arasındaki ilişkiyi netleştirmek açısından önemlidir.

  • Yargıtay 12. Ceza Dairesi, E. 2014/9940, K. 2014/11157: Bu kararda Yargıtay, HAGB kararı ile birlikte denetim tedbiri olarak CMK 231/8-c (belli yerlere gitmekten yasaklanma) kapsamında yurtdışı çıkış yasağı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmetmiştir.20 Kararda, yurtdışı çıkış yasağının CMK 109’da düzenlenen bir adli kontrol tedbiri olduğu ve HAGB’nin denetim yükümlülükleri kapsamında bu şekilde yorumlanamayacağı vurgulanmıştır.20 Bu karar, iki kurum arasındaki ayrımı net bir şekilde ortaya koymaktadır.
  • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2011/19-639, K. 2012/30: Bu kararda ise HAGB kararının kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti olmadığı, bu nedenle hukuk mahkemelerini (örneğin bir tazminat davasında) suçun işlenip işlenmediği konusunda bağlamayacağı belirtilmiştir.1 Bu içtihat, HAGB’nin mahkumiyetin hukuki sonuçlarını doğurmadığı ilkesini destekler ve dolayısıyla otomatik bir seyahat engeli oluşturmayacağı görüşünü güçlendirir.
  • Anayasa Mahkemesi Kararları: Anayasa Mahkemesi de çeşitli kararlarında seyahat özgürlüğünün önemine (Anayasa Madde 23) ve bu özgürlüğün ancak kanunla belirtilen ve ölçülü nedenlerle (suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararıyla) sınırlanabileceğine dikkat çekmiştir.32 Ayrıca, HAGB kurumunun kendisi de Anayasa Mahkemesi tarafından hak arama hürriyeti ve masumiyet karinesi gibi açılardan incelenmiş, bu incelemeler sonucunda CMK’da 2024 yılında değişiklikler yapılmasına yol açmıştır.6 AYM’nin bir kararında, yurtdışı çıkış yasağının ifade özgürlüğünü ihlal edebileceğine dair bir tespiti de bulunmaktadır.35

Bu kararlar ışığında, HAGB kararının tek başına seyahat özgürlüğünü kısıtlamadığı, ancak bir yurtdışı çıkış yasağının (adli kontrol tedbiri) varlığı halinde bu yasağın kaldırılması için hukuki yollara başvurulması gerektiği anlaşılmaktadır.

Örnek Olaylar

Konuyu somutlaştırmak için birkaç varsayımsal örnek durumu inceleyelim:

  • Örnek 1 (Sadece HAGB): Ayşe Hanım, basit yaralama suçundan yargılanmış ve hakkında 1 yıl hapis cezası için HAGB kararı verilmiştir. Mahkeme, kaçma veya delil karartma şüphesi görmediği için ayrıca bir adli kontrol tedbiri (yurtdışı çıkış yasağı gibi) uygulamamıştır. Ayşe Hanım, 5 yıllık denetim süresi içinde, avukatına danışıp hakkında bir yasak olmadığını teyit ettikten sonra pasaportunu kullanarak yurtdışına tatile gitmiş ve herhangi bir sorunla karşılaşmamıştır.
  • Örnek 2 (HAGB + Yurtdışı Çıkış Yasağı): Mehmet Bey hakkında dolandırıcılık suçundan dava açılmış ve yargılama sonunda HAGB kararı verilmiştir. Ancak mahkeme, Mehmet Bey’in yurtdışı bağlantıları ve dava sürecindeki bazı beyanları nedeniyle kaçma şüphesi görerek, HAGB kararına ek olarak CMK 109 uyarınca yurtdışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulamıştır. Mehmet Bey, acil bir iş seyahati için havalimanına gittiğinde, sistemde aktif olan yasak nedeniyle yurtdışına çıkışına izin verilmemiştir. Yasağın kaldırılması için mahkemeye başvurması gerekmektedir.
  • Örnek 3 (Yasağın Kaldırılması): Zeynep Hanım hakkında HAGB kararı ve devam eden başka bir soruşturma nedeniyle yurtdışı çıkış yasağı konulmuştur. Zeynep Hanım, 2 yıl boyunca HAGB denetim yükümlülüklerine ve adli kontrol şartlarına harfiyen uymuştur. Bu süre zarfında yurtdışındaki bir üniversiteden yüksek lisans kabulü almış ve eğitimine başlaması gerekmektedir. Avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurarak, 2 yıldır kurallara uyduğunu, kaçma şüphesinin kalmadığını, eğitim hakkının engellendiğini ve yurtdışına çıkışının zorunlu olduğunu belgeleriyle (kabul mektubu, okul yazışmaları vb.) ispatlamıştır. Mahkeme, durumu değerlendirerek yurtdışı çıkış yasağını kaldırmış, ancak HAGB denetiminin devamına karar vermiştir.36

HAGB ve Yurtdışı Seyahat Hakkında Özet Bilgiler (Tablo)

Aşağıdaki tablo, HAGB kararı ve yurtdışına çıkış durumunu özetlemektedir:

Durum Yurtdışına Çıkış Mümkün mü? Açıklama
Sadece HAGB Kararı Var (Denetim Süresinde) Evet (Genellikle) HAGB tek başına yurtdışı çıkışını engellemez. Ancak sistemde ayrıca bir ‘Yurtdışı Çıkış Yasağı’ (Adli Kontrol Tedbiri – CMK 109) olup olmadığı kontrol edilmelidir.
HAGB + Yurtdışı Çıkış Yasağı Kararı Var (Adli Kontrol) Hayır Seyahat, mahkeme tarafından konulan yurtdışı çıkış yasağı kaldırılana kadar mümkün değildir. Engel, HAGB’den değil, ayrıca verilen adli kontrol kararından kaynaklanır.4
HAGB Denetim Süresi Başarıyla Tamamlandı ve Dava Düştü Evet Denetim süresi sonunda dava düştüğünde, HAGB kararı ortadan kalkar ve (varsa ilişkili) adli kontrol tedbirleri de sona erer.1 Seyahat önünde HAGB kaynaklı bir engel kalmaz (başka bir engel yoksa).

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Soru 1: HAGB denetim süresindeyken yurtdışına çıkabilir miyim?

Cevap: Evet, HAGB kararı tek başına yurtdışına çıkmanıza engel değildir. Ancak, mahkeme HAGB kararı ile birlikte ayrıca bir “yurtdışı çıkış yasağı” (adli kontrol tedbiri) kararı vermediyse seyahat edebilirsiniz. Durumunuzdan emin olmak için UYAP Vatandaş Portalı veya e-Devlet üzerinden adınıza kayıtlı bir yurtdışı çıkış tahdidi olup olmadığını kontrol etmeniz veya avukatınıza danışmanız en sağlıklısıdır.1 Soru 1’in cevabında belirtildiği gibi, hagb yurtdışına çıkma durumu, ek bir yasak olup olmamasına bağlıdır.

Soru 2: HAGB kararı pasaport almama veya yenilememe engel mi?

Cevap: Genellikle hayır. HAGB kararı adli sicile işlenmediği için tek başına pasaport işlemlerine engel olmaz. Ancak hakkınızda aktif bir yurtdışı çıkış yasağı (adli kontrol) kararı varsa, bu durum pasaport almanızı veya yenilemenizi engelleyebilir veya mevcut pasaportunuzun kullanımını kısıtlayabilir.18

Soru 3: Hakkımda yurtdışı çıkış yasağı olup olmadığını nasıl öğrenebilirim?

Cevap: E-Devlet kapısı üzerinden “Yurda Giriş/Çıkış Belge Sorgulama” hizmetini kullanarak veya UYAP Vatandaş Portalı’ndan dosyanızı inceleyerek adınıza kayıtlı bir yurtdışı çıkış tahdidi (yasak) olup olmadığını kontrol edebilirsiniz. Ayrıca, davanızın görüldüğü mahkemenin kaleminden veya avukatınızdan da bu konuda bilgi alabilirsiniz.

Soru 4: HAGB kararı ile birlikte konulan yurtdışı çıkış yasağı nasıl kaldırılır?

Cevap: Yurtdışı çıkış yasağının kaldırılması için, yasağı koyan mahkemeye (veya itiraz merciine) hitaben gerekçeli bir dilekçe ile başvurmanız gerekmektedir.19 Dilekçenizde, yasağın konulmasına neden olan şartların (örneğin kaçma şüphesi) artık ortadan kalktığını, yasağın devamının ölçüsüz olduğunu veya seyahat etmenizin zorunlu olduğunu (iş, eğitim, sağlık, ailevi nedenler gibi) delilleriyle birlikte açıklamalısınız. Bu süreçte bir avukattan hukuki destek almanız, dilekçenizin doğru ve etkili hazırlanması açısından önemlidir.18

Soru 5: HAGB kararı adli sicil kaydımda (sabıka kaydı) görünür mü?

Cevap: Hayır, HAGB kararları standart adli sicil kaydında (sabıka kaydı) yer almaz. Bu kararlar, sadece hakim ve savcıların belirli durumlarda erişebildiği özel bir sisteme kaydedilir. Denetim süresi başarıyla tamamlandığında bu kaydın da silinmesi gerekir.1

Özetle, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı, kişiye tanınan ikinci bir şanstır ve bir mahkumiyet değildir. Bu nedenle, HAGB kararı almış olmak tek başına yurtdışına seyahat etmenize yasal bir engel teşkil etmez. Seyahat özgürlüğünüzü kısıtlayan durum, ancak mahkeme tarafından HAGB kararından bağımsız olarak, CMK Madde 109 kapsamında ayrıca bir “yurtdışı çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmışsa ortaya çıkar.

Bu iki farklı hukuki durumu (HAGB denetimi ve adli kontrol yasağı) ayırt etmek hayati önem taşımaktadır. Hakkınızda sadece HAGB kararı mı var, yoksa ek olarak bir yurtdışı çıkış yasağı da mevcut mu, bunu net bir şekilde öğrenmeniz gerekir. Ayrıca, 1 Haziran 2024 tarihi itibarıyla HAGB kararlarına itiraz ve istinaf usullerinde yapılan değişikliklerin de farkında olmak önemlidir; bu tarihten sonra verilen kararlar için farklı kanun yolu prosedürleri geçerli olabilir.8

Hakkını Aramaktan Korkma

Hakkınızda bir HAGB kararı veya yurtdışı çıkış yasağı bulunması, hukuki sürecin sonlandığı veya haklarınızın tükendiği anlamına gelmez. Öncelikle durumunuzu net olarak anlamanız, yani sadece HAGB mi yoksa ek olarak bir yasak mı olduğunu öğrenmeniz kritik önem taşır.

Eğer hakkınızda bir yurtdışı çıkış yasağı (adli kontrol tedbiri) konulmuşsa bile, bu kararın sonsuza kadar geçerli olmadığını bilmelisiniz. Koşullar değiştiğinde, yasağın kaldırılması için yasal yollara başvurma hakkınız vardır.19 Gerekçelerinizi ve delillerinizi doğru bir şekilde sunarak bu yasağın kaldırılmasını talep edebilirsiniz.

Unutmayın, hukuk sistemi haklarınızı korumak için vardır. Karşılaştığınız hukuki durum ne olursa olsun, bilgi sahibi olmak ve doğru adımları atmak en temel hakkınızdır. HAGB kararı veya olası bir yurtdışı çıkış yasağı ile ilgili durumunuzu netleştirmek, haklarınızı öğrenmek ve hukuki süreçte doğru adımları atmak için Aşık Hukuk Bürosu olarak yanınızdayız. Detaylı bilgi ve danışmanlık için bizimle (asikhukukburosu.com.tr üzerinden) iletişime geçmekten çekinmeyin.

Yurtdışı Çıkış Yasağının Kaldırılması İçin Dilekçe Örneği

Önemli Not: Aşağıdaki dilekçe örneği, hakkında CMK m.109/3(a) uyarınca yurtdışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri kararı verilmiş olan kişilerin, bu yasağın kaldırılması talebiyle mahkemeye sunabilecekleri genel bir taslaktır. Bu yasak, bir HAGB kararı ile birlikte veya ondan bağımsız olarak verilmiş olabilir. Her somut olay farklı olduğundan, bu dilekçenin kendi durumunuza özel olarak uyarlanması ve mutlaka bir avukat tarafından incelenerek hazırlanması tavsiye edilir. Dilekçenin en az 500 kelime olması hedeflenmiştir.

İLGİLİ MAHKEMESİNE

(Yasağı Koyan veya Dosyanın Görüldüğü Mahkeme, Örneğin: İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne / Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na)

DOSYA NO: 20../… Esas

ADLİ KONTROLÜN (Yurtdışı Çıkış Yasağının) KALDIRILMASINI TALEP EDEN (SANIK/ŞÜPHELİ):

Adı Soyadı:

T.C. Kimlik No:

Adres: [Adresiniz]

VEKİLİ:

Av. Murteza Osman AŞIK

UETS Adresi:

KONU: Müvekkil hakkında…/…/… tarihinde (veya… Sulh Ceza Hakimliği’nin…/…/… tarih ve… Sorgu sayılı kararı ile) CMK m.109/3(a) uyarınca verilen yurtdışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılması talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

  1. Müvekkilimiz, Mahkemenizin yukarıda esas numarası belirtilen dosyasında suçlamasıyla yargılanmaktadır / hakkında soruşturma yürütülmektedir. Yargılama / Soruşturma sürecinde, [Kararı Veren Mahkeme/Hakimlik Adı]’nın tarihli kararı ile müvekkil hakkında CMK m.109/3(a) gereğince yurtdışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.36 (Eğer HAGB kararı ile birlikte verildiyse bu durum da belirtilebilir: “… tarihinde verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı ile birlikte CMK m.109/3(a) gereğince yurtdışı çıkış yasağı tedbiri de uygulanmıştır.”)

  2. Söz konusu yurtdışı çıkış yasağı kararı, verildiği tarihinden bugüne kadar yaklaşık süredir devam etmektedir.36 Müvekkilimiz, bu süre zarfında adli kontrol yükümlülüğüne ve (varsa) HAGB denetim koşullarına harfiyen uymuş, kararı ihlal edecek herhangi bir davranışta bulunmamıştır.43 Adli kontrol tedbirinden beklenen denetim ve güvence sağlama amacı, geçen bu uzun süre ve müvekkilin uyumlu tutumuyla büyük ölçüde hasıl olmuştur.

  3. Yurtdışı çıkış yasağı kararının verilmesine dayanak olan gerekçeleri artık geçerliliğini yitirmiştir. Şöyle ki:

    • Kaçma Şüphesinin Ortadan Kalkması: Müvekkilin Türkiye’de kurulu düzeni bulunmaktadır. Ailesi [Eşi, çocukları vb.] burada yaşamaktadır. Kendisi [Mesleği/İşi] olarak [Çalıştığı Yer/Şirket] bünyesinde çalışmaktadır / kendi işini yapmaktadır ve düzenli bir gelire sahiptir. Sabit ikametgah sahibidir ve adresi tüm resmi kayıtlarda mevcuttur. Yargılamanın geldiği aşama itibarıyla [Örn: tüm delillerin toplanmış olması, tanıkların dinlenmiş olması] kaçmasını gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Müvekkil, yargılamadan kaçmayacak, adaletin tecellisi için mahkemenizin çağrılarına her zaman uyacaktır.
    • Delil Karartma Riskinin Bulunmaması: Dosya kapsamında toplanması gereken tüm deliller [Örn: bilirkişi raporları, tanık beyanları, kamera kayıtları vb.] büyük ölçüde toplanmış olup, müvekkilin artık delillere etki etme veya karartma imkanı kalmamıştır. Yargılamanın bu aşamasında delil karartma riski somut olarak mevcut değildir.
  4. Müvekkilin yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması yönünde zorunlu ve haklı nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenler ve destekleyici belgeler aşağıda sunulmaktadır:

    • İş/Ticari Gerekçeler: Müvekkilimiz, [Şirket Adı] firmasının [Pozisyonu] olarak görev yapmaktadır ve işi gereği yurtdışındaki [Fuar Adı] fuarına katılması / [Ülke Adı]’ndaki müşterilerle görüşmesi / [Proje Adı] projesinin takibini yapması gerekmektedir. Bu seyahatin yapılamaması, müvekkilin ve şirketinin ticari faaliyetlerine ciddi zararlar verecektir. (EK-1: Fuar davetiyesi, şirket görevlendirme yazısı, yurtdışı müşteri yazışmaları, sözleşme örneği vb.).36
    • Eğitim Gerekçeleri: Müvekkilimiz, [Yurtdışı Üniversite Adı]’ndan bölümü için kabul almış olup, eğitimine tarihinde başlaması gerekmektedir. Yurtdışı çıkış yasağı, müvekkilin eğitim hakkını engellemektedir. (EK-2: Kabul mektubu, okul kayıt belgeleri).
    • Sağlık Gerekçeleri: Müvekkilimizin [Hastalık Adı] rahatsızlığı bulunmakta olup, yurtdışında [Hastane/Doktor Adı] nezdinde tedavi görmesi / ameliyat olması gerekmektedir. Tedavinin Türkiye’de yapılamadığına / yurtdışında yapılmasının zorunlu olduğuna dair doktor raporları ektedir. (EK-3: Sağlık raporları, randevu belgeleri).
    • Ailevi Gerekçeler: Müvekkilimizin yurtdışında yaşayan [Akrabalık Derecesi, örn: annesi, babası, çocuğu] ağır hasta olup ziyaret edilmesi / [Düğün/Cenaze vb.] törenine katılması gerekmektedir. Bu durum insani ve ailevi bir zorunluluktur. (EK-4: Durumu teyit eden belgeler, davetiye vb.).
  5. Ölçülülük İlkesi: Mevcut durumda yurtdışı çıkış yasağının devamı, müvekkil açısından telafisi güç zararlara yol açmaktadır.41 Yukarıda belirtilen zorunlu nedenlerle yurtdışına çıkamaması, müvekkilin [Maddi, manevi, mesleki, eğitimsel] kayıplarına neden olmaktadır. Yargılamanın geldiği aşama, müvekkilin tutumu ve yasağın devamından beklenen fayda ile müvekkilin uğradığı zarar karşılaştırıldığında, tedbirin artık ölçülülük ilkesine aykırı hale geldiği açıktır. Anayasa ile güvence altına alınan seyahat özgürlüğünün 32 bu denli uzun süre ve artık somut gerekçesi kalmamış bir şekilde kısıtlanması hakkaniyete uygun değildir. Gerekirse mahkemenizce daha hafif bir adli kontrol tedbiri (örneğin belirli aralıklarla imza atma veya uygun bir güvence bedeli yatırma) uygulanabilir.

  6. Yasal Süreler: (Eğer uygulanabilirse) CMK m.110/A’da belirtilen azami adli kontrol sürelerinin de 19 dolduğu/dolmak üzere olduğu hususu da dikkate alınmalıdır. (Bu kısım, suçun niteliği ve yasağın başlangıç tarihine göre dikkatlice değerlendirilmelidir.)

  7. Müvekkilimiz, yargılamanın başından beri iyi niyetli bir şekilde hareket etmiş, mahkemenizin tüm çağrılarına uymuş ve üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiştir. Yargılamadan kaçma gibi bir niyeti kesinlikle yoktur. Hakkındaki HAGB kararının (varsa) denetim süresi de devam etmekte olup, bu sürece ilişkin yükümlülüklerine de uymaya devam edecektir.

HUKUKİ NEDENLER: CMK m. 109, 110, 111, 110/A, Anayasa m. 13, 19, 23 ve ilgili sair mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce re’sen (kendiliğinden) göz önüne alınacak nedenlerle;

Müvekkilimiz hakkında uygulanmakta olan CMK m.109/3(a) kapsamındaki yurtdışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin KALDIRILMASINA karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.36


Talepte Bulunan Sanık/Şüpheli Vekili

Av. Murteza Osman AŞIK

(İmza)

EKLER:

1.

2.

3.

4.

5. Vekaletname Örneği

(Dilekçedeki açıklamalar ve ekler, her olayın özelliğine göre detaylandırılmalı ve somutlaştırılmalıdır.)

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu