Birden Fazla Alacaklının Açtığı Tasarrufun İptali Davalarında Üçüncü Kişinin Sorumluluğu: Akrabalık ve Düşük Bedel Faktörlerinin Değerlendirilmesi
Tasarrufun İptali Davasının Taşınmaz sahibi yönünden değerlendirilmesi
Bu rapor, bir borçlunun bankadan kredi çektikten sonra sahibi olduğu taşınmazı, tapu harcını düşük göstermek amacıyla resmiyette düşük bir bedelle kayınbiraderine satması senaryosuna odaklanmaktadır. Alacaklıların, borçlunun bu tasarrufunu iptal ettirmek amacıyla İcra ve İflas Kanunu (İİK) kapsamında birden fazla “tasarrufun iptali davası” açması durumunda, taşınmazı satın alan kayınbiraderin (üçüncü kişinin) hukuki sorumluluğunun kapsamı incelenecektir. Temel sorular şunlardır: Kayınbirader, aleyhine açılan tüm davalardan doğan toplam alacak miktarından mı sorumludur, yoksa sorumluluğu satın aldığı taşınmazın değeriyle mi sınırlıdır? Birden fazla dava dosyasının varlığı bu sorumluluğu nasıl etkiler? Akrabalık ilişkisi (kayınbiraderlik) ve tapuda gösterilen düşük satış bedelinin davadaki rolü ve sonuçları nelerdir?
Raporun kapsamı, Türk İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ila 284. maddeleri ve ilgili Yargıtay içtihatları çerçevesinde, tasarrufun iptali davalarında üçüncü kişinin sorumluluğunu açıklamaktır. Bu rapor, sunulan senaryo ve araştırma verilerine dayalı hukuki bilgi sağlamakta olup, somut bir hukuki uyuşmazlık için kesin bir hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır.
Raporun devamında, öncelikle tasarrufun iptali davasının hukuki çerçevesi, davacıları, davalıları ve açılma koşulları ele alınacaktır. Ardından, İİK Madde 283 uyarınca üçüncü kişinin sorumluluğunun sınırları, akrabalık ilişkisi ve düşük satış bedelinin davaya etkileri, birden fazla davanın varlığı halinde sorumluluğun nasıl belirleneceği ve davanın kabulü durumunda üçüncü kişinin yükümlülükleri detaylandırılacaktır. Son olarak, elde edilen bulgular ışığında genel bir değerlendirme yapılacaktır.
- Tasarrufun İptali Davasının Hukuki Çerçevesi
- Tanım ve Amaç: Tasarrufun iptali davası, alacağını icra takibi yoluyla tahsil edemeyen alacaklıların, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı belirli hukuki tasarrufları (örneğin satış, bağışlama) iptal ettirmek için açtıkları bir dava türüdür.1 Davanın temel amacı, borçlunun malvarlığından hileli yollarla çıkardığı dava konusu mal veya hakkı, sanki hiç çıkmamış gibi kabul ederek, davacı alacaklının cebri icra yoluyla bu mal üzerinden alacağını tahsil etmesini sağlamaktır.5 Önemle belirtmek gerekir ki, bu dava sonucunda malın mülkiyeti borçluya geri dönmez; tasarruf işlemi sadece davayı açan ve kazanan alacaklıya karşı hükümsüz hale gelir.5 Bu durum, davanın ayni (mala ilişkin) değil, şahsi nitelikte bir dava olmasının sonucudur.5
- Yasal Dayanak: Bu dava türü, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ila 284. maddelerinde düzenlenmiştir.1
- Kimler Dava Açabilir (Davacı): Davayı, elinde geçici veya kesin aciz vesikası bulunan alacaklılar açabilir.1 Aciz vesikası, borçlunun haczedilen mallarının alacağı karşılamadığını veya haczi kabil malı bulunmadığını gösteren resmi bir belgedir. Bu belge, davanın açılma anında zorunlu olmamakla birlikte, yargılamanın her aşamasında (temyiz dahil) mahkemeye sunulabilir.1 Borçlunun haczi kabil malı olmadığını gösteren haciz tutanağı da geçici aciz vesikası niteliğindedir.1 Ayrıca, iflas durumunda iflas idaresi de bu davayı açabilir.1
- Kime Karşı Açılır (Davalı): Dava, hem borçluya hem de borçludan iptali istenen tasarruf konusu malı veya hakkı devralan üçüncü kişiye (örnek olaydaki kayınbiradere) karşı birlikte açılır.1 Borçlu ile lehine tasarruf yapılan üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır.20 Eğer üçüncü kişi malı kötü niyetli bir dördüncü kişiye devretmişse, dava bu dördüncü kişiye karşı da açılabilir.9
- Dava Şartları:
- Gerçek Alacak: Alacaklı ile borçlu arasında geçerli ve gerçek bir borç ilişkisi bulunmalıdır.1
- Kesinleşmiş İcra Takibi: Borçlu hakkında başlatılmış bir icra takibi bulunmalı ve bu takip kural olarak kesinleşmiş olmalıdır.1 Yargıtay, bazı durumlarda takibin dava açıldıktan sonra başlatılmasına da imkan tanımaktadır.1
- Aciz Vesikası: Yukarıda belirtildiği gibi, alacaklının borçludan alacağını tahsil edemediğini gösteren geçici veya kesin aciz vesikasının bulunması şarttır.1
- Borcun Tasarruftan Önce Doğması: Kural olarak, iptali istenen tasarrufun (örnekteki satış işleminin), takibe konu olan borcun doğum tarihinden sonra yapılmış olması gerekir.1 Bu, mahkemelerin re’sen (kendiliğinden) dikkate aldığı önemli bir dava ön şartıdır.15
- İptal Sebepleri (İİK m. 278, 279, 280): Kanun, iptale tabi tasarrufları üç ana başlık altında toplamıştır 1:
- İvazsız (Karşılıksız) Tasarruflar (İİK m. 278): Borçlunun hacizden, acizden veya iflastan önceki iki yıl içinde yaptığı karşılıksız veya bağışlama hükmündeki tasarruflardır.1 Bunlar arasında mutad (alışılmış) hediyeler dışında kalan bağışlamalar, eşler veya belirli derecedeki akrabalar (kayınbirader dahil) arasında yapılan ivazlı (karşılıklı) işlemler 9, borçlunun piyasa değerinin çok altında bir bedelle yaptığı satışlar 9 ve kendisine veya başkasına intifa hakkı ya da ölünceye kadar bakma hakkı tanıdığı sözleşmeler 9 yer alır.
- Aciz Halinde Yapılan Tasarruflar (İİK m. 279): Borçlunun hacizden, acizden veya iflastan önceki bir yıl içinde, mali zorluk içindeyken yaptığı bazı şüpheli işlemlerdir.1 Örneğin, mevcut bir borç için sonradan rehin vermek, normal olmayan ödeme vasıtalarıyla ödeme yapmak, vadesi gelmemiş bir borcu ödemek gibi.24 Bu durumda, işlemi yapan üçüncü kişi, borçlunun durumunu bilmediğini ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir.11
- Zarar Verme Kastıyla Yapılan Tasarruflar (İİK m. 280): Borçlunun malvarlığının borçlarını ödemeye yetmediği durumlarda, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemlerdir.2 Bu tür işlemlerin iptali için, işlemi yaptığı üçüncü kişinin, borçlunun mali durumunu ve zarar verme kastını bildiği veya bilmesi gerektiğinin (kötü niyet) ispatlanması gerekir.4 Ancak kanun, belirli akrabalık ilişkilerinde (kayınbirader dahil) veya ticari işletmenin devri gibi durumlarda bu kötü niyetin varlığını karine olarak kabul eder.4 Bu maddeye dayalı davalar için hak düşürücü süre, tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıldır.1
- Hak Düşürücü Süre: Tasarrufun iptali davası açma hakkı, iptali istenen tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşer.1 Bu süre zamanaşımı değil, hak düşürücü süredir ve mahkeme tarafından re’sen dikkate alınır.8 İİK 278 ve 279’daki 1 ve 2 yıllık süreler ise dava açma süresi değil, o maddeler kapsamındaki tasarrufların yapılmış olması gereken geriye dönük inceleme süreleridir.1
- İptal Sebeplerinin Birbiriyle İlişkisi: Mahkemeler, davacının dava dilekçesinde dayandığı İİK maddesiyle (örneğin sadece İİK 280 – zarar verme kastı) bağlı değildir. Eğer dava dosyasındaki deliller, iptal için başka bir maddenin (örneğin İİK 278 – akrabalık veya düşük bedel) şartlarının oluştuğunu gösteriyorsa, mahkeme bu maddeye dayanarak da iptal kararı verebilir.17 Bu durum, özellikle akrabalık ve düşük bedel gibi unsurların bulunduğu somut olayda önemlidir. Alacaklı zarar verme kastını (İİK 280) ispatlamakta zorlansa bile, mahkeme işlemi İİK 278 kapsamında (ivazsız tasarruf veya bağışlama hükmünde sayılan işlem) değerlendirerek iptale karar verebilir. Bu esneklik, alacaklının durumunu güçlendirmektedir.
- Muvazaa (Danışıklı İşlem) ile Farkı: Tasarrufun iptali davası (İİK 277 vd.), Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) düzenlenen muvazaa (danışıklı işlem) iddiasından farklıdır.7 Muvazaada, tarafların aslında hiç yapmak istemedikleri veya görünüştekinden farklı bir işlem yaptıkları, işlemin taraflar arasında dahi hüküm doğurmadığı iddia edilir ve işlemin mutlak butlanı (tam geçersizliği) hedeflenir.28 Tasarrufun iptali davasında ise, borçlu ile üçüncü kişi arasındaki işlemin esasen geçerli olduğu kabul edilir, ancak alacaklıya zarar verdiği için sadece davacı alacaklıya karşı etkisiz kılınması amaçlanır (nispi butlan).5 Bununla birlikte, tapuda bedelin düşük gösterilmesi gibi muvazaayı düşündüren olgular, aynı zamanda İİK 278 (düşük bedel) veya İİK 280 (kötü niyet) kapsamında tasarrufun iptali için güçlü deliller oluşturabilir.7 Hatta bazı Yargıtay kararları, muvazaa iddiasının İİK 277 vd. davası içinde ileri sürülebileceğini kabul etmektedir.17 Bu durum, alacaklının hem İİK hükümlerine (aciz vesikası gerektirir) hem de TBK’daki muvazaa hükümlerine (aciz vesikası gerektirmez) dayanarak hareket etme potansiyeline sahip olduğunu gösterir. Kayınbirader açısından ise, tapuda düşük bedel gösterilmesi hem muvazaa hem de İİK kapsamında kötü niyet iddiasını güçlendiren kritik bir delildir.
Aşağıdaki tablo, İİK’daki temel iptal sebeplerini özetlemektedir:
İİK Maddesi | İptal Sebebi | Geriye Dönük Süre | Temel Koşullar | İspat Yükü | Örnek Olayla İlgisi |
İİK m. 278 | İvazsız Tasarruflar / Bağışlama | 2 Yıl | Karşılıksız devir VEYA bağışlama hükmünde sayılan işlem (örn: yakın akrabaya devir 14, çok düşük bedelle devir 9, intifa tesisi 9) | Alacaklı, işlemin karşılıksız veya bağışlama hükmünde olduğunu ispatlar. Yakın akraba veya düşük bedel durumunda işlem doğrudan iptale tabidir. | Kayınbiradere yapılan satış (yakın akraba) VE tapuda düşük bedel gösterilmesi (çok düşük bedel) bu madde kapsamına girebilir. |
İİK m. 279 | Aciz Halinde Yapılan Tasarruflar | 1 Yıl | Borçlunun aciz halinde olması + Kanunda sayılan şüpheli işlemlerden biri (örn: anormal ödeme, vadesi gelmemiş borcun ödenmesi) 24 | Alacaklı, aciz hali ve işlemi ispatlar. Üçüncü kişi, borçlunun durumunu bilmediğini ispat ederek kurtulabilir.11 | Borçlunun kredi çektikten sonra aciz duruma düşüp düşmediği ve satışın bu dönemde yapılıp yapılmadığına bağlı olarak uygulanabilir. |
İİK m. 280 | Zarar Verme Kastıyla Yapılanlar | 5 Yıl (Dava Süresi) | Malvarlığı borca yetmeyen borçlunun zarar verme kastı + Üçüncü kişinin borçlunun durumunu ve kastını bilmesi veya bilmesi gerekmesi (kötü niyet) 4 | Kural olarak alacaklı, borçlunun kastını ve üçüncü kişinin kötü niyetini ispatlar.6 Ancak yakın akraba (kayınbirader) durumunda üçüncü kişinin kötü niyeti karine olarak varsayılır, ispat yükü tersine döner.4 | Kayınbiraderlik ilişkisi nedeniyle kötü niyet karinesi mevcuttur. Tapuda düşük bedel gösterilmesi de hem kastı hem kötü niyeti destekleyen güçlü bir emaredir. Bu maddeye dayanılması kuvvetle muhtemeldir. |
- Üçüncü Kişinin (Kayınbiraderin) Sorumluluğunun Kapsamı (İİK m. 283)
- Genel İlke: Tasarrufun iptali davasının kabul edilmesi, üçüncü kişi konumundaki kayınbiraderin, borçlunun tüm borçlarından sorumlu olacağı anlamına gelmez.13 Üçüncü kişinin sorumluluğu kanunla sınırlandırılmıştır.
- Mal Halen Üçüncü Kişinin Elindeyse Sorumluluk: Eğer kayınbirader, dava konusu taşınmazı halen elinde bulunduruyorsa, yani satmamış veya devretmemişse, davayı kazanan alacaklı, o taşınmaz üzerinde, sanki taşınmaz hala borçlunun malvarlığındaymış gibi, cebri icra yoluyla (haciz ve satış) alacağını takip etme hakkını kazanır.5 Bu durumda taşınmazın mülkiyeti kayınbiraderde kalmaya devam eder, borçluya geri dönmez.5 Alacaklı, tapu kaydının düzeltilmesine gerek olmaksızın taşınmazın haczedilip satılmasını talep edebilir.5 Kayınbiraderin buradaki temel yükümlülüğü, alacaklının bu cebri icra işlemlerine katlanmaktır.5
- Mal Elden Çıkarılmışsa Sorumluluk (Bedele Dönüşme): Eğer kayınbirader dava konusu taşınmazı, dava sonuçlanmadan önce iyi niyetli bir dördüncü kişiye satmış veya devretmişse, alacaklının taşınmaz üzerindeki takip hakkı, kayınbiradere karşı bir tazminat alacağına dönüşür.8 Bu durumda kayınbirader, alacaklıya nakden tazminat ödemekle yükümlü olur.11 Eğer malı devralan dördüncü kişi kötü niyetli ise, yani borçlunun durumunu ve işlemin amacını biliyorsa, alacaklı iptal davasını bu dördüncü kişiye yöneltebilir.8
- Parasal Sorumluluğun Hesaplanması: Kayınbiraderin ödemekle yükümlü olacağı tazminat miktarı, taşınmazın elden çıkarıldığı tarihteki gerçek piyasa değerine göre belirlenir.8 Bu değer genellikle mahkeme tarafından atanan bilirkişilerce tespit edilir.23 Tapuda gösterilen düşük bedel değil, gerçek değer esas alınır.
- Sorumluluğun Üst Sınırları (İİK m. 283/II): Kayınbiraderin parasal sorumluluğu mutlak değildir ve iki tavanla sınırlıdır. Kayınbirader, şu iki miktardan daha düşük olanı ödemekle yükümlüdür:
- Taşınmazın elden çıkarıldığı tarihteki gerçek piyasa değeri.23
- Davayı kazanan alacaklının icra takibindeki alacağının miktarı (asıl alacak + faiz + takip masrafları).5
- Üçüncü Kişinin Risk Sınırı: Bu düzenleme, üçüncü kişinin (kayınbiraderin) karşılaşacağı en yüksek riskin, borçlunun toplam borçlarından bağımsız olarak, aldığı malın değeriyle sınırlı olduğunu göstermektedir.23 Bu önemli bir güvencedir. Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta şudur: Eğer kayınbirader taşınmazı düşük bir bedelle alıp, daha sonra değeri arttığında (veya gerçek değeri üzerinden) satarsa, sorumluluğu bu daha yüksek satış değeri üzerinden hesaplanacaktır (tabii ki alacak miktarını geçmemek kaydıyla).23 Bu, üçüncü kişinin haksız zenginleşmesini önlemeyi amaçlar. İlk başta tapuda gösterilen düşük bedel, sorumluluğun hesaplanmasında bir ölçüt değildir.
- Üçüncü Kişinin Yaptığı Masrafların Durumu: Hukuki tartışmalar olmakla birlikte, baskın görüşe göre, kayınbiraderin taşınmaza yaptığı masrafları (örneğin tadilat, ödediği vergiler) alacaklıya ödeyeceği tazminattan düşmesi genellikle mümkün değildir.32 Bunun temel mantığı şudur: Eğer iptal edilen işlem hiç yapılmasaydı, borçlu bu masrafları yapmış olacaktı ve alacaklı malı borçludan haczederken bu masrafları karşılamak zorunda kalmayacaktı. Dolayısıyla, alacaklının iptal davası sonucunda daha kötü bir duruma düşmemesi gerektiği düşünülür.32 Kayınbiraderin bu masraflar için (ve ödediği bedel için) asıl borçluya karşı ayrı bir talep hakkı olabilir.
Aşağıdaki tablo, İİK m. 283 uyarınca üçüncü kişinin sorumluluğunun temel senaryolarını özetlemektedir:
Senaryo | Üçüncü Kişinin Yükümlülüğü | Hesaplama Esası | Sorumluluk Üst Sınırı |
Taşınmaz 3. Kişinin Elinde | Alacaklının taşınmaz üzerinde cebri icrasına katlanmak 23 | Uygulanmaz | Alacaklının alacak miktarı |
Taşınmaz İyi Niyetli 4. Kişiye Satılmış/Devredilmiş | Nakden Tazminat Ödemek 23 | Taşınmazın 3. kişi tarafından elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değeri 23 | Taşınmazın Değeri veya Alacak Miktarı (Hangisi düşükse) |
Taşınmaz Kötü Niyetli 4. Kişiye Satılmış/Devredilmiş | 4. Kişiye karşı iptal davası VEYA 3. Kişiden Tazminat 21 | Taşınmazın 3. kişi tarafından elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değeri 23 | Taşınmazın Değeri veya Alacak Miktarı (Hangisi düşükse) |
- Akrabalık İlişkisi ve Düşük Satış Bedelinin Etkileri
- Akrabalık (Kayınbiraderlik) ve Kötü Niyet Karinesi:
- İİK m. 278/III-1, borçlunun eşi, usul (üstsoy) ve füruu (altsoy), üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri (kayın) hısımları (örnekteki kayınbirader bu kapsama girer), evlat edineni veya evlatlığı ile yaptığı ivazlı (karşılıklı) tasarrufları dahi bağışlama hükmünde sayar.9 Bu tür işlemler, diğer şartlar (2 yıllık süre vb.) oluşmuşsa doğrudan iptale tabidir.
- İİK m. 280/III ise, yine aynı derecedeki akrabaların (kayınbirader dahil), borçlu ile işlem yaptıklarında, borçlunun mali durumunu ve alacaklılara zarar verme kastını bildiklerinin farz edileceğini (varsayılacağını) düzenler.4 Bu, “kötü niyet karinesi” olarak adlandırılır.
- Etkisi: Bu karineler, ispat yükünü tersine çevirir.24 Normalde alacaklının, üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunu ispatlaması gerekirken 6, kanunda sayılan akrabalık ilişkisi (kayınbiraderlik) söz konusu olduğunda, kayınbiraderin kendisinin iyi niyetli olduğunu, yani borçlunun mali durumunu ve zarar verme kastını bilmediğini ispatlaması gerekir.11
- Düşük Satış Bedeli ve Sonuçları:
- İİK m. 278/III-2: Borçlunun, verdiği şeye karşılık olarak piyasa değerinin çok altında bir bedel kabul ettiği sözleşmeler de bağışlama hükmünde sayılarak iptale tabi tutulur.9 Olaydaki gibi, tapu harcını düşük göstermek amacıyla resmiyette “çok az bir miktar” gösterilmesi, bu madde kapsamına girebilir. Tapuda gösterilen bedel ile gerçek piyasa değeri arasındaki fark, önemli bir delildir.19
- Muvazaa Göstergesi: Tapuda satış bedelinin kasıtlı olarak düşük gösterilmesi, özellikle vergi kaçırma veya alacaklıları aldatma amacı taşıyorsa, güçlü bir muvazaa (danışıklı işlem) göstergesidir.7 Muvazaa ve İİK iptal sebepleri teknik olarak farklı olsa da 9, düşük bedel gösterme eylemi, İİK 278 veya 280 kapsamında alacaklının iptal talebini destekleyen kuvvetli bir delil niteliğindedir. İşlemin gerçek mahiyetini gizleme çabasını ortaya koyar.7 Yargıtay, tek başına bedel farkının muvazaayı kanıtlamayacağını belirtse de 39, akrabalık gibi diğer şüpheli unsurlarla birleştiğinde bu durum çok daha anlamlı hale gelir.
- Kötü Niyet Göstergesi: Hem yakın akrabalık ilişkisi hem de tapuda gösterilen gerçek dışı düşük bedel, kayınbiraderin kötü niyetli olduğuna dair güçlü emarelerdir.4 Bu durum, kayınbiraderin İİK 280/III’teki kötü niyet karinesini çürütmesini oldukça zorlaştırır.
- Karinelerin Çürütülmesi: Kayınbiraderin bu yasal karineleri çürütmesi teorik olarak mümkündür, ancak zordur.14 Bunun için, tapuda düşük gösterilmiş olsa bile taşınmazın gerçek piyasa değerini ödediğini (örneğin banka kayıtları, tanık beyanları ile), borçlu ile arasında geçmişe dayalı başkaca meşru ticari ilişkiler olduğunu veya satış tarihinde borçlunun mali durumunun kötü olduğunu ve alacaklılara zarar verme kastı taşıdığını bilmediğini somut delillerle ispatlaması gerekir.14 Ancak mevcut senaryodaki hem yakın akrabalık hem de kasıtlı olarak düşük gösterilen tapu bedeli, iyi niyet savunmasını son derece zayıflatmaktadır.
- Akrabalık ve Düşük Bedelin Birleşik Etkisi: Somut olayda hem yakın akrabalık (kayınbiraderlik) hem de tapuda kasıtlı olarak düşük bedel gösterilmesi faktörlerinin bir arada bulunması, sinerjik bir etki yaratır. Her bir faktör, diğerinin şüpheli niteliğini ve kötü niyet olasılığını güçlendirir. Bu durum, tasarrufun iptali davası açısından işlemi oldukça riskli hale getirir ve alacaklıların elini kuvvetlendirir. Kayınbiraderin iyi niyetini ispatlaması, bu iki faktörün bir arada olmadığı durumlara göre çok daha zordur.
- “Düşük Tapu Bedeli” Tuzağı: Tapu harcından tasarruf etmek amacıyla satış bedelini resmiyette düşük gösterme pratiği, tasarrufun iptali davası bağlamında taraflar aleyhine işleyen önemli bir delil yaratır.29 Bu durum, işlemin gerçek piyasa koşullarında yapılmadığına, bir gizleme veya aldatma niyetinin olabileceğine işaret eder ve İİK m. 278/III-2 (düşük bedel) ile İİK m. 280 (kötü niyet) iddialarını doğrudan destekler. Vergi avantajı sağlama çabası, alacaklıların haklarını ihlal eden bir işlemin iptali için güçlü bir gerekçe oluşturmuş olur.
- Birden Fazla Tasarrufun İptali Davası Olması Durumu
- Birden Fazla Davanın Mümkün Olması: Aynı borçlunun aynı tasarruf işlemi hakkında, gerekli şartları (özellikle aciz vesikası) taşıyan farklı alacaklılar, bağımsız olarak tasarrufun iptali davası açabilirler.13
- Üçüncü Kişinin Toplam Sorumluluk Sınırı: Kayınbiraderin, aynı taşınmazla ilgili olarak aleyhine açılan tüm tasarrufun iptali davaları sonucunda katlanacağı toplam sorumluluk, yine de taşınmazın değeriyle (eğer elden çıkarmışsa elden çıkarma tarihindeki değeriyle) sınırlıdır.13 Yani, her bir dava için ayrı ayrı taşınmaz değeri kadar sorumluluk doğmaz; sorumluluk kümülatif değildir.
- “Tahsilde Tekerrür Olmama” İlkesi: Mahkeme kararlarında sıklıkla yer alan “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ifadesi 37, bu sınırı güvence altına alır. Bu ilke, kayınbiraderin taşınmazın değerine tekabül eden miktarı (ister malın satışı yoluyla isterse tazminat olarak) bir veya birkaç alacaklıya ödedikten sonra, aynı taşınmaz değeri için başka alacaklılar tarafından tekrar ödeme yapmaya zorlanamayacağı anlamına gelir.13
- Satış Bedelinin Paylaşımı: Taşınmazın cebri icra yoluyla satılması halinde elde edilen bedel, öncelikle davayı açıp kazanan ve satışı sağlayan alacaklının alacağının (faiz ve masraflar dahil) ödenmesinde kullanılır.13 Bu öncelik, iptal davasının şahsi niteliğinden ve alacaklının dava açarak gösterdiği çabadan kaynaklanır.13 Eğer birden fazla alacaklı aynı anda veya farklı zamanlarda dava açıp kazanmışsa ve satış bedeli tüm alacakları karşılamaya yetmiyorsa, alacaklılar arasında İİK’daki hacze iştirak veya sıra cetveli kurallarına göre bir paylaşım söz konusu olabilir. Ancak her halükarda, üçüncü kişinin (kayınbiraderin) malvarlığından çıkan toplam değer, taşınmazın değerini aşamaz. Taşınmazın değerini aşan alacaklar için alacaklılar ancak borçlunun diğer mallarına yönelebilirler. Satış bedelinden, davayı kazanan alacaklı(lar) tatmin edildikten sonra bir para artarsa, bu artan kısım üçüncü kişi olan kayınbiradere aittir, borçluya veya dava açmamış diğer alacaklılara değil.10
- Alacaklılar Arasındaki Yarış: Üçüncü kişinin sorumluluğunun taşınmazın değeriyle sınırlı olması ve “tahsilde tekerrür olmama” ilkesi, alacaklılar arasında potansiyel bir “yarış” yaratır. Eğer alacaklıların toplam talepleri taşınmazın değerini aşıyorsa, iptal davasını daha erken açıp sonuçlandıran alacaklıların, taşınmazın değeri tükenmeden önce alacaklarını tahsil etme olasılığı daha yüksektir.13 Bu durum, alacaklılar açısından hızlı hareket etmenin önemini vurgularken, kayınbirader açısından ise birden fazla davayla muhatap olma ancak toplam riskinin taşınmazın değeriyle sınırlı olduğunu bilme anlamına gelir.
- Davanın Kabulü Halinde Sonuçlar ve Yükümlülükler
- Alacaklının İcra Yetkisi: Davanın kabul edilmesinin en önemli sonucu, davayı kazanan alacaklının, iptal edilen tasarrufa konu mal üzerinde (veya mal elden çıkarılmışsa değeri üzerinde), kendi alacağıyla sınırlı olarak cebri icra yetkisi elde etmesidir.5
- Kayınbiraderin Yükümlülükleri:
- Taşınmazı elinde tutuyorsa: Alacaklının haciz ve satış işlemlerine katlanmak zorundadır.5
- Taşınmazı elden çıkarmışsa: İİK m. 283/II’de belirtilen sınırlar dahilinde (elden çıkarma tarihindeki değer, alacak miktarı ile sınırlı) alacaklıya nakden tazminat ödemekle yükümlü olur.23 Bu tazminat kararı, kayınbiraderin kendi şahsi malvarlığına karşı ilamlı icra takibi yoluyla uygulanabilir.19
- Mülkiyet Durumu: İptal kararına rağmen taşınmazın mülkiyeti hukuken kayınbiraderde (veya iyi niyetli dördüncü kişide) kalmaya devam eder. İptal kararı sadece davacı alacaklının o mal üzerinden alacağını alabilmesini sağlar.5
- Artan Satış Bedeli: Taşınmazın satışı sonucunda elde edilen bedel, davayı kazanan alacaklının alacağını (faiz ve masraflarıyla birlikte) karşıladıktan sonra artarsa, bu artan miktar taşınmazın hukuki maliki olan kayınbiradere ödenir, borçluya değil.10
- Kayınbiraderin Borçluya Rücu Hakkı: Kayınbirader, borçlunun alacaklılarından mal kaçırma amacıyla yaptığı işlem nedeniyle taşınmazı veya değerini kaybetmiş olduğundan, borçluya (akrabasına) ödediği bedelin iadesi veya alacaklıya ödemek zorunda kaldığı tazminat için rücu etme hakkına sahip olabilir.13 Ancak bu hakkın kullanılması genellikle ayrı bir dava açılmasını gerektirir.
- Yargılama Giderleri: Davayı kaybeden taraf (somut olayda büyük olasılıkla borçlu ve kayınbirader), mahkeme masraflarını ve davayı kazanan alacaklının avukatlık ücretini ödemekle yükümlü tutulur.13 Birden fazla davalı varsa, bu giderlerden müteselsilen (birlikte) sorumlu tutulabilirler.13
- Sonuç ve Değerlendirme
- Bulguların Özeti: Yapılan inceleme göstermektedir ki, borçlunun kayınbiraderine yaptığı taşınmaz satışı, alacaklılar tarafından açılacak tasarrufun iptali davalarına karşı oldukça savunmasızdır. Kayınbiraderin sorumluluğu, borçlunun tüm borçlarını değil, sadece edindiği taşınmazın değerini kapsar. Birden fazla alacaklının dava açması durumunda dahi, kayınbiraderin bu taşınmazdan kaynaklanan toplam mali yükümlülüğü, taşınmazın değerini aşamaz (“tahsilde tekerrür olmama” ilkesi).
- Senaryonun Değerlendirilmesi: Olaydaki yakın akrabalık ilişkisi (kayınbiraderlik) ve tapuda satış bedelinin kasıtlı olarak düşük gösterilmesi, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen kötü niyet karinelerini doğrudan tetiklemektedir. İİK m. 278 (bağışlama hükmünde sayılan işlemler) ve m. 280 (zarar verme kastı ve kötü niyet karinesi) uyarınca işlemin iptali için güçlü gerekçeler mevcuttur. İspat yükünün kayınbirader üzerinde olması, savunmasını oldukça zorlaştırmaktadır.
- Kayınbirader Açısından Temel Riskler: En büyük risk, alacaklıların açacağı davalar sonucunda ya taşınmazın cebri icra yoluyla satılmasına katlanmak ya da taşınmazı elden çıkarmışsa, elden çıkarma tarihindeki gerçek piyasa değeri kadar (alacaklıların alacak miktarıyla sınırlı olmak üzere) tazminat ödemek zorunda kalmaktır. Ayrıca, davaları kaybetmesi halinde yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinden de sorumlu olacaktır.
- Potansiyel Savunmalar: Kayınbiraderin iyi niyetli olduğunu, yani borçlunun mali durumunu ve alacaklılara zarar verme kastını bilmediğini ve taşınmaz için gerçek piyasa değerine yakın bir bedel ödediğini (tapuda düşük gösterilmesine rağmen) somut delillerle ispatlaması teorik olarak mümkündür. Ancak mevcut koşullar (yakın akrabalık ve resmi kayıtlara yansıyan düşük bedel) altında bu savunmanın kabul görmesi oldukça güçtür.
- Yasal Uyarı: Bu rapor, sağlanan bilgiler ve genel hukuki prensipler çerçevesinde bir değerlendirme sunmaktadır. Her hukuki durum kendine özgüdür ve somut olayın tüm detayları, belgeleri ve delilleri incelenmeden kesin bir hukuki görüş bildirmek mümkün değildir. Bu nedenle, ilgili tarafların spesifik durumlarına ilişkin olarak nitelikli bir avukattan hukuki danışmanlık almaları önemle tavsiye edilir.
Alıntılanan çalışmalar
- tasarrufun iptali davası – TBS Turam & Dönmez Avukatlık Ortaklığı, erişim tarihi Nisan 29, 2025, http://www.tbsavukatlar.com/article.php
- Tasarrufun İptali Davası – AHD Durak Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.ahddurakhukuk.com/icra-iflas-hukuku/tasarrufun-iptali-davasi/
- Tasarrufun İptali Davası ve Hukuki Esasları – Asrın Grup, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://asringrup.com/makaleler/tasarrufun-iptali-davasi-ve-hukuki-esaslari
- Tasarrufun İptali Davası 2025 – Eskişehir Avukat Oğuz ÖZDEMİR, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.oguzozdemir.av.tr/tasarrufun-iptali-davasi-2/
- DAVA KONUSU TAŞINMAZIN BEŞİNCİ ALICISI HAKKINDA ‘İİK.278/III-1’ VE ‘İİK.280/III’ UYARINCA ‘TASARRUFUN İPTALİ, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/ViewPDF-dava-konusu-tasinmazin-besinci-alicisi-hakkinda-iik278iii-1-ve-iik280iii-uyarinca-tasarrufun-iptali-davasi-acilabilir-mi-2058
- Tasarrufun İptali Davalarında Borçlunun Mal Kaçırma Amacı Nasıl İspat Edilir? – Solmaz Law, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.solmazlaw.com/tasarrufun-iptali-davalarinda-borclunun-mal-kacirma-amaci-nasil-ispat-edilir/
- Tasarrufun İptali Davası ve “Muvazaa”, “Nam-ı Müstear”, “İşletmenin Devri”, “Kanuna Karşı Hile” ve “Pe – DergiPark, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/398527
- Tasarrufun İptali Davası Nedir, Nasıl Açılır? | Eksen Hukuk, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.eksenhukukkocaeli.com/blog/tasarrufun-iptali-davasi/
- Tasarrufun İptali Davası Şartları – Denktaş Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://denktas.av.tr/hukuk/tasarrufun-iptali-davasi
- Tasarrufun İptali Davaları | İcra İflas Kanunu – Vona Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://vonahukuk.com/tasarrufun-iptali-davalari/
- GENEL HACİZ YOLU İLE TAKİPTE AÇILAN TASARRUFUN İPTALİ DAVASINDA İSPAT – İstanbul Üniversitesi, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://nek.istanbul.edu.tr/ekos/TEZ/ET001647.pdf
- Tapuyu Bozdurmak: Tapu İptali ve Tescil ya da Tasarrufun İptali – Avukat Aylin Beliz Yıldırım, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.aylinbelizyildirim.av.tr/blog/tapuyu-bozdurmak-tapu-iptali-ve-tescil-ya-da-tasarrufun-iptali
- Tasarrufun İptali Davasının Sonuçları Nelerdir? \*2025, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://ozansoylu.av.tr/tasarrufun-iptali-davasi-sonuclari/
- Tasarrufun İptali Davaları – Ahmet Yum Avukatlık Bürosu, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.ahmetyum.av.tr/tasarrufun-iptali-davalari
- Tasarrufun İptali Davası (İİK 277) – Avukat Baran Doğan, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://barandogan.av.tr/tasarrufun-iptali-davasi.html
- somut olay açısından taşınmazın değerinin üstünde satılması tasarrufun iptalini gerektirmez., erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/somut-olay-acisindan-tasinmazin-degerinin-ustunde-satilmasi-tasarrufun-iptalini-gerektirmez
- İİK.’NUN 280. MADDESİ UYARINCA İPTALE TABİ KİMİ TASARRUFLAR* – DergiPark, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/398197
- TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://rayp.adalet.gov.tr/resimler/14/dosya/tasarrufun-iptali-davalari15-09-202112-31.pdf
- Tasarrufun İptali Davası 2025 – Delil Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.delilavukatlik.com/post/tasarrufun-iptali-davasi
- Haciz Yoluyla Takiplerde Tasarrufun İptali Davaları ve Tasarrufun İptali Davalarının Muvazaa Davaları ile Karşılaştırılması | YAZICI Avukatlık Ortaklığı, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.yaziciao.com/tr/haciz-yoluyla-takiplerde-tasarrufun-iptali-davalari-ve-tasarrufun-iptali-davalarinin-muvazaa-davalari-ile-karsilastirilmasi/
- Av.Talih UYAR’ın Makaleleri – Osmaniye Barosu, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.osmaniyebarosu.org.tr/haberler/av-talih-uyar-in-makaleleri
- Mahkemece, İİK’nun 283. maddesi hükmü gereğince muvazaalı işlemin davacının takip dosyasındaki alacak ve fer’ileriyle sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiş ise de – Karar Listesi – e-uyar.com, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://app.e-uyar.com/karar/list/e264f25d-8568-44c3-9352-6def3eda1fb3?p=16
- dergipark.org.tr, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/756742
- Tasarrufun İptali Davası [Borçlunun Mal Kaçırması] 2025 | Mıhcı …, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://mihci.av.tr/tasarrufun-iptali-davasi/
- TASARRUFUN İPTALİ DAVALARININ UYGULAMADA TARTIŞILAN YÖNLERİ, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.hukukegitim.com/makale-tasarrufun_iptali_davalarnn_uygulamada_tartlan_ynleri-16
- YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2019/3461, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://kazanci.com.tr/gunluk/17hd-2019-3461.htm
- TASARRUFUN İPTALİ DAVALARINDA “TASARRUFUN İPTALİ SEBEPLERİ”NE GENEL BİR BAKIŞ – Hukuk Eğitim, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.hukukegitim.com/makale-tasarrufun_iptali_davalarnda_tasarrufun_iptali_sebeplerine_genel_bir_bak-47
- muvazaa sebebiyle açıkça tapunun iptali talep edilse bile iik 283/1 hükmü uygulanmalıdır. – Karamercan Hukuk, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/muvazaa-sebebiyle-acikca-tapunun-iptali-talep-edilse-bile-iik-283-1-hukmu-uygulanmalidir
- dergipark.org.tr, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2498942
- TASARRUFUN İPTÂLİ DAVALARININ KONUSU (İİK m. 278, 279, 280), erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/ViewPDF-tasarrufun-iptali-davalarinin-konusu-458
- TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI | Avukat İlker Hasan Duman, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.ilkerduman.av.tr/?d=1688
- dergipark.org.tr, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3556955
- İptal Davası > Madde 283 – İadenin şümulü – Karar Listesi – e-uyar.com, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://app.e-uyar.com/karar/list/e264f25d-8568-44c3-9352-6def3eda1fb3
- tasarrufun iptali davasına konu menkul üçüncü kişi tarafından rızaen elden çıkarılmışsa üçüncü kişi borçlu olarak yorumlanarak iik 24 hükmü uygulanabilir. – Karamercan Hukuk, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/tasarrufun-iptali-davasina-konu-menkul-ucuncu-kisi-tarafindan-rizaen-elden-cikarilmissa-ucuncu-kisi-borclu-olarak-yorumlanarak-iik-24-hukmu-uygulanabilir
- mal üçüncü kişinin mülkiyetinden kanun gereği çıktığından tasarrufun iptali davası iik 283/2 hükmü uyarınca kendiliğinden bedele dönüşmüştür. – Karamercan Hukuk, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/mal-ucuncu-kisinin-mulkiyetinden-kanun-geregi-ciktigindan-tasarrufun-iptali-davasi-iik-283-2-hukmu-uyarinca-kendiliginden-bedele-donusmustur
- 265 Tasarrufun İptali…. – İstanbul Barosu Baro Dergisi Mart Nisan Sayısı, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/yayinlar/dergi/ibd20212/266/
- euyar.com – Online Hukuk Yayıncılığı, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://app.e-uyar.com/blog/index/8a4d6db0-aea6-4089-a455-4aff27f10ec5
- Tasarrufun İptali Davasında Satış Miktarı – Gayrimenkul Avukatı- Muhammedferhan.av.tr, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.muhammedferhan.av.tr/tasarrufun-iptali-davasinda-satis-miktari/
- 29. MUVAZAA ve HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI – Av. Prof. Dr. İlhan Helvacı Hukuk Bürosu, erişim tarihi Nisan 29, 2025, https://www.ilhanhelvaci.av.tr/cevrimici-kitaplar/hukuki-mutalaalar-cilt-ii/miras-hukukuna-iliskin-mutalaalar/29-muvazaa-ve-hakkin-kotuye-kullanilmasi