Cinsel Suçlar Savunma Dilekçesi Örneği (Tecavüz, sarkıntılık)
Cinsel Saldırı Suçu (TCK madde 102)
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
– Mehmet Akif Ersoy (Zulmü Alkışlayamam)
Cinsel saldırı, bireyin en temel haklarından olan vücut bütünlüğü ve cinsel özgürlüğüne yönelik ağır bir ihlaldir. Toplumun kanayan yaralarından biri olan bu suç türü, mağdurlar üzerinde derin fiziksel ve ruhsal travmalara yol açabilmektedir. Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında cinsel saldırı suçunun nasıl düzenlendiğini, hangi eylemlerin bu suçu oluşturduğunu, cezai yaptırımlarını ve ilgili yasal süreçleri bilmek, hem haklarımızı korumak hem de toplumsal farkındalığı artırmak açısından büyük önem taşımaktadır. Bu makalenin amacı, TCK’nın 102. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunu, herkesin anlayabileceği açık bir dille ele almak, yasal çerçeveyi aydınlatmak ve bu zorlu süreçte hukuki bilgiye erişimi kolaylaştırmaktır. Unutulmamalıdır ki, hukuku bilmek, adalete ulaşmanın ve haklarımızı savunmanın ilk adımıdır.
Cinsel Saldırı Suçu Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesi, “cinsel saldırı” başlığı altında, bireylerin cinsel dokunulmazlığına yönelik suçları düzenler.1 Cinsel dokunulmazlık, her bireyin kendi bedeni üzerinde cinsel anlamda serbestçe tasarruf etme hakkını ifade eder.4 Kanun, bu temel hakkı, kişinin rızası dışında gerçekleştirilen ve bedensel temas içeren cinsel davranışlara karşı koruma altına alır.6
Bu suçun yasal tanımında kilit nokta, “cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl etmek”tir.1 Bu tanım, TCK 102 kapsamındaki suçların mutlaka fiziksel temas içermesi gerektiğini ortaya koyar. Vücuda dokunma olmaksızın gerçekleştirilen cinsel içerikli sözler, mesajlar veya teşhir gibi eylemler, TCK 102 kapsamında cinsel saldırı değil, TCK 105’te düzenlenen “cinsel taciz” suçunu oluşturabilir.8 Bu ayrım, suçun doğru bir şekilde nitelendirilmesi, uygulanacak yasal prosedürler ve verilecek cezalar açısından hayati önem taşır.
TCK 102 kapsamında cinsel saldırı suçunun oluşabilmesi için mağdurun 18 yaşını tamamlamış olması gerekmektedir. Eğer mağdur 18 yaşından küçükse, gerçekleştirilen eylem TCK 103’te düzenlenen “çocukların cinsel istismarı” suçu kapsamında değerlendirilir ve farklı yasal sonuçlar doğurur.4
Cinsel saldırı suçunda fail (suçu işleyen kişi) veya mağdur (suçtan etkilenen kişi) herhangi bir cinsiyetten olabilir. Suç, farklı cinsiyetten kişiler arasında işlenebileceği gibi, aynı cinsiyetten kişiler arasında da işlenebilir.2 Ayrıca, suçun oluşumu için mağdurun hayatta olması şarttır; vefat etmiş kişilere veya hayvanlara karşı işlenen fiiller TCK 102 kapsamında değerlendirilmez.4
Basit Cinsel Saldırı ve Daha Hafif Şekli: Sarkıntılık
TCK Madde 102’nin ilk fıkrası, cinsel saldırının iki farklı ağırlık derecesini düzenler: basit cinsel saldırı ve bunun daha hafif şekli olan sarkıntılık.
Basit Cinsel Saldırı (TCK 102/1, birinci cümle): Bu suç, bir kişinin vücut dokunulmazlığının, cinsel ilişki boyutuna varmayan ancak cinsel amaç taşıyan fiziksel temaslarla ihlal edilmesidir.1 Failin amacı cinsel arzularını tatmin etmektir ve bu amaçla mağdurun bedenine dokunur. Bu suçun cezası beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır ve soruşturma başlatılabilmesi için mağdurun şikâyeti gereklidir.1
Sarkıntılık (TCK 102/1, ikinci cümle): Kanun koyucu, cinsel davranışın “sarkıntılık düzeyinde kalması” halinde daha az ceza öngörmüştür.1 Sarkıntılık, basit cinsel saldırıya göre daha ani, anlık, kesintili ve süreklilik arz etmeyen cinsel içerikli dokunmaları ifade eder.4 Yargıtay kararlarında da sarkıntılık, “ani ve kesiklik gösteren, devamlılık arz etmeyen” davranışlar olarak tanımlanır.9
Sarkıntılık sayılabilecek eylemlere örnek olarak şunlar verilebilir:
- Mağdurun rızası dışında yanağından öpmek.4
- Kalçasına veya göğüslerine anlık olarak dokunmak.4
- Cinsel amaçla elini, belini veya omzunu tutmak.9
- Toplu taşıma aracında vücudunu mağdura sürtmek.9
Ancak, dostluk veya nezaket gereği yapılan, cinsel amaç taşımayan bir öpme veya dokunma eylemi sarkıntılık suçunu oluşturmaz.4 Sarkıntılık suçunun cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır ve bu suçun soruşturulması da mağdurun şikâyetine bağlıdır.1
Basit cinsel saldırı ile sarkıntılık arasındaki temel fark, eylemin yoğunluğu, süresi ve niteliğidir. Sarkıntılık daha yüzeysel, geçici ve anlık temasları içerirken, basit cinsel saldırı daha ısrarcı, sürekli veya yoğun temasları kapsayabilir.4 Ancak bu ayrım her zaman net olmayabilir ve büyük ölçüde olayın özel koşullarına, temasın niteliğine ve süresine bağlıdır. Yargıtay’ın da belirttiği gibi, aynı anda gerçekleştirilen birden fazla yüzeysel ve ani dokunma da sarkıntılık olarak değerlendirilebilir.9 Bu durum, suçun doğru nitelendirilmesinde ve adil bir yargılama yapılmasında detaylı delil incelemesinin ve uzman hukuki değerlendirmenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Nitelikli Cinsel Saldırı (Tecavüz)
TCK 102. maddenin ikinci fıkrası, cinsel saldırı suçunun en ağır şekli olan ve halk arasında “tecavüz” olarak bilinen nitelikli hali düzenler.9 Bu suç, mağdurun vücuduna vajinal, anal veya oral yoldan cinsel organ veya sair bir cismin sokulması suretiyle işlenir.1
Kanundaki “organ veya sair bir cisim” ifadesi geniştir. Sadece failin cinsel organını değil, aynı zamanda parmak gibi vücut uzuvlarını veya şişe, sopa gibi herhangi bir nesneyi de kapsar.4 Bu tür bir eylemin gerçekleşmesi, suçu nitelikli hale getirir ve cezayı önemli ölçüde ağırlaştırır.
Nitelikli cinsel saldırı suçunun cezası on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasıdır.1 Bu suçun soruşturması ve kovuşturması, basit cinsel saldırı ve sarkıntılıktan farklı olarak, genellikle re’sen yapılır; yani mağdurun şikâyeti olmasa bile Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatılır ve kamu davası açılır.1
Ancak bu kuralın önemli bir istisnası vardır: Eğer nitelikli cinsel saldırı (yani vücuda organ veya cisim sokma) eşe karşı işlenmişse, soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi mağdur eşin şikâyetine bağlıdır.2 Bu durum, evlilik birliği içinde işlenen cinsel suçlara ilişkin özel bir düzenlemedir. Kanun, eşe karşı işlenen nitelikli cinsel saldırıyı suç olarak tanımlamakta ve cezalandırmaktadır, ancak yargı sürecinin başlamasını mağdur eşin iradesine bırakmaktadır. Dikkat çeken bir nokta ise, TCK 102 metninde eşe karşı işlenen basit cinsel saldırı (vücuda dokunma) eyleminin ayrıca şikayete bağlı bir suç olarak düzenlenmemiş olmasıdır. Bu durum, eşler arasındaki basit cinsel saldırı fiillerinin TCK 102 kapsamında cezalandırılıp cezalandırılmayacağı konusunda bir belirsizlik veya yasal boşluk olarak yorumlanabilir.9 Bu hukuki incelik, evlilik içi cinsel dokunulmazlık ihlallerinde yasal danışmanlığın önemini bir kez daha vurgulamaktadır.
Cezayı Artıran Özel Durumlar (Nitelikli Haller)
Türk Ceza Kanunu, cinsel saldırı suçunun belirli koşullar altında işlenmesi durumunda daha ağır cezalar öngörmüştür. TCK 102. maddenin 3., 4. ve 5. fıkraları bu ağırlaştırıcı nedenleri düzenler. Bu durumlar, failin daha fazla kınanması gereken bir şekilde hareket ettiğini veya mağdurun daha savunmasız bir durumda olduğunu gösterir. Cezayı artıran bu nitelikli haller şunlardır:
TCK 102/3 Kapsamındaki Haller (Ceza Yarı Oranında Artırılır): 1
- (a) Beden veya Ruh Bakımından Kendini Savunamayacak Durumda Olan Kişiye Karşı İşlenmesi: Mağdurun yaşlılık, hastalık, engellilik, bilinç kaybı (örneğin aşırı alkol veya ilaç etkisi altında olma) gibi nedenlerle fiziksel veya ruhsal olarak kendini savunamayacak durumda olması halinde ceza artırılır.7 Ancak Yargıtay, kişinin doğal uyku halinin tek başına bu kapsamda değerlendirilemeyeceğine işaret etmiştir.9
- (b) Kamu Görevinin, Vesayet veya Hizmet İlişkisinin Sağladığı Nüfuzun Kötüye Kullanılması Suretiyle İşlenmesi: Failin, sahip olduğu kamu görevi (polis, memur vb.), vesayet ilişkisi (vasi) veya hizmet ilişkisi (öğretmen-öğrenci, doktor-hasta, işveren-işçi, bakıcı-bakılan) nedeniyle elde ettiği gücü veya güveni kötüye kullanarak suçu işlemesi durumunda ceza ağırlaşır.7 Bu durum, failin konumunu istismar etmesinin özel olarak cezalandırılmasını amaçlar.
- (c) Üçüncü Derece Dâhil Kan veya Kayın Hısımlığı İlişkisi İçinde Bulunan Bir Kişiye Karşı ya da Üvey Baba, Üvey Ana, Üvey Kardeş, Evlat Edinen veya Evlatlık Tarafından İşlenmesi: Suçun, aile bireyleri veya yakın akrabalar arasında işlenmesi, aile içi güven ilişkisinin ağır bir şekilde ihlali anlamına geldiğinden cezayı artıran bir nedendir.7
- (d) Silahla veya Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenmesi: Suçun işlenmesinde silah kullanılması veya suçun birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi, mağdur üzerindeki tehlikeyi ve baskıyı artırdığı için cezayı ağırlaştırır.7 Yargıtay, “birden fazla kişi tarafından birlikte işlenme” halinin uygulanabilmesi için suça katılanların hepsinin doğrudan fail (müşterek fail) olarak eylemi gerçekleştirmesi gerektiğini, bir fail ve ona yardım eden (azmettiren veya yardım eden) şeklinde bir iştirakin bu fıkra kapsamında değerlendirilmeyeceğini belirtmiştir.7 Bu yorum, kanun metninin uygulamasını somutlaştırmaktadır.
- (e) İnsanların Toplu Olarak Bir Arada Yaşama Zorunluluğunda Bulunduğu Ortamların Sağladığı Kolaylıktan Faydalanmak Suretiyle İşlenmesi: Cezaevleri, yetiştirme yurtları, öğrenci yurtları, hastaneler gibi insanların toplu halde yaşadığı ve mağdurun kaçma veya yardım isteme imkanının kısıtlı olabileceği ortamlarda suçun işlenmesi cezayı artırır.7 Ancak Yargıtay, bir belediye otobüsünün bu tür bir ortam olarak kabul edilemeyeceğine karar vermiştir.9 Bu tür kararlar, kanun maddelerinin pratikte nasıl yorumlandığını ve sınırlarının nasıl çizildiğini gösterir.
TCK 102/4 Kapsamındaki Hal:
- Cinsel saldırı suçunu işlemek için başvurulan cebir ve şiddetin, kasten yaralama suçunun ağır neticelerine (örneğin, mağdurun sağlığında kalıcı bozulma, organ kaybı) neden olması halinde, faile hem cinsel saldırı suçundan hem de ayrıca kasten yaralama suçundan ceza verilir.4 Bu durum, suçların birleşmesi (bileşik suç) kuralının bir istisnasıdır ve failin eylemlerinin yol açtığı tüm zararlardan sorumlu tutulmasını sağlar.
TCK 102/5 Kapsamındaki Hal:
- Cinsel saldırı suçunun sonucunda mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, faile verilecek ceza en ağır ceza olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.1 Bu fıkra, cinsel saldırının en trajik sonuçlarını ayrıca ve en ağır şekilde cezalandırmaktadır.
Bu ağırlaştırıcı nedenlerin varlığı, suçun vahametini ve toplum vicdanındaki yerini yansıtır. Yargıtay’ın bu maddelerin uygulanmasına ilişkin getirdiği yorumlar, kanunun lafzının ötesinde, adaletin sağlanması için somut olayın özelliklerinin nasıl dikkate alındığını göstermesi bakımından önemlidir.
Hukukta “Rıza” Ne Anlama Gelir?
Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda en temel kavramlardan biri “rıza”dır. Bir eylemin cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığı, büyük ölçüde mağdurun geçerli bir rızasının olup olmamasına bağlıdır.
Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre rıza, “razı olma, isteme, istek” 13 veya “hoşnut ve memnun olma durumu, hoşnutluk, memnunluk; kalben hoş görüp kabul etme, kolaylıkla benimseme, karşı koymama” 15 anlamlarına gelir.
Hukuki açıdan rıza, kişinin kendi bedeni ve cinsel özgürlüğü üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilme hakkının bir yansımasıdır. TCK Madde 26/2 uyarınca, kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olarak açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez.5 Bu ilke cinsel suçlar için de geçerlidir. 18 yaşını tamamlamış ve rıza açıklama ehliyetine sahip bir kişinin, cinsel bir eyleme özgür iradesiyle, bilinçli bir şekilde ve devam eden bir şekilde onay vermesi durumunda, bu eylem cinsel saldırı suçunu oluşturmaz.5
Ancak rızanın hukuken geçerli sayılabilmesi için bazı temel koşulları taşıması gerekir. Şu durumlarda rıza geçersizdir ve eylem cinsel saldırı suçunu oluşturur:
- Cebir, Tehdit veya Hile Kullanılması: Eğer fail, mağdurun rızasını fiziksel güç kullanarak (cebir), korkutarak (tehdit) veya aldatarak (hile) elde etmişse, bu rıza hukuken geçerli değildir.4 Örneğin, mağduru ilaçla bayıltmak veya kendisini doktor olarak tanıtıp muayene bahanesiyle cinsel eylemde bulunmak hile kapsamında değerlendirilebilir.4
- Mağdurun Rıza Ehliyetinin Bulunmaması: Mağdurun yaşı (18 yaş altı), akıl hastalığı, zeka geriliği, bilinç kaybı (aşırı sarhoşluk, uyuşturucu etkisi, baygınlık) gibi nedenlerle yaptığı eylemin anlam ve sonuçlarını algılama veya iradesini yönlendirme yeteneği yoksa, verdiği rıza geçersizdir.7 Yargıtay, mağdurun zihinsel durumunun rıza ehliyetini etkileyip etkilemediğinin Adli Tıp Kurumu raporuyla belirlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.9
- Rızanın Geri Alınması: Mağdur, başlangıçta rıza gösterdiği bir cinsel eyleme devam ederken rızasını geri çekebilir. Rızanın geri çekildiği andan itibaren eyleme devam edilmesi cinsel saldırı suçunu oluşturur.5 Rıza, eylemin her aşamasında mevcut olmalıdır.
Hukuken geçerli rıza, pasif bir şekilde karşı koymama veya sessiz kalma anlamına gelmez. Aksine, kişinin özgür iradesiyle, baskı altında kalmadan, bilinçli bir şekilde verdiği olumlu bir onayı ifade eder. Yargıtay kararları da bu yöndedir; örneğin, mağdurun dini duygularının istismar edilerek elde edilen sözde “rıza”nın hukuken geçersiz olduğuna hükmedilmiştir.9 Bu durum, rızanın varlığını veya yokluğunu ispatlamanın mahkemelerde ne kadar hassas ve karmaşık bir konu olabileceğini göstermektedir. Özellikle fiziksel delilin veya tanığın olmadığı durumlarda, rızanın varlığına veya yokluğuna ilişkin değerlendirme, tüm delillerin ve olayın koşullarının dikkatle incelenmesini gerektirir.
Cinsel Saldırı Suçunda Bilinmesi Gerekenler: Şikayet, Zamanaşımı ve Mahkeme
Cinsel saldırı suçuyla ilgili yasal süreci başlatmak ve takip etmek için bilinmesi gereken önemli usul kuralları vardır. Bunlar şikayet hakkı ve süresi, dava zamanaşımı süreleri ve görevli mahkemedir.
Şikayet Hakkı ve Süresi:
- Şikayete Bağlı Haller: TCK 102/1’de düzenlenen basit cinsel saldırı ve sarkıntılık suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.1 Yani, mağdur şikayetçi olmazsa, savcılık bu suçlarla ilgili re’sen (kendiliğinden) soruşturma başlatamaz.
- Re’sen Takip Edilen Haller: TCK 102/2 ve devamındaki fıkralarda düzenlenen nitelikli cinsel saldırı (vücuda organ/cisim sokma) ve cezayı artıran diğer nitelikli haller (TCK 102/3, 102/4, 102/5) genellikle re’sen takip edilir. Bu suçlarda mağdurun şikayeti aranmaz.1
- İstisna: Eşe Karşı Nitelikli Cinsel Saldırı: TCK 102/2’deki nitelikli cinsel saldırının (vücuda organ/cisim sokma) eşe karşı işlenmesi halinde, soruşturma ve kovuşturma yine mağdur eşin şikayetine bağlıdır.2
- Şikayet Süresi: Şikayete bağlı suçlarda, mağdurun, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayet hakkını kullanması gerekir.6 Bu süre hak düşürücü bir süredir; yani 6 ay içinde şikayet yapılmazsa, o suçtan dolayı şikayet hakkı kaybedilir ve dava açılamaz.
Dava Zamanaşımı Süresi:
Dava zamanaşımı, suç işlendikten sonra devletin o suçla ilgili dava açma veya açılmış olan davayı devam ettirip ceza verme yetkisinin kanunda belirtilen sürelerin geçmesiyle ortadan kalkmasıdır.11 Bu süreler suçun türüne ve ağırlığına göre değişir:
- Sarkıntılık (TCK 102/1 c.2): Dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.1
- Basit Cinsel Saldırı (TCK 102/1 c.1): Dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.1
- Nitelikli Cinsel Saldırı (TCK 102/2 ve sonrası): Bu suçlar için dava zamanaşımı süresi genellikle 15 yıldır.9 Ancak bazı kaynaklarda ve durumlarda (örneğin cezanın üst sınırına göre veya TCK 66/3 gibi özel hükümler gereği) bu sürenin 20 yıl 6 veya suçun ölüm ya da bitkisel hayatla sonuçlanması halinde 30 yıl 17 olabileceği belirtilmektedir.
Bu sürelerin farklı kaynaklarda değişkenlik göstermesi veya belirli koşullara bağlı olarak uzayabilmesi, zamanaşımı hesaplamasının karmaşık olabileceğini göstermektedir. Özellikle nitelikli hallerde doğru zamanaşımı süresinin tespiti ve takibi için hukuki yardım almak kritik önem taşır. Zamanaşımı süresi dolduğunda, fail hakkında dava açılamaz veya açılmış olan dava düşer.
Görevli Mahkeme:
Cinsel saldırı suçlarında yargılamayı yapacak mahkeme, suçun niteliğine göre belirlenir:
- Sarkıntılık ve Basit Cinsel Saldırı (TCK 102/1): Bu suçlara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi‘dir.2
- Nitelikli Cinsel Saldırı (TCK 102/2 ve sonrası): Suçun nitelikli halleri ve daha ağır cezayı gerektiren durumları Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanır.2
Şikayet süresi, zamanaşımı gibi usuli konular, adaletin yerini bulması açısından son derece önemlidir. Bu sürelerin kaçırılması, mağdurun hak arama yolunu kapatabilir. Bu nedenle, cinsel saldırı mağdurlarının veya tanıklarının vakit kaybetmeden hukuki destek alması, haklarının korunması ve yasal sürecin doğru bir şekilde işletilmesi için elzemdir.
Yargı Kararları Ne Diyor?
Türk Ceza Kanunu’nda yer alan hükümler genel çerçeveyi çizse de, kanunun somut olaylara nasıl uygulanacağını büyük ölçüde Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları şekillendirir. Bu kararlar (içtihatlar), TCK 102’nin yorumlanmasında ve uygulanmasında önemli bir rehber niteliğindedir. Cinsel saldırı suçlarıyla ilgili yargı kararlarında öne çıkan bazı temel ilkeler şunlardır:
- Delil Değerlendirmesi ve Mağdur Beyanı: Cinsel suçlar genellikle gizli ortamlarda ve tanık olmaksızın işlendiği için, mağdurun beyanı delil sisteminde merkezi bir yer tutar.8 Yargıtay, mağdur beyanının güvenilirliğini değerlendirirken; beyanların tutarlı ve çelişkisiz olup olmadığına, mağdurun sanığa iftira atmasını gerektirecek bir husumet bulunup bulunmadığına ve beyanların hayatın olağan akışına uygunluğuna dikkat eder.8 Tıbbi raporlar, tanık beyanları (varsa) ve diğer yan deliller de mağdur beyanını destekleyici veya çürütücü unsurlar olarak dikkate alınır.9 Beyanlarda çelişki olması veya somut delillerle desteklenmemesi durumunda “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği beraat kararı verilebilir.9 Bu durum, mağdurların yaşadıklarını tutarlı ve net bir şekilde ifade etmelerinin ve mümkünse destekleyici deliller sunmalarının önemini ortaya koymaktadır. Ancak ispat yükünün ağırlığı ve suçun doğası gereği mağdurların yaşadığı zorluklar da göz ardı edilmemelidir.
- Rızanın Değerlendirilmesi: Mahkemeler, rızanın varlığı iddialarını titizlikle inceler. Rızanın cebir, tehdit, hile veya mağdurun iradesini sakatlayan başka bir nedenle (akıl zayıflığı, sarhoşluk vb.) elde edilmesi durumunda geçersiz sayılacağı ilkesi kararlarda sıkça vurgulanır.8 Mağdurun dini duygularının istismar edilmesi gibi daha örtülü manipülasyon yöntemleriyle elde edilen rızanın da geçersiz olduğu kabul edilmektedir.9
- Suç Vasfının Belirlenmesi: Yargı kararları, sarkıntılık, basit cinsel saldırı, nitelikli cinsel saldırı ve cinsel taciz arasındaki ayrımları netleştirmeye çalışır.8 Eylemin ani, kesintili olup olmadığı, temasın süresi ve yoğunluğu, vücuda organ/cisim sokulup sokulmadığı gibi kriterler suçun doğru bir şekilde nitelendirilmesinde belirleyici olur. Yanlış vasıflandırma, hukuka aykırı kararlara yol açabilir.9
- Zincirleme Suç Uygulaması: Failin aynı mağdura karşı, aynı suç işleme kararı kapsamında, farklı zamanlarda birden fazla kez cinsel saldırıda bulunması halinde, TCK Madde 43 uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanarak ceza artırılabilir.9 Ancak, aynı olay sırasında kesintisiz olarak gerçekleştirilen birden fazla temas genellikle tek bir suç olarak kabul edilir.9
- Teşebbüs ve Gönüllü Vazgeçme: Failin suçu işlemeye başlayıp elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması (teşebbüs) ile kendi iradesiyle suç işlemekten vazgeçmesi (gönüllü vazgeçme) arasındaki ayrım önemlidir.4 Gönüllü vazgeçme halinde fail, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz, ancak vazgeçme anına kadar tamamladığı kısım başka bir suçu oluşturuyorsa ondan sorumlu tutulur.5
Yargı kararları, kanun maddelerinin soyut ifadelerini somut olaylara uygulayarak hukukun yaşayan ve gelişen bir alan olduğunu gösterir. Bu kararlar, TCK 102’nin sınırlarını çizerken aynı zamanda mağdurların ispat konusunda karşılaşabileceği zorlukları da yansıtmaktadır. Özellikle mağdur beyanına verilen önem ve bunun değerlendirilmesindeki hassasiyet, bu tür davalarda uzman bir avukatın rehberliğinin ne kadar kritik olduğunu ortaya koymaktadır.
Hayattan Örnekler
Kanun maddelerini ve yargı kararlarını daha iyi anlamak için, kurgusal ancak gerçekçi örnek olaylara bakmak faydalı olabilir. Aşağıda, Batman’da yaşanmış olabilecek, kimlik bilgileri tamamen değiştirilmiş iki örnek olay sunulmuştur:
Örnek Olay 1: İş Yerinde Sarkıntılık
Ayşe Hanım, Batman’da bir tekstil atölyesinde çalışmaktadır. Ustabaşı olan Zeki Bey, zaman zaman Ayşe Hanım’a rahatsız edici imalarda bulunmaktadır. Bir gün, kimsenin olmadığı bir anda Zeki Bey, Ayşe Hanım’ın yanına gelerek aniden kolunu tutmuş ve “Ne kadar güzelsin” diyerek omzuna dokunmuştur. Ayşe Hanım hemen geri çekilip tepki göstermiş ve durumu derhal atölye sahibine bildirmiştir. Bu olayda Zeki Bey’in eylemi, ani, kısa süreli ve cinsel amaç taşıyan bir fiziksel temas olduğu için TCK 102/1 ikinci cümlesi kapsamında sarkıntılık düzeyinde cinsel saldırı suçunu oluşturabilir. Ayşe Hanım’ın 6 ay içinde şikayetçi olması halinde Zeki Bey hakkında soruşturma başlatılabilir ve dava Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülebilir. Zeki Bey’in ustabaşı konumunu kullanarak bu eylemi gerçekleştirmesi, TCK 102/3-b’deki hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması hali olarak değerlendirilip cezanın artırılması gündeme gelebilir.
Örnek Olay 2: Güven İlişkisinin İstismarı ve Nitelikli Cinsel Saldırı
Fatma Hanım, yaşlı ve yatağa bağımlı annesine bakması için Batman’da tanınan bir bakıcı olan Kenan Bey ile anlaşmıştır. Kenan Bey, bir süre sonra Fatma Hanım’ın evde olmadığı bir gece, annesinin ilaçların etkisiyle yarı uyur halde olmasından faydalanarak ona cinsel saldırıda bulunmuş ve vücuduna parmağını sokmuştur. Annesi durumu daha sonra zorlukla kızına anlatabilmiştir. Bu olayda Kenan Bey’in eylemi, mağdurun kendini savunamayacak durumda olmasından (TCK 102/3-a) ve hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılmasından (TCK 102/3-b) faydalanılarak işlenmiş, vücuda sair bir cisim (parmak) sokulması suretiyle gerçekleştirilen nitelikli cinsel saldırı (TCK 102/2) suçunu oluşturur. Bu suç re’sen takip edildiği için Fatma Hanım’ın veya annesinin şikayeti olmasa dahi savcılık soruşturma başlatabilir. Dava Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ve Kenan Bey, TCK 102/2 ve ağırlaştırıcı nedenleri düzenleyen TCK 102/3 uyarınca ağır bir hapis cezası ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu örnekler, cinsel saldırının farklı şekillerde ve farklı ortamlarda ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Mağdurun durumu, fail ile ilişkisi ve eylemin niteliği, suçun vasfını ve cezasını doğrudan etkilemektedir.
Cinsel Saldırı Suçuna Genel Bakış
Aşağıdaki tablo, TCK Madde 102 kapsamında düzenlenen cinsel saldırı suçunun temel türlerini, unsurlarını, cezalarını ve önemli usul kurallarını özetleyerek karmaşık yasal bilgileri daha anlaşılır hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu tablo, farklı suç tipleri arasındaki temel farkları hızlıca görmek için bir başvuru kaynağı olabilir.
Suç Türü | Temel Unsur | Temel Ceza | Şikayet Durumu | Dava Zamanaşımı (Genel Kural) | Görevli Mahkeme |
Sarkıntılık (TCK 102/1 c.2) | Ani, kesintili, süreksiz cinsel temas | 2 yıldan 5 yıla kadar hapis | Mağdurun şikayetine bağlı (6 ay içinde) | 8 yıl | Asliye Ceza Mahkemesi |
Basit Cinsel Saldırı (TCK 102/1 c.1) | Cinsel ilişki düzeyine varmayan cinsel temas | 5 yıldan 10 yıla kadar hapis | Mağdurun şikayetine bağlı (6 ay içinde) | 15 yıl | Asliye Ceza Mahkemesi |
Nitelikli Cinsel Saldırı (Tecavüz) (TCK 102/2) | Vücuda (vajinal, anal, oral) organ veya sair cisim sokulması | 12 yıldan az olmamak üzere hapis | Re’sen (kendiliğinden) takip edilir | 15 yıl (veya daha uzun)* | Ağır Ceza Mahkemesi |
Eşe Karşı Nitelikli Cinsel Saldırı (TCK 102/2) | Eşin vücuduna (vajinal, anal, oral) organ veya sair cisim sokulması | 12 yıldan az olmamak üzere hapis | Mağdur eşin şikayetine bağlı (6 ay içinde) | 15 yıl (veya daha uzun)* | Ağır Ceza Mahkemesi |
Ağırlaştırıcı Nedenler (TCK 102/3) | Savunmasızlık, nüfuz kötüye kullanımı, akrabalık, silah, çok failli vb. | Temel ceza yarı oranında artırılır | Suçun temel şekline göre değişir | Suçun temel şekline göre | Ağır Ceza Mahkemesi |
Sonucu Ağırlaşmış Haller (TCK 102/4-5) | Ağır yaralama, bitkisel hayat, ölüm | Ağır yaralama için ek ceza / Ağırlaştırılmış Müebbet | Re’sen takip edilir | 15 yıl / 30 yıl* | Ağır Ceza Mahkemesi |
*Not: Nitelikli hallerde ve sonucu ağırlaşmış hallerde zamanaşımı süreleri, cezanın üst sınırına ve özel kanun hükümlerine göre değişiklik gösterebilir. Genel kural 15 yıl olmakla birlikte, bazı durumlarda 20 veya 30 yıla kadar uzayabilmektedir. Kesin süre tespiti için hukuki danışmanlık alınmalıdır.
Bu tablo, genel bir bilgilendirme amacı taşımakta olup, her somut olayın kendi özel koşulları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini unutmamak önemlidir.
Hak Aramaktan Korkmayın
Cinsel saldırı, mağdurun beden bütünlüğünü, ruh sağlığını ve insan onurunu hedef alan son derece ağır bir suçtur. Bu suçun mağdurları üzerinde bıraktığı derin yaraların sarılması uzun ve zorlu bir süreç olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, hukuk sistemi, bu tür ihlallere karşı mağdurları korumak ve failleri cezalandırmak için vardır.
Yasalar, cinsel dokunulmazlığı ihlal edilen bireylere hak arama yolları sunmaktadır. Ancak, ceza hukuku süreçleri, şikayet süreleri, zamanaşımı kuralları, delil toplama ve yargılama aşamaları teknik detaylar içerebilir ve bu süreçte yol almak karmaşık olabilir. Özellikle şikayet ve zamanaşımı gibi sürelerin kaçırılması, telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına yol açabilir.
Bu nedenle, cinsel saldırıya maruz kaldıysanız veya böyle bir olaya tanıklık ettiyseniz, sessiz kalmayın. Yaşadıklarınız sizin suçunuz değil. Haklarınızı öğrenmek, yasal süreci anlamak ve size en uygun adımları atmak için vakit kaybetmeden deneyimli bir ceza avukatından hukuki destek almanız büyük önem taşımaktadır. Profesyonel hukuki yardım, bu zorlu süreçte size rehberlik edecek, haklarınızı en doğru şekilde savunmanıza yardımcı olacak ve adaletin tecelli etmesi için gerekli adımları atmanızı sağlayacaktır. Unutmayın, hak aramak en temel hakkınızdır ve bu yolda yalnız değilsiniz.
Örnek Savunma Dilekçesi
BATMAN 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
Dosya No: 2025/… E.
SANIK : Ahmet D.
MÜDAFİİ : Av. Murteza Osman AŞIK – [BARO SİCİL NO]
KONU : Müvekkil hakkında TCK 102/2 ve 102/3-a-b maddeleri uyarınca açılan kamu davasında savunmalarımızın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
-
Olayın Tek Tanıklı ve Şüpheli Delillere Dayalı Olması:
Müvekkil hakkında yöneltilen suçlamalar, tamamen soyut iddialara ve teknik açıdan değerlendirilmesi gereken kamera kayıtlarına dayanmaktadır. Kamera görüntüleri ise sabit, kesintisiz, net bir cinsel saldırı eylemi göstermemekte; yalnızca bakım sırasında fiziksel temas içeren hareketleri yansıtmaktadır. Bu görüntülerde suçun temel unsuru olan “organ veya sair bir cisim sokulması” fiilini ispata yeter kesinlikte bir delil bulunmamaktadır. -
Mağdurun Beyanları Tutarsız ve Çelişkilidir:
Mevlüde K.’nin ilk beyanı ile ikinci beyanı arasında ciddi çelişkiler mevcuttur. İlk ifadesinde “ne olduğunu tam hatırlamadığını” beyan etmişken, ikinci ifadesinde “net olarak hatırladığını” söylemiştir. Adli Tıp raporunda da mağdurun ileri seviye demans hastası olduğu, hatırlama yetisinin oldukça zayıf olduğu belirtilmiştir. Bu durumda beyanların güvenilirliği ve cezaya esas alınabilirliği hukuken şüphe uyandırmaktadır. -
Rızaya Dayalı Müdahale Niteliğinde Olabilir:
Olayın yaşandığı gece müvekkil, Mevlüde K.’nin altını ıslattığını ve bu nedenle temizlik yaptığı yönünde beyanda bulunmuştur. Kamera görüntülerinin sadece kısa bir kısmının dosyaya alınmış olması, olayın tamamının anlaşılamamasına sebep olmaktadır. Temizlik esnasında bedenle temas gerçekleşmişse dahi, bu eylemin cinsel amaç taşıyıp taşımadığına ilişkin somut delil yoktur. -
Nitelikli Hallerin Uygulanmaması Gerektiği:
a. TCK 102/3-a: Mağdurun “kendini savunamayacak durumda” olması iddiası, sağlık raporlarıyla desteklenmekle birlikte, bu durumun suistimal edildiğine dair doğrudan ve güçlü bir delil bulunmamaktadır.
b. TCK 102/3-b: Müvekkilin mağdurla hizmet ilişkisi içinde olması tek başına yeterli değildir. Bu ilişkinin kötüye kullanıldığına ve müvekkilin nüfuzunu kullandığına dair güçlü emareler dosyada yoktur. -
Suçun Unsurları Oluşmamıştır:
TCK 102/2’de tanımlanan “organ veya sair bir cismin mağdurun vücuduna sokulması” eylemi somut delillerle ispatlanmamıştır. Bu suçun oluşması için sadece fiziksel temas değil, içeri sokma fiilinin açıkça ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde sabit olması gerekir. Olayda bu husus ispatlanamamıştır. -
Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi:
Ceza yargılamasının temel ilkesi olan “in dubio pro reo” gereği, iddiaların hiçbirinin kesin olarak ispat edilemediği ve delillerin çelişkili olduğu bu dosyada, müvekkilin lehine beraat kararı verilmesi hukukun gereğidir.
SONUÇ ve TALEP:
Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle;
-
Müvekkil hakkında isnat edilen TCK 102/2 ve TCK 102/3-a-b maddeleri kapsamındaki nitelikli cinsel saldırı suçunun yasal unsurları oluşmadığından dolayı BERAAATİNE,
-
Yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına,
karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
Av. Murteza Osman AŞIK
Batman Barosu – [İletişim Bilgileri]
Alıntılanan çalışmalar
- Cinsel Saldırı Suçu TCK 102 Tecavüz Suçu 2025 | Mersin – Avukat Tunç Sudi TOL, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.tuncsuditol.av.tr/cinsel-saldiri-sucu/
- CİNSEL SALDIRI SUÇU NEDİR ? 5237 SAYILI TCK MADDE 102 – Avukat Nusret Çetin, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.nusretcetin.av.tr/makale.aspx?id=36&idkat=1
- Cinsel Saldırı Suçu Hakkında Her Şey, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://polat-polat.com/kategori/makaleler/cinsel-saldiri-sucu/
- Cinsel Saldırı Suçu ve Cezası – TCK Madde 102 – Av. Fatih Yaşar, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.fatihyasar.av.tr/makalelerimiz/cinsel-sald%C4%B1r%C4%B1-su%C3%A7u-tck-madde-102
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Cinsel Saldırı ve Cinsel Taciz Suçları – Türkiye Barolar Birliği Dergisi, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/ViewPDF-5237-sayili-turk-ceza-kanununda-cinsel-saldiri-ve-cinsel-taciz-suclari-126
- Cinsel Saldırı Suçu (TCK m.102) – Av. İrem Bike Demirhan, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://irembikedemirhan.com/cinsel-saldiri-sucu-tck-m-102/
- TCK Madde 102 Cinsel Saldırı Suçu – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/mevzuat/tck-madde-102-cinsel-saldiri-sucu.html
- CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLAR (TCK 102, 103, 104 …, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.akbashukuk.com.tr/cinsel-dokunulmazliga-karsi-suclar-tck-102-103-104-ve-105/
- Cinsel Saldırı Suçları ve Cezaları (TCK 102) – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/cinsel-saldiri-sucu-sarkintilik-ve-tecav%C3%BCz-sucu-cezasi.html
- Cinsel Saldırı Suçu Nedir? – Av. Asiye Demirel, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.asiyedemirel.av.tr/haberdetay/cinsel-saldiri-sucu-nedir
- Cinsel Saldırı(Tecavüz ve Sarkıntılık) Suçu ve Cezası (TCK 102. Madde) 2025, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.delilavukatlik.com/post/cinsel-saldiri-tecavuz-sarkintilik-sucu-ve-cezasi
- Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/8706 Esas 2024/3059 Karar Sayılı Kararı, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.sonkarar.com/kararlar/yargitay-9-ceza-dairesi-2021-8706-esas-2024-3059-karari-fa5ac8dd-0c58-56be-ac49-406953634b93
- www.milliyet.com.tr, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.milliyet.com.tr/egitim/sozluk/riza-ne-demek-tdk-sozluk-anlami-nedir-allah-rizasi-ne-demek-6679233#:~:text=T%C3%BCrk%20Dil%20Kurumuna%20g%C3%B6re%20r%C4%B1za,ve%20raz%C4%B1%20olma%20%C5%9Feklinde%20a%C3%A7%C4%B1klanmaktad%C4%B1r.
- Rıza Ne Demek? Rıza Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir? – NTV Haber, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.ntv.com.tr/ne-demek/riza-ne-demek-55442
- RIZÂ – Kubbealtı Lugatı, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.lugatim.com/s/r%C4%B1za
- Cinsel Saldırı Suçu Nedir? – Tercan Avukatlık, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://mehmetserhattercan.com/cinsel-saldiri-sucu-nedir
- Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 102 – Cinsel Saldırı Suçu – Ceza Avukatı Hakan Taştemir, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://hakantastemir.av.tr/turk-ceza-kanunu-tck-madde-102-cinsel-saldiri-sucu/
- Cinsel Saldırı Suçu ve Cezası – Ağır Ceza Avukatı İstanbullu Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.istanbullu.av.tr/cinsel-saldiri-sucu-cezasi
- Yargıtay Kararları Işığında Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://sen.av.tr/tr/makale/yargitay-kararlari-isiginda-cinsel-dokunulmazliga-karsi-suclar
- TCK 102 – Cinsel Saldırı Suçu: Hukuki Boyutu, Yargısal Uygulamalar, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://minarlaw.com/2024/11/29/tck-102-cinsel-saldiri-sucu-hukuki-boyutu-yargisal-uygulamalar/
- YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA BASİT CİNSEL SALDIRI SUÇU – Bg Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 21, 2025, https://www.bghukukburosu.com.tr/8817/