Faaliyet AlanlarımızGenel

Hacze İtiraz Nasıl Yapılır?

Aşık Hukuk Bürosu Uzmanından Detaylı Rehber

Hacze itiraz, borç iddiaları karşısında bireylerin sahip olduğu temel bir yasal haktır. Bu hak, adil bir yargılanma sürecinin önemli bir parçasıdır. Unutulmamalıdır ki, “Hak arayan, hakkını alır”; zamanında ve doğru yapılan bir itiraz, olası mağduriyetlerin önüne geçebilir. Karşılaşılan bir icra takibi durumunda, haklarınızı bilmek ve doğru adımları atmak büyük önem taşır.

Bu süreç, borçlu olduğu iddia edilen kişiye, haksız veya hatalı bir takibe karşı kendini savunma imkanı sunar. “Adalet kılıçtan keskindir” sözü, hukukun doğru işletildiğinde ne denli güçlü bir koruma sağladığını hatırlatır. Dolayısıyla, ödeme emri tebliği gibi durumlarda paniğe kapılmadan, yasal yolları öğrenmek ilk adım olmalıdır.

İcra Takibi ve Ödeme Emri: Bilinmesi Gereken Temel Kavramlar

İcra takibi ve bu takibin başlangıcını teşkil eden ödeme emri, hukuki süreçlerin anlaşılması gereken ilk basamaklarıdır. “Her işin bir usulü vardır”; bu kavramları doğru anlamak, hacze itiraz sürecini de doğru yönetmenin anahtarıdır. Borcun tahsili amacıyla başlatılan bu yasal süreçler, belirli kurallara tabidir.

Bu temel kavramlara hakim olmak, haklarınızı daha etkin kullanmanıza olanak tanır. “İşin başı sağlık, borcun başı ödemek” deyişi, borç ilişkilerinin başlangıcını ve sonuçlarını anlamanın önemine işaret eder. Şimdi bu kavramları daha yakından inceleyelim.

İcra Takibi Nedir ve Türleri Nelerdir?

İcra takibi, alacaklının borçludan alacağını devlet gücü aracılığıyla tahsil etme sürecidir.1 Bu süreç, borcun türüne ve dayanağına göre farklılık gösterebilir. “Ne ekersen onu biçersin” misali, alacağın niteliği takip türünü belirler.

En yaygın takip türü ilamsız icra takibidir; mahkeme kararına dayanmayan alacaklar için kullanılır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu (KSÖHY), çek, bono gibi kıymetli evraka dayalı alacaklar içindir.1 Son olarak, ilamlı icra takibi ise bir mahkeme kararına dayanılarak başlatılan takiplerdir.1 Hacze itiraz usulleri, bu takip türlerine göre değişiklik gösterebilir.

Ödeme Emri Tebligatı Aldığınızda İlk Adımlarınız Ne Olmalı?

Ödeme emri tebligatı aldığınızda, öncelikle sakin kalmak ve belgeyi dikkatle incelemek gerekir.1 “Bin düşün, bir söyle” atasözü, bu durumda aceleci davranmamak gerektiğini vurgular. Ödeme emri, alacaklının kim olduğu, borcun miktarı, faizi ve en önemlisi itiraz süresi gibi hayati bilgiler içerir.1

Bu belgeyi asla göz ardı etmeyin; zira “Vakit, nakittir” ve bu durumda vakit, hak kaybını önlemek anlamına gelir. Ödeme emrinde belirtilen süreler kesindir ve bu sürelere uymak, haklarınızı korumanın ilk şartıdır. Belgeyi anlamakta zorlanıyorsanız, derhal hukuki yardım almanız en doğru adım olacaktır.1

Hacze İtiraz Hakkınız: Süreler ve Önemi

Hacze itiraz hakkı, borçluya tanınan en önemli savunma mekanizmalarından biridir. Ancak bu hakkın kullanımı belirli sürelere tabidir. “Demir tavında dövülür” misali, itirazınızı yasal süreler içinde yapmanız, hak kaybına uğramamanız için kritik öneme sahiptir.

Bu süreler, “hak düşürücü süre” niteliğindedir; yani sürenin geçirilmesi, itiraz hakkının kaybedilmesine yol açabilir.2 Dolayısıyla, ödeme emrini tebliğ aldığınız andan itibaren zaman aleyhinize işler. “Bugünün işini yarına bırakma” prensibi, bu süreçte hayati önem taşır.

Genel İlamsız Takiplerde İtiraz Süresi: 7 Günlük Altın Kural

En sık karşılaşılan ilamsız icra takiplerinde, ödeme emrinin size tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkınız bulunmaktadır.2 Bu 7 günlük süre, adeta bir “altın kural” niteliğindedir ve kesin bir süredir.4 “Acele işe şeytan karışır” dense de, bu durumda hızlı ve bilinçli hareket etmek gerekir.

Bu süre zarfında yapılmayan bir itiraz, takibin kesinleşmesine ve alacaklının haciz işlemlerine başlamasına yol açabilir.4 Bu nedenle, 7 günlük süreye riayet etmek, borçlunun en temel sorumluluklarından biridir.

Kambiyo Senetlerine (Çek, Bono, Poliçe) Dayalı Takiplerde İtiraz (5 Gün)

Eğer icra takibi çek, bono veya poliçe gibi bir kambiyo senedine dayanıyorsa, itiraz süresi daha kısadır. Bu tür takiplerde, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde İcra Mahkemesi’ne itirazda bulunulması gerekir.2 “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” sözü, farklı takip türlerinin farklı usullere tabi olduğunu hatırlatır.

Kambiyo senetlerinin ticari hayattaki güvenilirliği ve dolaşım kolaylığı nedeniyle, bu tür alacaklar için daha hızlı bir süreç öngörülmüştür. Bu kısa süre, borçlunun daha da dikkatli ve ivedi hareket etmesini gerektirir.

İtiraz Süresini Kaçırma Durumunda Ne Yapılabilir? (Gecikmiş İtiraz)

Yasal itiraz süresini kusurunuz olmaksızın bir engel (örneğin doğal afet, ağır hastalık gibi) nedeniyle kaçırdıysanız, “gecikmiş itiraz” imkanı bulunmaktadır.2 “Zararın neresinden dönülse kardır” anlayışıyla, bu istisnai bir yoldur. Engelin ortadan kalktığı tarihten itibaren 3 gün içinde, icra dairesinin bağlı olduğu İcra Mahkemesi’ne başvurarak gecikmiş itirazda bulunabilirsiniz.2

Ancak, gecikmiş itiraz başvurusu takibi kendiliğinden durdurmaz; mahkeme öncelikle takibin durdurulup durdurulmayacağına karar verir.2 Bu yol, sıkı şartlara bağlıdır ve her durumda başvurulabilecek bir kolaylık olarak görülmemelidir.

Aşağıdaki tablo, farklı takip türlerine göre hacze itiraz yollarını ve sürelerini özetlemektedir:

Tablo 1: Hacze İtiraz Yolları ve Süreleri (Özet)

Takip Türü İtiraz Süresi İtiraz Mercii İtirazın Takibe Etkisi (Genel Kural)
Genel İlamsız Takip 7 gün İcra Dairesi Takibi durdurur 3
Kambiyo Senedine Dayalı Takip (KSÖHY) 5 gün İcra Mahkemesi Satış dışındaki işlemleri durdurmaz (Mahkeme geçici durdurma kararı verebilir) 2
SGK Ödeme Emri 15 gün İş Mahkemesi (Kuruma başvuru zorunlu değil) 6 SGK takibine itirazın takibi durdurup durdurmadığı özel mevzuatına göre değerlendirilmelidir.

Not: SGK ödeme emrine itiraz, genel haciz yoluyla takipten farklılıklar gösterebilir ve özel mevzuatına tabidir. Bu tablo genel bir bilgilendirme amacı taşımaktadır.

Hacze İtirazın Yapılış Usulü: Adım Adım Yol Haritası

Hacze itiraz hakkını kullanmak, belirli usul ve kurallara tabidir. “Usul, esasa mukaddemdir” ilkesi, hukukta işlemlerin doğru şekilde yapılmasının önemini vurgular. İtirazın geçerli olabilmesi ve istenen sonucu doğurabilmesi için bu adımların titizlikle takip edilmesi gerekir.

“Yol bilen kervana katılmaz” deyişi, bu süreçte bilinçli hareket etmenin ve doğru yolu izlemenin gerekliliğini hatırlatır. Şimdi, hacze itirazın nasıl ve nereye yapılacağına dair pratik adımları inceleyelim.

İtiraz Nereye ve Nasıl Yapılır? (İcra Dairesi, Yazılı/Sözlü Beyan)

Genel ilamsız takiplerde hacze itiraz, ödeme emrini gönderen icra dairesine yapılır.3 “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” dense de, hukukta doğru merciye başvurmak esastır. İtirazınızı yazılı bir dilekçe ile sunabileceğiniz gibi, sözlü olarak da beyan edebilirsiniz; bu durumda beyanınız tutanağa geçirilir.2

Eğer takibin yapıldığı icra dairesi bulunduğunuz yerden farklı bir şehirdeyse, bulunduğunuz yerdeki icra dairesi aracılığıyla (muhabere yoluyla) da itirazınızı gönderebilirsiniz.2 İtiraz işlemi için borçludan herhangi bir harç veya masraf alınmaz ve itirazınıza dair size bir belge verilir.4 “Her kapının bir anahtarı vardır” misali, doğru usul, hak arama kapısını açar.

İtirazın Takibe Etkisi: İcra İşlemleri Durur Mu?

İlamsız icra takibinde, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yapılan bir itiraz, icra takibini kendiliğinden durdurur.3 “Akan su yatağını bulur” gibi, yasal hakkın kullanılması, haksız bir akışı keser. Bu, borçluya önemli bir hukuki güvence sağlar ve alacaklının haciz gibi işlemlere devam etmesini engeller.2

Ancak, kambiyo senetlerine özgü haciz yolunda (KSÖHY) durum farklıdır. Bu tür takiplerde yapılan itiraz, satış işlemi dışındaki icra takip işlemlerini kendiliğinden durdurmaz.2 İcra Mahkemesi, itirazın ciddi olduğu kanaatine varırsa, takibin geçici olarak durdurulmasına (tedbir) karar verebilir.2 Bu ayrım, alacaklının elindeki belgenin niteliğine göre borçlunun durumunun değişebileceğini gösterir.

Temel Hacze İtiraz Türleri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hacze itiraz ederken, itirazınızın konusunu ve gerekçelerini doğru belirlemek önemlidir. “Sözünü bil, pişir; ağzını der, devşir” atasözü, beyanların dikkatli ve bilinçli yapılması gerektiğini ifade eder. İtirazlar genel olarak borcun esasına veya takibin usulüne ilişkin olabilir.

“Eğri oturalım, doğru konuşalım”; itirazınızda net ve dürüst olmak, sürecin sağlıklı ilerlemesi için gereklidir. Şimdi, en sık karşılaşılan itiraz türlerini ve bu itirazlarda dikkat edilmesi gereken hususları ele alalım.

Borcun Tamamına İtiraz: “Böyle Bir Borcum Yoktur”

Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrindeki borcun tamamına itiraz edebilir. İlamsız takiplerde, başlangıçta bir gerekçe göstermeden sadece “Borca itiraz ediyorum” demek dahi yeterlidir ve takibi durdurur.3 “Az söyle, öz söyle” prensibi burada işler.

Ancak, eğer itiraz sırasında belirli sebepler (örneğin, borcun ödendiği, zamanaşımına uğradığı gibi) ileri sürülürse, borçlu daha sonra bu sebeplerle bağlı kalır ve bunları değiştiremez veya genişletemez.4 Eğer hiçbir sebep gösterilmezse, itirazın kaldırılması için İcra Mahkemesi’ne başvurulduğunda savunma imkanı, senet metninden anlaşılanlarla sınırlı kalabilir.2 Bu nedenle, “borcum yoktur” gibi genel bir ifade kullanmak ve detayları avukatla değerlendirmek genellikle daha temkinli bir yaklaşımdır.

Borca Kısmi İtiraz: İtiraz Edilen Miktarın Açıkça Belirtilmesi

Borçlu, borcun bir kısmını kabul edip bir kısmına itiraz etmek istiyorsa “kısmi itiraz” yapabilir. Bu durumda, “hesabını bilen kasap, ne satır bırakır ne masat” misali, itiraz edilen miktarın çok net ve açık bir şekilde belirtilmesi hayati önem taşır.4 Örneğin, “10.000 TL’lik borcun 4.000 TL’lik kısmına itiraz ediyorum, 6.000 TL’yi kabul ediyorum” gibi.

“Borcum o kadar değil” veya “borcun bir kısmına itiraz ediyorum” gibi muğlak ifadeler kısmi itiraz olarak kabul edilmez ve borçlu hiç itiraz etmemiş sayılır; bu durumda takip borcun tamamı üzerinden kesinleşir.2 Kısmi itirazda, borcun kabul edilen kısmı için takip devam ederken, itiraz edilen kısım için takip durur.2 Bu nokta, dikkatsizlik sonucu hak kaybına uğranabilecek önemli bir detaydır.

Senet Altındaki İmzaya İtiraz: İmza Benim Değil İddiası

Eğer icra takibine dayanak olan belgedeki (örneğin bir senet) imzanın kendisine ait olmadığını iddia eden borçlu, “imzaya itiraz” hakkını kullanabilir. “Mühür kimde ise Süleyman odur” sözü, imzanın bir belgedeki aidiyeti ve sorumluluğu ne denli kesinleştirdiğini vurgular; bu nedenle sahte imza iddiası ciddiyetle ele alınır. Bu itirazın “ayrıca ve açıkça” belirtilmesi şarttır.4

Aksi takdirde, yani imza itirazı net bir şekilde ifade edilmezse, senet altındaki imzanın borçluya ait olduğu kabul edilmiş sayılır.2 Bu nedenle, “imza sahtedir, imza bana ait değildir” gibi net ifadeler kullanılmalıdır.

Adi Senetlerde İmzaya İtiraz

Takip, alacaklının “adi senet” olarak tabir edilen, taraflar arasında düzenlenmiş ve resmi bir makamın onayı bulunmayan bir belgeye (örneğin, elden yazılmış bir borç senedi) dayanıyorsa, borçlu bu senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki itirazını doğrudan icra dairesine yapabilir.2 Bu, imzaya itirazın en yaygın şeklidir.

Bu durumda borçlu, genel itiraz süresi içinde (genellikle 7 gün) icra dairesine başvurarak hem borca hem de imzaya açıkça itiraz ettiğini belirtmelidir. İcra dairesi bu itirazı alacaklıya bildirir.

Resmi Senetlerde Durum

Eğer takip dayanağı “resmi senet” ise (örneğin, noter tarafından düzenlenmiş bir borç ikrarı veya bir sözleşme), durum farklılaşır. Resmi senetlerdeki imzaya, icra dairesine yapılacak basit bir beyanla itiraz etmek mümkün değildir.2 “Her ağacın meyvesi olmaz” misali, her belgeye aynı usulle itiraz edilemez.

Bu durumda borçlu, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını veya senedin sahte olduğunu iddia ediyorsa, genel mahkemelerde “menfi tespit davası” veya “sahtelik davası” açmak zorundadır.2 Bu, daha kapsamlı ve delil sunulması gereken bir yargılama sürecidir.

Yetki İtirazı: Yanlış İcra Dairesi İddiası

İcra takibi, borçlunun yerleşim yeri gibi yetkili olmayan bir icra dairesinde başlatılmışsa, borçlu “yetki itirazında” bulunabilir. “Her horoz kendi çöplüğünde öter” deyişi, her davanın ve takibin doğru yerde görülmesi gerektiğini anlatır. Yetki itirazı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde, yetkili icra dairesi de belirtilerek yapılmalıdır.2

Eğer borçlu sadece yetki itirazında bulunur ve başka bir itiraz (borca, imzaya vb.) ileri sürmezse, yetki itirazının mahkemece reddedilmesi durumunda takip diğer açılardan kesinleşebilir.2 Bu, borçlunun diğer talepleri zımnen kabul ettiği anlamına gelebileceğinden, eğer başka itiraz sebepleri de varsa bunların yetki itirazıyla birlikte sunulması önemlidir.

Faiz, Masraf ve Diğer Fer’ilere İtiraz

Borçlular, sadece asıl alacağa değil, aynı zamanda talep edilen faize, faiz oranına, icra masraflarına ve diğer fer’i alacaklara da itiraz edebilirler. “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” gibi, ana borca odaklanıp fahiş faiz veya masrafları gözden kaçırmak, toplam borcu gereksiz yere artırabilir.

Bu tür itirazların da, borca veya imzaya itiraz gibi, açıkça ve gerekirse ayrı ayrı belirtilmesi önemlidir.2 Örneğin, “asıl alacağa, talep edilen %X faiz oranına ve işlemiş faiz miktarına itiraz ediyorum” şeklinde net bir beyan, hak kaybını önleyecektir.8

İtirazınız Sonrası Süreç: Alacaklı Hangi Yollara Başvurabilir?

Borçlunun süresi içinde usulüne uygun olarak yaptığı itirazla (genel ilamsız takiplerde) icra takibi durur. Ancak bu, alacaklının pes ettiği anlamına gelmez. “Sabreden derviş, muradına ermiş” misali, alacaklı da alacağına kavuşmak için hukuk mücadelesine devam edebilir.

İtiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için alacaklının başvurabileceği çeşitli hukuki yollar bulunmaktadır. “Her yokuşun bir inişi vardır”; borçlunun itirazı alacaklı için bir yokuş olsa da, kanun alacaklıya bu yokuşu aşması için seçenekler sunar. Bu yollar, alacaklının elindeki belgelere ve tercihine göre değişir.

İtirazın İptali Davası (Genel Mahkemeler)

Borçlunun itirazı üzerine duran ilamsız icra takibine devam etmek isteyen alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde “itirazın iptali davası” açabilir.9 Bu dava, genel mahkemelerde (uyuşmazlığın niteliğine göre Asliye Hukuk Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi, Ticaret Mahkemesi vb.) görülür.9 “Hak yerini bulur” inancıyla alacaklı, bu davada alacağının varlığını ispat etmeye çalışır.

Bu dava, borçlunun itirazının haksız olduğunu ve borcun ödenmesi gerektiğini tespit ettirmeyi amaçlar. Alacaklı, bu davada borçlunun itirazının iptalini ve takibin devamını talep eder.

Dava Açma Süresi ve Şartları

İtirazın iptali davası açmak için alacaklının, borçlunun itirazının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süresi vardır.9 Bu süre kaçırılırsa, alacaklı o icra takibi üzerinden itirazın iptalini isteyemez; takip düşer.2 Ancak alacağını genel hükümlere göre ayrı bir alacak davasıyla talep etme hakkı saklı kalabilir.

Davanın açılabilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibinin yapılmış olması, borçlunun bu takibe süresi içinde geçerli bir itirazda bulunmuş olması, alacaklının dava açmakta hukuki yararının bulunması ve konuda daha önce verilmiş kesin bir hükmün olmaması gibi şartlar aranır.9

Davanın Olası Sonuçları ve Tazminatlar (İcra İnkar/Kötü Niyet)

Mahkeme, alacaklıyı haklı bulursa itirazın iptaline karar verir ve durmuş olan icra takibi kesinleşerek devam eder.2 Bu durumda alacaklı, haciz işlemlerini başlatabilir. Ayrıca, alacaklının talep etmiş olması ve borçlunun itirazının haksız bulunması halinde, borçlu, alacağın %20’sinden az olmamak üzere “icra inkar tazminatı” ödemeye mahkum edilebilir.2 Bu tazminat, borçlunun haksız yere takibe itiraz etmesinin bir yaptırımıdır.

Eğer mahkeme borçluyu haklı bulur ve alacaklının davasını reddederse, takip konusu alacağın mevcut olmadığı tespit edilmiş olur.9 Bu durumda, borçlunun talebi üzerine, alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, alacaklı borçluya reddedilen alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere “kötü niyet tazminatı” ödemek zorunda kalabilir.2 “Eden bulur” misali, haksız takip yapan da sonuçlarına katlanır.

İtirazın Kaldırılması (İcra Mahkemesi)

Alacaklının elinde İcra ve İflas Kanunu’nun 68. ve 68/a maddelerinde sayılan nitelikte belgeler (örneğin, borçlunun imzasını ikrar ettiği bir senet, noterlikçe düzenlenmiş veya onaylanmış belgeler) varsa, itirazın iptali davası açmak yerine daha hızlı bir yol olan “itirazın kaldırılması” için İcra Mahkemesi’ne başvurabilir.2 Bu başvuru, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 6 ay içinde yapılmalıdır.2

İtirazın kaldırılması yolu, itirazın iptali davasına göre daha basit ve çabuk sonuçlanan bir usuldür.12 Ancak bu yola başvurabilmek, alacaklının elindeki belgelerin niteliğine sıkı sıkıya bağlıdır.

Borca İtiraz Halinde İtirazın Kesin Kaldırılması

Eğer borçlunun itirazı borcun esasına ilişkinse (borca itiraz) ve alacaklının elinde İİK md. 68’de belirtilen belgelerden biri varsa, alacaklı İcra Mahkemesi’nden “itirazın kesin olarak kaldırılmasını” talep edebilir.2 Mahkeme, sunulan belgeleri inceleyerek borcun varlığına kanaat getirirse itirazın kesin kaldırılmasına karar verir ve takip devam eder.

Bu durumda da, şartları oluşmuşsa, borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilebilir.2 İtirazın kesin kaldırılması kararı, borçlunun itirazını bertaraf eder.

İmzaya İtiraz Halinde İtirazın Geçici Kaldırılması

Borçlunun itirazı, adi senet altındaki imzaya yönelikse (imzaya itiraz) ve alacaklı İİK md. 68/a uyarınca İcra Mahkemesi’ne başvurmuşsa, mahkeme imza incelemesi yapar. Mahkeme, imzanın borçluya ait olduğu kanaatine varırsa “itirazın geçici olarak kaldırılmasına” karar verir.2 Bu karar üzerine alacaklı takibe devam edebilir ve geçici haciz yapabilir.

Ancak bu karar “geçici” niteliktedir. Borçlu, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde genel mahkemelerde “borçtan kurtulma davası” açarak imzanın kendisine ait olmadığını veya borçlu olmadığını ispat etme şansına sahiptir.2 Eğer borçlu bu davayı açmaz veya açtığı davayı kaybederse, geçici kaldırma kararı kesinleşir. İmzaya haksız itiraz durumunda borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilebilir.2

Başvuru Süresi ve Gerekli Belgeler

Alacaklının, itirazın kaldırılması için İcra Mahkemesi’ne başvurma süresi, itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 aydır.2 Bu süre hak düşürücüdür. Bu yola başvurabilmek için alacaklının İcra ve İflas Kanunu’nun 68. maddesinde (borca itirazın kesin kaldırılması için) veya 68/a maddesinde (imzaya itirazın geçici kaldırılması için) sayılan nitelikte belgelere sahip olması zorunludur.

Bu belgeler genellikle borcun varlığını veya imzanın borçluya ait olduğunu güçlü bir şekilde gösteren, borçlu tarafından imzası ikrar edilmiş (kabul edilmiş) senetler, resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgeler ya da noterlikçe düzenlenmiş veya onaylanmış senetlerdir. “Belge konuşur, insan susar” misali, bu belgeler davanın seyrini belirler.

Aşağıdaki tablo, borçlunun itirazı sonrasında alacaklının başvurabileceği temel hukuki yolları karşılaştırmalı olarak sunmaktadır:

Tablo 2: İtiraz Sonrası Alacaklının Başvurabileceği Hukuki Yollar: Karşılaştırmalı Bakış

Hukuki Yol Görevli Mahkeme Alacaklı İçin Başvuru Süresi (İtirazın Tebliğinden İtibaren) Temel Dayanak/Amaç İspat Yükü (Genel) Olası Sonuçlar (Özet)
İtirazın İptali Davası Genel Mahkemeler (Asliye Hukuk, Tüketici, Ticaret vb.) 9 1 yıl 9 Borçlunun itirazının haksızlığının tespiti, alacağın varlığının ispatı, takibin devamı. Alacaklıda 2 Kabul: İtiraz iptal, takip devam, borçluya icra inkar tazminatı (talep varsa). <br> Red: Dava reddedilir, alacaklıya kötü niyet tazminatı (talep ve şartlar varsa). 2
İtirazın Kesin Kaldırılması (Borca İtiraz Halinde) İcra Mahkemesi 11 6 ay 2 İİK md. 68’deki belgelere dayanarak borca itirazın kaldırılması, takibin devamı. Alacaklıda Kabul: İtiraz kesin kaldırılır, takip devam, borçluya icra inkar tazminatı (talep ve şartlar varsa). <br> Red: Talep reddedilir, alacaklıya tazminat (şartlar varsa). 2
İtirazın Geçici Kaldırılması (İmzaya İtiraz Halinde) İcra Mahkemesi 11 6 ay 2 İİK md. 68/a’daki belgelere dayanarak imzaya itirazın kaldırılması, takibin devamı (borçtan kurtulma davası hakkı saklı). Alacaklıda Kabul: İtiraz geçici kaldırılır, takip devam, borçluya tazminat ve para cezası. Borçlu 7 günde borçtan kurtulma davası açabilir. <br> Red: Talep reddedilir, alacaklıya tazminat (şartlar varsa). 2

Hacze İtiraz Sürecinde Profesyonel Hukuki Destek Neden Hayatidir?

Hacze itiraz süreci, ilk bakışta basit bir dilekçe vermek gibi görünse de, aslında karmaşık hukuki prosedürler ve önemli sonuçlar içerir. “Akıl akıldan üstündür” ilkesi, bu tür hukuki meselelerde bir uzmanın rehberliğinin ne kadar değerli olduğunu gösterir. Özellikle itiraz sonrası alacaklının açabileceği davalar ve bu davalardaki savunmalar, hukuki bilgi ve deneyim gerektirir.

Ödeme emrindeki metinler ve yasal süreçler karmaşık gelebilir; bu durumda hukuki yardım almak en doğru yoldur.1 Bir avukat, haklarınızı tam olarak anlamanıza, süreleri doğru takip etmenize, usul hataları yapmamanıza ve en önemlisi, davanız için en doğru stratejiyi belirlemenize yardımcı olur. “Birlikten kuvvet doğar”; avukatınızla kuracağınız iş birliği, bu zorlu süreçte gücünüzü artıracaktır. Unutmayın, “Hukuk bir gün herkese lazım olur”.13

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Hacze itiraz süreciyle ilgili merak edilen pek çok soru bulunmaktadır. “Sormak ayıp değil, öğrenmemek ayıp” anlayışıyla, en sık karşılaşılan soruları ve yanıtlarını sizler için derledik. Bu kısa yanıtlar, genel bir fikir vermekle birlikte, her somut olayın kendi özelliklerine göre bir avukat tarafından değerlendirilmesi gerektiğini unutmayınız.

Ödeme emri elime ulaştı, hemen ne yapmalıyım?

Sakin olun ve belgeyi dikkatle okuyun. Özellikle borç miktarı, alacaklı ve size tanınan itiraz süresini (genellikle 7 gün) kontrol edin.1 Süreyi kaçırmamak ve hak kaybına uğramamak için vakit kaybetmeden bir avukata danışmanız en doğru adımdır.

İtiraz ederken bir gerekçe sunmak zorunda mıyım?

Hayır, genel ilamsız takiplerde borca itiraz ederken başlangıçta gerekçe göstermek zorunda değilsiniz. Sadece “itiraz ediyorum” veya “borcum yoktur” demeniz takibi durdurmak için yeterlidir.3 Ancak, bir gerekçe bildirirseniz, yargılama aşamasında bu gerekçelerle bağlı kalırsınız.4

İmzaya itirazımı nasıl ve ne zaman belirtmeliyim?

Eğer takip dayanağı adi bir senet ise ve altındaki imzanın size ait olmadığını düşünüyorsanız, ödeme emrine itiraz süresi içinde (genellikle 7 gün) icra dairesine başvurmalısınız. Dilekçenizde “imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ediyorum, bu imza bana ait değildir” gibi net bir ifade kullanmanız şarttır.4

Borcun sadece bir kısmına itiraz edebilir miyim, nasıl?

Evet, borcun sadece bir kısmına itiraz etmeniz mümkündür (kısmi itiraz). Ancak bu durumda, itiraz ettiğiniz borç miktarını dilekçenizde çok açık ve net bir şekilde belirtmeniz zorunludur.4 Aksi takdirde, itirazınız hiç yapılmamış sayılabilir ve takip tüm borç üzerinden kesinleşebilir.

Yasal itiraz süresini kaçırdıysam tüm haklarımı kaybeder miyim?

Kendi kusurunuz olmaksızın geçerli bir engel (ağır hastalık, doğal afet vb.) nedeniyle yasal süreyi kaçırdıysanız, engelin ortadan kalkmasından itibaren 3 gün içinde İcra Mahkemesi’ne “gecikmiş itiraz” başvurusunda bulunabilirsiniz.2 Ayrıca, borçlu olmadığınızı düşünüyorsanız, genel mahkemelerde menfi tespit davası açma hakkınız her zaman mevcuttur.

İtirazım kabul edilirse takip tamamen biter mi?

İlamsız takipte yaptığınız itirazla takip durur.3 Ancak bu, takibin tamamen bittiği anlamına gelmez. Alacaklı, itirazınızın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptali davası açabilir veya (İİK md. 68/68-a kapsamındaki belgeleri varsa) 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını İcra Mahkemesi’nden isteyebilir.2 Alacaklı bu yollara başvurmazsa takip düşer.

İtirazın iptali davası ile itirazın kaldırılması arasındaki temel farklar nelerdir?

İtirazın iptali davası genel mahkemelerde (Asliye Hukuk vb.) görülür, daha kapsamlı bir yargılama yapılır ve alacaklının 1 yıl içinde açması gerekir.9 İtirazın kaldırılması ise İcra Mahkemesi’nde görülür, daha hızlı ve sınırlı bir inceleme yapılır, alacaklının 6 ay içinde ve İİK’da sayılan özel belgelere (imzası ikrar edilmiş senet, noter senedi vb.) sahip olması durumunda başvurabileceği bir yoldur.11

Mal beyanında bulunma zorunluluğum var mı, bulunmazsam ne olur?

Evet, ödeme emrinin tebliğinden sonra genellikle 10 gün içinde mal beyanında bulunmanız istenir.1 Mal beyanı, borcunuzu karşılayacak malvarlığınızı bildirmenizdir. Süresi içinde doğru mal beyanında bulunmamanız halinde, alacaklının şikayeti üzerine İcra Mahkemesi tarafından hapsen tazyik (disiplin hapsi) cezası ile karşılaşabilirsiniz.1

Hacze itiraz, borçlunun yasal bir kalkanıdır. Bu süreci doğru anlamak ve yönetmek, haklarınızı korumanın temelidir. “Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er-geç varır” 13 sözü, hak arama mücadelesinin sabır ve doğru adımlar gerektirdiğini, ancak sonunda adaletin tecelli edebileceğini hatırlatır. Unutmayın, “Kılıcın yapamadığını adalet yapar” 13; yeter ki hukuki yollar doğru ve zamanında kullanılsın. Her hukuki durum kendine özgü detaylar içerdiğinden, bu genel bilgilendirmenin ötesinde, özel durumunuz için mutlaka bir avukattan profesyonel destek almanız en sağlıklı yoldur.

Ücretsiz ilk danışma için tıklayınız: https://g.co/kgs/4HxEPKc

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu