Aşı ve Topuk Kanı Uygulamaları Zorunlu Mudur? (İtiraz Dilekçesi)
Sağlık Tedbir Kararına İtiraz Dilekçesi
Topuk Kanı Taraması: Hukuki Boyutu, Önemi ve Ebeveynlerin Hakları
Topuk kanı uygulaması, Türkiye’de yeni doğan bebeklere doğumdan sonraki ilk günlerde uygulanan standart bir tarama prosedürüdür. Genellikle “topuk kanı tarama testi” olarak da adlandırılan bu işlem, bebeklerin topuklarından alınan birkaç damla kan örneği aracılığıyla gerçekleştirilir 1. Bu makalenin temel amacı, topuk kanı taramasının hukuki yönlerini kapsamlı bir şekilde ele almak ve özellikle ebeveyn rızasının gerekliliği ve niteliği üzerine odaklanmaktır. Bu bağlamda, söz konusu tarama testinin ne olduğu, neden yapıldığı ve yasal düzenlemeler çerçevesinde ebeveynlerin hakları detaylı bir şekilde incelenecektir.
Topuk Kanı Taraması Nedir ve Neden Yapılır?
Topuk Kanı Taramasının Tanımı:
Topuk kanı taraması, yeni doğan bebeklerin topuk bölgesinden alınan küçük bir kan örneğinin laboratuvar ortamında incelenmesi işlemidir 2. Bu test, “yenidoğan taraması” veya “kan lekesi testi” gibi farklı isimlerle de anılmaktadır 1. İşlem genellikle bebeğin doğumundan sonraki ilk hafta içinde, sıklıkla taburcu olmadan önce gerçekleştirilir 2. Alınan kan örnekleri, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın Ankara ve İstanbul’da bulunan özel laboratuvarlarında analiz edilmektedir 2. Bu merkezi sistem, ülke genelinde yenidoğan taramasının standart bir yaklaşımla yürütülmesini sağlamaktadır.
Testin Amacı ve Önemi:
Topuk kanı taramasının temel amacı, bebeklerde doğuştan gelebilecek bazı genetik ve metabolik hastalıkların henüz belirtileri ortaya çıkmadan erken teşhis edilmesidir 1. Bu erken teşhis, söz konusu hastalıkların ilerlemesini önlemek ve bebeklerin sağlıklı gelişimini desteklemek için hayati öneme sahiptir 4. Erken tanı sayesinde vakit kaybetmeden tedaviye başlanabilir, bu da bebeklerde zeka geriliği, beyin hasarı ve hatta ölüm gibi ciddi komplikasyonların önüne geçilmesine olanak tanır 3. Bu nedenle, topuk kanı taraması sadece bireysel bebek sağlığı için değil, aynı zamanda kamu sağlığı açısından da büyük bir öneme sahiptir.
Taranan Hastalıklar:
Türkiye Ulusal Yenidoğan Tarama Programı kapsamında, topuk kanı testi ile çeşitli hastalıkların erken tanısı hedeflenmektedir. Bu hastalıklar şunlardır:
- Fenilketonüri (PKU): Vücudun fenilalanin adlı amino asidi metabolize edememesi sonucu kanda birikmesiyle oluşan genetik bir hastalıktır. Erken teşhis ve özel diyet tedavisi ile zihinsel gelişim sorunları önlenebilir 1. Bu hastalık, 1986 yılında pilot bölgelerde başlayıp 1993 yılında tüm Türkiye’de ulusal tarama programına dahil edilmiştir 3.
- Konjenital Hipotiroidi (KHT): Tiroid bezinin yeterli miktarda tiroid hormonu üretememesi durumudur. Erken tanı ve tedavi ile kalıcı zeka geriliği riski ortadan kaldırılabilir 1. KHT taraması, 2006 yılında ulusal programa eklenmiştir 11.
- Biyotinidaz Eksikliği (BE): Biyotin vitamininin vücutta işlenmesinde sorunlara yol açan kalıtsal bir metabolik hastalıktır. Erken tanı ile vitamin takviyesi sayesinde tedavi edilebilir 2. BE taraması 2008 yılında programa dahil olmuştur 11.
- Kistik Fibrozis (KF): Özellikle akciğerleri ve sindirim sistemini etkileyen genetik bir hastalıktır. Erken tanı ve uygun tedavi ile hastaların yaşam kalitesi ve süresi artırılabilir 2. KF taraması 2015 yılından itibaren uygulanmaktadır 11.
- Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH): Kız ve erkek çocuklarda cinsel gelişim bozukluklarına yol açabilen genetik bir hastalıktır. Erken tanı ve tedavi ile ciddi sağlık sorunları önlenebilir 2. KAH taraması 2017’de pilot olarak başlamış ve 2022’de ülke genelinde yaygınlaştırılmıştır 8.
- Spinal Müsküler Atrofi (SMA): Motor nöronları etkileyerek kas güçsüzlüğüne neden olan ilerleyici genetik bir hastalıktır. Erken tanı ve tedavi ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir 1. SMA taraması, 9 Mayıs 2022 itibarıyla programa dahil edilmiştir 11.
Bu hastalıkların erken teşhisi, bebeklerin sağlıklı bir başlangıç yapması ve potansiyel olarak ciddi sağlık sorunlarının önlenmesi açısından kritik bir rol oynamaktadır. Ulusal Yenidoğan Tarama Programı’nın zaman içinde kapsamının genişlemesi, yenidoğan sağlığını koruma ve geliştirme yönündeki sürekli çabayı göstermektedir. Özellikle SMA gibi, yakın zamanda tedavi imkanları gelişen ciddi bir hastalığın programa dahil edilmesi, bu alandaki ilerlemeyi açıkça ortaya koymaktadır.
Topuk Kanı Taramasında Rıza: Yasal Düzenlemeler ve Uygulama
Temel Hukuki İlkeler: Aydınlatılmış Rıza:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesinin ikinci fıkrası, tıbbi zorunluluklar ve kanunda belirtilen haller dışında kimsenin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağını ve rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamayacağını açıkça belirtmektedir 14. Bu hüküm, tıbbi müdahaleler için aydınlatılmış rızanın alınmasının temelini oluşturmaktadır. Bu ilke, 1998 yılında yürürlüğe giren Hasta Hakları Yönetmeliği ile daha da detaylandırılmıştır 17. Yönetmeliğin 31. maddesi, rıza alınırken hastanın veya kanuni temsilcisinin tıbbi müdahalenin konusu ve sonuçları hakkında bilgilendirilmesinin esas olduğunu vurgulamaktadır 18. “Aydınlatılmış rıza” kavramı, sağlık hizmeti sunucusunun hastayı (veya yasal vasisini) önerilen tıbbi müdahalenin niteliği, amacı, faydaları, riskleri ve alternatifleri hakkında yeterince bilgilendirmesini gerektirir 14. Geçerli bir rıza, sadece bir imza atmaktan öte, ilgili tarafın prosedürü ve sonuçlarını gerçekten anlamasını ifade eder.
Yenidoğan Taramasında Rıza: Özel Durum:
Yenidoğanlar kendi başlarına rıza verme ehliyetine sahip olmadıkları için, topuk kanı taraması gibi tıbbi müdahaleler için rıza verme yetkisi genellikle ebeveynlerine veya yasal vasilerine aittir 14. Genel olarak, reşit olmayan bireylere yönelik tıbbi müdahaleler için ebeveyn rızası gereklidir. Ancak, acil durumlar veya kamu sağlığı nedenleriyle kanunla zorunlu kılınan hallerde bu kuralın istisnaları olabilir 14.
Mevcut bilgilere göre, Türkiye’de topuk kanı taraması ulusal bir kamu sağlığı programının parçası olmasına rağmen, ebeveynlerin bu testi reddetme hakkı bulunmaktadır 2. Liv Hospital tarafından sağlanan bilgiye göre, testi reddetmek isteyen ebeveynlerin bir onam formu imzalaması ve olası sonuçlar hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir 2. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın bir belgesinde yer alan “Ebeveyn Rıza Beyan” bölümünün, kanı alınan veya alınamayan her bebek için aileler tarafından doldurulup imzalanması gerektiği belirtilmektedir 21. Bu uygulama, programın yaygın bir şekilde önerilmesine rağmen, ebeveynlerin bilinçli kararlarını destekleme ve haklarına saygı gösterme prensibini yansıtmaktadır. Bazı kaynaklar, topuk kanı testinin çoğu ülkede yenidoğanlar için zorunlu bir tarama testi olduğunu belirtse de 4, Türkiye’deki uygulama, ebeveynlerin bilgilendirilmiş bir şekilde katılımını veya reddini mümkün kılmaktadır. “Zorunlu” ifadesi, büyük olasılıkla sistemin tüm yeni doğanları kapsayacak şekilde yapılandırılmış olmasını ifade ederken, ebeveynlerin nihai karar verme yetkisi saklı tutulmaktadır.
Ebeveynlerin Bilgilendirilmesi ve Hakları
Bilgilendirme Yükümlülüğü:
Sağlık hizmeti sağlayıcıları, topuk kanı taraması yapılmadan önce ebeveynleri testin tüm yönleri hakkında bilgilendirmekle yasal ve etik olarak yükümlüdür 18. Bu bilgilendirme, ebeveynlerin bilinçli bir karar vermesini sağlamak için hayati öneme sahiptir. Ebeveynlere sunulması gereken bilgiler şunları içermelidir:
- Testin amacı: Ciddi hastalıkların erken teşhisi 2.
- Testin nasıl yapıldığı: Topuktan kan örneği alınması 1.
- Taranan hastalıklar ve erken teşhis edilmezlerse ortaya çıkabilecek potansiyel sonuçlar 1.
- Erken tanı ve tedavinin faydaları 4.
- Yanlış pozitif sonuç olasılığı ve doğrulayıcı testlerin gerekliliği 1.
- Testi reddetme hakkı ve bu reddin potansiyel sonuçları 2.
- Test sonuçlarının nasıl ve ne zaman iletileceği 5.
- Test sonuçlarının gizliliği 3.
Bu bilgilerin, ebeveynlerin anlayabileceği açık ve net bir dilde sunulması gerekmektedir 19.
Ebeveynlerin Hakları:
Ebeveynler, topuk kanı taraması ile ilgili olarak çeşitli haklara sahiptir:
- Kapsamlı ve anlaşılır bilgi alma hakkı 19.
- Soru sorma ve net cevaplar alma hakkı.
- Herhangi bir baskı altında kalmadan test hakkında gönüllü bir karar verme hakkı.
- Sağlık profesyonelleri tarafından önerilse bile testi reddetme hakkı 2. Bu hak, hasta özerkliğinin temel bir unsurudur.
- Tarama sonuçları hakkında bilgi edinme hakkı.
Bu hakların korunması, ebeveynlerin bebeklerinin sağlığıyla ilgili önemli kararlara bilinçli bir şekilde katılımını sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır.
Topuk kanı taraması, Türkiye’de yeni doğan bebeklerin sağlığını korumak ve ciddi genetik ve metabolik hastalıkların erken teşhisini mümkün kılmak için hayati bir öneme sahip olan ulusal bir programdır. Anayasa ve Hasta Hakları Yönetmeliği tarafından güvence altına alınan aydınlatılmış rıza ilkesi, bu tarama testinin uygulanmasında da temel bir rol oynamaktadır. Ebeveynlerin bilgilendirilmesi ve rızalarının alınması, hem etik hem de hukuki bir zorunluluktur. Her ne kadar programın kamu sağlığı açısından büyük faydaları olsa da, ebeveynlerin kapsamlı ve anlaşılır bir şekilde bilgilendirilerek gönüllü kararlar vermeleri sağlanmalıdır. Bu denge, hem tarama programının etkinliğini sürdürmek hem de ebeveynlerin temel haklarına saygı göstermek açısından kritik öneme sahiptir.
Alıntılanan çalışmalar
- Topuk Kanı Nedir? Topuk Kanı Neden Alınır? – Memorial, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/topuk-kani-neden-alinir
- Topuk Kanı Taraması – Liv Hospital, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.livhospital.com/topuk-kani-taramasi
- ‘Topuk Kanı’ Nedir, Neden Alınır, Neden Topuktan Alınır, Alınmazsa Ne Olur? – İstanbul Üniversitesi |Çocuk Sağlığı Enstitüsü, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://cocuksagligi.istanbul.edu.tr/tr/duyuru/topuk-kani-nedir-neden-alinir-neden-topuktan-alinir-alinmazsa-ne-olur-45005000770039006F004B004400760046005F00500039007900700046006200610041004F003200370077003200
- Topuk Kanı Nedir? Bebekten Topuk Kanı Neden Alınır? – Acıbadem, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/topuk-kani-nedir/
- Topuk Kanı Taraması Nedir? – Okan Üniversitesi Hastanesi, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.okanhastanesi.com.tr/topuk-kani-taramasi-nedir
- Yenidoğan Tarama Testleri Nelerdir? – İstanbul Alerji, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://istanbulalerjimerkezi.com.tr/yenidogan-tarama-testleri-nelerdir/
- Yenidoğan tarama testleri – Medical Park, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.medicalpark.com.tr/yenidogan-tarama-testleri/hg-150
- Yenidoğan Tarama Programı: ‘Topuk Kanı’ – İstanbul Üniversitesi |Çocuk Sağlığı Enstitüsü, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://cocuksagligi.istanbul.edu.tr/tr/duyuru/yenidogan-tarama-programi-topuk-kani-3600550032006E0061004E004900650058006700760039007900700046006200610041004F003200370077003200
- Yenidoğan Tarama Testleri Nedir? – Okan Üniversitesi Hastanesi, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.okanhastanesi.com.tr/yenidogan-tarama-testleri-nedir
- yenidoğan tarama programı broşür, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/cocuk-ergen-sagligi-db/Dokumanlar/Afisler-Brosurler/Yenidogan_Tarama_Programi_Brosur.pdf
- Yenidoğan Metabolik ve Endokrin Hastalık Tarama Programı (NTP), erişim tarihi Mart 19, 2025, https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/tarama-programlari/ntp.html
- Yenidoğan Taraması – Türkiye SMA Vakfı | SMA Hastalığı ile Mücadele ve Sağlıklı Yarınlar İçin, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.sma.org.tr/yenidogan-taramasi
- Yenidoğan Tarama Testleri Nelerdir? – Grup Florence Nightingale, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.florence.com.tr/guncel-saglik/yenidogan-tarama-testleri
- medeni hukuk bakımından tıbbi müdahaleye hastanın rızası, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/416428
- Tıbbi Müdehaleler Bakımından Hastanın Rızası – Artemis Hukuk Bürosu, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.artemishukuk.com/makaleler/tibbi-mudehaleler-bakimindan-hastanin-rizasi/
- Kişinin rızası alınmadan veya cebren yapılan tıbbi müdahalelerin hukuk – Avukat Alp Öztekin, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.alpoztekin.av.tr/pg_121_kisinin-rizasi-alinmadan-veya-cebren-yapilan-tibbi-mudahalelerin-hukukiligi
- Hasta Hakları Nelerdir? – Kulaçoğlu Hukuk Bürosu, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://kulacoglu.av.tr/hasta-haklari/
- inhak.adalet.gov.tr, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://inhak.adalet.gov.tr/Resimler/Dokuman/12122019115653um_hastahaklari.pdf
- Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası | Blog – Sağlık Hakkı Derneği, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.saglikhakki.net/post/hastaninrizasi
- Kişilerin Rızası Alınmadan Yapılan Tıbbi Müdahalelerin Hukuki Niteliği – Beylikdüzü Avukat, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.akbulutlegal.com/kisinin-rizasi-alinmadan-yapilan-tibbi-mudahale-sucu/
- deprem.saglik.gov.tr, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://deprem.saglik.gov.tr/depo/deprem/afisler/ntp-afis-son-hali.pdf
- DERLEME Yenidoğan Topuk Kanı Taraması İşlem Basamakları ve Görev Alan Sağlık Çalışanları Rabia BAYRAK1, Ayla – DergiPark, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2083403
- download2.eurordis.org, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://download2.eurordis.org/documents/pdf/nbs_position_paper_tr.pdf
Çocukların sağlığı ve esenliği her şeyden önemlidir. Ancak, tıbbi müdahaleler söz konusu olduğunda ebeveynlerin hakları ve çocuğun yüksek yararı arasında hassas bir denge kurulması gerekir. Bu yazıda, çocuğun sağlığı için yapılan tıbbi müdahalelerde ebeveyn rızasının önemini, Anayasa Mahkemesi kararları ve yasal düzenlemeler ışığında ele alacağız.
Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1-d maddesi; ”Koruyucu ve destekleyici tedbirler Madde 5- (1) Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Bunlardan;d) Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonuna, bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına, ” şeklinde olup çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması için gerekli tıbbi bakımı düzenlemektedir. Ancak, bu hükmün ebeveyn rızası dışında her türlü tıbbi müdahaleyi kapsayacak şekilde yorumlanması mümkün değildir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesi, “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlığı altında düzenlenmiştir ve şu şekildedir:
“Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı hâller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.”
ve
AİHS’nin 8. maddesi “Özel ve aile hayatına saygı hakkı” başlığını taşır ve şu şekildedir:
“1. Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
- Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.“
ANAYASA MAHKEMESİNİN GÜNCEL KARARLARI
Anayasa Mahkemesi’nin Halime Sare Aysal kararında (§ 68) belirtildiği üzere, uygulanacak tıbbi müdahalenin türü ve kapsamı belirtilmeksizin genel bir sağlık tedbiri kararı verilemez. Bu şekilde genel bir yetki verilmesi, ebeveyn rızası dışında birçok tıbbi müdahalenin yapılmasına kapı aralayacak ve hukuk güvenliği ilkesiyle bağdaşmayacaktır. (Aşı)
Benzer şekilde, Muhammed Ali Bayram kararında (B. No: 2014/4077, 29/6/2016) Anayasa Mahkemesi, çocuğun menfaati için dahi olsa ebeveyn rızası olmadan topuk kanı alınması işleminin dayanağı olan 5395 sayılı Kanun’un 5/1-d bendinin bu konuda yeterince açık ve öngörülebilir olmadığına hükmetmiştir (§88). Mahkeme, yasal düzenlemelerin, ebeveynlerin hangi durumlarda çocuklarının vücut bütünlüğüne müdahale edilebileceğini öngörmesine imkan tanımadığını belirtmiştir.(Topuk Kanı)
Örnek Yerel Mahkeme Kararları:
Aşağıda, ebeveyn rızası olmadan tıbbi müdahaleye izin verilmemesi gerektiği ilkesinin yerel mahkemelerdeki uygulamalarına örnek teşkil eden üç karar bulunmaktadır:
- Örnek Karar 1 (Çocuk Mahkemesi):“…X Çocuk Mahkemesi, … tarihinde görülen duruşmada, tarafların beyanlarını, dosyadaki belgeleri ve uzman görüşlerini değerlendirerek, çocuğa ikinci kez topuk kanı alınmaması halinde telafisi mümkün olmayan bir zarar veya hayati tehlike oluşacağına dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Çocuğun sağlıklı olduğu ve düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçtiği göz önüne alındığında, ebeveynlerin rızası olmadan ikinci kez topuk kanı alınması işleminin çocuğun bedensel bütünlüğüne orantısız bir müdahale oluşturacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle, 5395 sayılı Kanun’un 5/1-d maddesi uyarınca talep edilen sağlık tedbiri talebi REDDEDİLMİŞTİR.”
- Örnek Karar 2 (Aile Mahkemesi):“…Y Aile Mahkemesi, … tarihinde görülen davada, davalı anne ve babanın çocuğa topuk kanı aldırılmasına rıza göstermedikleri tespit edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin ebeveyn rızası olmadan tıbbi müdahaleye izin verilemeyeceği yönündeki yerleşik içtihatları ve çocuğun yüksek yararı ilkesi doğrultusunda, 5395 sayılı Kanun’un 5/1-d maddesi kapsamında talep edilen sağlık tedbiri talebi REDDEDİLMİŞTİR.”
- Örnek Karar 3 (Asliye Hukuk Mahkemesi – Aile Mahkemesi sıfatıyla):“…Z Asliye Hukuk Mahkemesi, … tarihinde aile mahkemesi sıfatıyla baktığı davada, çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, tıbbi müdahalelerde ebeveyn rızasının ve müdahalenin tıbbi gerekliliğinin değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Somut olayda, çocuğun sağlıklı olduğu ve düzenli sağlık kontrollerinden geçtiği, talep edilen tıbbi müdahalenin gerekliliği konusunda ciddi şüphelerin bulunduğu ve ebeveynlerin rızasının olmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, çocuğun üstün yararı gözetilerek sağlık tedbiri uygulanması talebi REDDEDİLMİŞTİR.”
Çocukların sağlığı her zaman öncelikli olsa da, tıbbi müdahalelerde ebeveynlerin hakları ve çocuğun yüksek yararı gözetilmelidir. Anayasa Mahkemesi kararları ve yasal düzenlemeler, ebeveyn rızasının önemini açıkça ortaya koymaktadır. Ebeveynler, çocuklarının sağlık durumları hakkında tam olarak bilgilendirilmeli ve karar alma süreçlerine dahil edilmelidir. Tıbbi müdahalelerin gerekliliği konusunda şüphe duyulduğunda, alternatif yöntemler değerlendirilmeli ve çocuğun üstün yararı gözetilerek en uygun karar verilmelidir. Aksi takdirde, yapılan müdahaleler çocuğun bedensel ve ruhsal sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve hukuki sorunlara yol açabilir.
Ebeveynlerin Hakları Nelerdir?
Ebeveynler, çocuklarının sağlık durumları hakkında bilgi alma, tıbbi müdahaleler konusunda doktorlardan detaylı açıklama talep etme ve karar verme süreçlerine aktif olarak katılma hakkına sahiptir. Çocuğun yüksek yararı her zaman öncelikli olmakla birlikte, ebeveynlerin görüşleri ve endişeleri dikkate alınmalı ve tıbbi müdahaleler konusunda ortak bir karar verme süreci işletilmelidir.
Alternatif Yöntemler Nelerdir?
Çocuğun sağlık durumunun takibi için kan tahlili dışında, daha az invaziv ve çocuğun psikolojisini olumsuz etkilemeyecek alternatif yöntemler mevcuttur. Fizik muayene, gözlem, çocuğun gelişiminin izlenmesi, beslenme ve uyku düzeninin değerlendirilmesi gibi yöntemler, çocuğun sağlığı hakkında önemli bilgiler sağlayabilir. Bu yöntemler, çocuğun bedensel ve ruhsal sağlığını korumak adına öncelikli olarak değerlendirilmelidir.
Çocuğunuzun sağlığı ile ilgili bir konuda endişeleriniz varsa ve tıbbi müdahaleler konusunda ebeveyn haklarınızın ihlal edildiğini düşünüyorsanız, bir avukattan hukuki destek almanız önemlidir. Avukatınız, haklarınızı korumanız ve çocuğunuzun yüksek yararına olacak şekilde hareket etmeniz konusunda size rehberlik edecektir.
ÇOCUKLARIN YAŞADIKLARI SIKINTILAR
Çocukların aşı ve topuk kanı alma işlemlerinden dolayı yaşadıkları sıkıntılar genellikle geçici ve hafif olmakla birlikte, bazı çocuklar için daha zorlayıcı olabilir. Bu sıkıntılar hem fiziksel hem de duygusal olabilir:
Aşı ile ilgili sıkıntılar:
- Ağrı ve rahatsızlık: Aşı yapılan bölgede ağrı, hassasiyet, şişlik, kızarıklık ve kaşıntı olabilir. Bu genellikle birkaç gün içinde geçer.
- Hafif ateş: Bazı aşılar hafif ateş yükselmesine neden olabilir. Bu genellikle endişe verici değildir ve ateş düşürücülerle kontrol altına alınabilir.
- Halsizlik ve huzursuzluk: Aşı sonrası bazı çocuklar halsiz, huzursuz ve iştahsız olabilir.
- Aşı korkusu (tripanofobi): İğne korkusu olan çocuklar, aşıdan önce, aşı sırasında ve sonrasında yoğun kaygı ve korku yaşayabilirler. Bu korku, aşı randevularından kaçınmaya, ağlama nöbetlerine ve hatta panik ataklara neden olabilir.
Topuk kanı alma işlemi ile ilgili sıkıntılar:
- Ağrı ve rahatsızlık: Topukta yapılan küçük kesik, çocuğa anlık bir ağrı ve rahatsızlık verebilir.
- Kanama: Topukta hafif bir kanama olabilir. Bu genellikle kısa sürede durur ve kolayca kontrol altına alınabilir.
- Morarma: Topukta morarma oluşabilir. Bu genellikle birkaç gün içinde geçer.
- Enfeksiyon riski (nadir): Herhangi bir tıbbi işlemde olduğu gibi, topuk kanı alma işleminde de enfeksiyon riski vardır, ancak bu risk oldukça düşüktür ve hijyen kurallarına uyulduğu takdirde minimize edilebilir.
- İşlem korkusu: Bazı çocuklar, topuk kanı alma işleminden korkabilirler. Bu korku, ağlama nöbetlerine, direnmeye ve hatta panik ataklara neden olabilir. Özellikle daha önceki olumsuz deneyimler, bu korkuyu pekiştirebilir.
Sonuç olarak, çocukların sağlığı söz konusu olduğunda ebeveynlerin hakları ve çocuğun yüksek yararı arasında dikkatli bir denge kurulması esastır. Aşı ve topuk kanı alma gibi tıbbi müdahaleler, çocuk sağlığı için önemli olsa da, ebeveynlerin bu konudaki hakları ve endişeleri göz ardı edilmemelidir. Anayasa Mahkemesi kararları ve uluslararası sözleşmeler, tıbbi müdahalelerde ebeveyn rızasının önemini açıkça vurgulamaktadır. Çocukların bedensel ve ruhsal bütünlüğünün korunması, her türlü müdahalede öncelikli olarak dikkate alınması gereken bir husustur. Ebeveynler, çocuklarının sağlık durumları hakkında tam olarak bilgilendirilmeli, alternatif yöntemler değerlendirilmeli ve çocuğun yüksek yararı gözetilerek ortak bir karar verme süreci işletilmelidir. Aksi takdirde, yapılan müdahalelerin çocuk üzerinde olumsuz etkileri olabilir ve hukuki sorunlara yol açabilir.
SAĞLIK TEDBİRİ KARARINA İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
… ÇOCUK MAHKEMESİNE “Gönderilmek Üzere ” Ceza Mahkemeleri Ön Büro …
DOSYA NO : … Tedbir Talep
VELİ : … (TC: …)
ÇOCUK : … (TC: …)
KONU : …
AÇIKLAMALAR :
… Çocuk Mahkemesi’nin … Tedbir Talep dosyası kapsamında, çocuğum … hakkında uygulanan sağlık tedbiri kararının takibi hususunda … tarihli duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılmış olmakla beraber beyanlarım aynı zamanda yazılı bir şekilde ve aşağıda yer verildiği üzere Sayın Mahkemeye arz edilmiştir, Şöyle ki;
1.) … Hastanesi’nin … tarihli tutanağında da belirtildiği üzere, çocuğumu belirtilen tarihte muayene için hastaneye götürdüm. Hastane doktoru tarafından istenen kan tahlilini yaptırmayı reddettim. Bu ret gerekçemin temelinde, çocuğum …’in kan tahlili işlemine gösterdiği aşırı tepki ve bu işlemin yarattığı olumsuz sonuçlar yatmaktadır. Çocuğum, kan alma işleminden aşırı derecede korkmakta ve bu korku, işlem sırasında ve sonrasında ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. … Ayrıca, bu travma, çocuğumun psikolojik sağlığını da olumsuz etkilemekte, kaygı ve korku düzeyini artırmaktadır. Bu sebeple, fiziksel muayene dışında bir müdahaleye izin vermemekteyim. Çocuğumun sağlık durumunun takibi için gerekli olan bilgilerin, kan tahlili dışında, daha az invaziv yöntemlerle elde edilmesi mümkün ise, bu yöntemlerin değerlendirilmesini talep ediyorum.
2.) Mahkemenizin … tarih ve … Sayılı Tedbir kararı ile 5395 Sayılı Yasanın 5/1-d maddesi kapsamında verilen sağlık tedbirinin gerekçelerini ve çocuğumun sağlık durumuyla ilgili endişelerinizi anlıyorum. … Bu nedenle, kan tahlili gibi invaziv yöntemlerin çocuğum üzerinde yaratacağı travmatik etkinin, sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceği endişesini taşımaktayız.
3.) Tıbbi müdahaleye dair rızam bulunmadığı gibi, hukuken böyle bir zorunluluğun da olmadığını belirtmek isterim. Anayasa’nın 17. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi, bireyin bedensel ve ruhsal bütünlüğünü koruma altına almaktadır. Bu yasal düzenlemeler, tıbbi müdahalelerde bireyin rızasının esas olduğunu ve istisnaların kanunla belirlenmesi gerektiğini açıkça ifade etmektedir. … Dolayısıyla, çocuğuma yapılması öngörülen topuktan kan alma uygulaması için ne şahsımın rızası mevcuttur ne de hukuki bir zorunluluk bulunmaktadır.
4.) Anayasa Mahkemesi’nin Muhammed Ali Bayram ve Halime Sare Aysal kararlarında vurgulanan ölçülülük ve kanunilik ilkeleri, yerel mahkemelerin kararlarında da uygulama alanı bulmaktadır. …
a. Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesi’nin 30.05.2022 tarihli 2022/65 sayılı Tedbir Talepli dosyası da (EK:1) …
5.) …
GENEL DEĞERLENDİRME
Çocuğum … ile ilgili talep edilen sağlık tedbirinin uygulanmasına ilişkin yargılama sürecinde, çocuğumun bedensel ve ruhsal sağlığının korunması amacıyla hareket ettiğimi, ebeveyn olarak temel hak ve özgürlüklerimiz çerçevesinde kararlar aldığımı ve bu kararlarımın hukuki dayanaklarının bulunduğunu vurgulamak isterim.
Öncelikle, Anayasa’nın 17. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkını, özel ve aile hayatına saygı hakkını güvence altına almaktadır. …
İkinci olarak, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1-d maddesi, çocuğun sağlığının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını öngörse de, bu hükmün keyfi uygulamalara yol açmayacak şekilde yorumlanması gerekmektedir. … Somut olayımızda, çocuğumun sağlıklı olduğu ve düzenli olarak aile hekimi kontrolünden geçtiği göz önüne alındığında, kan tahlili yaptırılmasının zorunlu bir tıbbi müdahale olmadığı açıktır. … Bu yöndeki karşı çıkmamın aslında çocuğumun üstün yararını ne denli önemsediğimin göstergesi olarak dikkate alınmasını arz ediyorum.
Üçüncü olarak, yapılacak her türlü tıbbi müdahalenin ölçülülük ilkesine uygun olması gerekmektedir. … Çocuğumun yaşadığı travma ve psikolojik sorunlar, sağlığı üzerinde kalıcı olumsuz etkiler bırakabilir. Bu nedenle, çocuğumun üstün yararının gözetilmesi adına, daha az invaziv yöntemlerle sağlık durumunun takibinin yapılması daha uygun olacaktır.
Sonuç olarak, çocuğumun sağlıklı olması, kan alma işleminden aşırı korkması ve bu işlemin yarattığı olumsuz sonuçlar, 5395 sayılı Kanun’un ilgili maddesinin yeterince açık ve öngörülebilir olmaması ve yapılacak müdahalenin ölçülülük ilkesine aykırı olması sebebiyle, çocuğuma kan tahlili yaptırılmasına rıza göstermiyorum. Mahkemenizden, çocuğumun bedensel ve ruhsal sağlığını koruma hakkını gözeterek, bu husustaki talebimi değerlendirmenizi ve çocuğumun yüksek yararına olacak bir karar vermenizi talep ediyorum. Tedavi sürecinde, çocuğumun sağlığını olumsuz etkilemeyecek, daha az invaziv yöntemlerin tercih edilmesini ve bu süreçte bir anne olarak görüşlerimin dikkate alınmasını bekliyorum.
HUKUKİ NEDENLER : Anayasa’nın 17. maddesi (Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı.), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi (Özel ve aile hayatına saygı hakkını güvence altına alır ve kamu makamlarının bu hakka müdahalesinin sınırları), 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1-d maddesi (Çocuğun sağlığının korunması için sağlık tedbiri uygulanabileceğini düzenler, ancak bu tedbirin sınırlarını ve ebeveyn rızasının gerekliliğini açıkça belirtmemektedir.), Anayasa Mahkemesi’nin Muhammed Ali Bayram kararı (B. No: 2014/4077, 29/6/2016) (Zorunlu tıbbi müdahalelerde kanunilik ve ölçülülük ilkelerinin gözetilmesi gerektiği ve 5395 sayılı Kanun’un 5/1-d maddesinin bu ilkeler ışığında yorumlanması gerektiği. Kararda, ebeveyn rızası olmadan topuk kanı alınması ve aşı yapılmasının kanuni dayanağının bulunmadığına hükmedilmiştir.), Anayasa Mahkemesi’nin Halime Sare Aysal kararı (11.11.2015 tarih ve 2013/1789 sayılı Başvuru) (Tıbbi müdahalelerde çocuğun yüksek yararının gözetilmesi gerektiği ve ebeveyn rızası. Uygulanacak tıbbi müdahalenin tür ve kapsamının belirtilmeksizin genel bir sağlık tedbiri kararı verilemeyeceğine dair hüküm.) Yalova Aile Mahkemesi’nin 13.01.2023 tarihli 2022/1618 Esas ve 16.12.2022 tarihli 2022/1697 Esas sayılı kararları (Ebeveyn rızası olmadan topuk kanı alma işlemine izin verilmemesi gerektiği ve 5395 sayılı Kanun’un 5/1-d maddesinin bu yönde yorumlanması gerektiği), Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesi’nin 30.05.2022 tarihli 2022/65 sayılı kararı (İkinci topuk kanı alma işlemi için tıbbi zorunluluk bulunmadığı durumlarda ebeveyn rızası olmadan müdahalede bulunulamayacağı), Bilecik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13.07.2023 tarihli 2023/202 Esas sayılı kararı (Çocuğun üstün yararı ilkesi gereğince, tıbbi müdahalelerde ebeveyn rızasının ve müdahalenin tıbbi gerekliliğinin değerlendirilmesi gerektiği) ve her türlü yasal delil.
NETİCE VE TALEP:
Yukarıda arz edilen gerekçeler ve hukuki dayanaklar ışığında; çocuğum … ‘in maruz kaldığı aşırı korku ve travma nedeniyle kan tahlili yaptırılmasına rıza göstermediğimi, ayrıca 5395 sayılı Kanun’un ilgili hükmünün bu müdahale için yeterli kanuni dayanak oluşturmadığını, yapılan işlemin Anayasa’nın 17. maddesi ve AİHS’nin 8. maddesinde güvence altına alınan hakları ihlal ettiğini değerlendirmekteyim. Bu nedenle, Sayın Mahkemenizden aşağıdaki hususları talep ederim:
- Çocuğum … hakkında verilen sağlık tedbiri kararının, kan tahlili yaptırılması yönündeki kısmının iptaline,
- Çocuğumun sağlık durumunun takibi için, kan tahlili dışında, daha az invaziv ve çocuğumun psikolojisini olumsuz etkilemeyecek yöntemlerin değerlendirilmesine,
- Çocuğumun yüksek yararı ve bedensel/ruhsal bütünlüğünün korunması hakkının gözetilerek, bu hususta bir anne olarak görüş ve itirazlarımın dikkate alınmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. …
Sonuç olarak, çocuğun üstün yararı gözetilerek, tıbbi müdahalelerde ebeveyn rızasının önemi Anayasa, AİHS ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla güvence altına alınmıştır. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun sağlık tedbiri hükmü, çocuğun sağlığını koruma amacı taşısa da ebeveyn rızası olmaksızın keyfi uygulamalara izin verecek şekilde yorumlanamaz. Kanunilik ve ölçülülük ilkeleri, çocuğun bedensel ve ruhsal bütünlüğüne orantısız müdahalelerde bulunulmasını engeller. Yerel mahkeme kararları da bu yönde bir eğilim sergilemekte ve ebeveyn rızası dışında tıbbi müdahalelere izin vermemektedir. Çocuğun sağlık durumunun takibi için, daha az invaziv yöntemler tercih edilmeli ve ebeveynlerin görüşleri dikkate alınmalıdır.
Zorunlu Aşı Uygulamasının Hukuki Boyutu: Türkiye Özelinde Bir İnceleme
- Giriş: Zorunlu Aşı Uygulamasının Hukuki Çerçevesi
Zorunlu aşı uygulaması, bireylerin ve dolayısıyla toplumun sağlığını koruma amacıyla devlet tarafından üstlenilen ve reddedilmesi durumunda belirli yaptırımların öngörülebildiği bir sağlık tedbiridir 1. Aşılar, genel olarak, hastalıkların tedavi ve korunmasında kullanılan biyolojik ürünler olarak tanımlanır 2. Bağışıklama hizmetlerinin temel amacı ise, bireyleri enfeksiyonlara yakalanmadan önce aşılayarak bu hastalıklara karşı direnç kazanmalarını sağlamak ve böylece hastalıkların ortaya çıkışını, neden olabileceği sakatlıkları ve ölümleri engellemektir 1.
Zorunlu aşılama, bir yandan devletin idari kolluk faaliyetleri arasında yer alırken, diğer yandan kişilerin bedeni üzerinde yapılan tıbbi bir müdahale niteliği taşır 1. Bu durum, kamu yararının sağlanması ile bireyin vücut bütünlüğünün korunması hakkı arasında bir denge kurulmasını gerektirir. Devletin, halk sağlığını koruma görevi Anayasa ve çeşitli kanunlarla açıkça belirtilmiştir 6. Bu kapsamda, zorunlu aşı uygulaması “daha üstün nitelikte kamusal yarar” kavramı içinde değerlendirilebilir 1.
Türkiye’de zorunlu aşı uygulamasına dair mevcut hukuki düzenlemeler ve uygulamalar zaman zaman tartışmalara yol açmaktadır. Özellikle Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında uygulanan çocukluk çağı aşıları, yasal dayanağı ve bireysel haklara etkisi açısından farklı görüşlere konu olmaktadır 8. Bu raporun amacı, Türkiye’deki zorunlu aşı uygulamasının hukuki boyutunu bir avukat perspektifiyle incelemek, ilgili yasal düzenlemeleri, Anayasa’ya uygunluğunu, uluslararası insan hakları hukuku ile ilişkisini ve bu konuda karşılaşılabilecek hukuki sorunları ele almaktır. Rapor boyunca, zorunlu aşı, hukuki boyut, vücut bütünlüğü, sağlık hakkı, Anayasa, AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gibi anahtar kelimeler vurgulanacaktır.
- Türkiye’de Zorunlu Aşı Uygulamasının Yasal Dayanakları
Türkiye’de zorunlu aşı uygulamasına ilişkin temel yasal düzenlemelerden biri, 1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’dur 1. Bu Kanunun temel amacı, toplum sağlığını korumak ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmektir 1. Kanunun 1. maddesi, halk sağlığını bozan durumlarla mücadele etmeyi ve gelecek nesillerin sağlıklı yetişmesini devletin görevi olarak açıkça belirtir 8.
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda zorunlu olduğu belirtilen tek aşı, 88 ila 93. maddelerde düzenlenen çiçek aşısıdır 1. 88. madde, Türkiye dahilinde her ferdin çiçek aşısı ile mükerreren aşılanmaya mecbur olduğunu ifade eder 1. Ancak, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre çiçek hastalığı dünyada eradike edildiğinden, Türkiye’de 1980 yılından beri çiçek aşısı uygulanmamaktadır 1. Bu nedenle, söz konusu hükmün günümüzde fiili bir geçerliliği bulunmamaktadır ve “ölü” bir hüküm olarak kabul edilebilir 8. Bu durum, güncel zorunlu aşı tartışmalarında başvurulabilecek doğrudan bir yasal dayanak teşkil etmemektedir.
Kanunun 57. maddesi, kolera, veba, lekeli humma, karahumma, çiçek, difteri gibi bir dizi bulaşıcı hastalığı saymaktadır 13. 72. madde ise, 57. maddede zikredilen hastalıklardan biri ortaya çıktığında veya şüphelenildiğinde alınacak tedbirler arasında hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum veya aşı tatbikini de saymaktadır 6. Ancak, bazı hukukçular bu hükmün yalnızca hastalık ortaya çıktıktan sonra uygulanabilecek bir müdahale olduğunu ve önleyici nitelikteki genel zorunlu aşı uygulamalarına dayanak teşkil etmediğini savunmaktadır 1. Ayrıca, COVID-19 gibi güncel salgınların 57. maddede sayılan hastalıklar arasında yer almaması nedeniyle, bu hükmün bu tür salgınlara karşı geliştirilen aşıları kapsamadığı da ileri sürülmektedir 13.
Kanunun 64. maddesi ise, 57. maddede sayılanların dışında herhangi bir hastalık salgın şeklini aldığında veya böyle bir tehlike baş gösterdiğinde Sağlık Bakanlığı’na o hastalığı ihbarı mecburi hastalık olarak ilan etme ve Kanunda belirtilen tedbirlerin bir kısmını veya tamamını uygulama yetkisi vermektedir 6. COVID-19’un uluslararası bir pandemi ilan edilmesiyle birlikte, bu madde kapsamında zorunlu aşı uygulamasının teorik olarak mümkün olabileceği yönünde görüşler bulunmaktadır 6. Ancak, bu yetkinin sınırları, hangi durumlarda ve nasıl uygulanacağı gibi hususlar Kanunda yeterince açık değildir, bu da hukuki belirsizliklere yol açmaktadır 6.
Türkiye’de çocukluk çağı aşıları, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında uygulanmaktadır 1. Bu programın temel amacı, bebekleri ve çocukları aşı ile önlenebilir hastalıklara karşı bağışık hale getirmektir 2. Ancak, bu program bir Sağlık Bakanlığı genelgesi ile yürütülmekte olup, zorunlu aşılamanın temel hakları sınırlandırıcı niteliği göz önüne alındığında, yasal dayanağının bir kanun olması gerektiği yönünde tartışmalar mevcuttur 12. Anayasa Mahkemesi de, temel hakları sınırlandırabilecek bir müdahale için kanuni dayanak gerektiğini belirtmiş ve genelgenin bu kapsamda yeterli olmadığını değerlendirmiştir 21. Nitekim, Anayasa Mahkemesi’nin Halime Sare Aysal başvurusunda verdiği karar, zorunlu aşı uygulamasının açık bir kanuni dayanağı olmaması nedeniyle Anayasa’nın 17. maddesini ihlal ettiğini açıkça ortaya koymuştur 14. Mahkeme, 1593 sayılı Kanun kapsamında da bu tür bir uygulama için yeterli bir düzenleme bulunmadığını ifade etmiştir 21. Bu durum, Türkiye’de modern zorunlu aşı programlarının yasal zemininin zayıf olduğunu göstermektedir.
- Anayasa’nın Temel Hak ve Özgürlükler Açısından Zorunlu Aşı Uygulaması
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın temel hak ve özgürlüklere ilişkin hükümleri, zorunlu aşı uygulamalarının hukuki değerlendirilmesinde merkezi bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda özellikle iki madde öne çıkmaktadır: Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi Varlığı Hakkı (Madde 17) ve Sağlık Hakkı ve Devletin Yükümlülükleri (Madde 56).
Anayasa’nın 17. maddesi, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunu güvence altına alır 6. Bu hak, kişinin vücut bütünlüğünü de kapsar ve bu bütünlüğe ancak tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında dokunulamaz 1. Zorunlu aşı uygulaması, bireyin vücut bütünlüğüne yapılan bir müdahale niteliği taşıdığından, bu madde kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Maddede belirtilen istisnalar olan “tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller”in kapsamı, zorunlu aşı tartışmalarının odak noktasını oluşturmaktadır. “Tıbbi zorunluluk” kavramının Anayasa’da bir tanımı bulunmamakla birlikte 15, “kanunda yazılı haller” ifadesi, temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceği ilkesini (Anayasa Madde 13 6) işaret eder. Anayasa Mahkemesi, zorunlu aşı uygulamasının bedene müdahale olduğunu ve kanuni dayanağı olmadığı sürece zorla yapılmasının Anayasa’nın 17. maddesinin ihlali niteliğinde olduğuna birçok kez karar vermiştir 13. Mahkeme, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’ndaki sağlık tedbiri hükümlerinin de zorunlu aşılamaya ilişkin yeterli ve öngörülebilir bir yasal dayanak oluşturmadığını açıkça belirtmiştir 19. Bu durum, zorunlu aşı uygulamaları için özel bir kanuni düzenlemenin gerekliliğini vurgulamaktadır.
Anayasa’nın 56. maddesi ise, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğunu belirtir 6. Devlet, herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla görevlidir 9. Bu madde, devletin kamu sağlığını koruma ve geliştirme yönündeki yükümlülüğünü ortaya koyar ve zorunlu aşı uygulamalarının kamu yararı gerekçesiyle savunulmasına olanak tanır 2. Aşı yaptırmayan bireylerin, aşılananların ve genel olarak toplumun sağlığını tehdit edebileceği görüşü 35, bu iki temel hak arasındaki dengeyi zorunlu aşı bağlamında önemli hale getirmektedir 1. Devletin, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını sağlama görevi, bulaşıcı hastalıklarla mücadele ve bu kapsamda aşı uygulamalarını teşvik etme veya zorunlu kılma yetkisini de içerdiği şeklinde yorumlanabilir 9. Ancak bu yetkinin kullanımı, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan vücut bütünlüğü hakkı ile dengeli bir şekilde olmalıdır 8. Anayasa Mahkemesi’nin yaklaşımı, mevcut durumda özel bir kanuni düzenleme olmaksızın Madde 17’nin önceliğini vurgulamaktadır.
- Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Zorunlu Aşı Uygulaması
Zorunlu aşı uygulamalarının hukuki boyutunu değerlendirirken, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları da dikkate alınmalıdır.
AİHS’in 8. maddesi, herkesin özel ve aile hayatına saygı hakkını güvence altına alır 6. AİHM içtihatlarına göre, zorunlu aşı uygulaması, vücut bütünlüğüne yapılan bir müdahale teşkil ettiğinden bu madde kapsamına girmektedir 6. Ancak, AİHM, Vavřička ve Diğerleri – Çek Cumhuriyeti kararında (2021), çocukların zorunlu aşılanmasının AİHS’in 8. maddesini ihlal etmediğine hükmetmiştir 14. Mahkeme, zorunlu aşının yasal bir dayanağının olması, kamu sağlığını koruma gibi meşru bir amacı gütmesi ve demokratik bir toplumda gerekli ve orantılı olması halinde özel hayata saygı hakkını ihlal etmeyebileceğini belirtmiştir 6. Bu karar, Türkiye’nin gelecekte zorunlu aşı uygulamalarını yasal bir zemine oturtması halinde, uluslararası insan hakları standartlarına uygunluğun nasıl değerlendirileceğine dair önemli bir gösterge sunmaktadır.
AİHM’in COVID-19 aşılarına ilişkin Fransa ve Yunanistan’daki zorunlu aşılama düzenlemelerine karşı yapılan geçici tedbir taleplerini reddetmesi 36, Mahkeme’nin kamu sağlığı ve başkalarının haklarının korunması amacıyla getirilen zorunlu aşılama uygulamalarına prensip olarak karşı olmadığını göstermektedir 10. Bu kararlar, salgın gibi olağanüstü durumlarda, devletlerin toplum sağlığını korumak için alabileceği önlemlerin uluslararası insan hakları hukuku çerçevesinde değerlendirilmesinde önemli bir yere sahiptir.
Türkiye’nin taraf olduğu İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi, tıbbi müdahaleler için genel olarak muvafakatın gerekliliğini vurgular ve muvafakat verme yeteneğine sahip olmayan kişiler için müdahalenin ancak doğrudan yararları için yapılabileceğini belirtir 8. Bu durum, çocukların aşılanması konusunda veli rızasının önemini uluslararası düzeyde de teyit etmektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi ise, çocuğun yüksek yararını temel alır ve devletin çocuk sağlığını koruma ve geliştirme yükümlülüğünü vurgular 13. Aşılama, bulaşıcı hastalıkların önlenmesi ve kontrol altına alınmasının bir gerekliliği olarak bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu uluslararası sözleşmeler ve AİHM içtihatları, Türkiye’deki zorunlu aşı uygulamalarının hukuki değerlendirilmesinde hem bireysel hakların korunması hem de kamu sağlığının gözetilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.
- Farklı Ülkelerdeki Zorunlu Aşı Uygulamalarına Genel Bir Bakış
Dünya genelinde zorunlu aşı uygulamaları ülkeden ülkeye önemli farklılıklar göstermektedir. Avrupa’da Almanya, Fransa, İtalya ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler, özellikle çocukluk çağı aşıları konusunda uzun yıllardır zorunlu uygulamalara sahiptir 12. Örneğin, Almanya’da 2020’den itibaren kızamık aşısı zorunlu hale getirilmiş ve aşı yaptırmayan ebeveynlere para cezası uygulanmaktadır 12. Fransa ve İtalya gibi ülkelerde ise difteri, tetanoz, polio, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, hepatit B gibi birçok aşı çocukluk döneminde yasal olarak zorunludur 12. Çek Cumhuriyeti’nde ise çocukların dokuz hastalığa karşı aşılanması zorunlu olup, bu politika AİHM tarafından da özel hayata saygı hakkının ihlali olarak görülmemiştir 38. Letonya ve Slovenya gibi diğer Avrupa ülkelerinde de benzer zorunlu aşı uygulamaları mevcuttur 48.
Amerika Birleşik Devletleri’nde ise zorunlu aşı uygulamaları eyaletler düzeyinde düzenlenmektedir. Çoğu eyalette, devlet okullarına gidecek çocuklar için kızamık, polio ve difteri gibi bazı aşıların yapılması zorunludur 12. Ancak, tıbbi, dini ve felsefi nedenlere dayalı muafiyetler de tanınabilmektedir 12. Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde ise genel olarak zorunlu aşılama olmamakla birlikte, aşılamayı teşvik edici çeşitli devlet politikaları uygulanmaktadır 12.
COVID-19 pandemisi ile birlikte, birçok ülke COVID-19 aşılaması konusunda farklı politikalar benimsemiştir. Bazı ülkeler belirli meslek grupları (sağlık çalışanları gibi) için aşıyı zorunlu hale getirirken 36, Avrupa Birliği genelinde aşı kartı uygulamaları yaygınlaşmıştır 44. Türkmenistan gibi bazı ülkelerde ise tüm yetişkinler için aşı zorunluluğu getirilmiştir 44.
Aşağıdaki tablo, farklı ülkelerdeki aşı politikalarına genel bir bakış sunmaktadır:
Ülke | Zorunlu Aşılar (Örnekler) | Yaptırımlar (Örnekler) | AİHM Kararları (Varsa) | COVID-19 Politikası (Özet) |
Almanya | Kızamık | Para cezası | Yok | Belirli gruplar için zorunluluk tartışılıyor |
Fransa | Difteri, Tetanoz, Polio, Kızamık, Kabakulak, Kızamıkçık, Hepatit B | Okula kabulde zorunluluk | Yok | Ebeveyn onayıyla 12 yaş üzeri aşılama başladı |
İtalya | Genişletilmiş çocukluk çağı aşıları | Okula kabulde zorunluluk, velayet haklarının geçici kaybı | Yok | |
Çek Cumhuriyeti | Difteri, Tetanoz, Boğmaca, Hepatit B, Kızamık vb. | Para cezası, kreşe kabulde zorunluluk | Vavřička kararı | |
ABD (Eyaletler) | Kızamık, Polio, Difteri (eyalete göre değişir) | Okula kabulde zorunluluk, para cezası (bazı eyaletlerde) | Yok | Bazı bölgelerde kısıtlamalar |
Türkiye | Çiçek (fiilen uygulanmıyor) | Yok | Halime Sare Aysal | Resmi zorunluluk yok, bazı kurumlar kısıtlama uygulayabilir |
Bu karşılaştırma, zorunlu aşı politikalarının dünya genelinde farklı yaklaşımlara sahip olduğunu ve Türkiye’nin bu konuda kendine özgü bir konumda bulunduğunu göstermektedir.
- Zorunlu Aşı Uygulamasına Karşı Olası Hukuki İtirazlar ve Dava Yolları
Türkiye’de zorunlu aşı uygulamasına karşı çıkan bireylerin başvurabileceği çeşitli hukuki yollar bulunmaktadır. Bunlardan biri, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurudur. Özellikle Anayasa’nın 17. maddesinde düzenlenen kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı hakkının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuru yapılabilir 13. Anayasa Mahkemesi’nin daha önceki kararları, kanuni dayanak olmaksızın zorunlu aşı uygulamasının hak ihlali teşkil ettiğini göstermektedir 14.
Genişletilmiş Bağışıklama Programı’nın bir Sağlık Bakanlığı genelgesi ile yürütülmesi nedeniyle, bu genelgenin iptali için idari yargıda iptal davası açılabilir 14. Dava, genelgenin kanuni dayanaktan yoksun olduğu veya Anayasa’ya aykırı olduğu gibi gerekçelere dayandırılabilir.
Türkiye’deki tüm hukuki yollar tükendikten sonra, zorunlu aşı uygulamasının AİHS’in 8. maddesinde düzenlenen özel hayata saygı hakkını ihlal ettiği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmak da mümkündür 6. AİHM’in Vavřička kararı, bu tür başvurularda dikkate alınacak önemli bir içtihattır.
Çocuklarının aşılanmasına karşı çıkan ebeveynler hakkında, çocuğun sağlığını tehlikeye attıkları gerekçesiyle velayet davaları açılabilir 8. Bu davalarda mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek karar verecektir.
Zorunlu aşı uygulaması sonucu yan etkiler yaşayan bireyler, devlet aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açabilirler 6. Bu davalarda, aşının yan etkisi ile zarar arasındaki nedensel bağın kanıtlanması gerekmektedir.
Dini veya felsefi inançlarına dayanarak zorunlu aşı uygulamasına karşı çıkan bireyler vicdani ret savunması yapabilirler 57. Ancak bu savunmanın mevcut mevzuat çerçevesindeki hukuki geçerliliği tartışmalıdır.
Zorunlu aşının risklerinin faydalarından daha fazla olduğu veya bireyin sağlık durumu için uygun olmadığı iddialarıyla sağlık hakkının ihlal edildiği de ileri sürülebilir 6. Bu tür iddiaların bilimsel ve tıbbi kanıtlarla desteklenmesi önemlidir.
Son olarak, zorunlu aşı uygulamasının aşılananlar ve aşılanmayanlar arasında eşitsizliğe yol açtığı veya belirli gruplara karşı ayrımcılık oluşturduğu iddia edilebilir 6. Bu tür iddiaların Anayasa’nın eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekecektir.
- Avukatın Hukuki Değerlendirmesi ve Müvekkile Yönelik Tavsiyeler
Türkiye’deki mevcut hukuki durum, zorunlu aşı uygulaması için sağlam bir yasal dayanağın bulunmadığını göstermektedir. Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki kararları oldukça açıktır ve Genişletilmiş Bağışıklama Programı’nın bir genelgeye dayanması, bu programın zorunlu unsurlarının hukuki açıdan zayıf olmasına neden olmaktadır. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’ndaki ilgili hükümler ise, günümüzdeki modern aşılama programlarının ihtiyaçlarını tam olarak karşılamaktan uzaktır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Vavřička kararı, zorunlu aşılamanın prensip olarak insan haklarına aykırı olmadığını teyit etmekle birlikte, bunun belirli şartlara (yasal dayanak, meşru amaç, gereklilik ve orantılılık) bağlı olduğunu vurgulamaktadır. Bu karar, Türkiye’nin gelecekte zorunlu aşılamayı yasal bir çerçeveye oturtması durumunda dikkate alması gereken önemli bir referans noktasıdır.
Müvekkil olarak size verebileceğim hukuki tavsiyeler, öncelikle mevcut haklarınızı bilmeniz ve bu haklarınızı kullanmaktan çekinmemenizdir. Çocuğunuzun aşılanmasını istemiyorsanız, bu durumu sağlık kuruluşlarına bildirerek ve ilgili onam formlarını doldurarak aşılamayı reddetme hakkınız bulunmaktadır 11. Ancak, bu tercihin çocuğunuzun eğitim ve sosyal hayatta bazı kısıtlamalarla karşılaşmasına neden olabileceğini de göz önünde bulundurmalısınız.
Zorunlu aşı uygulaması yönünde bir yasal düzenleme yapılması durumunda, bu düzenlemenin Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna uygunluğunu yakından takip etmek önemlidir. Böyle bir durumda, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapma veya idari yargıda dava açma gibi hukuki yollara başvurma hakkınız saklıdır. Bu süreçlerde hukuki destek almak, haklarınızı en iyi şekilde savunmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca, aşılamanın yan etkilerini yaşadığınızı düşünüyorsanız, tazminat taleplerinizi değerlendirmek için hukuki danışmanlık almanız faydalı olacaktır.
Gelecekte Türkiye’de zorunlu aşı uygulamalarını açıkça düzenleyen bir kanunun çıkarılması olasıdır 10. Böyle bir kanun, hangi aşıların zorunlu olacağını, kimlere uygulanacağını, aşılamayı reddedenlere uygulanacak yaptırımları ve hukuki itiraz yollarını detaylı bir şekilde düzenlemelidir. Herhangi bir yasal düzenleme yapılırken, Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerle ilgili hükümleri ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmeleri titizlikle dikkate alınmalıdır.
Zorunlu aşı uygulaması, bireysel özgürlükler ile kamu sağlığının korunması arasındaki hassas dengeyi yansıtan karmaşık bir hukuki konudur. Türkiye’de mevcut durumda zorunlu aşı uygulaması için yeterli ve açık bir yasal dayanak bulunmamaktadır ve Anayasa Mahkemesi’nin kararları bu durumu teyit etmektedir. Genişletilmiş Bağışıklama Programı önemli bir kamu sağlığı aracı olmasına rağmen, zorunlu aşılamanın temel hakları sınırlandırıcı niteliği nedeniyle kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.
Uluslararası insan hakları hukuku, zorunlu aşılamayı özel hayata müdahale olarak kabul etmekle birlikte, kamu sağlığının korunması gibi meşru amaçlar doğrultusunda ve belirli koşullar altında (yasal dayanak, gereklilik, orantılılık) meşru görebilmektedir. AİHM’in Vavřička kararı bu konuda önemli bir emsal teşkil etmektedir.
Türkiye’nin gelecekte zorunlu aşı uygulamalarını hayata geçirmesi durumunda, bu uygulamaların Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna uygun olması için açık, öngörülebilir ve orantılı bir yasal düzenleme yapılması zorunludur. Aksi takdirde, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlali söz konusu olabilecektir.
Alıntılanan çalışmalar
- dergipark.org.tr, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/681279
- OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARINDA AŞI UYGULAMALARI, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://ortahisar.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2018_09/17121003_AYI_SUNUMU.pdf
- Aşı Uygulamaları, Aşı Programı Oluşturulması ve Takibi – Ortadoğu Hastanesi, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.ortadoguhastanesi.com.tr/asi-uygulamalari-asi-programi-olusturulmasi-ve-takibi
- Bebekler için Aşı Takvimi: Hangi Aşı Ne Zaman Yapılır? | Bebeğim ve Ben, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.bebegimveben.com/sut-cocugu/asi-takvimi/
- Bebeklerde aşı takvimi: Hangi aşı ne zaman yapılır? – Memorial, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/bebeklerde-asi-takvimi-hangi-asi-ne-zaman-yapilir
- Zorunlu Aşı – Ersan Şen Hukuk ve Danışmanlık, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://sen.av.tr/tr/makale/zorunlu-asi
- genel sağlığın korunmasına ilişkin idari bir faaliyet olarak aşı uygulamasının kanuniliği – Hukuk Fakültesi Dergisi, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://hukukdergi.ebyu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/03/2017-XXI-1-2.pdf
- Türk Hukukunda Zorunlu Aşılama ve Ailelerin Hukuki Sorumluluğu | Küçükislamoğlu Partners, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.kucukislamoglu.av.tr/makale.php?id=18
- T.C.Anayasası 56.Madde – T.C. Sağlık Bakanlığı, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.saglik.gov.tr/TR-11472/tcanayasasi-56madde.html
- “Zorunlu Aşı Uygulaması” Hakkında Etik Kurul Görüşü – TTB, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=3439a3d2-7de2-11ec-bfc3-c3e948a9785f
- Türkiye’de zorunlu aşı uygulaması olduğu iddiası – Teyit, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://teyit.org/analiz/turkiyede-zorunlu-asi-uygulamasi-oldugu-iddiasi
- Zorunlu Aşı Uygulamasının Hukuki Dayanakları – Kurt Partners, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://kurt-partners.com/tr/2021/03/zorunlu-asi-uygulamasinin-hukuki-dayanaklari/
- COVID-19’a Karşı Türkiye’de Zorunlu Aşı Mümkün mü? – İstanPol, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.istanpol.org/post-covid-19-a-karsi-turkiye-de-zorunlu-a-m-mk-n-m
- Covid-19 Bağlamında Zorunlu Aşı Tartışmalarının Hukuki Boyutu – DergiPark, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1845047
- COVİD-19 SALGINI ÇERÇEVESİNDE ZORUNLU AŞI UYGULAMASININ ANAYASA VE SAĞLIK HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ – Avukat Sema ÖZKUL, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.ozkul.av.tr/haberdetay/covid-19-salgini-cercevesinde-zorunlu-asi-uygulamasinin-anayasa-ve-saglik-hukuku-acisindan-degerlendirilmesi
- Bebeklik İtibariyle Yapılan Çocuk Aşıları – Okan Üniversitesi Hastanesi, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.okanhastanesi.com.tr/bebeklik-itibariyle-yapilan-cocuk-asilari
- ülkemizde güncel aşılama – Türkiye Milli Pediatri Derneği, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://millipediatri.org.tr/Custom/Upload/files/asilama.pdf
- Genişletilmiş Bağışıklama Programı-GBP – Klimik, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.klimik.org.tr/wp-content/uploads/2017/09/GEN%C4%B0%C5%9ELET%C4%B0LM%C4%B0%C5%9E-BA%C4%9EI%C5%9EIKLAMA-PROGRAMI-VE-ER%C4%B0%C5%9EK%C4%B0NLERE-Y%C3%96NEL%C4%B0K-A%C5%9EI-UYGULAMALARI-OSMAN-TOPAC.pdf
- Zorunlu Aşının Anayasallığı – Lexpera Blog, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://blog.lexpera.com.tr/zorunlu-asinin-anayasalligi/
- Zorunlu Aşı, “Çocuğun Üstün Yararı”, Anayasa Mahkemesi Kararı; TTB Önerileri – AŞI, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.ttb.org.tr/kollar/_asi/haber_goster.php?Guid=62383242-423d-11e8-b46f-14b550714509
- Zorunlu Aşı Uygulamasına İlişkin Halime Sare AYSAL Kararı Basın Duyurusu | Anayasa Mahkemesi, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.anayasa.gov.tr/tr/haberler/bireysel-basvuru-basin-duyurulari/zorunlu-asi-uygulamasina-iliskin-halime-sare-aysal-karari-basin-duyurusu/
- Genişletilmiş Bağışıklama Programı Genelgesi – T.C. Sağlık Bakanlığı, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.saglik.gov.tr/TR-11080/genisletilmis-bagisiklama-programi-genelgesi.html
- TÜRKİYE’DE BAĞIŞIKLAMA HİZMETLERİNİN DURUMU – TTB, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.ttb.org.tr/userfiles/files/turkiyede_bagisiklama_hizmetlerinin_durumu.pdf
- Anayasa Mahkemesi Kararları – Memurlar.Net, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://karar.memurlar.net/anayasa/detay/default.aspx?primarykey=9f424a6d-639e-ed11-8119-a0369f7d1484
- Zorunlu Aşı, “Çocuğun Üstün Yararı”, Anayasa Mahkemesi Kararı; TTB Önerileri, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.ttb.org.tr/kollar/_asi/yazdir.php?Tablo=tbl_haber&Guid=62383242-423d-11e8-b46f-14b550714509
- anayasa mahkemesi’nin zorunlu aşıya ilişkin bireysel başvuru kararlarının – DergiPark, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1625184
- T.C. PINARBAŞI KAYMAKAMLIĞI – ANAYASAL HAKLARIMIZ – t.c pınarbaşı kaymakamlığı, erişim tarihi Mart 19, 2025, http://www.pinarbasi.gov.tr/anayasal-haklarimiz
- KİŞİNİN DOKUNULMAZLIĞI, MADDİ MANEVİ VARLIĞI – TİHEK, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.tihek.gov.tr/public/images/afisler/uon4lf.pdf
- Mevzuat – Anayasa Mahkemesi, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.anayasa.gov.tr/tr/mevzuat/anayasa/
- anayasadaki temel hak ve özgürlükler – Başyayla Kaymakamlığı, erişim tarihi Mart 19, 2025, http://www.basyayla.gov.tr/anayasal-temel-hak-ve-ozgurlukler
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası – orgTR.org, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://orgtr.org/turkiye-cumhuriyeti-anayasasi/
- Dr. Öğr. Üyesi Dilara ELTİMUR* ANAYASA HUKUKU KAPSAMINDA SAĞLIK HAKKI VE DAVA EDİLEBİLİRLİK SORUNU – İzmir Barosu, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.izmirbarosu.org.tr/pdfdosya/anayasa-hukuku20221024143241299.pdf
- negatif yükümlülükler açısından sağlık hakkı – DergiPark, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1822693
- BİR SOSYAL HAK OLARAK SAĞLIK HAKKI – Türkiye Barolar Birliği Dergisi, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/ViewPDF-bir-sosyal-hak-olarak-saglik-hakki–588
- Zorunlu Çocukluk Çağı Aşılarına Halk Sağlığı ve Hukuksal Açıdan Bakış, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://ssyv.org.tr/wp-content/uploads/2023/12/5-Zorunlu-Cocukluk-Cagi-Asilarina-Halk-Sagligi-ve-Hukuksal-Acidan-Bakis.pdf
- COVID-19 Compulsory Vaccination and the European Court of Human Rights – PMC, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8851021/
- Your Human Rights during the Covid-19 Pandemic, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://nihrc.org/assets/uploads/publications/NIHRC-Your-Human-Rights-during-the-Pandemic-Dec-21.pdf
- Re: Would it be legal to mandate vaccinations and Article 8 – The BMJ, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.bmj.com/content/373/bmj.n1056/rr-1
- Aşı reddine hukuksal yaklaşım – Klimik, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.klimik.org.tr/wp-content/uploads/2023/04/Mustafa.GULER_compressed.pdf
- Çek Cumhuriyeti’nin Çocuklar İçin Zorunlu Aşı Politikasının AİHM – Doğruluk Payı, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.dogrulukpayi.com/dogruluk-kontrolu/cek-cumhuriyeti-nin-cocuklar-icin-zorunlu-asi-politikasinin-aihm-tarafindan-onaylandigi-iddiasi
- AİHM’den ‘aşı’ kararı: Demokratik toplumlarda çocuklar için zorunlu tutulan aşılar gerekli, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.aa.com.tr/tr/saglik/aihmden-asi-karari-demokratik-toplumlarda-cocuklar-icin-zorunlu-tutulan-asilar-gerekli-/2202376
- European Court of Human Rights: Mandatory vaccinations are allowed – Erasmus Universiteit Rotterdam, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.eur.nl/en/news/european-court-human-rights-mandatory-vaccinations-are-allowed
- ECHR finds that a statutory vaccination duty did not breach the European Convention of Human Rights, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.hrlc.org.au/human-rights-case-summaries/2021/11/25/echr-finds-that-a-statutory-vaccination-duty-did-not-breach-the-european-convention-of-human-rights
- Dünyanın Hiçbir Ülkesinde Aşının Zorunlu Olmadığı İddiası – Doğruluk Payı, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.dogrulukpayi.com/dogruluk-kontrolu/dunyanin-hicbir-ulkesinde-asinin-zorunlu-olmadigi-iddiasi
- Bazı Batı ülkelerinde çocukluk çağı aşıları hakkındaki yakın dönemli yasal düzenlemeler * – DergiPark, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1166690
- Childhood Mandatory Vaccinations: Current Situation in European Countries and Changes Occurred from 2014 to 2024 – PubMed Central, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11598722/
- Long-Term Success of Mandatory Vaccination Laws After Implementing the First Vaccination Campaign in 19th Century Rural Finland – Oxford Academic, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://academic.oup.com/aje/article/191/7/1180/6549054
- Yorulmaz Medikolegal AİHM’in Zorunlu Aşı Kararı, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.yorulmazmedikolegal.com/aihmin-zorunlu-asi-karari/
- Zorunlu Bağışıklama mı, İsteğe Bağlı Bağışıklama mı? Ülkelerin Deneyimleri – SOSYAL PEDİATRİ DERNEĞİ, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.sosyalpediatri.org.tr/uploads/sadikaksit.pdf
- ÇOCUKLUK DÖNEMİ AŞILARINA İLİŞKİN KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ: AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ VE TÜRKİYE – Özgürlük Araştırmaları Derneği, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://oad.org.tr/wp-content/uploads/2021/06/Analyses_2104_2019925145411997OAD_km6cahy.pdf
- Finlandiya İngiltere İrlanda Hollanda ve İsveç’te aşıların zorunlu olmaması ne anlama geliyor? – Teyit, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://teyit.org/dosya/finlandiya-ingiltere-irlanda-hollanda-ve-isvecte-asilarin-zorunlu-olmamasi-ne-anlama-geliyor
- Vaccination policy – Wikipedia, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://en.wikipedia.org/wiki/Vaccination_policy
- Which countries have mandatory childhood vaccination policies? – Our World in Data, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://ourworldindata.org/childhood-vaccination-policies
- Mandatory COVID-19 vaccination and human rights – PMC – PubMed Central, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8700276/
- Zorunlu Aşı, Çalışma Hayatı Ve Yaşam Hakkı | – Verda Hukuk, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.verdahukuk.com/tr-TR/zorunlu-asi-calisma-hayati-ve-yasam-hakki/14/363
- Biontech Aşısı: Hukuki Boyutu ve Tazminat Davaları – Av. Ahmet Ekin, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.ahmetekin.av.tr/biontech-asisi-hukuki-boyutu-ve-tazminat-davalari/
- H ANAYASA HUKUKU AÇISINDAN ZORUNLU AŞI -VAVŘİČKA KARARININ ÖĞRETTİKLERİ- Prof. Dr. Sultan Tahmazoğlu Üzeltürk * ** – DergiPark, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2717919
- 1. Eşitlik İlkesi ve Ayrımcılık Yasağı Nedir? – TİHEK – TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VE EŞİTLİK KURUMU, erişim tarihi Mart 19, 2025, https://www.tihek.gov.tr/kategori/pages/Ayrimcilikla-Mucadele-ve-Esitlik