
Kazaya karıştınız, aracınız uzun süre kullanılamaz hale geldi…
Bu süreçte araç kiralamak zorunda kaldınız ya da ulaşım imkanınız kısıtlandı.
Peki bu zararın karşılanması için hukuken ne yapabilirsiniz?
İşte burada devreye araç mahrumiyet bedeli ve buna dayalı açılacak dava giriyor.
Bu yazımızda, araç mahrumiyet bedeli dava dilekçesi nasıl hazırlanır, hangi hakları kapsar ve sürecin püf noktaları nelerdir, adım adım anlatacağız.
Aşık Hukuk Bürosu olarak bu alanda müvekkillerimize etkin ve hızlı çözümler sunmaktayız.
İşte detaylar:
Araç Mahrumiyet Bedeli Nedir?
Bir trafik kazası sonucunda aracınız onarım için servise girdiğinde veya kullanılamaz hale geldiğinde, bu süre boyunca aracınızı kullanamadığınız için doğan zarar “araç mahrumiyet bedeli” olarak adlandırılır.
Bu zarar, sadece araç tamiriyle sınırlı değildir; araçsız kalmanız nedeniyle:
-
araç kiralama masrafları,
-
iş kaybı,
-
ulaşım zorluğu nedeniyle doğan diğer giderler de bu kapsamda talep edilebilir.
Yargıtay Ne Diyor?
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre;
aracın tamir süresince kullanılamamasından doğan mahrumiyet bedeli, gerçek ve makul zarar kapsamında karşılanmalıdır.
Bu bedel için ayrıca kusur oranı ve aracın kullanım amacı da dikkate alınır.
Araç Mahrumiyet Bedeli Dava Açma Şartları
Araç mahrumiyet bedelini talep edebilmeniz için:
✅ Trafik kazasında karşı tarafın kusurlu olması,
✅ Sigorta şirketine başvurulmuş ancak ödeme yapılmamış ya da eksik yapılmış olması,
✅ Aracın tamirde kaldığı sürenin ve mahrumiyetin belgelenmiş olması (servis kayıtları, kiralama faturaları vb.),
✅ Zamanaşımı süresi içinde başvuru yapılmış olması gerekir.
Zamanaşımı Süresi
-
2 yıl (Sigortaya karşı talep için),
-
10 yıl (Haksız fiil nedeniyle doğrudan zarara karşılık genel dava süresi).
Araç Mahrumiyet Bedeli Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
ÖRNEK DAVA DİLEKÇESİ (Tıklayınız)
[ŞEHİR] NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
İhtiyati Tedbir ve Adli Yardım Taleplidir
DAVACI : [Davacı Adı Soyadı] (TC: [TC Kimlik Numarası]) [Davacı Adresi]
VEKİLİ : Av. [Avukat Adı Soyadı] [[UETS Numarası]] UETS
DAVALILAR : 1.) [Davalı 1 Adı Soyadı] (TC: [TC Kimlik Numarası]) MERNİS ADRESİ
2.) [Davalı 2 Adı Soyadı] (TC:?) ([Davalı Araç Plakası] sayılı araç maliki) MERNİS ADRESİ
KONU : Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla HMK 107 kapsamında belirsiz alacak davamıza konu edilmek üzere şimdilik 1.000,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebimizi içerir dava dilekçemizin sunulmasıdır.
DAVA DEĞERİ : 1.000,00 TL İkame Araç Bedeli (Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik belirsiz alacak olarak).
AÇIKLAMALAR :
-
Müvekkilin sahibi olduğu ve kendi sevk ve idaresindeki [Davacı Araç Plakası] plakalı motosiklete, tescil maliki [Davalı 2 Adı Soyadı]’e ait ve sürücüsünün [Davalı 1 Adı Soyadı] olduğu [Davalı Araç Plakası] plakalı aracın, [İl Adı] ili [İlçe Adı] İlçesi [Bulvar/Cadde Adı]’nda [Kaza Tarihi] tarihinde çarpması sebebiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
-
[Kaza Tarihi] tarihli kaza, [İl Adı] ili [İlçe Adı] İlçesi [Bulvar/Cadde Adı]’nda meydana gelmiş olup, kolluk kuvvetleri tarafından tanzim edilen Kaza Tespit Tutanağı ve [Şehir] Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasına sunulan bilirkişi raporu, [Davalı Araç Plakası] plakalı araç sürücüsü [Davalı 1 Adı Soyadı]’ın tam ve asli kusurlu olduğunu ortaya koymaktadır. Kaza Tespit Tutanağında (EK-1), kazaya sebebiyet veren sürücünün alkollü olduğu açıkça tespit edilmiştir. Müvekkile ait [Davacı Araç Plakası] plakalı motosikletin ise kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, [Şehir] Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen [Soruşturma Dosya Numarası] sayılı soruşturma dosyasında alınan [Bilirkişi Raporu Tarihi] tarihli bilirkişi raporu ile Kaza Tespit Tutanağında açıkça ortaya konulmuştur (EK-2: Bilirkişi Raporu).
-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49. Maddesi uyarınca, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Hal böyleyken, [Davalı Araç Plakası] plakalı aracın sürücüsü davalı [Davalı 1 Adı Soyadı], meydana gelen kazada tam ve asli kusurlu olup, TBK madde 49 uyarınca kusuruyla müvekkile verdiği zararlardan sorumludur. Nitekim sürücü [Davalı 1 Adı Soyadı]’ın, alkollü şekilde araç kullanarak trafik kurallarını ihlal etmek suretiyle gerçekleştirdiği haksız fiil ile müvekkil [Davacı Adı Soyadı]’nin uğradığı araçtan mahrum kalınması nedeniyle oluşan kayıp arasındaki illiyet bağı, mevcut delillerle açıkça ortaya konulmuştur.
-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85. Maddesi uyarınca, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Bu hüküm doğrultusunda, [Davalı Araç Plakası] plakalı aracın sahibi davalı [Davalı 2 Adı Soyadı]’in, KTK madde 85 uyarınca aracın işletilmesinden doğan zararlardan da aracın sürücüsü [Davalı 1 Adı Soyadı] ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir. Kaza Tespit Tutanağı ile [Şehir] Cumhuriyet Başsavcılığının [Soruşturma Dosya Numarası] sayılı soruşturma evrakı içerisinde [Davalı Araç Plakası] plaka sayılı araç maliki [Davalı 2 Adı Soyadı]’in TC Kimlik Numarası mevcut olmadığından dilekçemizde yazılamamış ancak [Davalı 2 Adı Soyadı]’in [Davalı Araç Plakası] plaka sayılı aracın maliki olduğu sabit olduğundan kimlik bilgilerinin Sayın Mahkemece UYAP Araç Malikiyet Bilgisi veyahut İl Emniyet Müdürlüğünden sorularak dosyaya dahil edilmesi ile bu eksikliğin giderileceği kanaati hasıl olmuştur.
-
Nitekim – İzmir BAM, 11. HD., E. 2020/1802 K. 2023/892 T. 8.6.2023 Kararında, “Tek bir olaya bağlı aynı haksız eylemden değişik hukuki nedenlerle sorumlu olanlardan her biri, TBK’nun 61 ve 62. maddeleri uyarınca zarardan müteselsilen sorumludurlar. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, TBK’nun 162. maddesine göre borcun tamamından sorumludurlar. Nitekim, 2918 sayılı KTK’nun 88/1. maddesinde trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. Davacılar, müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamını isterse sorumluların tamamından, isterse bir kısmından isteyebilir. Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türü olup kazaya neden olan her iki araç sürücü/işleten/trafik sigortacıları meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Davacı açıkça davalıların kusur oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre, davalıların müteselsil sorumluluğu bulunduğundan davalıların zararın tamamından sorumlu tutulması gerekir” denilmiştir. Bu sebeple, işbu dava [Davalı Araç Plakası] plakalı aracın sahibi [Davalı 2 Adı Soyadı] ve aracı sevk ve idaresinde bulunduran sürücü [Davalı 1 Adı Soyadı] aleyhine müştereken ve müteselsilen ikame edilmiştir.
-
Ayrıca her ne kadar davalı [Davalı 2 Adı Soyadı]’e ait aracın ZMMS kapsamında sigortası mevcut olsa da Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Oluşan Kayıp dolaylı bir zarar olduğundan sigorta teminatı kapsamında değildir. Bu sebeple dava konusu Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Oluşan Kaybı, davalının ZMMS sigortasından talep etme imkanımız kalmamış olup müvekkilin uğradığı zararı [Davalı Araç Plakası] plakalı aracın sahibi davalı [Davalı 2 Adı Soyadı]’ten ve aracın sürücüsü [Davalı 1 Adı Soyadı]’tan talep etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur.
-
Nitekim Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Oluşan Kayıp, ZMSS Genel Şartlarının A.3 maddesinde “Teminat Dışı Kalan Haller” başlığında (k) bendinde “Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri”ne dahil dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil değildir. Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 1453/2 maddesinde, “Rizikonun gerçekleşmesi sonucu doğan kazanç kaybı ile sigorta edilen malın ayıbından doğan hasarlar, aksine sözleşme yoksa, sigorta kapsamında değildir. Mal bağlamında kazancın, makul sınırı aşan kısmı sigorta edilemez.” denilmektedir. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2017/1152 E., 2018/1650 K. Sayılı ve 07/03/2018 tarihli kararında bu husus hüküm altına alınmıştır.
-
Yargıtay – 17. HD., E. 2017/3834 K. 2018/3579 T. 29.3.2018 kararında, “ZMSS Genel Şartlarının A.3. maddesinde “Teminat Dışı Kalan Haller” başlığında (m) bendinde; dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin teminat dışı kaldığı açıkça belirtilmiştir. Kazanç kaybı, gerçek zarar dışında aracın hasarlanması nedeniyle uğranılan dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil değildir.” denilmektedir. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2019/911 K. 2021/683, T. 28.9.2021 Kararında; “araç mahrumiyeti zararı, gerçek zarar dışında aracın hasarlanması nedeniyle uğranılan dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil olmadığından davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla; … karar verilmiştir.” Bu sebeplerle dava konusu olan müvekkil [Davacı Adı Soyadı] açısından Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Oluşan Kayıp için karşı tarafın ZMMS ile sigortalandığı sigorta şirketi ya da Kasko şirketinin (mevcudiyeti bilinmemekle birlikte) sorumluluğuna gidilememiştir.
-
Müvekkil [Davacı Adı Soyadı] ait motosiklet hususi amaçla kullanılmaktadır. Kaza sebebiyle aracını tamirciye götüren müvekkil, aracının değişecek parçalarının tedariki için uzun bir süre beklemiş ve [Kaza Tarihi] tarihinde başlanan hasar tamiri [Tamir Bitiş Tarihi] tarihinde bitirilebilmiştir. Araç uğradığı hasardan dolayı uzun bir müddet ([Kaza Tarihi]-[Tamir Bitiş Tarihi] tarihleri arasında) sanayide tamir işlemlerinden geçtiği için araçtan elde edilmesi beklenen menfaat elde edilememiş ve müvekkilim Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Kayba uğramıştır. Yargıtay 4. HD., E. 2022/26464 K. 2022/11237 T. 19.12.2022 kararında, “Buna göre mahkemece, dosyada bulunan hasar tamir belgelerine göre aracın ne kadar sürede tamir edileceğini belirlemek amacıyla bilirkişiden rapor alınarak, belirlenen süre içerisinde davacının araç mahrumiyeti nedeniyle zararına ilişkin delilleri sorulmalı, ne iş yaptığı belirlenmeli, evi ile işyeri arasındaki uzaklık dikkate alınmalı, aracı ile gidip gelmesi halinde yapacağı zorunlu giderler (yakıt gideri gibi) belirlenecek zararından indirilmelidir, Araç mahrumiyetine ilişkin delil sunulmamaması halinde ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mahkemece hakkaniyete uygun bir bedel tayin ve takdir edilerek anılan zarardan davalı sürücü K3 ’ın sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuş, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir” denilmektedir. Bu karardan da anlaşılacağı üzere her ne kadar tarafımızca belge sunulma zorunluluğu olmasa da Sayın Mahkemeniz tarafından sunduğumuz deliller ile celbi talep edilen deliller ışığında hakkaniyette uygun bir hesaplama yapılması gerekmektedir.
-
Ankara BAM, 26. HD., E. 2019/2741 K. 2022/524 T. 4.3.2022 kararında, “Bu durumda mahkemece, trafik kazasının meydana gelmesinde araç sürücülerinin kusur durumları ile davacı taraf aracında davaya konu trafik kazası sonucu oluşan değer kaybı ve aracın makul tamir süresi ile bu sürede aynı nitelikte bir aracın kiralanma bedelinin tespiti hususlarında, KGM fen heyeti yada İTÜ gibi kurum yada kuruluşlardan… denetime ve hükme elverişli, gerekçeli, açıklamalı bir rapor alınarak sonucuna göre… karar verilmesi gerekirken, bu konularda uzman olmadığı anlaşılan bilirkişiler tarafından düzenlenen rapora itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmediği gibi;” Şunu da belirtmek isteriz ki kazanç kaybı ya da araç mahrumiyeti talep edilirken BELGE GÖSTERME ZORUNLULUĞU YOKTUR. Yargıtay 4. HD., E. 2021/26777 K. 2022/11236 T. 29.9.2022 Kararında; “Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. …davacı tarafından araç kiraladığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da hakim zararı belirleyebilir. Bu durumda mahkemece, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi, …davacıların araç mahrumiyet bedeli talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının bu talebini objektif kriter ve delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
-
Borçlar Kanunu madde 51’e göre “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” denilmektedir. İşbu hüküm doğrultusunda Sayın Mahkemenizden Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Oluşan Müvekkil [Davacı Adı Soyadı] yönüyle kaybımızın bilirkişi marifetiyle belirlenmesini ve hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesini talep etmekteyiz.
-
Haksız fiil sebebiyle ikame edilen işbu davada temerrüt tarihi olan haksız fiil tarihinden ([Kaza Tarihi] tarihinden ) başlamak üzere takdir edilecek Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Oluşan Kayba avans faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
-
Açıklanan tüm bu sebeplerle müvekkil [Davacı Adı Soyadı]’nin [Kaza Tarihi] tarihli kaza sebebiyle aracının kullanılamadığı süreler için belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1000,00 TL’lik Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Oluşan Kayıp talebimiz mevcuttur. Adana BAM, 3. HD., E. 2021/2653 K. 2023/1671 T. 3.10.2023 kararında, “6100 sayılı Kanunun 107. maddesine göre, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir…” hükmünü içermektedir” denmektedir. Bu sebeple ülkemizdeki değişken enflasyon oranları, kur değişimleri ve ekonomik dalgalanmalar göz önünde bulundurularak işbu dava belirsiz alacak davası olarak ikame edilmiştir.
ADLİ YARDIM TALEBİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ
- Müvekkil kaza nedeniyle sahip olduğu tek mal varlığı olan motosikletinden olmuş, ayrıca kaza neticesinde yaralanmış olması nedeniyle çalışamamış olup gelir bakımından da ciddi bir zarara uğramıştır. Müvekkil ekonomik olarak güç bir durumda olup uğradığı bu haksız fiil nedeniyle oluşan zararlarının tazmini açısından karşı karşıya kaldığı yargılama masraflarını ödemekten yoksundur. Bu nedenlerle davamızın adli yardımlı olarak görülmesini talep etmekteyiz.
İHTİYATİ TEDBİRE İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ
-
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 390/3 maddesi hükmünde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” denilmektedir. … Hal böyleyken, davalı [Davalı 2 Adı Soyadı]’nın sahibi olduğu [Davalı Araç Plakası] sayılı aracına tedbir konulması için tarafımızca tam ispat koşulunun sağlanması gerekmemektedir. Ayrıca, müvekkil [Davacı Adı Soyadı]’nin [Kaza Tarihi] tarihli kaza sebebiyle Sayın Mahkemece belirlenecek aracı kullanamadığı süreler boyunca Araçtan Mahrum Kalınması Nedeniyle Kayba uğradığı her türlü izahtan vareste olup aracın elden çıkarılması durumunda müvekkil [Davacı Adı Soyadı]’nin zararının karşılanmasının tehlikeye düşeceği aşikardır. Tek başına bu husus bile “yaklaşık ispat” koşulunu sağlamaktadır.
-
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2012/436 E. 2012/7 K. 10.01.2012 tarihli kararında, “…İhtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüştür.” denilmektedir. Ankara BAM, 35. HD., E. 2022/1853 K. 2022/152 T. 5.10.2022 kararında; “İİK’nın 257/1. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken, 2.bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Dava konusu olayda haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açık olup, yalnızca kazanın meydana gelmesinde kusurun aidiyeti ve oranı çekişmelidir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir.” denilmektedir. Hal böyleyken müvekkil [Davacı Adı Soyadı]’ye ait aracın işbu davaya konu kaza sebebiyle kullanılamadığı süre boyunca müvekkil [Davacı Adı Soyadı]’nin aracından mahrum kalıp zarara uğradığı her türlü izahtan varestedir. Bu hususların yaklaşık ispat koşulu sağladığının kabulü ile müvekkil [Davacı Adı Soyadı]’nin alacaklarının tahsil kabiliyetinin sağlanabilmesi açısından [Davalı Araç Plakası] sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiği kanaati hasıl olmuş olup araç üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmekteyiz.
HUKUKİ NEDENLER : KTK, TBK, HMK, TCK ve ilgili sair mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : Karşı tarafın delillerine karşı delil ve tanık ismi sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile; Ruhsat bilgileri, Taraflarca tanzim edilen Kaza Tespit Tutanağı, Eksper raporu, Kaza fotoğrafları, Bilirkişi, Keşif, Yemin, tanık ve sair her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen, Sayın Mahkemece re’sen takdir edilecek nedenlerle; DAVANIN KABULÜ İLE,
- Davanın adli yardımlı olarak görülmesine,
- [Kaza Tarihi] tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile 1.000,00 TL (Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik belirsiz alacak olarak) araç ikame bedeli tazminatının davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak vekil eden [Davacı Adı Soyadı]’ye ödenmesine,
- Davalı [Davalı 2 Adı Soyadı]’nın adına kayıtlı aracın elden çıkartmış olması ve dava sonucu alınabilecek tazminatın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan [Davalı Araç Plakası] plakalı aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir şerhi konmasına,
- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini vekil eden adına Sayın Mahkemenizden saygı ile talep ederiz. [Dilekçe Tarihi]
Davacı Vekili Av. [Avukat Adı Soyadı] (E-imzalıdır)
EKLER:
- Kaza Tespit Tutanağı
- Bilirkişi Raporu
- Ekspertiz Raporu
- Kaza Fotoğrafları
- Kaza Tahkikat Evrakları
- Ruhsat Bilgileri
- Vekaletname
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Araç mahrumiyet bedeli nedir?
Araç mahrumiyet bedeli, bir trafik kazası sonucu aracın tamirde veya kullanılamaz durumda olduğu süre boyunca, araçsız kalınan döneme ilişkin olarak talep edilen tazminattır.
Araç mahrumiyet bedeli dava dilekçesi nasıl hazırlanır?
Araç mahrumiyet bedeli dava dilekçesi, olayın detaylı anlatımı, kusur durumu, mahrumiyet süresinin ispatı ve tazminat talebini içerecek şekilde hazırlanmalıdır. Hukuki dayanaklar ve belgeler de dilekçeye eklenmelidir.
Araç mahrumiyet bedelini kimden talep edebilirim?
Araç mahrumiyet bedeli, öncelikle karşı tarafın zorunlu trafik sigortasından, eksik kalması halinde doğrudan kusurlu sürücüden veya araç sahibinden talep edilebilir.
Araç kiralamadan da araç mahrumiyet bedeli alabilir miyim?
Evet. Araç kiralanmamış olsa dahi, piyasa rayiç değerine göre kullanım mahrumiyeti için uygun bir tazminat talep edilebilir.
Araç mahrumiyet bedeli için zamanaşımı süresi nedir?
Araç mahrumiyet bedeli taleplerinde zamanaşımı süresi:
-
Sigortaya karşı talepler için 2 yıl,
-
Haksız fiile dayalı genel dava için 10 yıl olarak uygulanır.
Sigorta şirketi araç mahrumiyet bedelini ödemezse ne yapılmalı?
Sigorta şirketi ödeme yapmazsa veya eksik ödeme yaparsa, araç mahrumiyet bedeli dava dilekçesi ile mahkemeye başvurarak tazminat talep edebilirsiniz.
Hangi belgeler araç mahrumiyet bedeli davasında gerekir?
Şunlar mutlaka gerekir:
-
Trafik kazası tespit tutanağı
-
Servis giriş-çıkış kayıtları
-
Araç kiralama faturaları (varsa)
-
Kusur raporu
-
Bilirkişi raporu (dava aşamasında alınabilir)
Araç mahrumiyet bedeli davasını hangi mahkemede açmalıyım?
Somut olaya göre:
-
Tüketici işlemi sayılıyorsa: Tüketici Mahkemesi,
-
Aksi halde: Asliye Hukuk Mahkemesi görevli mahkemedir.
Dava süreci ne kadar sürer?
Araç mahrumiyet bedeli davası mahkemelerin iş yüküne göre değişmekle birlikte, ortalama 6 ay ila 1,5 yıl arasında sonuçlanabilir.
Araç mahrumiyet bedeli için avukat tutmak zorunlu mu?
Hayır, zorunlu değildir. Ancak Aşık Hukuk Bürosu gibi uzman avukatlık bürolarının desteğiyle sürecin daha hızlı ve etkin ilerlemesi sağlanır ve hak kaybının önüne geçilir.
Araç mahrumiyet bedelinin hesaplaması nasıl yapılır?
Bedel hesaplanırken:
-
Aracın kullanım amacı
-
Piyasa rayiç kira bedeli
-
Tamir süresi dikkate alınır.
Her olayda bilirkişi incelemesi ile net bir tespit yapılır.
Araç mahrumiyet bedeli sigortadan alınabilir mi?
✅ Evet, Zorunlu Trafik Sigortası ve Kasko Sigortası kapsamında belirli şartlarda bu bedel talep edilebilir.
Mahkemeye gitmeden çözüm mümkün mü?
✅ Öncelikle sigorta şirketine başvuru yapılmalıdır. Olumsuz yanıt gelirse veya ödeme yapılmazsa dava açılır.
Mahrumiyet süresi nasıl ispat edilir?
✅ Servis giriş-çıkış kayıtları,
✅ Kiralama faturaları,
✅ Tanık beyanları ile ispat mümkündür.
Aracı kiralamadan da tazminat alabilir miyim?
✅ Evet. Kiralama yapılmamış olsa da ulaşım gideri ve kullanım mahrumiyetinin piyasa rayici dikkate alınarak tazminat alınabilir.
Aşık Hukuk Bürosu Olarak Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
Batman, Diyarbakır, Siirt ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere Türkiye genelinde araç mahrumiyet bedeli davalarında uzman avukat kadromuzla yanınızdayız.
Süreç boyunca;
-
Dava dilekçesini hazırlar,
-
Gerekli delil ve belgeleri toplar,
-
Sigorta şirketi ve karşı tarafla görüşmeleri yürütür,
-
Müvekkil lehine en yüksek oranda tazminat alınması için mücadele ederiz.
Ücretsiz ilk danışma için hemen bize ulaşabilirsiniz:
👉 Aşık Hukuk Bürosu İletişim Sayfası