MAKALELLER

Topuk Kanı ve Aşılar Hakkında Hukuki Değerlendirme

Çocuğunuz İçin Bilmeniz Gereken Yasal Haklar ve Sorumluluklar

Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün;

yavrum, bugün seni pek üzgün gördüm.

Gözünde bir küçük noktadır hüzün,

Neşeni ne bugün, ne de dün gördüm.

Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun,

Birikmiş sulardan daha durgunsun,

Görünmez bıçakla içten vurgunsun,

Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm.

 

Necip Fazıl Kısakürek

Topuk Kanı ve Aşılar: Çocuğunuz İçin Bilmeniz Gereken Yasal Haklar ve Sorumluluklar

Yeni bir bebeğin dünyaya gelişi, aileler için tarif edilemez bir sevinç ve heyecan kaynağıdır. Ancak bu mutluluk tablosuna, özellikle minik yavrunun sağlığıyla ilgili bazı soru işaretleri ve endişeler de eşlik edebilir. Doğumdan hemen sonra bebeğinizden “topuk kanı” alınması teklifi veya ilerleyen aylarda yapılması önerilen çocukluk çağı aşıları, pek çok ebeveynin zihninde önemli sorular uyandırmaktadır: “Bu işlemler yasal olarak zorunlu mu?”, “Ebeveyn olarak bunları reddetme hakkımız var mı?”, “Eğer reddedersek hukuki veya idari bir sonuçla karşılaşır mıyız?”. Aşık Hukuk Bürosu olarak hazırladığımız bu makalede, ebeveynlerin sıkça karşılaştığı bu önemli sağlık uygulamalarının hukuki boyutunu, Türkiye’deki yasal durumu ve güncel yargı kararlarını halkımızın anlayabileceği bir dille açıklayarak, bu konudaki kafa karışıklığını gidermeyi amaçlıyoruz.

“Bir Damla Kan, Sağlıklı Bir Gelecek”: Topuk Kanı Taraması Nedir?

Topuk kanı taraması, yeni doğan bebeğinizin yaşamının ilk günlerinde, genellikle doğumdan sonraki 24-48 saat içinde veya bazen ilk hafta içinde alınan ikinci bir örnekle 1, topuğundan alınan sadece birkaç damla kan ile gerçekleştirilen basit ancak potansiyel olarak hayat kurtarıcı bir tarama testidir.1 Bu test, halk arasında zaman zaman “zeka testi” olarak anılsa da 2, bu isimlendirme testin asıl ve kritik amacını tam olarak yansıtmaz. Testin temel hedefi, bebekte henüz herhangi bir hastalık belirtisi ortaya çıkmadan önce, erken teşhis edilmediği takdirde kalıcı ve ağır sağlık sorunlarına yol açabilecek – örneğin ciddi zeka geriliği, gelişim bozuklukları, organ hasarları ve hatta ne yazık ki ölüme sebep olabilecek – bazı doğumsal metabolik ve genetik hastalıkları erkenden saptamaktır.1 Bu hastalıkların önemli bir kısmı, erken tanı konulduğunda uygun bir diyet programı veya ilaç tedavisi ile başarılı bir şekilde yönetilebilir, böylece bebeğin sağlıklı bir birey olarak büyümesi ve gelişmesi güvence altına alınabilir.1 Testin kendisi doğrudan bir zeka ölçümü yapmaz; ancak tedavi edilmediğinde zeka geriliği gibi önlenebilir sonuçlara yol açan hastalıkları tespit etmeye yarar. Bu ayrımın farkında olmak, testin gerçek önemini kavramak açısından değerlidir.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Yenidoğan Tarama Programı kapsamında, topuk kanı örneği ile şu anda Fenilketonüri (PKU), Konjenital Hipotiroidi, Biyotinidaz Eksikliği, Kistik Fibrozis, Konjenital Adrenal Hiperplazi (KAH) ve Spinal Müsküler Atrofi (SMA) gibi hastalıklar taranmaktadır.1 Bu hastalıkların her biri, erken müdahale sayesinde önlenebilecek veya etkileri büyük ölçüde azaltılabilecek ciddi sağlık riskleri taşır.1 Örneğin, doğumsal hipotiroidi (tiroid bezinin yetersiz çalışması) erken fark edilip tedavi edilmezse kalıcı zeka ve motor gelişim geriliğine neden olabilirken, erken tanı ve tedavi ile bebek tamamen sağlıklı bir yaşam sürebilir.1 Benzer şekilde, Fenilketonüri (PKU) adı verilen metabolik hastalıkta, vücudun belirli bir proteini işleyememesi durumu söz konusudur; erken tanı konulup özel bir beslenme programı uygulanmazsa ağır zihinsel gerilik gelişebilir, ancak zamanında müdahale ile bu durumun önüne geçilebilir.1

Bu noktada, toplum sağlığını ilgilendiren temel bir kavram olan hıfzıssıhha kelimesinin Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından tanımlanan anlamına değinmek faydalı olacaktır. TDK’ya göre hıfzıssıhha: “Sağlıklı yaşamak için alınması gerekli önlemlerin bütünü, sağlık bilgisi, hijyen” anlamına gelmektedir.7 İşte yenidoğan topuk kanı taraması da, tam olarak bu “hıfzıssıhha” anlayışına hizmet eden, gelecek nesillerin sağlığını korumaya yönelik önemli bir önleyici sağlık tedbiridir.

Çocukluk Aşıları: Toplum Sağlığı ve Bireysel Koruma

Çocukluk çağı aşıları, bebekleri ve küçük çocukları, geçmişte büyük salgınlara, kalıcı sakatlıklara ve ölümlere neden olmuş olan kızamık, çocuk felci, difteri, tetanoz, boğmaca gibi pek çok bulaşıcı hastalığa karşı korumak amacıyla uygulanan, Sağlık Bakanlığı’nın Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) çerçevesinde sunulan kritik bir halk sağlığı hizmetidir.8 Aşılar, yalnızca aşılanan bireyi korumakla kalmaz, aynı zamanda aşılanamayan (örneğin bağışıklık sistemi yetersiz olanlar) veya aşıya yeterli yanıt oluşturamayan toplumdaki diğer hassas bireyleri de koruyarak “toplum bağışıklığı” veya “sürü bağışıklığı” olarak bilinen etkinin oluşmasına katkıda bulunur.

Ancak, topuk kanı taramasından farklı olarak, çocukluk çağı aşılarının yasal “zorunluluk” durumu Türkiye’de daha karmaşık bir hukuki zemine sahiptir ve bu konu, özellikle son yıllarda Anayasa Mahkemesi’nin önemli kararlarına konu olmuştur.8 Şimdi bu iki uygulamanın hukuki statüsünü daha yakından inceleyelim.

Hukuki Mercek Altında: Bu Uygulamalar Zorunlu mu?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesi, her bireyin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğunu güvence altına alır. Maddenin ikinci fıkrası ise bu güvenceyi daha da somutlaştırarak, “Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tabi tutulamaz” hükmünü içerir.13 Bu anayasal düzenleme, tıbbi bir müdahalenin yapılabilmesi için temel kuralın, kişinin (veya çocuk söz konusu olduğunda yasal temsilcisinin) bilgilendirilmiş rızasının alınması olduğunu ortaya koyar. Bu kuralın istisnaları ise ancak iki durumda mümkündür: ya ortada bir “tıbbi zorunluluk” hali bulunmalı ya da yapılacak müdahale açıkça bir kanun hükmüyle düzenlenmiş olmalıdır.

Bu çerçevede, topuk kanı ve aşı uygulamalarının yasal dayanaklarına baktığımızda şunları görmekteyiz:

  • Umumi Hıfzıssıhha Kanunu (UHK – Kanun No: 1593): 1930 gibi erken bir tarihte yürürlüğe giren bu kanun, toplum sağlığının korunması ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele edilmesi gibi temel amaçları taşır.8 Ancak kanun metni incelendiğinde, açıkça “zorunlu” kıldığı tek aşının, günümüzde çiçek hastalığının dünya genelinde ortadan kaldırılması nedeniyle artık uygulanmayan “çiçek aşısı” olduğu görülmektedir (Madde 88).8 Kanunun 57. maddesi, bildirilmesi zorunlu bazı bulaşıcı hastalıkları sıralamakta, 72. maddesi ise bu listedeki hastalıkların ortaya çıkması veya çıkma şüphesi bulunması halinde, hastalara veya hastalığa maruz kalanlara serum veya aşı uygulanması da dahil olmak üzere bir dizi tedbirin alınabileceğini belirtmektedir.12 Ne var ki, Anayasa Mahkemesi (AYM), bu genel ifadelerin, Sağlık Bakanlığı’nın Genişletilmiş Bağışıklama Programı’nda yer alan ve 57. maddede sayılmayan diğer tüm çocukluk çağı aşılarını, ebeveynin rızası olmaksızın “zorunlu” kılmak için yeterli bir kanuni dayanak teşkil etmediği yönünde kararlar vermiştir.8
  • Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK – Kanun No: 5395): Bu kanun, korunma ihtiyacı olan çocukların korunması amacıyla mahkemeler tarafından alınabilecek çeşitli tedbirleri düzenler. Bu tedbirler arasında, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli tıbbi bakım ve rehabilitasyonu içeren “sağlık tedbiri” de bulunmaktadır (Madde 5/1-d).16 Uygulamada, ebeveynlerin topuk kanı veya aşıları reddetmesi durumunda, ilgili idari kurumlar (İl Sağlık Müdürlükleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlükleri) bu kanun maddesine dayanarak mahkemeden çocuk hakkında sağlık tedbiri kararı verilmesini talep edebilmektedir.13 Ancak AYM, özellikle Muhammed Ali Bayram kararında 8, ÇKK’daki bu genel “sağlık tedbiri” ifadesinin de, ebeveyn rızası olmadan çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale edilebilecek durumların yeterince açık, belirli ve öngörülebilir bir şekilde tanımlanması açısından her zaman Anayasa’nın aradığı “kanunilik” şartını karşılamayabileceğine işaret etmiştir.
  • Anayasa Mahkemesi’nin Net Ayrımı: Yüksek Mahkeme, önüne gelen bireysel başvuruları değerlendirirken topuk kanı ve aşılar arasında önemli bir ayrıma gitmiştir. Muhammed Ali Bayram kararında (ve bu karara atıf yapan daha sonraki kararlarda 23), topuk kanı alınması uygulamasının yasal temelini incelerken, UHK’nın 3. ve 151. maddeleri ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3. maddesi gibi genel halk sağlığı ve çocuk sağlığını korumaya yönelik düzenlemeleri yeterli bir kanuni temel olarak kabul etmiş ve bu uygulamanın Anayasa’nın 17. maddesini ihlal etmediği sonucuna varmıştır.12 Buna karşılık, çocukluk çağı aşıları (GBP kapsamındakiler) konusunda ise, hem Halime Sare Aysel kararında 13 hem de Muhammed Ali Bayram kararının aşılarla ilgili bölümünde 8, mevcut UHK hükümlerinin (çiçek aşısı istisnası dışında) bu aşıların ebeveyn rızası hilafına zorunlu olarak uygulanabilmesi için Anayasa’nın aradığı açıklıkta bir kanuni dayanak sağlamadığını belirtmiş ve bu nedenle rıza dışı aşı uygulamasının Anayasa’nın 17. maddesini ihlal ettiğine hükmetmiştir.

Bu durum, Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceği ilkesinin (Anayasa Madde 13) somut bir yansımasıdır. AYM’nin özellikle aşılar konusundaki yaklaşımı, idarenin (Sağlık Bakanlığı gibi) genelgeler, yönetmelikler veya programlar aracılığıyla yürüttüğü uygulamaların, Anayasa’nın bireyin vücut bütünlüğü gibi temel haklarına müdahale söz konusu olduğunda aradığı “kanunla düzenleme” şartını her zaman karşılamayabileceğini göstermektedir. Bu, idari pratikler ile anayasal güvenceler arasında potansiyel bir gerilim alanı olduğunu ve bu tür müdahalelerin meşruiyeti için daha net yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulabileceğini ortaya koymaktadır. İdare, halk sağlığını koruma görevini yerine getirmeye çalışırken 8, AYM, bireysel haklara müdahalenin sınırlarının yasama organı tarafından daha belirgin bir şekilde çizilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

AYM’nin topuk kanı için yasal dayanak görürken aşılar için görmemesi, pratikte önemli sonuçlar doğurmaktadır. Ebeveynlerin bu iki uygulamadan birini reddetmesi durumunda karşılaşacakları hukuki süreç ve olası sonuçlar farklılaşmaktadır. Topuk kanı reddedildiğinde, idarenin mahkemeden sağlık tedbiri kararı alması ve bu kararın onaylanması hukuken daha muhtemel görünürken; aşı reddi durumunda ise AYM kararları, ebeveynlerin rıza dışı uygulamaya karşı direnmeleri için güçlü bir hukuki argüman sunmaktadır.

Ebeveyn Hakları: Bilgilendirilme ve Rıza

Herhangi bir tıbbi müdahalede bulunulmadan önce, müdahaleye maruz kalacak kişinin (veya onun adına karar verme yetkisine sahip yasal temsilcisinin) yeterli düzeyde bilgilendirilmesi ve bu bilgilendirme üzerine özgür iradesiyle onay vermesi, yani “aydınlatılmış onam” alınması temel bir kuraldır.26 Bu ilke, hem Anayasamızın 17. maddesinin ruhundan 13 hem de Türkiye’nin taraf olduğu Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi (Biyotıp Sözleşmesi) gibi uluslararası belgelerin 27 gereğidir. Ebeveynler, çocuklarına yapılması önerilen topuk kanı testi veya aşılar hakkında; işlemin ne olduğu, neden yapıldığı, potansiyel faydaları, olası riskleri veya yan etkileri ve varsa alternatif yöntemler konusunda açık ve anlayabilecekleri bir dilde bilgilendirilme hakkına sahiptir.

Kural olarak ebeveynler, velayet hakları kapsamında çocukları adına tıbbi müdahalelere rıza gösterme veya göstermeme hakkına sahiptir.5 Ancak bu hak, sınırsız ve mutlak değildir. Özellikle çocuğun hayatını veya sağlığını tehdit eden ciddi bir riskin varlığı veya müdahalenin çocuğun “üstün yararına” açıkça uygun olması gibi durumlarda, devletin (genellikle bir mahkeme kararı aracılığıyla) ebeveynin bu reddine müdahale etme yetkisi bulunmaktadır. Hukuki tartışmalar da genellikle bu müdahalenin sınırlarının nerede çizileceği, hangi durumlarda ebeveyn rızasının aranmayabileceği ve bu müdahalenin hangi yasal dayanağa oturtulacağı noktalarında yoğunlaşmaktadır.

Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı “Yenidoğan Tarama Programı Topuk Kanı Alımı Aydınlatma ve Red Formu” 6 bu durumu yansıtan bir belgedir. Bu form, bir yandan ebeveynleri taramanın önemi ve içeriği hakkında bilgilendirirken, diğer yandan testi yaptırmak istemeyen ebeveynlerin bu kararlarını yazılı olarak beyan etmelerini ve testin yapılmaması halinde ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçların (örneğin teşhis edilemeyen bir hastalık nedeniyle çocuğun engelli kalması veya hayatını kaybetmesi gibi) tüm hukuki ve cezai sorumluluğunu üstlendiklerini kabul ettiklerini imzalamalarını istemektedir.6 Bu formun varlığı, idari düzeyde ebeveynin reddetme hakkının tanındığını, ancak bu hakkın kullanımının sonuçlarının da ebeveyne yüklendiğini göstermektedir.

İdari başvurularda ve mahkeme kararlarında sıkça referans verilen “çocuğun üstün yararı” ilkesi 20, Çocuk Koruma Kanunu’nun da temelini oluşturur.18 Ancak bu ilke, doğası gereği soyut bir kavramdır. Somut bir olayda, ebeveynin kendi değer yargıları, inançları veya bilgileri doğrultusunda çocuğu için en iyi olduğuna inandığı şey (örneğin aşıların potansiyel yan etkilerinden 30 veya testin gereksizliğinden endişe etmek) ile tıp otoritelerinin ve kamu sağlığı politikalarının genel olarak çocuk için en yararlı kabul ettiği standart uygulamalar (aşı takvimine uymak, tarama testlerini yaptırmak) çatışabilir. Bu noktada, hangi yaklaşımın “çocuğun üstün yararına” daha uygun olduğuna karar vermek mahkemenin takdirine kalmaktadır. Bu durum, benzer hukuki vakalarda farklı yorumların ve kararların ortaya çıkmasına neden olabilir (örneğin, Kars Aile Mahkemesi’nin topuk kanı konusunda verdiği ve bilimsel/hukuki çevrelerde büyük tartışma yaratan kararı 21 ile bu kararı bozan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı 21 arasındaki farklılık gibi). Bu takdir alanı, ebeveynler açısından hukuki öngörülebilirliği azaltan bir faktör olabilmektedir.

Yüksek Mahkeme Kararları Işığında Durum

Türkiye’de topuk kanı ve aşılarla ilgili hukuki tartışmalarda Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru kararları belirleyici olmuştur:

  • AYM Kararları (Özet ve Etkileri):
  • Halime Sare Aysel Kararı (Başvuru No: 2013/1789, Karar Tarihi: 11/11/2015) 15: Bu karar, çocukluk çağı aşıları konusunda bir dönüm noktası olmuştur. AYM, ebeveynlerin rızası bulunmamasına rağmen, sadece ilk derece mahkemesinin verdiği bir sağlık tedbiri kararına dayanarak (ve bu kararın dayandığı yasal zeminin yetersizliğini vurgulayarak) çocuğa zorunlu aşı uygulanmasının, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığın korunması hakkını ihlal ettiğine hükmetmiştir. Mahkeme gerekçesinde, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun ilgili maddelerinin (özellikle 57. ve 72. maddeler), çiçek aşısı dışında kalan ve Genişletilmiş Bağışıklama Programı’nda yer alan diğer aşıların zorunlu tutulabilmesi için yeterli açıklıkta bir kanuni dayanak sunmadığını belirtmiştir.13 Bu karar, aşıları reddeden ebeveynlerin hukuki argümanlarını önemli ölçüde güçlendirmiştir.
  • Muhammed Ali Bayram Kararı (Başvuru No: 2014/4077, Karar Tarihi: 29/6/2016) 20: Bu karar, hem aşılar hem de topuk kanı uygulamasını birlikte değerlendirmesi açısından önemlidir ve iki farklı sonuca ulaşmıştır:
  • Aşı Yönünden: Mahkeme, Halime Sare Aysel kararındaki gerekçeleri büyük ölçüde tekrarlayarak, zorunlu aşı uygulamasının kanuni dayanaktan yoksun olması nedeniyle Anayasa’nın 17. maddesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır.8
  • Topuk Kanı Yönünden: Mahkeme, topuk kanı alınması uygulamasını farklı değerlendirmiştir. UHK’nın genel sağlıkla ilgili maddeleri (Md. 3, 151) ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun ilgili hükmünü (Md. 3) birlikte ele alarak, yenidoğan tarama programı kapsamında topuk kanı alınması için yeterli bir kanuni dayanağın mevcut olduğuna karar vermiştir. Ayrıca, bu uygulamanın kamu sağlığı açısından taşıdığı yarar, hedeflenen hastalıkların ciddiyeti ve erken tanının önemi göz önüne alındığında, müdahalenin demokratik toplumda gerekli ve ölçülü olduğu sonucuna vararak, topuk kanı alınmasının Anayasa’nın 17. maddesini ihlal etmediğine hükmetmiştir.12 Bu karar, topuk kanı taramasının yasal zemininin aşılara kıyasla daha sağlam olduğunu netleştirmiştir.
  • Yargıtay / Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Kararları:
  • Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki net kararlarından önce, Yargıtay’ın bazı kararlarında, çocuklarına zorunlu aşıları yaptırmayan ebeveynler hakkında Çocuk Koruma Kanunu kapsamında sağlık tedbiri uygulanabileceği yönünde içtihatlar bulunmaktaydı.27 Ancak, Anayasa Mahkemesi kararlarının tüm yargı organları için bağlayıcı olması (Anayasa Md. 153) nedeniyle, AYM’nin aşılar konusunda kanuni dayanak bulunmadığı yönündeki yorumu, Yargıtay’ın bu eski tarihli içtihatlarının geçerliliğini ortadan kaldırmıştır.
  • Daha yakın tarihli Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) kararlarına bakıldığında ise, özellikle topuk kanı reddi vakalarında, mahkemelerin genellikle AYM’nin Muhammed Ali Bayram kararındaki yaklaşımı benimsediği görülmektedir. Örneğin, Kars Aile Mahkemesi’nin topuk kanı alınmasına yönelik sağlık tedbiri talebini reddeden ve bilimsel dayanaktan uzak gerekçelere dayanan 31 kararının, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi tarafından kaldırılması 21, bu eğilimi teyit etmektedir. BAM kararında, ilk derece mahkemesinin usul hatalarına (taraf teşkili sağlamaması, hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmesi) dikkat çekilmiş ve dosyanın yeniden incelenmek üzere geri gönderilmesine karar verilmiştir.21 Bu durum, topuk kanı uygulamasının hukuki meşruiyetinin (AYM kararı doğrultusunda) genellikle kabul edildiğini, ancak sağlık tedbiri kararının verilmesinde usul kurallarına ve çocuğun üstün yararının somut olarak değerlendirilmesine özen gösterilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Kars Aile Mahkemesi’nin kararı ise bu genel eğilimin dışında, istisnai ve hukuken sorunlu bir örnek olarak kalmıştır.34

Bu kararlar silsilesi, hukukun statik olmadığını, yargı kararlarıyla, özellikle de Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemelerin yorumlarıyla sürekli olarak geliştiğini ve değiştiğini göstermektedir. AYM’nin aşılar konusundaki yorumu, alt derece mahkemelerinin ve Yargıtay’ın önceki yaklaşımlarını geçersiz kılmış; topuk kanı konusunda ise uygulamanın anayasal zeminini teyit etmiştir. Ancak her iki durumda da, sağlık tedbiri gibi bir kararın uygulanma usulü veya çocuğun üstün yararının somut olayda nasıl değerlendirileceği gibi konularda alt derece mahkemeleri ve BAM’ların rolü devam etmektedir.

Uygulamayı Reddetmenin Olası Hukuki Sonuçları

Ebeveynlerin, çocukları için önerilen topuk kanı taramasını veya (daha nadir de olsa AYM kararları sonrası) çocukluk çağı aşılarını yaptırmayı reddetmeleri durumunda, belirli bir hukuki süreç işleyebilir:

  • Sağlık Tedbiri Sürecinin Başlaması: Reddetme durumu genellikle ilk olarak ilgili sağlık kuruluşu (hastane, aile sağlığı merkezi) tarafından kayıt altına alınır.20 Sağlık personeli durumu bir tutanakla tespit edebilir ve aileyi bilgilendirmeye çalışır. İkna çabaları sonuçsuz kalırsa, durum İl Sağlık Müdürlüğü’ne veya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bildirilebilir. Bu kurumlar, çocuğun sağlığının risk altında olduğunu veya korunma ihtiyacı bulunduğunu değerlendirirlerse, Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendine dayanarak 16 yetkili Aile Mahkemesi’nden (veya Çocuk Mahkemesi’nden) çocuk hakkında “sağlık tedbiri” kararı verilmesini talep edebilirler.13
  • Mahkemenin Değerlendirmesi ve Kararı: Mahkeme, önüne gelen bu talebi değerlendirirken genellikle dosya üzerinden değil, duruşma açarak veya tarafları (ebeveynleri, talepte bulunan kurumu) dinleyerek bir inceleme yapar.21 Gerekli görürse çocuk hakkında sosyal inceleme raporu hazırlanmasını isteyebilir.18 Nihai kararını verirken, çocuğun üstün yararını, mevcut yasal düzenlemeleri ve özellikle Anayasa Mahkemesi’nin ilgili içtihatlarını göz önünde bulundurur.
  • Topuk Kanı İçin Sonuç: AYM’nin topuk kanı uygulamasını Anayasa’ya aykırı bulmaması nedeniyle 12, mahkemenin, ebeveyn rızası olmasa dahi, çocuğun sağlığı için bu testin yapılmasının gerekli olduğuna kanaat getirerek sağlık tedbiri kararı vermesi kuvvetle muhtemeldir.21
  • Aşılar İçin Sonuç: AYM’nin aşılar konusunda verdiği ihlal kararları 13 ve kanuni dayanak eksikliğini vurgulaması nedeniyle, mahkemelerin aşı yapılması yönünde bir sağlık tedbiri kararı vermesi hukuken oldukça zordur. Ebeveynlerin, AYM kararlarına dayanarak yapacakları itirazlar güçlü bir hukuki temel oluşturacaktır. Ancak yine de idarenin tedbir talebinde bulunması teorik olarak mümkündür.
  • Tedbir Kararının Uygulanması: Mahkeme tarafından bir sağlık tedbiri kararı verilmesi halinde, bu karar ilgili sağlık kuruluşuna (genellikle Aile Sağlığı Merkezi veya hastane) tebliğ edilir. Kararın uygulanması için gerekirse, mahkeme kararına istinaden kolluk kuvvetlerinden (polis veya jandarma) yardım istenebilir.16
  • Diğer Potansiyel Sonuçlar: Sağlık Bakanlığı’nın red formunda da ima edildiği gibi 6, ebeveynler, tarama veya aşı yapılmaması nedeniyle çocuklarında ortaya çıkabilecek önlenebilir hastalıklar, kalıcı sakatlıklar veya ölüm gibi olumsuz sağlık sonuçlarından hukuken ve vicdanen sorumlu tutulma riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Çocuğun sağlığını kasten veya ağır ihmalle tehlikeye atma durumlarında, teorik olarak velayet hakkının kısıtlanması gibi daha ciddi hukuki süreçler gündeme gelebilse de, sadece aşı veya test reddi nedeniyle bu tür sonuçların ortaya çıkması pratikte oldukça nadirdir. Bazı hukukçular, çocuğun sağlığını koruma yükümlülüğünü yerine getirmemenin Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil edebileceğini ifade etse de 22, bu görüşün yasal uygulamadaki karşılığı ve sınırları net değildir.

Unutulmamalıdır ki, ebeveynlerin yasal olarak reddetme hakkı bulunsa bile (özellikle aşılar konusunda), bu kararı almaları idari bir takibe (sağlık kuruluşları, sosyal hizmetler tarafından durumun izlenmesi) ve potansiyel olarak bir mahkeme sürecine (sağlık tedbiri talebi) yol açma riskini beraberinde getirmektedir. Bu durum, yasal haklarını kullanmak isteyen ebeveynler üzerinde bir baskı unsuru oluşturabilir ve onları istemedikleri bir sürece dahil edebilir.

Yaşanmış Bir Örnek: Batman’dan Bir Hukuki Süreç (Kurgusal Örnek)

Güneydoğu Anadolu’nun sıcak topraklarında, Batman’da yaşayan genç bir çift olan Ayşe ve Mehmet, ilk göz ağrıları olan bebeklerinin doğumunun ardından büyük bir sevinç içindeydiler. Ancak hastanede, doğumdan kısa bir süre sonra hemşireler bebeğin topuğundan kan almak istediklerinde, çift bu işleme izin vermek istemediklerini belirtti. Gerekçe olarak, çevrelerinden duydukları bazı olumsuz söylentileri ve geleneksel olarak bu tür müdahalelere sıcak bakmamalarını gösterdiler. Hastane personeli, durumu bir tutanakla kayıt altına aldı ve taburculuk sonrası bebeğin takibini yapacak olan Aile Sağlığı Merkezi’ne (ASM) bilgi verdi. ASM’deki aile hekimi ve hemşire, Ayşe ve Mehmet’i evlerinde ziyaret ederek topuk kanı taramasının önemi, Fenilketonüri gibi hastalıkların erken tanısının bebeğin geleceği için ne kadar kritik olduğu konusunda bilgilendirme yaptılar. Ancak çift, kararlarında ısrarcı oldu. Bunun üzerine ASM, durumu İl Sağlık Müdürlüğü’ne rapor etti. İl Sağlık Müdürlüğü, bebeğin taranan hastalıklardan birini taşıyor olma ihtimalini ve erken teşhisin hayati önemini vurgulayarak, Batman Aile Mahkemesi’ne başvurdu ve bebek hakkında Çocuk Koruma Kanunu kapsamında sağlık tedbiri kararı verilmesini talep etti. Mahkeme, dosyayı inceledi, Anayasa Mahkemesi’nin topuk kanı alınmasının anayasal bir ihlal olmadığı yönündeki Muhammed Ali Bayram kararını 12 ve Çocuk Koruma Kanunu’nun ilgili hükümlerini 16 dikkate aldı. Duruşmada Ayşe ve Mehmet’i ve İl Sağlık Müdürlüğü temsilcisini dinledi. Sonuç olarak mahkeme, bebeğin üstün yararının, potansiyel olarak mevcut olabilecek ciddi bir hastalığın erken teşhis edilerek tedaviye başlanmasında yattığına kanaat getirerek, ebeveynlerin rızası olmamasına rağmen topuk kanı örneğinin alınması yönünde sağlık tedbiri kararı verdi. Karar, ilgili ASM’ye tebliğ edildi ve aile hekimi, gerekirse kolluk birimlerinden yardım alarak kan örneğini almak üzere yetkilendirildi. Ayşe ve Mehmet, avukatları aracılığıyla bu karara itiraz ettiler, ancak dosyayı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin yerleşik içtihadına ve çocuğun sağlık hakkının önceliğine atıfta bulunarak ilk derece mahkemesi kararını onadı ve itirazı reddetti. Bu kurgusal örnek, topuk kanı taramasının reddedilmesi durumunda yasal sürecin nasıl işleyebileceğine ve mahkemelerin genellikle nasıl bir yaklaşım sergilediğine dair bir fikir vermektedir.

Günlük Hayatta Karşılaşma Noktaları

Topuk kanı ve aşılarla ilgili hukuki ve tıbbi konular, ebeveynlerin günlük yaşamlarında belirli noktalarda karşılarına çıkar:

  • Doğum ve Hastane Süreci: Ebeveynler için ilk temas noktası genellikle doğumun gerçekleştiği hastanedir. Doğumdan sonraki ilk saatler veya günler içinde, sağlık personeli tarafından topuk kanı alınması teklif edilir.2 Bu aşama, ebeveynlerin bilgilendirilmesi, sorularının yanıtlanması ve rıza veya red beyanlarının alınması (veya kayıt altına alınması) için kritik bir andır.
  • Aile Sağlığı Merkezleri (ASM): Doğum sonrası dönemde bebeklerin düzenli sağlık kontrolleri, büyüme ve gelişim takipleri ile çocukluk çağı aşılarının büyük bir kısmı genellikle ikamet edilen yere bağlı Aile Sağlığı Merkezleri’nde (ASM) yapılır.3 Topuk kanı taramasının sonuçları ve aşı takvimi burada takip edilir. Ebeveynlerin aşıları veya (varsa ikinci) topuk kanı örneğini reddetmesi durumunda, ilk bilgilendirme, ikna çabaları ve reddin kayıt altına alınması işlemleri genellikle ASM personeli tarafından yapılır.20 Sürecin hukuki bir boyuta taşınması gerektiğinde, ilk adımlar genellikle buradan atılır ve durum ilgili müdürlüklere bildirilir.
  • Bilgi Kirliliği ve Karar Verme Süreci: Günümüz dijital çağında ebeveynler, özellikle internet, sosyal medya platformları, forumlar veya arkadaş/aile çevreleri aracılığıyla topuk kanı ve aşılar hakkında çok çeşitli, ancak zaman zaman birbiriyle çelişen, hatta yanlış veya bilimsel dayanaktan yoksun bilgilerle karşılaşabilmektedir.31 Bu bilgi kirliliği, ebeveynlerin sağlıklı ve bilinçli karar vermelerini zorlaştırabilir. Bu nedenle, kararlarını verirken Sağlık Bakanlığı’nın resmi bilgilendirmeleri, çocuk doktorlarının tavsiyeleri, güvenilir bilimsel yayınlar gibi kaynaklara öncelik vermeleri ve hukuki hakları ile ilgili tereddütleri olduğunda bir hukuk uzmanından destek almaları büyük önem taşımaktadır.

Tablo: Topuk Kanı ve Aşı Reddi Durumunda Hukuki Çerçeve

Aşağıdaki tablo, topuk kanı taraması ile çocukluk çağı aşılarının reddedilmesi durumunda geçerli olan temel hukuki çerçeveyi özetlemektedir. Bu tablo, makalede detaylı olarak ele alınan konuların ana hatlarını hızlıca gözden geçirmek için faydalı bir araçtır:

 

Özellik Topuk Kanı Taraması Çocukluk Çağı Aşıları (GBP Kapsamında)
Uygulama Yenidoğan tarama testi; PKU, Hipotiroidi, Kistik Fibrozis, Biyotinidaz Eksikliği, KAH, SMA gibi hastalıkların erken tanısı.1 Bulaşıcı hastalıklara karşı koruma amaçlı aşılar (Kızamık, Polio, Difteri, Tetanoz vb.).8
Yasal Dayanak (İddia) UHK Md. 3, 151; 3359 S.K. Md. 3; ÇKK Md. 5/1-d (Sağlık Tedbiri).12 UHK Md. 57, 72 (AYM’ye göre yetersiz); ÇKK Md. 5/1-d (Sağlık Tedbiri).8 UHK Md. 88 (Sadece çiçek aşısı – uygulanmıyor).8
Zorunluluk Durumu (AYM Görüşü) AYM, mevcut yasal düzenlemeleri yeterli kanuni dayanak olarak görmüş, ihlâl olmadığına karar vermiştir.12 Uygulama yasal kabul edilir. AYM, mevcut yasal düzenlemelerin (çiçek aşısı hariç) zorunluluk için yeterli kanuni dayanak sağlamadığına, rıza dışı uygulamanın ihlâl olduğuna karar vermiştir.8 Yasal olarak zorunlu değildir.
Ebeveyn Hakkı (Rıza/Red) Bilgilendirilme ve rıza esastır. Reddetme hakkı vardır ancak idare mahkemeden sağlık tedbiri talep edebilir.5 Bilgilendirilme ve rıza esastır. Reddetme hakkı vardır. AYM kararı nedeniyle sağlık tedbiri ile zorlanması hukuken sorunludur.8
Olası Sonuç (Red Durumunda) Sağlık Müdürlüğü/ASHB tarafından mahkemeden Sağlık Tedbiri (ÇKK Md. 5) talep edilebilir. Mahkeme kararıyla uygulanabilir.16 Sağlık tedbiri talebi mümkün olsa da AYM kararları nedeniyle mahkemenin bu yönde karar vermesi zordur. Yasal zemini zayıftır.8
Anahtar AYM Kararı Muhammed Ali Bayram (B. No: 2014/4077) – İhlal Yok.12 Halime Sare Aysel (B. No: 2013/1789) & Muhammed Ali Bayram (B. No: 2014/4077) – İhlal Var.8

Son Söz

Haklarınızı Bilin, Çocuğunuzun Sağlığını Koruyun

Bu makalede ele aldığımız gibi, yenidoğan topuk kanı taraması ve çocukluk çağı aşıları, hem tıbbi gereklilikleri hem de hukuki statüleri açısından üzerinde dikkatle durulması gereken, zaman zaman da karmaşıklaşabilen konulardır. Anayasa Mahkemesi’nin kararları ışığında, topuk kanı taramasının yasal bir dayanağı olduğu ve çocuğun sağlığı için önemli bir koruyucu tedbir olarak kabul edildiği; buna karşın Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamındaki çocukluk çağı aşılarının (çiçek aşısı hariç) mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde ebeveyn rızası olmadan “zorunlu” tutulamayacağı anlaşılmaktadır.

Ebeveyn olarak, çocuğunuzun sağlığı ve esenliği ile ilgili kararları vermek, sizin en temel ve doğal hakkınızdır. Ancak bu önemli kararları alırken, hem güncel ve güvenilir bilimsel veriler ışığında yeterince bilgilenmek hem de sahip olduğunuz yasal hakların ve taşıdığınız sorumlulukların tam olarak farkında olmak kritik bir öneme sahiptir. Özellikle topuk kanı taramasıyla erken teşhis edilebilecek hastalıkların yaratabileceği ciddi riskler veya aşılarla önlenebilir bulaşıcı hastalıkların potansiyel tehlikeleri söz konusu olduğunda, vereceğiniz kararın çocuğunuzun bugünü ve geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkatle ve etraflıca değerlendirmeniz gerekmektedir.

Bu makalede sunulan bilgiler, konuya ilişkin genel bir hukuki çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. Her ailenin özel durumu, inançları, endişeleri ve karşılaştığı hukuki süreç kendine özgü farklılıklar gösterebilir. Eğer topuk kanı taraması veya aşılar konusunda tereddütleriniz varsa, çocuğunuz için en doğru kararı verebilmek adına hem güvendiğiniz bir sağlık profesyonelinden tıbbi bilgi almanız hem de yasal haklarınızı, olası süreçleri ve durumunuza özel hukuki değerlendirmeyi öğrenmek için bir hukuk uzmanına danışmanız en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Unutmayın ki, doğru bilgiye dayalı bilinçli kararlar, hem sizin ebeveyn olarak haklarınızı korumanıza yardımcı olur hem de en değerli varlığınız olan çocuğunuzun sağlıklı ve mutlu bir geleceğe güvenle adım atmasını sağlar.

 

Aşı ve Topuk Kanı Uygulamaları Zorunlu Mudur? (İtiraz Dilekçesi)

Alıntılanan çalışmalar

  1. Topuk Kanı Testinde Ortaya Çıkan Hastalıklar Nelerdir?, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://yeditepehastaneleri.com/saglik-rehberi/tani-testler/topuk-kani-nedir-topuk-kani-neden-alinir
  2. Topuk Kanı Taraması Nedir? – Medical Park, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.medicalpark.com.tr/topuk-kani-taramasi-nedir/hg-2712
  3. TOPUK KANI TARAMASI | yayin.diyanet.gov.tr, erişim tarihi Nisan 16, 2025, http://yayin.diyanet.gov.tr/makale/topuk-kani-taramasi/busra-t-kazan-genetik-uzmani/hayata-dair/2262/63
  4. Yenidoğan Tarama Testlerinin Önemi ve Uygulanan Testler – Acıbadem, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.acibadem.com.tr/ilgi-alani/yenidogan-tarama-testleri/
  5. Topuk Kanı Taraması – Liv Hospital, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.livhospital.com/topuk-kani-taramasi
  6. hsgm.saglik.gov.tr, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/birimler/cocuk-ergen-sagligi-db/Programlar/NTP_Topuk_Kani_Alimi_Aydinlatma_ve_Red_Formu.pdf
  7. Hıfzıssıhha Ne Demek? Hıfzıssıhha Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir? – NTV Haber, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.ntv.com.tr/ne-demek/hifzissihha-ne-demek-33984
  8. Aşı ve Topuk Kanı Uygulamaları Zorunlu Mudur? (İtiraz Dilekçesi …, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://asikhukukburosu.com.tr/asi-ve-topuk-kani-uygulamalari-zorunlu-mudur-itiraz-dilekcesi/
  9. Zorunlu Çocukluk Çağı Aşılarına Halk Sağlığı ve Hukuksal Açıdan Bakış, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://ssyv.org.tr/wp-content/uploads/2023/12/5-Zorunlu-Cocukluk-Cagi-Asilarina-Halk-Sagligi-ve-Hukuksal-Acidan-Bakis.pdf
  10. Zorunlu Aşının Anayasallığı – Lexpera Blog, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://blog.lexpera.com.tr/zorunlu-asinin-anayasalligi/
  11. Zorunlu Aşı Uygulamasının Hukuki Dayanakları – Kurt Gürler Partners, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://kurt-partners.com/tr/2021/03/zorunlu-asi-uygulamasinin-hukuki-dayanaklari/
  12. Anayasa Mahkemesi’nin Topuk Kanı Testi ve Zorunlu Aşılama … – Jurix, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.jurix.com.tr/article/12132?u=0&c=0
  13. Zorunlu Aşı Uygulamasına İlişkin Halime Sare AYSAL Kararı Basın Duyurusu | Anayasa Mahkemesi, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.anayasa.gov.tr/tr/haberler/bireysel-basvuru-basin-duyurulari/zorunlu-asi-uygulamasina-iliskin-halime-sare-aysal-karari-basin-duyurusu/
  14. Türkiye Barolar Birliği Dergisi 150.Sayı, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/Dergi/Dergi150/108/
  15. Zorunlu Aşı, “Çocuğun Üstün Yararı”, Anayasa Mahkemesi Kararı; TTB Önerileri, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.ttb.org.tr/kollar/_asi/yazdir.php?Tablo=tbl_haber&Guid=62383242-423d-11e8-b46f-14b550714509
  16. ÇOCUK KORUMA KANUNUNA GÖRE VERİLEN KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİR KARARLARININ UYGULANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNC, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://cigm.adalet.gov.tr/Resimler/SayfaDokuman/232020113231%C3%87ocuk%20Koruma%20Kanununa%20G%C3%B6re%20Verilen%20Koruyucu%20ve%20Destekleyici%20Tedbir%20Kararlar%C4%B1n%C4%B1n%20Uygulanmas%C4%B1%20Hakk%C4%B1nda%20Y%C3%B6netmelik.pdf
  17. DANIŞMANLIK VE EĞİTİM TEDBİRİ UYGULANMASI İLE İLGİLİ MEVZUAT ÇALIŞMASI 1. 5395 SAYILI ÇOCUK KORUMA KANUNU 2. ÇOCUK – Kastamonu RAM, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://kastamonuram.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/37/01/168207/dosyalar/2016_10/18093430_mevzuatbilgileri.pdf
  18. ÇOCUK KORUMA KANUNU – https: //rm. coe. int, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://rm.coe.int/cocuk-koruma-kanunu-5395/1680a72da5
  19. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu – Konsolide metin – LEXPERA, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.lexpera.com.tr/mevzuat/kanunlar/cocuk-koruma-kanunu-5395
  20. Başvuru, topuk kan örneği alınması amacıyla mahkemece sağlık tedbiri – Anayasa Mahkemesi Kararları – Memurlar.Net, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://karar.memurlar.net/anayasa/detay/default.aspx?primarykey=0eae1471-b84b-ef11-b16b-a0369f7d1d8e
  21. İstinaf, mahkemenin ‘topuk kanı’ kararını kaldırdı – Gazete Oksijen, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://gazeteoksijen.com/saglik/istinaf-mahkemenin-topuk-kani-kararini-kaldirdi-226151
  22. Aşı karşıtı aile, yenidoğan bebekleri için topuk kanı testine izin vermedi, bakanlık aileye dava açtı – Serbestiyet, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://serbestiyet.com/haberler/asi-karsiti-aile-yenidogan-bebekleri-icin-topuk-kani-testine-izin-vermedi-bakanlik-aileye-dava-acti-136893/
  23. Başvuru Numarası: 2020/22948 – T.C. Anayasa Mahkemesi, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2020/22948
  24. Anayasa Mahkemesinden aşı ve topuk kanı kararı – Anadolu Ajansı, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/anayasa-mahkemesinden-asi-ve-topuk-kani-karari/672830
  25. Bireysel Başvuru Basın Duyuruları – Anayasa Mahkemesi, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.anayasa.gov.tr/tr/bildirimler/bireysel-basvuru-basin-duyurulari/?page=23
  26. Aşı reddine hukuksal yaklaşım, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.klimik.org.tr/wp-content/uploads/2023/04/Mustafa.GULER_compressed.pdf
  27. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2014/22611 – KAZANCI, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://kazanci.com.tr/gunluk/2hd-2014-22611.htm
  28. Çocukluk Çağı Aşıları Yaptırmak İstemeyen Hastaların Yönetimi – Yorulmaz Medikolegal, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.yorulmazmedikolegal.com/cocukluk-cagi-asilari-yaptirmak-istemeyen-hastalarin-yonetimi-icin-medikolegal-oneri/
  29. ÇOCUK KORUMA KANUNU – T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.aile.gov.tr/uploads/chgm/uploads/pages/kanunlar/5395-sayili-cocuk-koruma-kanunu.pdf
  30. yargıtay 2. hukuk dairesi’nin son aşı kararı, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/ikinci-hukuk-dairesinin-son-asi-karari
  31. Mahkemeden “alternatif tıp uzmanına” ithaf: Topuk kanı taraması neden önemli? – Teyit, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://teyit.org/dosya/mahkemeden-alternatif-tip-uzmanina-ithaf-topuk-kani-taramasi-neden-onemli
  32. İstanbul Hukuk Mecmuası – DergiPark, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2931725
  33. Aşı Reddi: Nedenleri ve Önlenmesi, erişim tarihi Nisan 16, 2025, http://file.lookus.net/millipediatri/sunumlar/2018/201862.pdf
  34. TTB ve Ağrı-Kars-Ardahan-Iğdır Tabip Odası, Kars Aile Mahkemesi’nin Çocuğun Üstün Yararını ve Halk Sağlığını Tehdit Eden Bilim Dışı Topuk Kanı Kararı Hakkında Hem İstinaf Yoluna Başvurdu Hem de Hakimi HSK’ye Şikayet Etti, erişim tarihi Nisan 16, 2025, https://www.ttb.org.tr/405ykjw
Başa dön tuşu