“Mal sahibi, mülk sahibi,
Hani bunun ilk sahibi?
Mal da yalan, mülk de yalan,
Var biraz da sen oyalan.”
– Yunus Emre
Bilişim dolandırıcılığı son yıllarda sıkça duyduğumuz, internet ve teknoloji aracılığıyla işlenen bir dolandırıcılık türüdür. Özellikle bilişim dolandırıcılığı dilekçe örneği arayan kişiler, genellikle internet üzerinden dolandırıldıklarında savcılığa nasıl şikâyette bulunacaklarını merak ederler. Bu makalede, bilişim dolandırıcılığı nedir, hukuki boyutları nelerdir, dava süreci nasıl işler, mağdurlar hangi adımları atmalıdır gibi sorulara anlaşılır cevaplar verilecek ve en sonunda profesyonel bir avukat kaleminden çıkma, etkili bir bilişim dolandırıcılığı dilekçe örneği sunulacaktır.
Temel Bilgiler: Bilişim Dolandırıcılığı Nedir?
Halk arasında “internet dolandırıcılığı” veya “siber dolandırıcılık” olarak da bilinen bilişim dolandırıcılığı, dijital cihazlar ve ağlar kullanılarak gerçekleştirilen aldatma ve hile eylemlerini ifade eder. Daha basit bir ifadeyle, bilgisayar, akıllı telefon veya internet gibi bilişim sistemleri üzerinden insanları kandırarak menfaat elde etme suçudur. Türk Dil Kurumu’na göre dolandırıcılık kelimesi, “dolandırıcı olma durumu, üçkâğıtçılık, tokatçılık” anlamına gelir. Yani bir kişinin hileli davranışlarla başkasını aldatıp malını veya parasını ele geçirmesi, dolandırıcılık olarak tanımlanır.
Geleneksel dolandırıcılık yüz yüze veya sahte evraklarla yapılabilirken, bilişim dolandırıcılığında araç olarak internet siteleri, sosyal medya hesapları, e-postalar, mobil uygulamalar veya diğer elektronik iletişim yöntemleri kullanılmaktadır. Örneğin, sahte bir alışveriş sitesi kurarak ürün satışı vaadiyle para toplamak veya birinin sosyal medya hesabını ele geçirip arkadaşlarına mesaj atarak para istemek, bilişim yoluyla dolandırıcılık kapsamına girer. Bu yöntemlerde fail (dolandırıcı), teknoloji sayesinde çok daha geniş bir kitleye ulaşabilir ve izini kaybettirmeye çalışabilir. Dolayısıyla bilişim dolandırıcılığı, geleneksel yöntemlere kıyasla hem daha yaygın mağduriyetlere yol açabilmekte hem de tespiti daha zor olabilmektedir.
Dolandırıcılık Suçu Türleri: Türk Ceza Kanunu (TCK) dolandırıcılık suçunu iki temel şekilde ele alır: Basit dolandırıcılık (TCK md.157) ve nitelikli dolandırıcılık (TCK md.158). Basit dolandırıcılık, günlük hayatta karşılaşılan klasik dolandırma eylemlerini kapsar ve daha hafif cezai yaptırımları vardır. Nitelikli dolandırıcılık ise belirli yöntemlerle veya belirli durumların istismar edilmesiyle işlenen, bu nedenle daha ağır ceza öngörülen dolandırıcılık halidir. Bilişim dolandırıcılığı, kanunda sayılan nitelikli hallerden biridir ve bu suç, TCK md.158/1-f bendinde “bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” şeklinde tanımlanmıştırbarandogan.av.tr. Halkın anlayacağı dille, eğer dolandırıcılık suçu bir bilgisayar, internet sitesi, sosyal medya veya elektronik bir banka sistemi kullanılarak işlenmişse, bu nitelikli dolandırıcılık sayılır.
Hukuki Dayanaklar: İlgili TCK ve CMK Hükümleri
Bilişim dolandırıcılığının başlıca hukuki dayanakları Türk Ceza Kanunu’nda ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alır. TCK md.157’ye göre basit dolandırıcılık suçunun cezası bir yıldan beş yıla kadar hapistir. Ancak konu bilişim yoluyla dolandırıcılık olduğunda, kanun koyucu cezayı ağırlaştırmıştır. TCK md.158/1-f uyarınca “bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçunu işleyen kişi nitelikli dolandırıcılık nedeniyle 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırbarandogan.av.tr. Ayrıca kanun, bu bent kapsamında işlenen suçlarda hapis cezasının alt sınırını 4 yıl olarak belirlemiştirbarandogan.av.tr. Yani bilişim dolandırıcılığı yapan bir kişi, suçu sabit görülürse en az 4 yıl hapis cezası alacaktır ve hakim bu sürenin altında ceza veremez. Üstelik aldığı haksız menfaat (elde ettiği para) ne kadarsa, verilecek adli para cezası da en az o miktarın iki katı olmak zorundadırbarandogan.av.tr. Bu düzenleme, bilişim dolandırıcılığının ne denli ciddiye alındığının bir göstergesidir.
Not: TCK md.158’de bilişim dolandırıcılığı dışında da çeşitli nitelikli dolandırıcılık halleri sayılmıştır. Örneğin, kendisini kamu görevlisi olarak tanıtarak (md.158/1-l) veya dinî duyguları istismar ederek (md.158/1-a) dolandırıcılık yapmak da nitelikli haldir ve aynı şekilde ağır ceza gerektirir. Günümüzde telefonla kendini polis-savcı olarak tanıtıp vatandaşları kandırma vakaları da TCK 158/1-l kapsamına girer ve bunun da alt sınırı 4 yıl hapistir.
Ceza Artırıcı Hâller: Bilişim dolandırıcılığı suçu tek bir kişiye karşı işlenebileceği gibi, bazen çok sayıda kişiyi hedef alan planlar şeklinde de görülür. Kanun, eğer dolandırıcılık suçu üç veya daha fazla kişi birlikte işlenirse cezanın yarı oranında artırılacağını; eğer suç bir suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenirse cezanın bir kat (yani %100) artırılacağını hükme bağlamıştırbarandogan.av.tr. Örneğin organize bir şekilde yüzlerce kişiyi dolandıran bir şebeke yakalanırsa, alacakları ceza normalden çok daha yüksek olacaktır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin incelediği yakın tarihli bir vakada, binlerce kişiyi mağdur eden kripto para borsası dolandırıcılığı davasında yerel mahkeme, sanıklara toplam 11 bin yılı aşkın hapis cezası vermiştiraa.com.tr. Bu sıra dışı örnek, bir suçun zincirleme ve örgütlü şekilde işlenmesinin cezayı ne denli artırabileceğini gözler önüne sermektedir.
Şikayet ve Soruşturma Hakkı: Bilişim dolandırıcılığı suçu, Türk hukukunda şikâyete tâbi olmayan (kamu adına re’sen soruşturulan) suçlardandır. Yani mağdur şikâyetçi olmasa bile, savcılık haberdar olduğunda resen (kendiliğinden) soruşturma başlatabilir. Ancak pratikte, savcılığın harekete geçebilmesi için genellikle mağdurun şikâyette bulunması gerekir. Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) md.158’e göre “suça ilişkin ihbar veya şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığı’na veya kolluk makamlarına yapılabilir.”barandogan.av.tr. Yani dolandırılan kişi, doğrudan Cumhuriyet Savcılığı’na giderek veya polis/jandarma karakoluna başvurarak olayı bildirebilir. Valilik, kaymakamlık gibi merciler de şikâyeti alıp savcılığa iletmekle yükümlüdürbarandogan.av.tr. Şikâyet, yazılı dilekçe vererek veya sözlü beyan tutanakla geçirilerek yapılabilir. Bu noktada en doğru yöntem, bir suç duyurusu dilekçesi hazırlayıp savcılığa teslim etmektir. Makalemizin devamında bilişim dolandırıcılığı mağdurları için böyle bir dilekçenin nasıl yazılacağını detaylandıracağız.
Dava Süreci: Şikâyet, Savcılık, İddianame, Yargılama
Bir bilişim dolandırıcılığına maruz kaldığınızda izleyeceğiniz hukuki süreç adım adım şu şekilde işleyecektir:
1. Şikâyet Aşaması: Dolandırıldığınızı anladığınız anda mümkün olan en kısa sürede delillerinizle birlikte savcılığa başvurmalısınız. Yukarıda belirtildiği gibi, bu başvuruyu bir dilekçe ile yapabilirsiniz. Dilekçenizde olayın özetini, dolandırıcının sizi nasıl kandırdığını, ödediyseniz gönderdiğiniz para miktarını, iletişim kurduğunuz platformu (web sitesi adı, sosyal medya hesabı, telefon numarası vs.) açıkça belirtmelisiniz. Eğer dolandırıcıyı kısmen tanıyorsanız ismini ya da bildiğiniz bilgilerini, bilmiyorsanız eşkâl veya hesap bilgilerini vermelisiniz. Şikâyet dilekçesini Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdikten sonra süreç resmen başlamış olur. Savcılık, konunun uzmanı olan Siber Suçlarla Mücadele birimine de durumu ileterek teknik inceleme talep edebilir.
2. Soruşturma Aşaması (Savcılık İncelemesi): Savcılık, şikâyet aldıktan sonra bir soruşturma dosyası açar. Bu aşamada savcı, olayı aydınlatmak ve faili bulmak için gerekli araştırmaları yapar veya emniyete talimat verir. Örneğin savcı, bankaya yazı yazarak dolandırıcının kullandığı hesap numarasının kime ait olduğunu sorabilir, IP adresi tespiti için internet servis sağlayıcılardan bilgi talep edebilir, gerekirse mağdurun telefonundaki yazışmaların incelenmesi için bilirkişi görevlendirebilir. Bu süreçte mağdur olarak sizi de ifadeye çağırabilirler. İfadenizde dilekçede anlattıklarınızı doğrular şekilde, detaylı biçimde olayı anlatırsınız. Ayrıca elinizdeki delilleri (dekont, ekran görüntüsü, mesaj kayıtları vb.) savcılığa veya polise teslim edersiniz. Savcılık gerektiğinde arama-el koyma kararları aldırarak dijital izleri toplar. Eğer şüpheli tespit edilirse, savcı şüpheliyi ifade vermeye çağırabilir veya yakalama emri çıkarabilir. Bilişim dolandırıcılığında fail çoğu zaman mağdura fiziken uzak bir konumda olabildiğinden, yakalama kararı çıkarılması da sık rastlanan bir durumdur.
3. İddianame Düzenlenmesi: Savcı, soruşturma sonunda yeterli delile ulaşırsa şüpheli hakkında iddianame hazırlar. İddianame, failin hangi suçu nasıl işlediğini, hangi delillere dayanıldığını açıklayan ve mahkemeye sunulan belgedir. Bilişim dolandırıcılığı vakalarında iddianamede genellikle TCK 158/1-f maddesi uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçu işlendiği belirtilir. Mağdurun ifadesi, para transfer kayıtları, yazışma dökümleri, IP tespit tutanakları gibi deliller iddianameye eklenir. Savcı iddianameyi düzenleyip yetkili ceza mahkemesine gönderir. Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçu, cezasının üst sınırı ve niteliği itibarıyla genellikle Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına girmektedir. Nitekim birçok nitelikli dolandırıcılık davası ağır ceza mahkemelerinde görülür (örneğin yukarıda bahsedilen kripto para vakasını yerel mahkeme olarak İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi karara bağlamıştıraa.com.tr).
4. Yargılama Aşaması (Mahkeme Süreci): İddianame kabul edildikten sonra mahkeme aşamasına geçilir. Mahkeme, iddianameyi hem sanığa (şüpheliye) hem de mağdura (şikayetçiye) tebliğ eder. Mağdur sıfatıyla siz de bu davaya katılan olarak dahil olabilirsiniz. Duruşmalarda hakim, savcının iddialarını, sanığın savunmasını ve sunulan delilleri değerlendirir. Taraflar varsa tanıklarını dinletebilir. Bilişim dolandırıcılığı davalarında çoğu delil yazışma kayıtları, banka kayıtları gibi belgesel nitelikte olduğu için duruşmalarda genellikle teknik raporlar incelenir. Örneğin, dolandırıcının IP adresinin sanığın evine ait internet aboneliğinden çıktığını gösteren bir polis raporu veya sanığın banka hesabına birden çok kişiden para yattığını kanıtlayan MASAK raporu önemli delillerdir. Yargılama sonunda mahkeme, sanığın suçu işlediğine kanaat getirirse hükmünü açıklar. Suç sabit görülürse TCK’daki ceza aralığında kalarak bir hapis cezası ve adli para cezası belirlenir. Örneğin internette sahte ilanla dolandırıcılık yapan bir sanık, tek bir mağduru dolandırmışsa belki 4 yıl hapis + para cezası alabilirken, birden çok kişiyi dolandırdıysa zincirleme suç hükümleri de uygulandığından cezası daha da artabilecektironer.av.tr. Mahkeme, ceza verirken sanığın pişmanlığını, zararı gidermiş olup olmadığını, sabıkasını vb. dikkate alır.
5. Karar ve Sonrası: Mahkeme kararıyla birlikte ceza kesinleşmez; sanık veya mağdur istinaf (bölge adliye mahkemesi) yoluna başvurabilir. Eğer size yönelik dolandırıcılık sonucunda maddi zarara uğradıysanız, ceza davası sırasında bunu belirtmiş olmanız önemlidir. Mahkeme ceza kararıyla birlikte mağdurun zararının iadesine de hükmedebilir. Uygulamada çoğu zaman mağdur, dolandırıcıdan parasını geri almak için ayrıca hukuk davası (alacak davası) da açar. Ceza yargılaması sonunda sanık mahkum olursa, bu karar hukuk davasında da güçlü bir delil teşkil edecektir. Sanık suçlu bulunur ve hapis cezası alırsa, cezasını infaz kurumunda çekecektir. Dolandırıcının yakalanamadığı veya gıyabında yargılandığı durumlar da olabilir; böyle hallerde dava “firari sanık” olarak devam edip karar giydirilebilir ve sanık yakalandığında cezasını çekmek zorunda kalır. Önemle vurgulayalım: Bilişim dolandırıcılığı suçlarında verilen hapis cezaları genellikle ertelenmez veya hükmün açıklanması geri bırakılmaz, zira cezanın alt sınırı yüksektir (4 yıl). Bu da dolandırıcılara karşı caydırıcılığın yüksek olduğunu gösterir.
Pratik İpuçları: Kanıt Toplama ve Haklarınızı Koruma
Bir dolandırıcılık mağduru için adalet arayışında en kritik husus, kanıtların doğru şekilde toplanması ve saklanmasıdır. Bilişim dolandırıcılığında çoğu delil dijital izlerden oluşur. Vatandaşların bu konuda dikkat etmesi gereken pratik ipuçları şunlardır:
-
Yazışmaları ve Ekran Görüntülerini Kaydedin: Dolandırıcıyla yaptığınız WhatsApp, Instagram, Facebook, e-posta gibi tüm yazışmaların ekran görüntülerini alın ve güvenli bir yerde saklayın. Karşı tarafın profil adı, kullanıcı adı veya e-posta adresi gibi bilgiler görünür olmalıdır. Eğer web sitesi üzerinden dolandırıldıysanız, ilgili ilan sayfasını veya web sitesinin adını gösteren ekran görüntülerini alın. Site yayından kalksa bile elinizde bir kanıt bulunmuş olur.
-
Para Transfer Dekontlarını Saklayın: Dolandırıcıya para gönderdiyseniz, banka dekontu, EFT/Havale makbuzu gibi belgeleri mutlaka kaydedin. ATM’den para gönderdiyseniz makbuzunu alın; ATM makbuzu yoksa bankadan işlem dökümünü isteyin. Bu belgeler, paranın hangi hesaba veya telefon numarasına gittiğini kanıtlar niteliktedir. Savcılık bu hesap üzerinden failin kimliğine ulaşmaya çalışacaktır.
-
Telefon Kayıtlarını Not Alın: Dolandırıcıyla telefonla görüştüyseniz, arayan numarayı, arama tarih/saatini not edin. Eğer mümkünse konuşmalarınızı kayda alın. Türk hukukunda, bir kimseyi suç işlerken kayda almak (örneğin dolandırıcının sizi tehdit etmesi veya yönlendirmesi) delil olarak değerlendirilebilir. Elbette kendi güvenliğiniz için dolandırıcıyı açıkça tehlikeye sokacak bir girişimde bulunmamalısınız, ancak görüşme kayıtları savcılık için değerli olabilir. Unutmayın, dolandırıcılar genelde sahte veya başkasının üzerine kayıtlı telefon hatları kullanır, ancak yine de bu bilgiyi vermek önemlidir.
-
Cihazlarınızı Koruyun: Bazı bilişim dolandırıcıları, sizin cihazınıza zararlı yazılım göndermiş veya hesabınızı ele geçirmiş olabilir. Şüpheli bir linke tıkladıysanız hemen bilgisayarınızı bir antivirüs programıyla taratın, gerekirse profesyonel yardım alın. Sosyal medya hesabınız ele geçirildiyse, platformun destek birimlerine başvurarak hesabınızı geri alın ve şifrelerinizi değiştirin. E-posta hesabınız veya telefonunuz dolandırıcıların eline geçtiyse, diğer kritik hesaplarınızın (örneğin bankacılık) şifrelerini hemen değiştirin. Bu adımlar, daha fazla zararı önlemek içindir ve dolaylı olarak dolandırıcılık eyleminin izini sürmeye yardımcı olabilir.
-
Başka Mağdurlarla İletişim: Eğer birden fazla kişi aynı dolandırıcı tarafından mağdur edilmişse (örneğin bir Telegram grubu üzerinden dolandırma, ya da çok sayıda kişiye sahte ürün satışı gibi), diğer mağdurlarla iletişim kurmaya çalışın. İnternette forumlarda, şikayet sitelerinde aynı kişi hakkında başkalarının da şikayetçi olup olmadığına bakın. Toplu olarak hareket etmek, sesinizi duyurma ve soruşturmanın ciddiyet kazanması açısından faydalı olabilir. Ancak bu iletişimi sağlarken kişisel verilerinizi paylaşmamaya ve güvenlik kurallarına uymaya dikkat edin.
-
Savcılığa Tüm Detayları Anlatın: Şikâyet dilekçenizde ve ifadenizde olayı tüm detaylarıyla anlatın. Küçük bir ayrıntı bile failin yakalanmasında önemli olabilir. Örneğin dolandırıcı size belirli bir saatte telegram üzerinden mesaj attıysa bunu belirtin; ya da para yatırmanız için yönlendirdiği ATM’nin konumunu söyledi ise bu bile ipucu olabilir. Bazen dolandırıcılar kullandıkları sahte hikayeleri farklı kişilerde tekrarlar; bu nedenle detaylar, emniyetin benzer dosyaları birleştirmesine yardımcı olabilir.
-
Yasal Haklarınızı Bilin: Mağdur olarak siz, ceza soruşturmasında “müşteki” sıfatıyla pek çok hakka sahipsiniz. Soruşturma sonucunu öğrenme, takipsizlik kararı verilirse itiraz etme, dava açılırsa davaya katılma, duruşmalarda bulunma ve beyan sunma haklarınız var. Dosyanız hakkında savcılıktan bilgi talep edebilirsiniz (soruşturma gizli değilse). Eğer gerekiyorsa bir avukat tutmak sürecin sağlıklı yürümesi açısından yararlı olacaktır. CMK uyarınca, ceza davalarında baro tarafından gerek görülürse mağdura da avukat temin edilebilir (özellikle çocuk veya kendini ifade edemeyecek durumdaki mağdurlar için).
-
Zararın Giderilmesi: Dolandırıcılık sonucunda maddi zarara uğradınızsa, ceza davası beklerken bir yandan da hukuk yoluyla alacağınızı almaya çalışabilirsiniz. Dolandırıcının kimliği tespit edildiyse icra takibi başlatmak veya tazminat davası açmak mümkündür. Öte yandan, bazı dolandırıcılar yakalanınca veya yargılama sırasında cezayı hafifletmek için zararı ödemeye gönüllü olabilir. TCK, etkin pişmanlık kapsamında, dolandırıcının mahkeme aşamasına kadar mağdurun zararını tamamen karşılaması halinde cezada indirim yapılabileceğini öngörmektedir. Nitekim birçok dolandırıcı, şikâyetin geri çekilmesi için mağdura parayı iade etmeye çalışır. Ancak unutmayın: Suçun işlenmesiyle kamu düzeni bozulduğu için şikâyetinizi geri çekmeniz davayı otomatik düşürmez; savcılık kamu adına yargılamaya devam edebilir. Yine de zararınızın ödenmesi sizin açınızdan olumlu bir gelişmedir ve yargılama sonunda fail hakkında daha düşük bir ceza verilmesine yol açabilir.
Örnek Olaylar: Gerçekçi Senaryolarla Somutlaştırma
Bilişim dolandırıcılığını daha somut anlayabilmek için birkaç örnek olay inceleyelim. Bu olaylar gerçeğe dayalı kurgulanmış, ancak kimlikler ve detaylar anonimleştirilmiştir:
Örnek Olay 1 – Sahte E-ticaret Sitesi Tuzağı: Ankara’da yaşayan 35 yaşındaki esnaf Ayşe Hanım, internette gezinirken popüler bir e-ticaret sitesinin tasarımını birebir kopyalamış bir web sayfasına denk geldi. Sayfada piyasa değeri 15.000 TL olan son model cep telefonu sadece 8.000 TL gibi cazip bir fiyata satışa sunulmuştu. Ayşe Hanım, fırsatı kaçırmamak için sitedeki satıcıyla iletişime geçti. Satıcı, ürüne talebin çok olduğunu, hemen ödeme yaparsa telefonu ayıracağını söyledi. Site üzerinden kredi kartı ile ödeme seçeneği çalışmıyor gibiydi, bunun üzerine satıcı Ayşe Hanım’a bir banka hesabı IBAN’ı gönderip parayı havale etmesini istedi. Ayşe Hanım, belirtilen IBAN’a 8.000 TL gönderdi ve ertesi günü heyecanla kargo beklemeye başladı. Ancak ne gelen bir kargo vardı ne de satıcıya bir daha ulaşabildi. Sahte site kısa süre sonra kapandı. Ayşe Hanım dolandırıldığını anlayınca hemen bankasına başvurdu ancak gönderdiği para çoktan çekilmişti. Bunun üzerine savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Yapılan soruşturmada, verilen IBAN’ın başka birinin kimlik bilgileriyle açılmış bir ön ödemeli banka hesabı olduğu ortaya çıktı. IP adresi yurt dışı kaynaklı çıktı. Ayşe Hanım’ın mağduriyetini soruşturan savcılık, benzer yöntemle dolandırılan başka kişiler de olduğunu tespit ederek dosyaları birleştirdi. Bu örnekte dolandırıcıların yöntemi bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle hileli bir satış yaparak para toplamaktır ki bu açıkça TCK 158/1-f kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçudur. Yargıtay da benzer bir olayda, mağdurun alışveriş sitesinde gördüğü ilana kanarak para göndermesini, bilişim yoluyla dolandırıcılık saymıştır.
Örnek Olay 2 – Kendini Polis Olarak Tanıtan Telefon Dolandırıcısı: İzmir’de yaşayan emekli öğretmen Mehmet Bey’i bir gün sabah saatlerinde bilinmeyen bir numara aradı. Arayan kişi kendisini “Komiser Ahmet” olarak tanıtıp Mehmet Bey’in kimlik bilgilerinin terör örgütü üyeleri tarafından ele geçirildiğini, acilen banka hesaplarındaki parayı çekip kendilerine teslim etmezse hesaplarından yasa dışı para transferleri yapılacağını söyledi. Panikleyen Mehmet Bey, telefondaki kişiye inanarak bankadaki birikimi olan 50.000 TL’yi çekti. Bu esnada dolandırıcılar onu telefonda hatta tutmaya devam etti ve kimseyle konuşmasına fırsat vermedi. Daha sonra sözde komiser, ekiplerin parayı incelemek üzere gelip alacağını söyledi. Mehmet Bey, evine gelen sivil giyimli bir şahsa (dolandırıcılardan biri) parayı teslim etti. Bir süre sonra dolandırıldığını anlayan Mehmet Bey polise gitti. Bu klasik “telefonda polis/savcı oyunu” vakasında genellikle dolandırıcılar TCK 158/1-l maddesine giren suçu işler (kendini kamu görevlisi olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık). Nitekim Mehmet Bey’in olayında da soruşturma bu madde üzerinden yürüdü ve kısa süre sonra şahıslar yakalandı. Yakalanan dolandırıcılardan birinin ifadesi, bu yöntemi kullanarak farklı illerde birçok kişiden para aldıkları yönündeydi. Mehmet Bey’in durumu bilişim sistemlerinin kullanılması şartını tam taşımadığı için (daha çok telefon ve kişisel ilişkiyi kullanıyorlar), nitelikli dolandırıcılık kapsamında ama farklı bir bentten değerlendirildi. Yargıtay, böyle telefonla dolandırıcılık vakalarında genellikle sanıkların zincirleme suç işlediklerini (birden fazla kişiye aynı yöntemi uyguladıkları için) ve her bir eylemin ayrı suç sayılabileceğini belirtmektedironer.av.tr. Bu da cezada artış anlamına gelir. Sonuç olarak Mehmet Bey’in davasında da sanıklar hem Mehmet Bey’e karşı işledikleri dolandırıcılıktan hem de diğer mağdurlara karşı eylemlerinden dolayı ayrı ayrı cezalandırıldılar.
Örnek Olay 3 – Ele Geçirilen Instagram Hesabı ile Arkadaşları Kandırma: İstanbul’da üniversite öğrencisi olan Ceren, bir sabah uyandığında Instagram hesabına giremediğini fark etti. Hesabı ele geçirilmiş ve şifresi değiştirilmişti. Ceren’in adına hareket eden dolandırıcılar, onun arkadaş listesinde bulunan kişilere mesaj atmaya başladılar. Mesajlarda Ceren’in acil paraya ihtiyacı olduğu, ailesinde sağlık sorunu çıktığı ve gün bitmeden 3.000 TL bulamazsa sıkıntıya düşeceği yazıyordu. Mesajı alan arkadaşlarından biri, samimiyetine güvendiği için istenen banka hesabına hemen 3.000 TL havale etti. Bir başka arkadaşı ise durumdan şüphelenip Ceren’i telefonla aradı ve gerçek ortaya çıktı. Ceren hemen kendi hesabından bu dolandırıcılara uyarı yapmaya çalıştı ancak hesabı kontrol edemediği için başarılı olamadı. Bunun üzerine bir arkadaşının hesabından hikâye atarak takipçilerini uyardı ve aynı zamanda savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bu olayda dolandırıcılar, Ceren’in hesabını muhtemelen phishing (oltalama) denilen bir yöntemle çalmışlardı: Ceren’e Instagram destek ekibinden geliyor gibi sahte bir e-posta göndermiş ve şifresini elde etmiş olabilirler. Ardından hesabı kullanarak Ceren’in tanıdıklarından para istemişlerdi. Bu senaryo bilişim dolandırıcılığının bir çeşididir ve TCK 158/1-f (bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle) kapsamında değerlendirilir. Olay soruşturulduğunda, dolandırıcıların farklı mağdurlardan benzer yöntemlerle para topladıkları belirlendi; kullanılan banka hesaplarının bazıları üçüncü kişiler adına açılmış “çıkar hesapları”ydı. Bu yöntem günümüzde oldukça yaygındır ve ne yazık ki pek çok kişinin sosyal medya hesabı çalınarak arkadaş çevresi hedef alınmaktadır. Bu örnek, sosyal medya dolandırıcılığının da bilişim suçu olarak cezalandırıldığını göstermektedir.
Yukarıdaki örnekler, bilişim dolandırıcılığının farklı yüzlerini yansıtmaktadır. Ortak noktaları, hepsinde bir aldatma ve güveni kötüye kullanma unsurunun bulunması, mağdurun kandırılarak maddi zarara uğratılmasıdır. Her üç durumda da yapılacak en doğru hareket, derhal savcılığa başvurarak şikâyetçi olmak ve yasal süreci başlatmaktır. Unutmayın, dolandırıcılar profesyonel senaryolar kurgulayarak herkesin başına gelebilecek tuzaklar kurabilirler. Önemli olan bu tuzaklara karşı bilinçli olmak, şüpheli durumlarda tedbir almak ve bir mağduriyet yaşanırsa da hakkınızı aramaktan çekinmemektir.
Dilekçe Örneği: Bilişim Dolandırıcılığı Suç Duyurusu (500+ Kelime)
Aşağıda, bilişim sistemleri kullanılarak işlenen nitelikli dolandırıcılık suçu hakkında savcılığa verilebilecek kapsamlı bir suç duyurusu dilekçe örneği yer almaktadır. Bu dilekçe, gerçeğe uygun kurgusal bir senaryoya dayanarak hazırlanmıştır ve mağdurun haklarını etkin şekilde savunmasını amaçlayan unsurlar içermektedir. Kendi durumunuza uyarlayarak benzer bir dilekçeyi siz de kullanabilirsiniz:
ŞANLIURFA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
(Suç Duyurusu Dilekçesi)
Şikayet Eden (Müşteki): A. K. (T.C. Kimlik No: 12345678901)
Adres: XX Mah. YY Sok. No:Z, Şanlıurfa
Telefon: 05xxxxxxxxx
Şüpheli: (1) E. D. – (Kimlik bilgileri tespit edilememiştir, ancak kullandığı banka hesap bilgileri ve iletişim bilgileri aşağıda belirtilmiştir.)
(2) Kimliği henüz bilinmeyen diğer ilgili şahıslar
Suç: Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık (TCK m.158/1-f)
Suç Tarihi: 15 Mart 2025 ve devamı
Konu: İnternet aracılığıyla gerçekleştirilen dolandırıcılık fiili nedeniyle şikayetçi olunması ve sorumlular hakkında kamu davası açılması talebidir.
Açıklamalar:
-
Ben, A.K., Şanlıurfa’da ikamet eden bir vatandaşım. 10 Mart 2025 tarihinde Instagram adlı sosyal medya platformunda karşılaştığım bir reklam aracılığıyla “XYZ Yatırım Danışmanlık” isimli bir profil ile iletişime geçtim. Söz konusu profil, küçük bir birikimle kripto para piyasasında yüksek kazanç vadediyordu. İlk etapta şüpheyle yaklaşmış olsam da, profil üzerinde Türkiye genelinden birçok kişinin kazanç elde ettiğine dair paylaşımlar (ekstre görüntüleri, teşekkür mesajları vb.) gördüm. Bu paylaşımlar güven verici nitelikteydi.
-
Reklamda verilen WhatsApp iletişim numarası (+90 5xx xxx xx xx) üzerinden “XYZ Yatırım” yetkilisi olduğunu iddia eden E.D. isimli şahıs ile görüştüm. E.D., bana 5.000 TL’lik bir yatırım ile bir hafta içinde %100 kâr vaat etti. Ayrıca işlemlerin güvenilir bir platform üzerinden yapılacağını, paramın dilediğim zaman çekilebilir olduğunu söyledi. Bu görüşmeler sırasında bana çeşitli ekran görüntüleri ve lisans belgeleri göndererek yasal bir şirket izlenimi uyandırdı.
-
E.D.’nin yönlendirmesi ile 15 Mart 2025 tarihinde, kendisinin verdiği banka hesabına (Banka Adı: ABC Bank, IBAN: TR12 3456 7890 1234 5678 9001 23, Hesap Sahibi: M.Y.) 5.000 TL gönderdim. Havale dekontu ektedir. Aynı gün E.D., ödeme teyidimi aldı ve bana bir “müşteri paneli” linki ile kullanıcı adı/şifre gönderdi. Ancak bu panel oldukça basit görünümlü, sadece yatırım tutarımın ve hayali kazancımın gösterildiği bir web sayfasından ibaretti. İlk birkaç gün panelimde “bakiye: 5.000 TL, kâr: 500 TL” gibi bilgiler gördüm.
-
20 Mart 2025 tarihinde E.D. yeniden WhatsApp üzerinden irtibata geçerek yatırımımın çok iyi gittiğini, kârımı çekebileceğimi ancak çekmeden önce vergi ve komisyon masrafı için 2.000 TL daha yatırmam gerektiğini söyledi. Bu talep üzerine şüphelendim ve paramı çekmek istediğimi belirttim. E.D., eğer masrafı ödemezsem paramın çekilemeyeceğini, devlet onayı gerektiğini iddia etti. Bu beyanlar üzerine güvenim sarsıldı ve ödeme yapmayı reddettim.
-
Bunun ardından E.D.’nin tavrı değişti. Bana kaba mesajlar atarak “Paranı da kârını da alamazsın, bizimle uğraşma, sistem zaten anonim çalışıyor” şeklinde tehditvari ifadeler kullandı. Whatsapp yazışmalarımızın ekran görüntüleri dilekçem ekinde sunulmaktadır. Bu noktada dolandırıldığımı anladım. Gönderdiğim 5.000 TL’yi de geri alamadım; zira müşteri panelindeki “para çek” butonu işlevsizdi ve E.D. artık mesajlarıma cevap vermemeye başladı.
-
Olayın hemen ardından araştırma yaptım ve aynı Instagram profili üzerinden pek çok kişinin benim gibi mağdur edildiğini internetteki şikayet forumlarında gördüm. Bazı mağdurlar, aynı IBAN numarasına para gönderdiklerini belirtmişler. Bu da örgütlü bir şekilde birçok vatandaşı hedef alan bir dolandırıcılık ağına düşmüş olduğumu gösteriyor.
-
Şüpheli E.D.’nin bana iletişim için verdiği bilgiler ve kullandığı hesaplar şunlardır:
-
Instagram profil adı: @XYZ_yatirim (şu an kapalı veya beni engellemiş durumda)
-
WhatsApp telefon numarası: +90 5xx xxx xx xx
-
Banka Hesap Bilgileri: ABC Bank – IBAN: TR12 3456 7890 1234 5678 9001 23 – Hesap Sahibi: M.Y.
-
Gönderilen tutar: 5.000 TL (dekontu ektedir, işlem no: 00012345)
-
Yazışma yaptığım e-posta adresi: [email protected] (bana sözleşme göndermek için kullanmıştır, sahte bir domain olabilir.)
-
-
Bu bilgiler ışığında, şüphelilerin organize şekilde bilişim sistemlerini araç olarak kullanarak (Instagram, WhatsApp ve sahte web sitesi aracılığıyla) beni ve muhtemelen birçok vatandaşı dolandırdığı anlaşılmaktadır. Şüpheliler, hileli vaatlerle beni aldatarak paramı kendi hesaplarına aktartmışlardır. Eylemleri sonucunda hem maddi zarara uğradım hem de psikolojik olarak yıprandım.
Deliller:
-
15/03/2025 tarihli 5.000 TL havale işlemine ait banka dekontu (EK-1)
-
WhatsApp yazışmalarının ekran görüntüleri (EK-2, 5 sayfa)
-
Şüphelinin gönderdiği “müşteri paneli” web sitesinin ekran görüntüsü (EK-3)
-
Instagram’daki reklam gönderisinin ekran görüntüsü (EK-4)
-
Olayı benzer şekilde yaşayan diğer mağdurlara ait şikayet örnekleri (EK-5, internet çıktıları)
Hukuki Nedenler: TCK 157, 158 (özellikle 158/1-f maddesi); TCK 158/3 (örgütlü ve birden fazla kişiyle işlenme durumu varsa cezayı artırıcı hükümler); TCK 168 (etkin pişmanlık hükümleri, şüpheliler zararı giderirse dikkate alınacaktır); 5271 sayılı CMK ve ilgili diğer mevzuat hükümleri.
Sonuç ve Talep: Yukarıda açıkladığım sebeplerle, beni bilişim sistemlerini kullanarak dolandıran ve detayları sunulan şüpheliler hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f maddesi uyarınca kamu davası açılmasını, suç ortaklarının ve varsa arkasındaki örgütün tespit edilmesini, mağduriyetimin giderilmesi için mümkün olan tedbirlerin alınmasını arz ve talep ederim. Şüphelilerin eylemleri nedeniyle uğramış olduğum maddi zararın yargılama neticesinde tahsili için de gereken hukuki işlemlerin yapılmasını talep ediyorum. Adaletin tecellisi ve başkaca vatandaşların da mağdur olmaması için ilgililerin cezalandırılması gerekmektedir.
Saygılarımla, (Tarih: 22/03/2025)
Şikayet Eden:
Adı Soyadı: A. K.
İmza: (elden teslim)
Bilişim Dolandırıcılığı Suçunun Unsurları ve Cezası (Tablo)
Aşağıdaki tabloda bilişim yoluyla dolandırıcılık suçunun temel unsurları, bu unsurlara ilişkin açıklamalar, suça dair kanuni ceza aralığı ve her bir unsura karşılık gelen somut bir örnek özetlenmiştir. Tablo, konunun daha anlaşılır hale gelmesi için hazırlanmıştır:
Suç Unsuru | Açıklaması (Tanımı) | Kanuni Cezası | Örnek Olay (Kısa Özet) |
---|---|---|---|
Hileli Davranış | Failin, mağduru aldatmak amacıyla yalan, düzen, oyun veya entrika içeren davranışlarda bulunması. Hile, karşı tarafta yanlış bir izlenim oluşturacak aktif hareketlerdir. | 3 – 10 yıl hapis, 5.000 güne kadar adli para (TCK 158) Not: Bilişim yoluyla olduğunda alt sınır 4 yıldırbarandogan.av.tr. | Sahte bir e-ticaret sitesi kurup gerçekten var olmayan bir telefonu satışa çıkarmak; banka görevlisi kılığında arayıp “hesabınız tehlikede” diyerek yalan söylemek. |
Aldatılmaya Elverişli Olma | Yapılan hileli davranışların, ortalama bir insanı aldatabilecek nitelikte olması. Uydurulan senaryonun inandırıcı ve kandırıcı olması. Basit bir yalan değil, kandırma kabiliyeti yüksek bir hile olmalıdır. | – (Cezaya etki eden bir unsur, her somut olayda hakim değerlendirmesi yapar) | Instagram’da “yatırım danışmanı” süsü verip sahte kazanç ekran görüntüleriyle insanların inancını kazanma; dolandırıcının kendini gerçek polis gibi tanıtıp resmi dil kullanması. |
Mağdurun İradesinin Yanıltılması | Mağdurun, failin hilesine kanması sonucunda kendi rızasıyla fakat aldatılmış olarak fail lehine bir işlem yapması. Yani kandırılan kişinin, malını/parayı kendi isteğiyle teslim etmesi veya göndermesi. | – (Bu, suçun gerçekleşmesi için gereken koşuldur; mağdur kandırılmasa suç oluşmaz) | Mağdurun, güvenilir sandığı web sitesine kendi eliyle kredi kartı bilgilerini girmesi; telefon dolandırıcısının yönlendirmesiyle ATM’den para yatırması. |
Haksız Menfaat Sağlanması | Failin hile sonucunda kendisine veya bir başkasına haksız bir çıkar sağlaması; mağdurun malvarlığında azalma, failin malvarlığında artış meydana gelmesi. Dolandırıcılık suçunun tamamlanması için mağdurun zarara uğraması şarttır. | Dolandırıcılık suçu tamamlandığında ceza uygulanır. Teşebbüs aşamasında kalırsa (örn. mağdur son anda fark edip ödeme yapmazsa) cezada indirim olabilir. | Dolandırıcının banka hesabına mağdurdan para transfer edilmesi; mağdurun kripto cüzdanının boşaltılması; dolandırıcının elden altınları alıp kaçması. |
Bilişim Sisteminin Araç Olarak Kullanılması (Nitelikli Hal) | Suçun işlenişinde internet, bilgisayar, akıllı telefon, yazılım gibi bilişim teknolojilerinin kullanılması. Mağdur ile yüz yüze gelmeden, dijital ortamda iletişim kurarak dolandırma eyleminin gerçekleştirilmesi. | Alt sınır 4 yıl hapis (TCK 158/1-f)barandogan.av.tr, ağır ceza kapsamında. Ayrıca para cezası en az menfaatin 2 katı. | Sahte bir alışveriş sitesi, oltalama e-postası, sosyal medyada sahte hesap, internet bankacılığı üzerinden yapılan dolandırmalar. Örneğin web ilanı ile kapora alıp ortadan kaybolmak. |
Zincirleme Suç (Birden Çok Kez) | Dolandırıcılık fiilinin aynı yöntemle, birden fazla kişiye karşı, ayrı zamanlarda tekrarlanması. Fail, benzer hilelerle birçok kişiyi dolandırıyorsa zincirleme suç hükümleri uygulanır. | Verilecek ceza, bir kere belirlenip yarı oranında artırılır (TCK 43). Örneğin 4 yıl ise 6 yıla çıkabilir. Her mağdur için ayrı dava açılmaz, tek dava içinde ceza artar. | Dolandırıcının aynı sahte ilanla 10 farklı kişiden para alması; bir kişinin telefonda kendini savcı olarak tanıtıp 5 kişiyi sırayla dolandırmasıoner.av.tr. |
Suç Örgütü Kapsamında İşlenme | Dolandırıcılık fiilinin bir suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde, planlı ve işbölümüyle işlenmesi. Örgütlü suçlarda her failin rolü olabilir (biri arar, biri hesabı açar vs.). | Ceza bir kat artırılır (TCK 158/3)barandogan.av.tr. Örneğin normalde 6 yıl verilecekse 12 yıla çıkar. Ayrıca örgüt kurma suçu da ayrıdan yargılanabilir. | Ülke genelinde ağ kurmuş bir çete düşünün: Bazıları hesap açma elemanı, bazıları call-center gibi arayıp insan kandırıyor, bazıları parayı çekiyor. Bu bir suç örgütüdür. |
Etkin Pişmanlık (Sonradan Telafi) | Failin, yakalandıktan veya yargılama başladıktan sonra pişman olup mağdurun zararını gidermesi, parayı iade etmesi. Belirli aşamalara kadar gerçekleşirse TCK 168 gereği cezada indirim uygulanabilir. | Soruşturma başlamadan önce tazmin ederse ceza yarısına kadar indirilebilir; dava açıldıktan hükme kadar giderirse üçte birine kadar indirim olabilir (hakim takdiri). | Dolandırıcının, hakkında şikayet olunca mağdurun parasını geri göndermesi; mahkemede özür dileyip maddi zararı karşılaması. Bu durum cezasını azaltabilir ancak suçu silmez. |
Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, bilişim dolandırıcılığı suçu pek çok unsurdan oluşur. Her bir unsur, olayın farklı bir boyutunu yansıtır ve cezanın belirlenmesinde rol oynar. Özellikle bilişim sistemlerinin kullanılması, suçu nitelikli hale getirerek cezanın alt sınırını yükseltir. Vatandaşlar için önemli olan, bu unsurların farkında olarak hareket etmektir. Örneğin, karşılaşacağınız teklif “fazla iyi ise gerçek olamayacak kadar iyidir” anlayışıyla şüpheyle yaklaşmak, olası bir hileli durumu en başta fark etmenizi sağlayabilir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Bilişim dolandırıcılığı konusunda halkın merak ettiği çeşitli sorular ve kısa cevapları şöyledir:
-
Soru: Bilişim dolandırıcılığına uğradım, ne yapmalıyım?
Cevap: Öncelikle sakin olun. Hemen tüm delillerinizi toplayın (yazışmalar, dekontlar, ekran görüntüleri). Ardından en kısa sürede bir suç duyurusu dilekçesi ile savcılığa veya en yakın polis/jandarma birimine başvurun. Durumu etraflıca anlatın ve elinizdeki delilleri teslim edin. Yetkililer gereken soruşturmayı başlatacaktır. -
Soru: İnternet dolandırıcılığının cezası ne kadar?
Cevap: İnternet üzerinden işlenen dolandırıcılık, TCK 158/1-f kapsamına girer ve en az 4 yıl hapis cezası vardırbarandogan.av.tr. Cezanın üst sınırı 10 yıla kadar çıkabilir. Ayrıca hakim, dolandırıcının elde ettiği kazancın en az iki katı adli para cezası da verir. Eğer birçok kişiyi dolandırdıysa veya örgütlü yaptıysa ceza daha da artırılır. -
Soru: Dolandırıldığımı fark etmem zaman aldı, şikâyet için geç kalmış olabilir miyim?
Cevap: Hayır, dolandırıcılık suçu şikâyete tabi olmadığından herhangi bir şikâyet süresi (6 ay gibi) yoktur. Suçun zamanaşımı süresi genelde uzundur (15 yıl gibi). Dolayısıyla dolandırıldığınızı geç fark etseniz bile, öğrenir öğrenmez şikâyetinizi yapabilirsiniz. Zaman geçmesi delil toplamada zorluk yaratabilir ama hukuken hakkınızı arama imkânınız devam eder. -
Soru: Bilişim dolandırıcılığına hangi mahkeme bakar?
Cevap: Nitelikli dolandırıcılık suçu olduğu için genellikle Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama yapılır. Özellikle cezanın alt sınırı 4 yıl olduğu için ağır ceza kapsamındadır. Soruşturma aşaması savcılıkça yürütülür, dava açıldığında suç yeri yetkisine göre ilgili ağır ceza mahkemesi süreci devralır. -
Soru: İnternetten dolandırıldım, paramı geri alabilir miyim?
Cevap: Ceza davası, failin cezalandırılmasına odaklanır; ancak mahkeme, sizin uğradığınız zararın iadesine de karar verebilir. Fail, yargılama sırasında parayı geri verirse cezasında indirim alabilir (etkin pişmanlık). Siz de ayrıca bir hukuk davası açarak veya icra takibi başlatarak paranızın tahsilini isteyebilirsiniz. Failin mal varlığı bulunuyorsa, hukuk yoluyla da geri alma şansınız vardır. -
Soru: Dolandırıcı yakalanmazsa veya bulunamazsa ne olur?
Cevap: Şikâyetiniz üzerine savcılık mümkün olan her yolu deneyerek faili tespit etmeye çalışacaktır. Bazen failler yurt dışında olabiliyor veya sahte kimlik kullanabiliyor. Eğer şüpheli tespit edilemezse dosya faili meçhul olarak beklemeye alınabilir. Yakalanamazsa da gıyabında dava açılıp hüküm verilebilir. Fail bir gün yakalandığında infaz gerçekleştirilir. Yani yakalanamaması, dosyanın tamamen kapanacağı anlamına gelmez; zaman aşımı süresince takip devam eder. -
Soru: WhatsApp ve sosyal medya yazışmaları delil olarak geçerli mi?
Cevap: Evet, dijital yazışmalar delil olarak kullanılabilir. Mahkeme veya savcılık gerektiğinde bu yazışmaların doğruluğunu incelemek için bilirkişi atar. Önemli olan, yazışmaların size ait telefon hattından yapıldığının ve karşı tarafın kimliğinin eşleştirilmesidir. WhatsApp görüşmeleri, ekran görüntüsü veya uygulama yedeği şeklinde sunulabilir. Mümkünse telefonunuzdan yedek aldırarak tutanak haline getirilmesini sağlayın. Sosyal medya mesajları da ilgili platformdan resmi yazıyla istenip doğrulanabilir. -
Soru: Dolandırıcı benim adımı kullanarak başkalarını dolandırdı, ben sorumlu olur muyum?
Cevap: Hayır, dolandırıcı sizin kimliğinizi veya hesabınızı çalarak suç işlerse sorumluluk sizde değil ondadır. Ancak adınızın temize çıkması için sizin de şikâyetçi olmanız önemlidir. Örneğin sosyal medya hesabınız hacklenip kullanıldıysa hemen durumu bildirin. Soruşturma sonucunda teknik veriler, fiili sizin yapmadığınızı ortaya koyacaktır. Sizin de mağdur olduğunuz anlaşılarak herhangi bir ceza almanız söz konusu olmaz. -
Soru: Şikâyetimi geri alırsam (veya paramı geri verirlerse) dava düşer mi?
Cevap: Dolandırıcılık suçu şikâyete tabi değildir, yani siz şikâyeti geri çekseniz bile kamu davası düşmez; savcı kamu adına yargılamayı sürdürebilir. Ancak çoğu durumda mağdur ile fail anlaşır ve zarar ödenirse, mağdur devam etmek istemediğini belirtir. Bu durumda savcı yine de deliller yeterliyse iddianameyi düzenleyebilir. Yine de fail parayı iade ettiyse etkin pişmanlık indirimi alabilir, cezası azalabilir. Siz şikâyetten vazgeçseniz bile eğer ortada kamu davası açılmışsa, karar savcılığın ve mahkemenindir. -
Soru: Dolandırıcı yakalandı ve ceza aldı, param otomatik geri gelir mi?
Cevap: Ceza davasında mahkeme, genelde manevi tazmin veya mal iadesi dışında maddi tazmin kararı vermez; bunun için hukuk mahkemesine gitmek gerekir. Ancak dolandırıcılık davalarında hakim, mümkünse mağdurun zararının giderilmesini cezayı hafifletici neden olarak dikkate alır. Eğer ceza yargılamasında fail paranızı iade etmemişse, elinizdeki mahkumiyet kararıyla icra takibi yapabilirsiniz. Hükümlü, cezaevindeyken de mal varlığına haciz konulabilir. Devlet, ceza davasıyla sizi otomatik olarak tazmin etmez; fakat bazı durumlarda Adalet Bakanlığı suçtan doğan zararı karşılayabilir (örneğin suçtan elde edilen mal varlığına el konulup mağdura geri verme kararı alınırsa).
Yukarıdaki sorular, sıkça merak edilen konulara ışık tutmaktadır. Eğer aklınıza takılan başka sorular varsa bir hukuk danışmanına başvurarak spesifik durumunuz için cevap almanız faydalı olacaktır.
Hakkını Aramaktan Korkma
Bilişim dolandırıcılığı, teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte yeni bir tehlike olarak ortaya çıkmış, ancak hukuk sistemimiz de bu tehlikeye karşı vatandaşları korumak üzere gerekli düzenlemeleri yapmıştır. Yukarıda detaylı şekilde ele aldığımız gibi, bir kişi internet üzerinden dolandırıldığında kesinlikle çaresiz değildir. Tam aksine, hukuki yollar sonuna kadar açıktır ve devlet mekanizmaları mağdurları korumak için vardır. Bu makalede bilişim dolandırıcılığı dilekçe örneği, ilgili kanun hükümleri, Yargıtay ve istinaf mahkemesi kararlarından özetler, gerçekçi örnek senaryolar ve pratik tavsiyeler sunulmuştur. Amaç, mağdur olan ya da bu konuda bilgi edinmek isteyen vatandaşlara yol göstermektir.
Sonuç olarak, eğer böyle bir dolandırıcılığın kurbanı olduysanız “hakkını aramaktan korkma.” Unutma ki hakkını arayan insanlar sayesinde dolandırıcılar yakalanır ve adalet yerini bulur. Hiçbir vatandaş “nasıl olsa bulunmaz” düşüncesiyle adaletten vazgeçmemelidir. Savcılığa yapacağın bir başvuru belki de o dolandırıcılık zincirini kıran son halka olacaktır. Kanunlarımız ve yargı mercileri, sen hakkını aradığın sürece yanında olacaktır. Bu sebeple, hakkınızı aramaktan çekinmeyin, bilinçli olun ve yasal yollara güvenin. Her bir başvuru, siber dünyada işlenen suçlara karşı verilen mücadelenin önemli bir parçasıdır. Hakkınızı aramaktan korkmayın; adalet er ya da geç tecelli eder ve sizin gibi dürüst insanların yanında yer alır.
Bir Yorum